Beşiktaş’ta Tabar Müzik Kütüphanesi
https://tabarmuzikkutuphanesi.com/
Bülent
Ağaoğlu
İstanbul,
21.2.2021
1
“Ayrıca
Pan Kitabevi, baskısı bulunmayan, kendi stoklarında da tükenmiş müzik
kitaplarından birer kopyayı araştırmacıların ve öğrencilerin kullanması için
kurduğu Tabar Müzik Kütüphanesi’nde saklıyor. Kütüphane kataloguna www.tabarmuzikkutuphanesi.com adresinden ulaşmak ve online
arama yapmak mümkün. Araştırmacılar ve öğrenciler, bu kitaplardan, kitabevi
içinde kullanmak şartıyla ücretsiz olarak yararlanabiliyor.”. https://www.pankitap.com/iletisim.html
2
“tabar müzik kütüphanesi
beşiktaş'ta açılmıştır.
pan
yayıncılık'ın hemen bir-iki sokak altında, barbaros'un (çıkarken) sağ
paralelinde, bostancıbaşı
sokak'ta. pan'ın sahipleri ışık-ferruh
gençer çifti tarafından kuruldu. kapatılan borusan
müzik kütüphanesi'nin boşluğunu doldurması, nice güzel etkinliğe ve anıya ev
sahipliği yapması dileğiyle. hayrını görelim.
konuyla ilgili şöyle de bir şeyler var:
http://www.sabah.com.tr/…itaplarla-kutuphane-acildi”.
17.12.2013. https://eksisozluk.com/tabar-muzik-kutuphanesi--4151415
3
“Zengin, mütevazı ve sıcak...
Pan’ın
kurucuları, şimdilerde tatlı bir heyecan yaşıyorlar zira kitapevinin
yakınındaki binada, bir müzik kütüphanesi açtılar. Kitapevi’nde yaptığımız
söyleşinin ardından, Tabar Kütüphanesi’ne geçiyoruz. Buram buram kitap kokusunu
içimize çektiğimiz kütüphanede, Klasik Türk Müziği ve Batı Müziği’nin tarihinde
geziniyoruz. Ciddi bir emekle, özenle, müziğe ve kitaba duyulan karşılıksız
sevgiyle inşa edilmiş bir mekan burası. İçindekilerle zengin, duruşuyla
mütevazı, karşılamasıyla sıcak. Tıpkı kurucuları gibi...”.
“Geçtiğimiz
günlerde, Tabar Müzik Kütüphane’sini açtınız. Bu da bizler için kıymetli bir
şans. Bir müzik kütüphanesi kurma fikri nasıl oluştu?
IG:
Babam Uğur Tabar bir koleksiyonerdi. O da bir mühendisti ancak Türk Müziği’nin
ses sistemi ile uğraştı. Bir şeyle meşgul olduğunda, o konuyla ilgili herşeyi
almak isteyen bir adamdı. Ondan bana büyük bir kütüphane kaldı, bunun ağırlığı
da müzik. Sonrasında, Romen asıllı Amerikalı yazar Eugenia Popescu-Judetz vefat
etti ve kütüphanesini bize bağışladı. Eugenia, dünyada ‘Dimitri Kantemir’
uzmanı olarak bilinen nadir müzikologlardan biriydi. Biz, birbirinden değerli
on iki kitabını yayımlamıştık. Bu iki kütüphanenin üzerine, yıllardır
topladığımız müzik kitapları yani kendi kütüphanemiz eklendi.
Kütüphaneden
herkes faydalanabilecek mi?
FG:
Evet, isteyen gelip çalışabiliyor. Biz açılışı yapmadık ama öyle güzel duyuldu
ki... Öğrenciler geliyor, yerli ve yabancı araştırmacılar da. Kitapların
kütüphane dışına çıkmasına ve fotokopi çekilmesine değil ama sayfalarının
fotoğraflanmasına izin veriyoruz. Belki sonradan bir kulüp de kurarız, bir
dayanışma kulübü mesela. Kataloglama sonrasında internete de açacağız.
Bu
süreçte yalnız mıydınız? Özel sektörden veya devletten destek aldınız mı?
IG:
Bugüne kadar talep etmemişizdir insanların yardım etmesini ancak kütüphane
kurulurken alenen istedik. Resmi kurumlardan bize makul kirası olan bir yer
gösterilmesini talep ettik. Sonuç alamayınca, kendimiz bir daire kiralayıp işe
koyulduk. Bizden önce Borusan bir müzik kütüphanesi açmıştı ancak onlar Müzik
İleri Araştırmalar Merkezi’ne (MİAM) devredip kapattı.
Üniversiteler
ve konservatuarlardaki müzik kütüphanelerini değerlendirir misiniz?
FG:
Bizde şöyle bir sıkıntı var; okul yapılıyor, kütüphanesi yok. Her şehre üniversite
açmak iyi bir şey ama yetmiyor, gençleri besleyecek şeyler, en başında da
kütüphane olması lazım. Büyük şehirlerdeki üniversitelerde müzik kütüphaneleri
var ama işlevlerini ne derece yerine getiriyorlar, bilmiyoruz. Bilkent’te Adnan
Saygun Merkezi var. Saygun mirasını ve eserlerini Bilkent’e bırakmıştı. Bilkent
Saygun’un eserlerinin seslendirilmesiyle ilgili destek verdi ancak Saygun’un
yayımlanmayı bekleyen birçok kitabına hâlâ sıra gelmedi.
IG:
Sahip çıkmak, kadir bilmek çok önemli. Bu topraklarda şairi, yazarı, müzisyeni
bir süre sonra iz bırakmadan kayboluyor. Oysa dünyanın birçok yerinde diğer
sanat dallarının yanı sıra müzik ve müzisyenlerle ilgili müzeler kurulur.
Örneğin Beethoven, bir evde bir süre yaşamışsa bile o evi Beethoven müzesi haline
getiriyorlar. Bizdeyse, Tanburi Cemil Bey’in evini yıkıp otopark yaptılar.
Niyazi Sayın, evin kapısını kurtarıp evine götürmüştü.
FG:
Cemal Reşit Rey, yıllarca Beşiktaş Serencebey’de oturdu ve o öldükten sonra
evi, eşyaları dağıldı. 10. Yıl Marşı’nı herkes söylüyor ama burada yaşadığını
çok az sayıda insan biliyor. Bir plaket bile konulmadı evinin önüne...”.
26.3.2015. https://www.artfulliving.com.tr/edebiyat/pan-muzigiyle-buyulemeye-devam-ediyor-i-2339
4
“ABD'den İstanbul'a gelen kitaplarla kütüphane açıldı
ABD'de
yaşayan Türk müziği araştırmacısı Popescu- Judetz'in vasiyeti üzerine
İstanbul'a getirilen kitapları, artık Beşiktaş'ta açılan kütüphanede. FİGEN
YANIK'ın haberi
FİGEN
YANIK
Giriş
Tarihi: 2.11.2013
Beşiktaş'ta
27 yıldır Pan Yayıncılık bünyesinde müzik kitaplarının yanı sıra roman,
araştırma ve şiir kitapları da yayımlayan Işık ve Ferruh Gençer çifti,
bugünlerde Romanyalı etnomüzikolog ve Türk müziği araştırmacısı Eugeni
Popescu-Judetz'in vasiyetini yerine geçirmenin huzurunu yaşıyor. Gençer
çiftinin hayattayken dostları ve yayıncıları oldukları Popescu-Judetz, ölmeden
önce bütün kitaplarının ve plaklarının İstanbul'a gelmesini, bir kütüphanede
korunmasını vasiyet edince, ölümünden sonra aylarca süren çabalar sonucu
Popescu-Judetz'in binlerce müzik kitabı, 50 kolinin içinde İstanbul'a ulaştı.
Bu maceralı yolculuktan sonra geçtiğimiz ay Beşiktaş'ta Bostancıbaşı Sokak'ta
açılan Tabar Müzik Kütüphanesi'nde koruma altına alınan kitapların ve bu özel
kütüphanenin öyküsünü Pan Yayınları'nın kurucusu Işık Gençer anlattı:
50 KOLİ KİTAP, İSTANBUL'A GEMİYLE GELDİ
"2011'in
aralık ayında ölen Popescu-Judetz, vasiyetinde kitaplarını bana ve plaklarını
da eşim Ferruh'a bıraktı. ABD'de Pittsburgh'da yaşıyordu ve ABD'li
arkadaşlarımızın yardımıyla kitaplar kara nakliyle önce New York'a, oradan da
gemiyle aylar süren bir yolculuktan sonra bize ulaştı. Hayattayken bize çok
güveniyordu ve kitaplarının Türkiye'ye gelmesini çok istiyordu. Babamın
kitapları ve Türk müziği enstrümanları için ne kadar uğraştığımı biliyordu.
Onun Türk müziğine, bizim de bütün kitaplarını yayımlayarak ona çok büyük
hizmetimiz oldu. Judetz ile yıllar önce İstanbul'da bir müzik kongresinde
tanıştık ve 12 kitabını yayımladık. Dünyadaki yayıncısı da biziz.
Popescu-Judetz, Osmanlı müziğini kaleme alan birkaç kişiden biri olan Romanyalı
Dimitri Cantemir uzmanıydı. Yıllar önce bir Ermeni hocası, ona Cantemir üzerine
yoğunlaşmasını söylüyor. Böylece yıllar içinde o da dünyadaki birkaç Cantemir
uzmanından biri haline geliyor. Aslında bir dansçıydı. Eşiyle Romen halk
danslarını topluyor, modern şekilde sunuyorlardı. Eşi ölünce ABD'ye gidiyor ve
teoloji, sanat tarihi eğitimi alıyor."
OSMANLICA, ERMENİCE SÖZLÜKLER ÇOĞUNLUKTA
"11
dil konuşan Popescu-Judetz'in 5 bin kitabının arasında Osmanlıca, Ermenice,
Türkçe, Romence, Almanca, Yunanca ve İngilizce kitaplar ağırlıkta. Aralarında
çok sayıda sözlük var. Hepsini kullanmış, adeta parçalamış. Müzik
araştırmalarıyla yetinmemiş, Osmanlı dönemine ait kumaşlar, kılıçlarla ilgili
de kitapları toplamış."
MÜZİK KÜTÜPHANESİ YILLARDIR HAYALİMİZDİ
"2007'de
kaybettiğimiz babam Uğur Tabar da Cumhuriyet döneminde çıkmış bütün müzik
kitaplarını ve Osmanlıca kitapları biriktirmişti. Babam inşaat mühendisiydi ama
Türk müziğinin ses sistemi üzerine araştırmaları vardı. Onun 2 bin 500 kitabı
ve çeşitli Türk müziği enstrümanlarıyla bir kütüphane yapmak istiyorduk. Bu
amaçla Kültür Bakanlığı'ndan belediyelere kadar birçok kuruma başvurduk, ama
olumlu bir yanıt alamadık. Biz de sonunda babamın ve Popescu-Judetz'in
kitaplarıyla Tabar Müzik Kütüphanesi'nu kurmaya karar verdik."
'VATANIM TÜRKİYE' DERDİ
"Asıl
uzmanlık alanı Türk musikisi kaynakları ve Osmanlı seyirlik sanatları olan
Popescu- Judetz, 1996'dan itibaren Türkiye'de yayımlanan kitaplarıyla Türk
müzik camiasının yakından tanıdığı bir uzmandı. İlk kez 1968'de geldiği
İstanbul'u çok sever ve vatanının Türkiye olduğunu söylerdi. 1950'de Prag'da
yapılan dans yarışmasında birincilik ödülünü alan Popescu-Judetz eşiyle
1954-1970 arasında Perinitza Halk Topluluğu'nun baş dansçısı ve koreografı
olarak çeşitli ülkelerde turneye çıktı. 1954'te hocası Prof. H. C. Siruni ona
Doğu dillerini öğrenmesi gerektiğini ve Dimitri Cantemir üzerine çalışmasını
öğütleyince, hayatının merkezine Cantemir oturdu. Ölene kadar Cantemir'in ayak
izlerini takip etti. 1970'te babasını, 1972'de de eşini kaybetti. Kendisi de
üzüntüden hastalandı. Bu sıralarda, 1973'te Pittsburgh Duquesne
Üniversitesi'nden bir davet alınca ABD'ye gitti. Duquesne'de öğretim görevlisi
olarak çalıştı. Aynı üniversitede ilahiyat dalında master; Pittsburgh
Üniversitesi'nde ise tiyatro eleştirisi doktorası yaptı. Pek çok makale ve
kitap yazdı. Eşiyle birlikte topladıkları Romen halk dansları ve halk müziğine
ilişkin özel arşivlerini ABD Kongre Kütüphanesi'ne bağışladı.". 2.11.2013.
https://www.sabah.com.tr/kitap/2013/11/02/abdden-istanbula-gelen-kitaplarla-kutuphane-acildi
5
“Müzikseverlere bir de güzel haber
Cumhuriyet
öncesinden bugüne Türkiye’de yayımlanmış hemen hemen bütün müzik kitapları…
Klasik müzik, Türk musikisi ve popüler müzik dergileri koleksiyonları… Müzik
ansiklopedi ve sözlükleri… Ve Amerikalı müzikolog Eugenia-Popescu Judetz’in
kitaplığından gelen, Türkiye, Türkler, İslamiyet konulu Türkçe ve İngilizce
kitaplar… Pan Müzik Kitaplığı’nda.
Egemen
Berköz/Cumhuriyet01 Eylül 2014 Pazartesi, 13:59
Nitelikli
müzik kitapları yayınlayan Pan Yayıncılık şimdi bir Müzik Kütüphanesi kurdu.
Bir uğrayışımda, Işık ve Ferruh Gençer’lerden bu güzel haberi alıp kütüphaneyi
de görünce, düşüncenin nasıl doğduğunu ve gerçekleşme öyküsünü öğrenmek
istedim. Ferruh Bey de anlattı.
Boğaziçi
Üniversitesi’nde okurken müzik kulüplerinde katıldıkları etkinliklerde
karşılaştıkları kitap, nota, özetle kaynak sıkıntısı müzik kitapları
yayıncılığına yönelmelerine neden olmuş. Okul bitince, 1986’da Cağaloğlu’nda
küçük bir ofiste Pan Yayıncılık’ı kurmuşlar. 1989’da da Beşiktaş’daki, o günden
beri yayıncılığı sürdürdükleri ve bu söyleşiyi yaptığımız yerlerine
taşınmışlar. Ama yalnızca yayınevinin yönetim yeri değil burası, Türkiye’de
yayınlanan hemen hemen tüm müzik kitaplarının ve nitelikli yoğunçalarların
satıldığı bir müzik mağazası aynı zamanda. (Ben de az kitap ve yoğunçalar
almadım hani.)
“Müzik
çevrelerinden de gördüğümüz destekle bugüne kadar geldik” diyor Ferruh Bey ve
ekliyor: “Onca yıl müzik yayıncılığı yapınca elimizde hatırı sayılır miktarda
kitap birikti. Sonra, Işık’ın babası, Türk müziği ses sistemiyle ciddi olarak
uğraşan ve müzik kitapları biriktiren İnş. Y.Müh. Uğur Tabar (1930-2007)
yaşamını yitirince kitapları bize kaldı. Amerikalı yazarımız, Türk müziği
kaynakları ve özellikle Dimitri Kantemir konusunda dünyaca ünlü bir uzman olan
Eugenia Popescu-Judetz de (1925-2011) kütüphanesini bize bırakınca…”
Bütün
bu kitapları bir kütüphanede değerlendirmek için çeşitli kurumlara
başvurmuşlar, olmamış, sonunda yayınevlerine yakın bir daire kiralayıp işe
girişmişler. Şu sırada, kaba sayımı bitirmişler, katalog oluşturuyorlarmış.
İstanbul Üniversitesi Osmanlı Dönemi Müziği Uygulama ve Araştırma Merkezi
[OMAR] müdürü Gönül Paçacı, öğretim görevlileri ve öğrencileri de yardım
etmişler, Eugenia Popescu-Judetz’den kalan 100’ün üstündeki kitaplaşmamış
çalışmanın dökümünü yapmışlar. Geçen öğrenim yılından beri, konservatuvar ve
müzikoloji öğrencileriyle yerli ve yabancı araştırmacılar kütüphaneden yararlanıyorlarmış.
“Peki,
kitap ve diğer yayınların müzik türlerine göre dağılımı nasıl acaba? Ve toplam
sayı ne kadar?” diye soruyorum.
“Yaklaşık
5000 kitap, dergi ve nota olduğunu şimdiye kadar girilen verilere dayanarak
söyleyebiliriz” oluyor yanıt. Cumhuriyet öncesinden bugüne Türkiye’de
yayımlanmış hemen hemen bütün müzik kitaplarının ellerinde olduğunu düşünüyor
Ferruh Bey. Ayrıca, geniş bir ansiklopedi, sözlük ve dergi koleksiyonları
olduğunu da ekleyip dergilerin adlarını sıralıyor: Türk müziği dergileri Musiki
Mecmuası, Türk Musikisi Dergisi, Kök, Musikişinas; klasik müzik dergileri Opus,
Andante, Orkestra; popüler müzik dergileri Jazz, Roll, Boom Müzik, Müzik…
Kütüphanenin
en özgün bölümü ise, Eugenia-Popescu Judetz’in kişisel kitaplığından gelen Türkiye,
Türkler, İslamiyet konulu Türkçe ve İngilizce kitaplarla 100 kadar yarım
çalışmasının yer aldığı bölüm, kuşkusuz.
Bitirirken
“ilk amacımız kütüphaneyi açabilmekti, onu başardık. Şimdi, ayakları üstünde
durabilecek bir yapıya kavuşturmak istiyoruz. Bunun için arayışlarımız sürüyor
ve hiç bitmeyecek herhalde” diyor Ferruh Bey. Sonra da ekliyor: “Kütüphane
herkese açık, bir üyelik sistemi kuracağız sanırım. Dışarı kitap vermeyi ve
fotokopi çektirmeyi düşünmüyoruz. Okurlar akıllı telefonlarıyla istedikleri
sayfaların resmini çekebiliyorlar”.
Sanat,
müzik ve özellikle de çoksesli evrensel müzik alanında birbirini izleyen tatsız
olayların iç kararttığı günümüzde Hızır gibi yetişti Pan Müzik Kütüphanesi,
paylaşmak istedim.”. 1.9.2014. https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/muzikseverlere-bir-de-guzel-haber-113269
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder