21 Mayıs 2020 Perşembe

“TÜRKÇENİN YAŞI”






“TÜRKÇENİN YAŞI”


“… bu kitap bu gün 1087 yıl önce yazılmıştır.”

“Yani yazılı metinlerimizin tarihi 1330 yıl geriye gider.

“… yazılı metinlerimizin 15 yüzyıl, yani 1500 yıllık geçmişi olduğunu görürüz.”

“Bir başka söyleyişle Türkçenin yaşı 30 yüzyıldan da fazla geriye gidiyor.

“… bu gün itibarı ile bu 55 yüzyıl veya 5500 yıl eder.


“…Türk dilinin yaşını dilbilimi ölçütlerine dayanarak 9350 yıl olarak” hesaplamıştır.”



Prof. Dr. Osman Fikri SERTKAYA: TÜRKÇENİN YAŞI. 2017. http://konferans.yeniturkiye.com/bildiriler/?abstractId=242
…………………..
……………………
“Türkçenin yazılı metinlere göre yaşı için ilk olarak yazılı metinlerimize bakalım. Tarihi bilinen en eski yazılı kitap Irk Bitig adlı Göktürk harfleri ile yazılan fal kitabıdır. 17 Mart 930’da yazılan bu kitap bu gün 1087 yıl önce yazılmıştır.
En eski Türkçe belgeler taşa kazılı Göktürk harfli belgelerimizdir. Bunlardan tarihi en eski olanı 687 yılında yazıldığı anlaşılan Çoyr yazıtıdır. 2017’den 687’yi çıkardığımız zaman 1330 yıllık bir geçmişi tespit ederiz. Yani yazılı metinlerimizin tarihi 1330 yıl geriye gider.
Ancak Çoyr yazıtından önce yazıldığı anlaşılan fakat tarihleri olmayan Göktürk harfli belgelere bakarsak, bu tarihi 170 yıl kadar geriye çektiğimizde yani Göktürk devletinin kuruluş yıllarına kadar geriye gittiğimizde yazılı metinlerimizin 15 yüzyıl, yani 1500 yıllık geçmişi olduğunu görürüz.”
Türkçenin tarihi kaynaklara göre yaşı için Göktürklerden daha gerilere gittiğimizde başta Çin kaynaklarından M. Ö. 1022’ye ait Şien-Tanşu’da da geçen kıngrak kelimesi “yazıya geçen en eski Türkçe kelime” olarak tarihi tespit edilen en eski Türkçe kelime oluyor. Buna göre M. Ö. 1022’ye 2017’yi eklersek kıngrak kelimesi 3039 yaşında oluyor. Bir başka söyleyişle Türkçenin yaşı 30 yüzyıldan da fazla geriye gidiyor. Bu kelimeye ek olarak Çin kaynaklarında Türk soylu olan ve arkaik bir Türkçe konuşan Hun’lara ait bir çok Türkçe kelimeyi de biliyoruz.
Tarih içerisinde daha gerilere gidersek M. Ö. 3800 ile M. Ö. 1800 tarihleri arasında Güney Mezopotamya’da yaşayan Sümerler ile Kuzey Mezopotamya’da yani Doğu Anadolu bölgesinde Fırat ve Dicle nehirleri arasında yaşayan Türkler arasındaki kelime alış verişleri Fritz Hommel’den Osman Nedim Tuna’ya kadar incelenerek ispat edilmiş ve böylece Türk dilinin varlığı yaklaşık olarak en az M. Ö. 3500’lere kadar geriye götürülmüştür ki bu gün itibarı ile bu 55 yüzyıl veya 5500 yıl eder.
Ancak böyle bir dilin işlek ve hakim bir dil haline gelebilmesi için en az bin yıllık bir geçmişinin daha olması gerekiyor. Böylece 6500 yıl derinliğe erişebiliyoruz. Prof. Dr. Osman Nedim TUNA ise Altay Dilleri Teorisi adlı çalışmasında ise Türk dilinin yaşını dilbilimi ölçütlerine dayanarak 9350 yıl olarak” hesaplamıştır. (Osman Nedim TUNA, Altay Dilleri Teorisi, İstanbul, 1983, s. 52-55.)
-------------------------.

ESİK KURGAN




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder