GÜNDÜZ AKTAN'IN YAZILARINDA KÖK NEDENLER VE ÇÖZÜM

Geri kalan Türkiye. Radikal, 5.7.2000

Ne istiyoruz. Radikal, 5.7.2000

Düzen. Radikal, 17.01.2000

Mecburi düzen. Radikal, 05.02.2000

Az bil, öz bil. Radikal, 09.08.2000

Gereklilik ve rastlantı. (3.11.2000) http://www.radikal.com.tr/yazarlar/gunduz_aktan/gereklilik_ve_rastlanti-614854

Düşünebilmek. Radikal, 31.12.2001 http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=25144

Şiiler ve laiklik. 11.6.2003. http://www.radikal.com.tr/yazarlar/gunduz_aktan/siiler_ve_laiklik-672626

Vah gecikene! Radikal, http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=102494

İşin Özüne Bakmak (1) (21/09/2004) http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=128654

İşin Özüne Bakmak (2) (23/09/2004) http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=128928

Asıl Sorunlar (1) (13/10/2005) http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=166815

Kalkınmanın Sırrı (2) (15/10/2005) http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=167026

Türkiye'nin Geleceği (3) (18/10/2005) http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=167310

Geleceğe Doğru (2) (05/01/2006) http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=174957

Geleceğe Doğru (4) (10/01/2006) http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=175378

GEREKLİLİK VE RASTLANTI. (3.11.2000)

“Batı Avrupa'da ikinci bin yılın başında vuku bulan ve Yüz Yıl Savaşları denmekle birlikte yaklaşık iki yüz yıl süren feodal savaşlar, merkezi otorite karşısında toprak mülkiyeti hakkını ortaya çıkardı. Bu çatışmalarda silahlı mücadeleyi de içeren siyaset, kendi kurallarıyla işleyen seküler bir faaliyet alanı olarak dinin etkisinden çıktı. Makyavelli bunu teoriye bağladı. Bir süre sonra, önce ticaret sonra finansı elinde toplayan burjuvazinin geliştiği bağımsız kentler yani 'burg'larda, ekonomi kendi kurallarıyla işleyen seküler bir alan niteliği kazandı. Aklın bağımsızlığını sağlayan Rönesans bu siyasi ve ekonomik sekülerleşmeyle birlikte gelişti. Aydınlanma ve sanayi devrimi bu temellerin üstünde yükseldi.

İslam Osmanlı gibi merkeziyetçi imparatorluklar dolayısıyla bu sekülerleşme aşamalarından geçemedi. Abbasi uygarlığının akli atılımı durdu. Din, gelişen dünyaya uyamayan tutucu bir güç oldu. Türkiye yaptığı laiklik devrimiyle tutucu din anlayışını devlet faaliyetlerinin dışına çıkardı. Siyasi ve ekonomik yapısı sekülerleşmeyen toplum ise buna sürekli tepki gösterdi.

Müslümanların geriliği kendilerinin ve İslam'ın geriliğinden değil, toprak mülkiyeti için iki yüz yıl birbirlerini öldürmemiş olmalarından, yani büyük ölçüde rastlantıdan kaynaklanıyor.” http://www.radikal.com.tr/yazarlar/gunduz_aktan/gereklilik_ve_rastlanti-614854

ŞİİLER VE LAİKLİK. 11.6.2003

“Avrupa'da 1000'lerin başında vuku bulan 'Yüzyıl Savaşları'nda toprak mülkiyeti kutsal imparatordan feodal beylere geçti. Böylece mülkiyet hakkı sekülerleşti. Din dışı nedenlerle yoğun savaşların sürdüğü bir ortamda daha çok savaştan ibaret olan siyaset de Machiavelli ve Hobbes gibi düşünürlerce din dışına çıkarıldı. Ticaretin yoğunlaştığı 'burg' denen kentlerde ekonomi yavaş yavaş din kurallarından bağımsızlığını kazandı. Aynı dönemde Rönesans; güzel sanatların, bilimin ve felsefenin alanını din aleyhine genişletti. Kendisi fanatik olmakla birlikte, hükümdarların Papalık sultasından çıkmasını sağlayan Reformasyon da laikliğe dolaylı yoldan yardım etti.”.  (Gündüz Aktan. 11.06.2003). http://www.radikal.com.tr/yazarlar/gunduz_aktan/siiler_ve_laiklik-672626