23 Temmuz 2020 Perşembe

İSTANBUL KİTAPLIĞI’NIN İSTANBUL’UN GELECEKTE İŞGAL RİSKİNE KARŞI ÖNEMİ





İSTANBUL KİTAPLIĞI’NIN 
İSTANBUL’UN GELECEKTE İŞGAL RİSKİNE KARŞI ÖNEMİ
(İstanbul Kitaplığı;  
İstanbul’un Gelecekte İşgal Riskine Karşı Bir Bilgilenme,
Bilinçlenme Mekanıdır Aslında…)

İstanbul’un yeni 3. İşgal riskine karşı Kütüphanenin / Bilginin Önemi

Bülent Ağaoğlu
İstanbul 23.7.2020

1
Büyük idealist, İstanbul ve memleket sevdalısı Çelik Gülersoy’un 1986 senesinde kurduğu İstanbul Kitaplığı'nın binasının Topkapı Sarayı’nın Surlarına  bitişik olarak ve Ayasofya Camii’nin hemen karşısında  inşa edilmiş olmasının aslında çok büyük bir simgesel anlamı olsa gerek…

2
İSTANBUL KİTAPLIĞI;  İSTANBUL’UN GELECEKTE OLASI İŞGAL RİSKİNE KARŞI BİR BİLGİLENME, BİLİNÇLENME MEKANIDIR ASLINDA…
3
    Turing yönetimi; 
    • Çelik Gülersoy Vakfı'nı desteklemesi, 
    • Çelik Gülersoy'a vefa göstermesi,
    • İstanbul Kitaplığı'na sahip çıkması, el uzatması gerekirken
    tam tersine hareket ederek 2016 yılında, 1984 senesinde Çelik Gülersoy Vakfı'na bağışlanmış olan İstanbul Kitaplığı arsasını geri almak için “neden tapu iptal davası açtı...”
    4
    Çelik Gülersoy'un kültür, siyasi tarih vs. bilgi birikiminin altında yatan sebeplerden birisi de çok okuması, okuduklarından hareketle düşünce üretmesi ve bilgiyle kendini devamlı yenilemesi olsa gerek.  Kitaplardan beslenen büyük bir bilgi birikimi, İstanbul, tarih  ve siyasi tarih birikimi vardı…
    5
    Çelik Gülersoy'un "Bu İstanbul'u, Türklere bırakmayacaklar Mine hanım. Gelecekler ve geri alacaklar" görüşü sebebiyle; 
    İstanbul Kitaplığı; ilerde yeni bir 15 Temmuz işgal girişimi ihtimaline  karşı "İstanbul" için "Türkiye için" Çelik Gülersoy gibi okuyarak, araştırarak, inceleyerek bilinçlenecek vatanperver, İstanbulperver yeni Gülersoyların yetişmesi için büyük bir fırsattır...

    6
    Turing yönetimi ve Çelik Gülersoy Vakfı'nın 3 üyesinden 2'si bu gerçeğin farkında mıdır acaba...
    7
    Turing üst yönetimi;
    Kitaplığın tapusunun iptali için, ülkemizin işgal girişiminden 1 ay önce Haziran 2016’da Çelik Gülersoy Vakfı aleyhine dava açarken acaba yukarıda açıkladığımız "çok büyük bir simgesel anlamın" bilincinde miydi…
    8
    Turing üst yönetimi;
    •         13 Kasım 1918 tarihini biliyor muydu…
    •         16 Mart 1920 tarihini biliyor muydu…
    •         20 Temmuz 1936’nın farkında mıydı…:                              http://www.24saatgazetesi.com/istanbulun-dusman-isgalinden-kurtarilisi-20-temmuz-1936/  
    •         15 Temmuz 2016 tarihinde yapılanın darbe değil de işgal girişimi olduğunun bilincinde miydi , “İstanbul’un Avrupa yakasının Türkiye’den koparılmak istendiğinin” bilincinde miydi…
    •          "Türk İmparatorluğunun Paylaşılması Hakkında Yüz Proje (1281-1913)" adlı kitabı biliyor muydu?: https://www.iskultur.com.tr/turk-imparatorlugunun-paylasilmasi-hakkinda-yuz-proje-1281-1913.aspx
    9
    Turing yönetiminin web sitesinde Turing'e altın çağını yaşatan Çelik Bey hakkında web sayfası yoktur, site içeriğinde Çelik Gülersoy adı sadece 13 kez ve öylesine geçmektedir...
    10
    Mevcut Turing yönetimi Çelik Gülersoy hakkında hiçbir kitap vs. yayınlamamıştır.
    11
    Turing üst düzey yöneticisi ;
    1975 yılında Çelik Gülersoy’un Mine Kırıkkanat’a açıkladığı, 2003 yılında Mine Kırıkkanat’ın Radikal’de köşe yazısında  yayınladığı aşağıdaki görüşünü Turing yöneticisi olarak acaba hiç duymamış mıdır...;
    "Bu İstanbul'u, Türklere bırakmayacaklar Mine hanım. Gelecekler ve geri alacaklar. İşte o zaman, geldiklerinde ve gördüklerinde, bu Türkler de hepten barbar değilmiş, onlar da bir uygarlık yaratmış, olanı korudukları da olmuş ve güzel şeyler de yapmışlar, desinler istiyorum!". 7.7.2003.  http://www.radikal.com.tr/yazarlar/mine-g-kirikkanat/bu-kent-turklere-kalmaz-675280/
    12
    Bu sorular aynı zamanda; 2015 senesinde İstanbul Kitaplığı’nı 49 yıllığına kiraya vermeye kalkışan Çelik Gülersoy Vakfı’nın 2 Yönetim Kurulu üyesinedir…
    13
    Duyumum şudur ki; Vakıf yönetiminden birisi kimi belediyelerle, kimi eğitim kurumları ile temaslar kurmakta, görüşmekte ve İstanbul Kitaplığı’ndaki nadir eserleri satmaya çalışmaktadır…
    14
    Çelik Gülersoy Vakfı’nın yönetimindeki 3 kişiden birisi olan Deniz Yalav’ın (1952- )   mücadelesi sonunda Kitaplık binası 2 üyenin kararına rağmen 2015 yılında kiraya verilememiştir.
    Süreç içinde 14.12.2018 tarihinde Kitaplık tapu kaydına “şartlı bağış” şerhi konulmuştur. Yani Kitaplık binası kütüphane amacı dışında kullanılamayacaktır…
    15
    2015 senesinde Kitaplık kiraya verilemeyince, 2018 sonunda da tapuya şerh konulunca böylelikle Kitaplık binasını amacı dışında kullanmak isteyen 2 yöneticinin önü kesilince, bu sefer Kitaplıktaki nadir eserler pazarlanmaya başlanmıştır.
    Bu eserler neden satılmak istenmektedir…
    “Kitaplar satıldı artık burası Kitaplık değil tapudan şerhi kaldırın da binayı satalım” mı demek istemektedirler…
    16
    Çelik Gülersoy'un, 24.1.1990 tarihinde yaptığı İstanbul Kitaplığı’nın açış konuşmasında yer alan 3. teşekkür;
    “Üçüncüsü, bu sokaktaki parsellerin sahibi ettiğimiz Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu’nun değerli üyeleri ve yönetici kadrosunadır. , “Bu ulusal kuruluşumuzu oluşturan değerli kişiler, en büyük bina yerini, para getirecek bir otele değil, bir kültür yuvasına ayırmakta tereddüt etmediler. Hayatta paradan çok daha önemli şeyler olduğunu bilen bu kadroya, teşekkür borçluyum”.  https://bulentagaoglu.blogspot.com/2020/07/celik-gulersoyun-istanbul-kitapligi.html
    17
    İstanbul Kitaplığı’na kötülük yapanlara ve yapmak isteyeceklere;
    En büyük mahkeme tarih ve zamandır.
    Tarih çok sabırlıdır.. Acele etmez... Zaman geçer tortular yavaş yavaş dibe birikir, gerçek ortaya çıkar...
    O zaman tarih hükmünü verir!...
    Tarihimizin  karataşında yer alacaklar listesine sizleri herhalde bir güzel ekler...



    Hiç yorum yok:

    Yorum Gönder