16 Mayıs 2020 Cumartesi

ATATÜRK’ÜN SAKARYA’DA SAVAŞ TAKTİĞİ KONUSUNDA BAZI ALINTILAR




ATATÜRK’ÜN SAKARYA’DA SAVAŞ TAKTİĞİ KONUSUNDA BAZI ALINTILAR


26.4.2016

Google araması; atatürk sakarya savaş tekniği
----------------------------------------------------------
NUTUK’TA
1
«Savunma hattı yoktur, savunma sathı vardır. O satıh bütün vatandır (176). Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz. Onun için küçük büyük her birlik bulunduğu mevziden atılabilir.
Fakat küçük büyük her birlik, ilk durabildiği noktada yeniden düşmana cephe kurup savaşa devam eder. Yanındaki birliğin çekilmeye mecbur olduğunu gören birlikler ona tâbi olamaz. Bulunduğu mevzide sonuna kadar dayanmaya ve karşı koymaya mecburdur.»
İşte ordumuzun her ferdi, bu sistem içinde her adımda en büyük fedakârlığını göstererek ve düşmanın üstün kuvvetlerini yıpratıp yok ederek, sonunda onu, taarruzuna devam güç ve kudretinden yoksun bir duruma getirdi.
Muharebe durumunun bu safhasını sezer sezmez hemen özellikle sağ kanadımızla Sakarya ırmağı doğusunda düşman ordusunun sol kanadına ve daha sonra cephenin önemli yerlerinde karşı taarruza geçtik.
Yunan ordusu yenildi ve geri çekilmeye mecbur oldu. 13 Eylül 1921 günü Sakarya ırmağının doğusunda düşman ordusundan eser kalmadı. Böylece 23 Ağustos gününden 13 Eylül gününe kadar, bu günler de dahil olmak üzere, yirmi iki gün yirmi iki gece aralıksız devam eden büyük ve kanlı Sakarya Meydan Muharebesi (177) yeni Türk devletinin tarihine, dünya tarihinde pek az rastlanan büyük bir meydan muharebesi örneği kaydetti.
Saygıdeğer Efendiler, Başkomutanlık görevini fiilen üzerime aldığım zaman, Meclis’e ve millete mutlaka başaracağımız yolundaki kesin inancımı arz ve ilân etmekle ve bu inancımı, varlığımın bütün haysiyetini ortaya atarak gerçekleştirmekle ilk manevî görevimi yapmış olduğumu sanırım. Ondan sonra, önemli maddî görevlerim de vardı. Onlardan biri, savaş ve muharebe karşısında millete aldırmaya mecbur olduğum durum idi.
----------------------------------------,
2
“Sakarya Meydan Muharebesi’nin nasıl yapıldığını Başkomutan Mustafa Kemal Paşa Nutuk’ta şöyle anlatmaktadır2.“Meydan Muharebesi yüz kilometrelik cephe üzerinde oluyordu. Sol kanadımız Ankara’nın 50 km güneyine kadar çekilmişti. Ordumuzun cephesi batıya iken güneye döndü. Bunda hiç bir sakınca görmedik. Savunma hatlarımız kısım kısım kırılıyordu. Fakat kırılan her kısmın yerine, en yakın bir yerde hemen yeni bir savunma hattı kuruluyordu. Memleket savunmasını başka türlü ifade ermeyi ve bu ifademde direnerek şiddet göstermeyi yararlı ve etkili buldum. Savunma hattı yoktur, savunma alanı vardır. O alan bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı, vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz. Onun için küçük, büyük her birlik, ilk durabildiği noktada yeniden düşmana cephe kurup savaşa devam eder.”Bu suretle ordumuzun her ferdi, bu sistem içinde, her adımda, en büyük fedakârlığını göstererek ve düşmanın üstün kuvvetlerini yıpratıp yokederek, sonunda onu, taarruzuna devam güç ve kudretinden yoksun bir duruma getirdi.” http://www.atam.gov.tr/dergi/sayi-31/sakarya-meydan-muharebesinin-yankilari-melhame-i-kubra-buyuk-kan-seli-veya-buyuk-savas-alani
3
“Bu ayrıntılı bilgiyi özetlemek istersek diyebiliriz ki; düşman, ordumuzun sol kolunu kuşatmak suretiyle hızlı ve yok edici bir sonuç almak istiyordu. Düşmanın bu stratejik harekâtını iptal ettik. Düşmanı düzen dairesinde savaşa zorlayarak, öncelikle stratejiyle mağlûp ettik. Savaşı cephe savaşına çevirdik. Onun ardından merkezimizi yarmak istedi, bunda da başarılı olamadı. Ondan sonra savunmada kalmaya karar verdi. Taarruz hareketlerimizle bunu da önledik. Ve bu şekilde yirmi bir gün, gecesiyle beraber, devam etmek üzere Sakarya Meydan Savaşı kahraman ordumuz tarafından kazanıldı (şiddetli alkışlar).
Efendiler! Türkiye Büyük Millet Meclisi ordusunun Sakarya’da kazanmış olduğu meydan savaşı, çok büyük bir meydan savaşıdır. Savaş tarihinde belki benzeri olmayan bir meydan savaşıdır. Bilirsiniz ki, büyük meydan savaşlarından biri olan Mukden Meydan Savaşı bile yirmi bir gün devam etmemiştir. Bundan dolayı ordumuzun savaş tarihine bir örnek olan bu zaferi kazanmış olmasından dolayı Yüce Heyetiniz’i tebrik ederim (Alkışlar). Bu parlak zaferin kazanılmasını sağlayan kişileri yüksek huzurunuzda ve bu kürsüden büyük saygı ve övgülerle anmayı vicdanî bir borç kabul ederim. Genelkurmay Başkanımız Fevzi Paşa Hazretlerinin bu Meydan Savaşı’nda yaptığı hizmetler çok büyük övgülerle anılmaya layıktır. Pek saygıdeğer, faziletli ve değerli olan bu yüce şahıs, savaş alanlarının hemen her noktasında gece ve gündüz hazır bulunmuş ve çok isabetli ve değerli tedbirlerini yerinde, gerekenlere ulaştırmış ve daima sevinç verecek, manevî kuvveti yükseltecek öğütleri bol bol kullanmıştır” http://www.atam.gov.tr/ataturkun-soylev-ve-demecleri/sakarya-meydan-savasi-hakkinda
--------------------------,
4
İLGİLİ DİĞER LİNKLER
Atatürk’ün Anlatımıyla Sakarya Meydan Muharebesi
--------------------------------,
5
 “Mustafa Kemal Paşa tarihe geçen ünlü emrini verdi. Bu
yeni bir savunma anlayışıydı: “Hattı müdafaa yoktur.
Sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın
her karış toprağı vatandaş kanı ile ıslanmadıkça terk
olunamaz.” Sonuç olarak, gerekmedikçe bir küçük tepecik
bile terk edilmeyecekti.
Bu alışılmamış ve özverili savunma düzeni karşısında
Yunan ordusu hızla erimeye başladı. Binlerce kaybına
rağmen Yunan ordusu, cephe boyunca ortalama sadece on
kilometre ilerleyebilmişti. Cephe gerisine sızan Türk
süvarileri ikmal kollarını vurduğu için Yunan ordusu
cephane, yiyecek ve benzin sıkıntısı da çekmeye
başlamıştı. Yunan karargâhındaki iyimserlik yerini giderek
derin bir kaygıya bıraktı. Durum Yunan ordusunun aleyhine
döndüğü için taarruz sırası Türk ordusuna gelmişti. 10 Eylül
1921 Cumartesi sabahı Türk karşı taarruzu başladı. Sağ
kanatta ilk hamlede Dua Tepe geri alındı ve süngü pırıltıları
içinde al sancaklar göğe yükseldi. Sol kanatta da süvari
kolordusu kaçan düşman artçılarının peşine düşmüştü.
Bu hezimet üzerine Yunan hükümeti ordunun geri
 -------------------------------------,
6
"Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Sakarya Savaşı’nın savaş taktiğini şu şekilde açıklamıştır; “Savunma bir çizgi üzerinde değil, bir yüzey üzerinde yapılacaktır. O yüzeyde bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz. Büyük küçük her birlik, ilk durabildiği noktada tekrar düşmana karşı cephe kurarak savaşı sürdürür. Yanlarındaki birliklerin çekilmek zorunda olduğunu gören birlikler onlara bağlı olmaz. Bulunduğu yerde sonuna kadar direnmeye mecburdur.”
Bu sözlerle Sakarya Savaşı’nın önemini ve savaş stratejisini belirten Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Türk ordusunun bütün gücüyle mücadele ederek bu savaşı kazanması gerektiğini ifade etmektedir.
Sakarya Savaşı’ndaki bu durum, Milli Mücadele’de Türk ordusunun savunma konumundan taarruz konumuna geçtiğinin göstergesidir. " http://www.ataturkdevrimleri.com/yazi-471-sakarya-savasi-nin-savas-taktigi.html
----------------------------------------------------.
7
"Atatürk bu emirle ilgili bilgi verirken Yunanlılara karşı bu devrede uygulanan stratejiyi de açıklamaktadır. “Uygun hareketler yaparak durdurup etkisiz bırakmak ve yeni orduyu kurmak için zaman kazanmak şeklinde özetleyebilirim.” http://www.atam.gov.tr/dergi/sayi-09/ataturkun-cephelerde-verdigi-dort-emir
---------------------------------------------------.
8
"Sakarya Savaşındaki Taktik
Mustafa Kemal ‘in uyguladığı bir taktiktir. Savunma taktiği olarak dünya literatüründe yerini almıştır. Atatürk ” Hattı müdafaa yoktur,sathı müdafaa vardır” sözleriyle başlayan bu taktikte yanındaki birliğin çekildiğini görsen bile ona tabi olmayıp bulunulan  yerde mevzi sonuna kadar savunulmaktadır." http://www.bilgiustam.com/turklerin-savas-taktikleri/
--------------------------------------------------.
9
"Sakarya Meydan Savaşı'nda verdiği; ''Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır!... Vatanın her karış toprağı, vatandaş kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz.'' emriyle Atatürk, savaş tarihine yeni bir taktik hediye etmiştir." https://www.msxlabs.org/forum/soru-cevap/220448-ataturkun-savas-taktigi-nedir.html
--------------------------------------------------.
10
"Atatürk, 22 gün 22 gece devam eden Sakarya Meydan
Muharebesinde ‘Hattı Müdafaa yoktur, Sathı Müdafaa vardır, o satıh bütün
vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaş kanı ile sulanmadıkça terk
olunmaz.’ diyerek, hem savaşın sonucunun tek bir belirleyici muharebe ile
alınamayacağını, hem de bütün ulusal güç unsurlarının önemini ve strateji
anlayışını ortaya koymuştur. Atatürk, Yunan savaş makinesinin imha edilmesi
gereğini görmüş, bu maksatla ülkenin topyekün gücünü, diplomatik
girişimleri, kuşatıcı manevraları ve ordunun özelliklerini kullanarak bir strateji
oluşturmuştu. Nitekim 1922 Ağustos ayına gelindiğinde Türk gücü artık
Yunan ordusuna göre donanım bakımından da daha üstündü. Atatürk, 30
Ağustos 1922’de Türk ordusunu, düşmanın hiç beklemediği Afyon güneyi
bölgesinden muharebeye sokarak Trikopis kuvvetlerini kuşattı ve Dumlupınar
bölgesinde imha etti. Kurtuluş Savaşındaki Batı Anadolu Cephesinde
Stratejik Kademelenme Şekil 3’de gösterilmiştir.
Ulusal gücü seferber ederek, yoktan bir ordu yaratan Atatürk askeri
teori açısından, düşünceleri yalnızca tek tek muharebelere değil, bunların
toplam etkisi bakımından orduların gücünden devletin toplam gücüne
yöneltmiş oldu. Atatürk; orduların oluşturulması, görevlendirilmesi ve
korunmasındaki kritik süreçleri değiştirmek suretiyle, muharebe usullerini de
değiştirmiştir. İrade gücü ve amaç netliği sayesinde birbirinden yüzlerce
kilometre uzaklıktaki ordu ve kolorduların hareketlerini eş zamanlı olarak
yönetmiştir. Komuta kademesi ile birlikte idari ve lojistik problemleri
çözümlemiş, kesintisiz operasyon için, demiryolu, telgraf ve mahallinden
tedarik tekniklerinden azami yararlanmıştır. Atatürk sezgilerine dayanarak
pek çok operasyona bizzat komuta etmiş, kendisi düşmanla birinci hat
mevzilerinde burun buruna iken, Yunan Başkomutanı Küçük Asya Ordusunu
500 km. geride İzmir’den yönetmiştir." http://usam.aydin.edu.tr/TURKSAVASSTRATEJISI(3a4b).pdf
------------------------------------------------------------------------------------.
11

---------------------------------------------------------------------------------.
12
""HATTI MÜDAFAA YOKTUR, SATHI MÜDAFAA VARDI"

Bunun üzerine Başkomutan Mustafa Kemal yeni bir savaş taktiği ile "Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı, vatandaşın kanıyla sulanmadıkça, terk olunmaz. (Savunma çizgisi yoktur, savunma alanı vardır. O alan, bütün vatandır.) Vatanın her karış toprağı, vatandaşın kanı ile ıslanmadıkça, bırakılamaz." diyerek vatanın her karış toprağı için savaşmayı emrediyordu Bu emri alan her birlik, her asker, vatan toprağını sonuna kadar savunmaya başladı. Düşman büyük kayıplara uğratılarak saldırı gücünden yoksun bırakıldı." http://www.haberler.com/tsk-dan-sakarya-meydan-savasi-nin-gun-yuzune-7680375-haberi/
----------------------,
13
“Savaşın her anında Türk Karargâh-ı Umumiyesi’nde müstesna ve fevkalade
bir faaliyet hüküm sürmekteydi. Türk milleti için bir ölüm kalım mücadelesi olan
bu savaşta Mustafa Kemal Paşa gece geç vakitlere kadar harekât ile meşgul olmakta
kumandanlarla müzakere yapmaktaydı.30 Türk Başkomutanı’nın ordusuna
3/6 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 201
verdiği taktiği “Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır o satıh bütün vatandır.”
sözleri özetlemekteydi. 31
Düşmanın Ankara’ya girmek için bütün kuvvetini ve bütün ihtiyatını sarf
edeceğini bilen Türk kumanda heyeti, düşmana müthiş kayıplar verdirmekle
beraber düşmanın ümidini kesmemesi için bazı yerlerde geri çekilerek düşmanı
merkezden içeri alarak yıpratıp daha sonra kuzeyden ve güneyden inen kuvvetler
ile Yunan ordusunu çembere alarak imha etme taktiğini uygulamaktaydı. 32” http://icwsr.org/tarihinpesinde/dergimiz/ekim2011/10.pdf

-----------------------------,
14
Mithat AKAR : SAKARYA MEYDAN SAVAŞI’NDA ATATÜRK’ÜN “KURT KAPANI” TAKTİĞİ. https://www.facebook.com/BanuAVAR/posts/1175834305759914
-------------------------------,
15
----------------------------------,
16
http://www.ata.tsk.tr/content/media/01/makaleler/20.pdf (Metinde “Sakarya” 14 kez geçiyor)
----------------------------------------,
17
“Sakarya Meydan Muharebesi hakkında
(23 Ağustos - 13 Eylül 1921)
13 Ağustos 1921‟de Sakarya mevzilerine başlayan Yunan taarruzu 30 Ağustos 1921‟de Kartaltepe
hattına ulaşmıştı. Türk savunmasının dayandığı bu hatta; her iki tarafın taarruz ve karşı
taarruzlarıyla 12 Eylül‟e kadar süren, iki tarafın da çok zayiatına neden olan süngü ve bomba
muharebeleri oldu. Sakarya Meydan Savaşı‟nda, Duatepe-Kartaltepe-Karadağ hattı asıl muharebe
hattı olmuş ve özellikle Kartaltepe inatla savunularak muhafaza edilmişti. Türk savunmasının
kırılması, Yunan ordusuna Ankara yolunun açılması demekti. Türk milleti için bir ölüm kalım savaşı
olan Sakarya Meydan Muharebesi ile Türk ordusunun 1683‟te Viyana önlerinde başlayan geri
çekilmesi son bulmuştur. Sakarya Meydan Muharebesi, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve
arkadaşlarının vatan ve millet sevgisiyle oluşturulmuş ve birlik ruhuyla uygulanmış savunma
stratejisinin eşsiz bir zaferidir. Bu stratejinin esası “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O
satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanı ile ıslanmadıkça terk olunamaz”dır.
Bu düşünce ile çekilmek zorunda kalan her birlik, ilk tutunabildiği yerde duruyor, yeniden çelikten
bir kale halinde düşman karşısına çıkıyor, vuruşuyor, şehit oluyor ve vatan savunuluyordu. Sakarya
Meydan Muharebesi sonunda Türk ordusunun zayiatı; 5713 şehit, 18.480 yaralı, 828 esir ve
14.268 kayıp olmak üzere toplam 39.289‟dur.” http://www.tupras.com.tr/file.debug.php?lFileID=1379
--------------------------------------,
18
“Yunanlılar Türk direnişini yok etmek maksadıyla son bir büyük saldırı harekâtına giriştiler. Sakarya muharebesinde kuşatma manevraları uygulayarak şiddetle saldırdılar. Başarılı da olmak üzereydiler. Durumu değerlendiren Atatürk, stratejik bir karar vererek mevzi savunmasından bölge savunmasına döndü. Yunan taarruzları savunmayı kıramayarak doruk noktasına ulaştılar. Bunu iyi değerlendiremeyen Yunan komutanları taarruzlara devam edince de üstünlüklerini tamamen kaybettiler ve Türk ordusunun daha önce yaptığı gibi oyalama kuvvetlerinin desteğinde muharebeyi kesip araya uzun bir mesafe koyarak eski mevzilerine çekildiler.” http://mehmetcanli1966.blogspot.com.tr/2013/12/istiklal-kurtulus-savasnn-sevk-ve_529.html
-----------------------------------,

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder