İlber Ortaylı’nın Eski Dillerin Öğrenilmesine Verdiği Önem
(Filoloji=Dilbilim)
21.10.2024
0
Din eğitiminde lisan meselesi / İlber Ortaylı. Pdf: https://isamveri.org/pdfdrg/D039368/1995_2/1995_2_ORTAYLII.pdf
** künye kaydı: http://ktp.isam.org.tr/detayzt.php?navdil=tr&idno=68952&wKitaplar=din+%C5%9Furas%C4%B1
1
Filoloji
ve tarih. Ankara
: Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA), 2005. 38 s. ; 20 cm. -- (Türkiye Bilimler
Akademisi (TÜBA) forumu ; 32). [İSAM/İSAM]
2
1993 senesinde yapılan Milli Eğitim Şurasında İlber
Ortaylı’nın sunumu olduğunu duydum. Ama ilgili kitapta adını bulamadım. 1993. https://ttkb.meb.gov.tr/dosyalar/suralar/dokumanlar/14_sura.pdf
3
“İlber Ortaylı, eğitimde ihtisaslara ayırmanın
sadece üniversite seviyesinde değil lise seviyesinde de yapılması gerektiğine
işaret ederek, lise
eğitiminde İngilizce'nin yanı sıra Arapça, Farsça, Latince ve eski Yunanca gibi
dillerin öğretilmesi gerektiğinin altını çizdi.”. https://www.yeniakit.com.tr/haber/ilber-ortaylidan-okurlarina-tavsiye-bundan-sakin-vazgecmeyin-1631850.html
4
3:10 dk.dan itibaren. https://www.youtube.com/watch?app=desktop&v=I4YCjlFcjh8
5
İlber Ortaylı eski diller yunanca aramca
6
İlber Ortaylı’nın Eski Dillerin
Öğrenilmesine Verdiği Önem
ChatGPT
İlber Ortaylı, tarihçi kimliğiyle eski dillerin
öğrenilmesine büyük önem veren bir akademisyendir. Özellikle Osmanlı tarihi,
Avrupa tarihi ve dünya tarihi üzerinde yaptığı çalışmalarla bilinen Ortaylı,
eski dillerin anlaşılması olmadan tarihin derinliklerine inmenin imkânsız
olduğunu vurgulamaktadır. Osmanlıca, Arapça, Farsça, Latince ve Eski Yunanca
gibi dillerin öğrenilmesi, geçmiş kültürlerin, bilimsel ve entelektüel mirasın
anlaşılması için kritik rol oynar.
Ortaylı’ya göre, eski metinler üzerinde doğrudan çalışma yapabilmek,
çevirilerin yanlışlarını fark edebilmek ve orijinal kaynaklardan bilgi
edinebilmek, tarihçilerin bu dilleri öğrenmesinin temel nedenleri arasındadır.
Özellikle Osmanlı tarihini doğru anlamak için Osmanlıca bilmenin zorunluluğunu
dile getirir. Ortaylı, Osmanlıca bilmeden tarih yazılmasının eksik kalacağını
düşünmektedir çünkü bu dilde yazılmış sayısız belge, arşiv kaydı ve eser
günümüze kadar ulaşmıştır. Benzer şekilde, klasik Avrupa tarihi ve Roma
tarihiyle ilgilenenlerin Latince bilmesinin önemini vurgular.
Ortaylı, ayrıca eski dillerin öğrenilmesinin zihni
disipline sokma ve entelektüel gelişimi destekleme gibi faydaları olduğunu
savunur. Ona göre, dil
öğrenimi sadece bir araç değil, aynı zamanda bir düşünme biçimi kazandırır.
Eski dillerin öğrenilmesi, Ortaylı’nın tarih
metodolojisinde de önemli bir yer tutar ve bu dillerin bilinmemesinin tarihin eksik ve yanlış
anlaşılmasına yol açabileceğini sık sık ifade eder.
Şunu dedin:
başka
ChatGPT
İlber Ortaylı, eski dillerin öğrenilmesine verdiği
önemi birçok farklı perspektiften ele almıştır ve bu konuda söylediklerini
genişletmek mümkündür:
- Kültürel Mirasın Anlaşılması: Ortaylı,
bir milletin kültürel ve tarihsel mirasının doğru anlaşılabilmesi için eski
dillerin öğrenilmesi gerektiğini savunur. Özellikle Osmanlı, İslam ve Antik Yunan dünyasına
ait metinlerin, belgelerin ve eserlerin orijinal dillerinde okunmasının
önemini vurgular. Ona göre, tercümeler bazen orijinal metnin anlamını tam
olarak yansıtamayabilir, bu yüzden tarihçilere ve entelektüellere orijinal
dilde okuma yetisi kazandırmak, tarihin derinliklerine inmenin en etkili
yoludur.
- Tarihsel Süreklilik: Ortaylı,
tarihin sürekliliği konusunda da eski dillerin önemine dikkat çeker.
Özellikle Osmanlıca, Arapça ve Farsça gibi dillerin öğrenilmesinin, Türk
tarihinin bir kesinti yaşamadan anlaşılabilmesini sağladığını düşünür. Bu
diller, Türklerin tarihsel sürekliliği açısından anahtar bir role
sahiptir. Ortaylı, bu dillerin modern Türkiye'nin kültürel ve entelektüel
birikiminin kökenlerini anlamak için zorunlu olduğunu belirtir.
- Evrensel Tarih Bilinci: Eski dillerin sadece bir
coğrafyaya veya kültüre değil, evrensel tarihe açılan bir kapı olduğuna
inanır. Latince ve Eski Yunanca, Ortaylı’nın vurguladığı diller
arasındadır çünkü Avrupa medeniyetinin temelleri bu dillerde yazılmış
eserlerle atılmıştır. Latince bilmeden Roma hukukunu, Eski Yunanca
bilmeden Antik Yunan felsefesini veya edebiyatını anlamanın mümkün
olmadığını belirtir. Bu yüzden Ortaylı, tarihçi ve akademisyenlerin dünya
tarihi üzerinde çalışırken bu dillerde yetkin olmaları gerektiğini savunur.
- Zihinsel Disiplin ve Düşünce Gelişimi: Ortaylı’ya göre, eski dillerin öğrenilmesi yalnızca tarih
çalışmaları için değil, aynı
zamanda bireyin zihinsel disiplinini geliştirmek için de önemlidir. Eski
dillerin karmaşık yapıları ve farklı düşünme sistemleri, insanın düşünme
yeteneğini geliştirir ve olaylara farklı açılardan bakabilmesini sağlar.
Ortaylı, bu sürecin entelektüel gelişime katkı sağladığını ve insanın
analitik düşünce yeteneğini güçlendirdiğini ifade eder.
- Günümüz Dünyasıyla Bağlantı: Ortaylı,
eski dillerin günümüz dünyasına etkisi hakkında da düşüncelerini
paylaşmıştır. Modern dillerin köklerinin eski dillere dayandığını
belirterek, bu dillerin bilinmesinin, bugünkü kelimelerin ve kavramların
etimolojisini anlamak açısından da yararlı olduğunu söyler. Eski dillerin
öğrenilmesi, dilin evrimi ve toplumların gelişimi hakkında derin bir
anlayış sağlar. Ortaylı, bu bağlamda eski dillerin sadece geçmişin
anahtarı değil, bugünü de anlama aracı olduğunu ifade eder.
- Arşivcilik ve Belgelerle Çalışma: Osmanlı
arşivlerinde bulunan belgelerin büyük bir kısmı Osmanlıca, Arapça ve
Farsça yazılmıştır. Ortaylı,
bu belgelerin doğru yorumlanabilmesi için dil bilgisinin şart olduğunu
vurgular. Birçok tarihçi ve araştırmacının Osmanlı arşiv belgeleri
üzerinde çalışırken yeterli dil bilgisine sahip olmadığı için hata
yaptığını belirtir. Eski dilleri öğrenmenin tarihçiye özgün kaynaklara
erişme ve bu kaynakları doğru şekilde yorumlama yetisi kazandırdığını
ifade eder.
İlber Ortaylı'nın bu bakış açısı, eski dillerin sadece
akademik çalışmalar için değil, genel anlamda entelektüel gelişim, kültürel
mirası koruma ve tarihin doğru anlaşılması açısından hayati bir rol oynadığını
göstermektedir.
7
İlber Ortaylı’nın
Eski Dillerin Öğrenilmesine Verdiği Önem
Gemini
İlber
Ortaylı'nın Eski Dillerin Öğrenilmesine Verdiği Önem
İlber Ortaylı, Türkiye'nin yetiştirdiği en
önemli tarihçilerden biri olarak bilinir. Tarih alanındaki derin bilgisi ve
geniş kültür birikimiyle tanınan Ortaylı, sadece geçmişe ışık tutmakla kalmaz,
aynı zamanda geleceğe dair önemli mesajlar verir. Bu mesajlardan biri de eski
dillerin öğrenilmesinin önemi üzerinedir.
Ortaylı'ya göre, eski
dilleri öğrenmek, geçmiş kültürleri daha iyi anlamamızı sağlar. Bir dil, o
dilin konuşulduğu toplumun aynasıdır. Dilin yapısı, kelimeleri, deyimleri, o
toplumun dünya görüşünü, değerlerini ve yaşam biçimini yansıtır. Bu nedenle, eski dilleri
öğrenerek, o dönemlerde yaşayan insanların ne düşündüğünü, ne hissettiğini ve
nasıl bir hayat sürdürdüğünü daha yakından gözlemleyebiliriz.
Eski Dillerin
Öğrenilmesinin Faydaları:
- Tarihsel Bilincin
Artması:
Eski diller, tarihsel metinleri orijinal halleriyle okumamıza olanak
tanır. Bu sayede, tarihin daha güvenilir ve derinlemesine bir analizini
yapabiliriz.
- Diller Arasındaki
İlişkilerin Anlaşılması: Tüm diller birbirleriyle bir
şekilde ilişkilidir. Eski dilleri öğrenmek, diller arasındaki evrimsel
süreci daha iyi anlamamıza yardımcı olur.
- Kültürel Zenginleşme: Farklı
kültürlerin dillerini öğrenmek, dünyaya bakış açımızı genişletir ve
kültürel zenginliğimizi artırır.
- Zihinsel Gelişim: Dil
öğrenme, beyni aktif tutar ve hafıza, dikkat ve problem çözme gibi
zihinsel becerileri geliştirir.
İlber
Ortaylı'nın Bu Konudaki Görüşleri:
Ortaylı, eski dillerin
öğrenilmesinin önemini sık sık vurgular. Özellikle Latin ve Yunanca gibi dillerin, Batı kültürünün
temelini oluşturduğunu ve bu dilleri bilmenin, Batı düşüncesini daha iyi
anlamamızı sağladığını belirtir. Aynı zamanda, Arapça ve Farsçanın da İslam
dünyası ve Türk-İslam medeniyetinin anlaşılması için önemli olduğunu ifade
eder.
Sonuç:
İlber Ortaylı'nın eski
diller hakkındaki görüşleri, tarih ve dil bilimi alanında çalışanlar için
önemli bir referans noktasıdır. Ortaylı'ya göre, eski dilleri öğrenmek sadece
akademik bir ilgi alanı değil, aynı zamanda kültürel bir zenginleşme ve kişisel
gelişim sürecidir.
Bu konuyla ilgili
daha fazla bilgi almak için şu kaynakları inceleyebilirsiniz:
- İlber Ortaylı'nın
kitapları:
Özellikle tarih ve medeniyet konularındaki eserleri.
- İlber Ortaylı'nın
söyleşileri ve konuşmaları: YouTube ve diğer platformlarda
bulabileceğiniz birçok video içeriği.
- Dil bilimi ve tarih
alanındaki akademik çalışmalar: Eski diller ve kültürler
üzerine yapılmış araştırmalar.
Not: Bu metin, İlber Ortaylı'nın eski
diller hakkındaki genel görüşlerini özetlemektedir. Daha detaylı bilgi için
belirtilen kaynakları inceleyebilirsiniz.
Ek olarak, şu
sorularla daha derinlemesine bir araştırma yapabilirsiniz:
- İlber
Ortaylı, hangi eski dilleri öğrenmeyi özellikle tavsiye ediyor?
- Eski
dillerin öğrenilmesi, günümüzde ne gibi zorluklarla karşılaşıyor?
- Eski
dilleri öğrenmek isteyenlere ne gibi önerilerde bulunabilirsiniz?
Umarım bu
bilgiler sizin için faydalı olur.
8
Eski Dilimizi de
Öğrenmemiz Şart. Milliyet Pazar,
02.11.2008
9
Tarihte Yunanlılık ve
Yunanca http://www.milliyet.com.tr/-/ilberortayli/pazar/yazardetay/27.07.2008/971364/default.htm
10
Latincenin ölüsü de
canlısı kadar çekici ** https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/ilber-ortayli/latincenin-olusu-de-canlisi-kadar-cekici-976632
12
Arap dünyasını dili ve
edebiyatı yaşatır http://www.milliyet.com.tr/-/ilberortayli/pazar/yazardetay/07.09.2008/987844/default.htm
12
Farsçayı ihmal etmeyelim
http://www.milliyet.com.tr/-/ilberortayli/pazar/yazardetay/14.09.2008/990701/default.htm
13
“Çağdaş medeniyet iki dal üzerinde durur: Filoloji ve
matematik. Bu iki
dalda iyi eğitim veremezsek üniversitelere hazırlıksız insan gelir.”. https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/ilber-ortayli/cocuklar-matematikten-kalmis-simdi-ne-yapacagiz-40303079
14
“‘TÜRK’E YÖNELMESİ ŞANS
İlber
Ortaylı aşağıda "Çünkü filoloji beşer düşüncesindeki sağlıklı ve pekin
düşünme yöntemini geliştirir.” diyor. Neden filolojinin böyle etkisi var...
Tietze’nin
gymnasium’daki gençlik yılları üstün başarılı bir eğitimdi. 19. yüzyılın büyük
bilginleri gibi ölü ve diri dillerin 7 tane kadarını o zaman öğrendi.
Üniversitede ise İtalyan merkantilizmi üzerine bir doktora çalışması yapmıştı;
mükemmel bir tahlil olduğunu biliyorum. Türkoloji ve Şark dillerine yönelmesi
bizim dünyamız ve Türk meslektaşlar kadar Avrupalılar için de bir şanstır. Her
sorulana cevap verirdi. Bu mektuplaşmaları da bıkmadan usanmadan devam
ettirmiştir. “Lingua Franca” Akdeniz dünyasının birliğini, Braudel’den çok daha
etkili bir biçimde ortaya koyan bir önemli çalışmadır çünkü dil ve diller arası
iletişim, değişimin bilinmesi her şeyden daha önemlidir. Balkan dillerine hâkim
olduğu için bu dünya ile Türk dili arasındaki iletişimi en sağlıklı şekilde
ortaya koyan odur. Kolay geçileceğini de sanmıyorum. Avusturya oryantalizminin
son parlak simasıdır ve hiçbir zaman da önyargılı, bağnaz tutuma iltifat
etmemiştir. Çünkü filoloji
beşer düşüncesindeki sağlıklı ve pekin düşünme yöntemini geliştirir.” https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/ilber-ortayli/bilgi-ve-tevazunun-sonsuzlugu-andreas-tietze-40979008
Yapay zeka Chat Gpt cevabı;
İlber Ortaylı’nın
Andreas Tietze hakkında yazdığı yazıda belirttiği "filoloji beşer
düşüncesindeki sağlıklı ve pekin düşünme yöntemini geliştirir" ifadesi,
dil bilimi ve dil çalışmaları (filoloji) yoluyla elde edilen becerilerin, insan
düşüncesinin yapılandırılmasında ve netleşmesinde oynadığı rolü anlatmaktadır. Peki, neden filoloji bu kadar
etkili? Bunu birkaç başlık altında açıklayabiliriz:
1. Dil Bilgisi ve Analitik Düşünme:
Filoloji, sadece dilin
gramer yapısını öğrenmekten ibaret değildir. Bir dili incelemek, onun nasıl yapılandığını, zamanla
nasıl değiştiğini, kültürler ve toplumlar arası iletişimde nasıl kullanıldığını
anlamayı gerektirir. Bu süreçte öğrenci, karmaşık yapıları çözümleyip analiz
etmeyi öğrenir. Bu analitik düşünme becerisi, sadece dile değil, başka konulara
da uygulanabilir.
2. Dillerin Tarihi ve Evrimi:
Filologlar, bir dilin nasıl ortaya çıktığını, zaman
içinde nasıl değiştiğini ve bu değişimin toplumlar üzerindeki etkilerini
inceler. Bu tarihsel bağlamda dilin gelişimi, insanların düşünce sistemlerini
ve dünya görüşlerini anlamada kritik bir yer tutar. Dillerin evrimini
incelemek, beşeri düşüncenin evrimini anlamakla yakından ilişkilidir.
3. Kültürel Bağlam ve Empati:
Bir dili öğrenmek, aynı
zamanda o dilin
konuşulduğu kültürü ve dünya görüşünü de anlamayı gerektirir. Birden fazla dil
bilen bir kişi, bu farklı kültürel perspektifler arasında bir denge kurabilir
ve bu da insanlara daha geniş bir anlayış ve empati kazandırır. Bu bakış açısı,
daha dengeli ve önyargısız düşünme yöntemleri geliştirir.
4. Kavramların Keskinleşmesi:
Dillerin farklı
kavramsal yapılarını incelemek, bir kavramın birçok farklı dilde nasıl ifade
edildiğini ve bu dillerin o kavramı nasıl şekillendirdiğini görmek, düşünme
süreçlerini netleştirir. Farklı dillerin sunduğu bu zenginlik, düşüncenin
keskinleşmesine ve daha sağlıklı bir yapıya kavuşmasına katkı sağlar.
5. Diller Arası İletişim ve Anlama:
Tietze'nin çok dilli
çalışmaları, diller arası iletişimin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Lingua Franca gibi
çalışmalarıyla Akdeniz dünyasının dillerini analiz eden Tietze, bu dillerin
etkileşimlerinin toplumları nasıl şekillendirdiğini ortaya koymuştur. Dillerin
arasındaki bu bağlantıları anlamak, tarih, kültür ve düşünce arasındaki
ilişkileri daha sağlıklı bir şekilde değerlendirme imkânı sunar.
Ortaylı’nın da belirttiği gibi, filolojinin beşer
düşüncesi üzerindeki etkisi, dilin yapısal analizinden doğan bir netlik ve
kültürel empati ile birleşen geniş perspektife dayanır. Filoloji, hem
düşüncenin keskinleşmesini sağlar hem de farklı kültürleri anlamada ve onlara
açık bir zihin geliştirmede önemli bir rol oynar.
15
“ARKEOLOJİMİZİN YÜZ AKI
Antalya Müzesi klasik filoloji ve arkeoloji
bakımından önemli bir merkez olan Antalya Üniversitesi’ni tamamlayan bir
abidedir. Hiç şüphe yok ki Suna ve İnan Kıraç’ın bu beldeye hediye ettikleri
Akdeniz Medeniyetleri Müzesi, koleksiyonlar ve kurmakta oldukları kütüphaneyle
Antalya’nın ve Akdeniz Üniversitesi’nin taşra üniversiteleri nitelemesinden
kurtuldukları açıktır. Bu civardaki Burdur ile Isparta müzeleri ve
üniversitelerinin faaliyetleri ve kazılarıyla bölge, Türkiye arkeolojisinin bir
yüz akıdır, Türk arkeolojisinin bir ekol haline gelmesine yardım eden
merkezdir.”. https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/ilber-ortayli/antalya-muzesi-42215042
16
“Türkler olmadan dünya
tarihi yazmanın mümkün olmadığını söylüyorsunuz. Öte yandan da diyorsunuz ki,
“Türk dünyası yeterli uzman yetiştirmedi”. Bu durumda dünya tarihi bizim
yüzümüzden eksik mi yazılıyor?
-Hayır. Türkler olmadan
dünya tarihi yazılmaz. Çünkü Türk etkisi Asya’nın uzak doğusu, Çin’den başlar;
Çin, Hint, İran, sonra Rusya arazisi, Balkanlar, Ortadoğu ve Orta Avrupa ve
tabii yeniçağda bütün Avrupa’ya uzanır. Bunların tarihini Türk tarihini iyi
bilmeden yazmak mümkün değil.
Ve zaten bunu yazarken de Türklere müracaat etmediler. Oturdular, Osmanlıca,
Farsça, Arapça öğrendiler bunların uzmanları. Kendileri tetkik ettiler. Bizim
yazımız hem onlara göre geç hem de kendimiz doğru dürüst okuyamıyoruz. Göktürk
anıtlarını okusan Uygur’u okuyamıyorsun kolay kolay.
Uzman yok mu?
-Okuyan çok az.
Yetişmiyor. Böyle bir adam yetiştiremedik. Ve bunu Atatürk hissetti. Dâhi adam,
o zamanın çulsuz Türkiyesi’nde Dil-Tarih’i kurdu, Edebiyat Fakültesi’ni ıslah
etti. İstedi ki Türk çocukları uzman olsun. Olmadılar.
Niye olmadılar?
-Bilmiyorum. Türkler
öğrenmiyor. Filoloji ve
derinlikle alakaları yok. Eskiden varmış, şimdi yok.” https://www.hurriyet.com.tr/kelebek/keyif/ilber-ortayli-kurtum-dersin-olur-biter-28582058
17
Buradan malzeme
seçilebilir:
ortaylı filoloji
site:https://www.milliyet.com.tr/
18
Ortaylı, İlber, Tarih
Yazıcılık Üzerine, Cedit Neşriyat, Ankara 2009.
19
Tarih Yazıcılığı ve
Filoloji. Muzaffer Tepekaya* https://www.ttk.gov.tr/wp-content/uploads/2022/01/10.37879-9789751749994.2022.38.pdf
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder