Osmanlı’da
aydınlanma - modernleşme öncüleri
Bülent Ağaoğlu
İstanbul, 23.11.2021
““Katip
Çelebi’nin büyük bir
bilgin, düşünür ve aydınlanma emekçisi olduğunu ifade eden Karlığa, “Katip Çelebi, Osmanlı modernleşmesinin fikir
babası ve itici gücüdür. Ondan
sonra gelen bilim adamları az ya da çok Katip Çelebi’den etkilenmiştir. Katip Çelebi, ele aldığı tüm konuları her boyutuyla
incelemiş, üzerinde çalışmış ve sonuçlarını da en mükemmel şekilde ortaya koymuştur.
Bu azmin neticesinde de 48 yıllık ömrüne binlerce sayfalık yirmi bir adet
abidevi eseri sığdırmayı başarmıştır. İslam ilimlerinin canlanması için de büyük çaba sarf
eden Katip Çelebi bununla sınırlı kalmamış, 13. yüzyıldan sonra, İslam
dünyasının dışında ve özellikle Rönesans dönemi boyunca Avrupa’da ortaya çıkan
ilmî ve fikrî gelişmeler hakkında genişçe bilgi veren ilk ve tek Müslüman
bilgin olmuştur. Katip Çelebi ve yetiştirdiği talebeler sayesinde 18. yüzyıl
açılımı gerçekleşmiş ve bu da 19. Yüzyılda Osmanlı modernleşmesi olan Islahat
ve Tanzimat hareketlerinin ortaya çıkmasına vesile olmuştur”
diyor. “. http://ismek.ist/blog/icerik.aspx?p=639
Katip
Çelebi’nin Aydınlanma Öncülüğü Hakkında Alıntılar (1). https://bulentagaoglu.blogspot.com/2021/11/katip-celebinin-aydnlanma-onculugu.html
Tanım
“Aydınlanma felsefesinin çok daha kapsamlı bir anlamı
vardır. Aydınlanma başkaları tarafından vaz edilmiş şeyleri ezberleyip
tekrarlamaktan kurtularak gerçeğe ulaşmak için aklın yolunu seçmek, gözlem ve
deneylerle doğruya ulaşmaktır.”. https://www.indyturk.com/node/248896/t%C3%BCrkiyeden-sesler/t%C3%BCrkiye-ayd%C4%B1nlanman%C4%B1n-neresinde
·
Aydınlanma
bilime önem vermektir.
·
Aydınlanma,
zihinlerdeki kalıplara (dogmalar, tabular vs.) karşı soru sorma faaliyetidir.
·
Aydınlanma
sorgulamaktır
·
Aydınlanma
düşünmektir, düşünce geliştirmektir.
·
Aydınlanma
araştırmaktır.
·
Aydınlanma
incelemektir.
· Aydınlanma “ezberlere” (sorgulanmamış görüşlere) karşı düşünce geliştirmektir.
1
Bu vesileyle
uzun yıllardır “Sorgulanmamış ezberler” konusunda düşünsel faaliyetlerde bulunan
“Sivil Toplum” etkinlikleri yürüten Tınaz Titiz’in çalışmalarına özellikle dikkat çekmek isterim:
Ezber Kalıpları
Yaygın ve Yerleşik Kalıpların
Sorgulanması Projesi
http://www.ezberkaliplarinisorgula.com/
Tınaz Titiz’in
web sitesinde “ezber” araması; http://tinaztitiz.com/?s=ezber
Tınaz Titiz’in
“Ezber” konulu makalelerinin listesi; (sayfa: 8-10 arasında): https://turkbibliography.com/wp-content/uploads/2021/08/id291.pdf
2
Ezberler
konusundaki kaynakçalarım;
2015 |
|
2012 |
|
2020 |
|
Popüler Ezber
Kalıpları Konulu Kitaplar Books on Popular Memorization Patterns ("Fixed
Ideas") |
2020 |
Bazı sorular;
·
Siyaset
dünyamızda ilk aydınlanma öncümüz, “bilime verdiği önem” sebebiyle Fatih Sultan
Mehmet midir..
·
Araştırma,
inceleme, düşünce dünyasında ilk aydınlanma önderimiz Katip Çelebi midir…
·
Ülkemizde
Osmanlı dönemindeki aydınlanma öncüleri hakkında hangi yayınlar vardır…
·
Öncüleri
kısaca tanıtan rehber yayınlar var mıdır…
·
Öncülere
ilişkin kronolojik liste hazırlanmış mıdır…
Yayın tespiti için yapılabilecek
aramalar için taslak;
"Osmanlı'da
Aydınlanma"
"Osmanlı
İmparatorluğu'nda Aydınlanma"
"aydınlanmada
öncülerimiz"
Osmanlı
"aydınlanma öncüsü"
"Osmanlı
aydınlanma öncüsü"
Bazı öncü isimler;
·
Abdullah
Cevdet........................ 246 [ https://tinyurl.com/4fvxuts6
]
·
Ahmet
Rıza
·
Ahmet
Şuayip
·
Ali
Süavi
·
Baha
Tevfik ve Materyalizm Çığırı ................ 233 [ https://tinyurl.com/4fvxuts6 ]
·
Cavit
·
Emrullah
Efendi ve Maarif Reformu ................... 192 [ https://tinyurl.com/4fvxuts6 ]
·
Gelenbevi İsmail
·
Genç
Osman
·
Hoca
Kadri ....................... 219 [ https://tinyurl.com/4fvxuts6
]
·
Hüseyinzade
Ali Turan.................... 267 [ https://tinyurl.com/4fvxuts6
]
·
II.
Mahmut
·
III.
Selim
·
İbrahim Müteferrika
·
İsmail
Fenni Ertuğrul.................... 294 [ https://tinyurl.com/4fvxuts6
]
·
İsmail
Hakkı Baltacıoğlu
·
İsmayıl
Hakkı İzmirli................. 281 [ https://tinyurl.com/4fvxuts6
]
·
Katip Çelebi
·
M.
Sâtı (Sâtı-El-Husrî).................................. 179. [ https://tinyurl.com/4fvxuts6 ]
·
Mehmet
Ali Aynî.................................... 299 [ https://tinyurl.com/4fvxuts6 ]
·
Mehmet
Ali Şevki
·
Musa
Akyiğit ........................ 221 [ https://tinyurl.com/4fvxuts6
]
·
Naci
Fikret
·
Namdar
Rahmi
·
Namık
Kemal
·
Nüzhet
Sabit................................................ 342 [ https://tinyurl.com/4fvxuts6 ]
·
Prens
Sabahattin
·
Rıza
Tevfik.......................... 256 [ https://tinyurl.com/4fvxuts6
]
·
Şehbenderzade
Ahmet Hilmi ................ 284 [ https://tinyurl.com/4fvxuts6
]
·
Şekip
Tunç
·
Şinasi
·
Ziya
Gökalp
Bazı Kaynaklar;
H. Ziya
Ülken, “Türkiye’nin Modernleşmesi ve Bu Hareketin Öncüleri Olan Türk
Düşünürleri”, AÜİFD, sayı: 27-30, c: XI, Ankara 1963, 28. https://www.tufed.net/arsiv/28.pdf
http://eskidergi.cumhuriyet.edu.tr/makale/361.pdf
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/837556
http://namikkemalblogu.blogspot.com/2012/09/turk-aydnlanma-hareketinde-namik-kemal.html
https://www.facebook.com/130904970942342/posts/433400607359442/
https://islamansiklopedisi.org.tr/batililasma
http://dspace.yildiz.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/1/264/0024477.pdf?sequence=1&isAllowed=y
https://www.turkyurdu.com.tr/yazar-yazi.php?id=1774
http://omerosmanoglu.blogspot.com/2006/05/aydnlanma-dusuncesinin-tanzimata.html
https://dergipark.org.tr/tr/pub/iusosyoloji/issue/511/4640
https://www.kirmizilar.com/tr/index.php/konuk-yazarlar2/2333-turk-modernlesmesinin-onculleri
Ord. Prof.
Hîlmî Ziya Ülken: Türkiye’de Çağdaş Düşünce Tarihi. http://www.kavak.org.tr/upload/files/7-T%C3%9CRK%C4%B0YEDE%20%C3%87A%C4%9EDA%C5%9E%20D%C3%9C%C5%9E%C3%9CNCE%20TAR%C4%B0H%C4%B0%20-%20Hilmi%20Ziya%20%C3%9CLKEN.pdf
https://onedio.com/haber/osmanli-tarihinde-cigir-acan-15-bilim-adami-708545
https://www.fikriyat.com/islam/2018/05/13/bilim-ve-teknolojide-cigir-acan-osmanli-limleri
https://nereye.com.tr/osmanli-tarihine-damga-vuran-10-bilim-adami/
https://dergipark.org.tr/tr/pub/mkusbed/issue/19558/208500
http://www.halksahnesi.org/2016/12/17/osmanli-devleti-aydinlanma-ve-ulus-devlet-taner-timur/
https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/modernlesme-hikayemiz-2-1765058
http://aksarayiibd.aksaray.edu.tr/en/download/article-file/799575
Er, Hamit,
1967- : Osmanlı Devletinde çağdaşlaşma ve eğitim / Hamit Er -- İstanbul :
Rağbet Yayınları, 1999 248 s. ; 21 cm
Tufan,
Muzaffer : Sosyolojinin Fransa'da doğuşu döneminde Osmanlı toplumundaki
çağdaşlaşma hareketi : Tanzimat'ın dış etkenleri / Muzaffer Tufan -- [Y.y.
: yayl.y.], 1994 (Türk Tarih Kurumu Basımevi) 145-163. ss. ; 24 cm
Birinci, Ali:
Osmanlı İktisat Düşüncesinde Çağdaşlaşma
[Ahmet Güner Sayar'ın Kitabı Üzerine].
Tarih ve Toplum Yeni Yaklaşımlar
11(66) 6.1989, 63 - 64. Ss
Doğan, İlyas:
Tanzimat Sonrası Osmanlı Aydınlarında Çağdaşlaşma Sorunu ve Arayışlar. Kamu
Hukuku Arşivi KHukA 2(2) 6.1999, 104 - 121. Ss
Reyhan, Cenk:
Türkiye'de çağdaşlaşma: Osmanlı-Türk modernleşme süreci üzerine bir başyapıt. Memleket
Siyaset Yönetim 12(28) 2017, 111-140. ss Türkçe ve İng. özet. Bibliyografya
Kalaycıoğlu,
Ersin: [ Tunaya, Tarık Zafer ] Tarık Zafer Tunaya: Osmanlı''dan Cumhuriyet''e
Siyasal Kurumlar ve Çağdaşlaşma. Doğu
Batı 3(12) 8.2000, 110 - 119. Ss
Yapılabilecek
bir arama:
osmanlı
modernleşme ** https://kasif.mkutup.gov.tr/
………………………………..
Hilmi Ziya
Ülken:
https://www.tufed.net/arsiv/28.pdf
“Batılılaşma
yolundaki bu hızlı devrimci hareketler, geriye doğru bakacak olursak daha yarım
yüzyıldan beri bir çok Türk düşünürleri tarafından hazırlanmış bulunuyordu.
Sultan Aziz ve Hamit II nin müstebit idaresine karşı "Genç
Osmanlılar" diye tanınan bir hareket başlamıştı ki, aralarından Şinasi, Namık Kemal ve Ali
Süavi'nin adlarını hatırlamalıyız. Bu hareket edebiyatta Fransız romantizminden,
fikirde Aydınlanma felsefesinden mülhem bulunuyordu. Bu ilk ideoloji akımı
Osmanlı birliğine giren bütün kavimler üzerine tesir etti: vatan, hürriyet, hak
ve insanlık fikirlerini getirdi. Onların ardından giden "Genç
Türkler" 1890 ile 1908 arasında Paris'te toplanmışlar, siyasi bir ihtilal
hareketi hazırlamışlardır. İttihat ve Terakki Cemiyeti adı ile teşkilatlanan bu
hareket içinden iki önder yetişti. Bunlar da Ahmet Rıza ve Prens Sabahattin'dir. Birincisi
pozitivizme çığırma girmişti. İkincisi Le Play'in Science Sociale ekolünün
sosyolojik görüşünü savunuyordu.
Abdülhamit
II nin tahttan indirilmesinden sonra, 1908 den beri Türkiye'de çok canlı bir
fikir faaliyeti başladı. 1908 den 19î8'e kadar Batının bütün yeni felsefi ve
sosyolojik eğilimleri Türkiye'de tarfcılar ve savunucular bulmuş ve bu
hareketler sırf nazari alanda kalmayarak hayata da tesir etmiştir. Rıza Tevfık, Cavit, Ahmet Şuayip
tarafından "Ulum-ı İçtimaiye ve İktisadiye" dergisi kuruldu. Bu dergi
ciddi ve devamlı olarak H. Spencer, Schaefle, R. Worms'un biyolojik sosyoloji
görüşünü savundu. Bu yıllarda Spencer'in évolutionisme'inin Türkiye fikir
hayatında derin tesiri oldu. Rıza Tevfik agnosticisme üzerine, Cavit hür
değişim iktisadına, A. Şuayip H. Taine ve E. Renan'dan mülhem sanat felsefesine
dair yazıyordu. Aynı yıllarda Baha Tevfik, E. Haeckel ve Louis Büchner'in materialisme'ine
dayanarak ayrı bir felsefe çığırı kurmaya çalışıyordu.
İlk defa
modernleşme hareketi geniş anlamıyla ve devamlı çabalarla Dr. Abdullah Cevdet
tarafından kuruldu. "İçtihad" adlı dergisini önce Kahire'de 1903 de
çıkardı. Sonra İsviçre ve Viyana'ya gelerek bu son şehirde ayni derginin
yayınlanmasına yıllarca devam etti. A. Cevdet 1908 'den sonra çalışmalarını
İstanbul'da ölümüne kadar (1926) sürdürdü. Kanunların laikleşmesi, Latin
alfabesinin kabulü, Batı kılığının alınması, kadınların hürriyeti, Batı
medeniyetine kökten giriş fikirlerini savundu. İslamlık aleyhindeki bazı
eserleri çevirmesi muhafazakar cephenin hücumuna uğradı. Başlıca dayanağı, bir
çoğunu Türkçe'ye çevirdiği Guatave Le Bon'un eserleri idi. İttihat ve
Terakki'nin en eski üyelerinden Hüseyinzade Ali iki yönlü bir humanisme Fikrini savunuyordu: bir
yönüyle Yunan Latin, öteki yönüyle İslam hümanisme'i. Onca Doğu ve Batı
arasında bulunan bütün milletler için bu çift humanisme fikri savunulmalıdır.
Bu tezi, Tifüste çıkardığı "Füyüzat" ve " Hayat"
dergilerinde (1905) ileri sürmüş, sonra İstanbul'da 1910 da devam etmiştir. Bu
görüşe örnek olarak "Şehname" den, "İlyada"dan, "Enéide"
den, "Faust" tan nazım dili ile çeviriler yaptı. Fakat bu eğilimler karşısında
medrese ve tarikatların az çok Batı fikirlerinden de kuvvet alan yeni savunucuları
da yetişti. "Sırat-ı Müstakim", ve "Sebil-ür Reşad"
dergilerinin hararetli yayınları buradan doğdu.
Bu söylediklerimizden
büsbütün ayrı üçüncü bir çığır Türkçülük idi.
Türkiye'de
başlayan, Macar, Alman, Fransız Türkologlarından faydalanarak gelişen bu
hareket sonradan Türkiye dışındaki Türkler arasında da yayıldı. 1908 de Batılılaşma,
İslamcılık hareketleri yanında, onlar kadar kuvvetli üçüncü bir hareket haline
geldi. Derneği "Türk Ocağı", başlıca organı "Türk Yurdu"
idi.
1912 de bu
üç zıt çığır arasında bir uzlaşma bulmak teşebbüsü ilk defa tanınmış Türk
düşünürü Ziya Gökalp
tarafından ele alındı. Gençliğinde G. Tarde ve Fouillée' den mülhemdi. Doğduğu
şehir olan Diyarbakır'da "Osmanlı Milliyeti" denen görüşü
savunuyordu. Fakat İttihat ve Terakki'nin Selanik kongresine geldikten sonra
bütün görüşü değişti. Orada çıkan "Genç Kalemler" dergisini çıkaran
yeni neslin ve Hüseyinzade'nin tesiriyle tamamen Türkçü oldu. Fransız sosyologu
E. Durkheim'in fikirlerine dayanarak yeni bir sosyal reform hareketini savunmaya
başladı. Kısa zamana sıkışan sayısız yayınları ile Türkçülük, modernlik ve
İslamlık hareketlerini birleştiren ve etrafında hemen bütün gençleri toplayan canlı
bir fikir hareketi uyandırdı. Gökalp'in sosyal reform teklifleri şu noktalarda kısaltılabilir:
Üç çatışkan çığır aslında birbirine zıt değildirler. Çünkü bütün kavimler
sosyal evrimde üç dönemden geçmişler ve geçeceklerdir: birincide henüz şuurlaşmamış
halk kültürlerini görüyoruz. İkincide kavimler göksel dinlerin eğitiminden
geçmişlerdir. Bu, Gökalp'in görüşünde "ümmet" devridir ki orada kavimler
manevi ve ahlaki bir eğitim almışlardır. Üçüncü devrede kavimler bu universal
cemaatin içinde kendi kavmi kişiliklerini bulmuşlardır, bu da millet şuurunun
uyanmasıdır. O halde, eğer sosyal evrim tamamlanmış ise, zıt olduğu sanılan bu
üç akımın uzlaşabileceği anlaşılır. Türkler etnik-filolojik bir kökten geldikleri,
geleneklerini oradan aldıkları için Türkçüler haklıdırlar. Fakat İslâm ümmeti
ile bağlantıları yüzünden de İslamcılar haklıdırlar. Millet olmak ancak çağdaş
medeniyete girmekle mümkün olduğu için de modernciler haklıdırlar.
Gökalp'a
göre modernleşmeyi anlamak için milli kuruluşta kültür ve medeniyeti ayırmak
gerekir. Kültür muhtevaya aittir. Kendi kavmi, kişisel hayatımızda bulacağımız
maddedir. Medeniyet ise milletler arasında ortak bir şekildir ki onları
birbirine bağlar. Milli kültür ve milletlerarası medeniyet birbirine karıştırılamaz.
"Biz Türk milletinden, İslam Ümmetinden, çağdaş medeniyetteniz."
Gökalp'a
göre, Durkheim'da olduğu gibi, mesleki dayanışmalar modern toplumlarda iş
bölümünün sonucu olarak kurulurlar. Bundan dolayı çağdaş Türkiye'de şu reformlar
zaruri görülmelidir', a) Türk ailesinin evrimi eseri olarak kadınların hürlüğü,
sosyal ve siyasi hayata katılması gerekir, b) Ayni sebepten devletle dinin
ayrılması, kanunların laikleşmesi kaçınılmaz bir olay olmuştur.
Gökalp'in
evrimci nazariyesi ağır değişme kabul ediyordu. Bu bakımdan sonraki devrimci
hareketlerle arasındaki açık farka işaret etmek doğru otur. Onun Türk ailesinin,
aile hukukunun evrimine, hukuk sosyolojisi ile İslam hukukunun(fıkh) karşılaştırılmasına
dair yazıları açık misallerdir. Ona göre edebiyat, şiir, musiki, mimarlık,
resim, hukuk, ahlak ... v.b. halk kültür maddesinin milletlerarası metotla
işlenmesinden meydana gelir.
Science
Sociale ekolünün Gökalp'a zıt görüşüne gelince; Sabahattin'in ardından giden Mehmet Ali Şevki 1918 de
"Meslek-i İçtimai" derneği ve ayni adda bir dergi kurdu. O yıl
Sabahattin'in "Türkiye Nasıl Kurtarılabilir" adlı eseri yayınlandı.
Bu düşünce çevresinin başlıca fikirleri şöyle kısaltılabilir: Bahsedilen sosyal
evrim kendi kendine bir değişme eseri değildir. Cemaatçi bir sosyal yapıdan "infiratçı"
bir yapıya geçiş, bir atlayıştır. Bu tarzda geçişler yeni insan tipini yetiştirecek
yeni bir eğitim sisteminin işe karışmasıyla sağlanabilir. Her şeyden önce
Türkiye'nin sosyal yapısı hakkında derin bir monografık araştırma ile işe başlamalıdır.
Bütün sosyal reformlar yalnız bu araştırmadan sonra yapılabilir, ve yalnız bu
araştırma verilerine dayanarak kurulabilir.
Bizim sosyal
yapımız başka Orta-Doğu ve Avrupa memleketleri gibi teşebbüsçü insan tipinden
yoksundur. "Communautaire" denen bu toplumlarda yalnız memur, köylü,
asker sınıfları gelişmiştir. Halbuki çağdaş milletlerin kuvveti ticaret,
endüstri gibi iş adamı ve teşebbüs adamının yarattığı alanlardan gelmektedir.
1. Geçmişe
bağlı çevrelerin çekimserliğine rağmen Abdullah Cevdet'in bir çok modernleşme hamlesi
üzerinde tesiri büyük olmuştur.
2. Gökalp, sentezci sistemi
ile yeni Türkiye'nin doğuşunda mühim rol oynadı. Ancak onun bağlı bulunduğu
sosyoloji çığırı gibi evrimci, ondan sonraki sosyal hareketin ise devrimci
olduğunu unutmamalıdır.
3.
Monografık araştırma eğilimi, vakıa Cumhuriyetin ilk yıllarında tesirli olmamıştır.
Fakat yavaş yavaş Türk aydınları arasında bu ilk tohumlar yemişini vermekte
gecikmemiştir.
4. Burada
son söz olarak bergsonculuğun tesirinden bahsetmek yanlış olmaz. Mütarekenin
karanlık yıllarında "Yaratıcı Tekamül'ün ünlü yazarı Türk aydınlarına ışık
ve cesaret vermişti. Sekip
Tunc'un, Baltacıoğlunun, 1922 de Dergah dergisindeki ve daha sonraki
yayınları ile yaptıkları tesiri burada hatırlatmak vazifedir.
5. Son iki
düşünce akımını da sükutla geçemeyiz. Bunlar da energétisme ve pragmatisme'dir.
Energétisme'i Türkiye 'de savunan Namdar Rahmi ve Naci Fikret'tir. Onların Konya'da yayınladıkları
"Yeni Fikir" dergisi bu felsefi görüşü 1925-1929 arasında etraflı
olarak açıklamıştır. Pragmatisme Maarif Vekaleti çerçevesinde tarafcılar bulmuş
ve "Hayat" adlı dergi ile W. James, J. Dewey ve Nietzsche'nin
fikirlerini yaymış ve tatbik alanına koymaya çalışıştır.”
……………………………..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder