Vasilis Dimitriadis'in "Bir Evin Hikâyesi, Selânik'teki Mustafa Kemal Atatürk'ün Evi ve Ailesi Hakkında Türkçe ve Yunanca Belgeler" isimli Türk Tarih Kurumu yayınları arasında çıkan kitap hakkında
22.8.2021
1
19 Şubat 2017, Pazar
ERHAN AFYONCU
Atatürk’ün aile kayıtları ilk kez yayınlandı
Selanik’teki arşivlerde bulunup yeni yayınlanan belgeler
Atatürk’ün soyuna ait kayıtlardan babasından kalan mirasa ve doğduğu evin nasıl
satın alındığına kadar hiç bilmediğimiz bilgilere
ulaşmamızı sağladı
Yunanlı tarihçinin 50 yıllık araştırması
Bazı çevreler senelerdir
Atatürk'ün ailesine dair belge uydurup, iftiralar atarlar. Son yıllarda ortaya
çıkan yeni belgeler bu kesimlere birer tokat gibi indi.
Ali Güler'in başta "Benim
Ailem" olmak üzere Atatürk'e dair kitapları birçok yeni bilgiyi bize
kazandırdı.
Mehmet Ali Öz'ün "Gazi
Mustafa Kemal Atatürk'ün Soy Kütüğü" isimli eseri ise Ali Rıza Efendi'nin
vefatının ardından eşi ve çocuklarına bağlanan aylıkların belgelerini ortaya
çıkardı.
Selanik'teki Makedonya Devlet Arşivi'nde senelerce görevli
olarak çalışan Vasilis Dimitriadis'in "Bir Evin Hikâyesi, Selânik'teki
Mustafa Kemal Atatürk'ün Evi ve Ailesi Hakkında Türkçe ve Yunanca
Belgeler" isimli Türk Tarih Kurumu yayınları arasında çıkan eseri ise ilk
defa yayınlanan ve bilmediğimiz belgeleri
ihtiva ediyor.
YARIM ASIRDA HAZIRLAN DI
Vasilis Dimitriadis, 1961'de Atatürk'ün doğduğu evle ilgili
belge bulabilmek için Selanik'e gelen Türkiye'nin önemli tarihçilerinden
rahmetli Faik Reşit Unat ile tanışınca, yıllarını bu konuda araştırma yapmaya
harcamış. Sonunda da Atatürk'ün ailesi, doğduğu ev
ve akrabaları hakkında birçok belgeye ulaşmış. Kitapta kullandığı
belgeler Türk ve Yunan tapu kayıtları ve mahkeme belgeleri olduğu için son
derece sağlam ve güvenilir vesikalar.
Kitapta yıllarca süren araştırmanın sonucunda bulunan 80'den
fazla Osmanlı Türkçesi ve 16 Yunanca belge kullanılmış. 2010'da yayınlanmak
üzere TTK'ya gönderilen kitabın neşri bir türlü gerçekleşmeyince 2013'te bu işi
üstlenen Levent Kayapınar'ın çabalarıyla eser yayınlanabildi.
MUSTAFA İSMİ NİÇİN
KONDU?
Atatürk'ün Kemal isminin okuldaki öğretmeni tarafından
verildiğini biliyoruz. Ancak
asıl ismi olan "Mustafa"nın niçin verildiği şimdiye kadar
bilinmiyordu. Aileler eskiden çocuklarına genelde kendi anne ve babaları ile
daha büyük atalarının isimlerini koyarlardı. Atatürk'ün dedesinin ismi
Ahmed'di. Ancak ağabeylerinden birine bu isim verilmişti. Ali Rıza Efendi
oğluna dedesinin ismi olan Mustafa'yı vermiştir. İlk defa bu kitapta yayınlanan
belgeler ışığında Atatürk'ün dedesinin Mustafa olduğunu öğreniyoruz ve
Atatürk'ün soyu 18. yüzyıla kadar iniyor.
Atatürk'ün dedeleri Manastır'daki Kocacık Köyü'nden gelip
Selanik'e yerleşmiştir.
Yapılacak yeni araştırmalarla daha eski tarihlere
ulaşılabilir.
Atatürk'ün anne tarafından ise dedesi Feyzullah Efendi,
dedesinin babası İbrahim Efendi, dedesinin dedesi ise Molla Hasan Efendi'dir.
Kitapta hem anne hem de baba tarafından akrabaları hakkında geniş bilgi mevcut.
Anneannesi
Ayşe hanımın 1899'da Atatürk'ün Harp Okulu'na girdiği yıl vefat ettiğini bu
eserden öğreniyoruz.
Yine
Atatürk'ün teyzesi Fatma Molla'nın kocası Ali oğlu Abdullah'ın ailesi hakkında
geniş malumat elde ediyoruz. Atatürk'ün babası Ali Rıza Efendi'nin birçok
kitapta anlatıldığı gibi kerestecilikle uğraştığı eserdeki vesikalarla
belgeleniyor.
***
Ali Rıza Efendi'nin mirası
Kitabın en
kıymetli belgelerinden birisi Ali Rıza Efendi'nin terekesi. Ali Rıza Efendi 23
Mayıs 1886'da öldüğünde arkasında miras olarak şunları bırakmıştı:
1- Koca Kasım Paşa Mahallesi'nde 35.010 kuruş değerinde bir
ev.
2- 45 kuruş değerinde softan bir ceket, bir yelek.
3- 20 kuruş değerinde eski bir pantolon.
4- 40 kuruş değerinde 1 palto.
5- 20 kuruş değerinde 1 sandık.
6- 5 kuruş değerinde Lugat-i Osmanî.
7- 10 kuruş değerinde Muhammed Nuri Şemseddin Nakşibendi'nin
Miftahü'l-Kulub (Kalplerin Anahtarı) adlı kitabı.
8- 5 kuruş değerinde 4 parça evrak Ali Rıza Efendi, 23 Mayıs
1886'da vefat etmiş, mirası 13 Nisan 1887 tarihinde mahkeme tarafından kayıt
altına alınmıştır. Mirası 35.010 kuruşluk bir ev, 145 kuruşluk eşya ve iki
kitaptır.
Nuri Efendi isimli birisine ise 28.800 akçe borcu vardır.
Ali Rıza Efendi'nin defnine 500 kuruş harcanır.
28.800 kuruşluk borç için karşılık ayrılır. 553 kuruş
dellaliye masrafına, 139,5 kuruş ise vergiye ayrılır. Zübeyde Hanım'a 751 kuruş
mihr bedeli ayrılır. Geriye kalan 4.410 kuruştan 551 kuruş eşi Zübeyde'ye,
1.929 kuruş oğlu Mustafa'ya, 964'er kuruş kızları Makbule ve Naciye verilir.
Atatürk'ün
dedesinin isminin Mustafa olduğunu gösteren belge.
2
Düşünenlerin
Düşüncesi
dusunce@milliyet.com.tr
Bir evin hikayesi
25 Temmuz 2021
Mustafa Kemal Ulusu - kulusu@hotmail.com
Vasilis Dimitriadis, 1955-1984 yılları arasında Selanik’te
bulunan Makedonya Devlet Arşivi’nin müdürlüğünü yapmış, Girit Üniversitesi’nden
emekli olmuş, bir tarih profesörüdür. 2010 yılında 80 yaşındayken
Yunanistan’daki arşivleri didik didik tarayarak yazdığı “Bir Evin Hikâyesi;
Selanik’teki Mustafa Kemal Atatürk’ün Evi ve Ailesi Hakkında Türkçe ve Yunanca
Belgeler” adlı çalışması altı yıl sonra basılmıştır.
Kitaptan kısa bir bölümü sizlerle paylaşıyorum.
“Atatürk 1881 yılında
Selanik’te doğmuştur. Profesör Vasilis Dimitriadis, Selanik Ahmed Subaşı
Mahallesi Numan Paşa Sokak No: 6’daki meşhur Pembe Ev’in arşivlerde izini sürerken sadece evle ilgili değil,
Atatürk ve ailesi hakkında da ilk defa ortaya çıkan ve bugüne kadarki pek çok
şehir efsanesini bitirecek belgelere ulaşmıştır. Halen Selanik’te Atatürk’ün
doğduğu ev olarak ziyaret edilen ama bazı yerlerde ‘aslında o Atatürk’ün evi
değil, sonradan ona yakıştırılmış’ denen ev gerçekten Mustafa Kemal’in doğduğu
evdir. Evin bulunduğu semt Selanik’te Türklerin yaşadığı Bayır adı
verilen bölgede bulunmaktadır. Semtin adı Rumeli Beylerbeyi Koca Rasim Paşa’nın
yaptırdığı camiden gelmektedir.
Evin bulunduğu bölgede oturan erkekler genellikle kereste
işiyle uğraşmaktadırlar. Atatürk’ün babası Ali Rıza Efendi de bunlardan
birisidir. Söz konusu
kitaptaki emlak kayıtlarına göre onun da mesleği keresteci olarak yer
almaktadır.
Daha ilginç
olanı ise, kayıtlarda ilk defa Ali Rıza Efendi’nin 18. yüzyıla kadar uzanan
şeceresi yer almaktadır. Şecerede Ali Rıza Efendi’nin babasının, yani Mustafa
Kemal’in büyükbabasının adı Ahmet olarak bildirilmektedir. Ali Rıza Efendi’nin
büyük babasının adı ise Mustafa. Yani Mustafa Kemal Atatürk’e dedesinin adı
verilmiştir. Kayıtlarda Zübeyde Hanım’ı da daha yakından tanımamızı
sağlayan bilgiler bulunmaktadır. Zübeyde Hanım’ın ailesi o çağa göre kadınların
çok iyi eğitim aldıkları bir aile olarak belirtilmiştir. Babasının adı Ömer,
eşinin adı Halil olan büyükannesi Emine, “Molla” sıfatıyla kayıtlarda yer
almaktadır. Bu dinî eğitim almış kadınlara verilen bir sıfat olarak
bilinmektedir. Teyzesi Fatma da “Molla” olarak kayıtlarda yer almaktadır.
Zübeyde Hanım’ın annesinin yani Mustafa Kemal’in anneannesinin adı Ayşe, babasının
yani Mustafa Kemal’in büyükbabasının adı ise Feyzullah’dır. Zübeyde Hanım’ın
çiftlik hikâyesinde adı geçen kardeşi, yani Mustafa Kemal’in dayısının adı ise
Hüseyin Ağa’dır. 1899’dan önce öldüğü dışında hakkında fazla bilgi
bulunmamaktadır. Farsça “Kasımpatı” anlamına gelen çok sık kullanılmayan bir
isme sahip olan Zübeyde Hanım’ın belgelerde şahsi mührünün bulunduğu da
anlaşılmaktadır. Mühürde “Cüllat-i güldar-i Zübeyde” yazılı olduğu ifade
edilmektedir. Yani “İçinde kasımpatı çiçekleri olan palmiye yapraklarından
yapılmış sepet” anlamına gelmektedir.
Kitaptaki belgelere göre 1875 yılından önce yapıldığı tespit
edilen Pembe Ev’in ilk sahibi Ferhad oğlu İskender’dir. Evin üç el
değiştirdikten sonra 1877 yılının aralık ayında Hatice Zarife tarafından 52/72’lik
hissesi Keresteci Ahmed oğlu Ali Rıza’ya satılmıştır. Geri kalan hisseleri ise
Mart 1878’de Feyzullah kızı Zübeyde tarafından alınmıştır. Kayıtlarda Zübeyde
Hanım’ın eşinin adıyla değil de babasının adıyla anılmasının sebebi, evi satın
aldıklarında belki evlenmemiş, belki nişanlı olmaları ya da kayıtlarla ilgili
bir sorundan kaynaklanmasıdır. Ancak ev, 1878’de toplamda 13 bin 500 kuruşa Ali
Rıza Efendi ve Zübeyde Hanım çiftinin olmuştur. Üç yıl sonra 1881’de bu evde
Mustafa adı verilen bir bebek dünyaya gelecek ve bu evde sekiz yıl
yaşayacaktır. Yine kayıtlardan
Ali Rıza Efendi ve Zübeyde Hanım’ın evlerinin hemen yanında beş odalı başka bir
ev daha inşa ettirdikleri öğrenilmiştir.
1887 yılında Mustafa Kemal 6 yaşındayken Ali Rıza Efendi
hayatını kaybetmiştir. Tam
olarak ölüm tarihi ve ölüm nedeninin kayıtlarda yer almadığı görülmektedir.
Mirasının “şeri mahkeme” tarafından tasdik edildiği 13 Nisan 1887’den önce
vefat ettiği kesin olarak anlaşılmaktadır. Keresteci Ali Rıza Efendi’nin mirası
eşi, oğlu Mustafa ve kızları Makbule ile Naciye arasında paylaşılmıştır.
Atatürk’ün az bilinen kız kardeşi Naciye’nin adı ise Ocak/Şubat 1888’de emlak
kayıtlarında geçmektedir. Kitaba göre muhtemelen bundan kısa bir süre sonra
hayatını kaybetmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Zübeyde
Hanım eşinin vefatından kısa bir süre sonra küçük evi satmış, büyük evi de
rehin vererek Mustafa ve Makbule’yi yanına alıp Selanik yakınlarındaki
Langaza’daki ağabeyi Hüseyin Ağa’nın yanına taşınmıştır. Mustafa’nın iyi bir eğitim almasını
isteyen Zübeyde Hanım, onu yine Selanik’teki evlerine yakın teyzesi Fatma
Molla’nın yanına göndermiştir. 1906’yılında aile tekrar Pembe Köşk’e dönmüştür.
Selanik
kaybedilince Zübeyde Hanım, üç evini bırakarak İstanbul’a gitmiş, ancak ikinci
eşi Ragıp Abbas Selanik’te kalmıştır. 1933 yılında Selanik Belediye
Meclisi Pembe Evi satın alarak Atatürk’e hediye etmiştir.
Vasilis Dimitriadis’in “Bir Evin Hikâyesi” adlı eseri
mutlaka herkesin kitaplığında bulunmalıdır.
https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/dusunenlerin-dusuncesi/bir-evin-hikayesi-6558992
3
“Türkiye ve Yunanistan’da Atatürk’ün
doğduğu ev ile ilgili çeşitli iddialar zaman zaman gündeme getirilmekte ve
Atatürk’ün aslında o evde doğmadığı dillendirilmektedir. Dimitriadis, bu
iddialara açık bir dille yanıt vermekte ve ortaya atılan iddiaları “asılsız
fikirler” olarak değerlendirmektedir. Dimitriadis, çalışmasının
oluşmasında Faik Reşit Unat’ın önemli katkıları olduğunu belirtir. Bu katkılardan
dolayı eserini Faik Reşit Unat’a ithaf etmiştir.”. 318.S. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/330069
“Ali Rıza
Efendi’nin babasının adı Ahmed, dedesinin adı ise Mustafa’dır. Vasilis Dimitriadis,
Mustafa isminin dededen geldiğini belirtmektedir. Yazar tarafından belirtilmeyen
bir konu vardır. Mustafa Kemal Atatürk’ün kendisinden önce doğan iki erkek
kardeşinin adları da aile büyüklerinden gelmektedir. 1874 yılında doğan Ahmed’in
adı Ali Rıza Efendi’nin babasından, 1875 yılında doğan Ömer’in adı ise Zübeyde
Hanım’ın büyük dedesinden gelmektedir.”. 319.S. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/330069
4
“Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk
Yolu Dergisi, Sayı: 60, Bahar 2017, s.
373-381. Yayının geliş ve kabul tarihleri: 06.02.2017-06.03.2017. KİTAP
TANITIMI. Kadri UNAT. https://dspace.ankara.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/20.500.12575/56921/22697.pdf?sequence=1&isAllowed=y
5
Yıldıray Oğur: Atatürk’e babasından miras kalan kitap
23.04.2017
https://www.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/yildiray-ogur/596484.aspx
"Profesör Dimitriadis, Selanik Ahmed Subaşı Mahallesi Numan
Paşa Sokak No: 6’daki meşhur Pembe Ev’in arşivlerde izini sürerken sadece evle ilgili değil, Atatürk ve ailesi hakkında da
ilk defa ortaya çıkan ve bugüne kadarki pek çok şehir efsanesini bitirecek
belgelere ulaşmış.
Öncelikle bugün Selanik’te hâlâ
Atatürk’ün doğduğu ev olarak ziyaret edilen ama bazı yerlerde “aslında o
Atatürk’ün evi değil, sonradan ona yakıştırılmış” denen ev gerçekten Mustafa
Kemal’in doğduğu ev."
...........
...........
"Bu erkeklerden birinin adını iyi biliyoruz; Ali Rıza Efendi. Çocukluğumuzda okul köşelerindeki tek kare resmi dışında ilk defa bu kitapla Ali Rıza Efendi’yi biraz daha yakından tanımış oluyoruz. Kitaptaki emlak kayıtlarına göre onun da mesleği “Keresteci”. Ama daha ilginci kayıtlarda ilk kez Ali Rıza Efendi’nin 18. yüzyıla kadar uzanan şeceresi yer almakta. Şecereye göre Ali Rıza Efendi’nin babasının, yani Mustafa Kemal’in büyükbabasının adı Ahmed. Ali Rıza Efendi’nin büyük babasının adı ise Mustafa. Yani Mustafa Kemal’e dedesinin adı verilmiş."
...............
...............
". Kitabı okurken, borç içindeki keresteci babasından az bir parayla birlikte bir tasavvuf kitabı miras kalmış, dedesi Mustafa’nın adını taşıyan, iyi bir dinî eğitim almış güçlü bir annenin himayesinde yetişmiş Mustafa Kemal’in şahsında bütün bir 200 yıllık sorunlar, travmalar gözlerinizin önünden geçiyor."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder