5 Mayıs 2020 Salı

COVID-19 SONRASI DÖNEMDE BASILI YAYINLARIMIZIN DİJİTALLEŞTİRİLMESİNİN ÖNEMİ





COVID-19 SONRASI DÖNEMDE BASILI YAYINLARIMIZIN DİJİTALLEŞTİRİLMESİNİN ÖNEMİ

Bülent Ağaoğlu
İstanbul, 5.5.2020

Çevreye / tabiata yapılan tahribatlar sebebiyle ekolojik dengenin bozulması, biyolojik savaş gibi etkenlerle önümüzdeki yıllarda salgın riskinin büyümesi; evlerimizde kapalı kalma ihtimalimizi artıracaktır.

Bu sebeple basılı yayınlarımızın dijitalleştirilmesinin hızlanması önemli olsa gerek.
Telif hakkının yazarın vefatından sonra 70 yıl sürmesi sebebiyle 1951 yılına kadar vefat edenlerin yayınlanmış yazılı eserleri bu kapsamda telif sorunu olmadan dijitalleştirilebilir ve bedelsiz olarak webde yayınlanabilir. Biten her yıldan sonra 1951’den itibaren, her yılın vefat edenlerinin kitapları ve dergileri sisteme eklenebilir. (Mevzuata ilişkin düzeltme uyarısı için A. Şenol Armağan'a teşekkür ederim).

1929 öncesi Arap harfli Türkçe eserlerin dijitalleştirilmesi bakımından ülkemiz mesafe aldı. (Ayrıca, “1923-1928 arası yayınlanan 2484 kitabın hangileri dijitalleştirildi” sorusunun cevabı olacak şekilde bir veri tabanı hazırlanması ülkemizin bir ihtiyacı.)

2484 sayısı için baz aldığımız tablo;




Kaynak: Nurhan Kabakulak: Yazı Değişikliği Karşısında Basımevlerinin Kamuoyu Oluşturma Çabalarının Günlük Basına Yansıması (1928-1933). Tez Danışmanı Prof. Dr. Niyazi Çiçek İstanbul – 2016. T.C. İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Bilgi Ve Belge Yönetimi Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi. 33.s.

1929-1950 arasında yayınlanmış kitapların sayısal dağılımı;

1928-1933
6262
1934
1468
1935
1618
1936
1972
1937
2223
1938
2520
1939
2486
1940
2119
1941
2083
1942
1906
1943
2630
1944
2904
1945
2463
1946
2600
1947
2282
1948
2173
1949
2251
1950
2137
TOPLAM
44097

1928-1933 arası için kaynak:
Nurhan Kabakulak: Yazı Değişikliği Karşısında Basımevlerinin Kamuoyu Oluşturma Çabalarının Günlük Basına Yansıması (1928-1933). Tez Danışmanı Prof. Dr. Niyazi Çiçek İstanbul – 2016. T.C. İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Bilgi Ve Belge Yönetimi Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi. 34.s.

1934-1950 arası için kaynak:
Türkiye'de 1928-1952 Yıllarına Ait Kitap İstatistikleri. Türk Kütüphaneciler Derneği Bülteni, Cilt 1, Sayı 2 (1952). http://www.tk.org.tr/index.php/TK/article/view/2318/2282

----------------------------.


İlgili mevzuat: 

SORU: Eser sahiplerinin hakları kaç yıl süreyle korunur? Eserlerin izin almaksızın serbestçe kullanılabilmesi için kaç yıl geçmesi gerekir?
CEVAP: Koruma süresi, eser sahibi yaşadığı sürece ve ölümünden itibaren 70 yıldır.
Eser sahibi tüzel kişiyse, koruma süresi aleniyet tarihinden itibaren 70 yıldır. Sahibinin ölümünden sonra alenîleşen eserlerde koruma süresi ölüm tarihinden sonra 70 yıldır.
Eser sahibi belli değilse, koruma süresi eserin alenîyet kazanmasından itibaren 70 yıldır.
Koruma süresi eser alenîleşmediği sürece işlemeye başlamaz.
Koruma sürelerinin dolmasıyla birlikte eser sahibine tanınan mali haklar sona erer. Bu sebeple koruma süresi dolmuş eserler, eser sahibinden izin alınmaksızın serbestçe kullanılabilir.

&
Kaynak:
FiKiR VE SANAT ESERLERİ KANUNU 
Kanun Numarası : 5846 
İlgili madde no: 27

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder