17 Mayıs 2020 Pazar

TEMEL AKSOY’UN YAZILARINDA “TANITIM” / “TANITMA”




TEMEL AKSOY’UN YAZILARINDA “TANITIM” / “TANITMA”

13.1.2015

4. Tüketiciye yapılan pazarlamanın dördüncü P’si tanıtımdır. Oysa B2B pazarlamada tanıtım yerine eğitim vardır. Satıcının sattığı ürün ve hizmet konusunda müşterilerini sürekli eğitmesi, onların dünyalarını genişletmesi, yenilikleri öğretmesi, işlerini nasıl daha iyi yapacaklarına ön ayak olması gerekir. Bugünün B2B anlayışında eğitim, kurulan ilişkinin en önemli unsurudur. Bu eğitim sadece satılan ürünlerin “kullanım kılavuzlarını” tanıtmak değil daha etkin, verimli çalışma koşulları için de müşterinin aklına akıl katmaktır. (Education)” http://www.temelaksoy.com/b2b-pazarlama-nasil-yapilir/

“Çok Katlı Pazarlama yöntemi, dağıtım ve tanıtım harcamalarından yaptığı büyük tasarruflarla ürünlerini çok daha ekonomik fiyatlarla sunar ama çoğu marka için tek başına fiyat avantajı yeterli değildir.” http://www.temelaksoy.com/dogrudan-pazarlama/

“En önemlisi de turizm konusunun yerel yönetimler düzeyinde yeni bir anlayışla ele alınmasıdır. Türkiye’de son yıllarda kurulan Kalkınma Ajansları bu konuda çalışmaya başladı fakat bu çabalar henüz olumlu sonuçlar vermedi. Kalkınma ajansları daha çok yörelerin tanıtımı konusunda duyarlılar ama bence tanıtımdan önce yörede yaşayan insanların ve esnafın yaşadıkları yere sahip çıkmalarını sağlamak gerekir.” http://www.temelaksoy.com/turizm-pazarlamasi/

“• Artık bir fikre ve bir kimliğe sahip olan şehir kendini tanıtmaya hazırdır. Şehir yönetimi bir reklam ajansıyla anlaşarak seçtiği fikrin tanıtımına başlar. Pazarlama işi, kaynağı güçlü olanın kazandığı bir oyundur. Şehir yönetimi, tanıtıma ne kadar kaynak ayırabilirse o kadar iyi olur. Tanıtımlarda bir yıldan diğerine yaratıcı uygulamalar değişmeli; ama fikir hep aynı kalmalıdır.” http://www.temelaksoy.com/marka-sehirler/

“Eski yıllarda şehir pazarlanması denildiği zaman, bir yöreye turist çekmek için yapılması gereken etkinlikler anlaşılırdı. Bugün bu anlayış evrim geçiriyor. Konu tanıtım alanından ”marka yaratma ve yönetme” alanına doğru kayıyor.” http://www.temelaksoy.com/marka-sehirler/

8. Türkiye’de işletmeler 2001 krizinden sonra daha verimli çalışmayı öğrendiler. Ama aradan geçen yıllar her işletmede yeni verimsizlikler yarattı. Daralma dönemlerinde yapılacak en doğru iş, tüm süreçleri, maliyetleri azaltmak üzere incelemek ve bunun için şirketin içindeki değişik fonksiyonlardan üst düzey yöneticilerin görev yapacağı bir kurul oluşturmaktır. Bu kurul, şirketin üretim süreçlerini, dağıtım kanallarını, pazar segmentlerini, müşteri kitlesini ve coğrafi yayılımını, tanıtım faaliyetlerini tek tek inceleyip maliyetlerin akıllıca düşürülebileceği alanları belirlemelidir. Her şirketin, zarar ettiği veya verimsizlik yarattığı faaliyetleri mutlaka vardır. Ekonomik daralma dönemleri bu “ev temizliği” için uygun zamanlardır. Tasarrufu sadece pazarlama harcamalarında aramak sığ bir yaklaşım olacaktır.” http://www.temelaksoy.com/krizde-ne-yapmali/

Marka stratejisini taktiksel bir kaç adımdan (isim, ambalaj, imaj, tanıtım) ibaret görmek ve sadece bu alanlarda iyileştirmeye gitmek çok yüzeysel kalacağı gibi tüketicilerin kimlik projeleriyle rezonans kuracak bir anlam yaratma amacını da konu dışı bırakır. Sadece taktiksel değişiklikler yaparak marka ruhunu şirketin içine bile sokmak mümkün olmaz.” http://www.temelaksoy.com/marka-sirketin-imanidir/

Kevin Roberts “Aşk Markaları” kavramını ortaya attığında “Artık bilgilendirme, tanıtma ve imaj yaratma değil gerçek manada cazibe yaratma dönemindeyiz.” demişti.Kevin Roberts’e göre markalar bu anlayışı benimseyerek tüketicilerle içten ilişkiler, yaratıcı bağlar kurarak rakiplerinden farklılaşırlar. Aşkla bağlandığımız markaların aynı zamanda marka elçisi oluruz.” http://www.temelaksoy.com/marka-elcileri/

“Yaygın anlayışa göre marka dediğimiz şey “bir şirketin müşterilerine kendisini tanıtması, onların zihinlerinde bir yer edinmesi, bir imaja sahip olması” işidir.” http://www.temelaksoy.com/butunsel-marka-nedir/

“Deneyimsel Pazarlama`da ise, tüketiciye yapılan iletişim, sinemaya gelen yeni bir filmi tanıtmak gibidir.” http://www.temelaksoy.com/tuketici-eglenmek-uyarilmak-kalbine-dokunulmak-ister/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder