Prof. Dr. Hasan Işın
Dener’in ailesi
(annesi, babası ve
amcası)
2016, 21.6.2025
Annesi: Hilmiye
Dener
―(…) annesi ise ile o zamanlar 26 yaşında Türkiye‘nin
en genç üniversite öğretim üyesi unvanını alan ve matematik, ticaret ve
astroloji dersleri veren Hilmiye Dener‘dir.‖
https://eksisozluk.com/hasanisin-dener--424196
―Gazi Eğitim Enstitüsü Öğretmeni‖. http://turkoloji.cu.edu.tr/ATATURK/arastirmalar/sait_dinc_VI._milliegitim_surasi.pdf
Kitapları
1934
Moreux,
L'Abbe Théophile, 1867-1954: Kozmografya dersleri / Abbe Th. Moreux
; çeviren: Hilmiye.. İstanbul : Hilmi Kitaphanesi, 1934 (İstanbul : Marifet
Matbaası) 96 s. : Şkl. ; 25 cm. [mktp]
1937
Terkimî ve tersimî hendese / çeviren: Hilmiye.. İstanbul : Hilmi Kitabevi, 1937 (Şirketi Mürettebiye Basımevi) 144 s. ; 20 cm. I. Dener, Hilmiye, çev. [mktp]
Dener, Hilmiye: Kozmağrafya dersleri / Hilmiye.. 2. bsl.. İstanbul : İbrahim Hilmi, 1937. 96 s. ; 23 cm. [mktp]
1940
Dener,
Hilmiye: Cebir, III / [Hilmi Dener, Nuri Kutulmuş, Kasım Arsan].. [Ankara] :
Maarif Vekâleti, 1940 (İstanbul : Maarif Matbaası) 77 s. ; : Şkl. ; 24 cm. [mktp]
Dener, Hilmiye: Fizik III : edebiyat kolu için / H. Dener.. 3. bs.. [Ankara] : Maarif Vekâleti, 1940 (İstanbul : Maarif Matbaası) 112 s. : Şkl. ; 24 cm. [mktp]
Dener, Hilmiye: Cebir, III : / [yazanlar : Hilmiye Dener, Nuri Kutulmuş, Rasim Arsan].. 2. bs.. [Ankara]: Maarif Vekilliği, 1940 (İstanbul : Maarif Matbaası) 77 s. : Şkl. ; 24 cm. [mktp]
Dener, Hilmiye: Cebir, III : / [yazanlar : Hilmiye Dener, Nuri Kutulmuş, Rasim Arsan].. 2. bsl.. [Ankara] : Maarif Vekilliği, [1940] (İstanbul : Maarif Matbaası, 1940) 96 s. : Şkl. ; 24 cm. [mktp] 1942
Moreux, Théophile, 1867-1954: Kozmografya dersleri / Abbe The Moreux ; çeviren: Hilmiye Dener. . 6. bsl.. İstanbul : Hilmi Kitabevi, 1942. 94 s. : Ģkl., [1] hrt. ; 23 cm. [mktp]
1945
Dener,
Hilmiye: Cebir, III edebiyat kolu için / Hilmiye Dener, Nuri Kurtuluş, Rasim
Arsan.. [Ankara] : M .E.B, 1945 (İstanbul : Milli Eğitim Basımevi) 77 s. : Şkl. ; 23 cm. [mktp]
1949
Dener,
Hilmiye: Cebir III.; Edebiyat kolu için / Hilmiye Dener, Nuri Kutulmuş,
Rasim Arsan.. 8. bs.. [Ankara] : Milli Eğitim Bakanlığı, 1949 (İstanbul : Milli
Eğitim Basımevi) 77 s. : Şkl. ; 25 cm.
[mktp]
1957
Dener, Hilmiye: Aritmetik ve cebir, II / Hilmiye Dener, M. Nuri Karahüyüklü, Bahri Vedat Alpman.. İstanbul : İnkılap Kitabevi, [1957?] (İstanbul : Osman Yalçın Matbaası) 168 s. ; 23 cm. [mktp]
1958
Dener, Hilmiye: Cebir, II : fen kolu / Hilmiye Dener, M. Nuri Karahüyüklü, Bahri Vedat Alpman. İstanbul : İnkılâp Kitabevi, 1958 (İstanbul : Osman Yalçın Matbaası) 160 s. : Şkl. ; 24 cm. [mktp]
1961
Karahöyüklü, M. Nuri (F): Cebir / M. Nuri Karahöyüklü, Hilmiye Dener, Bahri Vedat Alpman. İstanbul : İnkılâp Kitabevi, 1961 (Berksoy Matbaası) IV, 120 s. ; 24 cm. [mktp]
1962
Karahüyüklü,
M. Nuri: Cebir, I / Yazanlar M. Nuri Karahöyüklü, Hilmiye Dener, Bahri Vedat
Alpman - İstanbul : İnkılâp ve Aka Kitabevleri, 1962 (İstanbul : İirketi
Mürettibiye Basımevi) 117 s. : Şkl. ; 24
cm. [mktp]
1966
Dener, Hilmiye (F): Cebir II / Hilmiye Dener. İstanbul : İnkılâp ve Aka Kitabevleri Koll. Şti., 1966 (İstanbul : Şirketi Mürettibiye Basımevi) 172 s. : Şkl. ; 24 cm. [mktp]
Dener, Hilmiye (F): Cebir, II : Liselerin ikinci sınıfları edebiyat kolu için / Hilmiye Dener. İstanbul : İnkılap ve Aka Kitabevleri, 1966 (İstanbul : İirketi Mürettibiye Basımevi) 104 s. ; : grf., Şkl. ; 24 cm. [mktp]
1967
Dener, Hilmiye (F): Cebir, III / Yazan : Hilmiye Dener. İstanbul : İnkılap ve Aka, 1967 (İstanbul : Arı Kitabevi Matbaası) 151 s. : (66) Ģkl. ; 23 cm. [mktp]
Dener,
Hilmiye (F): Cebir, III / Hilmiye Dener. İstanbul : İnkılap ve Aka, 1967
(İstanbul : Kutulmuş Matbaası) 104 s. :
(45) Şkl. ; 23 cm. [mktp]
1969
Dener, Hilmiye (F): Cebir, 1 / Yazan: Hilmiye Dener. 2. bsl. İstanbul : İnkılap ve Aka Kitabevleri, 1969 (İstanbul : Berksoy Matbaası) 84 s. ; 24 cm. [mktp]
Babası : Prof. Dr.
Hayri DENER (1898 – 1980)
“PROF. DR. HAYRİ
DENER (1898-1980)
Bulgaristan’ın Filibe kentinde doğdu. Filibe, Bulgaristan’ın
orta güney
kesiminde bulunan, tarım bölgesi olan bir ildir. İlkokulu
Filibe’de, orta ve
liseyi ise Edirne Sultanisi’nde okudu. Darülfünun’u
bitirdikten sonra (1922),
Strasbourg Fen Fakültesi’ne gitti. Genel Fizik Sertifikası
alarak yurda
döndüğü 1925’den sonra, öğretmenlik, müfettişlik ve kurul
üyeliği gibi
birçok görevlerde bulundu. Nişantaşı Kız Orta Mektebi, Vefa
Lisesi,
Kabataş Lisesi, Zonguldak Maden Mühendis Mektebi, Ankara Orta
Muallim
Mektebi, Milli Eğitim Bakanlığı Genel Müfettişliği ile Talim
Terbiye Heyeti
Üyeliği en önde gelen görevlerinden oldu.
Hayri Dener, özellikle Gazi Eğitim Enstitüsü’ndeki (Ankara
Orta
Muallim Mektebi) görevi ile fen eğitimi konusunda sözü
dinlenen,
güvenilen ve Fizikçi Hayri adıyla ün salmış; eğitimci
öğretici ve yönetici
yanıyla öne çıkmış, saygın birisi olmayı çoktan başarmış
birisiydi.
Ankara’da bir Fen Fakültesi açılma fikri öne çıktığında, ilk
akla gelen
kişi Hayri Dener olmuştur. Profesör unvanı verilerek, Kurucu
dekan olarak
görevlendirildi. Gazi Eğitim Enstisüsü içinde verilen küçük
odalardan
oluşan fakültenin erginleşmesi ve olgunlaşmasında, yine kimya
profesörü
olarak atanan ve birlikte çalıştığı Avni Refik Bekman’ın da
katkısıyla,
önemli görevler üstlenmiştir. Yöneticilik gücü ve ustalığı,
titiz ve uyumlu
çalışmasıyla bütünleştiği için Gazi Eğitim Enstitüsü yılları,
en az sorunla
atlatıldı.
Ankara Fen Fakültesi’nin önünde dev gibi duran sorunların
aşılmasında; özellikle enstitütü, laboratuar, yabancı
hocaların getirilmesi ve
doktora çalışmalarının başlatılmasında; yeni bina ihtiyacının
giderilmesi
çalışmalarında, hem öncü hem de destekçi olarak saygın bir
duruş sergiledi.
Prof. Dr. Hayri Dener, 1968’de, 25 yıl çalıştığı Ankara Fen
Fakültesi’ndeki görevinden emekli oldu. Cumhurbaşkanlığı
Kontenjan
Senatörlüğü’ne atanarak, 1968-1974 yılları arasında, senatoda
görev yaptı.
Çalıştığı her kurumda edindiği saygınlığı; eğitimci ve
yönetici
yetkinliği; yazdığı onlarca kitabın öğreticiliği ekseninde,
büyük bir eğitimci,
büyük bir öğretici, büyük bir yönetici kimliği en çok ona
yakıştı denebilir.
70
Başlıca eserleri;
1. Elektrik Dersleri
/ Hayri Dener. Ankara : Ankara Üniversitesi Fen
Fakültesi, 1966.
2. Elektrik
Problemleri / Hayri Dener. Ankara : Ankara Üniversitesi Fen
Fakültesi, 1968.
3. Fizik, I /
Hayri Dener, A. R. Bekman. Ankara : Maarif Vekiliği, 1940.
(aynı eserin diğer basımları 1941, 1945)
4. Fizik II /
Hayri Dener. 4. bs. Ankara : Maarif Vekâleti, 1939. (aynı eserin
diğer basımları 1940, 1941, 1945)
5. Fizik III / Hayri Dener. Ankara :
Maarif Vekâleti, 1940.
6. Fizik Alıştırma Kitabı, I / Hayri
Dener. Ankara : Maarif Vekâleti, 1942.
(aynı eserin diğer basımları 1943, 1945)
7. Fizik Dersleri / Hayri. 3. bs. İstanbul
: İbrahim Hilmi, 1928. (aynı eserin
diğer basımları 1929, 1931, 1950, 1952, 1956, 1957, 1958,
1961, 1963,
1966, 1967)
8. Fizik Dersleri, kitap II / Hayri Dener.
İstanbul : Hilmi Kitapevi, 1936.
9. Fizik Dersleri, (lise 1 kitabındaki)
problemlerin çözümleri için yol
göstermeler / Hayri Dener. Ankara: [yayl. y.], 1966.
10. Fizik Dersleri, lise II sınıflar için (fen ve ed. kolu) /
Hayri Dener.
İstanbul : İnkılap ve Aka Kitabevleri, 1964.
11. Fizik Dersleri,
(Lise Fen kolu için) / Hayri Dener. İstanbul : İnkılap
Kitabevi, 1955.
12. Fizik Dersleri,
(Lise III Fen kolu için) / Hayri Dener. İstanbul : İnkılap
Kitabevi, 1961. (aynı eserin diğer basımı 1964)
13. Fizik Dersleri,
liselerin birinci sınıfları için / Hayri Dener. İstanbul :
İnkılap Kitabevi, [1955].
14. Fizik Dersleri,
liselerin ilk sınıflarıyla orta, kız ve erkek muallim
mekteblerine
mahsustur / Hayri. İstanbul : Marifet
Matbaası, 1928.
15. Fizik Dersleri,
(Lisenin birinci sınıfı için) / Hayri Dener. 8. bs. İstanbul :
İnkılap Kitabevi, 1961. (aynı eserin diğer basımı 1962)
16. Fizik Dersleri,
(Lisenin edebiyat kolu için) / Hayri Dener. 2. bs. İstanbul
: İnkılap Kitabevi 1955.
71
17. Fizik Dersleri,
(Lisenin ikinci sınıfı için) / Hayri Dener. 3. bs. İstanbul :
İnkılap Kitabevi, 1953.
18. Fizik Dersleri,
(Lisenin üçüncü sınıfı için) / Hayri Dener. İstanbul :
İnkılap Kitabevi, [1951]. (aynı eserin diğer basımı 1954)
19. Fizik Dersleri,
Ortaokul 1 / Hayri Dener. İstanbul : İnkılap Kitabevi,
1960.
20. Fizik Dersleri,
Ortaokul üçüncü sınıf / Hayri Dener. İstanbul : İnkılap ve
Aka, 1967.
21. Fizik Kolu Çalışma
Kılavuzu / Hayri Dener. 1. bs. Ankara : Maarif
Vekâleti, 1943.
22. Genel Fizik Pratik
Çalışmaları : II. Elektrik / Hayri Dener. Ankara :
MEB Ankara Fen Fakültesi, 1945.
23. Genel ve Denel
Fizik / M. J. Lemoine, M. A. Blanc ; çeviren: Hayri
Dener. Ankara : Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı, 1945.
24. Hezar-esrar :
İlaveli Hezar-esrar / Mustafa Behçed ; toplayan: Hayri
Dener. [y. y. : yayl. y., 1925].
25. İlaveli Hezar- ı
esrar / Mustafa Behçet ; toplayan: Hayri Dener. [y. y.) :
Muhib Matbaası, 1285 [1925].
26. Mihanik Dersleri :
Lise son sınıf için / Paul-Emile Appell ; tercüme
edenler: Ahmed Nazmi, Hayri. [y. y.] : Türkiye Cumhuriyeti
Maarif
Vekâleti, 1341 [1925].
27. Nebatlar Teşrih ve
Fiziyolojisi / Hayri Dener. Ankara : Maarif Vekâleti,
1933.
28. Ortaokul Fizik
Dersleri / Hayri Dener. İstanbul : İnkılap ve Aka, 1962.
29. Ortaokul Fizik
Dersleri I / Hayri Dener. İstanbul : İnkılap ve Aka, 1955.
(aynı eserin diğer basımları 1957, 1959, 1960)
30. Ortaokul için
Çözümlü Fizik Problemleri I / Hayri Dener. 2. bs. İstanbul
İnkılap ve Aka Kitabevleri, [1962]. (aynı eserin diğer basımı
1965)
31. Ortaokullar için
Fizik Dersleri, Ortaokul İkinci Sınıf / Hayri Dener.
İstanbul : İnkılap ve Aka, 1967.
32. Yeni Lise
Kitapları Fizik Dersleri, Lise 1 / Hayri Dener. 11. bs. İstanbul
: İnkılap ve Aka Kitabevleri, (1968].”
İçinde: Ankara Fen Fakültesi: İlk On Yıl
(1943-1953).
Hazırlayanlar: Prof. Dr. Muammer Canel Ahmet Karataş Azmi
Körükçü 2012 Ankara.
………………………………………………………….
“Profesör Hayri Dener, 1898 yılında Filibe‘de doğdu.
1918‘de Edirne Sultanisi‘ni bitirerek İstanbul Darülfünunu‘nda fizik ve
matematik öğrenimi yaptı. 1922‘de Darülfünun‘dan mezun oldu ve ileri öğrenim
için Fransa‘ya giderek Strasbourg Üniversitesi‘nde okudu. 1925‘te yurda
döndüğünde, ilk olarak kısa bir süre Kabataş Erkek Lisesi fizik öğretmenliğine
atandı. Bundan sonra 1926‘dan 1928‘e kadar, Zonguldak‘ta kurulmuş bulunan Maden
Yüksek Mühendisliği Yüksek Okulu‘nda fizik ve matematik öğretim üyeliği yaptı.
1928‘de Ankara‘ya tayin edilerek Gazi Terbiye Enstitüsü fizik öğretim üyeliğine
getirildi. Bu sıralarda, özellikle orta dereceli okullar için fizik ders
kitapları yayınlamaya başladı. 1935 ve 1943 yılları arasında Milli Eğitim
Bakanlığı genel müfettişi ve Talim ve Terbiye Kurulu üyesi olarak görev yaptı.
Bu dönemde, gözlem ve deneye dayatılması gereken fizik, kimya ve biyoloji
dallarındaki eğitimin ortaokul, lise ve öğretmen okullarında bu amaca
yöneltilmesini sağlayan çok önemli çalışmalarda bulundu. Bu uğraşısı esnasında,
Milli Eğitim Bakanlığı‘nca bütün okulların ihtiyacı olan deney aletlerinin
sağlanması ve bunların kullanımına ilişkin öğretmen kurslarının düzenlenmesi
ile de görevlendirildi. Ayrıca, deneysel fizik üzerine, özellikle öğretmen
yetiştirmeye yönelik kitaplar yazdı. 1943 yılında, Ankara‘da bir FF açılması
için kurucu dekan olarak görevlendirildi. AU FF‘nde müdürü bulunduğu Genel
Fizik Enstitüsü‘nde 25 yıl genel fizik profesörlüğü ve aralıklı olarak üç defa
dekanlık yaptı. Bu süre içerisinde, zaman zaman dış ülkelerdeki bilim
kurumlarında da çeşitli incelemelerde bulundu ve fizik dalında orta dereceli
okullar ve üniversiteler için bir çok kitap yayınladı. 1968 yılında
Cumhurbaşkanı‘nca Kontenjan Senatörlüğü‘ne atandığından üniversiteden ayrıldı
ve 1974 yılına kadar Cumhuriyet Senatosu üyeliği yaptı. 1925 − 74 yılları
arasında Türkiye‘de fizik eğitiminde büyük uğraş vermiş ve gerek orta öğretim
gerekse yüksek öğretimde titiz çalışmalarıyla Türkiye‘deki fiziğin bugünkü
düzeyine gelmesinde büyük katkıları olmuş bir kişiydi. 1974‘ten vefatına kadar,
emekli bir devlet memuru olarak dinamik bir fikri yaşam içerisinde bilimsel
çalışmalarına devam etti.” (Prof. Dr. Demir İnan)‖.
http://www.fizikciler.info/anilar.pdf
................................................................
“Atatürk Heykeli
Bizim öğrenciliğimiz döneminde AÜ, FF’nin
bahçesinde, dekanlığın olduğu binanın girişinde, bir Atatürk heykeli vardı.
Dener Hoca bu heykelin çevresinin daha iyi düzenlenmesini istemiş olacak ki, bu
görevi üstlenmişti. Bir gün fakülteye geldiğimde heykelin yanında ustalarla
konuştuğunu gördüm ve onların yanına gittim. Hayri Hoca ustalara nasıl ve neler
yapılacağını söyledikten sonra fiyat sordu. Ustaların söylediği fiyat bana
fazla gelmişti. Ancak Hayri Hoca hiç pazarlık yapmadı ve "İyi bir şeyler
yapın," demekle yetindi. Daha sonra birlikte fizik bölümüne giderken ben
fiyatın fazla olduğunu daha az parayla bu işin yapılabileceğini söyledim. Hayri
Hoca, "Bak Demir," dedi, "bu Atatürk'ün heykeli; bunun çevresi
fakültemize uygun güzellikte olmalı; bunun pazarlığı olmaz."
Senatörlük
Hayri Dener yaş sınırından emekli olacağına yakın
bir döneminde o zamanki Cumhurbaşkanı'nca, sanıyorum Cevdet Sunay, TBMM'ne
senatör seçildi. O zamanlar, Cumhurbaşkanı’nın belirli sayıda senatör seçme ve
atama yetkisi vardı. Bizler öğrenci olarak bu olaya çok sevinmiştik. Öyle ya,
ilk kez bir hocamız, bir fizikçi Senato'ya girecekti bize göre. Bir gün
fakültenin bahçesinde Hayri Hoca'yı gördüm ve yanına yaklaşıp senatörlüğünü
kutladıktan sonra, "Hocam sizden çok şeyler bekliyoruz," dedim. Hayri
Hoca sakin şekilde şöyle bir yanıt verdi: ”Bak Demir, her kurumun bir çalışma
düzeni ve çalışma hızı vardır; bir tek kişi bunu çok fazla değiştiremez. Bu
yönüyle benim yapacaklarım da sınırlıdır." Hayri Hoca dediğini tutmuş ve
senatörlük dönemini çok etkin olmadan, ancak saygın şekilde sürdürüp
bitirmiştir.
Hayri Dener dener mi?
Hayri Dener fakültede (bizim öğrencilik dönemimizde)
elektromagnetizma dersini veriyordu. Dersleri her Salı ve Cuma günleriydi.
Derslerinde çok kibar bir anlatımı vardı, çok düzenliydi. Ders anlatırken,
elinde iskambil destesi gibi küçük kağıtlarındaki notlarından yararlanırdı.
Tahtaya sol üst baştan yazmaya başlar ve ders sonunda sağ alt köşede bitirirdi.
Tebeşiri çok bastırmaz, neredeyse yarım tebeşir harcayarak dersi bitirir ve
bunu tutumluluk örneği sayardı. Derslerinde ara sıra espriler de yapardı ve
esprilerine kendi de gülerdi. Bazen bir konuda öğrencilerin kuşkusu olur,
"Hocam öyle olur mu?" der gibi bir baktıklarında, "Ben Dener'im,
siz de deneyin görün," derdi.
Askerde Hayri Dener
Fakülte ve fizik çevrelerinde anlatıldığına göre,
Hayri Dener askerliğini yaptığı sırada bir dersin hocası fizik ile ilgili bir
açıklamada bulunmuş. Hayri Dener buna karşı çıkmış ve bunun yanlış olduğunu
hocaya söylemiş. Hoca bu konuyu Hayri Dener'in fizik kitabından okumuş olduğunu
ve doğru olması gerektiğini belirtince Hayri Dener, "Eğer ben Hayri Dener
isem böyle bir saçmalık yapmam,“ demiş.
Hayri Dener dekanken
1960 askeri devriminden önce bir çok üniversitenin
fakültelerinde gençler, toplantılar, gösteriler ve taşkınlıklar yaparken AÜ,
FF'nde de küçük çapta da olsa bazı olayların olduğu söylenir. Bir seferinde
polis fakülte bahçesine girip olayları yatıştırma eyleminde bulunduğu sırada
öğrencinin polisten etkilenerek olayları büyütme eğilimine girdiğini gören
fakültenin dekanı Hayri Dener'in çıkıp polislerin şefiyle görüştüğü ve polisi
fakülte bahçesinden hemen çekmelerini söylediği, ortaya çıkacak olumsuz
durumlar için kendisinin sorumluluğu üstlendiği söylenir. Polis fakülteden
çıktıktan sonra öğrenciler yatışmış ve olaylar sona ermiş.
Görevi benimseme, yetkiyi kullanma ve sorumluluğu
üstlenmeye güzel bir örnek, değil mi?
Hayri Dener soğukkanlılığı
Hayri Dener sakin, kibar, alçak sesle ve sözcükleri
özenle seçerek konuşan, beyefendi bir hocamız idi. Kendisi için, "Kapımdan
girip elinde bıçakla beni öldürmek üzere saldıran kişiye ceketini iliklettirip,
elimi öptürtüp, odamdan çıkaracak kadar soğukkanlı ve yatıştırıcıyım,"
derdi.
Araba ve gençlik
Hocamız merhum Prof. Hayri Dener 1960’lı yıllarda
yurtdışından Türkiye'ye dönerken yeni bir araba getirmiş. Bir gün arabasını
park ederken genç bir çocuğun dikkatle ve imrenerek arabaya baktığını fark
etmiş. Arabasından çıkıp işine giderken çocuğun hala arabanın çevresinde hayran
bakışlarla dolandığını görünce çocuğu yanına çağırıp sormuş.
– Arabayı çok mu beğendin?
– Evet efendim, demiş çocuk.
– Gel bir anlaşma yapalım. Ben sana arabayı vereyim,
sen de bana gençliğini. (Prof. Dr. Demir İnan). https://www.fizikciler.info/index.php/13-fizikciler/69-hayri-denel
––––––––––
Profesör Hayri Dener ve AÜ, FF’nin başlangıç yılları
["Hocam Hayri Dener için Çağdaş Fizik 10 (Kasım 1980) 4’te yayınlanan anma
yazısından bazı bölümleri gönderiyorum." Erdal İnönü]
Profesör Hayri Dener, Cumhuriyet dönemi eğitim
tarihi içinde fizik öğretimi alanında başlıca önderlerden birisi olarak yer
tutmuş büyük bir eğitimci, öğretici ve yönetici idi. Orta öğretimde
kitaplarıyla, dersleriyle, program düzenlemeleriyle uzun zaman sürdürdüğü
çabalar kendisine kamuoyunda Fizikçi Hayri nitelemesiyle yaygın ün sağlamıştı.
Ben, eski bir öğrencisi olarak, burada onu saygı ve
şükran duyguları ile anarken, tanık olduğum bir dönemdeki çalışmalarından, AÜ,
FF'nin kuruluşunda ve ilk gelişme yıllarındaki etkinliğinden söz edeceğim. Önce
kısaca özgeçmişini vereyim. Hayri Dener, 1898 yılında Bulgaristan'da, Filibe'de
(Plovdiv) doğmuş, ilkokulu orada okumuş, orta ve lise öğrenimini Edirne
Sultanisi'nde 1918'de, yüksek öğrenimini ise 1922 yılında İstanbul
Darülfünun'da tamamlamıştır. Bundan sonra kısa bir süre yurtdışında öğrenimine
devam edebilmiş ve 1925 de Strasbourg Fen Fakültesi’nden Genel Fizik
Sertifikası alarak yurda dönmüştür. AÜ, FF kurucu dekanlığına gelinceye kadar
yaptığı görevler sırasıyla, Nişantaşı Kız Orta Mektep hikmeti tabiiye müdür
vekilliği, Vefa Lisesi fizik muallimliği, Kabataş Lisesi fizik muallimliği,
Zonguldak Maden Mühendis Mektebi muallimliği, Ankara Orta Muallim Mektebi (Gazi
Eğitim Enstitüsü) muallimliği, Milli Eğitim Bakanlığı genel müfettişliği ve
Kültür Kurulu (Talim Terbiye Heyeti) üyeliğidir. Özellikle 1935 – 43 yılları
arasında bulunduğu son görevlerdeki başarısı, Dener'i Milli Eğitim
Bakanlığı’nda Fen Eğitimi konusunda sözü dinlenen ve kendisine güvenilen
başlıca uzman haline getirmiştir. Bu nedenle, 1943 yazında Ankara'da bir FF
kurulması kararlaştırılınca, Hayri Dener, profesör unvanı verilerek kurucu
dekanlığa atanmıştır. O da fen eğitiminde önderlik yapma idealine sadık kalarak
ve bilimsel hazırlık bakımından yetersiz olduğunu bilmesine karşın bu güç
görevi cesaretle yüklenmiş, büyük bir iyi niyet ve enerji ile yeni bir fakülte
kurma çabasına girişmiştir. Dener’le birlikte Fakülteye atanan ikinci profesör,
gene Gazi Eğitim Enstitüsü’nden kimyacı Avni Refik Bekman'dır. O tarihte
Ankara'da Hukuk, Dil Tarih Coğrafya Fakültelerinin ve Yüksek Ziraat
Enstitüsü'nün açılmış ve yakın gelecek için Tıp Fakültesi’nin düşünülmekte
olması, FF'ni de gündeme getirmişti. Milli Eğitim Bakanlığı’nın İkinci Dünya
Savaşı yıllarında birbiri arkasından atılımlar yapan bir hava içinde olması
uygun bir ortam yaratmıştı. Bu koşullara Cumhurbaşkanı’nın bir özel teşviki de
eklenince, İstanbul Üniversitesi’ndeki uzmanlara danıştıktan sonra, 1943
yazında FF'nin kurulmasına karar verildi ve hızla eyleme geçildi. Yeni
fakülteye Gazi Eğitim Enstitüsü içinde bir yer verildi. İÜ’nden bazı öğretim
üyeleri ayrılıp gelmeyi kabul ettiler. Lise mezunlarından özel sınavla öğrenci
alındı ve 8 Ekim 1943'de AÜ, FF'nin birinci sınıfı 45 öğrenciyle öğretime
başladı. Emektar Gazi Eğitim Enstitüsü binasının bir katında geçirilen ilk yıllarda
Prof. Dener, yüksek yöneticilik gücü ve ustalığı, titiz çalışması, tüm çabaları
toparlayıp uyum sağlayabilen uzlaştırıcı karakteriyle eşi kolay bulunmayacak
bir önderlik yapmıştır. Bu kuruluş yıllarında Dener, çalışmalarını daha çok
klasik bir FF öğretiminin gereklerini yerine getirmeye yöneltmiş, ancak ilk
önce matematik ve kimya dallarında görüldüğü gibi, olanak bulduğunda
araştırmaları da içtenlikle desteklemiştir.
Prof. Dener, dekanlıktan ayrıldıktan sonra
Fakülte'de fizik çalışmalarına daha fazla zaman ayırabildi. Bu arada yeni bir
binaya geçilmiş, uygun bir ortama kavuşulmuştu. 1950 – 55 yılları arasında
önemli atılımlar gerçekleşti ve Dener bu hareketlerin bazen öncüsü, bazen de
baş destekleyicisi oldu. En öndeki gelişme, fizikte doktora tezlerine götürecek
denel araştırmaların bir misafir profesörün önderliğinde başlatılıp
yürütülmesidir. Prof. E. Fischer, W. Heisenberg'in tavsiyesi ve Prof. Dener’in
daveti üzerine 1951 yılında gelmiş ve beş yıl süre ile, Genel Fizik
Enstitüsü'nde, asistanı Adnan Şaplakoğlu'nun yardımı ile kurduğu mütevazı
laboratuarda, molekül fiziği alanında, polar sıvıların dielektrik özellikleri
üzerinde deneyler, ölçüler yaptırarak bir çok asistanın doktora çalışmasını
sonuçlandırmıştır. Bu çalışmalar AÜ, FF'ndeki küçük deney grubunun dünyada
tanınmasına yol açtı. Kuşkusuz buradaki bilimsel başarı Prof. Fischer ile
çalışma arkadaşlarınındır. Ama başarının temel dayanağı Prof. Dener’in devamlı
desteğidir. Benzer şekilde, 1956 yılında Prof. Fischer Almanya'ya döndükten
sonra Dener, İsveçli Prof. Perlitz’i davet etmiş ve onun Fakülte’de kurduğu
kristalografi grubunun araştırma etkinliğini de destekleyip sürdürmüştür.
Dener'in 1953 – 54 yıllarında, yine E. Fischer ve öteki öğretim üyeleri Besim
Tanyel ve Rauf Nasuhoğlu’nun öneri ve yardımlarıyla gerçekleştirdiği ikinci
atılım, fizik mühendisliği adı altında, uygulamaya ve endüstriye yönelik bir
lisansüstü öğretiminin başlatılmasıdır. Türkiye'de ilk defa kurulan bu yeni
mühendislik derecesinin fakülte içinde ve dışında çeşitli kurullara anlatılıp
kabul ettirilmesinde Dener'in rolü hemen hemen kurucu dekanlık kadar önemli
oldu. Bu girişimler sırasında Fakülte içinde doğal olarak beliren direnme ve
sürtüşmelerin tartışma ve anlaşma yoluyla etkisizleştirilmesi için Dener büyük
çaba harcamış ve kopma noktalarına gelmeyi önlemiştir. Zaman zaman istenen
gelişmenin elde edilemediği haller de olmuştur. Dener, eksik kalan tarafların
daha ileride tamamlanacağına inanmış ve üzüntüsünü frenlemiştir. Kendi
deyimiyle, enstitü’de ve fakülte’de ahengin bozulmamasına daima dikkat
etmiştir. Her halde, etrafındaki insanların yeni öneriler karşısında olası
davranışlarını iyi kestirebilmesi, yöneticilikteki başarısının önemli bir
etkeniydi. Prof. Dener, 1968 yılında, 25 yıl çalıştığı AÜ, FF'nden emekli olarak
ayrıldı. Aynı yıl Cumhurbaşkanlığı Kontenjan Senatörlüğü'ne atandı ve 1968 - 74
arasında Senato’da görev yaptı. 53 yılını çeşitli eğitim kurumlarında ve
Parlamento’da devlet hizmetinde geçirdiği ömrü 14 Temmuz 1980'de sona erdi.
Hayri Dener'in AÜ, FF'nin açılış töreninde söylediği
bir güzel cümle vardı: "Tabiat kanunlarının her yerde ve her zaman aynı
oluşu hem güzel hem de korkunçtur. Güzeldir, çünkü onun bir köşesini bilen, bu
geniş uzayda her köşesini tanımış olur. Korkunçtur, çünkü tarafsızdır ve bu
tarafsızlığı mutlaktır; ancak onu bilen ve tanıyanlara yardım ve hizmet elini
uzatır." (Prof. Dr. Erdal İnönü). https://www.fizikciler.info/index.php/13-fizikciler/69-hayri-denel
––––––––––
“Milli Eğitimimiz’in çeşitli basamaklarında yarım
yüzyılı aşkın dolgun bir hizmet verdikten sonra aramızdan ayrılan Profesör
Hayri Dener'i saygı ile anarken onun hizmet anlayışı ve ülkemiz eğitimine
katkıları üzerinde durmak onu yakından tanıyan bizler için bir görev
olmaktadır.
Ben profesör Dener'i AÜ, FF’nin kurulduğu yıllarda
tanıdım. Dener o sırada Türk Milli Eğitimi’nde fizikçi ve yönetici olarak ünlü
bir kişi idi. Fakülteye alınmam sözkonusu idi. Ama görevli ve yükümlü
bulunduğum Milli Eğitim Bakanlığı bürokrasisinden bir türlü izin alamıyordum.
Haksızlığa uğramışlık psikolojisi içinde kendisine başvurmağa karar verdim. O
sırada FF, Gazi Eğitim Enstitüsü'nün birkaç odasına sığınmış durumda idi.
Dener’in çalışma odası ise öğrenci laboratuarının bir köşesine yerleştirilmiş
küçük bir masa idi. Habersiz gittiğim için çekingen ve tedirgin idim. Kendisi
ile ilk kez karşılaşıyordum. Ama beni anlayışla karşıladı. Sinirli, sabırsız ve
biraz hırçın bir ruh hali içinde bulunduğumu anlamış, inandırıcı yumuşak bir
tartışma havası içinde benim sorunumu değerlendirmiş, 1940 savaş yılları içinde
Bakanlığın öğretmen, özellikle fen öğretmeni, fizik öğretmeni sıkıntısını ve bu
sorununa bizim de anlayış göstermemiz gerektiğini belirtmiş ama bunun bir
hakkın aranmasından vazgeçmek anlamına gelmediğine, ergeç bu atanmanın
gerçekleşeceğine beni inandırmıştı. Yanından ayrıldığım zaman duygularımla değilse
de aklımla ona hak vermiştim. Aradan iki yıl geçmesi gerekti, ama atanmam
gerçekleşti.
Profesör Dener sorunlar ne denli karmaşık olursa
olsun birbirine çelişik görünen tezleri sabır ve hoşgörü ile tartışarak
çözümleyici bir yöntemle, olabildiğince bağdaştırmasını bilen bir insandı. Bu
aslında fiziğin geliştirdiği bilimsel düşünme yönteminin fizik dışı sorunlara
uygulanması demektir ve günümüzde en çok gereksinme duyduğumuz yöntemdir.
Profesör Dener insanlarla ilişkilerinde aşırı bir
senli benliliğe kaçmayan, sınırları iyi koruyan bir tutum içinde olurdu. Kendi
düşündüğünü ne denli cesaretle savunuyorsa karşısındakini de büyük bir sabırla
dinler, onu anlamaya çalışırdı. Hiçbir tartışmayı tatsızlığa vardırmaz,
kırmadan ve kırılmadan işi tatlıya bağlayıp oyundan çekilirdi.
Profesör Dener prensip sahibi titiz bir insandı.
Özellikle devlet malına karşı laubalice, hoyratça tutumlara karşı ölçüyü
kaçırmadan ciddi bir sertlik içinde olurdu. Fizik öğretmenleri için düzenlenen
bir yaz kursunda bir arkadaş hava yoğunluğu ölçmek için kullanılan bir litrelik
bir balonu kurutmak için pencerenin içine güneşe koymuş. Az sonra bir esinti
balonu düşürdü ve kırdı. Dener kulaklarına dek kızardı, baskı altında tuttuğu
kızgınlığını, "Bu balon oraya konur mu?" diye yumuşaklıkla dile
getirmeye çalıştı. Öğretmen özür olarak bir şeyler mırıldanınca,
"Çocuğunuzu oraya oturtur mu idiniz?" dedi. Onunla çalışanlar,
özellikle öğrencileri bu tutumun çok örneklerini yaşamışlardır.
Çalışma odası, laboratuarı her zaman derli toplu,
düzenli ve işler durumda olurdu.
Profesör Dener iyi bir hoca, iyi bir fizik yazarı
idi. İyi hazırlanmış, iyi düzenlenmiş derslerinin sunuşunu adeta zarif bir
sanat icrası gibi yürüttüğünü öğrencilerinden çok dinlemişimdir. Özellikle Gazi
Eğitim’den yetiştirdiği öğretmenler kendisini hep saygı ve hayranlıkla anarlar,
ona benzeme çabası içinde olurlardı.
Özellikle orta öğretim düzeyinde yazdığı fizik
kitapları 1930'larla 1950'ler arasında lise öğrenimi görmüş nice gencimizin
fizikle ilk tanışıklıklarının yumuşak bir uyum içinde olmasını sağlamıştır.
Bunlar alışılmamış bir açıklıkla, özellikle dil, terim ve sunuş mantığı
bakımından bir yenilik ve bir çağdaşlık çeşnisi taşıyan ders kitapları idi.
Yüksek öğrenimi fen dallarında yapan pek çok öğrencisi orta öğretimde onun
kitaplarından aldıkları fizik kültürünün kendilerini fiziğe karşı bir yatkınlık
içinde tuttuğunu söylerler. Bu dönemde öğrenim görmüş pek çok insanımız bilinç
altlarında hiç kuşkusuz Hayri Dener'in bilimsel etkisini taşımışlardır.
AÜ, FF’nin 1 numaralı kurucusu olarak bu kurumun
gelişmesine önemli katkıları olmuştur. Kendisinin bilimsel araştırmaya
yeterince ağırlık vermediği gibi bir eleştiri ile karşılaştığı çok oldu. Ama
şimdi fakültemizin ve üniversitemizin, kuruluşundan bu yana geçirdiği
gelişmeleri ve aşamaları değerlendirilecek olursak 1940'larda, İkinci Dünya
Savaşı’nın dövüşten başka bir şeye yer bırakmayan koşulları içinde görev yapan
insanların çalışmalarının, daha sonraki bizlerin ve bizlerden sonra gelenlerin
çok daha elverişli koşullarda yapabildiklerinden hiç de az olmadığını kabul
etmek zorunda kalırız. Profesör Dener Hocamız kendini çok gerçekçi biçimde
değerlendirip en iyi hizmeti bu yoldan verebileceğini ölçerek çizgisini
çizmişti. Bilimsel çalışma yapıyorum diye bilime gerçek ve özgün bir katkı
niteliği taşımayan bir şeyler ortaya koyma gibi aldatmacalara girmemiştir. Bu
anlayışın iyi değerlendirilmesi gerektiği kanısındayım.
Ölüm gelişen yaşamın doğal bir sonucu. Ne mutlu ona
ki ömrünün yarım yüzyılı aşkın bir süresini bu toplumun gençlerini yetiştirmek
gibi yüce bir işe harcamasını bilmiştir. Bu yaşamın genç kuşaklarımıza örnek
olmasını dilerim [Prof. Dr. Rauf Nasuhoğlu, Fizik Mühendisliği Cilt 2, Sayı 19,
Nisan 1980].”. https://www.fizikciler.info/index.php/13-fizikciler/69-hayri-denel
HAKKINDA
BAZI YAYINLAR
Fotoğraf: 14. Sayfada.
http://www.bitav.org.tr/TR/Genel/EAK_Yasam_Oykusu_Kitap_CGO142f6.pdf?DIL=1&BELGEANAH=1
76&DOSYAISIM=EAK_Yasam_Oykusu_Kitap_CGO1.pdf http://www.matematikdunyasi.org/arsiv/PDF/2007_4_42_50_INONUDOKTORA.pdf
E. İnönü, “Prof.
Hayri Dener ve Ankara Fen Fakültesi’nin Başlangıç yılları,” Çağdaş Fizik, sayı 10,
1980, s.4-6.
Demir İnan,
“Prof. Dr. Hayri Dener,” Yitirdiğimiz
Hocalarımız – Anılar – Türkiye Fizikçileri Anı Kitabı. Derleyen Mehmet
Erbudak, [İstanbul ?] 2005
H.Dener
23.9.1943-4.3.1946 yılları arasında Fen Fakültesi dekanlığı yapmıştır.
M.Çadırcı ve A.Süslü, Ankara Üniversitesi Gelişim Tarihi, s.233. 76 İkinci
dekanlığı 1959-1962 yılları arasındadır
Yurtdışında
Lisansüstü Öğrenim Görmüş Türk Fizikçilerinin Türkiye’deki Fizik Araştırmaları
ve Yüksek Öğretiminin Şekillenmesindeki Rolü (1960–1980). Kaan ATA Tez Danışmanı:
Prof. Dr. Feza GÜNERGUN
İstanbul 2006. https://nek.istanbul.edu.tr/ekos/TEZ/41536.pdf
Kaynak kitaplar;
60. yılında Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi. Yayın yılı: 2003
Ankara Fen Fakültesi İlk 10 Yılı (1943-1953). Yayın yılı:
2012
Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Tarihi (1943-2005). 1. Cilt.
Yayın yılı:
Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Tarihi (1943-2005). 2. Cilt.
Yayın yılı: 2007.
Amcası : Halit Dener
Halit Dener Derlemesi. 29.11.2016. https://bulentagaoglu.blogspot.com/2020/05/halit-dener-derlemesi.html
(Yukarıdaki linkte
yer alan derleme, aşağıdaki derlemeden daha geniştir).
…………………………
―Türk Kütüphaneciliğine Hizmet Edenler‖. Türk Kütüphaneciler Derneği Bülteni, Ankara, (2), 00.00.1955, 153.s. http://www.tk.org.tr/index.php/TK/article/view/2192/2160
-------.
Reşat Ekrem Koçu: İstanbul Ansiklopedisi, 8. Cilt,
4394-4395ss.
―Halid Dener
Kütüphaneci, Yazar
Yazar, kütüphaneci (D. 1902, Filibe – Ö. ?). Filibe
Musalla İlkmektebi (1912), Filibe Rüştiyesi
(Ortaokulu, 1916) mezunu. İstanbul Pertevniyal
Lisesini (1939) ve İstanbul Edebiyat Fakültesini (1944) bitirdi. Öğretmenlik ve
kütüphane müdürlüğü yaptı. Süleymaniye Umûmi Kütüphanesi (1957) adlı bir kitabı
vardır.‖
Hakkında: TDE Ansiklopedisi (c. 2, 1976), TDOE-TDE
Ansiklopedisi 3 (2003)‖ (Kaynak: http://www.biyografya.com/biyografi/10514 )
Süleymaniye Kütüphanesi Müdürü,
1954-1967. (Kaynak: http://www.suleymaniye.yek.gov.tr/Home/ShowLink?LINK_CODE=3009&LAN_CODE=TR )
Eserleri:
Kitap
Dener, Halid: Süleymaniye Kütüphanesi. İstanbul:
Maarif Vekaleti, 1957.
http://www.islamicmanuscripts.info/reference/books/Dener-1957/Dener-1957-Suleymaniye-00-
21.pdf ** http://www.islamicmanuscripts.info/reference/books/Dener-1957/Dener-1957-Suleymaniye-22-
51.pdf ** http://www.islamicmanuscripts.info/reference/books/Dener-1957/Dener-1957-Suleymaniye-52-
80.pdf **
http://www.idref.fr/092782167.rdf
Makaleler
Dener, Halid : KuruluŞunun 50'nci Yılında Süleymaniye
Kütüphanesi/ Halit Dener.. Ankara, 1968.
Türk Kütüphaneciler Derneği Bülteni, XVII. cilt, 4.
sayı, 275-288. sayfa.
http://www.tk.org.tr/index.php/TK/article/view/1863/1840 *** http://www.academia.edu/2230185/S%C3%9CLEYMAN%C4%B0YE_K%C3%9CT%C3%9CPHANES%C4%B
Dener, Halid: ―Yazma Ve Eskî Basma Kitapların Bakımı
Ve Korunması‖. Türk Kütüphaneciler Derneği Bülteni, Cilt 18, Sayı 2 (1969) http://www.tk.org.tr/index.php/TK/article/view/1875/1851
Dener, Halid: İtalya, Fransa, İngiltere ve Almanya‘daki
Kütüphaneler Hakkında Bir Rapor. Türk
Kütüphaneciler Derneği Bülteni, Ankara, (1-2), 00.00.1958,
37-56. (İsmet Parmaksızoğlu - Muzaffer
Gökman ile birlikte). http://www.tk.org.tr/index.php/TK/article/view/2201/2169
Dener, Halid: İtalya,
Fransa, İngiltere ve Almanya`daki Kütüphaneler Hakkında Bir Rapor II. Türk
Kütüphaneciler Derneği Bülteni, Ankara, (3-4), 00.00.1958,
55-71. (İsmet Parmaksızoğlu - Muzaffer
Gökman ile birlikte). http://www.tk.org.tr/index.php/TK/article/view/2230/2198
Dener, Halid: ―Avrupa Kütüphaneleri Hakkında Rapor III‖. Türk
Kütüphaneciler Derneği Bülteni, Cilt 8, Sayı 1
(1959), 60-74ss. (İsmet Parmaksızoğlu -
Muzaffer Gökman ile birlikte). http://www.tk.org.tr/index.php/TK/article/view/2158/2126
―(…) ondan sonra da
Halit Dener burada önemli hizmetler deruhte etmişlerdir. Halit Dener
Bulgaristan kökenli bir müdürümüz idi. Süleymaniye Kütüphanesi‘nde kendisini
rahmetle yâd edeceğimiz çok güzel ve hayırlı çalışmalar yapmıştır.‖
http://www.dunyabizim.com/soylesi/18892/osmanlica-bilmek-bir-fantezi-bir-luks-degil
―Rahmetli Halit Dener beyden çok şey öğrendim. O, 6
lisan konuşan ender bir ilim adamıydı. Yıl:
1963... Süleymaniye Kütüphanesi'nde çalışıyorum.
Benim kitaplarla haşır neşir olduğumu görünce Mimar Sinan Üniversitesi'nde
öğretim görevlisi olan İslam Seçen beyin yanına gönderdi. İşte o gün bugündür
bu sanatla ilgiliyim" diyor." http://www.turkiyegazetesi.com.tr/Genel/a331167.aspx ** http://www.saatlimaarif.com/detay.asp?ContentID=987
―Süleymaniye Kütüphanesi‘nin Hafız-ı Kütüp
müdürlerinden Halit Dener Bey,…‖ http://kultur.istanbul/media/26688/1453Dergisi_18sayi.pdf
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder