"Bu statik arşiv, yapay zekâ
teknolojileriyle birleşerek dinamik bir bilgi üretim aracına dönüşmüştür."
ifadesi neleri içermektedir?: "Günümüz bilgi çağında, karşılaşılan en
büyük sorun artık bilgiye erişim değil, bilgi bolluğu içinden anlam üretme ve
yönetme becerisidir. 1975’ten bu yana hazırlanan yaklaşık 2000 bibliyografya ve
ismen tasnif edilen 700.000’den fazla yayın, Atatürk araştırmalarından sıra
kültürüne, siyaset tarihinden toplumsal belleğe uzanan geniş bir alanı kapsayan
muazzam bir bibliyografik hafıza oluşturmuştur. Bu statik arşiv, yapay zekâ
teknolojileriyle birleşerek dinamik bir bilgi üretim aracına dönüşmüştür."
Notebook LM
20.08.2025
"Bu statik arşiv, yapay zekâ teknolojileriyle
birleşerek dinamik bir bilgi üretim aracına dönüşmüştür" ifadesi, tebliğin
temel vizyonunu ve sunduğu yenilikçi metodolojiyi özetlemektedir. Bu ifade,
yazarın elli yılı aşkın süredir oluşturduğu geniş bibliyografik birikimin,
yapay zekâ teknolojileri sayesinde nasıl pasif bir veri yığınından, sürekli
yeni anlamlar ve düşünceler üreten aktif bir sisteme dönüştüğünü anlatır.
Bu dönüşümün içerdiği temel unsurlar şunlardır:
- Statik Arşivin Kapsamı: Bu "statik arşiv", yazarın 1975'ten
bu yana hazırladığı yaklaşık 2000 bibliyografya ve ismen tasnif ettiği
700.000'den fazla yayını kapsayan muazzam bir bibliyografik hafızayı
ifade eder. Bu birikim, Atatürk araştırmalarından sıra kültürüne, siyaset
tarihinden toplumsal belleğe uzanan geniş bir alanı barındırmaktadır.
Yazarın yarım asrı bulan çalışmalarındaki temel amacı, daima bilgiyi
korumak, düzenlemek ve gelecek kuşaklara aktarmak olmuştur. Geleneksel
bibliyografya, adeta bir "bilgi okyanusunun haritasını çıkarmak"
olarak tanımlanır.
- Soru Sorma Alışkanlığının Dönüştürücü Rolü: Statik arşivin dinamikleşmesinde, yazarın yıllar
boyunca edindiği "soru sorma alışkanlığı" kritik bir rol
oynamıştır. Her bibliyografya hazırlarken kurulan "soru
ağacı"nın, zamanla "zihinsel bir orman" haline gelmesi, bu
statik birikimi zihinsel olarak dinamikleştiren bir ön koşul olmuştur. Bu
alışkanlık, bilgiyi tüketmekten çok, bilgiyle diyalog kurmayı sağlamıştır.
- Yapay Zekâ ile Birleşme ve Paradigma Değişimi: 2023 yılının son çeyreğinde yapay zekânın (YZ)
hayatımıza girmesiyle, yazarın köklü soru sorma alışkanlığı yeni bir
platform bulmuştur. Yapay zekâyı sadece bir "cevap makinesi"
olarak görmek yerine, ona "sen de soru sormaya katılmak ister
misin?" denilerek bir paradigma değişimi yaşanmıştır.
- "9 Yapay Zekâya Aynı Soruyu Sormak"
Metodolojisi: Bu birleşme,
"Post-Bibliyografik Sentez Yöntemi" veya "9 Yapay Zekâya
Aynı Soruyu Sormak" adını verilen özgün metodolojiyi ortaya
çıkarmıştır. Bu yöntem, tek bir araştırma sorusunu aynı anda dokuz farklı
yapay zekâ arayüzüne sormaya dayanır. Her bir yapay zekâ, farklı veri
kümeleri ve algoritmik önceliklerle çalışarak, aynı soruya farklı
perspektiflerden yanıtlar üretir; kimi akademik, kimi etik, kimi felsefi
veya pragmatik bir düşünce karakteri sergiler.
- Dinamik Bilgi Üretiminin Katmanları:
- Anlam Üretimi ve Yeni Düşünce Katmanları
Yaratma: Geleneksel bibliyografyada
yalnızca bilgiyi kaydetmek yeterli değildir; asıl ihtiyaç, bilgi bolluğu
içinden anlam üretmek, yeni düşünce katmanları yaratmaktır. Bu
süreç, "cevap toplama"dan öte, derin bir zihinsel çabayı
ifade eder.
- Epistemolojik Sorgulama: Dokuz farklı cevabın karşılaştırılması, tek
ve mutlak bir doğrunun olmadığını, bilginin çok katmanlı ve
perspektife bağlı olduğunu hatırlatır. Bu durum, cevapları olduğu gibi
kabul etmek yerine, onların arasındaki boşlukları, örtüşmeleri ve
çelişkileri analiz etmeyi zorlar; bilgi, "yorumlanması gereken bir
metne" dönüşür.
- Zihinsel Orkestrasyon: Aynı soruyu dokuz farklı zekâya göndermek,
adeta bir "zihinsel orkestrasyon"dur. Yazar bu orkestranın şefi
gibi davranarak, eleştirel düşünme kaslarını güçlendirmiş ve bilgiyi
tüketen değil, bilgiyle diyalog kuran bir sürece dönüştürmüştür.
- Metasentez ve Bilgiden Bilgi Yaratma: Gelen yanıtları birleştirip, bir başka yapay
zekâya "şimdi bunların sentezini yap" demek, "bilgiden
yeni bilgi yaratma" fikrine ulaşmaktır. Bu an, "zihinsel
patlama anıydı", çünkü artık bilgi toplanmıyor, bilgi
üretiliyordu; cevapların ötesinde yeni bir anlam bütünü üretiliyordu.
- İnsan Süzgeci ve Entelektüel İmza: Üretilen metasentezi yazarın kendi zihninden
geçirmesi, sürecin en kritik aşamasıdır. Elli yıllık arşiv hafızası,
disleksili bir zihnin "büyük resmi görme" ve farklı bağlantılar
kurma gücüyle birleşerek, ortaya çıkan metinlere "insanlık
damgasıyla" yeniden şekil verir. Bu, sadece "kes-yapıştır"
değil, "zihinsel editörlük", "entelektüel doğrulama"
ve "sezgiyle sentez"dir. Bu sayede, araştırmacının rolü "bilgi
işçiliğinden bilgi mimarlığına" ve "sentez liderliğine"
uzanan yeni bir rol tanımlanmaktadır. Yapay zekâ bilginin
"hamallığını" yapabilir, ancak ona anlam, bağlam ve vizyon
katacak olan yine insan aklıdır.
- Eğitim Sistemine Katkı ve Geleceğin
Araştırmacılığı: Bu dinamik dönüşüm, ülkemizin
ezberci eğitim kalıplarına karşı önemli bir çözüm sunarak, eleştirel
düşüncenin ve sorgulama alışkanlığının eksikliğini gidermeyi amaçlar.
Ayrıca, yapay zekâ içeriğinin gelecekteki muazzam boyutları göz önüne
alındığında, araştırmacıların bu yeni bilgi okyanusundan nasıl istifade
edebileceklerine dair bir yol haritası sunar.
Dolayısıyla, "Bu statik arşiv, yapay zekâ
teknolojileriyle birleşerek dinamik bir bilgi üretim aracına dönüşmüştür"
ifadesi, geçmişin birikiminin modern teknolojiyle sentezlenerek, sadece
bilgiye erişimi değil, aynı zamanda yeni bilginin, anlamın ve eleştirel
düşüncenin aktif olarak inşa edildiği, insan zekâsının yönlendirdiği bir süreci
tanımlamaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder