ATATÜRK’ÜN SAKARYA’DA SAVAŞ TAKTİĞİ KONUSUNDA BAZI ALINTILAR
26.4.2016
Google araması; atatürk sakarya savaş tekniği
----------------------------------------------------------
NUTUK’TA
1
«Savunma hattı yoktur, savunma sathı vardır. O satıh bütün vatandır
(176). Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz.
Onun için küçük büyük her birlik bulunduğu mevziden atılabilir.
Fakat küçük büyük her birlik, ilk durabildiği noktada yeniden
düşmana cephe kurup savaşa devam eder. Yanındaki birliğin çekilmeye mecbur
olduğunu gören birlikler ona tâbi olamaz. Bulunduğu mevzide sonuna kadar
dayanmaya ve karşı koymaya mecburdur.»
İşte ordumuzun her ferdi, bu sistem içinde her adımda en büyük
fedakârlığını göstererek ve düşmanın üstün kuvvetlerini yıpratıp yok ederek,
sonunda onu, taarruzuna devam güç ve kudretinden yoksun bir duruma getirdi.
Muharebe durumunun bu safhasını sezer sezmez hemen özellikle sağ
kanadımızla Sakarya ırmağı doğusunda düşman ordusunun sol kanadına ve daha
sonra cephenin önemli yerlerinde karşı taarruza geçtik.
Yunan ordusu yenildi ve geri çekilmeye mecbur oldu. 13 Eylül
1921 günü Sakarya ırmağının doğusunda düşman ordusundan eser kalmadı. Böylece
23 Ağustos gününden 13 Eylül gününe kadar, bu günler de dahil olmak üzere,
yirmi iki gün yirmi iki gece aralıksız devam eden büyük ve kanlı Sakarya Meydan
Muharebesi (177) yeni Türk devletinin tarihine, dünya tarihinde pek az rastlanan büyük bir meydan muharebesi örneği
kaydetti.
Saygıdeğer Efendiler, Başkomutanlık görevini fiilen üzerime
aldığım zaman, Meclis’e ve millete mutlaka başaracağımız yolundaki kesin
inancımı arz ve ilân etmekle ve bu inancımı, varlığımın bütün haysiyetini
ortaya atarak gerçekleştirmekle ilk manevî görevimi yapmış olduğumu sanırım.
Ondan sonra, önemli maddî görevlerim de vardı. Onlardan biri, savaş ve muharebe
karşısında millete aldırmaya mecbur olduğum durum idi.
----------------------------------------,
2
“Sakarya
Meydan Muharebesi’nin nasıl yapıldığını Başkomutan Mustafa Kemal Paşa Nutuk’ta
şöyle anlatmaktadır2.“Meydan Muharebesi yüz kilometrelik cephe üzerinde
oluyordu. Sol kanadımız Ankara’nın 50 km güneyine kadar çekilmişti. Ordumuzun
cephesi batıya iken güneye döndü. Bunda hiç bir sakınca görmedik. Savunma
hatlarımız kısım kısım kırılıyordu. Fakat kırılan her kısmın yerine, en yakın
bir yerde hemen yeni bir savunma hattı kuruluyordu. Memleket savunmasını başka
türlü ifade ermeyi ve bu ifademde direnerek şiddet göstermeyi yararlı ve etkili
buldum. Savunma hattı yoktur, savunma alanı vardır. O alan bütün vatandır.
Vatanın her karış toprağı, vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz. Onun
için küçük, büyük her birlik, ilk durabildiği noktada yeniden düşmana cephe
kurup savaşa devam eder.”Bu suretle ordumuzun her ferdi, bu sistem içinde, her
adımda, en büyük fedakârlığını göstererek ve düşmanın üstün kuvvetlerini
yıpratıp yokederek, sonunda onu, taarruzuna devam güç ve kudretinden yoksun bir
duruma getirdi.” http://www.atam.gov.tr/dergi/sayi-31/sakarya-meydan-muharebesinin-yankilari-melhame-i-kubra-buyuk-kan-seli-veya-buyuk-savas-alani
3
“Bu
ayrıntılı bilgiyi özetlemek istersek diyebiliriz ki; düşman, ordumuzun sol
kolunu kuşatmak suretiyle hızlı ve yok edici bir sonuç almak istiyordu.
Düşmanın bu stratejik harekâtını iptal ettik. Düşmanı
düzen dairesinde savaşa zorlayarak, öncelikle stratejiyle mağlûp ettik.
Savaşı cephe savaşına çevirdik. Onun ardından merkezimizi yarmak istedi, bunda
da başarılı olamadı. Ondan sonra savunmada kalmaya karar verdi. Taarruz
hareketlerimizle bunu da önledik. Ve bu şekilde yirmi bir gün, gecesiyle
beraber, devam etmek üzere Sakarya Meydan Savaşı kahraman ordumuz tarafından
kazanıldı (şiddetli alkışlar).
Efendiler!
Türkiye Büyük Millet Meclisi ordusunun Sakarya’da kazanmış olduğu meydan
savaşı, çok büyük bir meydan savaşıdır. Savaş tarihinde belki benzeri olmayan bir meydan savaşıdır. Bilirsiniz ki, büyük meydan savaşlarından biri olan Mukden
Meydan Savaşı bile yirmi bir gün devam etmemiştir. Bundan dolayı ordumuzun savaş tarihine bir örnek olan bu
zaferi kazanmış olmasından dolayı Yüce Heyetiniz’i tebrik ederim
(Alkışlar). Bu parlak zaferin kazanılmasını sağlayan kişileri yüksek
huzurunuzda ve bu kürsüden büyük saygı ve övgülerle anmayı vicdanî bir borç
kabul ederim. Genelkurmay Başkanımız Fevzi Paşa Hazretlerinin bu Meydan
Savaşı’nda yaptığı hizmetler çok büyük övgülerle anılmaya layıktır. Pek
saygıdeğer, faziletli ve değerli olan bu yüce şahıs, savaş alanlarının hemen
her noktasında gece ve gündüz hazır bulunmuş ve çok isabetli ve değerli
tedbirlerini yerinde, gerekenlere ulaştırmış ve daima sevinç verecek, manevî
kuvveti yükseltecek öğütleri bol bol kullanmıştır” http://www.atam.gov.tr/ataturkun-soylev-ve-demecleri/sakarya-meydan-savasi-hakkinda
--------------------------,
4
İLGİLİ DİĞER LİNKLER
Atatürk’ün
Anlatımıyla Sakarya Meydan Muharebesi
--------------------------------,
5
“Mustafa Kemal Paşa tarihe
geçen ünlü emrini verdi. Bu
yeni bir savunma anlayışıydı: “Hattı müdafaa yoktur.
Sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın
her karış toprağı vatandaş kanı ile ıslanmadıkça terk
olunamaz.” Sonuç olarak, gerekmedikçe bir küçük tepecik
bile terk edilmeyecekti.
Bu alışılmamış ve özverili savunma düzeni karşısında
Yunan ordusu hızla erimeye başladı. Binlerce kaybına
rağmen Yunan ordusu, cephe boyunca ortalama sadece on
kilometre ilerleyebilmişti. Cephe gerisine sızan Türk
süvarileri ikmal kollarını vurduğu için Yunan ordusu
cephane, yiyecek ve benzin sıkıntısı da çekmeye
başlamıştı. Yunan karargâhındaki iyimserlik yerini giderek
derin bir kaygıya bıraktı. Durum Yunan ordusunun aleyhine
döndüğü için taarruz sırası Türk ordusuna gelmişti. 10 Eylül
1921 Cumartesi sabahı Türk karşı taarruzu başladı. Sağ
kanatta ilk hamlede Dua Tepe geri alındı ve süngü pırıltıları
içinde al sancaklar göğe yükseldi. Sol kanatta da süvari
kolordusu kaçan düşman artçılarının peşine düşmüştü.
Bu hezimet üzerine Yunan hükümeti ordunun geri
çekilmesini onayladı.” http://www.anitkabir.tsk.tr/content/img/06_hizmetlerimiz/brosurler/Alagoz_El_Rehberi.pdf
-------------------------------------,
6
"Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Sakarya Savaşı’nın savaş
taktiğini şu şekilde açıklamıştır; “Savunma bir çizgi üzerinde değil, bir yüzey
üzerinde yapılacaktır. O yüzeyde bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı
vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz. Büyük küçük her birlik, ilk
durabildiği noktada tekrar düşmana karşı cephe kurarak savaşı sürdürür.
Yanlarındaki birliklerin çekilmek zorunda olduğunu gören birlikler onlara bağlı
olmaz. Bulunduğu yerde sonuna kadar direnmeye mecburdur.”
Bu sözlerle Sakarya Savaşı’nın önemini ve savaş stratejisini
belirten Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Türk ordusunun bütün gücüyle mücadele
ederek bu savaşı kazanması gerektiğini ifade etmektedir.
Sakarya Savaşı’ndaki bu durum, Milli Mücadele’de Türk ordusunun
savunma konumundan taarruz konumuna geçtiğinin göstergesidir. " http://www.ataturkdevrimleri.com/yazi-471-sakarya-savasi-nin-savas-taktigi.html
----------------------------------------------------.
7
"Atatürk bu emirle ilgili bilgi verirken Yunanlılara karşı
bu devrede uygulanan stratejiyi de açıklamaktadır. “Uygun hareketler yaparak
durdurup etkisiz bırakmak ve yeni orduyu kurmak için zaman kazanmak şeklinde
özetleyebilirim.” http://www.atam.gov.tr/dergi/sayi-09/ataturkun-cephelerde-verdigi-dort-emir
---------------------------------------------------.
8
"Sakarya Savaşındaki Taktik
Mustafa Kemal ‘in uyguladığı bir taktiktir. Savunma taktiği
olarak dünya literatüründe yerini almıştır. Atatürk ” Hattı müdafaa
yoktur,sathı müdafaa vardır” sözleriyle başlayan bu taktikte yanındaki birliğin
çekildiğini görsen bile ona tabi olmayıp bulunulan yerde mevzi sonuna
kadar savunulmaktadır." http://www.bilgiustam.com/turklerin-savas-taktikleri/
--------------------------------------------------.
9
"Sakarya Meydan Savaşı'nda verdiği; ''Hattı müdafaa yoktur,
sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır!... Vatanın her karış toprağı,
vatandaş kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz.'' emriyle Atatürk, savaş tarihine
yeni bir taktik hediye etmiştir." https://www.msxlabs.org/forum/soru-cevap/220448-ataturkun-savas-taktigi-nedir.html
--------------------------------------------------.
10
"Atatürk, 22 gün 22 gece devam eden Sakarya Meydan
Muharebesinde ‘Hattı Müdafaa yoktur, Sathı Müdafaa vardır, o
satıh bütün
vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaş kanı ile
sulanmadıkça terk
olunmaz.’ diyerek, hem savaşın sonucunun tek bir belirleyici
muharebe ile
alınamayacağını, hem de bütün ulusal güç unsurlarının önemini ve
strateji
anlayışını ortaya koymuştur. Atatürk, Yunan savaş makinesinin
imha edilmesi
gereğini görmüş, bu maksatla ülkenin topyekün gücünü, diplomatik
girişimleri, kuşatıcı manevraları ve ordunun özelliklerini
kullanarak bir strateji
oluşturmuştu. Nitekim 1922 Ağustos ayına gelindiğinde Türk gücü
artık
Yunan ordusuna göre donanım bakımından da daha üstündü. Atatürk,
30
Ağustos 1922’de Türk ordusunu, düşmanın hiç beklemediği Afyon
güneyi
bölgesinden muharebeye sokarak Trikopis kuvvetlerini kuşattı ve
Dumlupınar
bölgesinde imha etti. Kurtuluş Savaşındaki Batı Anadolu
Cephesinde
Stratejik Kademelenme Şekil 3’de gösterilmiştir.
Ulusal gücü seferber ederek, yoktan bir ordu yaratan Atatürk
askeri
teori açısından, düşünceleri yalnızca tek tek muharebelere
değil, bunların
toplam etkisi bakımından orduların gücünden devletin toplam
gücüne
yöneltmiş oldu. Atatürk; orduların oluşturulması,
görevlendirilmesi ve
korunmasındaki kritik süreçleri değiştirmek suretiyle, muharebe
usullerini de
değiştirmiştir. İrade gücü ve amaç netliği sayesinde birbirinden
yüzlerce
kilometre uzaklıktaki ordu ve kolorduların hareketlerini eş
zamanlı olarak
yönetmiştir. Komuta kademesi ile birlikte idari ve lojistik
problemleri
çözümlemiş, kesintisiz operasyon için, demiryolu, telgraf ve
mahallinden
tedarik tekniklerinden azami yararlanmıştır. Atatürk sezgilerine
dayanarak
pek çok operasyona bizzat komuta etmiş, kendisi düşmanla birinci
hat
mevzilerinde burun buruna iken, Yunan Başkomutanı Küçük Asya
Ordusunu
------------------------------------------------------------------------------------.
11
---------------------------------------------------------------------------------.
12
""HATTI MÜDAFAA YOKTUR, SATHI MÜDAFAA VARDI"
Bunun üzerine Başkomutan Mustafa Kemal yeni bir savaş taktiği
ile "Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır.
Vatanın her karış toprağı, vatandaşın kanıyla sulanmadıkça, terk olunmaz.
(Savunma çizgisi yoktur, savunma alanı vardır. O alan, bütün vatandır.) Vatanın
her karış toprağı, vatandaşın kanı ile ıslanmadıkça, bırakılamaz." diyerek
vatanın her karış toprağı için savaşmayı emrediyordu Bu emri alan her birlik,
her asker, vatan toprağını sonuna kadar savunmaya başladı. Düşman büyük
kayıplara uğratılarak saldırı gücünden yoksun bırakıldı." http://www.haberler.com/tsk-dan-sakarya-meydan-savasi-nin-gun-yuzune-7680375-haberi/
----------------------,
13
“Savaşın
her anında Türk Karargâh-ı Umumiyesi’nde müstesna ve fevkalade
bir
faaliyet hüküm sürmekteydi. Türk milleti için bir ölüm kalım mücadelesi olan
bu
savaşta Mustafa Kemal Paşa gece geç vakitlere kadar harekât ile meşgul olmakta
kumandanlarla
müzakere yapmaktaydı.30 Türk Başkomutanı’nın ordusuna
3/6 •
ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 201
verdiği
taktiği “Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır o satıh bütün vatandır.”
sözleri
özetlemekteydi. 31
Düşmanın
Ankara’ya girmek için bütün kuvvetini ve bütün ihtiyatını sarf
edeceğini
bilen Türk kumanda heyeti, düşmana müthiş kayıplar verdirmekle
beraber
düşmanın ümidini kesmemesi için bazı yerlerde geri çekilerek düşmanı
merkezden
içeri alarak yıpratıp daha sonra kuzeyden ve güneyden inen kuvvetler
ile
Yunan ordusunu çembere alarak imha etme taktiğini uygulamaktaydı. 32” http://icwsr.org/tarihinpesinde/dergimiz/ekim2011/10.pdf
-----------------------------,
14
Mithat
AKAR : SAKARYA MEYDAN SAVAŞI’NDA ATATÜRK’ÜN “KURT KAPANI” TAKTİĞİ. https://www.facebook.com/BanuAVAR/posts/1175834305759914
-------------------------------,
15
Sakarya
Savaşı’nın Savaş Taktiği. http://www.ataturkinkilaplari.com/ads/85/sakarya-savasi%E2%80%99nin-savas-taktigi.html
----------------------------------,
16
http://www.ata.tsk.tr/content/media/01/makaleler/20.pdf (Metinde
“Sakarya” 14 kez geçiyor)
----------------------------------------,
17
“Sakarya
Meydan Muharebesi hakkında
(23
Ağustos - 13 Eylül 1921)
13
Ağustos 1921‟de Sakarya mevzilerine başlayan Yunan taarruzu 30 Ağustos 1921‟de
Kartaltepe
hattına
ulaşmıştı. Türk savunmasının dayandığı bu hatta; her iki tarafın taarruz ve
karşı
taarruzlarıyla
12 Eylül‟e kadar süren, iki tarafın da çok zayiatına neden olan süngü ve bomba
muharebeleri
oldu. Sakarya Meydan Savaşı‟nda, Duatepe-Kartaltepe-Karadağ hattı asıl muharebe
hattı
olmuş ve özellikle Kartaltepe inatla savunularak muhafaza edilmişti. Türk
savunmasının
kırılması,
Yunan ordusuna Ankara yolunun açılması demekti. Türk milleti için bir ölüm
kalım savaşı
olan
Sakarya Meydan Muharebesi ile Türk ordusunun 1683‟te Viyana önlerinde başlayan
geri
çekilmesi
son bulmuştur. Sakarya Meydan Muharebesi, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve
arkadaşlarının
vatan ve millet sevgisiyle oluşturulmuş ve birlik ruhuyla uygulanmış savunma
stratejisinin
eşsiz bir zaferidir. Bu stratejinin esası “Hattı
müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O
satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanı ile
ıslanmadıkça terk olunamaz”dır.
Bu düşünce ile çekilmek zorunda kalan her birlik, ilk tutunabildiği
yerde duruyor, yeniden çelikten
bir kale halinde düşman karşısına çıkıyor, vuruşuyor, şehit oluyor
ve vatan savunuluyordu.
Sakarya
Meydan
Muharebesi sonunda Türk ordusunun zayiatı; 5713 şehit, 18.480 yaralı, 828 esir
ve
--------------------------------------,
18
“Yunanlılar
Türk direnişini yok etmek maksadıyla son bir büyük saldırı harekâtına
giriştiler. Sakarya muharebesinde kuşatma manevraları uygulayarak şiddetle
saldırdılar. Başarılı da olmak üzereydiler. Durumu değerlendiren Atatürk,
stratejik bir karar vererek mevzi savunmasından bölge savunmasına döndü. Yunan
taarruzları savunmayı kıramayarak doruk noktasına ulaştılar. Bunu iyi
değerlendiremeyen Yunan komutanları taarruzlara devam edince de üstünlüklerini
tamamen kaybettiler ve Türk ordusunun daha önce yaptığı gibi oyalama
kuvvetlerinin desteğinde muharebeyi kesip araya uzun bir mesafe koyarak eski
mevzilerine çekildiler.” http://mehmetcanli1966.blogspot.com.tr/2013/12/istiklal-kurtulus-savasnn-sevk-ve_529.html
-----------------------------------,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder