ELEŞTİREL
(KRİTİK) DÜŞÜNME TANIMLARI ALINTI DERLEMESİ
16.11.2015
---------------------------------------------------------------------------------------.
ELEŞTİREL (KRİTİK) DÜŞÜNME KONULU GENEL KİTAPLAR
Alfabetik Liste
Aybek,
Birsel : Örneklerle Düşünme ve Eleştirel
Düşünme . Adana Nobel Kitabevi, 2010. 114s.
Gürkaynak,
İpek - Füsun Üstel - Sami Gülgöz: Eleştirel Düşünme. 3. Baskı. İstanbul:
EğitimReformu Girişimi, 2008. 38s. http://erg.sabanciuniv.edu/tr/elestireldusunmeg%C3%BCncellenmis
Nosich,
Gearld M. : Eleştirel Düşünme Rehberi / Eleştirel Düşünme ve Disiplinlerarası .
Anı Yayıncılık, 2012. 232s.
Özdemir,
Orhan : Eleştirel Düşünme. Kriter Yayınları. 2009. 136s.
Paul,
Richard - Linda Elder: Kritik Düşünce. Yaşamınızın ve Öğrenmenizin
Sorumluluğunu Üstlenmek İçin Araçlar. Ankara: Nobel Akademik Yayıncılık,
2013. 482s.
Kronolojik Liste
2004
Gürkaynak,
İpek - Füsun Üstel - Sami Gülgöz: Eleştirel Düşünme. 3. Baskı. İstanbul:
EğitimReformu Girişimi, 2008. 38s. (1. Baskı, 2004). http://erg.sabanciuniv.edu/tr/elestireldusunmeg%C3%BCncellenmis
2009
Özdemir,
Orhan : Eleştirel Düşünme. Kriter Yayınları. 2009. 136s.
2010
Aybek,
Birsel : Örneklerle Düşünme ve Eleştirel
Düşünme . Adana Nobel Kitabevi, 2010. 114s.
2012
Nosich,
Gearld M. : Eleştirel Düşünme Rehberi / Eleştirel Düşünme ve Disiplinlerarası .
Anı Yayıncılık, 2012. 232s.
2013
Paul,
Richard - Linda Elder: Kritik Düşünce. Yaşamınızın ve Öğrenmenizin
Sorumluluğunu Üstlenmek İçin Araçlar. Ankara: Nobel Akademik Yayıncılık,
2013. 482s.
TANIMLAR
“[1]
Rasyonel (nedensel) düşünme, bir sonuca yol açan nedenlerin hiç kopukluğa yer
vermeyecek şekilde ortaya konulması; (eleştirel) düşünme ise, söz konusu sonuca
yol açtığı belirlenen çok sayıda nedenin, sonuç üzerindeki etki paylarının
elenmesi (krisis (Gr) = elekten geçirmek) anlamında kullanılmıştır. Doğru
düşünme ise bu iki bileşenin (nedensel ve eleştirel) birlikte kullanımıyla
ortaya çıkabiliyor.”
“[1]
Rasyonel (nedensel) ve kritik (eleştirel) düşünme genelde birbiri yerine kullanılabiliyor.
Halbuki; rasyonel düşünme, neden-sonuç bağlantılarını kesintisiz ve
yanlışlanabilir adımlar halinde düşünmek; kritik (Yunanca- iyiyi kötüyü
ayırmak, kalburdan geçirmek, ayırt etmek) düşünme ise, bir sonuca yol açan
çeşitli nedenleri ağırlıklandırılarak düşünmek olup, bu iki bileşen ancak
“birlikte” kullanıldıklarında “doğru” olarak nitelenebilir düşünme ortaya
çıkıyor.
Bu
birliktelik sağlanmadığında, herhangi bir sonuca yol açan ve kritik düşünme
bileşenine göre az önemli olan –kişinin duyguları doğrultusunda- herhangi bir
nedenin, sonucu belirleyen esas neden olduğu savunulabilir ki bu durumda
nedensel düşünce tamamen işlevini kaybetmektedir. Rasyonel ve kritik düşünme
bileşenlerin tanımlarının dahi önemsenmemiş oluşu, sorun çözme kabiliyetinin önemli
bir gereği olan doğru düşünebilme aracından yoksun kalındığını gösteriyor.”
KRİTİK (Eleştirel) DÜŞÜNME NEDİR?
Hiç kimsenin her hareketinde tamamen tarafsız ve akılcı davranması
beklenemez. Bencil çıkarlarımız için bazı şeyleri görmezden geliriz. Dedikodu
yapar, böbürlenir, abartır ve kelime oyunları yaparız. Bildiklerimizi tasdik
etmek, kararlarımızı haklı çıkartmak veya eski inandıklarımızı devam ettirmek
sadece “insana ait” özelliklerdir. Ancak egomuzu tatmin etme sürecinde kendi
entelektüel gelişme ve fırsatlarını sık sık reddebiliriz. Her zaman kritik
düşünce becerilerini tatbik etmek istemeyebiliriz fakat bu becerilere
gerektiğinde kullanmaya hazır tutmak için sahip olmalıyız.
Kritik düşünme, becerilerin karmaşık birleşimini içerir. Temel özelikleri
arasında şunlar söz konusudur:
Akla Uygunluk
- Duygudan ziyade mantığa
dayandığımızda,
- Kanıta ihtiyaç duyduğumuz, bilinmeyen
kanıtları önemsemediğimiz ve kanıtı götürdüğü yere kadar izlediğimizde,
- Görünüşteki karışıklıkların
analizini yaparken ve sorular sorarken haklı olmaktan ziyade en iyi
açıklamayı bulmakla ilgilendiğimizde,
kritik (eleştirel) düşünürüz.
Öz-farkındalık
- Dürtülerin ve önyargıların
etkilerini tarttığımız zaman,
- Kendi varsayımlarımızı,
önyargılarımızı, yanlılığımızı veya bakış açımızı fark ettiğimiz zaman,
kritik (eleştirel) düşünürüz.
Dürüstlük
Duygusal tahriklerimizi, bencil dürtülerimizi, kötü amaçlarımızı, fena
emellerimizi ve diğer kendi kendimizi kandırma biçimlerini fark ettiğimizde
kritik (eleştirel) düşünürüz.
kritik (eleştirel) düşünürüz.
Açık Fikirli Olmak
- Bütün makul çıkarımları
değerlendirdiğimizde,
- Çeşitli muhtemel bakış açıları
ve perspektifleri dikkate aldığımızda,
- Alternatif yorumlara açık
olduğumuzda,
- Yeni bir izah, model veya
paradigmayı; kanıtı daha iyi açıkladığı, basit olduğu veya az
tutarsızlıkları olduğu veya daha fazla veri içerdiği için kabul
ettiğimizde,
- Kanıtın tekrar
değerlendirilmesi veya gerçek çıkarlarımızın tekrar değerlendirilmesi
nedeniyle yeni öncelikleri kabul ettiğimizde, ve
- Popüler olmayan görüşleri hemen
düşünmeden reddetmediğimizde,
kritik (eleştirel) düşünürüz.
Disiplin
Disiplin
- Titiz, dikkatli, kapsayıcı ve
ayrıntılı olduğumuzda,
- Manipülasyon, hile ve mantıksız
çağrışımlara karşı durduğumuzda, ve
- Ani yargılamalardan
kaçındığımızda,
kritik (eleştirel) düşünürüz.
Yargılamak
- Alternatif varsayımların ve
bakış açılarının ilişkisini ve/veya değerini fark ettiğimizde,
- Kanıtların kapsam ve ağırlığını
fark ettiğimiz zaman,
kritik (eleştirel) düşünürüz.
Özetle,
- Kritik düşünürler, doğaları
gereği şüphecidir. Sözlü anlatımlara olduğu gibi metinlere de
aynı şüphecilikle ve kuşkuyla yaklaşırlar.
- Kritik düşünürler, pasif
değil aktiftir. Soru sorarlar ve analiz ederler. Anlamları
ortaya çıkarmak veya anladıklarını doğrulamak için taktik ve stratejileri
bilinçli olarak tatbik ederler.
- Kritik düşünürler, dünyaya
egoist bir bakış açısını benimsemezler. Yeni fikirlere ve perspektiflereaçıktırlar.
İnandıklarına meydan okumaya ve rekabetçi kanıtları araştırmaya
isteklidirler.
Kritik düşünme, normalde objektif (tarafsız gösterilen) verilerin geniş
sübjektif (taraflı) analizler dizisi (olarak) tanımamıza ve de her bir analizin
bizim ihtiyaçlarımızı hangi ölçüde karşılayacağına dair değerlendirme yapmamıza
imkan verir. Gerçekler, gerçek olabilir ancak onları nasıl yorumlayacağımız
değişebilir.
Bunun aksine pasif, kritik olmayan düşünürler, dünyaya basit bir
açıdan bakarlar:
- Birçok olası anlayış biçiminin
farkına varmaktan ziyade herşeyi siyah-beyaz olarak görür, ya bu ya da şu
tarafındadırlar.
- Soruları inceliklerine bakmadan
evet veya hayır olarak görürler.
- Bağlantı ve karmaşıklıkları
görmekte başarısızdırlar.
- İlişkili unsurları teşhiste
yetersizdirler.
Eleştirel düşünmeyenler dünyaya egoist açıdan bakarlar:
- Kendi gerçeklerini
tek ilişkili gerçek olarak görürler.
- Kendi bakış
açılarını tek hassas açı olarak algılarlar.
- Kendi hedeflerini
tek geçerli hedef olarak görürler.
KAD Platformu Tercüme Birimi tarafından Türkçe’ye “What is Critical
Thinking?, Daniel Kurland, http://www.criticalreading.com/critical_thinking.htm” adresinden izin alınarak çevrilmiştir.
İnternet erişim tarihi: 09.01.2011
İnternet erişim tarihi: 09.01.2011
Kritik
Analitik Düşünme nedir?
Yazar:
admin | Tarih:12 Mayıs 2012 | 0 Yorum
kad_ne_icin
“Sadece
gerçeğe bağlı kalarak, hiçbir yönlendirmenin yönlendiremediği; tahminlerin, duyguların, ön yargıların
belirlemediği; kişiye, gruba, ülkeye ve tüm insanlara rağmen, sadece ve sadece
doğru olanı yapmak, yaptırmak ve kendimizle yüzleşmek için işe düşüncelerimizden
başlamalıyız.”
Kritik
ve analitik düşünme zihinsel işlevlerin kullanıldığı bilişsel bir aktivitedir.
Dikkat,
hafıza, muhakeme, algılama ve çıkarsama yapma gibi bir dizi zihinsel surecin
eşgüdüm içinde etkileştiği bir süreçler bütünüdür.
Seçme,
kategorize etme, tümevarım, tümdengelme, mecaz, benzetme, ayrıştırma ve
soyutlama gibi kritik ve analitik düşünmenin diğer bileşenlerinden de söz
edebiliriz.
Günlük
yaşantımızdaki olağan, sıradan, istemsiz, sistemsiz düşünmeden farklı; bilinçli,
ilmi, hür düşünmedir.
“Bizi
ayaklarımıza baktırıp, bize tokat atmak isteyenlerin niyetini anlamak ve
gereğini yapmaktır” http://www.kritik-analitik.com
“Eleştirel
düşünme, kişinin düşünce sistemindeki yapıları usta bir şekilde yöneterek ve bu
yapılara entellektüel standartlar getirerek düşünme yönteminin kalitesini
arttırtığı bir süreçtir.”
“Kritik
düşünme en genel anlamıyla “kişinin beynini kullanma sanatı” olarak ifade
edilebilir. Kendi yaşamımızı kolaylaştırma anlamında ya da karşılaştığımız
problemleri çözme anlamında kritik düşünmeye yaklaştığımız zaman olay biraz
daha anlam kazanmaktadır. Kişi zamanla kendi yetenekleri ölçüsünde zihinsel
süreçlerini ve akıl yürütme yollarını / bunları denetleme araçlarını ortaya
çıkardığı ve kullandığı ölçüde kritik düşünme yetisini gerçekleştirmiş
sayılacaktır.
Gerçekte
“kritik” sözcüğünün anlamı irdelendiğinde, temel olarak alışılagelmişin dışına
çıkılmakta, kişi daha analitik, daha rasyonel, daha mantıklı ve büyük ölçüde
kendi düşünce ve tavırlarını daha çok denetlemektedir. Diğer bir açıdan
bakıldığında “kritik” sözcüğünün bünyesinde eleştiriyi de içerdiği
hissedilmektedir. Ancak bütün bunların ötesinde kiritik düşünebilen kişilerin
herşeyi olduğu gibi kabul etmeyip herzaman için olaylar ve düşünceler arasında
ilişkiler kurabilen ve çıkardığı sonuçlara göre tavır alabilen özellikler
taşıdığı görülmektedir. Gerçekte bu yaklaşım beraberinde problem çözme sürecini
de içermektedir. Belki problem çözme becerisine ek olarak burada ayrıntılardaki
incelikleri arama özelliğininden bahsedebiliriz.”
7) https://tr.wikipedia.org/wiki/Ele%C5%9Ftirel_d%C3%BC%C5%9F%C3%BCnme http://mebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/48/01/967742/dosyalar/2012_12/12011401_eletireldnme.pdf
“Eleştirel
düşünme akıl yürütme, analiz ve değerlendirme gibi zihinsel süreçlerden oluşan
bir düşünme biçimidir. Eleştirel düşünme yerine kimi zaman tartışma mantığı ya
da biçim dışı (enformel) mantık terimleri de kullanılmaktadır. Eleştirel
düşünme sağduyu ve bilimsel kanıtlarla uyuşan net hükümlere varmak için somut
veya soyut konular üzerinde düşünme süreçlerini de içermektedir. Bu yönüyle
diğer bir düşünme biçimi olan yaratıcı düşünmeyi tamamlamaktadır.”
“Saplantısız,
nesnel ve derinlemesine düşünmedir
Gözlem
ve bilgiye dayanarak sonuçlara ulaşmadır
Eleştirel
düşünce aklın ve bilginin kullanımı ile varılabilecek en doğru ve savunulabilir
fikirlere ulaşmayı sağlayan bir süreçtir”
“Eleştirel
düşünme akıl yürütme, analiz ve değerlendirme gibi zihinsel süreçlerden oluşan
bir düşünme biçimidir. Eleştirel düşünme sağduyu ve bilimsel kanıtlarla uyuşan
net hükümlere varmak için somut veya soyut konular üzerinde düşünme süreçlerini
de içermektedir.
Eleştirel
düşünürler tüm duyulardan, yazılı ve/veya sözlü ifadelerden, gözlem, deney ve
akıl yürütmeden elde ettikleri verileri bir araya getirirler. Eleştirel düşünme
netlik, açıklık, mantık, derinlik ve güvenilirlik taşır.
Eleştirel
düşünme, bir konuyu birden çok yönüyle ele alıp irdelemeye çalışma biçiminde
tanımlanabilir. Ne var ki günlük dilde eleştirel düşünme yerine genellikle
‘eleştiri’ sözcüğü kullanılmaktadır ve daha çok inatlaşma, karşı çıkma,
reddetme, kuşkucu olma, başkalarının açığını ortaya çıkarma gibi olumsuz etki
yaratan çağrışımlar yaptırmaktadır.
Sözcüğün
böyle olumsuz çağrışımlar yaptırması rastlantısal mıdır? Rastlantı değilse
eğer, dünden bugüne eleştirel düşünmenin anlamı nedir?
Eleştirel
düşünme’nin ilk bakışta olumsuz şeyler çağrıştırmasını bir rastlantı olarak
görmemek gerekir. Karşımızdakine kendisi gibi düşünmediğimizi söylemek kadar
masum bir karşı çıkış değildir eleştirel düşünme. Düşünce tarihine bakıldığında
kimi durumlarda ‘Ben senin gibi düşünmüyorum’ tümcesinin ne kadar pahalı bir
tümce olduğu, bunun için ne bedeller ödendiği görülür.
"Ben
senin gibi düşünmüyorum" tümcesi bu denli pahalıysa, bunun nedenini dünden
bugüne kendi yetkesinin sarsılmasını istemeyen kişiler ya da çıkar gruplarında
aramak gerekir. Her çıkar grubu kendisini bir düşünüş biçimiyle
tanımlamaktadır. Örneğin, Ortaçağ’da bu düşünüş biçiminin merkezinde feodal
çıkarlarla bütünleşmiş dinsel inançlar yer almaktadır. Bu inançlara aykırı
görüş bildirmek, kimi zaman ölümü göze almakla eş anlamlı olmaktadır.
Çıkar
grupları, öteden beri herkesin kendilerinin düşündüğü gibi düşünmesini, onların
yolundan gidilmesini, giderek kendilerine kayıtsız şartsız itaat edilmesini
istemişlerdir. Buna karşı çıkanlar, tarihin her döneminde itaatsiz, bozguncu,
vatan haini, küstah, kendini beğenmiş olarak nitelendirilerek ölüm cezası dahil
çeşitli cezalara çarptırılmıştır. Sokrates’ten Hallac-ı Mansur’a, Galilei’den
Voltaire’e ve Voltaire’den Nazım Hikmet’e kadar sürüp gelmiştir bu tutum.
Nerede biteceği de henüz bilinmemektedir.
Eleştirel
düşünme konusunda yukarıdaki genel değerlendirmelerle yetinilemez kuşkusuz. Bu
nedenle, bu noktada eleştirel düşünmenin ne olduğunu irdelemek
gerekmektedir.Eleştirel düşünme, öncelikle karmaşık durumların ve olayların
anlaşılması ve çözümlenerek bir karara varılması sürecinde gerçekleşen zihinsel
işlemlerdir. Sözü edilen zihinsel işlemler, sorgulama temelinde akıl ve mantık
yürütmeye dayalı işlemlerdir. Bilgiyi, olgular arasında ilişki kurmayı, ortaya
atılan savların gerekçelendirilmesini, soruna çeşitli açılardan bakılmasını
zorunlu kılar. Dolayısıyla aşağıdaki saptamalar*, eleştirel düşünmenin nasıl
olacağı konusunda yol gösterici olabilir:
Eleştirel
düşünme çizgisel değildir. Önceden çizilmiş bir eylem planı yoktur. Anlık
değerlendirmeler bile planı etkileyebilir. Bu nedenle başka bir duruma
aktarılabilecek hazır ya da kolay çözüm örnekleri bulunmamaktadır.”
“Eleştirel
Düşünme Nedir?
İlgili
alanyazın incelendiğinde, eleştirel düşünmenin felsefe ve psikoloji bilimleri
temel alınarak yapılmış pek çok tanımının bulunduğu ancak, genel olarak kabul
görmüş yaygın bir tanımının olmadığı görülmektedir. Eğitim tarihine
baktığımızda çeşitli reformlar ve köklü çalışmalar yapmış olan Dewey’in düşünme
üzerine bazı tanımlamalar ve aşamalar getirdiği görülmektedir. Dewey’e (Akt;
Correl, 1968) göre düşünme süreci, bir sorun ile karşılaşma, sorunun
sınırlarını belirleme ve netleştirme, olası bir çözüm bulma, çözümü mantıksal
olarak uygulama ve sonuçları elde etme gib aşamalardan oluşmakta, eleştirel
düşünme ise, derinlemesine düşünme (reflective thinking) olarak
tanımlanmaktadır. Derinlemesine düşünmenin temelinde ise, önyargılardan uzak
olma, açık fikirli olma ve şüpheci olma davranışları bulunmaktadır.
Ennis’
in (1962, Akt; Thayer, 1998) eğitimde eleştirel düşünme kavramının miladı olarak
kabul edilen “Eleştirel Düşünme Kavramı” adlı makalesinde bu beceri, “durumlar
ya da sorunlar hakkında doğru değerlendirmeler yapmak” biçiminde tanımlanmaktadır.
Watson
ve Glaser (1964), eleştirel düşünmeyi problem çözme, sorgulama ve araştırma
gibi edimleri kapsayan genel bir süreç olarak tanımlamakta ve hem bir beceri hem
de bir tutum olarak görüp beş boyutta incelemektedirler. Bu boyutlar; (1)
sorunu tanıma, (2) sorunun çözümü için uygun bilgileri toplama ve seçme, (3)
yapılandırılmış ve yapılandırılmamış varsayımları tanıma, (4) ilgili ve sonuca
götürücü varsayımları seçme ve formüle etme, (5) geçerli sonuçları çıkarma ve
çıkarsamaların geçerliğini tartışma, olarak özetlenebilir. Mariorana (1992)
ise, eleştirel düşünmenin anlama, bakış açılarını değerlendirme ve problem
çözme süreçlerine odaklandığını belirterek, bu üç alanın da soru sorma
davranışını içerdiğine işaret etmektedir. Ayrıca, eleştirel düşünmenin
varlığından söz edebilmek için “anlama”, “değerlendirme” ve “çözme” davranışlarından
söz etmenin kaçınılmaz olduğunu vurgulamaktadır.
Eleştirel
düşünme konusunda pek çok çalışması bulunan Ennis (1989) bu kavramı, bireyin ne
yaptığı veya inandığıyla ilgili karar verirken akla uygun (reasonable) ve
derinlemesine (reflective) biçimde düşünmesi olarak tanımlamaktadır.
McPeck
(1981)’ e göre ise, verilen bir disiplin alanının içeriği ve bilgileri üzerinde
şüpheci biçimde, derinlemesine düşünerek bir etkinlikle meşgul olma eğilimi
veya becerisidir. Halonen (1995) bu iki tanımın sentezi bir tanım ortaya
koymaktadır. O’na göre eleştirel düşünme, “bireyin ne yaptığı veya inandığı
şeyle ilgili akılcı kararlar verirken şüpheci biçimde ve derinlemesine
düşünerek bir etkinlikle meşgul olma eğilimi veya becerisi” dir.
Wen
(1999), eleştirel düşünme ile ilgili tanımlara bakıldığında, bazı araştırmacıların
eleştirel düşünmeyi “anlamlandırma yeteneği” olarak, bazı araştırmacıların ise
“problem çözme yeteneği” olarak tanımladıklarının altını çizerek eleştirel
düşünmeye, mekanik biçimde aşamalandırmadan uzak bir bakış getirmiş ve bu kavramı
şu şekilde tanımlamıştır: Eleştirel düşünme, akılcı bir yaşama katkıda bulunan bağımsız
bir kişinin, bilişsel sorgulama etkinliği, derinlemesine düşünme ve yeniden yapılandırma
gibi bilişsel pratiklerdir.
McKnown
(1997) eleştirel düşünmenin varolan tanımlarından yola çıkarak eleştirel
düşünmenin iki temel bileşeninin Tablo-1’de görüldüğü gibi “muhakemeyi değerlendirme”
ve “eleştirel düşünme çabası” olduğu sentezine ulaşmıştır.
Tablo-1. Eleştirel Düşünmenin İki Temel
Bileşeni (Mcknown, 1997, s. 8 ).
Muhakemeyi
Değerlendirme (Reason Assesment)
Uygun
anlam çıkarmayı, iddiaları, tartışmaları ve nedenleri değerlendirmeyi kapsayan
beceri ve eğilim.
-------------------------------------------------------------------------
Eleştirel
Düşünme Çabası (Critical Spirit)
Eleştirel
düşünme becerilerini uygulama eğilimi. Örneğin; mizaç, davranışlar,
alışkanlıklar ve kişisel
özellikler
vs.
Ayrıca
McKnown (1997), eleştirel düşünmenin temel özelliklerini şu şekilde sıralamaktadır:
1.
Eleştirel düşünme muhakemeye-akıl yürütmeye- dayalıdır: Eleştirel düşünme
sürecinde elde edilen çıkarımların uygun, geçerli ve sağlam kanıtlara dayalı olması,
gelişi güzel olmaması gereklidir.
2.
Eleştirel düşünme, derinlemesine düşünmeyi gerektirir: Bir düşünceyi geliştirmek,
başkasına ve kendine ait düşünceleri bilinçli bir şekilde değerlendirmeyi gerektirir.
3.
Eleştirel düşünme odaklanmayı gerektirir: Bir amaç ile düşünmeyi gerektirir. Bu
amaç ise, bireyin ne yaptığı veya neye inandığıyla ilgili olarak en iyi kararı
vermektir.
Tüm
tanımlara baktığımızda, eleştirel düşünme ile problem çözme arasında bir
paralellik olduğu dikkat çekmektedir. Bununla birlikte, eleştirel düşünmenin
yaratıcı düşünme ile de ortak noktalarının bulunduğu yadsınamaz. Öyleyse düşünme
becerilerinin birbiri ile iç içe bir yapı oluşturduğu söylenebilir.
192
Bu
bağlamda eleştirel düşünmenin tanımı ise, bir sorun ya da bir durum üzerine
akıl yürüterek (varolan duruma ilişkin bilgi toplamak, varsayımları ve argümanları
belirlemek ve belirlenen argümanları tartışmak, kişisel çıkarsama ve sentezlerde
bulunmak) bir yargıya ulaşmak biçiminde özetlenebilir.
Norris
ve Ennis’e (1989) göre eleştirel düşünen bireyin, bu süreç içinde göstereceği
belli davranışlar şu şekilde özetlenebilir:
*Tez
veya sorunun nasıl ifade edileceğini arama,
*Bilgi
edinmeye çalışma,
*Güvenilir
kaynaklar arama,
*İçinde
bulunduğu durumu açıklama,
*Ana
nokta ile ilgili düşüncesini koruma,
*Orijinal
düşünme,
*Alternatif
arama,
*Sürekli
açık fikirli olma ve diğerlerinin bakış açılarını da göz önünde bulundurma,
*Yeterli
kanıt veya nedene bağlı olarak bir pozisyon alma ve veya pozisyonunu
değiştirme,
*Konu
izin verdiği sürece, mümkün olduğu kadar kesinlik arama,
*Sorunun
tüm karmaşıklığı ile düzenli bir tutumla ilgilenme,
*Tüm
eleştirel düşünme becerilerini işe koşma,
*Sezgilere,
bilginin düzeyine, diğerlerinin düşünce ve davranışlarına karşı duyarlı olma.
Yukarıda
sözü edilen becerilerin, eğitim sistemi içinde geliştirilmesinin önemi üzerine
tüm eğitimciler fikir birliği etmiş durumda iken bu becerilerin nasıl geliştirilebileceği
konusunda ortak bir görüş bulunmamaktadır. İlgili alanyazın, eleştirel düşünmeyi
geliştirmek için yapılan tartışmalar ve yürütülen programları dikkate alarak dört
temel yaklaşımdan söz etmektedir. Bu yaklaşımlar; (1) Konu Tabanlı Eğitim Yaklaşımı,
(2) Konuya Entegre Etme Yaklaşımı, (3) Genel Yaklaşım ve (4) Karma Yaklaşım
olarak dört ana başlık altında toplanabilir (Glaser,1984; McPeck, 1981; Kruse
ve Prenssesisen, 1987; Sternburg ve Bhana, 1986; Ennis, 1989; Perkins ve Solomon,
1989; Akt; Mcknown, 1997).
“KRİTİK
VE ANALİTİK DÜŞÜNME (KAD) NEDİR?
Kritik ve analitik düşünme zihinsel işlevlerin
kullanıldığı bilişsel bir aktivitedir.Dikkat, hafıza, muhakeme, algılama ve
çıkarsama yapma gibi bir dizi zihinsel surecin eşgüdüm içinde etkileştiği bir
süreçler bütünüdür.Seçme, kategorize etme, tümevarım, tümdengelme, mecaz,
benzetme, ayrıştırma ve soyutlama gibi kritik ve analitik düşünmenin diğer
bileşenlerinden de söz edebiliriz.
Günlük
yaşantımızdaki olağan, sıradan, istemsiz, sistemsiz düşünmeden farklı;
bilinçli, ilmi, hür düşünmedir.”
“Eleştirel
Düşüme: Bugüne kadar eleştirel düşünmeyle ile ilgili de birçok çalışma
yapılmıştır. Bu çalışmalar eleştirel düşünmenin nasıl ölçüleceği hakkında tam
bilgi verememekle birlikte, eleştirel düşünmenin açık bir tanımını da
yapamamışlardır.
Paul
(1995)‘’iyi bir eleştirel düşünmenin’’ düşünme sürecinde bir dizi zihinsel
standardı kullandığını yazmıştır. Bu standartlar düşünme sürecini
yönlendirdikleri gibi, bireylerinde eleştirel düşünme yeteneğini arttırmaktadır.
Düşünme sürecini geliştirme amacıyla düşünme üzerine yapılan düşünme, eleştirel
düşünmenin kalbidir.
Halpern(
1996 ) eleştirel düşünmeyi ‘’ istenen sonucun olasılığını artıran bilişsel
becerilerin veya stratejilerin kullanımı olarak tarif etmiştir. Diğer tanımlar;
mantıksal çıkarımların düzenlenmesi (Simon ve Kaplan, 1989); dikkatli ve
mantıklı çıkarım geliştirme (Stahl & Stahl, 1991); Mantıklı yansıtıcı
düşünme yoluyla ne yapacağına ve neye inanacağına karar vermek (Ennis, 1991) ve
bir yargıyı kabul edeceğine veya reddedeceğine amaçlı olarak karar vermektir (
Moore ve Parker, 1994).
Burden
ve Byrd (1994) eleştirel düşünmeyi bir dizi düşünme becerilerini gerektiren üst
düzey düşünme aktivitesi olarak kategorize etmişlerdir. Eleştirel düşünmeyi
daha kapsamlı bir şekilde tanımlayarak, Pascarella ve Terezini (1991),
eleştirel düşünme farklı şekillerde tarif edildiğini ve ölçüldüğünü fakat tipik
olarak eleştirel düşünmenin, bireyin, bir tartışmada merkezi konuları ve
varsayımları belirlemesi, eldeki verilerden doğru çıkarımlar yapma, eldeki
bilgilerden sonuç çıkarma, verilen bilgiler dahilinde sonuçları yorumlamak ve
kanıtı veya otoriteyi değerlendirmek gibi yeteneklerden birkaçını veya hepsini
yapmak olarak tanımlamışlardır.
Crunkilton
(1996) öğrencilerde eleştirel düşünme becerilerini geliştirmek amacıyla düşünme
için gerekli durumlar yoluyla pragmatik bir yaklaşım sunmaktadır. İlk durum;
hakkında düşünülecek, insan, nesne, durum veya bir sürece sahip olmaktır.
Crunkilton’un ikinci durumu ise geçmiş bilgi ve kaynaklar gibi birlikte
düşünülecek şeylere sahip olmaktır. Üçüncü durum ise hangisini düşüneceğine
ilişkin yollara sahip olmaktır. Örnekler karşılaştırma, tahmin, değerlendirme,
problem çözme ve yorumlamaları içermektedir.
Son
durum ise düşünmek içi bir sebebin varlığıdır. Düşünmek için sebepler, bir
zıtlığı çözmek için düşmekten, bir problemi çözmek için düşünmeye, bir ilgiyi
tatmin etmeye veya belirlenmiş bir görevi tamamlamaya kadar değişmektedir.”
“Kritik
düşünme nedir?
Etkili
problem çözme ve karar vermenin temelini oluşturan, bilimsel dayanağı olan
düşünme süreci ve problem analiz yöntemidir. Problem hakkında karar verip harekete
geçmeden önce, problemin iyice anlaşılması için var olan bilginin yorumlanıp değerlendirilmesi
süreci olarak da ele alınabilir.
Kritik
düşünme daima sistematik ve organizedir, problemi tanımayı, kaynakları değerlendirmeyi,
olası ve alternatif çözümler düzenlemeyi içerir.Hem davranış hem de düşünme
sürecidir ve düşünmenin tek bir yolu olmadığını belirtir (Kaya 1998, Coşkun, Yıldız
2000, Smeltzer and Bare 2000 ).”
“eleştirel
düşünmenin tanımı
Bir meselenin
eni konu tartışılmadan önce tanımlanmasında yarar vardır. Özellikle eleştirel
düşünme gibi farklı düşünme biçimleri ile, örneğin bilimsel düşünme, yaratıcı düşünme,
analitik düşünme ve benzeri düşünme biçimleri ile karıştırılma olasılığı yüksek
olan kavramlarda kesin ve net bir tanımla başlamak konunun belirlenmesi
açısından çok önemlidir.
Ayrıca
ülkemizde bu konuda kaynak sıkıntısı olduğu görülmektedir. “Eleştirel”
sözcüğünü kullanarak ‹nternet üzerindeki kitabevi veri tabanları tarandığında
en fazla 27 kitap karşımıza çıkmaktadır; ancak bunların içinde eleştirel
düşünmeye en yakın olarak eleştirel okuma üzerine bir yayın bulunmaktadır,
diğerleri ise sanat ve felsefede eleştirel yaklaşımları içeren kaynaklardır.
Benzer bir biçimde İngilizce kitapları içeren bir veritabanı “eleştirel düşünme”
anahtar sözcüğü kullanılarak tarandığında ise 994 kitapla karşılaşılmaktadır.
Bu bulgular, Türkiye’de eleştirel düşünme konusunda düşünme pratiğinin ve
malzemesinin eksikliğini göstermektedir. Bu nedenle de tan›mlar›n verilmesi
önemlidir.
Eleştirel
düşünmenin tanımlanması konusunda eğitim literatüründe ve bilimsel kaynaklarda birbirine
benzer fakat ufak tefek farklılıklar taşıyan tanımlar bulunmaktadır. Bu konuda eğitimden
felsefeye, psikolojiden siyaset bilimine kadar değişik alanlarda fikir
geliştirenler görülmüştür.
Bazı
yaklaşımlarda eleştirel düşünme bir beceri olarak tanımlanmaktadır. Örneğin Chance
(1986), eleştirel düşünmeyi gerçekleri analiz etme, fikirler üretip düzenleme,
fikirleri savunma, karşılaştırma yapma, çıkarımlar yapma, savları değerlendirme
ve problem çözme becerilerinin bir bütünü olarak betimlemiştir.
Son
yıllarda zihinsel süreçlerin incelenmesi konusunda önemli atılımlar yapmış olan
bilişsel psikoloji ise eleştirel düşünmeyi bir zihin süreci olarak ele
almaktadır. Düşünme eylemini oluşturan çeşitli işlemler vardır. Bu işlemler bir
araya geldiklerinde adına genel olarak düşünme dediğimiz eylemi
gerçekleştiririz. Her ne kadar günlük dilde adına kategorik olarak düşünme
dense de aslında farklı işlemlerin bir araya gelmesiyle farklı türde düşünme eylemleri
gerçekleşmektedir. Örneğin, problem çözmede belirli bir sonuca ulaşmak için kullanılan
düşünme işlemleri ile farklı alternatifler oluşturmak için kullanılan (adına
yaratıcı düşünme diyebileceğimiz) düşünme işlemleri farklı işlem örüntüleri
olduklarından ortaya çıkan düşünme eylemi de, sonucu da farklı olacaktır.
Halpern’a
(1996) göre eleştirel düşünme, beceri ve strateji bileşimi olan bir düşünme biçimidir.
Bu tür düşünme, belirli bir hedefe yönelik ve amaçlıdır. Uygulanması için de belirli
becerilerin ve stratejilerin kazanımı ve kullanımı gerekmektedir. Kullanılan
beceri ve stratejiler durağan değildir; farklı bağlam ve ortamlarda yeniden
oluşturulmaları olasıdır.
Eleştirel
sözcüğünün anlamı, düşünmenin değerlendirme ve yargılama içermesidir. Bu değerlendirme
sadece düşünceye değil aynı zamanda düşünme işlemine de ilişkindir.
Yani
düşünen kişi değerlendirmesini sadece son ürün olan düşünce üzerine yapmaz, bu düşünceye
ulaşmada kullandığı tüm düşünme işlemlerini de değerlendirir. Bu değerlendirme sonucu
farklı becerileri ve stratejileri kullanmaya veya edinmeye karar verebilir.
Eleştirel
düşünme yaygın olarak üzerinde konuşulan, çokça arzulanan bazı başka düşünme biçimleri
ile karıştırılabilir. Eleştirel düşünme ile diğer düşünme biçimleri arasında
ortak noktalar ya da paylaşılan işlemler olabilir. Hatta bazı düşünme biçimleri
eleştirel düşünme tarafından kapsanabilir ya da eleştirel düşünmeyi
kapsayabilir. Örneğin bilimsel düşünme, ağırlıklı olarak hipotez üretip
bunların doğruluğunu sınamayı, eldeki verileri kullanarak çıkarımlar yapmayı
içeren bir düşünme biçimidir ve eleştirel düşünmeyi de içermelidir. Öte yandan,
yaratıcı düşünme için gereken beceriler eleştirel düşünme için gereken becerilerin
bir kısmından farklıdır. Eleştirel düşünmedeki amaçlılık, yaratıcı düşünmede
yer almaz.
Bir
başka örnek olarak da analitik düşünme ele alınabilir. Analitik düşünme iki
anlamda kullanılmaktadır. İlki görsel mantık yürütme bağlamında, görsel bir nesneyi
bileşenlerine ayırabilme ve bu bileşenler arasındaki ilişkiyi görme
anlamındadır. İkincisi ise kimi zaman eleştirel düşünme ile karışan bir
anlamdır. Buna göre, analitik düşünme belirli bir konuda var olan verilere
ulaşmayı, bunları değerlendirmeyi ve bunlardan işe yarar bir sonuç çıkarmayı içerir.
Dolayısıyla
eleştirel düşünme, diğer benzer düşünme biçimlerinden temelde, bilişsel beceri ve
stratejilerden oluşan ve hem bilginin hem de bu bilgiyi işleyen düşünme
işlemlerinin değerlendirilmesini içeren bir düşünme biçimi olarak
ayrılmaktadır. Daha kapsamlı bir yaklaşım, eleştirel düşünmeyi bir bilgi ve
beceri bileşimi olmanın yanı sıra bir tutum olarak ele almaktadır. Glaser
(1985), eleştirel düşünmeyi oluşturan üç temel unsurdan söz eder.
Bunların
ilki, kişilerin, karşılaştıkları problem ve konuları öngörülü ve düşünmeye
dayalı bir biçimde ele alma eğilimleri içeren bir tutumda olmalarıdır.
İkincisi, kişilerin, mant›k yürüterek sorgulayabilme ve ak›l yürütebilme
yöntemlerine ait bilgilere sahip olmalarıdır.
Son
unsur ise bildikleri bu yöntemleri günlük hayatta uygulayabilme becerilerine
sahip olmalarıdır. Diğer tanımlardan farklı olarak Glaser (1985), kişilerin
düşünme eylemine ilişkin tutumlarına da yer vermektedir. Kişi gerekli bilgi ve
beceriye sahip olsa da tutumları eleştirel düşünmeyi desteklemezse, eleştirel
düşünmeyi harekete geçirecek ivme eksik olacaktır. Birçok araştırma da
tutumların önemini destekler niteliktedir (Gülgöz, 2001; Sadowski & Gülgöz,
1996).
Tüm bu
yaklaşım ve düşüncelerden yola çıkarak, bu yazının amaçları doğrultusunda kapsamlı
bir tanıma ulaşabiliriz: Eleştirel düşünme, bireylerin amaçlı olarak ve kendi
kontrolleri altında yaptıkları, alışılmış olanın ve kalıpların tekrarının
engellendiği, önyargıların, varsayımların ve sunulan her türlü bilginin
sınandığı, değerlendirildiği, yargılandığı ve farklı yönlerinin, açılımlarının,
anlamlarının ve sonuçlarının tartışıldığı, fikirlerin çözümlenip
değerlendirildiği, akıl yürütme, mantık ve karşılaştırmanın kullanıldığı ve
sonucunda belirli fikirlere, kuramlara veya davranışlara varılan düşünme
biçimidir.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder