“Rus'u kazıyın altından Tatar çıkar”
Bloğumda yayınlama tarihi: 5.7.2023
1
“Bizde “Türk-Rus teması” deyince akla (Osmanlı ile temasının
başladığı) 1497 tarihi gelse de, ilk Türk-Rus temaslarının Avarlar ve Slav
kabileleri arasında olduğunu düşünürsek, yaklaşık 1300 senelik aralıksız
süregelen bir etkileşim tarihinden bahsetmek mümkündür. 1300 senedir,
bölgesindeki önemini yitirmeden birbirini dikkatle takip eden iki devletin
günümüzde de temkinli bir politika izlediğini söyleyebiliriz.
Şüphesiz çeşitli milletlerin kurdukları devletler
birbirleriyle rekabet içinde yapılanır, büyür ve nihayet zamanla yorgun düşerek
egemenliğini devreder. Türklerin ve Rusların ortak yaşam alanını teşkil eden
Doğu Avrupa bu anlamda tarihin en çetin siyasal mücadelelerine sahne olmuştur.
Daha milattan önce Türk kavimleri çeşitli nedenlerle batıya doğru akmaya
başladılar; zamanla bu hareket süreklilik ve yoğunluk kazandı. Bu süreçte
Avrupa Hunları, Bulgarlar, Avarlar, Peçenekler ve diğer Türk kavimleri bölgede
siyasi yönetimlerini kurdular. Rusların neşet ettiği kavim olan Slavları siyasi
düzenlerine dahil ederek birlikte yaşama alışkanlığı geliştirdiler ve Avrasya
kıtasında büyük ve benzersiz siyasi, ekonomik ve toplumsal altyapılar kurdular.
Türk boylarının bu coğrafyadaki idari tecrübesi son olarak Altın Ordu
devletiyle taçlandı. Bu devletin zamanla zayıflayıp parçalanması ve nihayet
egemenliğini Ruslara devretmesi 16. yüzyılın ikinci yarısına denk geldi. Bu
idari dönüşüm sadece yapısal bir devlet düzenini kapsamayacak aynı zamanda
iktidarın etkin gücü olan hükümdar sülalelerini de değiştirip yöneticilerin
köken ve kaynaklarını da değiştirecektir.”
2
“Altın Orda döneminde
Rusların kültür bakımından geliştiği; ancak
Rus yurdunun tam
bir siyasi anarşi
içinde çalkalandığı görülmektedir. Bu dönemde de Rusların yaşayış,
düşünüş ve görüşlerinde Türkler etkili olmuştur. Altın Ordu’da bulunan güçlü
bir merkeziyetçi devlet rejimi de Rus knezlerine örnek olmuştur.”
“Siyasi etkilerin başında Moskova Rusyası’nın kuruluşu
meselesi gelmektedir. Moskova’nın birbirleriyle
mücadele halinde olan diğer Rus knezliklerini kendi etrafında birleştirmesi ve
Çarlık Rusyası’nın temellerini atması, Altın Orda hanları sayesinde mümkün
oldu. Hanların, Rus knezliklerini arasındaki mücadelede, Moskova knezlerini
desteklemeleri, onlara diğer knezlere tanınmayan hak ve imtiyazları tanımaları,
Moskova’nın güçlenmesini ve diğer knezlikleri kendi etrafında birleştirmesini
sağladı. Moskova knezliğini gerek diğer Rus knezliklerine karşı gerekse de
yabancı düşmana karşı koruyan Altın Orda hanları, aynı zamanda Rus topraklarını
Latin ve Litvanya yayılmacığına karşı destekledi ve böylece Rus topraklarının
Katolikleşmesini engellediler.” https://www.anadolugazetesi.com/makale/rus-u-kaziyin-altindan-tatar-cikar.html
3
“Ayrıca hanlar tarafından vergi ve diğer yükümlülüklerden
muaf tutulan ve tarihinin en rahat dönemini Altın Orda hâkimiyeti altında
yaşayan Rus Ortodoks Kilisesi de bu dönemde elde ettiği güçle Moskova’yı
destekleyerek Çarlık Rusyası’nın kurulma sürecini hızlandırmış, Hristiyanlığın
Rus topraklarında yayılmasına hizmet etmiştir.” https://www.anadolugazetesi.com/makale/rus-u-kaziyin-altindan-tatar-cikar.html
4
“Yine üç asır Altın Orda hakimiyetinde kalan Rusların,
vergiden postaya, paradan kıyafete kadar Altın Orda’dan etkilendikleri sonuç
bölümünde yer almaktadır.”. https://www.anadolugazetesi.com/makale/rus-u-kaziyin-altindan-tatar-cikar.html
5
“İki ayrı ulusun birbirlerini ne ölçüde ve hangi alanda
etkilediklerinin en önemli göstergelerinden biri dildir. Rus-Tatar
ilişkilerinde de etkileşim dil konusunda belirgin biçimde kendini göstermiştir.
Uzun yıllar birbirine yakın coğrafyada yaşayan iki millet
arasındaki derin ilişkiler, Rusça ile Türkçede ve bu dillerin lehçe ve
ağızlarında izler bırakmıştır. Avarlar dönemine kadar uzanan iki dil arasındaki
ilişkiler, Altın Orda dönemindeki siyasi ilişkilere bağlı olarak artmış ve dil
ilişkileri bu dönemde ilk tercümanların ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır.
12. – 15. yüzyıllardaki Moğol saldırılarından sonra Rusçadaki Türkçe sözcük
sayısı artmış, hanlıklar döneminde ise bu sayı daha da çoğalmıştır.” https://www.anadolugazetesi.com/makale/rus-u-kaziyin-altindan-tatar-cikar.html
Kemaloğlu İlyas, Altınorda
ve Rusya, Rusya Üzerindeki Türk-Tatar Etkisi, Ötüken Yayınları, İstanbul,
2009. (Açıklama).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder