21 Şubat 2021 Pazar

Beşiktaş’ta Tabar Müzik Kütüphanesi

 

Beşiktaş’ta Tabar Müzik Kütüphanesi

https://tabarmuzikkutuphanesi.com/

 

Bülent Ağaoğlu

İstanbul, 21.2.2021

 

1

“Ayrıca Pan Kitabevi, baskısı bulunmayan, kendi stoklarında da tükenmiş müzik kitaplarından birer kopyayı araştırmacıların ve öğrencilerin kullanması için kurduğu Tabar Müzik Kütüphanesi’nde saklıyor. Kütüphane kataloguna www.tabarmuzikkutuphanesi.com adresinden ulaşmak ve online arama yapmak mümkün. Araştırmacılar ve öğrenciler, bu kitaplardan, kitabevi içinde kullanmak şartıyla ücretsiz olarak yararlanabiliyor.”. https://www.pankitap.com/iletisim.html

2

“tabar müzik kütüphanesi

beşiktaş'ta açılmıştır.

pan yayıncılık'ın hemen bir-iki sokak altında, barbaros'un (çıkarken) sağ paralelinde, bostancıbaşı sokak'ta. pan'ın sahipleri ışık-ferruh gençer çifti tarafından kuruldu. kapatılan borusan müzik kütüphanesi'nin boşluğunu doldurması, nice güzel etkinliğe ve anıya ev sahipliği yapması dileğiyle. hayrını görelim.

konuyla ilgili şöyle de bir şeyler var:
http://www.sabah.com.tr/…itaplarla-kutuphane-acildi”. 17.12.2013. https://eksisozluk.com/tabar-muzik-kutuphanesi--4151415

3

“Zengin, mütevazı ve sıcak...

Pan’ın kurucuları, şimdilerde tatlı bir heyecan yaşıyorlar zira kitapevinin yakınındaki binada, bir müzik kütüphanesi açtılar. Kitapevi’nde yaptığımız söyleşinin ardından, Tabar Kütüphanesi’ne geçiyoruz. Buram buram kitap kokusunu içimize çektiğimiz kütüphanede, Klasik Türk Müziği ve Batı Müziği’nin tarihinde geziniyoruz. Ciddi bir emekle, özenle, müziğe ve kitaba duyulan karşılıksız sevgiyle inşa edilmiş bir mekan burası. İçindekilerle zengin, duruşuyla mütevazı, karşılamasıyla sıcak. Tıpkı kurucuları gibi...”.

“Geçtiğimiz günlerde, Tabar Müzik Kütüphane’sini açtınız. Bu da bizler için kıymetli bir şans. Bir müzik kütüphanesi kurma fikri nasıl oluştu?

IG: Babam Uğur Tabar bir koleksiyonerdi. O da bir mühendisti ancak Türk Müziği’nin ses sistemi ile uğraştı. Bir şeyle meşgul olduğunda, o konuyla ilgili herşeyi almak isteyen bir adamdı. Ondan bana büyük bir kütüphane kaldı, bunun ağırlığı da müzik. Sonrasında, Romen asıllı Amerikalı yazar Eugenia Popescu-Judetz vefat etti ve kütüphanesini bize bağışladı. Eugenia, dünyada ‘Dimitri Kantemir’ uzmanı olarak bilinen nadir müzikologlardan biriydi. Biz, birbirinden değerli on iki kitabını yayımlamıştık. Bu iki kütüphanenin üzerine, yıllardır topladığımız müzik kitapları yani kendi kütüphanemiz eklendi.

Kütüphaneden herkes faydalanabilecek mi?

FG: Evet, isteyen gelip çalışabiliyor. Biz açılışı yapmadık ama öyle güzel duyuldu ki... Öğrenciler geliyor, yerli ve yabancı araştırmacılar da. Kitapların kütüphane dışına çıkmasına ve fotokopi çekilmesine değil ama sayfalarının fotoğraflanmasına izin veriyoruz. Belki sonradan bir kulüp de kurarız, bir dayanışma kulübü mesela. Kataloglama sonrasında internete de açacağız.

Bu süreçte yalnız mıydınız? Özel sektörden veya devletten destek aldınız mı?

IG: Bugüne kadar talep etmemişizdir insanların yardım etmesini ancak kütüphane kurulurken alenen istedik. Resmi kurumlardan bize makul kirası olan bir yer gösterilmesini talep ettik. Sonuç alamayınca, kendimiz bir daire kiralayıp işe koyulduk. Bizden önce Borusan bir müzik kütüphanesi açmıştı ancak onlar Müzik İleri Araştırmalar Merkezi’ne (MİAM) devredip kapattı.

Üniversiteler ve konservatuarlardaki müzik kütüphanelerini değerlendirir misiniz?

FG: Bizde şöyle bir sıkıntı var; okul yapılıyor, kütüphanesi yok. Her şehre üniversite açmak iyi bir şey ama yetmiyor, gençleri besleyecek şeyler, en başında da kütüphane olması lazım. Büyük şehirlerdeki üniversitelerde müzik kütüphaneleri var ama işlevlerini ne derece yerine getiriyorlar, bilmiyoruz. Bilkent’te Adnan Saygun Merkezi var. Saygun mirasını ve eserlerini Bilkent’e bırakmıştı. Bilkent Saygun’un eserlerinin seslendirilmesiyle ilgili destek verdi ancak Saygun’un yayımlanmayı bekleyen birçok kitabına hâlâ sıra gelmedi.

IG: Sahip çıkmak, kadir bilmek çok önemli. Bu topraklarda şairi, yazarı, müzisyeni bir süre sonra iz bırakmadan kayboluyor. Oysa dünyanın birçok yerinde diğer sanat dallarının yanı sıra müzik ve müzisyenlerle ilgili müzeler kurulur. Örneğin Beethoven, bir evde bir süre yaşamışsa bile o evi Beethoven müzesi haline getiriyorlar. Bizdeyse, Tanburi Cemil Bey’in evini yıkıp otopark yaptılar. Niyazi Sayın, evin kapısını kurtarıp evine götürmüştü.

​FG: Cemal Reşit Rey, yıllarca Beşiktaş Serencebey’de oturdu ve o öldükten sonra evi, eşyaları dağıldı. 10. Yıl Marşı’nı herkes söylüyor ama burada yaşadığını çok az sayıda insan biliyor. Bir plaket bile konulmadı evinin önüne...”. 26.3.2015. https://www.artfulliving.com.tr/edebiyat/pan-muzigiyle-buyulemeye-devam-ediyor-i-2339

4

“ABD'den İstanbul'a gelen kitaplarla kütüphane açıldı

ABD'de yaşayan Türk müziği araştırmacısı Popescu- Judetz'in vasiyeti üzerine İstanbul'a getirilen kitapları, artık Beşiktaş'ta açılan kütüphanede. FİGEN YANIK'ın haberi

FİGEN YANIK

Giriş Tarihi: 2.11.2013

Beşiktaş'ta 27 yıldır Pan Yayıncılık bünyesinde müzik kitaplarının yanı sıra roman, araştırma ve şiir kitapları da yayımlayan Işık ve Ferruh Gençer çifti, bugünlerde Romanyalı etnomüzikolog ve Türk müziği araştırmacısı Eugeni Popescu-Judetz'in vasiyetini yerine geçirmenin huzurunu yaşıyor. Gençer çiftinin hayattayken dostları ve yayıncıları oldukları Popescu-Judetz, ölmeden önce bütün kitaplarının ve plaklarının İstanbul'a gelmesini, bir kütüphanede korunmasını vasiyet edince, ölümünden sonra aylarca süren çabalar sonucu Popescu-Judetz'in binlerce müzik kitabı, 50 kolinin içinde İstanbul'a ulaştı. Bu maceralı yolculuktan sonra geçtiğimiz ay Beşiktaş'ta Bostancıbaşı Sokak'ta açılan Tabar Müzik Kütüphanesi'nde koruma altına alınan kitapların ve bu özel kütüphanenin öyküsünü Pan Yayınları'nın kurucusu Işık Gençer anlattı:

50 KOLİ KİTAP, İSTANBUL'A GEMİYLE GELDİ

"2011'in aralık ayında ölen Popescu-Judetz, vasiyetinde kitaplarını bana ve plaklarını da eşim Ferruh'a bıraktı. ABD'de Pittsburgh'da yaşıyordu ve ABD'li arkadaşlarımızın yardımıyla kitaplar kara nakliyle önce New York'a, oradan da gemiyle aylar süren bir yolculuktan sonra bize ulaştı. Hayattayken bize çok güveniyordu ve kitaplarının Türkiye'ye gelmesini çok istiyordu. Babamın kitapları ve Türk müziği enstrümanları için ne kadar uğraştığımı biliyordu. Onun Türk müziğine, bizim de bütün kitaplarını yayımlayarak ona çok büyük hizmetimiz oldu. Judetz ile yıllar önce İstanbul'da bir müzik kongresinde tanıştık ve 12 kitabını yayımladık. Dünyadaki yayıncısı da biziz. Popescu-Judetz, Osmanlı müziğini kaleme alan birkaç kişiden biri olan Romanyalı Dimitri Cantemir uzmanıydı. Yıllar önce bir Ermeni hocası, ona Cantemir üzerine yoğunlaşmasını söylüyor. Böylece yıllar içinde o da dünyadaki birkaç Cantemir uzmanından biri haline geliyor. Aslında bir dansçıydı. Eşiyle Romen halk danslarını topluyor, modern şekilde sunuyorlardı. Eşi ölünce ABD'ye gidiyor ve teoloji, sanat tarihi eğitimi alıyor."

OSMANLICA, ERMENİCE SÖZLÜKLER ÇOĞUNLUKTA

"11 dil konuşan Popescu-Judetz'in 5 bin kitabının arasında Osmanlıca, Ermenice, Türkçe, Romence, Almanca, Yunanca ve İngilizce kitaplar ağırlıkta. Aralarında çok sayıda sözlük var. Hepsini kullanmış, adeta parçalamış. Müzik araştırmalarıyla yetinmemiş, Osmanlı dönemine ait kumaşlar, kılıçlarla ilgili de kitapları toplamış."

MÜZİK KÜTÜPHANESİ YILLARDIR HAYALİMİZDİ

"2007'de kaybettiğimiz babam Uğur Tabar da Cumhuriyet döneminde çıkmış bütün müzik kitaplarını ve Osmanlıca kitapları biriktirmişti. Babam inşaat mühendisiydi ama Türk müziğinin ses sistemi üzerine araştırmaları vardı. Onun 2 bin 500 kitabı ve çeşitli Türk müziği enstrümanlarıyla bir kütüphane yapmak istiyorduk. Bu amaçla Kültür Bakanlığı'ndan belediyelere kadar birçok kuruma başvurduk, ama olumlu bir yanıt alamadık. Biz de sonunda babamın ve Popescu-Judetz'in kitaplarıyla Tabar Müzik Kütüphanesi'nu kurmaya karar verdik."

'VATANIM TÜRKİYE' DERDİ

"Asıl uzmanlık alanı Türk musikisi kaynakları ve Osmanlı seyirlik sanatları olan Popescu- Judetz, 1996'dan itibaren Türkiye'de yayımlanan kitaplarıyla Türk müzik camiasının yakından tanıdığı bir uzmandı. İlk kez 1968'de geldiği İstanbul'u çok sever ve vatanının Türkiye olduğunu söylerdi. 1950'de Prag'da yapılan dans yarışmasında birincilik ödülünü alan Popescu-Judetz eşiyle 1954-1970 arasında Perinitza Halk Topluluğu'nun baş dansçısı ve koreografı olarak çeşitli ülkelerde turneye çıktı. 1954'te hocası Prof. H. C. Siruni ona Doğu dillerini öğrenmesi gerektiğini ve Dimitri Cantemir üzerine çalışmasını öğütleyince, hayatının merkezine Cantemir oturdu. Ölene kadar Cantemir'in ayak izlerini takip etti. 1970'te babasını, 1972'de de eşini kaybetti. Kendisi de üzüntüden hastalandı. Bu sıralarda, 1973'te Pittsburgh Duquesne Üniversitesi'nden bir davet alınca ABD'ye gitti. Duquesne'de öğretim görevlisi olarak çalıştı. Aynı üniversitede ilahiyat dalında master; Pittsburgh Üniversitesi'nde ise tiyatro eleştirisi doktorası yaptı. Pek çok makale ve kitap yazdı. Eşiyle birlikte topladıkları Romen halk dansları ve halk müziğine ilişkin özel arşivlerini ABD Kongre Kütüphanesi'ne bağışladı.". 2.11.2013. https://www.sabah.com.tr/kitap/2013/11/02/abdden-istanbula-gelen-kitaplarla-kutuphane-acildi

5

“Müzikseverlere bir de güzel haber

Cumhuriyet öncesinden bugüne Türkiye’de yayımlanmış hemen hemen bütün müzik kitapları… Klasik müzik, Türk musikisi ve popüler müzik dergileri koleksiyonları… Müzik ansiklopedi ve sözlükleri… Ve Amerikalı müzikolog Eugenia-Popescu Judetz’in kitaplığından gelen, Türkiye, Türkler, İslamiyet konulu Türkçe ve İngilizce kitaplar… Pan Müzik Kitaplığı’nda.

Egemen Berköz/Cumhuriyet01 Eylül 2014 Pazartesi, 13:59

Nitelikli müzik kitapları yayınlayan Pan Yayıncılık şimdi bir Müzik Kütüphanesi kurdu. Bir uğrayışımda, Işık ve Ferruh Gençer’lerden bu güzel haberi alıp kütüphaneyi de görünce, düşüncenin nasıl doğduğunu ve gerçekleşme öyküsünü öğrenmek istedim. Ferruh Bey de anlattı.

Boğaziçi Üniversitesi’nde okurken müzik kulüplerinde katıldıkları etkinliklerde karşılaştıkları kitap, nota, özetle kaynak sıkıntısı müzik kitapları yayıncılığına yönelmelerine neden olmuş. Okul bitince, 1986’da Cağaloğlu’nda küçük bir ofiste Pan Yayıncılık’ı kurmuşlar. 1989’da da Beşiktaş’daki, o günden beri yayıncılığı sürdürdükleri ve bu söyleşiyi yaptığımız yerlerine taşınmışlar. Ama yalnızca yayınevinin yönetim yeri değil burası, Türkiye’de yayınlanan hemen hemen tüm müzik kitaplarının ve nitelikli yoğunçalarların satıldığı bir müzik mağazası aynı zamanda. (Ben de az kitap ve yoğunçalar almadım hani.)

“Müzik çevrelerinden de gördüğümüz destekle bugüne kadar geldik” diyor Ferruh Bey ve ekliyor: “Onca yıl müzik yayıncılığı yapınca elimizde hatırı sayılır miktarda kitap birikti. Sonra, Işık’ın babası, Türk müziği ses sistemiyle ciddi olarak uğraşan ve müzik kitapları biriktiren İnş. Y.Müh. Uğur Tabar (1930-2007) yaşamını yitirince kitapları bize kaldı. Amerikalı yazarımız, Türk müziği kaynakları ve özellikle Dimitri Kantemir konusunda dünyaca ünlü bir uzman olan Eugenia Popescu-Judetz de (1925-2011) kütüphanesini bize bırakınca…”

Bütün bu kitapları bir kütüphanede değerlendirmek için çeşitli kurumlara başvurmuşlar, olmamış, sonunda yayınevlerine yakın bir daire kiralayıp işe girişmişler. Şu sırada, kaba sayımı bitirmişler, katalog oluşturuyorlarmış. İstanbul Üniversitesi Osmanlı Dönemi Müziği Uygulama ve Araştırma Merkezi [OMAR] müdürü Gönül Paçacı, öğretim görevlileri ve öğrencileri de yardım etmişler, Eugenia Popescu-Judetz’den kalan 100’ün üstündeki kitaplaşmamış çalışmanın dökümünü yapmışlar. Geçen öğrenim yılından beri, konservatuvar ve müzikoloji öğrencileriyle yerli ve yabancı araştırmacılar kütüphaneden yararlanıyorlarmış.

“Peki, kitap ve diğer yayınların müzik türlerine göre dağılımı nasıl acaba? Ve toplam sayı ne kadar?” diye soruyorum.

“Yaklaşık 5000 kitap, dergi ve nota olduğunu şimdiye kadar girilen verilere dayanarak söyleyebiliriz” oluyor yanıt. Cumhuriyet öncesinden bugüne Türkiye’de yayımlanmış hemen hemen bütün müzik kitaplarının ellerinde olduğunu düşünüyor Ferruh Bey. Ayrıca, geniş bir ansiklopedi, sözlük ve dergi koleksiyonları olduğunu da ekleyip dergilerin adlarını sıralıyor: Türk müziği dergileri Musiki Mecmuası, Türk Musikisi Dergisi, Kök, Musikişinas; klasik müzik dergileri Opus, Andante, Orkestra; popüler müzik dergileri Jazz, Roll, Boom Müzik, Müzik…

Kütüphanenin en özgün bölümü ise, Eugenia-Popescu Judetz’in kişisel kitaplığından gelen Türkiye, Türkler, İslamiyet konulu Türkçe ve İngilizce kitaplarla 100 kadar yarım çalışmasının yer aldığı bölüm, kuşkusuz.

Bitirirken “ilk amacımız kütüphaneyi açabilmekti, onu başardık. Şimdi, ayakları üstünde durabilecek bir yapıya kavuşturmak istiyoruz. Bunun için arayışlarımız sürüyor ve hiç bitmeyecek herhalde” diyor Ferruh Bey. Sonra da ekliyor: “Kütüphane herkese açık, bir üyelik sistemi kuracağız sanırım. Dışarı kitap vermeyi ve fotokopi çektirmeyi düşünmüyoruz. Okurlar akıllı telefonlarıyla istedikleri sayfaların resmini çekebiliyorlar”.

Sanat, müzik ve özellikle de çoksesli evrensel müzik alanında birbirini izleyen tatsız olayların iç kararttığı günümüzde Hızır gibi yetişti Pan Müzik Kütüphanesi, paylaşmak istedim.”. 1.9.2014. https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/muzikseverlere-bir-de-guzel-haber-113269


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder