25 Aralık 2013 Çarşamba

KÜÇÜK İŞLETMELER NİÇİN BATIYOR? NASIL BÜYÜR?

(Daha önemli cümleler tarafımızdan kırmızıya boyanmıştır. B.A.)

Kaynak:




Sıradan bir insan ile bir mücahid kahraman arasında önemli farklar vardır. Mücahid, olumsuz her şeye meydan okurken, sıradan insan, her şeyi edilgen ve pısırık bir şekilde algılar. İnsan, Allahın lutfettiği güçlerle donatılmış olarak kahraman bir mücahidin ruh haliyle hareket etmelidir. Bu seminerler çerçevesinde pek çok şehirde çok sayıda küçük işyeri sahibiyle konuştuk, görüştük ve dertleştik. Küçük işyerleri ve onların sahibi olan insanlarla ilgili bazı düşüncelere ve bilgilere sahip oldum. Yaygın kanaatin  aksine, şu görüşe ulaştım ki, işlerini olağanüstü derecede iyi yürüten iş sahiplerinin başarıları, çok şey bildiklerinden değil, bilmediklerini fark ederek öğrenmeye açık, her zaman yeni bilgiler öğrenmeye yatkın olmaları sayesindedir. Öyleyse güzel atasözümüzde ifade edildiği gibi 'Bilmemek Ayıp Değil, Öğrenmemek Ayıptır.' ilkesine göre öğrenmeye ve bilmediklerimizi öğrenmeye çalışmalıyız. Öğrenme sürecini kesintisiz ve duraksız bir şekilde çalıştırmalıyız. Öğrenme, sadece okullarda yapılan bir iş değildir. Öğrenme, sadece çocukluk ve gençlik çağında yapılan bir iş değildir.  Öğrenme, sadece ilkokul birinci sınıfta başlayan, en son tamamladığınız okulun son sınıfına kadar devam eden ve orada biten bir iş de değildir.

Öğrenme ve bilgi edinme, insanın bütün hayatı boyunca kullanacağı ve besleneceği bir gıdadır. Hayatının başlangıcından sonuna kadar ihmal etmeden bilgi öğrenmelidir. Allah'ın güzel elçisi ne güzel söylemiş: 'Beşikten Mezara Kadar İlim Öğreniniz.'

Karşılaştığım başarısız işyerlerinin birçoğundaki problem, sahiplerinin finans, pazarlama gibi yönetim konularında yeterince bilgili olmamaları değil, bildiklerini sandıkları şeyleri savunmaya büyük bir enerji ve zaman harcamalarıdır.  Karşılaştığım başarılı işadamları ise, maliyeti ne olursa olsun, doğruyu yapma kararlılığı içinde olanlardır. "Doğruyu yapmak"la kastettiğim, bunun sağlayacağı daha yüksek bir amaca ulaşmak ufku genişletmektedir. Her iş adamı, etkin bir tutarlılık içinde olmalı;  ahlaki  ilkelere bağlı kalmalı  ve  evrensel  hakikatler peşinde koşmalıdır.  İyi ve başarılı insanlar,  herşeyin daha iyisini, daha yükseğini ve daha güzelini ve doğrusunu arayan kişiler olmakla birlikte, olağanüstü tedbirli insanlardır; ayrıntılara ilgi duyar, sabırlı davranır, yere sağlam basar, sıradan hayatın tatsız gerçeklerinden kopmazlar. Bir işyerinin isabetli, ilkeli bir şekilde çalıştırılamamasının fazla önemli olmadığını, sorunların işin her çatlağına sızan hatalardan, telefonla, müşteri ile satış elemanı arasında, malların yüklendiği limanda ve kasada karşılaşılan aksamalardan kaynaklandığını bilirler.

Bunun için tanıdığım büyük adamlar, daha yükseklere tırmanmanın tek yolunun, dikkatlerini her işi meydana getiren, görünüşte önemsiz, anlamsız ve sıkıcı şeylerde yoğunlaştırmaktan geçtiğini kavrayan bir sezgiye sahiptir.

"İmkansız bir durumda hayatta kalabilmek için bir hızır beklemenize gerek yok. Ne yapacağınızı bilin, yeter. Ne yapacağınızı bilmiyorsanız önce bunu öğrenmeye açık olun.

ABD'de çılgınca bir oranla işyeri açılıp kapanmaktadır. Bu ülkede her yıl bir milyonun üzerinde insan şu veya bu nedenle iş kuruyor. İstatistikler, bu insanların en azından yüzde 40'ının ilk yılın sonunda işlerini bıraktıklarını ortaya koymaktadır. Beş yıl içinde bunların yüzde 80'inden fazlası kapanmaktadır.

İlk beş yılda ayakta kalmayı başaran küçük işyerlerinin yüzde 80'inden fazlası da ikinci beş yılda tasfiye edilmektedir. Türkiye'nin muhtelif şehirlerinde de durum bundan farklı değildir.

Niçin bu kadar insan sırf başarısız olmak için iş hayatına atılıyor?
Ne gibi dersler alıyorlar?

Günümüzde küçük işlerde nasıl başarı kazanılacağı konusunda bu kadar çok bilgi varken, niçin bu kadar az insan başarılı oluyor?

Burada söylenecek olanlar, küçük bir iş kurma gücü verecek olan dört ana fikir etrafında toplanmaktadır :

A) İnsanların küçük işlere atılmalarının, girişimcilikle çok az ilgisi bulunmaktadır. Aslında, Girişimcilik Miti'ne duyulan bu inanç, bugün küçük işlerdeki başarısızlığın muazzam oranlara varmasının en önemli faktörüdür.

Eğer düşünceleriniz tutarsızsa işiniz de düzgün yürümeyecektir.

Eğer siz plansız ve dağınık iseniz işiniz de plansız ve dağınık olacaktır.

Eğer siz hırslıysanız, çalışanlarınız da her zaman kendilerinden daha az verip daha çok şey isteyerek açgözlülük yapacaklardır.

Eğer bilgileriniz kısıtlıysa, bu sınırlılık, işinize yansıyacaktır.

Bunun için işinizi değiştirecekseniz önce kendiniz değişmelisiniz. Eğer siz değişmeye isteksiz iseniz, işinizden istediğinizi almanız asla mümkün olmayacaktır.

Yapılması gereken ilk değişiklik, bir işyerinin gerçekten ne olduğu ve o işyerini çalıştırmanız için nelerin gerektiği konusundaki fikrinizde odaklanmaktadır.

Çok insanın neden kendi işyerlerinden istediklerini almadıklarını öğreneceksiniz.

Düzgün biçimde, doğru bir anlayışla ve gerekli araçlarla küçük iş kuran herkesin önüne sihirli fırsatlar çıkacağını göreceksiniz.

Ben bu durumun akla gelebilecek her türlü işte, başladıklarında iş hakkında hiçbir şey bilmeyen insanlar da gerçekleştiğini binlerce defa gördüm.

GİRİŞİMCİLİK MİTİ

Girişimcinin
Herkül
Binlerce işadamından ilk başta ancak birkaçı gerçek girişimciydi.

Tükenme noktasındaydı.

Yukarılara tırmanma heyecanı, yükseklik korkusu halini almıştı.

Kayaların yüzleri, tırmanmaya yardım edeceği yerde yapışıp kalınacak yerlere dönüşmüştü.

Tükeniş yaygın, yükseliş enderdi.

Yalnızca bir anlık girişimciydiler.

Girişimci bunlara rağmen hayatta kalmayı başarmışsa, söz konusu olan, artık kimlerin ve niçin iş kurduğu konusunda bir yanlış anlamadan kaynaklanan bir mitten başka birşey değildir.

Bu ülkede bize tahayyül edebileceğimizden pahalıya patlayan, kaynakların israf edilmesine, fırsatların kaçırılmasına ve boşa harcanan hayatlara mal olan bir yanlış anlama sözkonusudur.

GİRİŞİMCİLİK HEVESİ

Tanıdığım çoğu insan gibiyseniz, başka biri için çalışıyordunuz.
Teknik işlerle uğraşıyordunuz herhalde.
Bir marangoz, teknisyen veya bir makinisttiniz.

Kitapçı, manikürcü, tasarımcı, kuaför, berber, bilgisayar programcısı, doktor, tekniker, grafiker, muhasebeci, iç mimar, keresteci veya satış elemanıydınız.

Herhalde çok iyi bir şekilde çalışıyordunuz.
Ancak bir başkası adına çalışıyordunuz.

Ancak bir gün, nedensiz yere, aniden bir Girişimcilik hevesine kapıldınız. O günden beri de yaşamınız bir daha eski haline gelmedi.

"Bunu ne adına yapıyorum? Niçin bu herif için çalışıyorum? Lanet olsun, bu işi en az ben de onun kadar iyi biliyorum. Ben olmasaydım bu işi kesinlikle yürütemezdi. En aptallar bile iş kurabilir. Bense, burada doğmuş başkası için çalışıyorum. "

Bu sözleri dinlemeye başladığınız ve onları kalbinize işlediğiniz an kaderiniz değişmiştir.

Bağımsız olma düşüncesi nereye gitseniz peşinizi bırakmamaktadır.
Kendi patronunuz olma, kendi işinizi yapma, kendi şarkınızı söyleme fikri karşı konulmaz bir saplantıya dönüşmüştür.

İçinizde bir kere Girişimcilik Hevesi doğunca bundan kurtuluş yoktur.

Kurtulamazsınız.

Kendi işinizi kurmak zorundasınızdır.

TEHLİKELİ VARSAYIM

Bu tehlikeli varsayım şudur: Bir işin teknik yanlarından anlıyorsanız, bu teknik yanların organize edilme işinden de anlarsınız.

Bunun tehlikeli olmasının nedeni doğru bir varsayım olmamasıdır.

Nitekim, pek çok küçük işyerinin başarılı olamamasının altında yatan temel neden budur.

Bir işin teknik yanları ile o teknik yanları yürüten iş, birbirinden tamamen farklı iki şeydir!

Oysa iş kuran teknisyenler bunu görememektedir.

Girişimcilik Hevesine kapılan teknisyenin gözünde, işyeri bir işletme değil, sadece çalışılmaya gidilen bir yerdir.

Bunun için bir marangoz, elektrikçi veya keresteci taşeronluk yapabilir.

Berber bir berber dükkanı açar.

Teknik ressam bir teknik çizim atölyesi kurar.

Kuaför güzellik salonu açar.

Mühendis yarı-iletken işine girer.

Müzisyen bir müzik aletleri mağazası açar.

Bunların hepsi, işin teknik yanlarını bildikleri inancından hareketle, o işi yapan bir işyerini hemen ve başarılı bir biçimde çalıştırabilecek nitelikte olduklarına da inanırlar.

Oysa bu doğru değildir.

Gerçekte, işlerinin teknik yanlarını bilmeleri, en büyük aktif değerleri olmak yerine, en zayıf özellikleri haline gelecektir.

Şöyle ki, eğer bir teknisyen işin teknik yanlarının nasıl yapılacağını bilmiyor olsaydı, bunun nasıl yapılacağını öğrenmek zorunda kalırdı.

Oysa şimdi, işin yapılmasını öğrenmek yerine, işyerinin nasıl yürütüleceğini öğrenmeye zorlanacaktır.

Esas trajedi, teknisyen bu Tehlikeli Varsayım'ın tuzağına düştüğünde, kendisini başka biri adına çalışmanın kısıtlamalarından kurtaracağını sandığı bu işin, artık onu köleleştirecek olmasında yatmaktadır.

Çok iyi bildiği bu iş, bir anda, nasıl yapılacağını bildiği, artı, nasıl yapılacağını hiç bilmediği bir sürü işin toplandığı bir yüke dönüşecektir.

Böylece girişimcilik hayali  birdenbire o teknisyenin kabusu haline döner.

GİRİŞİMCİ, YÖNETİCİ VE TEKNİSYEN

Problem, iş kuran herkesin, içinde fiilen üç insanı taşımasıdır: Girişimci, Yönetici ve Teknisyen.

GİRİŞİMCİ

Girişimci kişiliğe sahip bir kişi, çok önemsiz durumları bile çok önemli fırsatlara çevirir. Girişimciler, içimizdeki vizyon sahibi kişilerdir. Hayalci. İnsanın bütün faaliyetlerinin arkasındaki enerji. Geleceğin ateşinin kıvılcımını yakan hayal kurma gücü. Değişimin katalizörü.

Girişimci, asla geçmişte değil, gelecekte yaşar, ender olarak da günümüze gelir. En mutlu olduğu zamanı, rahat rahat "ya olursa" ve "olduğu zaman" hayallerini kurabildiği anlardır.

Bilim alanında, girişimci kişilik, parçacık fiziği, saf matematik ve teorik astronominin en soyut ve en az pragmatik sahalarında çalışır. İş dünyasında ise Girişimci kişi, yenilikçi, büyük stratejist, yeni pazarlara nüfuz edip bulmada yeni yöntemlerini yaratıcısı, dünyayı kucaklayan devdir. Başarılı sanayicileri ve iş adamlarının ve müteşebbislerin hemen hepsi, bu yapıda insanlardır.

Girişimci bizim yaratıcı kişiliğimizdir. Her zaman bilinmeyenle ilgilenen, geleceği kurcalayan, ihtimallerden imkan ve fırsatlar yaratan, ekmeğini taştan çıkaran ve kaosları uyuma çeviren kişidir.

Her güçlü girişimci kişilik, olağanüstü bir denetim ihtiyacı duyar. Geleceğin hayali dünyasındaymış gibi yaşarken, hayallerinde yoğunlaşabilmek için günümüzdeki insanlarla olayları kontrol etmeye ihtiyaç duyar.

Girişimci, değişime ihtiyaç duyduğu göz önüne alındığında, projelerine katıldığı insanların gözünde büyük bir yıkım yaratır.

Sonuç olarak, kendisiyle başkaları arasındaki mesafenin hızla büyüdüğünü görür.

Kendisi ne kadar önde olursa, yandaşlarını yanına çekmek için harcaması gereken çaba o kadar fazlalaşır.

Sonunda girişimci bir dünya görüşü ortaya çıkar. Hem fırsatların aşırı derecede bol olduğu, hem de ayak sürümekte olan bir dünya meydana gelir.

Problem, bu engellere takılmadan fırsatların peşinde nasıl koşulabileceğidir?

Girişimcinin genellikle seçtiği yol, zulme başvurmak, taciz etmek, suçlamak, pohpohlamak, yağcılık yapmak, feryat koparmak ve sonunda, hiçbiri işe yaramazsa, projenin yürümesi için gereken her şeyi yapmaya hazır olmaktır.

Girişimcinin gözünde, çoğu insanın değeri, hayallerinin önünde duran problemler kadardır.
Devamı

Geri


1 yorum:

  1. "Bay Lee Ben (Kredi Görevlisi) ile tanıştırıldığımda, pazara ilk kez ev alıcısı olarak giriyordum. İhtiyaçlarım biraz farklıydı ve bana ön onay mektubumu göndermeden önce birçok sorum vardı , bunun ne anlama geldiği ve nelerin değişebileceği hakkında benimle konuşmak için aradı. Kendisini hemen hemen her saatte e-posta ve kısa mesaj yoluyla bana sundu, çok duyarlı ve bilgiliydi. O da çok açık sözlü, kapanış zamanı ve diğer ayrıntılar açısından beklentilerimin ne olduğunu ona açıkladım. Bu beklentileri karşılayacağını söyledi ama onları aştı. O kadar çabuk kapattım ki emlakçım ve satıcı elbette bu konuda heyecanlandı. Ancak bir alıcı olarak, süreçte kısa ve öz bir şekilde yürümekten memnun oldum. Ön onaydan kapanışa kadar yolculuk o kadar kusursuzdu ve kendimi şanslı sayıyorum çünkü internet hakkında korku hikayeleri duydum. Herhangi bir pazarda kredi arayan herkese bir kredi memuru Ben Lee iletişim e-postası: 247officedept@gmail.com & Whatsapp Numarası: + 1-989-394-3740 öneririm. Her şey elektronik olarak amaca uygun ve güvenli bir şekilde ele alındı ​​:) ”

    YanıtlaSil