TONYUKUK, TÜRK MÜ; TÜRK DEĞİL Mİ
(ÇİNLİ Mİ?)
1 Bilge Tonyukuk ben özüm Tabgac iling e kilindim.
Türk budun Tabgacka körür erti.
[1] Bilge Tonyukuk ben kendim Cin ilinde kilindim.
Türk milleti Cine tabi idi.
26.06.2017
İçindekiler
Giriş
Bu doküman,
Tonyukuk hakkında oluşan bilgi kirliliği sebebiyle “doğru bilgi”ye ulaşmaya yardımcı
olunması düşüncesiyle hazırlanmıştır. Bu dokümanı hazırlamaya bizi yönelten ana
etken “ırk (etnik köken) tespiti” değildir.
Kısaca
·
Tonyukuk
Doğu Göktürklerin Çin esareti altında bulunduğu dönemde dünyaya geliyor.
·
Bunu
da yazıtında belirtiyor;
1 Bilge Tonyukuk
ben özüm Tabgac iling e kilindim.
Türk budun
Tabgacka körür erti.
-------------------------------------------------------------.
[1] Bilge
Tonyukuk ben kendim Cin ilinde kilindim.
Türk milleti
Cine tabi idi.
·
Çin’de
hapis yatıyor.
·
Göktürklerin
bağımsızlık hareketini başlatmak için hapisten kaçıyor.
Sayısal Dağılım
Toplam 18 kişi
Tonyukuk Türktür Diyenler
Yerli:6
Yabancı: 7 (%’i Çinlidir)
Tonyukuk Çinlidir Diyenler:
5
Yerli (Türk): 5
Yabancı: 0
“Çinlidir” diyen 5 Türkün
3’ü profesör.
“Çinlidir” diyen yabancı
yok.
Tonyukuk Türktür diyenler:
Ahmet Taşağıl
Fahrettin Olguner
İsenbike Togan
Merve Rabia Meral
Osman Turan
Sadri Maksudi Arsal
“Tonyukuk Türktür” Diyen Yabancılar
Ana Britannica Ansiklopedisi
L. Bazin
Grouset
Giraud
Hirt
Ligeti
He Xingliang , Guo Hongzhen
Tonyukuk Çinlidir diyenler:
Bahaeddin Ögel
Bozkurt Güvenç
Mehmet Niyazi Özdemir
Özkan İzgi
Sait Başer
Yapılan aramalar;
"Tonyukuk'un
etnik kökeni"
Çin asıllı
olduğu iddia edilen vezir
Çinli Tonyukuk
Tonyukuk
Çinli
Tonyukuk
Çinli midir
Tonyukuk
Esaret Çin
Tonyukuk
Esaret Çin
Tonyukuk
Esir Çin
Tonyukuk
etnik köken
Tonyukuk
Hapis Çin
Tonyukuk
Hapiste Çin
Tonyukuk
Türk değildir
Tonyukuk
Türk mü
Türk Tonyukuk
Tonyukuk Türktür diyenler:
•
Ahmet Taşağıl
•
Fahrettin Olguner
•
İsenbike Togan
•
Merve Rabia Meral
•
Osman Turan
•
Sadri Maksudi Arsal
Ahmet
Taşağıl:
“Bilge Tonyukuk Türk
Müdür?” - Prof. Dr. Ahmet Taşağıl (Türk Tarihi).
24.12.2016. https://www.youtube.com/watch?v=30L8Ij2etHU
“Ben biraz daha Çin kaynaklarındaki belgelerin,
bilgilerin etkisiyle, daha önce Çinlerin de gözüyle diyelim artık, Tonyukuk hakkında
yazılar yazmıştım. Bir kere şunu baştan söyleyeyim arkadaşlar, AshideYuan-zhen ile
(yani orda dilciler hata yapıyorlar) Tonyukuk aynı kişidir. Farklı kişi olduğunu
söyleyen dil âlimleri var, ama bu doğru değil. Tonyukuk’un mensup olduğu aile Ashide
ailesi, yani Türk, öz be öz Türk bir aile. I. Göktürk devletinde de devlete en çok
yardımcı olan kabile diyelim yada aile buradan çıkan devlet adamlarının. II. Göktürk
devleti döneminde ise daha bariz şekilde görülüyor. Ama ben maalesef internette
bu dijital bilginin kirliliğinden dolayı diyorum, bir lise öğretmeni ders veriyor
üniversite öğrencilerine, Tonyukuk Çinlidir diyor. Yuh diyorsunuz yani, yuh diyorsunuz.
Bu kadar mı olur diyorsunuz, esasında baktığımızda bu kadar mı olur, yani Tonyukuk
Çinlidir diye açıkça bunu yazan, söyleyen öğretmenler var. Tabii öğretmen bunları
nereden alıyor, üniversite hocalarının yazdığı kitaplardan, makalelerden alıyor
ve bu ne kadar büyük bir bilgi kirliliği içinde olduğumuzu bize göstermektedir.
İnşallah genç araştırıcılar, çok çok iyi araştırıcılar gelecek Türkiye’ye ve bunların
doğruların daha iyisini inşallah yazacaklar.” Ahmet Taşağıl: Tonyukuk Neden Bilge İdi? TDAV Süleymaniye
Kürsüsü İstanbul Üniversitesi Seyyid Hasan Paşa Medresesi Konferans Salonu. (Türk
Dünyası Araştırmaları Vakfı'nın "Tonyukuk Neden Bilge idi" konferansında,
Göktürkler ve Tonyukuk ile detaylıca bilgiler veren Göktürkler hakkında uzman olan
Ahmet Taşağıl'ın açıklamaları). 24.12.2016. http://leventagaoglu.blogspot.com.tr/2016/12/tonyukuk-neden-bilge-idi-prof-dr-ahmet.html
"Merhaba hocam ben Göktuğ Erol. Mimar Sinan güzel sanatlar üniversitesi
tarih bölümü 2. Sınıf öğrencisiyim. Benim sorum şu yönde. Tonyukuk’un öz be öz Türk ailesine
mensup olduğundan ve Türk olduğundan bahsettik peki ortaokullarda ve liselerde neden
yani Tonyukuk’un bize Çinli olarak anlatılmasının kaynağı nedir yani bunu ilk olarak
kim başlattı?
Ya o kitapları yazana söylemek
lazım az önce facebooktabi arkadaşımla birlikte arkadaşım demiş sen neden Türk tarihini
nasıl kirlettiğini yazdım. …..bu açık belli bi kısım demiyorum genel konuşuyorum
herkes üstüne alsın bunun suçlusu tarihçilerdir. Yani çıldırmamak mümkün değil.
Yani lise kitaplarında da öyle yazıyorsa yapacak hiçbişeyim yok artık.
Bilmiyorum ben son şeyi okumadım
ama şeyde bu üniversite sınavına hazırlanan videolarda gördüm ben. O itibaren biraz
çıldırdım diyelim." Ahmet Taşağıl: Tonyukuk
Neden Bilge İdi? TDAV Süleymaniye Kürsüsü İstanbul Üniversitesi Seyyid Hasan
Paşa Medresesi Konferans Salonu. http://leventagaoglu.blogspot.com.tr/2016/12/tonyukuk-neden-bilge-idi-prof-dr-ahmet.html
“Daha önceki
ilk iki bağımsızlık teşebbüsünün yanında da A-shih-te ailesinden liderler vardı.
Bu liderler genellikle bilgilerinin derinliğinden dolayı bir danışman gibi çalışmışlardı.
İşte, bu sebepten ötürü daha önceki hadiseleri yakından takip eden Kutlug, aynı
aileden gelen Tonyukuk'u kendine yardımcı seçmişti. Tonyukuk'un yeni kurulan devlete
katılmasındaki büyük tesir daha sonra gelişecek olaylarda görülecektir.” Göktürkler
I.II.III (Gokturkler.Blogspot)
“Türklerin Uzakdoğu Siyasi ve Kültür
Tarihine Etkileri Yuan Hanedanlığı döneminde, dikut Uygur devletine mensup pek çok
siyasetçi, ekonomist, diplomat, tercüman ve teknisyenin Hanbalık’ta (Bugünkü Pekin)
görevlendirildiğini yukarıda dile getirmiştik. Tonyukuk’un torunları da Hanbalık’ta
görev alanlar arasında bulunmaktadır. Ancak Tonyukuk’un torunları, Hanbalık’ta;
Çin kültürünün etkisiyle Çince soyad kullanmaya baslamışlar. Bunlar kendilerine
“Xie” (Sie) kelimesini soyad olarak seçmislerdir. “Xie” (Sie) ise “Selenga nehri”nin
Çince transkripsiyonu olan “Xie-lien-jie-he” isminin ilk hecesidir. Tonyukuk’un
torunları Çince “Xie” (Sie) soyadını aldıktan sonra, onlara “Xie soylular” ya da
“Selengalılar” denmiştir. Daha önce bahsettiğimiz Samga/ Senge adının da “Selenge”
den gelmiş olması mümkündür. Tonyukuk’un torunlarının 13. yüzyılda bile Türklüğün
kutsal mekânlarından biri olan Selenga’yı soyad olarak kullanmaları, onların vatan
sevgisini, vatana bağlılığını ve Türklük şuurunun ne denli yüksek olduğunu göstermektedir.”
(engelliler.gen.tr/f103/turklerin-uzakdogu-siyasi-ve-kultur-tarihine-etkileri-28388)
Fahrettin Olguner
“Özellikle vezir Tonyukuk’ un yazara
göre Çinli oluşu (109), Göktürklerin Türklüğü ve Devleti hakkında kendisinin şüphelerini
artırır.” 16.s.
“Şimdi, yazarın
Hunları Türk sayması, ya da saymaması kendisinin İlmî hakkıdır. Ancak lehinde -aleyhinde
bir takım yargılar bulunan bir konuda bunlardan birini seçmek, şayet ilme bağlı
kalınacaksa, mutlaka kesin sebebe bağlı olmalıdır. Değilse ihtimaller söylenir ve
şüphe ortaya konur. Aksi takdirde ilmîlik ortadan kalkar. Aynı durumda muhterem
Güvenç’in Tonyukuk hakkındaki kanâatinde de görünmektedir. Bilindiği üzere Göktürk
Veziri Tonyukuk Çin'de doğmuştur. Abide üzerindeki kendi ifadesi şöyledir; “Bilge
Tongukuk; ben özüm Tabgaç ili.-,ye kılındım”. Bu il o günkü Çin sınırları içindedir.
Fakat, buradan onun Çinli olduğu nasıl çıkarılır? Tonyukuk’un ifadesi devam eder;
‘Türk Milleti Çin'e tâbî idi... Çin’den ayrıldı...” Ayrıca bu vezirin Türk kağanına
hizmet ettiği ve Çin’e karşı onu uyardığı da ortadadır. Bu haliyle Tonyukuk, sanki
Osmanlı veziri Sokullu'yu andırır. Bunlara rağmen ‘Tonyukuk Çinli’dir” önermesini
kabul etmenin “Çelişki taşımadığını söylemek kolay değildir.” 18.s. Fahrettin Olguner:
Prof. Dr. Bozkurt Güvenç’in Türk Kimliği. Bilge,
Yaz/5, 1995. http://www.akmb.gov.tr/userfiles/files/Bilge%20Dergisi/Bilge-pdf.5.pdf
İsenbike Togan
İsenbike Togan, Prof Dr;
“Çin'de Yetişmiş bir Kadim Türk Devlet Adamı”. İçinde: Yalım Kaya Bitiği. Osman Fikri Sertkaya Armağanı, Türk Kültürünü Araştırma
Enst. içinde, ss. 563-577, Ankara, 2013.
“Çin’de yetişmiş bir Kadim
Türk Devlet Adamı
19. yüzyılda Rus çarlığı
hizmetinde bulunmuş olan Çokan Velihanov gibi, Tunyukuk içinde büyüdüğü ve etkisi altında kaldığı bu kültürde (Çin Kültürü) görev alarak yaşadıkça öğrendikçe
kendi kültürü üzerine odaklanmış olmalı ki, yazıtların şekli, üzerilerindeki yazının
dolanarak okunması ve okunuş sırası tamamen İç Asya gelenekleri çerçevesindedir.
Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür.
Kadim Türk tarihini incelerken
diğer bir yol ise tarihi yalnız kağanlık soyu Ashina’lar üzerinden değil de, kendilerini
kağanlığa şerik, ortak durumuna getiren Ashide boyunun bir soyu ve bu soyun en büyük temsilcisi durumuna
getiren Tunyukuk üzerinden okumaktır. Bir ihtimalle tunyukuk unvanın gizemi
de burada gizlidir.
Tunyukuk’un yazıtlarda
ifade ettiği şekliyle kendine biçtiği rol de İç Asya Türk tarihinde sıklıkla karşılaştığımız
hâkimiyete, kağanlığa ortak olma durumudur.
Öte yandan Çin idaresinde görev aldığı bu dönemde Tunyukuk Çin yazılı kültürü
ile aşina olmuş olmalıdır ki, Çin etkisini onun tarih yazıcılığı üslubunda görürüz.
Bu satırların yazarı bu
dönem için birinci kaynak olan Eski Tang Tarihi’nde (Jiu Tangshu, kısaltma ile JTS)
683 öncesi ile ilgili olarak sözü edilen Ashide Yuanzhen isminin onun Çince adı
olduğu, tunyukuk᾿un ise genellikle tanındığı
unvanı görüşündedir. JTS kayıtlarına göre
716 yılından sonra karşımıza çıkan Tunyukuk ise usta bir devlet adamıdır. Bu özellik
onun kendi ifadesi ile de örtüşmektedir. Öte yandan Çince ismin başındaki Ashide
imleri ise onun mensup olduğu boya ve bu boyun bir soyuna işaret etmektedir. Aynı
dönemde kaynaklarımızda görülen ve Ashide soyadını taşıyan birçok kişi gibi Tunyukuk
da kağanlık soyu Ashina’larla dünürlük ilişkisi içerisinde idi. Bu döneme Ashide’ler
penceresinden bakan bu çalışmada ister Ashide Yuanzhen ve Tunyukuk aynı kişi olsun,
ister ayrı kişiler olsun, onlar bu konumlarıyla Türklerin tarihi açısından önemli
bir sürece tanıklık etmektedirler. Onlar sayesinde biz hâkimiyete ortaklığın Ashina
soyu mensubu olmak gibi geleneksel bir konum olmadığını, bu durumun soy/boyların
kendilerini bu konuma getirme başarılarına bağlı olduğunu görüyoruz. Kısacası kağanlık soyu meselesinde gelenekçi ve
idealist olduğunu gördüğümüz toplumun, hâkimiyetin paylaşılması meselesinde ise
pragmatik bir tavır alması düşündürücüdür.
Kadim Türkler üzerine zaferi
kazanan başkomutan (Li Jing) 630 yılında Kadim Türklerden 300 çadırlık bir ahaliyi
Sarı Irmağın büklümünün kuzeydoğusunda bulunan Yunzhong şehrine yerleştirmiş ve başlarına da Ashide soyunu atamıştı. Ayrıca daha önce kendiliğinden
gelip Çin’e tabi olmuş olan Elig Kağan’ın yeğeni Tuli Kağan’ın emrindeki askerler
de burada konuşlandırılmıştı. Bütün bu gelişmeler
çerçevesinde kaynaklarımızın (Tang ve Kadim Türk) verdiği bilgiler sanki bütün Kadim
Türk ileri gelenleri Çin hizmetine girmişler gibi bir izlenim bırakıyorsa da, Çin
hâkimiyetini kabul edenlerin daha çok Çin’e yakın Kadim Türk devletinin güney taraşarından
geldiğini görüyoruz.
Tunyukuk’un doğduğu yer
ve yetiştiği çevre
Tunyukuk’un doğmuş olacağı
mekân muhtemelen o dönemdeki birçok Kadim Türk büyüğünün doğduğu Çoğay Kuzı, yani Yinshan dağlarının kuzey yamaçları bölgesi
civarında olmalıdır. Belgeler 630 yılında Çin idaresini tanımış birçok şahıstan
Yinshan’lı (Çokay Kuzılı) olarak söz etmektedir.
Kaynağımız JTS, 583 yılında
II. Kadim Türk devletini kuran Eltäriş Kağan’ın dedesinin Yunzhong tutuğunun maiyetindeki beylerden olduğunu söyler. Elig Kağan’ın
ölümünden sonra bir kısım Türklerin yerleştirildiği Yunzhong bölgesinin Tunyukuk’un
da doğup büyüdüğü bölge olması ihtimali vardır. Bildiğimiz kadarı ile Yunzhong bölgesine
daha çok Ashide’ler yerleştirilmiştir. Kaynağımız Tunyukuk’un görevli olduğu bu
bölgenin adının eskiden Yunzhong olduğundan, sonra ise Chanyu (şanyü) tutukluğu
diye adlandırıldığından bahseder. Ancak Tunyukuk’un
doğup büyüdüğü yerde mi görev aldığı yoksa dışarı bölgelerden mi geldiği konusunda
bilgimiz yoktur. Bu konuda Tang sülalesi siyasetinin ne olduğunu belirlemek gerekir.
Tang Huiyao adlı Tang devri tüzükatında bulunan at damgaları listeleri incelenince,
Eltäriş Kağan’ın dedesinin, maiyetinde bulunduğu tutuğun mensup olduğu boyun yerleştiği
bölgede görev yaptığını görüyoruz. Bu açıdan Tunyukuk’un da görev yaptığı bölgede
doğmuş olduğunu varsayabiliriz. Öte yandan Ashide boyu Dingxiang ile de ilişkilendirilmektedir.
Genelde Tunyukuk’un 646 yılı civarında doğduğu görüşü hâkimdir ki bu takdirde Tunyukuk’un
İmparator Tang Taizong hayatta iken doğmuş olduğunu söylemek mümkündür. Tunyukuk
Ashide boyunun bir soyundan geliyordu; Kağan soyu ise Ashina idi.
Diğer taraftan kendisi
Çin idaresi altında bulunan Chanyu idaresinde (eski Yunzhong) görev alır ve gelişmeleri
yakından izler. Dikkat edilirse, ayaklanmaları yürütenler Ashide boyundan gelir
ama kağan olmak için Ashina olmak gereklidir. Onun için de Ashide’ler Ashina’lardan
birini kağan yapmaya çalışırlar.
Birinci Kadim Türk devleti
zamanında ve hatta 679 olaylarına kadar kaynaklarımızda adı geçmeyen Ashide boyu
mensupları ise II. devletin kurulmasında etkili bir rol almış görünüyorlar. Sonunda
Ashide Yuanzhen’in katılımıyla Eltäriş Kutluk Kağan’ın hareketi ivme kazanmıştır.
Onun için de Tunyukuk kendi yazıtında kağanın kurban sunucusu, danışmanı, kumandanı
olduğunu söyler. Aslında II. devlet süresince
Ashide’ler etkili olmuşlardı, birçok damadın veya eniştenin Ashide boyundan geldiğini
görüyoruz. Ashide’lerin yurt edindikleri
yerleri gözden geçirirken, bugünkü Nalaykh bölgesi de söz konusu olmaktadır. Tunyukuk’un
Kapğan Kağan ile arası bozulduktan sonra, kendi bölüklerinin olduğu yere gönderildiğini
söyler JTS.
Bu ifadeden de “kendi bölük halkının bulunduğu
yer”in kitabelerin bulunduğu Nalykh bölgesi olduğu varsayılabilir. Söz konusu bölgeye
bugün bile giden birisi yazıtların bulunduğu külliyenin tefekkür için uygun bir
yer olduğunu düşünebilir. Ancak menfa bölgesi Tunyukuk’un doğduğu yer değildir;
o Sarı Irmağın büklümünün dışında Dingxiang’da doğmuş olmalıdır. M. Dobrovits tarafından
incelenen bilgilerden anlaşıldığı kadarı ile o zamanlar üç grup Ashide biliniyordu Bunlardan iki Ashide grubu, ki adları Da Ashide
ve Bayan Ashide idi, Dingxiang vilayetinde yerleştirilmişlerdi. Bu bilgilerin kaynağı
olan Tanghuiyao’da (Bl. 72) tek başına ve adları sadece Ashide olarak ele alınan
bir topluluğun bulunduğu yer çok daha ileride Yinshan’ın kuzeyinde olarak gösterilmektedir.
Bu grup herhalde en büyük Ashide grubu idi. Bunların atları üzerinde kullandıkları
soy damgaları Tang Huiyao’da gösterilmiştir.
Tanghuiyao Gobi’nin kuzeyinde
Ashide’lerden üç ayrı gruptan söz ederken, Ashina’lardan ancak bir grubun varlık
gösterdiğini görmekteyiz. Kısacası kuzey bölgeleri ile organik bağı olan gurubun
Ashide’ler olduğu anlaşılıyor. O açıdan Tunyukuk’un Kutluk Eltäriş Kağan’a katılması
kuzeydeki soy ve boy gurupları ile de organik ilişkiler içine girildiğine işaret
etmesi bakımından da önemlidir. Bugün Orhun vadisi olarak bilinen alanın kuzeydoğusunda,
Ulaan Baator’un batı/kuzeybatısında bulunan Bulgan Aimak da içinden Orhun nehri
geçtiği için Orhun bölgesi olarak algılanır. Burada, Bulgan Aimak’ta genellikle
bütün kitaplarda resmi bulunan bir anıt için Radloff Atlasında Höl Asgat anıtı (Ashide
Vadisi) bilgisi verilmektedir (bkz. Resim). Orhun bölgesinin Ashide’lerle ilişkilendirilmesi
yukarıda ileri sürülen savı kuvvetlendirmektedir. Bilindiği gibi Orhun vadisi ve
Ötüken’in II. Dönem devletle ilgili olarak kayda girmesi Kutluk Eltäriş Kağan ve
Tunyukuk’un Dokuz Oğuzlar üzerine hâkimiyet kurmasını izleyen zamanda söz konusu
olur. Kısacası Kadim Türklerin Ötüken’e yürüyüşlerinde yolları üstündeki Dokuzoğuzlar
üzerinde hâkimiyet kurduklarını biliyoruz. Ancak bu yeni yerleşim yerlerinde aynı
zamanda Ashideler de bulunuyordu.
Kuzeydeki bağlarını koparmamış
ve ayrıca evvelce güçlü olarak bilinmedikleri için Tang sarayının kendi üzerlerinde
görünür bir baskı ve kontrolü bulunmayan Ashide’lerden olan ve Çin idaresinde görevli
bulunan Tunyukuk bu tür mücadelelerle geçen bir sürecin sonunda zamanın uygun olduğuna
karar verip Kutluk Eltäriş Kağan’a katılmış oldu. Ve ancak ondan sonra biz onu tarih
sahnesinde görürüz.”
Merve Rabia Meral
“Tonyukuk Çin’de doğup büyümüş olsa da, Gök-Türk
Devleti’nin en ileri gelen Türk Devlet adamlarından biri olmuştur.” http://ife.org.tr/wp-content/uploads/2013/06/Bilge-Ka%C4%9Fan.pdf
Osman Turan
Sadri Maksudi Arsal
“Kutluğ, sırrını itimat ettiği dostu
Tonyukuk’a da açtı. Tonyukuk da kendisi gibi bir Çin memuru idi. Tonyukuk büyük
tasavvurlar besleyen, büyük planlar kuran, gerçekleşmesi zor ve şüpheli teşebbüslere
atılan adamlardan değilse de, çok akıllı, tedbirli ve malumatlı bir adam ve cesur
bir kumandandı. Dostu Kutlug’a itimadı büyüktü. Kutlug’un zeka ve dehasına hayrandı.
Onun için Kutlug’un tasavvur ve teşebbüsüne tereddütsüz iltihak etti. MS 680 senelerinde Çin Seddi civarında yerleşmiş
Çin’e tabi Türkleri idare eden birer Çin memuru olan iki Türk, Çin’den uzak sahalarda
yaşayan, Moğolistan’ın kuzeyindeki Türk oymakları arasına gidip istiklal için, Türk
milletini tekrar hür ve müstakil kılmak için teşebbüse girişmeye karar verdiler.
Hiç kimseyi haberdar etmeksizin evvela Kutlug, sonra Tonyukuk büyük bir idealin
insan ruhunda yarattığı, sırrı bilinmeyen dinamik kuvvetin tesir ve teşviki altında
kuzeye kaçtılar.
MS 682’de Çinlileri kati surette mağlup
ve bütün kuzey Moğolistan’dan Çin memurlarını tardettikten sonra Türkler, Moğolistan’da
yeni bir Türk devleti kurdular.” Sadri Maksudi Arsal,
Türk Tarihi ve Hukuk, ss.259-260, Ankara
Türk Tarih Kurumu, 2014. ss.243-247.
Web Sayfalarından Bazıları;
“çinlilerin türkleri tutsak ettiği zaman dolayısıyla
çinlilerin istila ettiği türk topraklarında doğduğu için çinli zannedilen ancak
orhun yazıtlarından da anlaşılacağı üzere türk kökenli olan bir yabgu.” https://tr.instela.com/tonyukuk--260952
“çinli midir değil midir? kendisine soralım, şöyle
demiş tonyukuk bilge: "... ben özüm tabgaç iliñe kılıntım türk budun tabgaçka
köörür erti." (... kendim tabgaç ilinde doğdum. türk budunu tabgaç'a bağlı
idi.) tabgaç dediği yer çin'dir yani çin'de doğmuş. "türkler, çin'e tabiydi
ben de çin'de doğdum" diyor. o sırada doğan bütün türklerin yaptığı gibi...”.
https://tr.instela.com/tonyukuk--260952
“Bilge Tonyukuk, “Aşina” ailesinin akrabalarından
Göktürk “Aşide” ailesindendir. Asena, Türk mitolojisinde dişi bir kurt adıdır. O,
“tamamen şaman simgesi” olup, bir Göktürk milli söylencesiyle birleştirilir.[5][1].
Göktürkler ve diğer Türk göçebe imparatorluklarını kurucusu ve yönetenleri, Aşina
sülalesindendir.[6]”. http://www.dunyabilgisi.com/dunyada_turkler/bilge_tonyukuk.html
“Bu arada
Tonyukuk Çin'de esarette idi.”
“Bu arada devlet adamı Tonyukuk’un Çin’de bulunduğu
hapisten kaçıp gelmesi ve askerî işleri muvaffakiyetle idare etmesi devlete büyük
güç kazandırmıştır.”
“Tonyukuk
Türktür” Diyen Yabancılar
·
L. Bazin
·
Grouset
·
Giraud
·
Hirt
·
Ligeti
·
He Xingliang , Guo Hongzhen
Ana Britannica Ansiklopedisi
“Doğu
Göktürkleri egemenliğine almış olan Çinlilerin hizmetindeki soylu bir aileden geliyordu.”. Ana
Britannica cilt 21 İst., Ana Yayıncılık, 2005
L. Bazin
İçinde: İbrahim Kafesoğlu: Türk
Milli Kültürü. İstanbul: Ötüken,
Grouset
“Kutluğ Kağan bu eseri
yaratırken yanında kendisine büyük yardımları dokunan ve ailesi bir zamanlar Çin'de,
Şan-si'nin kuzeyinde Yung-çong vilâyetinde idarî görevler yapmış mahir bir siyasetçi
olan Tonyukuk bulunuyordu. 1897 yılında yukarı Tula Vadisinde, Bayın Sokta'da Naleşa
ile ırmağın sağ kıyısı arasında bulunan Tonyukuk'un mezar taşı yazıtı sayesinde,
'T'ang şu'nun sağladığı ilâve bilgilerle bu merak uyandıran şahsiyetin ana hatlarını
anlamak mümkün olmaktadır. Tai-tsong'un döneminde pek çok soylu Türk gibi Tonyukuk
da Çin eğitiminden geçmişti, fakat Kutluk Kağan Türk bağımsızlığını yeniden kurtarmaya
başladığında onunla birleşmiş, onun müşaviri ve en iyi komutanlarından biri olmuştu;
pek tabii Çin âdetleri, zihniyeti ve siyaseti ile saray entrikalarına kapılmış İmparator
Kao-tsong'un zayıf noktalarını yeni kağanın hizmetine sunmuştu.” (Grousset 1980: 115).
Giraud
“İnsanı şaşırtacak kadar
çok uzun ömürlü olması, Tonyukuk'a, üç hükümdarı tanıma fırsatı vermiştir. Tonyukuk,
onlara hizmet ederken, çoğu zaman kendi şahsî görünüşünü onlara empoze edecek güçlü
bir kişilik sahibidir. Yaklaşık 705'ten 716'ya kadar uzanan zorunlu işsiz kaldığı
dönemin dışında, o hep iş başındadır, meclistedir, devletin en önemli şahsiyetidir;
sırasınca olmasa bile, gerçekten de böyledir. Hatta, o ilk Türk edebiyatçısıdır;
bu ise, onun diğerlerinden daha az değerli meziyeti değildir. Zamanının sorunlarını
kafasında geliştirip olgunlaştırmıştır; siyasî bir kafaya sahip olduğu söylenebilir.
Kısacası, sertliği ile, dik kafalılığı ile, şakaları ile; hatta örnek teşkil eden
yiğitliği ile ilginç bir kişidir o. Biraz çocuksu olan onuru, bu efsane adamını,
bir dünya insanına dönüştürür.” (Giraud 1999:
93-94).
Hirt
“Çin kaynaklarında Çin’e
tabi Türkleri idare eden Türk beylerinin oğullarının Çin payitahtında tahsil gördüklerine ve bilhassa Kutlug’un arkadaşı, Kutlug gibi Çin
namına Çin’de Türklerin bir zümresini idare eden bir Türk beyinin oğlu olan Tonyukuk’un
Çinlilerin örfü, adet ve medeniyetlerine bihakkın vakıf olduğuna dair sarih kayıtlar
vardır.” (Hirt, Nachworte, p.14-15)
Ligeti
"(Bilge Kağan'ın)
yanında gün görmüş, akıllı Türk devlet adamı, yetmişlik Tonyukuk vardı ki, onun
hayranı olan Alman ilim adamları takdirlerini anlatmak için kendisine Kök Türk imparatorluğunun
Bismarck'ı demişlerdir." (Ligeti 1986:
206).
He Xingliang , Guo Hongzhen
“Tang Hanedanlığı, Türk
soylularının çocuklarına Çinli memurların çocuklarıyla aynı yüksek eğitim hakkını
tanıyarak onları da Çin Kültürü içine çekme politikası güdüyordu. Eğitimleri sona
erdiğinde bu Türk çocukları Çinli araştırmacılar gibi imparatorluk araştırmalarına
katılabiliyorlardı. Çok sayıda Türk, Çin devletinde resmi görevli olması sebebiyle
Çin kültürüne hızlı bir şekilde uyum sağlamıştır.” He Xingliang, Guo Hongzhen: Çinlilerin Gözünden Türklerin Tarihi, İstanbul,
Ocak 2015, ss.167
“Türklerin dağılma ve kağanlığın
yeniden kurulması sürecinin önemli bir parçası olan Türk soylusu Tonyukuk, eğitimini
Merkez Havza’da tamamlamıştır. Merkez Havza’nın gelişmiş idari sistemi ve kültürü
Göktürk Kağanlığı’nın yeniden kurulmasında temel esas olmuştur.” ss.201
Tonyukuk Çinlidir
diyenler:
·
Bahaeddin Ögel
·
Bozkurt Güvenç
·
Mehmet Niyazi Özdemir
·
Özkan İzgi
·
Sait Başer
Bahaeddin Ögel:
1/
“Türk milleti tarih boyunca Türküm demiş ve Türk'ün
geleneğini sevmiş, herkesi kendinden saymıştır. Unutmayalım ki, Bilge Kağan'ın başvezir
ve büyük komutanı Tonyukuk da nihayet bir Çinli idi. Fakat hıyanet karşısında
en keskin bir ırkçı kesildiği de görülmemiş değildi.” Prof. Dr. Bahaeddin Ögel / hazırlayanlar Doç. Dr Abdulkadir Yuvalı, Yrd.
Doç. Dr. Muhammet Beşir Aşan. Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı, İstanbul 1995 -
169 sayfa; ss. 155. Selçuk Üniversitesi 1. Milli Gençlik Kongresi 6-8 Kasım 1985 Konya Tebliğler,
Selçuk Üniversitesi Yayınları, 1987, s.33-38.
2/
“Orta Asya
Türk devletlerinde her zaman için hükümdarların yanında Türk olmayan vezirler
de bulunmuştu. Özellikle Gök-Türk devletinde ticaret ve dış ilişkileri iyi bilen
Batı Türkistanlılar, kağan otağın önemli bir yer tutmuşlardı. İstemi Kağan'ın elçisi
Maniah’ı buna bir örnek olarak gösterebiliriz. Savaş işlerine Türk olmayanların
karışması da çoğu zaman hoş karşılanmamıştı. M.S. 630'da, Çin imparatorunun İl Kağan'a
yazdığı mektup bu konuda en ibret verici bir
belgedir. Çin imparatoru, Kağanın yanında eski (Türk) soyluların yerine yabancıların (Hu) görüldüğünü
söylüyor ve bunun da Türk devletinin yıkılacağına dair bir işaret olduğuna dikkatleri
çekiyordu. Gerçekten aynı yılda, Göktürk Devleti yıkılmıştı. Aslında Vezir Tonyukuk
da soy itibarı ile bir Çinli idi. Fakat çoktan beri Türkleşmişti. Büyük Hun
Devleti'nin büyük komutanlarından biri olan ve Yabgu ünvanını taşıyan ünlü bir asker
de, yine Soğdlu veya Türkistan şehirlerinden gelmiş bir yabanı idi. Hunlara iltica
eden Çinli general LiLing de, Hun İmparatorluğu için büyük hizmetlerde bulunmuştu.
Görülüyor ki, büyük imparatorlukla da aslen Türk olmayan komutanlara da hizmet verilmiş
ve onlardan faydalanılmıştı. Bununla beraber,
devlet zayıfladıkça bunların birçok zararları da görülmemiş değildi.” Ögel, Prof. Dr. Bahaeddin, Türklerde Devlet Anlayışı, İstanbul, Ocak 2016, Ötüken Neşriyat A.Ş.,
ss.327 (ilk baskısı Türklerde Devlet Anlayışı (13.yy. Sonlarına Kadar), Başbakanlık
Bas. Evi, Ankara 1971.)
Uygur hükümdarlarından
Temür-Buka adına dikilmiş olan mezar taşı yazıtı: (Kaynak: Ögel, Prof. Dr. Türk Mitolojisi, 1.Cilt, Ankara, 1989, ss.78-80.) http://www.academia.edu/14193166/T%C3%BCrk_Mitolojisi_1._Cilt
Uygurların türeyiş efsanesi ile ilgili başlıca
kaynaklar: Uygurların menşe efsanesi ile ilgili en önemli kaynaklardan birisi, şüphesiz
ki İran tarihçisi Cüveynî tarafından yazılmış olan eserdir1. İkinci önemli kaynak
da son Uygur hükümdarlarından Temür-Buka adına dikilmiş olan mezar taşı yazıtıdır.
Bu yazıtın metni sonradan özet olarak Çin tarihlerine geçmiş ve bazı Avrupalı yazarlar
da, ikinci elden kaynaklardan bu bilgileri özet olarak aktarmışlardı. 2. Çince,
orijinal mezar taşı yazıtının ilk tercümesi ise tarafımızdan yapılmıştır. 3. Bu
tercüme tamdır. Uygurların türeyişleri ile ilgili kaynaklara, burada üçüncü bir
Çince kaynakda yeniden eklemiş bulunuyoruz, Batı ilim âleminin habersiz olduğu bu
kaynak da bir mezar yazıtıdır ve tam tercümesi tarafımızdan yapılmıştır 4.
“ Hsieh ailesi Uygurlardandır. Onların ataları,
(Göktürk Kağanlarının meşhur veziri) Tonyukuk
idi. (Tonyukuk) aslen bir Çinli idi. Çinlilerin Sui Sülâlesinin (Çin’de egemen
olduğu) bir çağda (M.S. 581 - 618), Çin ülkelerinde büyük karışıklıklar olmuş ve
Göktürkler de, Çin’in içlerine doğru girmişlerdi. (O sırada, Çin’deki idareden memnun
olmayan) bir çok Çinliler , (Çin’e gelip geri dönen Türklerle birlikte) Göktürk
iline gitmişlerdi. (Tonyukuk’un) P’o-p’o adlı bir kızı vardı. Bu kız (Göktürk
Kağanı) Bilge Kağan ile evlendi ve onun hatunu oldu. (İlteriş Kağan’ın ve sonra
da Bilge Kağan’ın veziri olan) Tonyukuk,
Göktürk ülkelerini idare etmek için bir çok pilânlar yaptı. Çin’de kurulmuş olan
T’ang Sülâlesinin resmi tarihlerinin Göktürklerle ilgili bölümlerinde, bu olayların
hepsi geniş olarak anlatılmıştır. Bilge Kağan ölünce, memleketinde bir çok karışıklıklar
meydana geldi. Bilge Kağan’ın hatunu (Tonyukuk’un
kızı) P’o-p’o, bu karışıklık halini görünce, halkı ile birlikde Çin’e geldi ve Çin
İmparatoru’na tabi oldu.
Çin devleti ona, “Memleketini sulha kavuşturan
Hatun” şeklinde, bir şeref ünvanı vermek sureti ile saygısını gösterdi. Göktürklerin
bırakıp geldikleri topraklar da, bu yolla Uygurların eline geçti.
“ (Göktürk devletinin) ortadan kalkmış olmasına
rağmen, bu bölgelerde Tonyukuk’un ünü unutulmadı ve onun soyundan gelenlere
daimi olarak saygı gösterildi. Uygur (Kağanları) kendi vezirlerini de, her zaman
için Tonyukuk’un soyundan gelen kişilerden seçtiler.
“ Çinliler
eskiden Uygurlara Hui-ho derlerdi. Şimdi ise onlara Wei-wu, yani Uygur diyoruz.
Bunların her ikisi de aynı şeydir. Onların oturdukları esas yerin adı KaraKorum’dur.
Bu bölgeye Çinliler ise, şimdi Ho-ning-lu adını verirler. Orada başlıca üç ırmak
vardı. (Göktürklerin başkenti de burada idi). Bu şehrin güneyine bitişik olan dağlardan
çıkıp kuzey - doğuya akan ırmağa Orkun nehri adı verilirdi. Şehrin batısından geçerek
kuzeye doğru akan nehre ise, Tamır nehri denirdi. (Bu şehrin) batısında bir nehir
daha vardı. Bu da kuzey-doğuya akardı. Bunun adı da Kurban-Tamır’dır. Bu ırmakların
her üçü de, başkentin 30 mil kadar kuzeyinde bulunan bir yerde birleşirlerdi. Bundan
sonra meydana gelen bu büyük nehre ise, Selenga adı verilmiştir.
“ Gerçek Uygur Kağanı Bögü - Kağan’dan itibaren
hep bu üç nehir etrafında otururlardı.Sonradan (M.S. 840), Beş-balıg şehrine göçerek
orada oturdular. (Daha önce Ortaasya’da bir Turfan devleti vardı). Bu Turfan devleti
zayıflayınca, Turfan ovasındaki diğer devletleri de ellerine geçirerek kendi devletlerine
kattılar. Şimdi Turfan’a Kara - Hoço adı verilmektedir. Kara-Hoço sözü iki kelimeden
meydana gelmiştir. “Kara” sözü, onların dilince kara renk anlamına gelir. Çünkü
bu şehrin yakınında Kara - Dağ adlı bir dağ vardır. “ Hoço” sözü ise, Çinlilerin
bu şehre ad olarak verdikleri “ Kao-Ch’ang” deyiminden gelmiş olmalıdır. Şehrin
adı, bunun için böyle söylenmiş olmalıdır. Şimdiki Uygurlar, Turfan şehrinde otururlardı.
Bunlar, “ Turfanlı Uygurlardır. Turfan’daki Uygur hükümdarının mühründe şöyle yazılmış
idi :
“ Bu mühür, bütün Tanrıların desteğine dayanan
ve memleketini korumakla görevli, dördüncü derecede bir hükümdarın mühründür. Bu
mühür, onlara Çin’de egemen olan T’ang Sülâlesi zamanında (M.S. 618 - 905), Çin
devleti tarafından verilmiştir.”
“ Bu mühür Uygurlara T’ang Sülâlesi tarafından
verilmişti. “ Bütün Tanrıların desteğine dayanan’” deyimi ise, Sanskrit dilinden
alınmış bir sözdür. Çünkü onların memleketlerinin adetlerinde Budizm, çok önemli
bir yer tutar ve bir nevi kutluluk anlamına gelirdi.
“ Göktürklerin (meşhur) veziri Tonyukuk’un
nesilleri onlara asil bir memur olarak hizmet ettiler. Bunun için de (onların aslen
Göktürk olmalarına rağmen) Tonyukuk’un nesillerine de Uygur dediler. Onlar,
kendi başkanlarının emrinde olarak Selenga nehrinin yukarı kısımlarında otururlardı.
Tonyukuk’un torunları da, kendi atalarının ilk oturdukları yeri hatırlayarak,
(Selenga nehrinin Çince yazılışının ilk işareti olan) Hsieh işaretini aldılar ve
bunu kendileri için bir soyadı yaptılar...”
Öyle anlaşılıyor
ki Temür - Buka’nın yazıtının Uygurların menşei ile ilgili girişi, daha önceleri
de başka münasebetlerle bazı yazıtlarda yazılmış bulunuyordu. Çünkü Cüveynî de kitabına aldığı efsaneyi yine Uygurların
başkentindeki bir yazıttan okumuş veya okutmuştu.
Temür-Buka’nın yazıtı, Uygurların Orhun ırmağı
kenarlarından göçmelerinden hemen hemen 500 sene, yani M. S. 1314’den sonra, Turfan’da
yazılmıştı, Öyle anlaşılıyor ki Cüveynî zamanında, Orhun kıyılarındaki eski Uygur
başkentinde, yani Ordu-Balıg şehrinde, kaybolmamış bu gibi yazıtlar mevcuttu. Temür-Buka’nın
yazıtını yazanlar da elbette ki bu gibi yazıtlardan istifade etmişlerdi. Cüveynî’nin
anlattığı efsane daha geniştir. Bu bakımdan tarihçi Cüveynî’nin, Orhun kıyılarındaki
daha orijinal ve daha eski yazıtı görmüş olması çok muhtemeldir.
·
1. Cüveynî, Tarih-i Cihan Gûşa, GibbMemorial Series,
Leiden, 1912, I, s. 39 v.d.
·
2. J. Marquart, Guvaini's Berichtüberdie Bekehrung
der Uiguren, SBAW, 1912, s. 486-502.
·
3. B. Ögel, Sino-Turcica, Taipei, 1964, s. 9 -27.
·
4.Aynı., esr s. 29 - 33.
(Kaynak: Ögel, Prof. Dr. Türk Mitolojisi, 1.Cilt, Ankara, 1989, ss.78-80.) http://www.academia.edu/14193166/T%C3%BCrk_Mitolojisi_1._Cilt
Bozkurt
Güvenç:
“Uygur Kağanlarından
Temür Buka’nın Mezar Taşı Yazıtı
“Hsieh ailesi Uygurlardandır.
Onların ataları Göktürk veziri Tonyokuk aslen Çinli idi. Sui Hanedanı’nın egemen
olduğu dönemde M.S. 581 - 618 Çin’de kargaşalık çıkınca, Göktürkler, Çin topraklarına girmişlerdi. Yönetimden
hoşnut olmayan bir çok Çinli geri dönen Türklerle birlikte Göktürk iline gittiler.
Tonyukuk’un P’o-p’o adlı bir kızı vardı. Bu kız Göktürk Kağanı Bilge Kağan ile evlendi,
onun hatunu oldu. İlteriş Kağan’dan sonra Bilge Kağan’ın da veziri olan Tonyukuk
Göktürk ülkelerini yönetti.”
T’ang Sülâlesinin resmi
tarihlerinin Göktürklerle ilgili bölümlerinde de bu tür olaylar anlatılır. Bilge
Kağan ölünce karışıklıklar çıktı. P’o-p’o
halkı ile birlikde Çin’e geri döndü ve Çin İmparatoru’na bağlı kaldı. Çin Devleti
ona, “Ülkesini (hangi ülke?) Barışa Kavuşturan Hatun” ünvanını verdi. Göktürklerin bıraktığı topraklar da bu
yolla Uygurlara kaldı:
“ Göktürk Devletinin
ortadan kalkmış olmasına karşın, Tonyukuk’un adı sanı unutulmadı. Onun soyundan
gelenlere daima saygı gösterildi. Uygur Kağanları da kendi vezirlerini Tonyukuk
soyundan gelen kişiler arasından seçtiler….”
Göktürklerden sonra
ülkeye egemen olan Uygurlar, Göktürklerin Rünik alfabesini bırakıp Batı’dan aldıkları
Sogut alfabesini kullanmışlardır. Ancak yukarıda çevirisi sunulan mezartaşı yazıtı,
Uygur Devleti'nin Çin'den tam bağımsız olmadığını düşündürüyor. Çin İmparatorluğu,
kuzey komşusu Türk boylarına Çin soylu Vezirler ve Hatunlar göndermeye devam ediyor.
Devlet ve yönetim geleneğine sahip olan İranlıların yeni kurulan Türk devletlerine
vezir verme uygulaması ilerde Selçuklularda da görülecektir. Göçebe devlet kuruyor
ama yerleşik devlet geleneğinin deneyimi , birikimi, desteği ile. Kağan ölünce,
Hatun'un halkı ile birlikte ülkesine dönüp İmparatora bağlanması olayı da dikkati
çekiyor. Bu tür sorular, resmi Çin tarihlerindeki Türk belgelerinin ne derece güvenilir
olduğu sorusunu gündemde tutuyor."
Bozkurt Güvenç, Türk Kimliği (Kültür
Bakanlığı, Ankara 1993) ss.110. (issuu.com)
"Bilge Hakan der ki: Karı aç, sırtı açık halka
hükümdar oldum. Halkı doyurmak için 12 kez sefer savaş) ettim. Çinli OngTotok'un
50 bin kişilik, General ŞaÇa'nın 80 bin kişilik ordularıyla savaşıp onları yendim.
Türk halkı yoksul idi. Çıplakları giydirdim, açları doyurdum. Birleşik halkları
ateşle su gibi birbirine düşman etmedim. Dört bucak halkı kendime bağlı kıldım.
Az halkı çok kıldım.
Orhon Yazıtları'nın bildirisi kabaca böylece özetlenebilir.
Daha ayrıntılı ve açıklamalı yorumu için Bz Tekin 1988: 1-190.) Yazıtların bildirisi,
göçebe devleti olamayacağı yolundaki önkanıları ve düşüncelerimizi belli ölçüde
doğruluyor. Çinliler güçlü; Türkler ise aç, açık, çıplak ve güçsüzdür. Yiğit Hakanlar
savaşları kazanıyor, sözleri taşa yazdırıyor ama Türk halkının yazgısını değiştiremiyor.
Göçebe halk yok olacağını bile bile Çinli'nin tatlı sözüne, yumuşak ipeğine doğru
koşuyor. Belki, pirinciyle karnını doyuruyor. Göçebe devleti, birlik ile düzeni
sağlamak için sürekli savaşmak zorundadır. Savaşları kazanıyor ama barışı sağlayamıyor.
Kağan nice çalışıp çabalasa boşuna. Çünkü talan ile yağma yetmiyor. Taşıma suyla
değirmen dönmüyor. Bilge Kağan öğünüyor ama onun ölümüyle birlikte çıkan kargaşalıklar
üzerine, Çin asıllı olan karısı, "halkıyla birlikte" Çin'e dönüyor. Kurulmamış
olan devleti yönetimi) Uygurlara bırakıyor. Bütün bu gerçekler yukarda son Uygur
kağanlarından TemürBuka'nın mezar taşına
aynen yazılıyordu. Türk Kağan'ı veya Hakanı, Türk devletini kuramazdı çünkü veziri
Tonyukuk Çinli idi. Uygurlar Tonyukuk soyundan vezir atama geleneğini sürdürdüler.
Buna belki mecburdular. Çünkü Devlet yönetimi geleneği)ni bilenler onlardı. Çin
töresiyle yazıt yazılıyor ama Türk devleti yönetilemiyordu." Bozkurt Güvenç, Türk Kimliği, ss. 115 . (issuu.com)
Özkan İzgi
Bozkurt Güvenç, Türk Kimliği (Kültür Bakanlığı, Ankara 1993) kitabının 109 ve 110. sayfalarında
Özkan İzgi'nin “Kutluk Bilge Kül Kağan, Böğü Kağan ve Uygurlar” (Kültür Bakanlığı
Ankara 1986) kitabının 110-115 sayfalarında yayınlanan "Uygurların Türeyiş
Efsanesi ile ilgili son Uygur hükümdarlarından Temür Buka adında dikilmiş olan Mezar
Taşı Yazıtı'nı nakleder. ( https://turkalevi.files.wordpress.com/2017/02/c3b6zkan-izgi-uygurlar.pdf )
Özkan İzgi ise kitabının önsözünde (s.7) sözkonusu
efsaneyi Prof. Dr. Bahaeddin Ögel'in Türk Mitolojisi, Cilt 1, Ankara 1971 kaynağından
kitabının ekler kısmına aldığını belirtir. (https://turkalevi.files.wordpress.com/2017/02/c3b6zkan-izgi-uygurlar.pdf )
Temür-Buka adına dikilmiş olan mezar taşı yazıtının metni ilk kez 1964 yılında
Taipei Tayvan'da yayınlanan Bahaeddin Ögel'in profesörlük tezi Sino-Turcica'da (ss.29-33) zikredilmiş ve
eser 2002 yılında ülkemizde Sino-Turcica
(Cengiz Han ve Çin’deki Hanedanın Türk Müşavirleri) adı ile yayınlanmıştır.
Bahaeddin Ögel sözkonusu yazıtı 1989 yılında yayınlanan Türk Mitolojisi 1.Cildi'nde de yayınlamıştır.
Sait Başer
“Soy gayreti Türk kültüründe yadırganan bir durumdur. Bilge Kağan’ın
veziri Tonyukuk’un Çin asıllı olduğunu biliyoruz. Meşhur Selçuklu
veziri Nizamü’l-Mülk ve oğullarının acem asıllı olduğunu biliyoruz. Benzer örnekleri
Osmanlı’da bulmak çok daha rahattır. Özellikle Yeniçeri Ocağı dolayısıyla pekâlâ
bir Tunuslu da, bir Sırp da, bir Hırvat da, bir Rum da vezir-i azam olabilmiştir.
Yani Tunuslu hayrettin paşa diyorsunuz, saklamıyorlar. Bu gizli saklı bir durum
değil. Sokullu Mehmet Paşa Hırvat asıllı olduğunu biliyor. Kardeşi de piskopos;
haberleşiyorlar bizde vezir-i azamken. Ama burada bir ihanet aramak abes. Sokullu
Mehmet Paşa Türk kültürüne tamamen sadık, onu hazmetmiş, Türk olmuş bir adamdır.
Aynı şeyi Nizamü’l-Mülk için de, Tonyukuk için de söyleyebiliriz. Yani Türk kültüründe
ehliyet esastır ve sınıflı olmadığı için; at yetiştiren bir kavim olmaları dolayısıyla,
atlı göçebe toplumunun şartları sınıflaşmaya imkân vermediği için, insanın değerini
aklına ve ahlâkına bağlamışlardır. “Asil insan gönlü temiz ve akıllı olandır” diyor.
Kaşgarlı’da da bulabilirsiniz, Yusuf Has Hacib’de de bulabilirsiniz. Çok nettir,
yani insanın kıymeti geldiği soydan ileri gelmez, ahlâkından ve aklından ileri gelir.
Bu çok açıktır. Eskilerin tabiriyle “bedihi” bir gerçektir. Dolayısıyla boy sistemine
alınır Töreyi benimseyenler ve Töreyi benimseyene Türk denir. Bugün yeryüzünde Türk
sıfatıyla andığımız ne kadar toplu luk varsa hepsinin aynı kandan, aynı soydan olduğunu
ispatlamaya kalkmak cinnet olur. Denediler bunu zaten, çıkmaz yol olduğu göründü.
Adına Türk denilen topluluklarda soy birliği söz konusu değil. Bu demek değildir
ki,bugün Türk dediğimiz toplumlar soyu belirsiz toplumlardır. Tabii ki değil, ben
dedemi de biliyorum, dedemin dedesini de. Kanunî zamanında bulunan bir belgede dedelerimin
isimlerini buldum. Yani bu hepimiz için geçerli, sadece benim için değil. Bir soy
problemimiz elbette yok. Ama Türklüğü soya indirgeyerek anlamayı, başta Töre doğru
bulmuyor. (saitbaser.com/2013/12/18/sait-baser-ile-orhun-abideleri-ve-turk-toresi-uzerine-soylesi/)
“Osmanlı padişahlarından I. Kosova savaşında şehit düşen Sultan
Birinci Murad Hüdâvendigâr, zamanında onun kararıyla kurulan Yeniçeri Ocağı, diğer
adıyla Kapıkulu Ocakları, saraydaki uzantısı Enderun ile beraber, Türk devlet geleneğinde
yeni bir kurum olarak önümüze çıkar. Yeni bir kurum deyişimiz, o kurumu doğuran
anlayışın eskiliğindendir. Bilge Tonyukuk’tan Nizâmü’l-Mülk’e kadar Türk devletlerinde
hakandan hemen sonraki en yüksek derecelere yükselmiş farklı kavimden insanlar hep
buluna gelmiştir. Bu hal toplumca da yadırganmamıştır. Çünkü Türk toplumunun devlet
terbiyesinden beslenen tarihî Türk devletlerinin hemen hepsi açık veya gizli olarak
bir cihan devleti olma rüyası görmüşlerdir. “Cihan Devleti” olmak, Batıdaki sömürgeci
anlayışa ters düşer. “ (saitbaser.com/tag/kurt/)
“İslam öncesi Töre devletlerinde de, İslam sonrası Töre devletlerine
de (devlete ana özelliklerini yine Töre verdiği ve Töre’deki tevhidci nizam fikri
İslâmiyetle tam bir uyum gösterdiği, İslâmi dönemde de Türk Töre’si hayâtını sürdürdüğü
için) bu gönüllü transfer sistemi kullanılmıştır. Bilge Tonyukuk’tan Sogd kavmine,
Nizâmülmülk âilesinden Sokullu’ya kadar Töre’ye intisab edip Türk olan herkes en
yüksek makamlara kadar çıkabilmişler ve medeniyete unutulmaz katkılar da bulunmuşlardır.
Aynı durum Arnavut, Boşnak, Çerkes, Kürt… kavimleri için de söz konusudur. Bunlar
aynı zamanda Orta Asya’daki Yakut, Çuvaş, Kazak, Kırgız ve benzerleri gibi Türk
olmuş topluluklardır artık. “ (saitbaser.com/2014/02/24/muhabbetin-ictimailesmesi-veya-tore-ile-turk-olmak-2/)
Mehmet
Niyazi Özdemir
“Bizdeki millet tasavvuru nasıl?. Şimdi Türk milleti,
millet tasavvuru olan bir millet değil. Meselâ, Tonyukuk büyük bir ihtimalle Çinli,
Tonyukuk’u bile bizim milletimiz almıştır, kendine katmıştır. Osmanlı’ya bakın Fatih’ten
sonra 4 tane Türk sadrazam olması lâzım ötekileri diğer milletlerden. Bizim milletimiz,
bizim medeniyetimiz gönül vermişse, onu benimsemişse, ne yapacak bir insanın millî
kimliğini, neye yarayacak? Bu iman meselesidir, ama o imanla beraber, bizim düşüncelerimizi
savunduğunda bizdendir.“Özdemir, Mehmed
Niyazi; Mehmed Niyazi Özdemir Yeni Asya’ya
konuştu: 3 Mart 2014, Roportaj (yeniasya.com)
"Bizim kültürümüzde
ırk değil, ehliyet hakimdir; Avrupa’da, Rusya’da, o milletten başkası başbakan olamazdı.
Türkiye’de ise Osmanlı’dan beri Arnavut’tan, Boşnak’tan, Hırvat’tan, değişik milletlerden
sadrazamlar gelip geçmiştir. İslamiyet’ten önce de bizim kültürümüz farklı değildi.
Bilge Tonyukuk büyük bir ihtimalle
Çinlidir. Bir insan bizim kültürümüzü,
bizim kimliğimizi bilir, bizim duygularımıza hitap ederse o Türk’tür. Bizim ananemiz
bütün insanlıkça kabul gördü. Biz insanlığı milletimizin üzerinde kabul ettik; bundan daha büyük bir
şeref olabilir mi?"Mehmed Niyazi: Türk ırkı olmasa tarih olmazdı.
Zaman 16 Aralık 2013. (zaman.com.tr/mehmet-niyazi/tarihte-turk-irki_2183690.html)
KAYNAKLAR
“Bilge Tonyukuk Türk
Müdür?” - Prof. Dr. Ahmet Taşağıl (Türk Tarihi).
24.12.2016. https://www.youtube.com/watch?v=30L8Ij2etHU
Ahmet Taşağıl: Tonyukuk Neden Bilge İdi? TDAV Süleymaniye
Kürsüsü İstanbul Üniversitesi Seyyid Hasan Paşa Medresesi Konferans Salonu. (Türk
Dünyası Araştırmaları Vakfı'nın "Tonyukuk Neden Bilge idi" konferansında,
Göktürkler ve Tonyukuk ile detaylıca bilgiler veren Göktürkler hakkında uzman olan
Ahmet Taşağıl'ın açıklamaları). 24.12.2016. http://leventagaoglu.blogspot.com.tr/2016/12/tonyukuk-neden-bilge-idi-prof-dr-ahmet.html
Prof. Dr.
Bozkurt Güvenç’in Türk Kimliği. Bilge,
Yaz/5, 1995. http://www.akmb.gov.tr/userfiles/files/Bilge%20Dergisi/Bilge-pdf.5.pdf
İsenbike Togan, Prof Dr;
“Çin'de Yetişmiş bir Kadim Türk Devlet Adamı”. İçinde: Yalım Kaya Bitiği. Osman Fikri Sertkaya Armağanı, Türk Kültürünü Araştırma
Enst. içinde, ss. 563-577, Ankara, 2013.
Sadri Maksudi Arsal, Türk Tarihi ve Hukuk, ss.259-260, Ankara
Türk Tarih Kurumu, 2014. ss.243-247.
Ana
Britannica cilt 21 İst., Ana Yayıncılık, 2005
(Grousset 1980: 115).
(Giraud 1999: 93-94).
(Hirt, Nachworte, p.14-15)
(Ligeti 1986: 206).
He Xingliang, Guo Hongzhen:
Çinlilerin Gözünden Türklerin Tarihi,
İstanbul, Ocak 2015, ss.167
Prof. Dr. Bahaeddin Ögel / hazırlayanlar Doç. Dr Abdulkadir Yuvalı, Yrd.
Doç. Dr. Muhammet Beşir Aşan. Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı, İstanbul 1995 -
169 sayfa; ss. 155. Selçuk Üniversitesi 1. Milli Gençlik Kongresi 6-8 Kasım 1985 Konya Tebliğler,
Selçuk Üniversitesi Yayınları, 1987, s.33-38.
Ögel, Prof. Dr. Bahaeddin, Türklerde Devlet Anlayışı, İstanbul, Ocak 2016, Ötüken Neşriyat A.Ş.,
ss.327 (ilk baskısı Türklerde Devlet Anlayışı (13.yy. Sonlarına Kadar), Başbakanlık
Bas. Evi, Ankara 1971.)
Uygur hükümdarlarından
Temür-Buka adına dikilmiş olan mezar taşı yazıtı: (Kaynak: Ögel, Prof. Dr. Türk Mitolojisi, 1.Cilt, Ankara, 1989, ss.78-80.) http://www.academia.edu/14193166/T%C3%BCrk_Mitolojisi_1._Cilt
(Kaynak: Ögel, Prof. Dr. Türk Mitolojisi, 1.Cilt, Ankara, 1989, ss.78-80.) http://www.academia.edu/14193166/T%C3%BCrk_Mitolojisi_1._Cilt
(saitbaser.com/2013/12/18/sait-baser-ile-orhun-abideleri-ve-turk-toresi-uzerine-soylesi/)
(saitbaser.com/tag/kurt/)
“Cihan Devleti” olmak, Batıdaki sömürgeci anlayışa ters düşer.
“
(saitbaser.com/2014/02/24/muhabbetin-ictimailesmesi-veya-tore-ile-turk-olmak-2/)
Mehmed Niyazi: Türk ırkı olmasa tarih olmazdı.
Zaman 16 Aralık 2013. (zaman.com.tr/mehmet-niyazi/tarihte-turk-irki_2183690.html)
*****************
TONYUKUK TÜRK MÜDÜR ÇİNLİ MİDİR
26 Haziran 2017
“Kendisi Orhun Yazıtlarında
da belirtildiği üzere Çin’de doğmuştur. Sebebi o dönemde Göktürkler’in Çin’e bağlı
bulunmasıydı. Kendisi soylu Türk sülalerinden biri olan "A-shih-te’’ yani Aşide
sülalesindendi. Hükümdarlık ünvanı "İlteriş’’ olan Kutluk Kağan bağımsızlık
hareketine başladığında Çinli vali yardımcısı olan Wang Pen-li Tonyukuk’u tutuklamıştı.
Hapisten kurtulunca Tonyukuk, Kutluk Kağan’a sığındı. Kutluk Kağan tarafından kendisi
Apa Tarkan olarak tayin edildi. Bu rütbe kendisini kağandan sonraki en yetkili isim
yapıyordu. Bu rütbeyi kazanmasında ben Tonyukuk’un şahsiyetinin yanı sıra büyük
bir aileden gelmesinin de etkili olduğunu düşünüyorum.“ http://www.eglencelitarih.com/?Syf=26&Syz=524633
“Göktürk budunu 630 ve 680 yılları arasında, 50 yıl sü- reyle, Çin
İmparatorluğumun tutsağı olarak yaşadı. Bu süre içinde birçok Türk, Çin'e götürüldü.
Bilge Tonyukuk, Çin'e götürülen bu Türk boylarındandır. Çin'de doğdu. Gençlik yiilarını
Çin'de geçirdi, bu süre içinde, Çiıfi yakından tanı- dı. Çin'de doğduğunu, hazırlattığı
kitâbesinde söyleyen Bil~ ge Tonyukuk, doğum yılını beiirtmerniştir. (s.27). http://media.turuz.com/Language/2011/0217-Otuken_turk_ketibeleri(ali_ozturk)(1973).pdf
Aşina ve Aşite ailesinin bu kanla sona eren hareketinden hız alan
Türkler, yine bu iki ailenin önderliğinde ortaya çıkmışlardır. Onların başında bu
kez Aşina Kutlug ve Aşite Yüan-chen, yani Tunyukuk vardır. O da, diğer Aşite ileri
gelenleri gibi, Aşinalara yardımcı olmuş ve devlet kuran aile olarak bu sülale tarihe
geçmiştir. Biz daha önceki bir çalışmamızda, Tunyukuk’un adı meselesine kısaca değinmiştik.[6]
Tunyukuk’un adındaki “Tun” veya “Ton” (Tong~Tung) büyük bir ihtimalle A-shih-te’yi
ifade etmektedir. Hem Kök Türkler, hem de Uygurlar çağında Tun/Ton/Tung/Tong soyadını
taşıyan kişilere sıkça tesadüf etmek de mümkündür[7]. Bilindiği gibi 779 senesinde,
Yaglakar ailesinden Bögü Kağan’ı öldürerek Uygur tahtına çıkan Tonga Baga Tarkan
da, büyük bir ihtimalle Tunyukuk’un soyundandır. Ayrıca daha sonraki yüzyıllara
ait bir kitabede, Tunyukuk’un nesillerinin Uygurlara da hizmet ettiği[8] söylenmektedir.
http://www.altayli.net/kok-boruler-ve-arslanlar.html
Hakkında geçen yıl Tilla Deniz Baykuzu tarafından yazılan bir kitap
da çıkan (An Lu- Shan İsyanı ve Büyük Yen Devleti, Kömen Yayınları, 2014), Çin tarihinde
çıkardığı isyanla tanınan meşhur savaşçı (adı da savaşçı anlamına gelmekteydi) An
Lu-Shan’ın (VIII. yüzyıl) annesi de A-shih-te ailesine (Göktürklerin kuruluşunda
rol oynamış olup meşhur vezir Tonyukuk da bu ailedendir) mensup bir kadın şamandı.
(Wolfram Eberhard, Çin Tarihi, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 2007, s. 211).
http://www.kayiprihtim.org/portal/projeler/eski-turklerde-buyu-ve-buyuculuk/
Aşitelere (A-shih-te) baktığımızda, devamlı Börülülerin (Aşinalar)yanında
bulunan ve onlara yardımcı olan bu ailenin, Börülülerin (Aşinalar)akrabası olduğu
çok kuvvetli bir ihtimaldir. Kök Türkler çağında, Aşina Nishu-fu’yu kağan ilan eden
A-shih-te ileri gelenleri, Kutlug’un yanında da Tunyukuk (Tonıkök/ veya Tonga-yukuk?)
vasıtasıyla görülmektedir.Bilindiği gibi Tunyukuk’un adı Çin kaynaklarında A-shih-te
Yüan-chen şeklinde yazılıdır. Dolayısıyla bu önemli ailenin üzerinde araştırmacıların
ciddi incelemelerde bulunmaları şarttır. Bu şekilde kısa bir açıklama yaptıktan
sonra, Kök Türk Kağanlığı dönemi olayları sırasında mühim vazifelerde bulunan, daha
doğrusu Kök Türk Kaganlığı’nın yeniden yükselişi ve toparlanışında adları sıkça
geçen iki Aşite beyinin faaliyetlerini kısaca bir hatırlayalım. http://tarihicihan.blogcu.com/devlet-kurucu-asina-borululer-ve-asite-arslanlar-aileleri/5715719
S.-Q. Wen, B.A. Muratov, R.R. Suyunov, Translated to english: B.A.
Muratov : THE HAPLOGROUPS OF THE REPRESENTATIVES FROM ANCIENT TURKIC CLANS — ASHINA
AND ASHIDE. БЭИП «Суюн»; Том.3, Март 2016, №2 [1,2]; ISSN:2410-1788. https://www.podgorski.com/main/assets/documents/Wen_S.-Q._Muratov_B.A._Suyunov_R.R.pdf
“Türkçe yazı dilinin oluşumunda dönemin siyasi, kültürel ihtiyacı
ve aristokratların kültürel düzeyi ile tecrübelerinin etkisi vardır. II. Köktürk
Devleti’nin kuruluşunda etkin olan önderlerin hepsi Tang ülkesinde yetişmiş ve hatta
içlerinden büyük bir kısmı da Chang An’a gelerek devletin okullarında öğrenim görmüştür.
Kutluk, Kapgan ve Tonyukuk’un içlerinde bulunduğu liderlerin hepsi Tang kültürüne
aşina, Çince okuma yazma bilen kişilerdir. Fakat yazı dili olarak Çince’yi kullanmamış,
hatta (daha sonraları Xi Xia ve Kitanların yaptığı gibi) ondan esinlenmemiş, Türkçe
yazının oluşumunda Soğd yazısını esas almışlardır. Bu tercihte doğal olarak ülkenin
yazı geleneğinin ve Soğdların ülke kurulmasındaki geniş katılımının ve Tang ülkesiyle
olan problemli ilişkinin etkisi vardır. Tang kültürünü, Çin yazısını reddetme, Türklerin
kendi sancağını dalgalandırmasının, Türklerin tekrar dirilişinin önemli bir parçasıdır.
Bu bilincin oluşturulmasındaki kilit nokta da tarihî anlatımdır. Tang ve Türk ilişkilerini
Türklerin menfaatine uygun bir biçimde anlatmanın bir yöntemidir.” http://www.tekedergisi.com/Makaleler/1672428686_2yal%C4%B1nk%C4%B1l%C4%B1%C3%A7.pdf
Türk tarihinde aklıyla, bilgeliğiyle
temayüz etmiş devletadamlarından M.S. Yedinci yüzyılda yaşamış ve Türkçede Tonyukuk,[1]
Çincedeyse Aşide Yuan-çen yahut A-şi-tö Yuan Çön (645-716) şeklinde anılan Göktürk
kumandanı ve devletadamı, yüksek memur makamını işğâl etmiş bir Türk babanın oğlu
olarak Çinde doğup iyi öğrenim görerek yetişmiştir. Sıkıntılı bir devri idrâk eden
Göktürk devletine avdet etmiş, veziriazâm ve komutan olarak devlete hizmet etmiştir.[2]
([1] Tonyukuk: 'Yağ lekeli elbise giyen' / [2] Bkz: René Giraud: "L'Empire
des Turcs Celestes",64&65 syşr). İçinde: Şaban Teoman Duralı; Omurgasızlaştırılmış
Türklük, İstanbul 2013 , ss.129
Özellikle taş yazmalar üzerine, bu çalışmanın
yazarı ve danışabildiği tüm meslekdaşları, dünyadaki büyük yazıtlar arasında Türk Tonyukuk'un kitabesinin özlü mükemmeliyetine yaklaşan,
değil daha üstününü, eşdeğer ini dahi tanımamaktadırlar. ss.722. M. Sprengling
: “Tonyukuk Kitabesi: Eski Bir Türk Şaheseri”, çev. Mehmet İnhan, Erdem, II/6, Eylül
1986, 717-727. http://www.akmb.gov.tr/userfiles/files/EskiErdem%20pdf/Erdem_06.pdf
TONYUKUK KİTABESİ:
ESKİ BİR TÜRK ŞAHESERİ[1] / (Modern Türkiye'nin
Bilge İltiriş'i Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e ithaf edilmiştir) MARTIN SPRENGLING[2] /Çeviren: MEHMET İNHAN[3]
Bilge Tonyukuk'un milliyeti:
Vesikaların derinliklerine inemiyeler, Tonyukuk'u bir Çinli sanmışlardır. Bilge
Tonyukuk, kendi yazıtında ise şöyle diyordu: "Bilge Tonyukuk, ben özüm Tabgaç
elinge kılındım, Türk budun Tabgaçka körür erti!" Thomsen bu sözü yerinde olarak
şöyle yorumluyordu: "Bilge Tonyukuk ben özüm doğuş (veya yaratılış) bakımından,
Çin İmparatorluğu'na (aidim). Çünkü bu sırada Türk milleti Çin'e tâbi idi."
Ne yazık ki son yıllarda Türkçemiz de çok zayışamıştır. Çünkü buradaki "bağlı"
ile "tâbi" sözleri arasında ayrılıklar vardır. O sıralarda, Çin'in kuzeyinde,
pek çok Türk vardı. Bu Türkler, Çin'in idaresi altına girmişlerdi. Bilge Tonyukuk
da, O Türklerden biri idi. Çin, kendi idaresi altına giren Türklerin büyüklerine
çeşitli unvanlar vermişlerdi. Anlaşıldığına göre Tonyukuk da, bu Türk büyüklerinden
birisiydi.
Bahaeddin Ögel : Türk Büyükleri
: Bilge Tonyukuk. Milli Kültür, 3 (2), Temmuz 1981, ss.10
T1B1 1981 TÜRK BÜYÜKLERİ
BİLGE TONYUKUK (Büyük Göktürk Veziri) Prof. Dr. Bahaeddin ÖGEL
------------------------------------.
Wen Yen-po’nun fikri doğrultusunda nehrin (Sarı Irmak) güneyindeki altı eyalete bölünerek yerleştirilen boylardan olduğu için A-shih-te Yüan-chen (Tonyukuk) bütün Çin geleneklerini öğrenmiş, sınırlardaki ve Çin seddindeki boşluklardan haberdar olmuştu. Ch’an-yü askeri valiliğinde teslim olan boyları teftiş (gözetmekle) görevli bulunduğu sırada işten el çektirilmiş ve askeri vali yardımcısı (ch’ang-shih) Tarafından hapse atılmıştı.
Wen Yen-po’nun fikri doğrultusunda nehrin (Sarı Irmak) güneyindeki altı eyalete bölünerek yerleştirilen boylardan olduğu için A-shih-te Yüan-chen (Tonyukuk) bütün Çin geleneklerini öğrenmiş, sınırlardaki ve Çin seddindeki boşluklardan haberdar olmuştu. Ch’an-yü askeri valiliğinde teslim olan boyları teftiş (gözetmekle) görevli bulunduğu sırada işten el çektirilmiş ve askeri vali yardımcısı (ch’ang-shih) Tarafından hapse atılmıştı.
Sonradan Kutlug, gelip saldırdığında,
eski boyları teftiş etme görevini geri istedi. (Wang) Pen-li müsaade edince, kaçıp
Kutlug’un yanına sığındı. Kutlug onun katılması
üzerine aşırı sevindi. A-p’o Ta-kan (Apa
Tarkan/Tarhan) tayin ederek, askerlerin ve atların idaresi işini ona verdi. Wei
eyaletine hücum edip askeri vali Ts’uiChih-pien’i bozguna uğrattılar. Karşı gelen
valiyi öldürdüler. (TienT’ung 198) 1073 b,c)
[KAYNAĞINI LEVENT’E SORARSIN]
“Kendi kitabesinde
Çin’de dünyaya geldiğini ifade eden Tunyukuk’un, bu sözüne binaen onun Çinli olduğunu
iddia edenler var ise de, bunun pek doğruluk payı yoktur. Tunyukuk hakkında araştırma
yapanlar, onun Çin başkentinde eğitim gördüğünü de belirtmektedirler.” http://turkturantarihi.blogspot.com.tr/2010/02/bilge-tunyukuk.html
“Uygur beglerinden
Temür-Buka’nın, çince Uygurların menşei ile ilgili yazıtında da o ve soyu saygıyla
anılmışt ır.” http://turkturantarihi.blogspot.com.tr/2010/02/bilge-tunyukuk.html
“Kazak bilim
adamı K. Salgarin’e göre, “gelenek gereği, Türk aydınlarının bir kısmı Çin’de eğitim
alıyorlardı. Örneğin, Korkut’un çağdaşı Tonyukuk Çin’de eğitim almıştır”. Tonyukuk
yazılarında da bu konudan bahsedilir. Bundan hareketle, Tonyukuk’un Konfüçyüs’ün
felsefesini bildiğini iddia etmek mümkündür.” http://www.tasam.org/tr-TR/Icerik/4238/turk_halklari_kulturunun_temeli_olarak_korkut_felsefesi
“Hakkında
geçen yıl Tilla Deniz Baykuzu tarafından yazılan bir kitap da çıkan (An Lu- Shan
İsyanı ve Büyük Yen Devleti, Kömen Yayınları, 2014), Çin tarihinde çıkardığı isyanla
tanınan meşhur savaşçı (adı da savaşçı anlamına gelmekteydi) An Lu-Shan’ın (VIII.
yüzyıl) annesi de A-shih-te ailesine (Göktürklerin kuruluşunda rol oynamış olup
meşhur vezir Tonyukuk da bu ailedendir) mensup bir kadın şamandı.(Wolfram Eberhard,
Çin Tarihi, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 2007, s. 211)”. http://bilimdili.com/dusunce/eski-turklerde-buyu-ve-buyuculuk/
Bilge Tonyukuk’tan
Nizâmü’l-Mülk’e kadar Türk devletlerinde hakandan hemen sonraki en yüksek derecelere
yükselmiş farklı kavimden insanlar hep buluna gelmiştir. Bu hal toplumca da yadırganmamıştır.
Çünkü Türk toplumunun devlet terbiyesinden beslenen tarihî Türk devletlerinin hemen
hepsi açık veya gizli olarak bir cihan devleti olma rüyası görmüşlerdir. “Cihan
Devleti” olmak, Batıdaki sömürgeci anlayışa ters düşer. Türk devletlerinde fütuhâtın
maksadı sömürmek değil; zulüm coğrafyalarına hizmet ve adalet götürmektir. Hizmetine
talip olunan insanları, toplumları hor gören bir zihniyetle cihan devleti olunamazdı.
Dolayısıyla Türklük davası sanıldığı gibi bir soy, kavmiyet, etnik nationalism davası
olmayıp, tamamen sosyo-kültürel ve ekonomik zeminde biçimlenen “kalp ve menfaat
birliği” 101 idi. Türk, bir cihan devleti adamının adıydı. Oğuz Kağan bu devleti:
“Gökyüzünü çadır, güneşi tuğ yapan devlet” cümlesiyle tanımlamıştı.102 Bu sebeple
bütün Türk devletlerinde tebaya dönük soy taassubu aşılmış, onun yerine ideal birliği
esas alınmıştır.1 https://saitbaser.com/tag/kurt/
Uygur Kağanlarından Temür Buka’nın mezar taşında Tonyukuk hakkında
şunlar yazılıdır: “Türk Kağanı veya Hakanı, Türk Devletini kuramazdı. Çünkü veziri
Tonyukuk Çin’li idi.” Uygurlar da Tonyukuk soyundan vezir atama geleneğini sürdürdüler.
Buna belki de mecburdular. Çünkü devlet yönetimi(geleneği)ni bilenler onlardı(Güvenç,1994,s.301).
http://w3.gazi.edu.tr/~iarslan/orhunyazitlari.doc
“Ayrıca hiçbir vakit hafızalardan silinmeyen Tunyukuk,
Uygur beylerinden Temür Buka’nın, Çince Uygurların menşei ile ilgili yazıtında da
saygıyla anılmaktadır.” http://www.cepniler.net/index.php/9-genel/9-bilge-tonyukuk
Esasen, Bazin’e
göre, Türklere Çin’den gelmiş bulunan On iki Havyan Takviminin kullanımı zımnen
de olsa Çin nüfuz dairesine girme ve Çin İmparatorluğu’na tabiiyet anlamı ifade
ettiğinden, meselâ Tonyukuk bu takvimi kullanmaktan kaçınıyor ve Tonyukuk abidesi
On İki Hayvan Takvimi ile tarihlendirilmiyor. (s. 151, 167-171). http://sbedergi.erciyes.edu.tr/sayi_20/19_%20239-272_%20syf.pdf
[Çinlilerin kayıtlarında Tonyukuk
sürekli takdir edilen bir düşman konumundadır. levent. ]
Wen Yen-po’nun fikri doğrultusunda nehrin (Sarı
Irmak) güneyindeki altı eyalete bölünerek yerleştirilen boylardan olduğu için A-shih-te
Yüan-chen (Tonyukuk) bütün Çin geleneklerini öğrenmiş, sınırlardaki ve Çin seddindeki
boşluklardan haberdar olmuştu. Ch’an-yü askeri valiliğinde teslim olan boyları teftiş
(gözetmekle) görevli bulunduğu sırada işten el çektirilmiş ve askeri vali yardımcısı
(ch’ang-shih) Tarafından hapse atılmıştı.
Sonradan Kutlug, gelip saldırdığında, eski boyları
teftiş etme görevini geri istedi. (Wang) Pen-li müsaade edince, kaçıp Kutlug’un
yanına sığındı. Kutlug onun katılması üzerine
aşırı sevindi. A-p’o Ta-kan (Apa Tarkan/Tarhan)
tayin ederek, askerlerin ve atların idaresi işini ona verdi. Wei eyaletine hücum
edip askeri vali Ts’uiChih-pien’i bozguna uğrattılar. Karşı gelen valiyi öldürdüler.
(TienT’ung 198) 1073 b,c)
Mo-ch’o (Kapgan Kağan) zamanında idari işler Tonyukuk
tarafından planlanıyordu (planlama reisi idi).
Mo-ch’o’nun emrindeki devlet merkezindeki bütün unvanlı memurlar Kül Tegin
tarafından öldürülmüştü. Tonyukuk, kızının Bilge Kagan’la evli olması sebebiyle
öldürülmekten alıkonulmuş, boyuna geri dönmüştü. Tekrar idareye (görevine) getirildi.
Artık yaşı yetmişten fazlaydı. Gök-Türkler ve bütün diğer boylar ona saygı gösteriyorlardı.(TienT’ung
198) 1073 b,c)
Bilge ve diğer devlet adamları onun plan ve stratejilerini
derinden kabul etti. (TienT’ung 198) 1073 b,c)
Ping-pu-lang unvanlı P’eiKuang-t’ing dedi ki: Tonyukuk derinden hareket
eder, yaşlı ve güçlüdür.,LiCh’ing zamanında Çin’e gelenlerdendir. (TienT’ung 198)
1073 b,c)
A-shih-te Yüan-chen (Tonyukuk) geleneklerinin pratiğini
yapmıştı. Sınırlarda boşlukları gerçekleri ve sahtelikleri biliyordu. Chan-yü askeri
valiliğinde teslim olan aileleri, boyları teftiş etme görevinde bulunmuştu. İşten
el çektirildi. Ch’an-yü askeri vali yardımcısı
WangPen-li tarafından tutuklandı. Sonra Kutlug akın yaptığında Yüan-chen eski boyları teftiş görevini yeniden
istedi. WangPen-li kabul etti. Bundan sonra Kutluğ’a sığındı. Kutlug onu elde edince
fevkalade sevindi. Onu A-p’O (Apa) Tarkan tayin ederek askerlerin, atların idare
işini verdi. Wei eyaletine saldırdılar. Askeri vali Ts’ueiChih-pien onlarla savaştı
ise de neticede öldürüldü. Weng-ming saltanat devresinin ilk yılında (684) yine
Shuo eyaletine girip sivil halkı öldürüp yağmaladılar. 686 yılında Kutlug yine Shuo
eyaletine ve diğer eyaletlere girdi. (WHTK 2693/b)
Mo-ch’o (Kapgan Kağan) zamanında Tonyukuk, planlama,
strateji reisi idi. Önce Mo-ch’o’nun maiyetindeki bütün memurlar Kül Tegintarafındna
öldürülmüştü. Tonyukuk’un kızı Bilge’nin hanımı idi. Bu yüzden öldürmemiş, boyuna
dönmüştü. Tekrar idareye getirildi. Yetmiş yaşından fazla idi. Yabancıların hepsi
onu sayıp hürmet gösteriyorlardı. (WHTK 2692/b)
Tonyukuk planlama ve strateji üretmede çok bilgilidir
ve kuvvetini arttırmaktadır. (WHTK 2692/b)
“Türklerin dağılma ve
kağanlığın yeniden kurulması sürecinin önemli bir parçası olan Türk soylusu Tonyukuk,
eğitimini Merkez Havza’da tamamlamıştır. Merkez Havza’nın gelişmiş idari sistemi
ve kültürü Göktürk Kağanlığı’nın yeniden kurulmasında temel esas olmuştur.” He Xingliang-GuoHongzhen
Çinlilerin Gözünden Türklerin Tarihi, İstanbul, Ocak 2015, ss. 201.“Aynı zamanda
Bilge Kağan’ın kayınpederi ve en güvenilir devlet adamı olan TonyukukTang Hanedanlığında
eğitim görmüştü”ss. 155
--------------.
Çin'de 647 yılmda doğduğu sanılıyor. Gök Türk hanedanı
ile akraba bir aileye mensuptu ve bu aile Çin'de geliri bol bir mevkiye sahipti.
Tonyukuk'a Çin tahsil ve terbiyesi verildi. Fakat edindiği tahsil ve terbiyeye rağmen
Türk kaldı. Kutluğ Şad, 680'de harekete geçerken kendisine katıhnasmı istedi. Tonyukuk'ta
tereddüd etmeden onun yanında yer aldı. http://www.turktoresi.com/viewtopic.php?t=1529&p=2950
(165) Orkun;
Tekin Ergin, 75-82, tercüme 36-45'e; Julien, s. 459, 460, 451, 463; Liu mau-tsai,
dizin (s. 814); Bazin, s. 206-211. Sümer, Faruk: Türk Devletleri Tarihinde Şahıs Adları-I. (52.S.)
“Tonyukuk Çin’den Kaçıp Kutkug’a Katılması.” İçinde:
12-13ss. https://issuu.com/sacittademir/docs/ahmet_ta__a____l-g__kt__rkler-3-t__
“II. Köktürk Devleti’nin kuruluşunda etkin olan
önderlerin hepsi Tang ülkesinde yetişmiş ve hatta içlerinden büyük bir kısmı da
Chang An’a gelerek devletin okullarında öğrenim görmüştür. Kutluk, Kapgan ve Tonyukuk’un
içlerinde bulunduğu liderlerin hepsi Tang kültürüne aşina, Çince okuma yazma bilen
kişilerdir. Fakat yazı dili olarak Çince’yi kullanmamış, hatta (daha sonraları Xi
Xia ve Kitanların yaptığı gibi) ondan esinlenmemiş, Türkçe yazının oluşumunda Soğd
yazısını esas almışlardır. Bu tercihte doğal olarak ülkenin yazı geleneğinin ve
Soğdların ülke kurulmasındaki geniş katılımının ve Tang ülkesiyle olan problemli
ilişkinin etkisi vardır. Tang kültürünü, Çin yazısını reddetme, Türklerin kendi
sancağını dalgalandırmasının, Türklerin tekrar dirilişinin önemli bir parçasıdır.
Bu bilincin oluşturulmasındaki kilit nokta da tarihî
anlatımdır. Tang ve Türk ilişkilerini Türklerin menfaatine uygun bir biçimde anlatmanın
bir yöntemidir.” http://www.tekedergisi.com/Makaleler/1672428686_2yal%C4%B1nk%C4%B1l%C4%B1%C3%A7.pdf
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder