kimler için bilgi işçiliğinden "bilgi mimarlığına" geçişi ifade eder. : "Özellikle, disleksili bir zihnin "büyük resmi görme", "farklı düşünme" ve "alışılmamış bağlantılar kurma" yeteneklerinin bu hibrit düşünce sistemine nasıl derinlik kattığı vurgulanmaktadır, bu durum bilgi işçiliğinden "bilgi mimarlığına" geçişi ifade eder."
Notebook LM
20.08.2025
Kaynaklara göre, "bilgi
işçiliğinden 'bilgi mimarlığına' geçiş", öncelikle bu yeni yöntemi
uygulayan araştırmacının, özellikle de tebliği kaleme alan yazarın (Bülent
Ağaoğlu'nun) rolünü ifade etmektedir. Bu geçiş, bilginin sadece
kaydedilmesi veya toplanmasından öteye geçerek, ondan yeni anlam ve düşünce
katmanları üretme sürecini tanımlar.
Bu geçişin kimler için ifade edildiği
aşağıdaki noktalarda detaylandırılabilir:
- Yazarın Kişisel Yolculuğu ve Rolü: Yazar için bibliyografya, hiçbir zaman sadece bir "bilgi
işçiliği" olmamış, daima bir "bilgi sevgisi" ve "bilgi
mimarlığı" olarak görülmüştür. Bu "Post-Bibliyografik Sentez
Yöntemi" ile birlikte, yazarın rolü "bilgi işçiliğinden bilgi
mimarlığına" ve "sentez liderliğine" doğru genişlemiştir.
Bu süreçte yazar, yapay zekâların sunduğu ham bilgiyi kendi birikimi,
deneyimi ve sezgileriyle yoğurarak ona ruh ve anlam katmaktadır. Yapay
zekâlar bilginin "hamallığını" yaparken, anlam, bağlam ve vizyon
katma görevi "insan aklına" düşmektedir.
- Disleksili Zihnin Katkısı: Özellikle alıntınızda belirtildiği gibi, yazarın disleksili zihninin
"büyük resmi görme", "farklı bağlantılar kurma" ve
"ilişkisel ve bütünsel algılama" yeteneği, bu "çoklu
model" yaklaşımıyla birleşerek özgün sentezlere ulaşmayı sağlamıştır.
Bu durum, sadece "kes-yapıştır" bir faaliyet olmaktan ziyade,
"zihinsel editörlük", "entelektüel doğrulama" ve
"sezgiyle sentez" içeren bir "insanlık damgasıyla"
yeniden şekillendirme sürecidir. Disleksi, bu bağlamda bir zayıflık değil,
"farklı bir düşünme tarzının gücünün kanıtı" olarak sunulur.
- Genel Olarak Araştırmacıların Rolü: Bu çalışma, sadece yazarın kendi deneyimini değil, aynı zamanda tüm
araştırmacılar için bir yol haritası sunmayı amaçlamaktadır. Gelecekte
yapay zekâ içeriğinin muazzam boyutlara ulaşacağı düşünüldüğünde,
araştırmacıların bu yeni bilgi okyanusundan nasıl istifade edebilecekleri
gösterilmektedir. Araştırmacılar, bu yöntemle "bilgi toplama"dan
öteye geçerek, yapay zekâyı "diyalektik bir düşünce ortağına"
veya "sentez liderine" dönüştürerek "bilgiden yeni bilgi
yaratma" konumuna geçebileceklerdir.
Dolayısıyla, bu geçiş hem yazarın
kendi entelektüel serüvenini ve özgün bilişsel yeteneklerini vurgular hem de
"Post-Bibliyografik Sentez Yöntemi"ni benimseyecek tüm araştırmacılara
yönelik bir vizyon sunar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder