1579’DA GİRDİĞİMİZ DURAKLAMA DÖNEMİNİN EN ÖNEMLİ SONUÇLARI

2010 yılında çok ilgilendiğim bir konu: “Neden biz böyleyiz” sorusunun cevaplarıydı.

Ana sebebi http://bulentagaoglu.blogspot.com/2013/12/neden-geri-kaldik-kaderimiz.html adresinde yazmaya çalıştım. Kuşkusuz sosyal olaylarda neden olarak birçok parametre olabilir. Benim tespitim de bir arayıştır...

Bir de, bu ana etkenden doğan sonuçlar vardı… Neden ve sonuçlar etkileşimi sonucunda insani gelişimimiz de zayıf kalmıştı.

Üretim

Kapalı ekonomi (Cılız ekonomi ve ekonomik ilişkiler, sanayileşememe, girişimciliğin gelişememesi)

Yönetim

İtaat Kültürü (Dini anlamda değil, ailede, işte, sosyal yaşamda ve devlette itaat kültürü)

Sosyolojik

Beslenme Kültürü (Aşırı tuz kullanımı)

Göçebeliğin devamı

Akraba evlilikleri

Zihniyet

Aile baskısı (Baba, anne, akrabalar, büyük çocuğun küçüğe…)

Skolastik düşünce (Dogma)

Kadının statüsü

Güvenlik

Devlet baskısı

"Mülk Padişahın" ilkesinin devam etmesi.

Jeopolitik (Tehditler kavşağı Anadolu). (Bu zaten hep vardı)

Halk Sağlığı

Diabet, tansiyon, kalp hastalıkları, guatr, demir eksikliği, akdeniz anemisi, selenyum eksikliği.

Diğer önemli sonuçlar

Bilim-Teknoloji

Çarpık yerleşme

Disiplinsizlik

Eğitim (ezber)

Gözlemsizlik

Güvensizlik (kişilerin birbirine güven duymaması)

Hukuk

Kavga

Kuralsızlık

Kutuplaşma

Matbaanın geç gelişi

Mesleksizler (Çetin Altan’ın büyük teşhisi)

Okumamak

Öfke

Özgür olmayan birey

Proaktif olamamak

Sanat

Soru sormamak (Sorgulamamak)

Sosyal-insani gelişme

Trafik 

NE YAPILMALI

Kök Nedenler ve Çözümler Enstitüsü kurulmalıdır.

Bu enstitünün bir web sitesi olmalıdır.

1579'de başlayan geri kalışımızın nedenleri bilimsel olarak bu Enstitü tarafından araştırılmalıdır.

İlgili bütün literatür de bu Enstitü bünyesinde kurulacak kütüphane tarafından derlenmelidir.

Böyle bir enstitüyü 'geyik' olarak görecekler de olacaktır. Fakat bu enstitü kafaların (zihniyetimizin) netleşmesine katkı sağlayacaktır.

Ülkemizde kesimler geri kalışımız konusunda desteksiz suçlamalarda bulunmakta, bu da kutuplaşmanın artması sonucunu doğurmaktadır. Neticede birbirimizi gereksiz yere üzüyoruz, negatif enerjiyle doluyoruz.

Acelemiz var çünkü genç nüfus avantajımızı 2040 yılından sonra kaybedeceğiz ...(http://www.nevzaterdag.com/turkiyede-issizlik-ve-genc-girisimciye-destekler/)