Felsefe neden İyonya’da başladı?
6.5.2023
1
Felsefe neden İyonya’da başladı?
https://medyagunlugu.com/felsefe-neden-iyonyada-basladi/
Son güncelleme: 28 Nisan 2022 20:34
Halil Ocaklı (halilocakli@yahoo.com)
Antik Yunan felsefesi Sokrates öncesi, Sokrates dönemi
ve Sokrates sonrası olmak üzere temelde üç evreye ayrılır. Sokrates öncesi
dönemde evreni, doğayı ve yaşamı anlamaya çalışan İyonyalı düşünürler, en
azından Batı dünyasının ilk filozofları olarak kabul edilirler.
İyonyalı düşünürler çoğunlukla doğa olayları üzerinde
kafa yoruyor, varlığın “arkhe” adı verilen sınırsız tek bir evrensel özden
türediğine inanıyorlardı. Milet çıkışlı bu düşünceler, 7. yüzyıldan itibaren
İyonya’dan ve Ege Adaları’ndan antik Yunan dünyasına yayıldı.
Batı’nın ilk felsefe okulu olarak kabul edilen Milet
Okulu, Miletli düşünür Thales tarafından kurulur. Aristoteles, Thales’in ilk
filozof sayılması nedeniyle düşünce tarihinde özel bir yeri olduğunu yazar.
Bertrand Russell ise Thales’i Batı felsefesinin başlangıç noktası olarak
tanımlar.
Thales öğretisinde varlığın kaynağının su olduğu ve
varlıkların yeniden suya dönüştüğü varsayımı vardır. Depremler, dünyanın su
üzerinde bir disk biçiminde yüzdüğü düşüncesine bağlanır. Bugün bu argümanın
yanlış olduğunu biliyoruz, ancak Thales’in doğa olaylarını doğaüstü güçlerle
değil akılla açıklamaya çalışması, daha önce görülmemiş bir düşünce biçiminin
gelişmesine yol açtı. Buna göre insanlığın “Mitos’tan Logos’a” yani bir hayal
ürünü olan mitolojiden gerçeğe ve mantığa uzanan yolculuğu Miletli düşünürlerce
başlatıldığı söylenebilir.
Peki, felsefe neden diğer kadim toplumlarda, örneğin
Mısır, Babil, İran ya da Hint’te değil de İyonya’da başladı? İşte bunun 4
nedeni:
1) İyonyalılar
kültürel etkileşime açık insanlardı. Deniz ticareti sayesinde geniş bir
coğrafyayı tanıma şansını buluyorlardı. Yeni yerler tanıdıkça merakları
artıyor, vizyonları genişliyordu. Gezip gördükleri yabancı yerlerden ticari
ürünlerin yanı sıra bilgi taşıyorlardı. İyonyalıların Hindistan’a kadar gittiği
biliniyor ama İyonya’ya gelmiş bir Hintli ya da Mısırlı olduğu bilgisine ben
rastlamadım.
2) İyonya’da
düşünsel gelişimi kısıtlayabilecek merkezi bir otorite yerine, özgür
kent-devletler vardı. Geniş bir demokrasi ve hoşgörü kültürü gelişmişti.
Kozmopolit ve entelektüel ortam bireysel düşüncenin gelişimi ve dolayısıyla
felsefenin doğuşu için elverişliydi.
3) İyonya’da
ilkim konforlu, toprak verimli ve yiyecek boldu. Yaşam sağlıklı,
kaliteli ve barışçıldı. O dönemin koşullarına göre gönenç ekonomisi kuran
İyonyalıların artı zamanı vardı. Emek gerektiren işlerde köleler çalışırken,
sahipler hamamda şarap eşliğinde sosyalleşiyor, derin konularda sohbete
dalıyor, felsefe yapıyorlardı.
4) İyonya’da
yaşamın merkezinde Orta Doğu toplumlarındaki gibi tanrılar değil, insan aklı
bulunuyordu. İyonyalılar doğa olaylarını tanrılara dayandırmanın mantıksal
bağlamına kuşkuyla bakıyor, gerektiğinde inançları sorgulamaktan
çekinmiyorlardı. İnsanın pek çok soruya kendi aklıyla yanıt bulabileceğine
inanıyorlardı.
M.Ö. 494’te Pers egemenliğine giren Milet, M.Ö. 334’te
ise Büyük İskender’in askerleri tarafından yağmalandı. Zamanla Milet Limanı’nın
denizle bağlantısı koptu, kent ticari önemini koruyamadı, Bizans döneminde
tümüyle terk edildi.
2
İonialılar
(Karton Kapak). Ege Kıyılarının Bilge Sakinleri
(Türkçe-İngilizce). YAPI KREDİ YAYINLARI. Yayın Tarihi: 06.01.2023
“Ege’nin Anadolu kıyılarında yaşayan İonialılar kuzeyde
Phokaia’dan güneyde Miletos’a kadar uzanan bölgede ve hemen karşısındaki Samos
ve Khios adalarında 12 kent kurmuşlardı. Bugün artık böyle söylemekten imtina
etsek de İonialıların uzun zaman literatürde neden “Doğu Yunanlar” olarak adlandırıldıklarını
açıklamak mümkün. Öncelikle İonia antik Yunan kültürel coğrafyasının çekirdeğinde
değil de çeperinde sayılmasına karşın bugün Klasik Yunan uygarlığı olarak
tanımladığımız kültürü şekillendiren pek çok önemli tarihi olay bu bölgede
gerçekleşmiş, çok sayıda önemli tarihi kişilik bu topraklarda doğup yaşamıştır.
Batı felsefesinin Arkaik temelini oluşturan doğa felsefesi İonialıların
yaşadıkları çevreyi nasıl algıladıklarını ve gözlemlediklerini bize gösterir.
Miletoslu Thales ve Anaksimandros, Ephesoslu Herakleitos, Klazomenailı
Anaksagoras, Kolophonlu Ksenophanes İonia felsefe okulunun öncüleridir. Yine
Batı edebiyatının temel taşı sayılan İlyada ve Odysseia’nın ozanı Homeros
Smyrna’da veya Khios’ta doğmuş ve yaşamıştır. Yasalar karşısında eşitlik yani
isonomia ilkesine dayalı olduğu iddia edilen kent planlamacılığına adını veren
Hippodamos da Miletosludur.
Batı Anadolu sahilindeki bu küçük bölgenin Batı uygarlığının temel
taşı sayılan antik Yunan kültürü üzerindeki yadsınamaz etkisi İonia ve
İonialılar hakkında düşünmeyi her daim değerli kılmaktadır.” https://www.kitapyurdu.com/kitap/ionialilar-karton-kapak-ege-kiyilarinin-bilge-sakinleri-turkceingilizce/636568.html
Felsefe neden İyonya’da başladı?
10.9.2024
ChatGPT:
Felsefenin İyonya'da başlaması, birkaç tarihsel ve kültürel faktöre
dayanır:
- Coğrafi
ve Ticari Konum: İyonya, Anadolu'nun batısında, Ege Denizi kıyısında yer alıyordu. Bu
stratejik konum, bölgenin hem Akdeniz hem de Orta Doğu kültürleriyle
etkileşimde bulunmasını sağladı. Ticaret ve denizcilik sayesinde farklı
düşünce ve bilgi akımları bölgeye geldi.
- Şehir
Devletleri: İyonya, birçok bağımsız şehir devletinden oluşuyordu (örneğin,
Miletos, Ephesos, Smyrna). Bu şehir devletleri arasında özgür bir düşünce
ortamı sağlandı ve bu ortam, yeni düşünce sistemlerinin ortaya çıkmasına
zemin hazırladı.
- Bilim ve
Matematik İlgisi: İyonya, özellikle Miletos okulu gibi yerlerde, doğa olaylarını
açıklama ve düzenleme konusunda bilimsel bir yaklaşım geliştirdi. Bu,
felsefi düşüncenin doğa ve evren hakkında sorgulamalar yapmasına yol açtı.
- Tanınmış
Felsefi Kişilikler: İyonya'da Thales, Anaximandros ve Anaximenes gibi erken dönem
felsefeciler yaşadı. Bu düşünürler, evrenin temel ilkelerini anlamak için
akılcı ve mantıklı yaklaşımlar geliştirdi. Bu bireylerin etkisiyle,
felsefi düşünce sistemleri gelişmeye başladı.
- Eğitim ve
Öğrenme Kültürü: İyonya'da eğitim ve öğrenme kültürü teşvik ediliyordu. Felsefi
tartışmalar ve okullar, bu kültürel ortamın bir parçasıydı. Bu,
entelektüel birikimi ve düşünsel yeniliği teşvik etti.
Bu faktörler, İyonya'nın felsefi düşüncenin merkezi olmasına katkı sağladı.
İklimin, geceleri göğe bakarak yıldızları
merak etmenin etkisi var mıydı
ChatGPT:
Evet, İyonya'nın ikliminin ve gökyüzüne bakma alışkanlıklarının felsefi
düşünce üzerindeki etkisi önemli olabilir. İşte bu etkilerin bazı yönleri:
- Açık
Gökyüzü ve Yıldızlar: İyonya'nın iklimi, genellikle açık ve berrak gecelere sahipti. Bu,
gökyüzündeki yıldızları gözlemlemeyi kolaylaştırdı. Gözlemler, evrenin
doğası ve düzeni hakkında merak uyandırdı. Yıldızların hareketleri ve
gökyüzü olayları, felsefi düşünürlerin evrenin yapı taşlarını ve
ilkelerini sorgulamalarına yol açtı.
- Doğa ve
Kozmos Üzerine Düşünme: Geceleri gökyüzünü inceleyen insanlar, doğa
olaylarını ve kozmik düzeni anlamaya yönelik düşünceler geliştirdiler. Bu,
erken felsefecilerin evrenin yapısını, doğanın ilkelerini ve insanların
evrendeki yerini sorgulamalarına neden oldu.
- Bilimsel
Gözlem ve Akıl Yürütme: Yıldızların gözlemi, matematiksel ve astronomik
hesaplamalarla birlikte felsefi düşüncenin gelişimini destekledi. Thales,
Anaximandros ve Anaximenes gibi düşünürler, gökyüzü gözlemlerinden
hareketle evrenin doğasına dair teoriler geliştirdiler.
- Sorgulayıcı
Zihin: Açık ve erişilebilir bir gökyüzü, insanların doğal olaylar ve kozmik
düzen hakkındaki sorgulayıcı yaklaşımlarını teşvik etti. Geceleri
gökyüzüne bakmak, insanları varoluşsal ve kozmolojik sorulara yönlendirdi.
Kısacası, İyonya'nın iklimi ve gökyüzüne bakma alışkanlığı, felsefi
düşüncenin doğmasını ve gelişmesini etkileyen önemli faktörler arasında yer
alabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder