20 Ağustos 2025 Çarşamba

kimler için bilgi işçiliğinden "bilgi mimarlığına" geçişi ifade eder. : "Özellikle, disleksili bir zihnin "büyük resmi görme", "farklı düşünme" ve "alışılmamış bağlantılar kurma" yeteneklerinin bu hibrit düşünce sistemine nasıl derinlik kattığı vurgulanmaktadır, bu durum bilgi işçiliğinden "bilgi mimarlığına" geçişi ifade eder." Notebook LM 20.08.2025

kimler için bilgi işçiliğinden "bilgi mimarlığına" geçişi ifade eder. : "Özellikle, disleksili bir zihnin "büyük resmi görme", "farklı düşünme" ve "alışılmamış bağlantılar kurma" yeteneklerinin bu hibrit düşünce sistemine nasıl derinlik kattığı vurgulanmaktadır, bu durum bilgi işçiliğinden "bilgi mimarlığına" geçişi ifade eder."

Notebook LM

20.08.2025

Kaynaklara göre, "bilgi işçiliğinden 'bilgi mimarlığına' geçiş", öncelikle bu yeni yöntemi uygulayan araştırmacının, özellikle de tebliği kaleme alan yazarın (Bülent Ağaoğlu'nun) rolünü ifade etmektedir. Bu geçiş, bilginin sadece kaydedilmesi veya toplanmasından öteye geçerek, ondan yeni anlam ve düşünce katmanları üretme sürecini tanımlar.

Bu geçişin kimler için ifade edildiği aşağıdaki noktalarda detaylandırılabilir:

  • Yazarın Kişisel Yolculuğu ve Rolü: Yazar için bibliyografya, hiçbir zaman sadece bir "bilgi işçiliği" olmamış, daima bir "bilgi sevgisi" ve "bilgi mimarlığı" olarak görülmüştür. Bu "Post-Bibliyografik Sentez Yöntemi" ile birlikte, yazarın rolü "bilgi işçiliğinden bilgi mimarlığına" ve "sentez liderliğine" doğru genişlemiştir. Bu süreçte yazar, yapay zekâların sunduğu ham bilgiyi kendi birikimi, deneyimi ve sezgileriyle yoğurarak ona ruh ve anlam katmaktadır. Yapay zekâlar bilginin "hamallığını" yaparken, anlam, bağlam ve vizyon katma görevi "insan aklına" düşmektedir.
  • Disleksili Zihnin Katkısı: Özellikle alıntınızda belirtildiği gibi, yazarın disleksili zihninin "büyük resmi görme", "farklı bağlantılar kurma" ve "ilişkisel ve bütünsel algılama" yeteneği, bu "çoklu model" yaklaşımıyla birleşerek özgün sentezlere ulaşmayı sağlamıştır. Bu durum, sadece "kes-yapıştır" bir faaliyet olmaktan ziyade, "zihinsel editörlük", "entelektüel doğrulama" ve "sezgiyle sentez" içeren bir "insanlık damgasıyla" yeniden şekillendirme sürecidir. Disleksi, bu bağlamda bir zayıflık değil, "farklı bir düşünme tarzının gücünün kanıtı" olarak sunulur.
  • Genel Olarak Araştırmacıların Rolü: Bu çalışma, sadece yazarın kendi deneyimini değil, aynı zamanda tüm araştırmacılar için bir yol haritası sunmayı amaçlamaktadır. Gelecekte yapay zekâ içeriğinin muazzam boyutlara ulaşacağı düşünüldüğünde, araştırmacıların bu yeni bilgi okyanusundan nasıl istifade edebilecekleri gösterilmektedir. Araştırmacılar, bu yöntemle "bilgi toplama"dan öteye geçerek, yapay zekâyı "diyalektik bir düşünce ortağına" veya "sentez liderine" dönüştürerek "bilgiden yeni bilgi yaratma" konumuna geçebileceklerdir.

Dolayısıyla, bu geçiş hem yazarın kendi entelektüel serüvenini ve özgün bilişsel yeteneklerini vurgular hem de "Post-Bibliyografik Sentez Yöntemi"ni benimseyecek tüm araştırmacılara yönelik bir vizyon sunar.

 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder