Olumsuz eleştiriler neden övgüden daha çok etki bırakır?
https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-61950054
29 Haziran 2022
Birçoğumuz, her gün yaşamlarımızda hakaretlerle, alaycı
yorumlarla ve olumsuz eleştirilerle karşılaşırız. Ancak yapımız bu eleştiri
dalgalarıyla başa çıkmaya pek müsait değil.
Çocukken sıklıkla sopaların ve taşların kemikleri
kırabileceğini ama kelimelerin bizi incitemeyeceği söylendi. Ancak yetişkinler,
tecrübeleri sayesinde bu sözün doğruluktan çok uzak olduğunu, fiziksel
yaralanmaların haftalar içinde iyileşebileceğini, ancak olumsuz yorumların
bizde yaşam boyu sürece yaralara yol açabileceğini bilir.
Okulda bir öğretmenin sessizce yönelttiği bir düşük tonlu
bir eleştiri de olabilir, arkadaş veya sevgilinizle tartışırken yöneltilen
zalimce bir söz de... "Olumsuz düşünme yanlılığı" adlı durum
nedeniyle eleştirileri pozitif yorumlara kıyasla daha uzun süre hatırlarız.
Aslında birçok karmaşık etki bu yanlılıkla açıklanabilir.
Kısaca negatif duyguların bizleri pozitif duygulara göre daha çok etkilemesi.
Queensland Üniversitesi'nde Roy Baumeister, böylece tehditlere özel bir ilgi
gösterip, tehlikeleri abarttığımızı söylüyor.
Dünyanın daha olumsuz yönlerine odaklanmak, kulağa
depresyona yol açan bir özellik gibi gelebilir. Ancak bu duygu insanoğluna
doğal felaketlerden, salgınlara ve savaşlara birçok olumsuzla başa çıkmasında
yardımcı oldu.
Savunma mekanizması
İnsan beyni, vücudumuzu koruyup, bizi hayatta tutmak üzere
evrimleşti ve yeni tehlikelerle başa çıkabilmek için üç uyarı sistemimiz var.
Dövüşme ya da kaçma tepkimizi belirleyen antik bazal ganglionlar var.
Tehditlere karşı duygularımızı tetikleyen ve tehlikeleri anlamamızı sağlayan
limbik sistem ve bir de daha çağdaş, tehditler karşısında mantıklı
düşünmemizi sağlayan pre-frontal korteks.
Baumeister "Bu olumsuz düşünme yanlılığına sahip
atalarımızın hayatta kalma şansı daha çoktu" diyor. İnsanoğlu tehditleri
tespit konusunda doğuştan kabiliyetlidir. Sadece sekiz aylık bir bebek, bir
yılanın fotoğrafına, dostça görünen bir köpeğin fotoğrafından daha çabuk dönüp,
bakacaktır. Beş yaşındayken de kızgın ya da korku dolu bir yüzü, gülen bir yüze
kıyasla öncelemeyi öğreniyoruz" diyor.
Baumeister sorunlara odaklanmanın iyi bir strateji olacağı
görüşünde. "Önce negatiflerden kutulun ve sorunları çözün. Kanamayı
durdurun. Kötüye odaklanmak aşırı hallerde bizi güvende tutabilir ancak
olumsuz düşünme yanlılığı günlük yaşamımızda bize yararsız olabilir"
diyor.
Baumeister negatifin yaşamımıza orantısız etkisiyle başa çıkmayı öğrenene kadar,
dünyaya bakışımızın bozulacağına inanıyor.
Potansiyel tehlikeler
Örneğin, bir gazetenin sayfalarına bakıldığında hayat
olumsuz görünebilir. Gazeteciler sıklıkla gazete satmak ve okuyucu artırmak
için kötü haberlerin peşinde koşmakla suçlanır. Bu kısmen doğru olabilir,
ancak araştırmacılar okuyucuların doğal olarak kötü haberlere çekildiğini
gösteriyor. Çok düşük ihtimal olsa da potansiyel tehlikelerle ilgili
dedikodular, yararlı olabilecek dedikodulara kıyasla insanlar arasında daha
hızlı yayılıyor.
Haberlerde okuduklarımız ve izlediklerimiz korkularımızı
büyütebilir. Örneğin
ABD'de son 20 yılda terör örgütleri tarafından öldürülenlerin sayısı, aynı
dönemde küvetlerinde düşüp ölen Amerikalılar'dan daha az olsa da terör
saldırılarına yönelik korkumuz daha büyük.
Varsayımsal ama korkunç bir durum bizi dehşete
düşürebiliyor. Tek bir küçük, kötü deneyim bile tüm günümüzü olumsuz
etkileyebiliyor. Washington Üniversitesi'nden Psikoloji Profesörü Randy Larsen, kötü olayları
düşünmeye iyi olaylara kıyasla çok zaman harcadığımızı, bunun da utandığımız
anların ya da olumsuz eleştirilerin neden yıllarca peşimizi bırakmadığını
açıkladığı görüşünde.
Baumeister "Bir sevgiliden, aile mensubundan ya da
arkadaşından gelen olumsuz yorumlara üzülmemek kolay değil. Sevdiğimiz ve
güvendiğimiz insanların olumsuz yorumları, yabancılara kıyasla daha üzücü
olabilir. Bu kısmen, ailemizin ve dostlarımızın bize nasıl davranacağı
konusunda beklentilerimiz olmasından" diyor.
Bazı durumlarda, sevdiğimiz insanların olumsuz yorumları,
uzun süren psikolojik yaralara ve buna duyulan tepki ilişkilerin çökmesine
neden olabiliyor.
Sosyal medyada
eleştiriler
Eleştiri büyük miktarlarda geldiğinde de etkisi büyük oluyor
ve bu durum sosyal medyayı bir olumsuzluk yankı odasına dönüştürüyor. 2019'un
en çok satan albümünü yapmasına karşın Billie Eilish, BBC'ye, hakkındaki
yorumlara bakmaktan kaçındığını söylemişti.
Baumeister, sosyal medyadaki olumsuzluklarla başa çıkma
kabiliyetimiz olmadığı uyarısında bulunuyor. Beynimizin yüzbinlerce yabancıdan
değil, yakınımızdaki kapalı, avcı-toplayıcı topluluğun uyarısını dikkate almak
üzere evrimleştiğine dikkat çekiyor.
Birçok
çalışma, insanların yaşlandıkça olayların daha iyi yanlarına bakmaya eğilimli
olduğunu gösteriyor. Uzmanlar bunu da "olumlu düşünmeye yanlılık"
olarak tanımlıyor ve orta yaştan itibaren negatiften çok pozitif şeyleri
hatırlamaya başladığımızı söylüyorlar. Baumeister bunu da gençliğimizde
aldığımız eleştirilerden ders çıkarmamız gerekmesiyle, yaş ilerledikçe de bu
ihtiyacın azalmasıyla açıklıyor.
Bir başka kullanışlı stratejinin de yorumların, yapılan
kişiden çok yapan kişiyle ilgili olduğunu düşünmemiz olduğu belirtiliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder