https://www.matematiksel.org/her-cocuk-ozeldir-ve-disleksi-sadece-bir-farkliliktir/
Disleksi Olan Dünyayı
Etkileyen Kişiler
Tarihin
akışına katkı sağlayan çok sayıda kişi dislektikti. Bu kişiler kalıpların dışında
düşünen, tarihi kayda değer şekillerde etkileyen fikirleri doğuran
vizyonerlerdi. Bu devrimci düşünürler, tek bir uğraş alanıyla sınırlı kalmayıp,
dünyaya her alanda katkıda bulunmuşlardı. Tüm bu insanların ortak özelliği,
uyum sağlama yeteneğine sahip olmalarıydı. Hepsi zorlukların üstesinden geldi
ve başarılara imza attılar.
İlk ABD
başkanı George Washington disleksili
idi. 20. yüzyılın en etkili fizikçisi olan Albert
Einstein da aynı durumdaydı. Matematiği ve bilimi severdi ama
gramerden hoşlanmazdı ve her zaman hecelemeyle ilgili sorunları vardı. Bu
yüzden de okulda başarılı ama mutsuzdu. Tarihin en üretken mucitlerinden biri olarak kabul edilen
Thomas Edison, yetersiz görülmesi
nedeniyle okula yalnızca kısa bir süre devam etmişti. Onun da beyni disleksi
nedeniyle farklı çalışmaktaydı.
Tanınmış
sporculardan Muhammed Ali, çocukken
okumaktan nefret ederdi. Disleksi tanısı
koyulmadan önce tüm okul hayatı boyunca güçlük çeken Muhammed Ali, her zaman
disleksili ve öğrenme güçlüğü çeken çocuklara yardım etti. Film yönetmeni
Steven Spielberg’e disleksi tanısı çok geç kondu. Steven Spielber bu disleksi ile film çekerek baş ettiğini söylemiş
ve çok da büyük başarılar yakalamıştır. Spielberg, kitap ve senaryo okumasının
normalden iki kat daha uzun sürdüğünü ifade ediyordu.
Bir çok
ünlü masalı yazan şair ve masalcı Christian
Andersen; romanları hala filmlere konu olmaya devam eden polisiye roman
yazarı Agatha Christie; resimleri
dünya çapında bilinen Pablo Picasso; tarihin gördüğü en marjinal sanatçılardan
birisi olan Andy Warhol; Leonardo Da Vinci; çizgi film
sektörünün kurucusu Walt Disney de
disleksik idi.
Disleksi ve
Yaratıcılık
Bunlar, muazzam engellerin üstesinden gelmek zorunda
olmalarına rağmen dünya üzerinde derin bir etki bırakan disleksili birçok ünlü
kişiden sadece birkaçı. Disleksik bireyler zayıf yönlerinden ziyade güçlü olan
bilişsel yönlerine odaklanarak
potansiyellerini tam manasıyla keşfedebilirler. Ayrıca, görünen o ki bu
nörolojik farklılık başka bir açıdan bakıldığında ve doğru yöntemlerle
işlendiğinde, yaratıcılığın kaynağına dönüşebiliyor. Şimdiye kadar, disleksi
olan kişilerin diğer insanlardan daha yaratıcı olduğunu gösteren güvenilir bir
veri yok. Ancak araştırmacılar bu konuyu inceliyorlar. Konu ile ilgili yapılan
bir çalışmayı bu bağlantı aracılığıyla inceleyebilirsiniz.