Yaşlıların bilgi birikimi konulu bazı yazılar
1
Güngör Uras
guras@milliyet.com.tr
Gençler olacak
"...ama yaşlılar da olacak..."
24 Mayıs 2004
Ama bu olumlu değişim, "büyük birikimi olan, başarıları
bilinen" yaşlıların, bütünü ile dışlanmasını gerektirmiyor. Özellikle
ekonomi yönetiminde gençlerin bilgi ve dinamizmi yanında yaşlıların
"birikimi, deneyimi" büyük önem taşıyor. Geçen haftalar içinde, 78
yaşındaki ABD Merkez Bankası Başkanı Alan Greenspanın görev süresinin 2006
yılına kadar uzatılması ve Hindistanda başbakanlığa parlamento dışından 71
yaşındaki iktisatçı Manmohan Singhin getirilmesi, "bilgi, birikim ve deneyim"
söz konusu olduğunda bazı görevler için yaş faktörünün dikkate alınamayacağını
gösterdi. Koskoca ABDde Merkez Bankası Başkanlığı yapabilecek genç mi yok?
Tabii ki var. Ama Greenspan 16 yıl 9 aydır bu görevi "çok iyi" yapan
biri. Başkan Bush görev süresini 80 yaşına kadar uzatırken, "Başkan olarak
çok iyi iş yaptı" (...has done a superb jab...) diyor. Önemli olan
Greenspanın yaşı değil, yaptığı iş. Greenspanın görev süresinin uzatılması
nedeniyle ABDde 80 yaşında ve daha üst yaşta oldukları halde önemli kuruluşların
başında olan yöneticiler gündeme geldi. Medya devi Viacomun başındaki Summer
Redstone 80 yaşında. Dünyanın en önemli sigorta şirketlerinden (Türkiyede de
temsilciliği olan) AIG - American International Groupun başındaki Maurice
Greenberg 79 yaşında. Yeni bir "genç kuşak" var. Bu kuşak, dünyadaki
teknoloji devriminin, bilgi toplumunun verdiği imkanlarla yetişti, yetişiyor.
Bilgi yanında, dinamizm ve risk alma cesaretleri ile her alanda başarılı
oluyor. Küreselleşmenin dinamiğini teşkil ediyor. Hindistanda seçimleri kazanan
Sonia Gandhi, "Ben parti başkanıyım. Benden başkası başbakanlık
yapamaz" demedi. 71 yaşındaki Manmohan Singhi başbakanlık koltuğuna
oturttu. Hindistanda başbakanlık koltuğuna oturtulabilecek başka genç mi yoktu?
Kendi partisinde başbakan olarak görevlendirebileceği milletvekili mi yoktu?
Neden parlamento dışından 71 yaşındaki birini buldu? Çünkü Singhin "bilgi
- birikim ve deneyimi" ile Hindastana iyilik getirebileceğine inanılıyor.
Fakir bir çiftçi çocuğu olduğu halde burs ile okuduğu Oxford Üniversitesinden
doktora derecesi alan Singh, 1991 - 1996 yılları arasında hükümette görevli
iken Hindistan ekonomisinin yeniden yapılandırılmasının mimarı olmuş. Hindistan
ekonomisinin devletçi yapıdan piyasa ekonomisine geçişini, yabancı sermayeye
açılışını sağlamış. Özelliği sübvansiyonlara karşı olmasına, serbest rekabete
inanmasına rağmen, fakir nüfusun ve çiftçilerin desteklenmesine özen
göstermesi. Olan bitene bakarak kendi durumumuzu eleştirelim. "Bütün
yaşlılar işbaşında kalsın" demek ne kadar yanlış ise, "Gençlere
fırsat verelim. Öğrenirler... Yaparlar" diyerek "bilgi - birikim ve
deneyimi" hiçe saymanın faturası da büyük oluyor. Hindistandaki ekonomi
uzmanı Manmohan Singh gibi bizim de yurtiçinde ve dışında iyi okullarda okumuş
bilgi, birikim ve deneyim sahibi, başarısını ispatlamış çok sayıda orta yaş,
orta yaş üstü uzmanımız var. Bizde "bilgi, birikim ve deneyim" önemli
olmadığından, özellikle devlet işlerinde, kamu yönetiminde, "Bizden olsun
da ne olur ise olsun... Bir süre sonra nasıl olsa öğrenir. Öğrenilmeyecek ne
var ki?" yaklaşımı ile Türkiye bir deneme tahtasına dönmüş durumda. O
geliyor, tam öğrenirken gidiyor. Başkası geliyor. Öğrenmenin faturasını halk
ödüyor. Beceriksizliğin ve başarısızlığın sorumluluğunu kimse üstlenmiyor.
"Demokrasi var... Nasıl olsa hata yapan bir daha seçilmez" mantığı
ile olan biten hoş görülüyor. Ankarada o kadar çok "Manmohan Singh"
var ki... Hem bunların hepsi 71 yaşında da değil... Daha genç. Bunlar da Singh
gibi yurtdışındaki uluslararası kuruluşlarda deneyimi olan, Türkiyede başarılı
uygulamalara imza atan "bilgi - birikim" sahipleri... Ama bizde onlar
"işe yaramaz" diye bir yana atılıyor... Bilgi, birikim ve deneyimlere
yazık oluyor. Sonunda kaybeden Türkiye oluyor. guras@milliyet.com.tr Bİlgi ve
birikimin önemi
https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/gungor-uras/gencler-olacak-ama-yaslilar-da-olacak-336124
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder