31 Ağustos 2024 Cumartesi

Viyana Çevresi, 1922'de Viyana Üniversitesi'nde profesör olarak görev yapan

 

Viyana Çevresi, 1922'de Viyana Üniversitesi'nde profesör olarak görev yapan Moritz Schlick'in önderliğinde toplanan bir grup teorisyen, matematikçi ve filozof. Gelişen felsefi yön, mantıksal pozitivizm veya mantıksal deneycilik olarak adlandırıldı.

31.8.2024

ChatGPT:

Evet, Viyana Çevresi, 1920'lerde Viyana Üniversitesi'nde Moritz Schlick'in liderliğinde toplanan bir grup felsefeci, matematikçi ve bilim insanından oluşuyordu. Bu grup, mantıksal pozitivizm veya mantıksal deneycilik olarak bilinen bir felsefi akım geliştirdi. Bu akım, bilimsel bilgiye odaklanarak metafizik ve dini konuların felsefi tartışmalar dışında tutulmasını savundu. Mantıksal pozitivizmin temel ilkelerinden biri, anlamlı ifadelerin yalnızca deneysel olarak doğrulanabilir veya mantıksal olarak geçerli olanlar olduğuydu. Bu düşünce akımı, 20. yüzyılın başlarında felsefi düşüncenin önemli bir yönünü oluşturdu.

Şunu dedin:

Viyana çevresi Dünya tarihini değiştirmiş midir

ChatGPT:

Viyana Çevresi'nin dünya tarihini değiştiren önemli bir etkisi oldu. Felsefi düşünceye katkıları, özellikle bilimsel yöntemler ve bilgi teorisi alanında önemli gelişmelere yol açtı. Mantıksal pozitivizm, felsefede ve bilimde belirgin bir etki yarattı ve birçok düşünür üzerinde derin bir iz bıraktı. İşte bu etkilerden bazıları:

  1. Bilimsel Yöntemler: Viyana Çevresi, bilimsel bilgiye yönelik sıkı bir yaklaşım benimsedi ve bilimsel yöntemin önemini vurguladı. Bu, bilimsel araştırmaların daha sistematik ve nesnel bir şekilde yürütülmesine yardımcı oldu.
  2. Metafizik ve Ontoloji: Mantıksal pozitivizm, metafizik ve ontolojik sorulara yönelik eleştirileriyle bilinir. Bu eleştiriler, felsefi tartışmaların daha bilimsel ve deneysel bir temele oturtulmasını sağladı.
  3. Dil Felsefesi: Dilin anlamı ve kullanımı üzerine yapılan çalışmalar, felsefi analizde önemli bir rol oynadı. Bu, dil felsefesinin ve mantık felsefesinin gelişmesine katkıda bulundu.
  4. Pozitivist Yaklaşımın Yayılması: Viyana Çevresi'nin etkisi, hem Batı Avrupa'da hem de Amerika'da birçok felsefi ve bilimsel düşünür üzerinde görüldü. Bu akım, özellikle analitik felsefenin gelişimine büyük katkı sağladı.

Sonuç olarak, Viyana Çevresi'nin felsefi düşünce üzerindeki etkisi, bilimsel ve felsefi yaklaşımlarda köklü değişiklikler yarattı ve bu, dolaylı yoldan dünya tarihini de etkiledi.

Şunu dedin:

Viyana çevresi dünya tarihini değiştirmiştir gibi böyle mottolar nelerdir

ChatGPT:

"Viyana Çevresi" gibi bir düşünsel akımın etkisini vurgulayan mottolar, genellikle bu akımın geniş çaplı etkilerini ve katkılarını öne çıkarır. İşte bu tür mottoların bazı örnekleri:

  1. "Bilimin Yolu, Felsefenin Işığında Aydınlandı."
    • Viyana Çevresi'nin bilimsel yönteme ve mantığa katkısını vurgular.
  2. "Metafiziğin Ötesinde, Deneyimin Kucaklayıcı Alanı."
    • Mantıksal pozitivizmin metafizik konulara getirdiği eleştiriyi ve deneyime olan vurguyu ifade eder.
  3. "Dil ve Mantığın Çeyrek Yüzyıllık Devrimi."
    • Dil ve mantık alanındaki önemli değişimleri ve bu alandaki devrimci etkileri öne çıkarır.
  4. "Felsefenin Temel Taşları: Pozitivizm ve Deneycilik."
    • Mantıksal pozitivizmin felsefi düşünceye katkısını vurgular.
  5. "Düşüncenin Akılcı Yolu: Viyana Çevresi'nin Mirası."
    • Viyana Çevresi'nin akılcı yaklaşımını ve düşünceye kattığı yenilikleri ifade eder.
  6. "Viyana Çevresi: Felsefede Yeni Bir Çağın Kapılarını Açtı."
    • Bu düşünsel akımın felsefi tarih üzerindeki derin etkisini belirtir.

Bu mottolar, Viyana Çevresi'nin felsefi ve bilimsel alanlardaki etkisini özetleyen ve bu etkileri vurgulayan şekilde tasarlanmıştır.

Şunu dedin:

Baska

ChatGPT:

Elbette, işte Viyana Çevresi'nin etkilerini vurgulayan bazı diğer mottolar:

  1. "Viyana Çevresi: Akılcı Bilginin Temel Taşı."
    • Viyana Çevresi'nin akılcılığa yaptığı katkıyı belirtir.
  2. "Deneyim ve Mantığın Kesişim Noktası."
    • Deneyim ve mantığın birleşimindeki önemini ifade eder.
  3. "Viyana Çevresi: Felsefi Analizin Yolu Açıldı."
    • Felsefi analizdeki yenilikçi yaklaşımları vurgular.
  4. "Bilimsel Doğruluğun Sınırlarını Genişleten Akım."
    • Bilimsel doğruluk anlayışındaki katkıları ifade eder.
  5. "Felsefi Sorgulamada Yeni Bir Paradigma."
    • Felsefi sorgulamanın yeni bir yönünü ortaya koyduğunu belirtir.
  6. "Viyana Çevresi: Anlam ve Doğruluğun Yeniden Tanımlanışı."
    • Anlam ve doğruluk kavramlarının yeniden ele alınmasını vurgular.
  7. "Viyana Çevresi: Metafizik ve Bilimsel Yaklaşımın Ötesinde."
    • Metafizik ve bilimsel yaklaşımlar arasındaki farkları açıklar.

Bu mottolar, Viyana Çevresi'nin felsefi ve bilimsel alanlarda sağladığı yenilikleri ve etkileri özetlemeye yönelik tasarlanmıştır.

 

Viyana Çevresi Konulu Türkçe Yayınlar

 

Viyana Çevresi Konulu Türkçe Yayınlar

 

31.8.2024

 

Tezler

  1. Yevgeniya Kulandina
    Yıl: 2019
    Başlık: The Heritage of the Vienna Circle: The Revival of Empiricism through the Assimilation of Metaphysics
    Tür: Doktora
    Alan: Felsefe = Philosophy
    Türkçe Başlık: Viyana Çevresi'nin Mirası: Metafiziğin Özümlenmesiyle Deneyciliğin Yeniden Canlanması
  2. Emine Ayhan
    Yıl: 2005
    Başlık: Positive Logic Intelligence and Critiques to Vienna Circle (M. Schlick, O. Carnap, and A. J. Ayer)
    Tür: Yüksek Lisans
    Alan: Felsefe = Philosophy
    Türkçe Başlık: Pozitivist Mantık Anlayışı ve Viyana Çevresine Yöneltilen Eleştiriler (M. Schlick, O. Carnap ve A. J. Ayer ile Sınırlandırılmış Şekilde)
  3. Kemal Batak
    Yıl: 2002
    Başlık: Criticism of Karl Popper to Vienna Circle and His Religion Thought
    Tür: Yüksek Lisans
    Alan: Din = Religion; Felsefe = Philosophy
    Türkçe Başlık: Karl Popper'in Viyana Çevresi Eleştirisi ve Din Görüşü
  4. Işıl Bayar
    Yıl: 1999
    Başlık: An Inquiry on Scientificity Criterion of Vienna Circle
    Tür: Yüksek Lisans
    Alan: Felsefe = Philosophy
    Türkçe Başlık: Viyana Çevresinin Bilimsellik Ölçütü Üzerine Bir İnceleme

Kitaplar

  1. Hasanhan Taylan Erkıpçak (Hazırlayan ve Çeviren)
    Başlık: Viyana Çevresi: Program Yazıları
    Yayıncı: Pinhan Yayıncılık
    Yıl: 2019
    Sayfa: 107
    Seri: Pinhan Yayıncılık; 206. Felsefe Dizisi; 53
    Bası: 1. Baskı
    ISBN: -
  2. Zeki Özcan (Derleyen/Çeviren)
    Başlık: Viyana Çevresi: Schlick, Carnap, Neurath, Hahn
    Yayıncı: Ayrıntı Basım Fol
    Yıl: 2021
    Sayfa: 320
    Seri: Fol; 137. Felsefe; 122. Akımlar; 04
    ISBN: 9786257307451
    Bası: 1. Baskı (Eylül 2021)
  3. Zeki Özcan (Derleyen ve Çeviren)
    Başlık: Viyana Çevresi: (Felsefede Son Büyük Dönemeç)
    Yıl: 2000
    Bası: 1. Baskı
    ISBN: -
  4. Fırat Özarpacı (Yazar); Halil Rahman Açar (Editör)
    Başlık: Şafak Ural ve Pozitivizm
    Yayıncı: -
    Yıl: 2017
    ISBN: 9786056532856
    Not: Fuat Özarpacı, 1984- (1 adet)

Makaleler

  1. Tepe, Harun
    Başlık: Viyana Çevresi Filozoflarında Doğrulama ve/veya Onaylama
    Dergi: Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi
    Cilt: 2, Sayı: 2
    Yıl: 1984
    Sayfa: 1-10
    Diller: İngilizce ve Türkçe özet
  2. Hızır, Nusret
    Başlık: Viyana Çevresi
    Yayıncı: Türk Tarih Kurumu Basımevi
    Yıl: 1965
    Sayfa: 245-255
    Not: [Ankara? : yayl.y., 1965?]
  3. Bravo, Işıl Bayar
    Başlık: Viyana Çevresi'nin Bilim Tasarımı
    Dergi: Kaygı
    Cilt: 8, Sayı: 1
    Yıl: 1999
    Sayfa: 41-50
  4. Serin, E. Funda Neslioğlu
    Başlık: Tamamlanmamış Bir Proje Olarak Viyana Çevresi Felsefesi: Düşünsel-Tarihsel Bir Arkaplan Soruşturması
    Dergi: Kilikya Felsefe Dergisi
    Cilt: 1
    Yıl: 2015
    Sayfa: 45-60
    Diller: Türkçe ve İngilizce özet

 

Dergipark’ta YER ALAN Makaleler;

Tamamlanmamış Bir Proje Olarak Viyana Çevresi Felsefesi: Düşünsel - Tarihsel Bir Arkaplan Soruşturması. Funda Neslioğlu Serin , (2015), Kilikya Felsefe Dergisi, Cilt 0, Sayı 1, 2015, 45 - 60, Viyana Çevresi, sunduğu program ve felsefe-bilim ilişkisine dair görüşleriyle 20. yüzyıl felsefesinin kurucu unsurlarından biridir. Viyana Çevresi felsefesini tarihsel bağlamından bağımsız olarak, mantıkçı olguculuk ve benzeri birtakım kavramlarla sınırlı anlama girişimleri, çevrenin gerçekte nasıl bir program önerdiğinin kavranmasını güçleştirmiştir. Hatta bu tür girişimler, Viyana Çevresinin metafiziğe ilişkin savlarından da yola çıkarak, çevrenin programının, toplumsal ve insani olanı dışlayıcı bir öze sahip olduğu biçiminde yorumlanmasına neden olmuştur. Bu yazıda, Viyana Çevresinin bilim ve felsefeye dair sunduğu programın, günümüz felsefesinin biçimlenmesinde etkin bir rol oynadığı, bu rolün de sanılanın aksine Viyana Çevresinin toplumsal konulara ilişkin ortaya koyduğu tezlerden de kaynaklandığı, tarihsel ve düşünsel bir arkaplan soruşturmasıyla gösterilmeye çalışılacaktır.Viyana Çevresi bilimin birliği birleşik bilim deneyimcilik mantıkçı deneyimcilik mantıkçı olguculuk olguculuk.

Otto Neurath’ın Eğitimciliğinde Viyana Çevresi Düşüncesinin Etkileri. Araştırma Makalesi. Başak Aray , (2017), Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi, Cilt 6, Sayı 2, 2017, 41 - 52, Bu yazı, Viyana Çevresi’nin ünlü düşünürlerinden, ekonomist ve eğitimci Otto Neurath’ın görsel eğitim alanına getirdiği yenilikleri konu alacaktır. Neurath, kuramsal düzlemde “bilimsel dünya görüşü”nün savunucusu olmanın yanı sıra, Kızıl Viyana döneminde halk eğitiminde aktif bir rol oynamış, yayınları ve belediyenin bünyesinde kurup yönettiği Toplum ve Ekonomi Müzesi’nde düzenlediği sergilerle bilimsel okuryazarlığın artırılmasına katkıda bulunmuştur. Bu yazıda, ortağı Marie Reidemeister ile geliştirdiği görselleştirme yöntemi ISOTYPE’ın öyküsünü ve ana hatlarını ele alıyoruz.

Çeviribilimde James S. Holmes’ü yeniden anlamak: Viyana Çevresi’nin mantıksal pozitivizmi bağlamında Holmes’ün ampirizm konseptinin incelenmesi. Araştırma Makalesi. Mustafa Kartal Çelikay  , (2023), RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, Sayı 36, 2023, 1599 - 1610, 10.29000/rumelide.1372502. James S. Holmes ismi çeviribilim içerisinde gerek alanın kurucuları arasında yer alması gerekse de alanın hem kuramsal hem de uygulamalı alanda gelişimine dair önemli saptamalarda bulunması ile önemli bir konumda bulunmaktadır. Ancak mevcut literatür tarandığında Holmes’ün ağırlıklı olarak 1972 tarihli Çeviribilimin Adı ve Doğası isimli çalışmasına sıkışıp kaldığı gözlemlenebilmektedir. Bu çalışmada Holmes’ün tüm yayınlarını içeren Çevrilmiş! Edebi Çeviri ve Çeviribilim Üzerine Makaleler isimli kitabı detaylıca incelenmiş ve onun alan için yaptığı ampirik bir disiplin tanımının altında önemli bir boyutta 20. yüzyıl bilim ve bilim felsefesi anlayışının şekillenmesinde gözle görülür bir rolü olan Viyana Çevresi’nin mantıksal pozitivizm akımının yattığı saptanmıştır. Bu iddianın en önemli dayanağı Holmes’ün kendisinin bizzat verdiği örnekte Carl G. Hempel’i kullanmış olmasıdır. Hempel’in kendisi de Viyana Çevresi’nin önemli bir üyesi olarak dikkat çekmektedir. Çalışmadaki ana iddianın bir başka dayanak noktasını ise Viyana Çevresi’nin birçok farklı disiplinden bilim insanı ve filozofu ortak bir amaç uğruna birleştirme amacına paralel olacak bir şekilde Holmes de çeviribilim için benzer amaçlar doğrultusunda dönemin en önemli isimlerini Amsterdam’da düzenlediği sempozyumlarda bir araya getirmiştir. Holmes birleşilmiş bir hareket alanını, kullanılacak ortak bir mantık dilinde görmüştür. Bu yüzden Holmes’ün 1972’deki çalışmasının dışındaki çalışmalarında kullandığı sembolik formülizasyon dili, Viyana Çevresi’ndeki anahtar figürlerin kullandığı mantık diliyle karşılaştırılmış ve bu noktada da önemli benzerlikler saptanmıştır. Holmes’ün bilimsel kökenlerinin incelenmesi neticesinde onu alan içerisinde yeniden anlamak, onun her zaman asıl amacı olan meta-kuramsal tartışma zemininin kurulabilmesini de sağlayacaktır. Böylelikle kendisinin de zamanında öngördüğü ve hâlâ günümüz çeviribilim içerisindeki çalışmalarda görülebilen bazı sorun saptamalarının da giderilebileceği düşünülmektedir.

Çeviribilim James S. Holmes Viyana Çevresi mantıksal ampirizm bilim felsefesi. Epistemolojik Dönüş ve Bilim Felsefesinin Ontolojisi -Bilimsel Dünya Kavrayışı’ndan Eleştirel Realizme Ontolojinin Epistemoloji ile Temellendirilmesi- Araştırma Makalesi. Ömer Faik Anlı  , (2019), Gaziantep Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt 18, Sayı 2, 2019, 736 - 758, 10.21547/jss.487405

‘Bilim problemi’, fiilen dünyayı değiştirmiş olan bilimin, bunu nasıl başarmış olduğunun açıklanmasına ve / veya modellenmesine dairdir. Eğer bilimsel araştırmanın mantığı açık biçimde anlaşılabilir ve açıklanabilirse bilgi-kuramsal bir modelleme de olanaklı olacaktır. Bu modellemeyi yapabilecek teorik konumlanma olanağı tarihsel olarak felsefeye aittir. Ancak bu modelin, gerçekliği bilme ve açıklama konusunda daha önceki başarısızlığın nedeni olarak görülen metafizikten özgürleşme için de şematik bir ölçüt sunacağı öne sürüldüğünde, bilim problemini konu edinen felsefe kendi içinde bir kopuş yaşamaktadır. Bilim problemi, epistemolojik bir problem olarak konumlandırıldığında metafizikten özgürleşme hamlesi problemin ontolojik boyutunu da epistemolojiye indirgemektedir. Böylece epistemoloji ilk ve neo-pozitivizm ile birlikte tek felsefe haline dönüşmektedir. Bu, ‘epistemolojik dönüş’ olarak adlandırılmaktadır. Buna karşın Kıta Avrupası ekolünde ontoloji halen ilk felsefedir ve bilimi de ontolojik konumlanıştan, bir modelleme olarak değil, eleştirel olarak ele almaktadır. Burada açığa çıkan meta-problem, epistemolojik dönüş ile ele alınabilen bilim problemi ile ontolojik konumlanıştan konu edinilen problemin örtüşüp örtüşmediği, yani aynı problem olup olmadığıdır. Makalenin temel hipotezi, farklı konumlanışların aynı problemi konu edindiğidir. Bu hipotez ışığında izi sürülen içsel perspektif Viyana Çevresi’nden Popper’a ve Hacking’e kat edilen yolda bilgi kuramının içkin bir biçimde ve evrimsel olarak tekrar ontolojiyle, pragmatik bir ölçüt üzerinden buluştuğunu göstermektedir. Dışsal perspektif ise Kıta Avrupa’sından Adorno, Horkheimer, Heidegger’in bilim üzerine ontolojik eleştirilerinin epistemolojik problem tespiti ile örtüştüğünü göstermektedir. Bu örtüşmenin odağında ise Bhaskar’ın eleştirel realizmi bulunmaktadır. Bu iki farklı (uzlaşmaz görünen) konumlanışın kesişimin gösterilebilmesi, bilim probleminin ‘gerçekliği’ni ve şu sonucun kaçınılmazlığını gösterir: Bilim felsefesi yeni epistemolojiyle geri dönemez. Ancak yeni bir ontoloji olmaksızın ileri de gidemez. Epistemoloji Ontoloji Eleştirel Realizm Viyana Çevresi Epistemolojik Dönüş.

POLİTİK BİLİM FELSEFESİ TARTIŞMALARINA OTTO NEURATH’IN KATKISI. Araştırma Makalesi. Ahmet Dinçer Çevik  , (2022), FLSF Felsefe ve Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı 34, 2022, 249 - 277, 10.53844/flsf.1117061. Mantıkçı amprisistlere göre metafizik, muhafazakarlık, faşizm gibi siyasi ideolojilerin güçlenmesinde en önemli faktörlerden birisidir. Viyana Çevresi’nin bu iddiaları belki de en açık biçimde Otto Neurath’ın hayatı ve çalışmalarında görünür olmaktadır. Neurath’a göre metafizik, sosyal ve politik bağlamlarda ele alınmalıdır. Neurath, bu nedenle metafizikten arındırılmış, rasyonelleştirilmiş bir toplum modelini, Viyana Çevresi'nin “Manifestosunun” (Wissenschaftliche Weltauffassung / Der Wiener Kreis) odağına yerleştirir. Ona göre Viyana Çevresi temel olarak bu doğrultuda ilerlemelidir. Marksist bir eğilime de sahip olan Neurath'a göre metafizik, sosyal ve politik alanda muhafazakarlığın yerleşmesini ve yeniden üretilmesinin kaynağıdır. Son dönemlerde bilim felsefesi tarihi çalışmaları kapsamında özellikle “sol Viyana Çevresi”’nin eğilimleri incelenirken Neurath’ın hayatı ve ekonomi, eğitimcilik gibi çeşitli alanlarda kendisini gösteren politik pozisyonu referans noktası olarak ele alınmaktadır. Bu bağlamda öncelikle Viyana Çevresi’nin bilim tarihindeki yerini politik bağlamda ele alacağım. İkinci olarak Viyana Çevresi’nin önemli temsilcilerinden biri olan Neurath’ı ekonomi, felsefe ve eğitim ile ilgili iddia ve çalışmaları bağlamında Çevre içerisindeki özgün konumunu değerlendireceğim. Makalede ortaya normatif bir iddia koymaktan ziyade, betimsel bir yöntemle Neurath’ın eklektik bilim felsefesinin dünya meseleleri karşısında bir bilim felsefecisinin tavrının ne olabileceği ile ilgili bir olanak sunduğunu göstermeyi amaçlıyorum. Bu değerlendirmelerin günümüz bilim felsefesinin kendisini yeniden yapılandırması gerekliliği ile ilgili tartışmalara katkı sunmasını umuyorum.Otto Neurath Viyana Çevresi Bilim Felsefesi Politik Bilim Felsefesi; Komüniteryanizm.

CARNAP VE NEURATH'IN FEMİNİST BİLİM FELSEFESİ AÇISINDAN OLASI BİR DEĞERLENDİRMESİ. Araştırma Makalesi. Dinçer Çevik  , (2023), Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi, Cilt 63, Sayı 1, 2023, 573 - 605, 10.33171/dtcfjournal.2023.63.1.23. Güncel feminist bilim felsefesinin güncel bilim pratiğinin günümüzdeki hali ile ilgili kuşkuları vardır. Feminist bilim felsefesinin temel iddiası kabaca şu şekilde ortaya konulabilir: Güncel bilim pratiği ve onun ürünleri erkek egemen değerler tarafından tahakküm edilmekte ve bu tahakküm ilişkisi de bilimin rasyonel ve evrensel olması iddialarına gölge düşürmektedir. Bilim felsefesi tarihinde önemli bir yer tutan Viyana Çevresi, özellikle bazı üyelerinin yaklaşımları ve kavram setleriyle feminist bilim felsefesi tarafından eleştirilen noktaların analizinde ve daha iyi hale getirilmesinde rol oynayabilir. Viyana Çevresi tarafından benimsenen dünyanın bilimsel kavranışı günlük hayatın, bilimin ve aydınlanmacı değerlerin eşliğinde reforme edilmesi için modernist politikaların belirlenmesinde rehber görevi görür. Bu bağlamda Viyana Çevresi’nin aydınlanmacı amaçlarına erişmek için kurguladıkları ve kullandıkları felsefi kavramlar ve çerçeveler güncel feminist bilim felsefesi tarafından dile getirilen iddialar ile ilgili önemli olanaklar ve ilişkiler barındırmaktadır. Örneğin Rudolf Carnap’ın kavram mühendisliği ile ilgili çalışmaları Sally Haslanger’in iyileştirilebilir kavramlar yaklaşımı için tamamlayıcıdır. Benzer şekilde, Otto Neurath’ın bütünselciliği, anti-temelciliği ve yardımcı güdüler yaklaşımı ampirik açıdan benzer yeterlilikte olan teorilerin tercihi üzerine düşünmemiz için yardımcı olmaktadır. Bu anlamda Viyana Çevresi’nin en azından bazı üyeleri güncel feminist bilim felsefesinin bilim pratiği ile ilgili dile getirdiği problemlerin tartışılmasında potansiyel faydalar barındırmaktadır. Öte yandan Viyana Çevresi’nin Carnap ve Neurath ile birlikte feminist bilim felsefesi tartışmalarında dile getirilen bütün problemleri çözebileceğini iddia etmeyeceğim. Daha ziyade, onların bilim pratiğine yaklaşımlarının ve bazı kavramsal araçlarının feminist bilim felsefesi programı ile yakın benzerlikler taşıdığını göstermeyi amaçlıyorum. Feminist Bilim Felsefesi Viyana Çevresi Rudolf Carnap Kavram Mühendisliği Otto Neurath Yardımcı Güdüler

 


Cumhuriyet Dönemi İnsanı: Yetenekli Bilim, Kültür ve Sanat İnsanlarının Yoğun Şekilde Ortaya Çıkış Sebepleri

Cumhuriyet Dönemi İnsanı: Başlangıçta Yetenekli Bilim, Kültür ve Sanat İnsanlarının Yoğun Şekilde Ortaya Çıkış Sebepleri 

Şimdi yaşları gereği yavaş yavaş vefat etmekte olan cumhuriyet döneminin özellikle başlangıcından olmak üzere en son 1980 doğumlulara kadar, artık dünyanın değişen şartları gereği böyle insanlar çok az bulunacak ve Cumhuriyet döneminin başlangıcında ortaya çıkmaya başlayan bu yetenekli bilim kültür sanat insanlarımızın, her alandan insanlarımızın ortaya çıkış sebebi nedir

31.8.2024

……………….

Kısa not:

Bu yazı için; "Osmanlı'da değerler yok muydu. Bu soruyu soran onları yok farz etmiş" diyenler olabilir.

Bu konuda sevgili rahmetli hocam Prof. Hasan Işın Dener'e aşağıdaki soruyu sormuştum.

“Eskiden bizim birçok bilim insanlarımız varmış dedim”. Hocam bana tarihi bir cevap vermişti; "Batı'ya göre çok az" dediydi. Tabii ki ayrımcılık yapmak değil düşüncem… Binlerce yıllık tarihimizle bir bütünüz. Ama en büyük eksikliklerimizden birisi de "Eleştirel düşünce" olsa gerek.

........................

Seçmeler;

 “Yaratıcılığı ve İleri Görüşlülüğü Destekleyen Ortam: Cumhuriyetin erken döneminde, yaratıcılık ve ileri görüşlülük değerli görülüyordu. Bilim, sanat ve kültür alanında çalışan bireyler, toplumun ilerlemesi için gerekli görülen yenilikçi fikirleri savundukça teşvik edildiler.”

“Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki yoksulluk, savaşın yarattığı travmalar ve yeni bir ulus inşa etme çabaları, birçok insanın büyük bir azim ve kararlılıkla çalışmasına yol açtı. Bu süreçte, zorluklarla mücadele eden bireyler, sanatta, bilimde ve kültürde önemli eserler ve buluşlar ortaya koyarak topluma ilham verdiler.”  

Yapay zekaya sorular; 

1

ChatGPT:

Cumhuriyet döneminin başlangıcında ve özellikle 1980'lere kadar ortaya çıkan yetenekli bilim, kültür, ve sanat insanlarımızın ortaya çıkış sebepleri, birçok sosyokültürel, eğitimsel ve politik faktörün birleşimiyle açıklanabilir:

  1. Cumhuriyetin Kuruluş İdealleri: Cumhuriyetin ilanıyla birlikte, Türkiye'nin modernleşme süreci hızlandı. Atatürk'ün öncülüğünde, bilim, sanat ve kültür alanlarında yeni bir ulusal kimlik inşa edilmeye çalışıldı. Bu süreçte, laik eğitim sistemi kuruldu, bilim ve sanat teşvik edildi, ve halkın bilinçlenmesi için çeşitli projeler hayata geçirildi. Bu idealler, toplumu ileriye taşıyacak aydın bireyler yetiştirme hedefini taşıyordu.
  2. Eğitim Reformları: Cumhuriyetin erken dönemlerinde gerçekleştirilen eğitim reformları, yetenekli bireylerin yetişmesine zemin hazırladı. Köy Enstitüleri, Darülfünun'un modern üniversiteye dönüşümü ve yurt dışına gönderilen öğrenciler gibi girişimler, Türkiye'de eğitim seviyesini yükseltti ve yeni nesillerin daha donanımlı olmasını sağladı.
  3. Kültürel ve Bilimsel Teşvikler: Cumhuriyetin ilk yıllarında, sanat ve bilim alanlarında büyük teşvikler sağlandı. Devletin bu alanlara verdiği önem, sanatçılar, yazarlar, bilim insanları ve akademisyenlerin önünü açtı. Örneğin, Halkevleri ve benzeri kültürel kurumlar, halkın sanat ve kültürle buluşmasını sağladı.
  4. Uluslararası Etkileşimler: Türkiye'nin Batı ile olan ilişkileri, birçok yetenekli kişinin yurtdışında eğitim almasına veya oradaki gelişmeleri takip etmesine olanak sağladı. Bu kişiler, yurda döndüklerinde modern bilim ve sanat anlayışlarını Türkiye'ye taşıyarak önemli bir değişim yarattılar.
  5. Toplumsal Dönüşüm ve Kalkınma: Cumhuriyetin ilanıyla birlikte, kırsaldan kente göç, sanayileşme ve ekonomik kalkınma gibi toplumsal dönüşümler de yaşandı. Bu süreçler, bireylerin yeteneklerini geliştirmeleri ve çeşitli alanlarda uzmanlaşmaları için fırsatlar yarattı.
  6. Yaratıcılığı ve İleri Görüşlülüğü Destekleyen Ortam: Cumhuriyetin erken döneminde, yaratıcılık ve ileri görüşlülük değerli görülüyordu. Bilim, sanat ve kültür alanında çalışan bireyler, toplumun ilerlemesi için gerekli görülen yenilikçi fikirleri savundukça teşvik edildiler.

Bu dönemde yetişen bu tür bireyler, Türkiye'nin modernleşme sürecinin temel taşlarını oluşturdular. Ancak, değişen dünya koşulları ve sosyal dinamikler nedeniyle, bu tür insan kaynağının yetişme süreci de zamanla farklılaştı. Yine de bu dönemin etkileri, bugün de Türk toplumunun çeşitli alanlarındaki ilerlemelerde hissedilmeye devam ediyor.

Şunu dedin:

2

Daha yazar misiniz

ChatGPT:

Cumhuriyet döneminin başlangıcından 1980'lere kadar yetişen yetenekli bilim, kültür ve sanat insanlarının ortaya çıkışına etki eden faktörleri daha derinlemesine inceleyebiliriz:

1. Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Geçiş ve Dönüşüm

Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemindeki geri kalmışlık, cehalet ve imparatorluğun çöküşünü hızlandıran diğer faktörler, yeni kurulan Cumhuriyet’in idealleri doğrultusunda değiştirilmek istendi. Bu kapsamda, eski düzenden kopuş ve yeni bir ulusal kimlik inşası süreci başladı. Bu süreç, özellikle gençlerin, bilim, sanat ve kültür alanlarında aktif rol almalarını teşvik etti. Toplumun her kesiminde bir yenilikçilik ruhu yayıldı.

2. Köy Enstitüleri ve Halk Eğitimi

Köy Enstitüleri, Cumhuriyet’in eğitim alanındaki en önemli projelerinden biri olarak dikkat çeker. Bu enstitüler, sadece okuma-yazma öğreten kurumlar değil, aynı zamanda köy çocuklarını modern tarım teknikleri, sağlık bilgisi, müzik, tiyatro ve edebiyat gibi birçok alanda eğiterek çok yönlü bireyler yetiştirdi. Bu eğitim modeli, kırsal kesimden gelen birçok yeteneğin ortaya çıkmasını sağladı. Ayrıca, Halkevleri aracılığıyla halka sanat ve kültür götürülmesi de toplumda geniş bir eğitim seferberliği yaratmıştı.

3. Devletin Bilim ve Sanata Verdiği Önem

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında, devletin sanat ve bilime verdiği önem belirgin bir şekilde hissediliyordu. Bilimsel çalışmalar teşvik edilerek, üniversiteler ve araştırma kurumları geliştirildi. Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumu gibi kurumlar, hem Türk kültürünü araştırmak hem de dilde sadeleşme hareketini desteklemek amacıyla kuruldu. Bu kurumlar, Cumhuriyet’in ilk yıllarında yapılan bilimsel çalışmaların ve sanat projelerinin altyapısını oluşturdu.

4. Batı’ya Açılma ve Modernleşme Çabaları

Cumhuriyet'in ilk yıllarında, Türkiye Batı ile ilişkilerini geliştirerek modernleşme yolunda adımlar attı. Batılı eğitim modelleri benimsendi, yurt dışına eğitim için gönderilen gençler modern bilimsel yöntemleri ve sanat akımlarını öğrenip Türkiye’ye taşıdılar. Bu süreç, Türkiye’de bilim ve sanatın evrensel standartlara uygun olarak gelişmesine olanak tanıdı.

5. Sosyal ve Kültürel Hareketler

1950'lerden itibaren sosyal ve kültürel hareketlerin yükselişi, özellikle şehirlerde yeni fikirlerin, sanatın ve bilimin gelişmesini hızlandırdı. Bu dönemde yazın, tiyatro, sinema, müzik gibi sanat dallarında önemli gelişmeler kaydedildi. Toplumun farklı kesimlerinden gelen yetenekli bireyler, bu hareketlerin bir parçası olarak kendilerini ifade etme fırsatı buldular.

6. Eğitimde Kalitenin Artışı

1960'lar ve 1970'lerde, özellikle üniversite eğitiminde kalitenin artması, Türkiye’de bilimsel araştırmaların gelişmesine katkıda bulundu. Yükseköğretim kurumları, gençlerin araştırma yapmalarını, yeni fikirler üretmelerini ve entelektüel birikimlerini geliştirmelerini teşvik etti. Bu dönemde, birçok bilim insanı, uluslararası arenada tanınır hale geldi.

7. Toplumsal İlerleme ve Refah Artışı

Cumhuriyet döneminde Türkiye, sanayileşme ve ekonomik kalkınma yolunda önemli adımlar attı. Toplumun refah seviyesindeki artış, eğitim ve kültür alanlarına daha fazla kaynak ayrılmasını sağladı. Bu da, toplumun genelinde bir bilgi ve kültür birikiminin artmasına ve yetenekli bireylerin yetişmesine olanak tanıdı.

8. Sanat ve Kültürün Demokratikleşmesi

Cumhuriyetle birlikte sanat ve kültür sadece elitlerin değil, halkın da erişimine açıldı. Tiyatro, sinema, müzik ve edebiyat, geniş kitlelere hitap etmeye başladı. Bu süreç, birçok yetenekli sanatçının keşfedilmesine ve toplumun sanata daha fazla ilgi göstermesine yol açtı. Sanat ve kültür, toplumun genel gelişimiyle paralel olarak daha geniş bir tabana yayıldı.

9. Mücadele ve Azim Ruhu

Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki yoksulluk, savaşın yarattığı travmalar ve yeni bir ulus inşa etme çabaları, birçok insanın büyük bir azim ve kararlılıkla çalışmasına yol açtı. Bu süreçte, zorluklarla mücadele eden bireyler, sanatta, bilimde ve kültürde önemli eserler ve buluşlar ortaya koyarak topluma ilham verdiler.

Bu faktörler bir araya geldiğinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin başlangıcında ve devam eden süreçte yetenekli ve etkili bireylerin yetişmesine zemin hazırladı. Bu dönemin insanları, Cumhuriyet'in idealleri doğrultusunda kendilerini geliştirdiler ve Türkiye'nin modernleşme sürecine büyük katkılarda bulundular. Değişen dünya şartlarıyla birlikte bu tür yeteneklerin ortaya çıkış dinamikleri değişmiş olsa da, bu dönem hala Türkiye'nin entelektüel tarihinin önemli bir parçası olarak değerini koruyor.

Şunu dedin:

3

Tek tek isimleri sayabilir misiniz

ChatGPT:

Cumhuriyet dönemi boyunca bilim, kültür ve sanat alanlarında önemli katkılarda bulunmuş birçok değerli isim vardır. Bu isimlerden bazıları şunlardır:

Bilim İnsanları

  1. Mustafa İnan: İnşaat mühendisliği alanında önemli çalışmalar yapmış ve Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu'nun (TÜBİTAK) kuruluşuna katkıda bulunmuştur.
  2. Cahit Arf: Matematik alanında dünya çapında tanınan, Arf Teoremi ve Arf Halkaları ile bilinen Türk matematikçisi.
  3. Mazhar Osman Usman: Modern Türk psikiyatrisi ve nörolojisinin kurucusu.
  4. Ord. Prof. Dr. Aydın Sayılı: Bilim tarihçisi; İslam dünyasında bilim ve teknoloji tarihi üzerine yaptığı çalışmalarla tanınır.
  5. Ord. Prof. Dr. Hulusi Behçet: Behçet Hastalığı’nı ilk kez tanımlayan Türk dermatolog.
  6. Ord. Prof. Dr. Aziz Sancar: DNA onarımı konusunda Nobel ödülü kazanmış Türk biyokimyager.
  7. Ord. Prof. Dr. Erdal İnönü: Fizik alanında önemli çalışmaları bulunan, ayrıca Türkiye Bilimler Akademisi’nin (TÜBA) kurucu başkanlığı görevini yapmış bilim insanı.

Yazarlar ve Edebiyatçılar

  1. Yahya Kemal Beyatlı: Şair, yazar ve diplomat; Türk edebiyatının önemli isimlerinden biridir.
  2. Nâzım Hikmet Ran: Modern Türk şiirinin öncülerinden; şiirleri dünya çapında tanınmıştır.
  3. Halide Edib Adıvar: Roman yazarı, gazeteci ve kadın hakları savunucusu.
  4. Orhan Veli Kanık: Garip Akımı’nın öncüsü, Türk şiirinde önemli bir yenilik yapmıştır.
  5. Sait Faik Abasıyanık: Öykü yazarı; modern Türk öykücülüğünün en önemli isimlerinden biri olarak kabul edilir.
  6. Ahmet Hamdi Tanpınar: Roman yazarı, şair, denemeci ve edebiyat tarihçisi.
  7. Yaşar Kemal: Türk edebiyatının en büyük yazarlarından biri, özellikle "İnce Memed" romanıyla tanınır.

Sanatçılar

  1. İbrahim Çallı: Türk ressam; Çallı Kuşağı olarak bilinen sanatçılar grubunun öncüsü.
  2. Bedri Rahmi Eyüboğlu: Ressam, şair ve akademisyen; Türk resim sanatında önemli bir yere sahiptir.
  3. Fikret Mualla Saygı: Türk ressam, özellikle Paris'te yaptığı çalışmaları ile tanınır.
  4. Zeki Müren: Türk Sanat Müziği sanatçısı, besteci, söz yazarı ve aktör.
  5. Türkan Şoray: Türk sinemasının en ünlü ve etkili aktrislerinden biri.
  6. Yıldız Kenter: Tiyatro ve sinema oyuncusu, yönetmen ve eğitmen.
  7. Münir Nurettin Selçuk: Türk müziğinin önemli besteci ve icracılarından biri.

Müzisyenler

  1. Adnan Saygun: Türk Beşleri arasında yer alan, modern Türk müziğinin öncülerinden bir besteci.
  2. Ulvi Cemal Erkin: Türk Beşleri’nden biri olan, klasik batı müziğiyle Türk müziğini birleştiren besteci.
  3. Cemal Reşit Rey: Türk Beşleri’nin en önemli isimlerinden, özellikle operet ve orkestra eserleriyle tanınan besteci.
  4. Fazıl Say: Dünya çapında tanınan piyanist ve besteci.

Tiyatrocular ve Sinemacılar

  1. Muhsin Ertuğrul: Türk tiyatrosunun kurucusu ve en önemli isimlerinden biri; aynı zamanda yönetmen ve oyuncu.
  2. Lütfi Akad: Türk sinemasının önemli yönetmenlerinden, sinemada "Türk Üçlemesi" ile tanınır.
  3. Sadri Alışık: Sinema ve tiyatro oyuncusu; komedi türündeki rolleriyle geniş kitlelere ulaşmıştır.
  4. Halit Refiğ: Türk sinemasının önemli yönetmenlerinden, özellikle "Gurbet Kuşları" filmiyle tanınır.

Düşünürler ve Akademisyenler

  1. Ord. Prof. Dr. Hilmi Ziya Ülken: Felsefe, sosyoloji ve bilim tarihi üzerine çalışmalarıyla tanınır.
  2. Nurettin Topçu: Türk felsefeci ve yazar; özellikle ahlak felsefesi üzerine çalışmalarıyla bilinir.
  3. İsmail Hakkı Baltacıoğlu: Eğitimci, yazar ve ressam; Türk eğitim sistemine önemli katkılarda bulunmuştur.
  4. Ord. Prof. Dr. Mehmet Fuat Köprülü: Türk edebiyatı ve tarihi üzerine çalışmalar yapmış bir bilim insanı ve politikacı.

Bu isimler, Cumhuriyet'in başlangıcından 1980'lere kadar Türkiye'nin bilim, sanat, kültür ve düşünce hayatına önemli katkılarda bulunmuş ve Türkiye'nin modernleşme sürecine yön vermiştir. Her biri kendi alanında iz bırakan ve bugünün Türkiye'sinde hala etkisi hissedilen figürlerdir.

Şunu dedin:

Baska

ChatGPT:

Cumhuriyet döneminde bilim, kültür, sanat ve diğer alanlarda önemli katkılarda bulunmuş daha fazla isim ekleyebilirim:

Bilim İnsanları ve Akademisyenler

  1. Prof. Dr. Halil İnalcık: Tarihçi; Osmanlı tarihi üzerine yaptığı çalışmalarla dünya çapında tanınmış bir akademisyen.
  2. Prof. Dr. İhsan Doğramacı: Pediatri profesörü, sağlık bilimleri alanında uluslararası tanınırlığı olan bilim insanı ve Bilkent Üniversitesi’nin kurucusu.
  3. Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu: Kuantum kimyası ve moleküler biyoloji alanında çalışmalarıyla tanınan bilim insanı; Türkiye'nin en genç profesörü unvanını almıştır.
  4. Prof. Dr. Nihat Berker: Fizikçi, özellikle yoğun madde fiziği alanında yaptığı çalışmalarla bilinir.
  5. Prof. Dr. Şerif Mardin: Sosyolog ve siyaset bilimci; Türk modernleşmesi üzerine yaptığı analizlerle tanınır.
  6. Prof. Dr. Afet İnan: Tarihçi ve sosyolog; Atatürk’ün manevi kızı ve Cumhuriyet’in ilk kadın akademisyenlerinden biridir.
  7. Prof. Dr. Turgut Özal: Ekonomist ve siyasetçi; Türkiye'nin ekonomik ve teknolojik dönüşümünde önemli rol oynamıştır.
  8. Ord. Prof. Dr. İhsan Sıtkı Yener: Bilgisayar ve bilgi teknolojileri alanında öncü çalışmalarıyla bilinir.
  9. Prof. Dr. Nevzat Tarhan: Psikiyatrist ve nöropsikiyatri alanında çalışmalar yapmıştır, aynı zamanda Üsküdar Üniversitesi’nin kurucusudur.

Edebiyatçılar ve Yazarlar

  1. Attilâ İlhan: Şair, romancı ve gazeteci; Türk edebiyatında derin izler bırakmıştır.
  2. Tarık Buğra: Roman yazarı ve oyun yazarı; "Küçük Ağa" romanıyla tanınır.
  3. Kemal Tahir: Roman yazarı; Türk toplum yapısı üzerine derinlemesine analizler içeren romanlarıyla bilinir.
  4. Orhan Kemal: Toplumcu gerçekçi romanlarıyla tanınmış, işçi sınıfının yaşamını anlatmıştır.
  5. Sabahattin Ali: Yazar ve şair; "Kürk Mantolu Madonna" adlı romanıyla geniş bir okuyucu kitlesi edinmiştir.
  6. Ayla Kutlu: Roman ve öykü yazarı; özellikle toplumsal ve bireysel sorunları ele alan eserleriyle bilinir.
  7. Rasim Özdenören: Öykücü ve denemeci; Türk İslami edebiyatının önemli temsilcilerindendir.
  8. Vedat Türkali: Yazar ve senarist; özellikle "Bir Gün Tek Başına" romanıyla tanınır.
  9. Tomris Uyar: Öykücü ve çevirmen; çağdaş Türk edebiyatının önemli isimlerinden biridir.

Sanatçılar

  1. Abidin Dino: Ressam ve karikatürist; çağdaş Türk resim sanatının öncülerindendir.
  2. Ara Güler: Fotoğraf sanatçısı; İstanbul'un ve Türkiye'nin görsel hafızasına büyük katkılarda bulunmuştur.
  3. Erol Akyavaş: Ressam; mistik ve İslami temaları modern bir anlayışla yorumlamasıyla tanınır.
  4. Türkân Saylan: Dermatolog, yazar ve eğitimci; özellikle cüzzamla mücadele ve eğitime yönelik çalışmalarıyla bilinir.
  5. Füreya Koral: Seramik sanatçısı; Türkiye'de modern seramiğin öncülerinden biridir.
  6. İdil Biret: Piyanist; dünya çapında tanınan bir klasik müzik sanatçısıdır.
  7. Genco Erkal: Tiyatrocu, yönetmen ve oyuncu; Türk tiyatrosunun en önemli figürlerinden biridir.
  8. Cüneyt Arkın: Sinema oyuncusu; Türk sinemasının en tanınmış yüzlerinden biridir.
  9. Neşet Ertaş: Türk halk ozanı; Türk halk müziği ve Bozlak geleneğinin en önemli temsilcilerinden biridir.

Siyasetçiler ve Devlet Adamları

  1. İsmet İnönü: Türkiye'nin ikinci Cumhurbaşkanı, Kurtuluş Savaşı kahramanı ve Lozan Antlaşması'nın mimarı.
  2. Bülent Ecevit: Şair, gazeteci, ve siyasetçi; Türkiye’nin 1970’ler ve 1990’larda Başbakanı olarak görev yapmıştır.
  3. Turgut Özal: Ekonomist ve siyasetçi; 1980'lerin ekonomik liberalizasyon sürecinde önemli rol oynamış, Türkiye'nin sekizinci Cumhurbaşkanı olmuştur.
  4. Süleyman Demirel: Siyasetçi, mühendis; Türkiye’nin 9. Cumhurbaşkanı ve uzun süre Başbakanlık yapmıştır.
  5. Prof. Dr. Necmettin Erbakan: Mühendis, siyasetçi; Türkiye'nin ilk İslamcı Başbakanı olarak görev yapmıştır.
  6. Celal Bayar: Türkiye'nin üçüncü Cumhurbaşkanı; Demokrat Parti'nin kurucularından biridir.
  7. Ali Fuat Cebesoy: Kurtuluş Savaşı komutanı, siyasetçi ve diplomat; Türkiye'nin ilk TBMM başkanlarından biridir.

Diğer Alanlarda Öncü İsimler

  1. Vehbi Koç: İş adamı; Türkiye'nin en büyük holdinglerinden biri olan Koç Holding’in kurucusudur.
  2. Sakıp Sabancı: İş adamı; Sabancı Holding’in kurucusu ve Türkiye’nin önde gelen iş insanlarından biridir.
  3. Haldun Dormen: Tiyatro oyuncusu, yönetmen ve yapımcı; Türk tiyatrosunun gelişiminde büyük rol oynamıştır.
  4. Cavit Orhan Tütengil: Sosyolog, gazeteci ve yazar; toplumsal sorunlar üzerine önemli çalışmalar yapmıştır.
  5. Sabahattin Eyüboğlu: Akademisyen, deneme yazarı ve çevirmen; halk kültürü ve Türk modernleşmesi üzerine yaptığı çalışmalarla bilinir.
  6. Hikmet Şimşek: Orkestra şefi ve müzik programcısı; Türkiye’de klasik müziğin yaygınlaşmasına katkıda bulunmuştur.
  7. Aziz Nesin: Yazar, mizah ustası ve yayıncı; sosyal ve politik eleştirileriyle tanınır.

Bu isimler, Cumhuriyet’in kuruluşundan 1980'lere kadar Türkiye'nin bilimsel, sanatsal, kültürel ve toplumsal gelişimine büyük katkılarda bulunmuş ve Türkiye’nin modernleşme sürecinde iz bırakan figürlerdir. Her biri kendi alanında bir dönemin sembolü haline gelmiş ve hala hatırlanmaktadır.