2017
ve SONRASINDA YAYINLANAN
ESKİ
KÜLTÜRÜMÜZDE KÜTÜPHANELER KONULU MAKALELER
Bülent Ağaoğlu
15.8.2020
Değerli kültür insanı Dursun Gürlek’e saygılarımla
Makalelere
erişim için, aşağıda 1, 2, 3… şeklindeki sıra numaralının alt satırında yer
alan makale adının üstüne Mouse imleci ile gelip sonra ile ctrl+tıkla.
1
Manisa Yazma
Eserler Kütüphanesi Ciltleri Hakkında Bir DeğerlendirmeGül GÜNEY ,
(2019), Al Farabi
Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt 3 , Sayı 2 , Oca 2019 ,
99 - 108
Şehzadeler şehri olan Manisa tarihte maddi ve
manevi pek çok zengin kültürel değerlere sahip olmuştur. Bu değerler
arasında Manisa ve çevresinden temin edilmiş yazma eserler başta gelir. Bu
eserler merkezde şahıs, cami, mescid, medrese gibi yapılardan, Akhisar,
Kırkağaç, Soma, Gördes, Demirci gibi de çevre ilçelerden
toplanmıştır. Bugün söz konusu yazma eserler Manisa Yazma Eserler
Kütüphanesi’nde saklanmaktadır. Kütüphanede yaklaşık 8bin 249 adet Cd. ve
DVD aktarılmış yazma eser bulunmaktadır. Zengin koleksiyona sahip kütüphane
tıp, edebiyat, astroloji, dini bilimler, tasavvuf, fıkıh, kelam gibi pek çok
konuda yazma eseri bünyesinde barındırmaktadır. Söz konusu eserler gerek
konuları, gerekse hat, tezhip, cilt gibi kitap sanatları açısından özellik taşımaktadır.
Çalışmada ManisaYazma Eser Kütüphanesi’nde yer alan yazma eserlerin ciltleri
hakkında genel bir değerlendirme yapılarak, kütüphanede aşırı yıpranmış,
onarılmadığı taktirde varlığını sürdüremeyecek bazı yazma eserlerden örnekler
verilip durum tespiti yapılmıştır.
2
İsmail E.
Erünsal, Orta Çağ İslam Dünyasında Kitap ve Kütüphane, Timaş Yayınları,
İstanbul 2018. 660 Sayfa.Halis DEMİR ,
(2019), Tahkik İslami
İlimler Araştırma ve Neşir Dergisi, Cilt 2 , Sayı 1 , Oca 2019 , 299
- 306
İsmail E. Erünsal, Orta Çağ İslam Dünyasında Kitap ve
Kütüphane, Timaş Yayınları, İstanbul 2018. 660 Sayfa.
Erzurum Yazma
Eserler Kütüphanesinde Bulunan El Yazması SözlüklerHüsna KOTAN ,
(2017), Atatürk
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 21 , Sayı 4 ,
Oca 2017 , 1491 - 1509
XVIII. yüzyıla ait bir yapı olan Şeyhler Hamamı,
Erzurum’daki hamamlar içerisinde tarihî özelliklerini korumuş örneklerden
biridir. Soyunmalık, ılıklık, sıcaklık ve külhan bölümlerinden oluşan tek
fonksiyonlu bu hamam 2013 yılında restore edilerek Erzurum Yazma Eserler
Kütüphanesi Müdürlüğüne tahsis edilmiştir. 2011 yılında kurulup 2016 yılında
söz konusu binada hizmete açılan bu kütüphane bünyesinde asırlık el yazmaları
ve matbu eserler muhafaza edilmektedir. Bu eserler içerisinde çok kıymetli
yazma ve matbu sözlükler de bulunmaktadır. Doğu Anadolu Bölgesinin yazılı
kültürel miraslarının toplandığı kütüphane aynı zam
3
Kaçanikli Mehmed
Paşa Vakfiyesi ve KütüphanesiDündar ALİKILIÇ , Malik YILMAZ ,
(2018), Atatürk
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 22 , Sayı Özel
Sayı 2 , Oca 2018 , 1845 - 1860
Kaçanikli Mehmed Paşa tarafından Üsküp’ün
kuzeydoğusunda yer alan Kâtip Şahin Mahallesi’nde yaptırılan külliye,
Balkanların diğer bölgelerinde yok edilen diğer eserler gibi ecdâd yadigârı
eserlerden biridir. Külliyeyi oluşturan camii, türbe, mektep, kütüphane ve zaviyeden
hiçbiri günümüze ulaşamamıştır. Rumeli Beylerbeyi Kaçanikli Mehmed Paşa Rumeli
Beylerbeyliği dışında birçok yerde valilik yapmış ve başka görevlerde de
bulunmuştur. Kaçanikli Mehmed Paşa’nın Makedonya’daki mal ve mülkü ile ilgili
üç vakfiye tasdik edilmiştir. Bu vakfiyeler, Üsküp, Kaçanik, Gostivar,
Kalkandelen, Kırçova ve Debre şehirlerindeki malları ile ilgilidir. Kaçanikli
Mehmed Paşa
4
İstanbul
Kütüphanelerine Bir Müfettiş Muavini TayiniEmel ALTUĞ ,
(2018), Türk
Kütüphaneciliği, Cilt 32 , Sayı 1 , Oca 2018 , 46 - 46
Metinde İstanbul’da bulunan kütüphanelere müfettiş
muavini atanması ve müfettişin yapacağı işler hakkında bilgi verilmektedir.
5
Prof. Dr. Mehmet
Fatih Köksal Kütüphanesi Türkçe Yazmalar Kataloğu (2018). Haz. M. Fatih Köksal,
Mücahit Kaçar ve Mevlüt İlhan. İstanbul: Kesit Yay.Emine Sıdıka
TOPTAŞ , (2019), Bilig,
Sayı 88 , Oca 2019 , 231 - 234
Yayın Değerlendirme / Book Reviews: Prof. Dr. Mehmet
Fatih Köksal Kütüphanesi Türkçe Yazmalar Kataloğu (2018). Haz. M. Fatih Köksal,
Mücahit Kaçar ve Mevlüt İlhan. İstanbul: Kesit Yay.
KAZAKISTAN’IN
TÜRKİSTAN ŞEHRİNDE BİR MİSYON KÜTÜPHANESİ: TÜRIK TILDES HALIKTAR KITAPHANASI
(TÜRK DILLI HALKLAR KÜTÜPHANESI)Turgay AKDURUŞ , (2019), Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi,
Sayı 47 , Oca 2019 , 271 - 276
Bir Türkoloji Kütüphanesi olan Türk Dilli Halklar
Kütüphanesi, haftaiçi her gün 09.00-18.00 saatleri arasında hizmet vermektedir.
Burada kütüphanemüdürü dâhil 9 kişi çalışmaktadır.Bu kütüphaneyle birlikte
Türkoloji Müzesi ve Sanat Galerisi binalarıda kütüphaneyi destekleyen Türkoloji
projeleri olarak açılmış olup ve şuanda hizmet vermektedir
6
MİLLÎ
KÜTÜPHÂNEDE KAYITLI 06 MİL YZ A 9110 NUMARALI ŞİİR MECMUASIYakup
POYRAZ , Mehmet
YILMAZ , (2018), Eski Türk Edebiyatı Araştırmaları
Dergisi [Journal Of Old Turkish Literature Researches], Cilt 1 ,
Sayı 1 , Oca 2018 , 367 - 390
Şiir mecmuaları Türk edebiyat tarihine ve ürünlerine
ışık tutan önemli kaynaklarımız arasındadır. Bu eserlerde birçok farklı
dönemden şaire ve onların şiirlerine ulaşılabilmektedir. Bunların yanında şiir
mecmualarında çeşitli dualara, ilaç tariflerine, faydalı bilgilere, farklı
olaylarla ilgili tarihlere, mektuplara vb. rastlamak mümkündür. Ülkemizde
bulunan yazma eser kütüphanelerinde yer alan eserler arasında şiir mecmuaları
sayı olarak üst sıralarda yer almaktadır. Bugüne kadar belirli sayıda şiir mecmuası
araştırmacılar tarafından
7
Kıbrıs Sultan
II.Mahmud Kütüphanesi ve Yunanistan Rodos Hafız Ahmed Ağa Kütüphanesi’nin
Mekân-İnsan İlişkisi Açısından İrdelenmesiNeval Konuk HALAÇOĞLU ,
(2019), Kıbrıs
Araştırmaları ve İncelemeleri Dergisi, Cilt 2 , Sayı 4 , Oca 2019 ,
11 - 20
Zamanın olduğu gibi mekânın da bir tarihi vardır. Toplumların
mekânları değişim sürecine tabii tuttuklarından ve dolayısıyla da aktörlerin
değişmesi ile mekânların tarihinin tekrar tekrar yazılmasına ihtiyaç vardır.
İnsan varolduğu günden beri mekâna biçim vermiştir. Bu biçim verişte onun
hayatı algılaması ve dolayısıyla anlamlandırmasının etkisi çok açıktır. Çünkü,
insan mekânla sadece fiziksel olmaktan öte psikolojik yönden de ilişki
içindedir. Yazımızda, 1793 yılında Rodos’ta açılan Hafız Ahmed Ağa Kütüphanesi
ile
8
Sivas Ziya Bey
Kütüphanesi'nde Bulunan Yazma Tasavvufî EserlerYüksel Göztepe , Fatih Çınar , (2018), AKADEMİAR Akademik İslam
Araştırmaları Dergisi, Sayı 5 , Oca 2018 , 13 - 46
Bu makalede Sivas Ziya Bey Kütüphanesinde son
ilavelerle 1489 yazma eserlerden tasavvuf ilgili 188 el yazma eser hakkında
bilgi verilmiştir. İç Anadolu bölgesinin en önemli kütüphanelerinden bir
olan Ziya Bey Kütüphanesi’nde el yazması yanında Arap harfleriyle binlerce
Arapça, Osmanlıca ve Farsça dillerinde matbu eski eserler bulunmaktadır.
Tasavvufî 188 adet el yazmadan 97’si Arapça, 80 tanesi Osmanlıca, 11’i
ise Farsça dilinde telif edilmiştir. Ziya Bey Kütüphanesindeki eserlerinden
birçoğu günümüzde birçok dile tercüme edildiği gibi asıl dillerinde de
yayınlamıştır. Ziya Bey Kütüphanesi bölge yazma eserler kütüphanesinden birdir.
9
Erzurum
Kütüphanelerinin Tarihi ve BugünüDündar ALİKILIÇ , Malik YILMAZ ,
(2018), Atatürk
Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, Sayı 63 , Oca
2018 , 705 - 720
Kütüphane, basılı ve elektronik bilgi kaynaklarının
toplandığı, bu kaynakların belli bir sisteme göre tasnif edildiği, korunduğu ve
çeşitli hizmetlerle kullanıcıya sunulduğu toplumsal kurumlardır. Bu açıdan
kütüphane, toplum ile bireyin eğitiminde ve gelişmesinde en önemli unsurların
başında gelmektedir. Yapılan kazılardan ve araştırmalardan elde edilen bilgi ve
belgelere göre, kütüphanelerin geçmişi M.Ö. 4000’lere kadar uzanmaktadır.
Geçmişi eskiye dayanan bu kurumların Anadolu’da da var olduğu arkeolojik
kazılarla ispatlandığı gibi tarihi kayıtlarda da yer almaktadır. Anadolu’nun en
eski yerleşim merkezlerinden biri olan Erzurum’un Türkler tarafından fethiyle
birlikte başlayan imar faaliyetlerinde kütüphaneler de payını almıştır. Osmanlı
Devleti’nde kütüphane hizmetleri vakıflar aracılığıyla yürütülmekteydi. Bu
kütüphaneler ilkin cami, türbe, medrese ve tekke gibi kurumlarda ortaya çıkmış,
sonrasında ise müstakil kütüphane binaları yapılarak vakıf bünyesinde kütüphane
hizmeti verilmeye başlanmıştır. Cumhuriyetin ilanına kadar kütüphane hizmetleri
bu şekilde devam etmiştir. Cumhuriyet döneminde farklı bir boyut kazanarak bu
hizmetler devam etmiştir. Osmanlı döneminden günümüz Türkiye’sine kadar uzanan
Erzurum kütüphanelerinin tarihi, çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Belgesel
tarama yönteminin kullanıldığı çalışmada ulaşılan kaynaklar doğrultusunda
değerlendirmeler yapılmıştır.
10
Belgelerle Türk
Kütüphanecilik Tarihi (1938-1960): Retrospektif Bir Değerlendirme (I)Hakan ANAMERİÇ , Fatih
RUKANCI , (2017), Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü Dergisi, Cilt 21 , Sayı 1 , Oca 2017 , 49 - 70
Türkiye Cumhuriyeti’nin Atatürk’ün gösterdiği
hedeflere ulaşma gayesiyle tüm alanlarda azim ve gayretle çalıştığı 1938-1960
dönemi, kütüphanecilik mesleğinin sağlam temellerinin atıldığı önemli
gelişmelere sahne olmuştur. Çalışmada, kökleri eskiye dayanan ülkemizde
cehaletle savaşın ve toplumsal gelişimin önünü açan modern kütüphaneciliğin;
köy enstitüleri, halkevleri ile ivme kazanması, ilk kez üniversite düzeyinde
eğitime başlanması, mesleki örgütlenmeleri, yabancı uzman raporları ve diğer
yayınlar bağlamında kapsamlı olarak ele alınmaktadır.
11
Topkapı
Sarayındaki III. Ahmet Kütüphanesi’nin Alçı BezemeleriZekiye UYSAL ,
(2019), Çanakkale
Araştırmaları Türk Yıllığı, Cilt 17 , Sayı 26 , Oca 2019 , 331 - 376
İstanbul’daki Topkapı Sarayı; Fatih namıyla anılan
Sultan II. Mehmet tarafından M.1458 – 1478 yılları arasında Sarayburnu
mevkisinde yaptırılmıştır. Bir sur ile çevrili olan ve arka arkaya
sıralanmış avlulardan oluşan bu saray, II. Mehmet’ten sonra gelen Osmanlı
hükümdarlarının yaptırdıkları bölümler ve köşklerle son şeklini almıştır.
Bunlar arasında Sultan III. Ahmet’in yaptırdığı bölümler de yer alır.
Osmanlı tarihinde III. Ahmet dönemi (M.1703-1730) “Lâle Devri” adıyla
ünlenmiştir. Onun, sarayın harem bölümünde yaptırdığı Yemiş
12
Hâfız-ı Kütübden
Kütüphaneciye: Osmanlıdan Günümüze Bir Mesleğin GelişimiEkrem TAK ,
(2020), Bilgi Ve Belge
Araştırmaları, Sayı 13 , Oca 2020 , 81 - 102
Kütüphanecilik, kütüphanelerin ortaya çıkışıyla
birlikte gelişen dünyanın eski mesleklerinden biridir. Buna bağlı olarak
kütüphaneciler de antik çağlardan günümüze kadar bilgi hizmeti veren eski bir
mesleğin mensuplarıdır. Bu çalışmada kütüphaneciliğin meslekî bir formasyon
olarak gelişimi ve kütüphanecilerin (hâfız-ı kütüblerin) Osmanlıdan günümüze
kadar değişen rolleri incelenecektir. Bu süreç hâfız-ı kütüblüğün ortaya
çıkışından Tanzimat’ın ilanına kadar, Tanzimat’ın ilanından Cumhuriyet’in
ilanına kadar ve Cumhuriyet’in ilanından günümüze kadar üç dönem halinde
değerlendirilecektir. Bu üç döneme ait tespit edebildiğimiz belgeler ve
kaynaklar ışığında hâfız-ı kütüblerin görevlendirilme şekilleri, sorumlu
oldukları işler ve dönemler arasındaki farklar tespit edilecektir. Osmanlı
dönemine ait birinci kısım kütüphane vakfiyeleri üzerinden incelenerek
değerlendirmeler yapılacaktır. Hâfız-ı kütüb terimi geçen kütüphane
vakfiyelerinde kütüphanecilik mesleğinin izleri aranacaktır. Yine Osmanlı
dönemine ait ikinci kısım için bu dönemde kurulmuş modern okul kütüphanelerinin
kuruluş nizamnameleri değerlendirilecektir. Modern okul kütüphanelerinde
istihdam edilen hâfız-ı kütübler ile vakfiyeler aracılığı ile atanan hâfız-ı
kütübler arasında herhangi bir fark olup olmadığı araştırılacaktır. Üçüncü
kısımda ise Cumhuriyet döneminde atanan kütüphaneciler incelenecektir. Bu
dönemde kütüphanecilerin nasıl eğitim aldıkları ve nasıl uzmanlaştıkları
incelenecektir. Son olarak Türkiye’de başlayan kütüphanecilik eğitimi faaliyetleri
araştırılacaktır. Kütüphanecilik eğitimlerinin önce kurslar daha sonra
üniversitelerde lisans seviyesinde eğitim almalarına kadar geçen serüven
anlatılacaktır.
13
II. Meşrutiyet
Dönemi Taşrasında Bir Medrese Kütüphanesi: Bursa Tedrisat-ı Cedide-i İlmiye
KütüphanesiFiliz
DIĞIROĞLU , (2019), Arşiv Dünyası, Cilt 6 ,
Sayı 1 , Oca 2019 , 42 - 51
II. Meşrutiyet’le birlikte medrese ıslahatına ilişkin
tartışmalar yoğunlaşmış, tasarlanan yeni medrese modellerinin uzantısı olarak
kütüphaneler gündeme gelmiştir. Makaleye konu olan Bursa’daki Tedrisat-ı
Cedide-i İlmiye Kütüphanesi’nin de “yeni medrese kütüphanesi” modeli olarak
tasarlandığı düşünülmektedir. Bu makale söz konusu kütüphanenin talimatnamesine
odaklanmıştır. Çünkü kütüphane idaresi ile ilgili kuralların detaylı bir
şekilde ele alındığı bu kurallar manzumesi, medrese kütüphanelerinin yeni
formuna dair birçok ayrıntıyı ifade etmektedir. Bu çalışma ile taşradaki bir
medrese kütüphanesinin kuruluşu, mekanı, yönetimi, işletme biçimi, koleksiyon
oluşturma şekli ve kullanıcı hizmetleri ortaya konmaktadır. Böylece Meşrutiyet
dönemi Osmanlı kütüphanecilik tarihine mütevazi bir katkı sağlanması
hedeflenmektedir
14
Millî
Kütüphanede Bulunan Bazı Yazma Eserlerin Unvan ve Ketebe Sayfası Üzerinden
İncelenmesiÖzgür ÇETİNTAŞ , Betül COŞKUN ÇELİK ,
(2019), Batman
Üniversitesi Yaşam Bilimleri Dergisi, Cilt 9 , Sayı 1 , Oca 2019 ,
21 - 30
1946’da kurularak Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanan
Milli Kütüphane, günümüzde üç milyondan fazla eser barındırmaktadır. Bu eserler
arasında basılı yayın kaynakları çoğunluğu oluşturur. Milli Kütüphane
bünyesinde bulunan yazma eserlerin bazıları bu çalışmada kitap süsleme
sanatları bakımından incelenmiştir. Eserlerin künye bilgilerinin yanı sıra,
tezyinat özellikleri hakkında bilgi aktarılmıştır. Millî Kütüphane’ de bulunan
yazma eserlerden istinsah tarihi 1297-1318 (Hicri) arasında olanlar, tarama
yöntemi ile tespit edilmiş ve bu eserler süsleme ve üslup özellikleri açısından
değerlendirilmiştir. Millî Kütüphane ’de el yazmaları bölümünde bu döneme
kayıtlı olan 1117
15
Yazma Tefsir
Künye Tespitlerinde Yapılan HatalarSüleyman Mollaibrahimoğlu ,
(2018), Recep Tayyip
Erdoğan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Sayı 13 , Oca 2018
, 81 - 92
Makalede, Yazma tefsirlerdeki hatalı tespitler konusu
ele alınıp incelenmiştir. Bilindiği gibi Kur’an’ın anlaşılması ve
yorumlanmasına yönelik faaliyetler Hz. Peygamber’le başlamış, sahabe ve tabiin
zamanında devam etmiş, daha sonraki dönemlerde gelişerek günümüze kadar
ulaşmıştır. Tarih boyu yazılan tefsirlerin bir bölümü neşredilerek günümüze
kadar ulaşmış, bir kısmı zaman içinde yok olmuş, bir kısmı da elyazması halinde
yazma eserler kütüphanelerinde muhafaza edilmiştir. Ancak elyazması halinde
bulunan tefsirlerin
16
Gümüşhane’deki
Osmanlı Dönemi Eserleri: Sultan Süleyman Han Cami ve Çevresindeki Yapılara DairKemal SAYLAN ,
(2018), Mavi Atlas,
Cilt 6 , Sayı 2 , Oca 2018 , 75 - 94
Sultan Süleyman Han Cami’nin yapım tarihi kesin olarak
bilinmese de Kanuni Sultan Süleyman döneminde yapıldığı kabul edilmektedir.
Cami ve çevresindeki yapılarla birlikte kasaba merkezinde küçük bir külliye
mahiyetindedir. Yapıların merkezinde Kanuni Sultan Süleyman Han (Cami-i Kebir) Cami
bulunmaktadır. Diğer yapılar ise caminin etrafında şekillenmiştir. Caminin
çevresinde farklı tarihlerde türbe, hazire, çeşme, kütüphane, medrese ve vakıf
binaları inşa edilmiştir. Ancak bu yapılardan bir bölümü günümüze
ulaşamamıştır. Günümüze kalabilen yapılar cami, türbe, hazire ve çeşmeden
ibarettir. Sultan Süleyman Han Cami, Gümüşhane
17
Education and
Instruction in Urfa Sanjak According to Education Yearsbooks (H.1316-1321/ M.
1898-1904)Büşra
ELÇİÇEĞİ , (2020), Dumlupınar Üniversitesi Sosyal
Bilimler Dergisi, Sayı 65 , Oca 2020 , 211 - 231
İn this study, the education and training activities
at Urfa Sanjak has been approached in the line of date taking part in
Yearsbooks. The research was designed in qualitative research method and the
data obtained by using document analysis technique was evaluated with
descriptive analysis method. İn this purpose H.1316-1321/M.1898-1904
(H.1320/M.1902-1903 excep as couldn’t reach today) after analyzing these yearsbooks
and then existing schools, managers working there, teachers, the lessons that
are thought there, srudents and jonitors numbers are handled. Also some
information about Medresas existing in Urfa, their places, Mudarrises working
at those medresas, students and prampter’s numbers are given. Also, some
information about whwn non-muslim schools are founded and whether they had
certificate of approval or not are painted. On the top of all as analyzing the
libraries which were opened in Urfa, we can make firm when they established and
how many boks they have got.Keywords: Urfa Sanjak- Education- Medresas-
Library- Non-muslim Schools.
18
ÜÇ NESİL HADİS
İCÂZETİ TOPLAYAN BİR ULEMÂ ÂİLESİ: REİSÜLKÜTTAP MUSTAFA EFENDİ, ŞEYHÜLİSLAM
ÂŞİR EFENDİ, KAZASKER HAFÎD EFENDİMustafa Celil ALTUNTAŞ ,
(2020), Dinbilimleri
Akademik Araştırma Dergisi, Cilt 20 , Sayı 1 , Oca 2020 , 329 - 357
Osmanlı Devleti’nde ilk müstakil kütüphanenin
kurucuları olan Köprülü ailesin-in hem kıymetli nüshaların İstanbul’a taşınması
konusundaki öncülükleri hem de farklı bölgelerdeki âlimleri İstanbul’a davet
etmeleri sayesinde İstanbul’da ilmî anlamda yeni bir dönemin başladığını
söylemek mümkündür. Bu başlangıç, hadis ilmi açısından önemli gelişmeleri
beraberinde getirmiş, icâzet geleneğinin ve kıymetli nüshaların İstanbul’a
taşınmasını sağlamıştır. XVIII. yüzyılda bür-okraside etkin görev alan
Reisülküttap Mustafa
19
YUNANİSTAN
KÜTÜPHANELERİ İSLAMİ EL YAZMALARIŞadi AYDIN , Serdar DORUK ,
(2019), Journal of
Awareness, Cilt 4 , Sayı 1 , Oca 2019 , 123 - 138
Asırlar boyunca Osmanlı hakimiyeti altında bulunmuş
Yunanistan toprakları uzunca bir dönemi kapsayan idari, tarihi ve kültürel
ilişkinin sonucu olarak Osmanlı tarihi arşivinin önemli bir parçasını teşkil
eder. Osmanlı tarihi araştırmalarının, özellikle Osmanlı-Yunanistan ilişkileri
için en mühim kaynak sayılabilecek Yunanistan tarihî Osmanlı arşivi maalesef
XIX. yüzyıldaki karışıklıklar ve olağanüstü olaylardan olumsuz etkilenerek
hatırı sayılacak bir kısmı zarar görmüştür. Ancak herşeye rağmen bu kıymetli
arşivin kayda değer bölümü henüz ülkenin bazı arşivlerinde korunmaktadır.
Araştırmamızın konusu olan Yunanistan kütüphaneleri İslami el yazmalarının
(Türkçe, Farsça, Arapça) izini işte bu arşivlerde ve diğer bazı kütüphanelerde
aradık ve bugüne kadar bu alanda yapılmış hemen hemen bütün çalışmaları da
gözden geçirerek bu yazma eserleri tespite çalıştık. Yunanistan
kütüphanelerinde tespit ettiğimiz İslami el yazma eserlerin azlığı dikkati
çeken bir husustur. Lakin zikredildiği gibi XIX. asır başı ve sonrasında
yüzyılı aşkın bir sürede yaşanan hadiseler zinciri bu hususa bir açıklık
getirebilecek niteliktedir.
20
ARŞİV VE
KÜTÜPHANELERDE NADİR ESERLERİ KORUMA SORUNLARI VE TEMEL ÖNERİLERM. Nilüfer KIZIK KİRAZ ,
(2018), Art-Sanat
Dergisi, Sayı 9 , Oca 2018 , 161 - 175
Nadir eserler ana malzemeleri olan kağıt dışında;
deri, tekstil, yapıştırıcı ve kimi zaman metal ya da ahşap gibi pek çok farklı
türde malzeme ihtiva edebilirler. Yapımlarında kullanılan organik malzemeler
nem, sıcaklık, çevresel şartlar gibi nedenlerle çok kolay ve hızlı bozulmaya
uğrayabilir. Arşiv ve kütüphane çalışanları sorumlulukları dahilinde; yangın,
deprem, su baskını gibi afetler, böcek ve kemirgenler gibi zararlılar, yanlış
kullanım, hava kirliliği, aydınlatma, dolap ve rafların seçimi, temizlik,
okuyucuya eser çıkarma gibi pek çok alanda yeterli donanıma sahip olmalı ve
müdahale edebilmelidirler.
21
KONYA’DA BULUNAN
FERİDUN NAFİZ UZLUK ARŞİVİBekir
ŞAHİN , (2018), Selçuk Üniversitesi Selçuklu
Araştırmaları Dergisi, Sayı 9 , Oca 2018 , 112 - 134
Bu makalede Konya’da bulunan Nafiz Uzluk Arşivi geniş
bir şekilde ele alınarak arşivin son durumu ve bulunduğu yerler anlatılmaya
çalışılmıştır. F. Nafiz Uzluk hayatında elde ettiği en küçük bir bilgi
kırıntısını dahi not etmiştir. Bıraktığı her kitabın ve her belgenin bir
köşesinde hayatından ve düşüncelerinden kesitler vardır. Kâğıt ve kalem onun
için adeta bir sırdaş, bir hayat arkadaşı olmuştur. Onların bu faydalı
alışkanlıkları sayesinde bu gün gerek Mevlevilik, gerek yerel tarih, gerekse
çeşitli şahıslara ait birçok bilgi kaybolmaktan kurtulmuştur. Nafiz Uzluk arşivinde:
Mevlevilik ve Mevlevîhanelerle ilgili kitaplar, hat levhalar, fotoğraf ve
resimler bulunmaktadır. O, üzerinde bilgi taşıyan hiçbir malzemeyi, bir kâğıt
parçasını, bir gazete kupürünü dahi atmayıp saklamak gibi bir özelliğe
sahiptir. Bu yüzden onun topladığı bütün müsveddeleri, mektupları,
fotoğrafları, Uzluk Arşivi'nde korunmaktadır. Uzluk Ailesi, böyle değerli bir
kütüphane ve arşivi geride kalanlara bırakarak Mevlâna ve Mevlevilik
araştırmalarına büyük katkı sağlamıştır. Tıbbî bilimler ve tıp tarihi açısından
da Uzluk Arşivi büyük bir öneme sahiptir. Zira bu arşivde sadece Selçuklu ve
Osmanlı tababeti ile ilgili bilgi, belge ve doküman bulunmamakta, aynı zamanda
Cumhuriyet dönemi tıp tarihi açısından da pek çok değerli malzeme yer
almaktadır.
22
İbrahim Hakkı
Konyalı Kütüphane ve ArşiviMutlu
ÖZGEN , (2017), Vakıflar Dergisi, Sayı 47
, Oca 2017 , 206 - 236
13 Nisan 1979 tarihinde İstanbul Vakıflar 2. Bölge
Müdürlüğüne bağlı olarak Üsküdar Büyük Selimiye Camisi III. Selim Hünkâr
Kasrı’nda hizmete açılan İbrahim Hakkı Konyalı Kütüphane ve Arşivi; ömrünü ilme,
ilmini ise evkafa vakfeden Konyalı’nın kurumsallaşmış biyografisi
görünümündedir. Konyalı Kütüphanesi’nin bir önemi de, medrese etkisiyle oluşmuş
bir vakıf kütüphanesi olmasıdır. Konyalı, adına açılan kütüphane ile yaşamı
boyunca tarih yağmacılarına karşı verdiği asırlık mücadele sonucunda onların
elinden kurtardığı pek çok vesika ve eserin evkaf çatısı altında muhafaza
edilmesini sağlamıştır. Yalnızca topladığı, okuduğu belgeleri değil, aynı
zamanda
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder