SONUÇLARI KONUŞMAK, NEDENLERİ DİKKATE ALMAMAK KÜLTÜRÜ
3.10.2017
·
"Hep
Sonuçları"
·
Devamlı
Sonuçları Konuşmak
·
düşünme
hatası nedenler sonuçlar
·
Hep
Sonuçları Eleştirmek
·
Hep
Sonuçları Konuşmak
·
nedenleri
sonuçları konuşmak
·
Öncelikle Sonuçları Konuşmak
·
Sadece sonuçları konuşmak
·
Sadece sonuçları tartışmak
·
Sonuca
Odaklanma
·
Sonuçlar
Mı Nedenler Mi
·
Sonuçlara
Odaklanmak Nedenleri Dikkate Almamak
·
Sonuçlarla
Kavga Etmek
1
http://www.milligazete.com.tr/makale/849424/abdulkadir-ozkan/terorun-sadece-sonuclari-tartisiliyor
2
Butuncul
Tarih (Total History). |29.10.2006, |10.6.2007.
10.6.2007. ** [MAKALE; ]. http://www.tinaztitiz.com/yazi.php?id=958 ** http://tinaztitiz.com/wp-content/uploads/2012/05/total_history.pdf
3
Esas
Mesele [MAKALE; Kitap içinde]. Farzedin ki ‘Hindi’yiz! 1991, V Yayınları, Ankara.
61- ss. http://tinaztitiz.com/profesyonel-hizmetler/yayinlar/
4
Bir
teknik: Pareto kuralı [MAKALE; Kitap içinde].
Kısır Döngü Nasıl Kırılabilir?. 79-
ss.
5
6
7
“çoğu
zaman yaptığımız gibi, yönetme anlayışımızın ağırlıklı olarak sebeplere değil,
sonuçlara odaklı olması. Ya da belki “sonuca odaklanma” konusunda çok büyük bir
algı yanılgımız olduğunu söylemek daha doğru. Böyle olunca da sebepleri bir
türlü ortadan kaldırıp sonuçları değiştirmeyi başaramıyoruz.”
“Sonuç
olarak “Sonuç odaklı olmak” sonuçlarla kavga etmek demek değildir. O sonucu
yaratan nedenlerle mücadele etmektir. Bunun için de neyin neden, neyin sonuç
olduğunu iyi ayırt etmek gerekir ki, sonucu değiştirmek mümkün olsun. Yoksa
Einstein'in burada hep tekrarladığımız sözü gibi “Hep aynı şeyleri yapıp farklı
sonuç beklemek” durumuna düşeriz. Bu da takdir edersiniz ki iyi bir şey değil.
Değişimin bu denli hızlandığı bir zaman diliminde yaşarken, ne şirket
yöneticilerinin ne de ülkeleri yönetenlerin ısrarla zaman kaybetme lüksü olmaz,
olamaz.
Siz
siz olun sonuçlarla kavga etmeyin. Sonucu değiştirmek için onu yaratan
nedenleri bulun ve değiştirin.”
8
GAZETE
YAZARI
Şu
çok mühim mesele, aslında neydi?
18
Tem 2011, Pazartesi
Onlarca
yıldır tartıştığımız meselelerimiz var, bir arpa boyu yol gidemedik çoğunda.
Tartışmaların çok alevlendiği zamanlar da oluyor, kanlı bıçaklı gerilimler
yaşadığımız da oluyor, meseleyi masanın üstünde unutacak kadar uzun aralar
verdiğimiz de oluyor. Ama şu bir gerçek ki o meseleler hep masanın üstünde
duruyor. Ne zaman konuşmaya başlasak konuya en başından başlamak zorunda
kalıyoruz, en son bıraktığımız yerden değil. Çünkü tartışmalarımızın seyri
sırasında hararet hangi seviyede olursa olsun, diyalog koptuğunda büyük
emeklerle alınmış olan bütün mesafeler başa sarıyor, çıkılan bütün
basamaklardan teker yuvar geri iniliyor. Neden böyle oluyor? Neden biz konuşa
konuşa anlaşabilenler, meselelerini makul uzlaşma noktalarına taşıyıp çözebilen
toplumlar gibi olamıyoruz? Neden sütü öyle ya da böyle sağma becerisini
göstermemize rağmen, kovayı devirmeme dikkatine bir türlü sahip olamıyoruz?
Uzun
zamandır bu toplumsal boşa kürek çekme halinin sebepleri hakkında kendimce
tezler üretiyorum. Bütün sosyal meseleler gibi, bu türden uzun ömürlü toplumsal
sürtüşme ya da çatışma konularının da anlaşılması zor, karmaşık meseleler
olduğunu elbette önce bir kenara not etmeliyiz. Yine de konunun kavranmasını
kolaylaştıracak bazı anlama denemeleri yapılabilir, hatta bu minvalde basit bir
takım teknikler geliştirilebilir diye düşünüyorum.
Benim
kanaatim odur ki; artık sadece çözülemezlik konusundaki dayanıklılıklarıyla
bile rahatlıkla "tarihi meseleler" olarak vasıflandırabileceğimiz bu
meseleleri yeniden başlangıç noktalarına döndürmemiz gerekiyor. Çok uzun
zamandır tartışmakta olduğumuz bütün bu meselelerin özü aslında nedir? Ne
olmuştur da toplumsal alanda başlayan basit bir anlaşmazlık, düğümlene düğümlene
içinden çıkılamaz bir problemler yumağı halini almıştır? Cevabını bildiğimizi
zannettiğimiz bu soruya yeniden geri dönmenin, tartışmanın en hararetli
tarafları başta olmak üzere hepimiz için zihin açıcı olacağından hiç şüphem
yok. Her gün katlanarak büyüyen bir faiz yükünün, ana borç miktarını
unutturduğu gibi, bizler de kendi toplumsal meselelerimizin nerede başladığını,
nereden uç verdiğini ve hatta aslında meselenin özünde ''ne'' olduğunu pek
hatırlamıyoruz çoğu zaman. Tartışmanın kendisi meseleyi çözmenin aracı olmaktan
çıkıyor, meselenin kendisi oluyor. Meselenin özünü, aslını, esasını konuşma
imkânını bulamadığımızdan; meselenin özünü her gün biraz daha fazla görünmez
kılan, ihtilafları kanırtan, anlaşmazlıkları kışkırtan tafsilatları konuşmaktan
kendimizi kurtaramıyoruz. Dolayısıyla tarafların bu tafsilat üzerinden
temellendirdikleri tezleri, tespit ve sonuçları konuşmak durumunda kalıyoruz.
Hal böyle olunca söylenen her söz, atılan her adım, dillendirilen her iddia
meseleyi biraz daha düğümlüyor, çözülmez hale getiriyor.
Uzun
yıllar boyunca toplumsal gündemimizde olan ve çözüm yolunda bir arpa boyu bile
mesafe alamadığımız meselelerimize bu gözle bir bakalım. Zihnimizde hemen bir
kronoloji oluştuğunu göreceğiz. Öyle bir kronoloji ki bu, toplumsal akıl bir
meseleyi ne zaman idrak etme noktasına gelse, hemen her şeyi alt üst edecek bir
hadiseyi getirip o noktaya iliştirmiş ve idrak dağılmış, duygular aklın önüne
geçmiş, nihayet yeniden en başa dönülmüş. Aslında mesele neydi sorusuna tam
yeniden sıra gelmişken; tek vuruşla dikkatler yeniden dağılmış, tafsilat özü
bir kere daha örtmüş.
Meselelere
"Bugünün sıcak haberi ne?" merakıyla yaklaştığımız sürece, serin bir
gerçeğimiz, sahih bir gündemimiz olmayacak demektir.
Her
gün oltalarımızı atalım, tamam!
Ama
deniz nerede?
...
Biraz
önce değerli büyüğümüz Ahmet Şişman''ı kaybettiğimiz haberini aldım. Davası
olan, meselesi olan, idealleri olan bir ağabeyimizdi. Allah rahmet eylesin,
mekânı cennet olsun.
9
“Galiba
bir şeyi yanlış yapıyoruz. Yanlış yaptığımız şey de olayları ve sonuçları
konuşmak gibi geliyor bana. Ne dersiniz?” http://mobil.sehirgazetesi.com.tr/yazarlar/mehmet-goktekin/biz-anadolu-yuz-projesi-o-kadar/1141/
10
Bazı
notlarım:
Bu
konu yerli metinlerde neredeyse yok denecek kadar az mı işlenmiş.
Bu
kültür nereden geliyor
Yap
http://ktp.isam.org.tr/makale/findrecords.php
sonuçlar araması 1208 yayın var. Listeyi incele
sonuçlar
site:tinaztitiz.com
Öncelikle
sonuçları konuşmak sebepleri ortadan kaldırmıyor bunu vurgulamak isterim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder