22 Mayıs 2020 Cuma

MEHMET AKİF KOLEKSİYONERİ RÜYAN SOYDAN İLE YAPILAN BİR RÖPORTAJDAN ALINTILAR



MEHMET AKİF KOLEKSİYONERİ RÜYAN SOYDAN İLE 
YAPILAN BİR RÖPORTAJDAN ALINTILAR



1

Âkif'in ahlâklı duruşu çok etkiledi beni. Bilmediğimiz, tanımadığımız bir insan... Hayatta görmediğimiz peygamberî bir ahlâka sahip!

2
Âkif bizim yaptığımız gibi insanları kategorize etmiyor. 'Biz ve onlar' diye bir ayrımı yok. Mithat Cemal gibi seküler hayat tarzına sahip bir insan Âkif'in yanında 30 küsur sene bulunmuş. Babanzâde gibi çok dindar bir insan da Âkif'le beraber. Abbas Halim Paşa gibi Türkiye'nin ve Mısır'ın en zengin insanlarından biri de o halkada, sokaklarda yaşayan Neyzen Tevfik de. İnsanların ne fikrine, ne zenginliğine, ne de mevkiine bakıyor.

3
“Kahire'de neler var?

El-Ezher'de Türklerin kaldığı, Âkif'in sohbet ettiği yerler duruyor. Mahmudiye Medresesi var, Kahire Üniversitesi'nde adını taşıyan bir anfi bulunuyor. Hilvan'daki evi de duruyor ama oraya özellikle gitmedim. Mal sahibinin ziyaretlerden rahatsız olduğunu söylediler.

Nasıl bir rahatsızlıktan söz ediyoruz?

Sudan göçmeni bir adamcağız, muhtemelen elimden alırlar diye tedirgin oluyordur. Âkif bunu kesinlikle istemezdi. O adamın huzurlu olması, orada bir Âkif Müzesi kurulmasına tercih edilmelidir. Adı kullanılarak birilerine haksızlık edilmesi muhakkak ki Âkif'i rahatsız edecektir.

----------------------------.

Sahaflar olmasa bu koleksiyon olmazdı!
Mart 2020
“Ancak 2002 senesinin son aylarında yaptığı Mısır seyahati yeni bir başlangıca vesile oluyor. Geçtiğimiz 15 yılda bütçesinin ve mesaisinin önemli bir kısmını işgal eden Mehmet Akif koleksiyonunu Rüyan Bey'den dinliyoruz.”
………………….
“Eskiden de kitap okumayı severdim, arada alırdım lâkin arkadaşımın evinde gördüklerim çok farklı şeylerdi.”
………………….
“Rafları karıştırırken Mithat Cemal Kuntay'ın "Mehmed Âkif" kitabını gördüm. Sahaflardan aldığım ilk kitap budur.
Mehmed Âkif toplamak niyetiyle mi aldınız?
Hayır! O zamanlar Âkif'i herkes kadar tanıyıp seviyordum. İstiklâl Marşı'mızın şairi, ahlâklı bir adam ama hakkında bundan fazlasını bilmiyordum.
Kitabın sahafiye kıymeti var mıydı?
İlk baskıydı. Sahafiye değere sahip bir kitabım olsun hevesiyle almıştım. Bir çırpıda okudum. O kitap beni hem Mehmed Âkif'e müptela etti hem de sahaflara müdavim eyledi. Midhat Cemal'in üslubu çok hoşuma gitmişti. Anlatım tarzı, Âkif'i yansıtma biçimi, kendisiyle alay edercesine Âkif'le çekişmesi... Âkif'in ahlâklı duruşu çok etkiledi beni. Bilmediğimiz, tanımadığımız bir insan... Hayatta görmediğimiz peygamberî bir ahlâka sahip! O kitaptan sonra Âkif'le ilgili diğer kitapları da almaya başladım.”
………………..
“Koleksiyonunuz Âkif'in kitapları ve evrakı dışında neleri kapsıyor?

Öncelikle onunla ilgili her şey. Yaka kartından resimlere, broşürlerden kartvizitlere, hususi eşyalarından çevresine kadar her şey... Diğer taraftan, Âkif tek başına Âkif değildir. Onu Âkif yapan çevresidir ve onu anlayabilmemiz için bu çevreyi tanımamız gerekir. Babasından, annesinden, hocalarından tutun da arkadaş çevresine kadar herkes çok önemli. Hatta benim için çekiştiği insanlar, muarızları dahi çok önemli. Dolayısıyla, Âkif'le birlikte çevresi de bizi fazlasıyla ilgilendiriyor. Arkadaşlarımız geçen sene "Âkif'in Dostları" adlı 42 kitaptan müteşekkil bir proje gerçekleştirmişlerdi. O çalışma esnasında gördük ki, Âkif'in en yakınında kırkı aşkın yakın dostu var. Sadece birinci halkadaki isimlerden bahsediyorum. Üzerinde çalışıldıkça sayı artıyor.”
………………..
Âkif'in dostları arasında profil olarak sizi şaşırtacak kimse var mı?

Şaşkınlık yaratmaktan ziyade hayranlık veren bir münasebet görmekteyiz. "Âkif'in Yakın Dostları" projesinde şunu vurgulamak istemiştik; Âkif bizim yaptığımız gibi insanları kategorize etmiyor. 'Biz ve onlar' diye bir ayrımı yok. Mithat Cemal gibi seküler hayat tarzına sahip bir insan Âkif'in yanında 30 küsur sene bulunmuş. Babanzâde gibi çok dindar bir insan da Âkif'le beraber. Abbas Halim Paşa gibi Türkiye'nin ve Mısır'ın en zengin insanlarından biri de o halkada, sokaklarda yaşayan Neyzen Tevfik de. İnsanların ne fikrine, ne zenginliğine, ne de mevkiine bakıyor.

Bu insanları Âkif'in etrafında toplayan müşterek ne?

Samimiyet, dostluk, dürüstlük. İnanç yapısına değil, sadece bunlara bakıyor. Mesela, Âsım kitabında uzun uzun bahsettiği babasının talebesi Ali Şevki Hoca, tok sözlü, sözünü esirgemeyen bir insan. Bu özelliği sebebiyle insanları kaçırıyor çevresinden ama Âkif ona hayran.

Neden?

Çünkü Âkif'e göre adam gibi bir adam hem dürüstlük âbidesi hem kitapsever! Bütün kitapları ciltletip kitaplığına koyuyor. Ulemâyı, udebâyı gözetiyor. Şairlerle sohbetler ediyor, yüksek seciyeli bir insan... Diğer yandan Abdülhak Hamid, hayat tarzı itibarıyla Âkif'le taban tabana zıt birisi ama o, Âkif için "Makber'in şairi". Sırf bu sebeple Abdülhak Hamid'in bütün kusurlarını siliyor. Şerif Muhittin Targan'ın hem ahlakını seviyor hem de sanatına hayran. Yaşça kendisinden çok küçük olmasına rağmen... Yaş farkı da gözetmiyor. Bir bakıyorsunuz kendisinden 10 küsur yaş büyük olan Abdürreşid İbrahim'le, bir bakıyorsunuz 12-13 yaş küçük Midhat Cemal'le. Muarızları dahi bu çizgide.
……………………….

“Kahire'de neler var?

El-Ezher'de Türklerin kaldığı, Âkif'in sohbet ettiği yerler duruyor. Mahmudiye Medresesi var, Kahire Üniversitesi'nde adını taşıyan bir anfi bulunuyor. Hilvan'daki evi de duruyor ama oraya özellikle gitmedim. Mal sahibinin ziyaretlerden rahatsız olduğunu söylediler.

Nasıl bir rahatsızlıktan söz ediyoruz?

Sudan göçmeni bir adamcağız, muhtemelen elimden alırlar diye tedirgin oluyordur. Âkif bunu kesinlikle istemezdi. O adamın huzurlu olması, orada bir Âkif Müzesi kurulmasına tercih edilmelidir. Adı kullanılarak birilerine haksızlık edilmesi muhakkak ki Âkif'i rahatsız edecektir.
…………………………

Koleksiyonunuzla ilgili ileriye dönük bir projeniz var mı? Müzeye dönüşür mü mesela?

Öyle bir planımız yok. Gelecekte Allah ne gösterir onu bilemem tabii. Görünen o ki çocuklarıma bırakacağım en büyük miras Âkif koleksiyonu olacak. Şimdilik topluyoruz, çekmecelerde duruyor.

1 yorum: