1 Ekim 2020 Perşembe

Türkiye'nin varlığı pek fazla bilinmeyen cennet köşeleri! Bu 15 adresi ilk kez duyacaksınız, hepsi birbirinden güzel...

Türkiye'nin varlığı pek fazla bilinmeyen cennet köşeleri! Bu 15 adresi ilk kez duyacaksınız, hepsi birbirinden güzel...

https://www.hurriyet.com.tr/seyahat/galeri-turkiyenin-varligi-pek-fazla-bilinmeyen-cennet-koseleri-bu-15-adresi-ilk-kez-duyacaksiniz-hepsi-birbirinden-guzel-41625050/33

1.10.2020

 

Türkiye'nin varlığı pek fazla bilinmeyen cennet köşeleri! Bu 15 adresi ilk kez duyacaksınız, hepsi birbirinden güzel...

Türkiye'nin pek bilinmeyen ve oldukça az kişi tarafından ziyaret edilen birçok cennet köşesi bulunuyor. Sizin için hepsini derledik.

Türkiye’nin her bir köşesinde görülmeye ve keşfedilmeye değer muhteşem yerler var. Yalnız bu yerlerden bazıları her yıl çok sayıda ziyaretçiyi çekse de bazıları sahip oldukları güzelliklere rağmen pek fazla bilinmiyor. İşte pek bilinmeyen o adresler...

Sarısuvat Kanyonu / Doğanşar - Sivas

Sivas'ın doğal güzelliklerini içinde barındıran Sarısuvat Kanyonu, koronavirüs döneminde doğaseverlerin uğrak noktası oldu. 8 kilometrelik Sarısuvat Kanyonu, Doğanşar ilçesinde yer alıyor.

Dipsiz Göl ve şelalesi ile görenleri kendine hayran bırakan kanyon, doğa sporları için de adrenalin tutkunlarına bulunmaz bir fırsat sunuyor.

Karadeniz ikliminin hakim olduğu, yeşil yaylaları ve mesire alanlarıyla dikkati çeken ilçede, ziyaretçilere kampçılık, trekking, yamaç paraşütü gibi imkanlar sunuluyor. Doğanşar’a Sivas merkezden kalkan minibüsler ile ulaşabilirsiniz. Minibüsler günlük olarak düzenli sefer yapıyor.

Yenişarbademli / Isparta

Isparta’nın Toros ve Anamas dağlarının birleştiği noktada bulunan Yenişarbademli ilçesi, dört mevsim boyunca yemyeşil… Tarih boyunca birçok uygarlığa sahne olmuş Yenişarbademli, doğal güzelliğinin yanında tarihi bir öneme de sahip.

Mutlaka görülmesi gereken yerler arasında; Pınargözü Mağarası, Kubad-ı Abad, Dedegül Dağı, Karagöl ve Kız Kalesi Adası yer alıyor. Özellikle 16 km. uzunluğuna sahip ve ormanın içinden geçilerek gidilen Pınargözü Mağarası, Türkiye’deki eşsiz manzaralardan birini yansıtıyor.

 

Türkiye’nin 'Doğal Çin Seddi' / Boğazören Köyü – Sivas

Sivas'ın İmranlı ilçesine bağlı Boğazören köyü sınırlarında yer alan ve görüntüsüyle Çin Seddi'ni andıran kayalıkların bulunduğu bölge keşfedilmeyi bekliyor.

İmranlı ilçesine 16 kilometre uzaklıkta bulunan Boğazören köyü yakınlarındaki kayalıklar, görenlerin ilgisini çekiyor. Yer yer yüksekliği 50- 60 metreye kadar çıkan kayalıklar, bölgeyi ikiye ayıran görüntüsüyle oldukça dikkat çekici…

Çin Seddi'ni anımsatan oluşum, kilometreler boyunca kıvrımlar şeklinde devam ediyor. Burada zaman zaman yürüyüşler de gerçekleşiyor.

Amanos Dağlarının 'nazar boncuğu' / Hatay

Hatay'da, Amanos Dağları'nda bulunan ve kuş bakışıyla nazar boncuğunu andıran yangın göleti, görenlerin ilgisini çeken bir adres. Erzin ilçesinde, orman yangınlarını söndürmek için oluşturulan yaklaşık 25 metre çapında, 3 metre derinliğindeki yangın göleti, çam ormanının ortasındaki görüntüsüyle "doğanın gözü" olarak tabir ediliyor.

Aynı zamanda nazar boncuğunu andıran görüntüsüyle büyüleyen gölet, son zamanlarda fotoğraf tutkunları ve doğaseverlerin de uğrak yeri haline geldi.

Çakırgöl /  Trabzon-Gümüşhane sınırı

Trabzon-Gümüşhane sınırında 2 bin 533 rakımlı Camiboğazı mevkisinde yer alan ve yörenin saklı cenneti olarak nitelendirilen Çakırgöl, doğa ile baş başa vakit geçirmek isteyenlere her mevsim eşsiz güzellikler sunuyor. Trabzon'un Maçka ilçesine 36 kilometre uzaklıkta, yörenin ‘saklı cenneti’ olarak da nitelendiriliyor. Çevresi bin 160 metre, boyu 250 metreyi bulan, derinliği 2 ile 15 metre arasında değişen göl, halk arasında 'göze' olarak bilinen 8 küçük su kaynağı besliyor.

Serin suları ve bozulmamış doğasının yanı sıra bünyesindeki göl ile ilgi gören bölge, çimenler, sık sık gölün bulunduğu tepeyi ve çevresindeki yaylaları saran sis ve bulutlar, göldeki kırmızı benekli alabalıklar ve temiz havasıyla ziyaretçilerine keyifli anlar sunuyor. Trabzon'un Maçka ilçesindeki Altındere Vadisi'nde bulunan Sümela Manastırı güzergahındaki kara yolundan ulaşılan göle, son yıllarda yerli ve yabancı turistlerin oldukça ilgisi oldu.

Çevresindeki yaylalarıyla da adeta ziyaretçilerini kendisine hayran bırakan Çakırgöl, erken kar yağması ve uzun süre erimemesi nedeniyle Kültür ve Turizm Bakanlığınca ‘kış sporları turizm merkezi’ ilan edilmişti. Bu plan çerçevesinde öncelikle göle ve çevresindeki yaylalara ulaşımı sağlayan yolun iyileştirilmesi için başlatılan çalışmalar da büyük ölçüde tamamlandı.

Taşkale / Karaman

Taşkale Karaman'a bağlı bir kasaba… Önceleri Kızıllar olarak da anılmaktaydı. Bölge yerleşimi çok eskilere dayanmakla beraber, turistik İncesu Mağarası ve Taştan Oyma Tahıl Ambarları da bu kasabada bulunuyor.

Ayrıca buradaki en özel yerlerden biri de Manazan Mağaraları… Bu mağaralar İç Anadolu’da önemli kültürel zenginliklerinden. Fakat obrukların, Mevlana’nın ve Çatalhöyük’ün gölgesinde kalmış, adını duyuramamış. Mağaralar insan - doğa ilişkisinin Anadolu’daki örneklerinden sadece biri.

İnsanoğlunun zor durumda kaldığında nasıl bir azimle, güçle dağları delip, barınak yapabildiğinin en güzel örneği…

Nadire Kanyonu / Ermenek - Karaman

Karaman'ın Ermenek ilçesinde iki tarafı Toros Dağlarıyla oluşan Nadire Kanyonu, doğa tutkunlarının son yıllardaki yeni gözdesi. Rengi nedeniyle halk tarafından ‘Turkuaz Gölü’ olarak adlandırılıyor. Ermenek Barajı'na akan suların da kanyondan geçmesi nedeniyle, kanyon içinde tekneyle geziliyor. Taşeli Platosu'nda yer alan dağlık ve ormanlık sarp kayalarla çevrili bir kalenin önünde kurulan Ermenek, doğa ve tarihi yapısıyla turizmin yeni gözdesi olmaya başladı.

Konya, Antalya ve Mersin'e komşu olan Ermenek'e ilçesine Göksu'nun güney kolu olan Ermenek Çayı'nın üzerinde oluşan Ermenek Barajı ile Nadire Kanyon’u turkuaz rengiyle güzellik katıyor. Fariske Çayı'nın, baraja akan sularıyla dolu olan kanyon, derin olma özelliğini de taşıyor. İki tarafı devasa Toros Dağlarından oluşan kanyon, Ermenek Belediyesi'ne ait teknelerle geziliyor.

Akpınar / Eğirdir - Isparta

Isparta’nın Eğirdir ilçesinde bulunan Akpınar muhteşem panoramik bir göl manzarasına sahip. Türkiye’nin yedi renkli ve mavi bayraklı en temiz gölü olan Eğirdir Gölü’nü kuş bakışı seyredebileceğiniz Akpınar'da seyir tepesi bulunuyor.

Bu tepede görüp görebileceğiniz en güzel manzarayı huzur içinde seyrederken, semaverdeki odun ateşinde pişirilen çayınızı yudumlayabilir, lezzetli Akpınar gözlemelerini tadabilirsiniz. Rakımı yüksek olan köyde paraşüt sporu da yapılıyor. Ada manzarası eşliğinde, Eğirdir Gölü’nün üzerinde süzülmek çok keyifli olacaktır.

Adala / Salihli - Manisa

Manisa’nın Salihli ilçesine bağlı Adala beldesi, Üşümen Tepesi ile Dibek Dağı’nın arasından geçen Gediz Nehri’nin Salihli Ovası’na açıldığı düzlükte kurulmuş bir yerleşim merkezi. Termal ve kaplıca sevenler için burası ziyaret edilmesi gereken rotalardan.

Ayrıca antik çağdan günümüze uzanan binlerce yıllık geçmişi ve volkanik coğrafi yapısıyla dikkat çekiyor. Hermos Nehri’nin taşıdığı bereketi bağrında harmanlıyor. Vadi yürüyüşleri yapmak isteyenler için çevrede birçok imkân var. Görmeden dönmemeniz gereken yerler arasında Kurşunlu Kaplıcaları, Sart Antik Kenti ve Homeros Vadisi yer alıyor.

Santa Vadisi / Dumanlı- Gümüşhane

Gümüşhane il merkezine 90 kilometre uzaklıktaki Santa Vadisi, Doğu Karadeniz Dağları’nın en ulaşılmaz coğrafyalarından birisi. Eski adının Rumca Ksantha’dan geldiği tahmin edilen Santa’nın şimdiki adı Dumanlı.

Çevresi 2 bin metre yüksekliğinde dağlarla çevrili olan ve adıyla örtüşen beyaz bulutlarlıyla bilinen Dumanlı farklı bir dünya. Toprak bir yolun zorlukla aştığı derin vadiler arasında iğne yapraklı ormanlar, geniş çayırlıklara konumlanan köyler, tepelerde hayalet gibi yükselen eski kiliseler ve tarihi kalıntılardan oluşan Dumanlı Türkiye’nin saklı cennetlerinden…

Kapıkırı Köyü / Milas - Muğla

Bodrum’a 40 dakika uzaklıkta bulunan Bafa Gölü’nün kenarına yerleşmiş küçük bir köy Kapıkırı... Eğer tarih ve arkeoloji ilginizi çekiyorsa Kapıkırı’nda Helenistik ve Bizans dönemine ait tarihi kalıntılar ilginizi çekebilir. Bafa Gölü üzerinde tarihi kalıntıların bulunduğu adalar ve 20 bin kadar kuş çeşidinin yer aldığı sular bulunuyor. Gölde küçük sandallarla gezinti yapabilirsiniz. Ayrıca kuş fotoğrafçılığıyla ilgilenenler harika fotoğraflar yakalayabilir.

Akgöl / Çangal Dağı - Sinop

Akgöl, Sinop’un Ayancık ilçesinin güneyinde, Çangal Dağı’nın ortasındaki yeşil orman örtüsü içerisinde masmavi parıldayan bir göl. Yaklaşık 1200 metre yükseklikte yer alan Akgöl, Yemişli Deresi’nin ağzının kapatılmasıyla oluşan bir set gölü. Sık köknar ağaçlarının kimi zaman yeşile büründürdüğü görüntüsüyle Akgöl, harika bir piknik ve kamp alanı aynı zamanda. Ayancık Orman İşletmesi’ne ait bir tesisin de bulunduğu gölde kırmızı benekli alabalık üretiliyor. Yoğun bir orman denizinin kuşattığı alan, bitki ve hayvan topluluğu açısından’da oldukça zengin.

Kovada Gölü / Isparta

Eğirdir Gölü’nün doğal bir uzantısı olan ve fazla suların bir kanal aracılığıyla akıtıldığı Kovada Gölü, karstik çöküntüler sonucu meydana gelen bir göl. Aradaki dar vadinin alüvyonlarla dolması sonucu bugünkü halini alan gölün çevresini kuşatan zengin bitki örtüsü ve barındırdığı yaban hayattan dolayı, bölge 1970 yılında milli park, 1992 yılında ise 1. derece sit alanı ilan edildi.

Gideros Koyu / Cide - Kastamonu

Kastamonu'nun Cide ilçesinde bulunan, coğrafi özelliği dolayısıyla geçmişte kaçakçıların ve korsanların saklanmak için kullandığı, Milli Mücadele döneminde ise cephanelerin saklandığı Gideros Koyu, doğal güzelliğiyle ziyaretçilerini cezbediyor. İlçe merkezine 11 kilometre uzaklıktaki koy, birinci derece doğal, ikinci derece tarihi sit alanı olarak korunuyor.

Ünlü coğrafyacı Strabon tarafından Amazonlarca keşfedildiği belirtilen koydaki yerleşimin tarihi ise 3 bin 500 yıl öncesine dayanıyor. Koyda zamanında Cenevizliler yaşamış. Osmanlı ile Bizans'ın savaş döneminde savaş gemilerinin kendini koruyabildiği bir liman olmuş. Gideros'ta boğazın birbirine uzantısı 200 metre civarında. Bu uzantı ileri açıklara doğru yaklaşık 45 dakika gittiğinizde Gideros Koyu bir anda kayboluyor. Gideros bir dağ olarak görünüyor. Savaş gemileri bu özelliği nedeniyle burada zamanında kendini kormuş. Buraya geldiğiniz birçok tarihi eser kalıntıları da rastlayacaksınız.

Boraboy Gölü / Amasya

Tabiat Parkı da denilen doğa harikası, mesafe olarak bakıldığında Amasya il merkezine 62 km ve Taşova ilçe merkezine yaklaşık 22 km uzaklıkta yer alıyor. Asfalt ve ayrıca yokuşlu bir yol izlenerek gelinebilir. Amasya Merzifon Havaalanı’ndan Tabiat Parkına olan mesafe ise 91 km...

Öncelikle Amasya – Tokat arasında kaldığından her iki bölge vatandaşlarının yazın veya hafta sonu tercih edilen sayfiye alanıdır. Hatta yaz akşamları piknik veya mangal yapmak için günübirlikçi ziyaretçilerle dolar taşar. Şehrin stresli yaşamına bir an dur demek isteyenler için sakinleştirici bir ilaç gibidir. Dünyanın doğa harikası nadide göllerinden biri olan Boraboy Gölü etrafını çeviren ağaç, çiçek, böcek ve yeşilliklerle her daim zümrüt renginin ışıltısını yansıtır. Yaydığı Işıltı doğanın aynası gibi parlar ve o enfes ve özel yeşil ile birleşerek fotoğrafçılar için doyulmaz bir malzeme sunar. O ışıltı fotoğrafçıya de geçerek iş bitip de eve döndüğünde hala doğanın verdiği enerjinin yansıması devam eder.

Tabiat parkı küçük çocuklardan yaşlı ve engellilere kadar geniş yelpazede herkesin keyifle vakit geçireceği güzellikler sunar. Örneğin, serin göl kenarı veya orman yürüyüşleri, ağaçlar arasında kurulan salıncaklar, göle sokulan ayaklar ve gölbaşı eğlenceleri, gölde tekneyle kısa gezinti veya bisiklet, mangal ve piknik alanları, spor imkânları ve daha neler neler…

 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder