13 Eylül 2024 Cuma

Felsefe neden İyonya’da başladı?

 

Felsefe neden İyonya’da başladı?

6.5.2023 

1

Felsefe neden İyonya’da başladı?

https://medyagunlugu.com/felsefe-neden-iyonyada-basladi/

Son güncelleme: 28 Nisan 2022 20:34

Medya Günlüğü



Halil Ocaklı (halilocakli@yahoo.com)

Antik Yunan felsefesi Sokrates öncesi, Sokrates dönemi ve Sokrates sonrası olmak üzere temelde üç evreye ayrılır. Sokrates öncesi dönemde evreni, doğayı ve yaşamı anlamaya çalışan İyonyalı düşünürler, en azından Batı dünyasının ilk filozofları olarak kabul edilirler.

İyonyalı düşünürler çoğunlukla doğa olayları üzerinde kafa yoruyor, varlığın “arkhe” adı verilen sınırsız tek bir evrensel özden türediğine inanıyorlardı. Milet çıkışlı bu düşünceler, 7. yüzyıldan itibaren İyonya’dan ve Ege Adaları’ndan antik Yunan dünyasına yayıldı.

Batı’nın ilk felsefe okulu olarak kabul edilen Milet Okulu, Miletli düşünür Thales tarafından kurulur. Aristoteles, Thales’in ilk filozof sayılması nedeniyle düşünce tarihinde özel bir yeri olduğunu yazar. Bertrand Russell ise Thales’i Batı felsefesinin başlangıç ​​noktası olarak tanımlar.

Thales öğretisinde varlığın kaynağının su olduğu ve varlıkların yeniden suya dönüştüğü varsayımı vardır. Depremler, dünyanın su üzerinde bir disk biçiminde yüzdüğü düşüncesine bağlanır. Bugün bu argümanın yanlış olduğunu biliyoruz, ancak Thales’in doğa olaylarını doğaüstü güçlerle değil akılla açıklamaya çalışması, daha önce görülmemiş bir düşünce biçiminin gelişmesine yol açtı. Buna göre insanlığın “Mitos’tan Logos’a” yani bir hayal ürünü olan mitolojiden gerçeğe ve mantığa uzanan yolculuğu Miletli düşünürlerce başlatıldığı söylenebilir.

Peki, felsefe neden diğer kadim toplumlarda, örneğin Mısır, Babil, İran ya da Hint’te değil de İyonya’da başladı? İşte bunun 4 nedeni:

1) İyonyalılar kültürel etkileşime açık insanlardı. Deniz ticareti sayesinde geniş bir coğrafyayı tanıma şansını buluyorlardı. Yeni yerler tanıdıkça merakları artıyor, vizyonları genişliyordu. Gezip gördükleri yabancı yerlerden ticari ürünlerin yanı sıra bilgi taşıyorlardı. İyonyalıların Hindistan’a kadar gittiği biliniyor ama İyonya’ya gelmiş bir Hintli ya da Mısırlı olduğu bilgisine ben rastlamadım.  

2) İyonya’da düşünsel gelişimi kısıtlayabilecek merkezi bir otorite yerine, özgür kent-devletler vardı. Geniş bir demokrasi ve hoşgörü kültürü gelişmişti. Kozmopolit ve entelektüel ortam bireysel düşüncenin gelişimi ve dolayısıyla felsefenin doğuşu için elverişliydi. 

3) İyonya’da ilkim konforlu, toprak verimli ve yiyecek boldu. Yaşam sağlıklı, kaliteli ve barışçıldı. O dönemin koşullarına göre gönenç ekonomisi kuran İyonyalıların artı zamanı vardı. Emek gerektiren işlerde köleler çalışırken, sahipler hamamda şarap eşliğinde sosyalleşiyor, derin konularda sohbete dalıyor, felsefe yapıyorlardı.  

4) İyonya’da yaşamın merkezinde Orta Doğu toplumlarındaki gibi tanrılar değil, insan aklı bulunuyordu. İyonyalılar doğa olaylarını tanrılara dayandırmanın mantıksal bağlamına kuşkuyla bakıyor, gerektiğinde inançları sorgulamaktan çekinmiyorlardı. İnsanın pek çok soruya kendi aklıyla yanıt bulabileceğine inanıyorlardı.

M.Ö. 494’te Pers egemenliğine giren Milet, M.Ö. 334’te ise Büyük İskender’in askerleri tarafından yağmalandı. Zamanla Milet Limanı’nın denizle bağlantısı koptu, kent ticari önemini koruyamadı, Bizans döneminde tümüyle terk edildi.

 

2

İonialılar (Karton Kapak). Ege Kıyılarının Bilge Sakinleri (Türkçe-İngilizce). YAPI KREDİ YAYINLARI. Yayın Tarihi:                06.01.2023

“Ege’nin Anadolu kıyılarında yaşayan İonialılar kuzeyde Phokaia’dan güneyde Miletos’a kadar uzanan bölgede ve hemen karşısındaki Samos ve Khios adalarında 12 kent kurmuşlardı. Bugün artık böyle söylemekten imtina etsek de İonialıların uzun zaman literatürde neden “Doğu Yunanlar” olarak adlandırıldıklarını açıklamak mümkün. Öncelikle İonia antik Yunan kültürel coğrafyasının çekirdeğinde değil de çeperinde sayılmasına karşın bugün Klasik Yunan uygarlığı olarak tanımladığımız kültürü şekillendiren pek çok önemli tarihi olay bu bölgede gerçekleşmiş, çok sayıda önemli tarihi kişilik bu topraklarda doğup yaşamıştır. Batı felsefesinin Arkaik temelini oluşturan doğa felsefesi İonialıların yaşadıkları çevreyi nasıl algıladıklarını ve gözlemlediklerini bize gösterir. Miletoslu Thales ve Anaksimandros, Ephesoslu Herakleitos, Klazomenailı Anaksagoras, Kolophonlu Ksenophanes İonia felsefe okulunun öncüleridir. Yine Batı edebiyatının temel taşı sayılan İlyada ve Odysseia’nın ozanı Homeros Smyrna’da veya Khios’ta doğmuş ve yaşamıştır. Yasalar karşısında eşitlik yani isonomia ilkesine dayalı olduğu iddia edilen kent planlamacılığına adını veren Hippodamos da Miletosludur.

Batı Anadolu sahilindeki bu küçük bölgenin Batı uygarlığının temel taşı sayılan antik Yunan kültürü üzerindeki yadsınamaz etkisi İonia ve İonialılar hakkında düşünmeyi her daim değerli kılmaktadır.” https://www.kitapyurdu.com/kitap/ionialilar-karton-kapak-ege-kiyilarinin-bilge-sakinleri-turkceingilizce/636568.html

 





………………….

Felsefe neden İyonya’da başladı?

10.9.2024

ChatGPT:

Felsefenin İyonya'da başlaması, birkaç tarihsel ve kültürel faktöre dayanır:

  1. Coğrafi ve Ticari Konum: İyonya, Anadolu'nun batısında, Ege Denizi kıyısında yer alıyordu. Bu stratejik konum, bölgenin hem Akdeniz hem de Orta Doğu kültürleriyle etkileşimde bulunmasını sağladı. Ticaret ve denizcilik sayesinde farklı düşünce ve bilgi akımları bölgeye geldi.
  2. Şehir Devletleri: İyonya, birçok bağımsız şehir devletinden oluşuyordu (örneğin, Miletos, Ephesos, Smyrna). Bu şehir devletleri arasında özgür bir düşünce ortamı sağlandı ve bu ortam, yeni düşünce sistemlerinin ortaya çıkmasına zemin hazırladı.
  3. Bilim ve Matematik İlgisi: İyonya, özellikle Miletos okulu gibi yerlerde, doğa olaylarını açıklama ve düzenleme konusunda bilimsel bir yaklaşım geliştirdi. Bu, felsefi düşüncenin doğa ve evren hakkında sorgulamalar yapmasına yol açtı.
  4. Tanınmış Felsefi Kişilikler: İyonya'da Thales, Anaximandros ve Anaximenes gibi erken dönem felsefeciler yaşadı. Bu düşünürler, evrenin temel ilkelerini anlamak için akılcı ve mantıklı yaklaşımlar geliştirdi. Bu bireylerin etkisiyle, felsefi düşünce sistemleri gelişmeye başladı.
  5. Eğitim ve Öğrenme Kültürü: İyonya'da eğitim ve öğrenme kültürü teşvik ediliyordu. Felsefi tartışmalar ve okullar, bu kültürel ortamın bir parçasıydı. Bu, entelektüel birikimi ve düşünsel yeniliği teşvik etti.

Bu faktörler, İyonya'nın felsefi düşüncenin merkezi olmasına katkı sağladı.

İklimin, geceleri göğe bakarak yıldızları merak etmenin etkisi var mıydı

ChatGPT:

Evet, İyonya'nın ikliminin ve gökyüzüne bakma alışkanlıklarının felsefi düşünce üzerindeki etkisi önemli olabilir. İşte bu etkilerin bazı yönleri:

  1. Açık Gökyüzü ve Yıldızlar: İyonya'nın iklimi, genellikle açık ve berrak gecelere sahipti. Bu, gökyüzündeki yıldızları gözlemlemeyi kolaylaştırdı. Gözlemler, evrenin doğası ve düzeni hakkında merak uyandırdı. Yıldızların hareketleri ve gökyüzü olayları, felsefi düşünürlerin evrenin yapı taşlarını ve ilkelerini sorgulamalarına yol açtı.
  2. Doğa ve Kozmos Üzerine Düşünme: Geceleri gökyüzünü inceleyen insanlar, doğa olaylarını ve kozmik düzeni anlamaya yönelik düşünceler geliştirdiler. Bu, erken felsefecilerin evrenin yapısını, doğanın ilkelerini ve insanların evrendeki yerini sorgulamalarına neden oldu.
  3. Bilimsel Gözlem ve Akıl Yürütme: Yıldızların gözlemi, matematiksel ve astronomik hesaplamalarla birlikte felsefi düşüncenin gelişimini destekledi. Thales, Anaximandros ve Anaximenes gibi düşünürler, gökyüzü gözlemlerinden hareketle evrenin doğasına dair teoriler geliştirdiler.
  4. Sorgulayıcı Zihin: Açık ve erişilebilir bir gökyüzü, insanların doğal olaylar ve kozmik düzen hakkındaki sorgulayıcı yaklaşımlarını teşvik etti. Geceleri gökyüzüne bakmak, insanları varoluşsal ve kozmolojik sorulara yönlendirdi.

Kısacası, İyonya'nın iklimi ve gökyüzüne bakma alışkanlığı, felsefi düşüncenin doğmasını ve gelişmesini etkileyen önemli faktörler arasında yer alabilir.

 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder