24 Ağustos 2024 Cumartesi

Bibliyografik tezler (2022)

 

Bibliyografik tezler

(2022)

17.12.2022

Kaynak: YÖK Tez sistemi

Çalışmayı yaparken https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/IstatistikiBilgiler?islem=2 sayfasında 2022 tezleri 39.614 adetti.

…………………………

Yapılan taramalar:


ana kaynaklar"

Araştırmalar

basın tarihi"

basında

basının tarihi"

basınının tarihi"

bibliografya

bibliography

Biblioğrafyası

bibliyografik

bibliyograflar

Bibliyografya

Bibliyografyası

Çalışmalar

Çalışmaları

dair araştırmalar"

Dergi (tümü=2022)

dergi dizini (tez adı)

dergi fihristi (tümü)

dergi indeksi" (tez adı)

Dergiler (tez adı)

Dergisi (tez adı)

dergisi dizini (tez adı)

dergisi fihristi" (tümü)

dergisi indeksi (tez adı)

dergisi indeksi (tümü)

Dizin (tümü)

Dizini (tümü)

Edebiyatı (tez adı)

Eserler (tez adı)

eserler listesi (tümü)

Eserleri (tez adı) (45)

eserleri listesi"

eserlerinin listesi"

etüdler

etütler

Fihrist

Fihristi

Gazete dizini

gazetesi dizini

gazetesi fihristi

gazetesi indeksi

İncelemeler

incelemeler (tümü) bibliyografya (tümü)

incelemeler (tümü) bibliyografyası (tümü)

incelemeler yayınlar

İNDEKS (özet) yazılar (özet)

İndeksi (tez adı)

kamuoyu 

Katalo

Katalog

katalogları

Kataloğu

Kataloğunun

Kaynak

Kaynak araştırması

Kaynakça

kaynakçası

Kaynaklar

Kaynakları

Kitap (dizin)

Kitap (tez adı)

Kitap (tümü)

Kitaplar (tez adı)

Kitaplar (tümü)

Listesi (tümü)

Literatür (tez adı)

Literatürü (tez adı)

Makaleler (başlık)

Makaleler (dizin)

Makaleleri (başlık)

Mecmua (başlık)

Mecmua (dizin)

Mecmuası (tez adı)

Periyodik (tez adı)

sahaf

sistematik (tez adı)

sistematik tahlili

süreli yayınlar kataloğu

tebliğler (tümü)

tercüme (tümü)

Tezler (dizin)

Tezler (tez adı)

Yapıtlar (tez adı)

Yayın (tez adı)

Yayınlar (tez adı)

Yayınları (tez adı)

Yayınların (tez adı)

Yazar (dizin)

Yazar (tez adı)

Yazarlar (dizin)

Yazarlar (tez adı)

Yazarları (tez adı)

Yazı dizini

Yazılar (özet)

Yazıları (özet)

Yazıların dizini (tümü)

Yazıların fihristi (tümü)

Yazıların indeksi (tümü)

Yazın

Yazını

Yazma (tez adı)

Yazma (dizin)

Yazmalar (tez adı)

45+97: 142


 

araştırmalar

Gazi Tömer "Yabancılar için Türkçe" öğretim seti ile ilgili yapılan araştırmalar üzerine bir meta-sentez çalışması / A meta-synthesis study on the researches of Gazi Tömer "Yabancılar için Türkçe"

Yazar:ŞEYMA BİLİŞ

Danışman: DOÇ. DR. MUHAMMET RAŞİT MEMİŞ

Yer Bilgisi: Ondokuz Mayıs Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Ana Bilim Dalı / Türkçe Eğitimi Bilim Dalı

Konu:Eğitim ve Öğretim = Education and Training

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

132 s.

Yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde önemli bir yeri bulunan materyallerden birisi de dil öğretim setleridir. Bu setler, Türkçe öğretiminin başarısını büyük ölçüde etkilemektedir. Türkçe öğretimi konusundaki talep artışı, bu alanda kullanılan materyallerdeki sorunların tespit edilip geliştirilmesini gerekli kılmaktadır. Bu gerekçe doğrultusunda Gazi TÖMER Yabancılar İçin Türkçe seti ile ilgili yapılmış akademik çalışmaların bulgularını analiz etmek, analiz sonuçlarını bir araya getirerek değerlendirmek ve dağınık hâlde bulunan çalışmaları bir çatı altında toplamak amacıyla gerçekleştirilen bu araştırma, bir nitel çalışma olup, araştırmada içerik analizi yöntemlerinden biri olan meta-sentez kullanılmıştır. Çalışmada verilerin tespiti için doküman incelemesi yöntemine başvurulmuştur. Araştırma problemi kapsamında Gazi Yabancılar İçin Türkçe öğretim seti ile ilgili yapılmış bilimsel çalışmalara ihtiyaç duyulmuş ve çeşitli veri tabanlarından kırk iki (42) tez, otuz üç (33) makale ve altı (6) bildiri olmak üzere toplam seksen bir (81) çalışmaya ulaşılmıştır. Çalışmalar, amaçsal örnekleme yöntemlerinden ölçüt örnekleme yöntemine göre belirlenmiştir. İncelenen çalışmalar, çözümleme aşamasında ele alınan konu çerçevesinde karşılaştırılmış ve gruplandırılmıştır. Her bir çalışma türüne göre tez ise T1, T2, … T42 , makale ise M1, M2, ..M43, tam metin bildiri ise B1, B2 …..B6 şeklinde kodlanmış, kodların benzerlik ve farklılıkları incelenerek konu alanları belirlenmiştir. Oluşturulan konu alanları çerçevesinde bir her bir çalışma diğerleriyle tekrar karşılaştırılmış ve bulgular tablo hâline getirilmiştir. Değerlendirmeler sonucunda Gazi TÖMER Yabancılar İçin Türkçe seti ile ilgili yapılmış akademik çalışmalarda amaçlar, sorunlar, sonuçlar, öneriler, ele alınan seviyeler, çalışmalarda kaç farklı setin değerlendirildiğine ilişkin veriler, konu alanlarına göre ortak bir çatıda toplanmıştır. Bu verilerden hareketle bazı sorunların bulunduğu tespit edilmiştir. Bu sorunlar, ders kitaplarının okuma/anlama, kültür aktarımı, söz varlığı, konuşma, etkinlikler, dinleme, kelime öğretimi, yazma, değerler eğitimi, görseller, ölçme ve değerlendirme, biçimsel özellikler, çerçeve metin, disiplinler arasılık, temalar ve mizahi unsurlar açısından güncellenmesine işaret etmektedir.

One of the most important materials for teaching Turkish as a foreign language is the language teaching sets. These sets greatly affect the success of teaching Turkish. Due to the increase in demand for learning Turkish, the problems in the materials used in this field should be identified and solved. For this reason, this study was carried out in order to analyze the findings of academic research on Gazi TOMER Turkish for Foreigners set, to evaluate the results of the analysis, and to gather scattered studies together. It is a qualitative study in which meta-synthesis, one of the content analysis methods, was used. In the study, document analysis method was used to determine the data. Within the scope of the research problem, scientific research on the Gazi Turkish teaching for Foreigners set was needed ,and a total of eighty-one (81) studies, including forty-two (42) theses, thirty-three (33) articles, and six (6) papers, were accessed from various databases. The studies were selected in accordance with the criterion sampling method, one of the purposive sampling methods. The studies examined were compared and grouped within the framework of the subject discussed in the analysis stage. Each study has been coded according to its type; the theses were coded as T1, T2, ... T42 , the articles were coded as M1, M2, ...M43, the full text papers were coded as B1, B2 ... B6, and the similarities and differences of the codes were examined and the subject areas were identified. Within the framework of the subject areas created, each study was compared with the others again, and the findings were put in tables. As a result of the analyses, the objectives, problems, results, suggestions, levels, and the data on how many different sets were examined in the academic studies related to Gazi TOMER Turkish for Foreigners set were gathered under a common heading according to their subject areas. In the meta-synthesis carried out within the scope of the research, reading/comprehension, cultural transfer, vocabulary, speaking, activities, listening, vocabulary teaching, writing, values education, visuals, assessment and evaluation, formal features, frame text, interdisciplinarity, whether there is a need for update in terms of themes and elements of humor in the Gazi TOMER Turkish for Foreigners teaching set were determined and suggestions were made in this regard.

 

……………………..

İkinci/yabancı dil olarak Türkçe ders kitaplarında kültür konusuna yönelik araştırmalar: Bir meta-sentez çalışması / Investigations on culture in Turkish as a second/foreign language textbooks: A meta-synthesis study

Yazar:İSA KOYUNCU

Danışman: PROF. DR. NURETTİN DEMİR

Yer Bilgisi: Hacettepe Üniversitesi / Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü / Türkiyat Araştırmaları Ana Bilim Dalı / Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi Bilim Dalı

Konu:Eğitim ve Öğretim = Education and Training

Dizin:Türkçe eğitimi = Turkish education ; Türkçe yayınlar = Turkish publications ; Türkçe öğretimi = Turkish teaching                Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

194 s.

Son yıllarda dil öğretimi araştırmacılarının odağında olan kültür, yabancılara Türkçe öğretimim alanının da önemli sorunsallarından birisidir. Yapılan alanyazın taramaları yabancılara Türkçe öğretiminde kullanılan ders kitaplarını kültür boyutuyla inceleyen çok sayıda bilimsel araştırmanın bulunduğunu göstermektedir. 2010-2020 yılları arasında ikinci/yabancı dil olarak Türkçe ders kitaplarındaki kültürel içerikleri inceleyen ve değerlendiren birincil araştırmaları gözden geçiren bu meta sentez çalışmasının temel amacı; söz konusu birincil araştırmaların bulgularını sistematik bir biçimde bir araya getirmektir. Bu amaca ulaşmak için başarıyla gerçekleştirilen ara hedefler şunlardır: Birincil araştırmaları belirlemek için ulusal ve uluslararası çeşitli bilimsel veri tabanlarında kapsamlı ve detaylı alanyazın taraması yapılmış, belirlenen ölçütler çerçevesinde ikinci/yabancı dil olarak Türkçe ders kitaplarında kültür konusunu sorgulayan araştırmalarda hangi yönlerin daha çok hangi yönlerin daha az incelendiği tespit edilmiş, incelemeye dâhil edilen yayınlar arasındaki ortaklıklar ve farklılıklar karşılaştırmaya dayalı olarak ortaya konulmuş, söz konusu yayınlarda tercih edilen bilimsel araştırma türü, yöntemleri, veri toplama araçları, ders kitabı inceleme ve değerlendirme yaklaşımları belirlenmiş, bu süreçlerin sonunda sağlanan verilerden hareketle genel değerlendirmelere ve önerilere ulaşılmıştır. Bu hedefleri gerçekleştirmek için nitel araştırmaların sistematik incelenmesi ve derlenmesi için geliştirilen meta sentez yöntemi kullanılmıştır. Çalışmanın örneklemini amaçlı örnekleme yöntemine göre belirlenen ve meta senteze dâhil etme kriterlerini karşılayan konuyla ilgili yirmi altı birincil araştırma oluşturmaktadır. Verilerin analizinde ise Thomas ve Harden tarafından geliştirilen tematik sentez tekniği kullanılmıştır. Bu tezde amaçlanan yalnızca ilgili alanyazının özeti değil, aynı zamanda birincil araştırmaların ders kitaplarında kültürel içerikler konusuna yaklaşım tarzlarını eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirmektedir. Ayrıca kuramsal bölümde ele alınan kültür öğretimiyle ilgili güncel kavramların, araştırmacının bireysel okumaları sonucunda nasıl bir araya getirilebileceğine ilişkin olarak bu çalışmanın Türkçe alanyazına katkı sunabileceği umulmaktadır. Böylelikle bundan sonraki araştırmalara da ışık tutulacağı düşünülmektedir. Çalışma sonucunda, ikinci/yabancı dil olarak Türkçe ders kitaplarının kültürel içeriklerin yeri, seçimi ve sunumu, temsil yeterliliği, oranı açısından eksik, zayıf ve sorunlu yönlerinin bulunduğu ortaya konulmuştur.

Culture, which has been the focus of language teaching researchers in recent years, is one of the most problematic issues in the field of teaching Turkish to foreigners. The literature review shows that there are many scientific studies that examine the textbooks used in teaching Turkish to foreigners in terms of culture. The main purpose of this meta-synthesis study, which reviews the primary studies examining and evaluating the cultural contents in Turkish as a second/foreign language textbooks between 2010-2020; is systematically bringing together the findings of these primary studies. Sub-objectives that have been successfully achieved to achieve this aim are as follows: A comprehensive and detailed literature review was conducted in various national and international scientific databases to determine primary research, and within the framework of the determined criteria, the aspects which were researched more and the aspects which were researched less in the studies that questioned the subject of culture in Turkish as a second/foreign language coursebooks were determined. The commonalities and differences between the publications included in the review have been put forward based on comparison, the preferred scientific research type, methods, data collection tools, textbook review and evaluation approaches have been determined, and general evaluations and recommendations have been made based on the data provided at the end of these processes. In order to achieve these goals, the meta-synthesis method developed for the systematic review and compilation of qualitative research was used. The sample of the study consists of twenty-six primary studies on the subject, which were determined according to the purposive sampling method and met the criteria for inclusion in the meta-synthesis. In the analysis of the data, the thematic synthesis technique developed by Thomas and Harden was used. The aim of this thesis is not only a summary of the relevant literature, but also a critical evaluation of the approaches of primary researches to the subject of cultural contents in textbooks. In addition, it is hoped that this study will contribute to the Turkish literature on how the current concepts related to culture teaching, which are discussed in the theoretical part, can be brought together as a result of the researcher's individual readings. Thus, it is thought that it this research will enlighten future research. As a result of the study, it has been revealed that Turkish as a second/foreign language textbooks have deficient, weak and problematic aspects in terms of the place, selection and, presentation, adequacy of representation and ratio of cultural content.

 

…………………………………

 

Sosyal bilgiler eğitimi alanındaki toplumsal cinsiyet ile ilgili araştırmalar üzerine bir meta-sentez çalışması / A meta-synthesis study on research on social gender in the field of social studies education

Yazar:AYŞE YILMAZ

Danışman: DR. ÖĞR. ÜYESİ MEHMET KÜRŞAT KOCA

Yer Bilgisi: Afyon Kocatepe Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Ana Bilim Dalı / Sosyal Bilgiler Eğitimi Bilim Dalı

Konu:Eğitim ve Öğretim = Education and Training

Dizin:Cinsiyet = Gender ; Meta-sentez yöntemi = Meta-synthesis method ; Sosyal bilgiler = Social studies ; Toplumsal cinsiyet = Gender            Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

108 s.

İnsanın doğumuyla başlayan hayat serüveninde, cinsiyetine dair pek çok konuyla karşıya kalabilmektedir. Kadın ya da erkek olmakla birlikte, toplumun cinsiyete atfettiği değerler ya da kalıplarla insan, yaşamını sürdürmektedir. Toplumsal cinsiyet olarak tanımlanan bu durum; din, kültür, devlet, hukuk, aile, eğitim, kitle iletişim araçları gibi birçok alanda kendini gösterebilmektedir. Toplumsal cinsiyet; kadına ve erkeğe yönelik roller, kalıp yargılar, eşitsizlikler ve ayrımcılıklarla da ortaya çıkabilmektedir. Bütün bunlarla baş edebilmek için, birçok alanda çözümler geliştirilir ki eğitim de bu alanlardan biridir. Yaşamın içinde ne varsa öğretiminde de o olduğu en birincil ders olan sosyal bilgiler, toplumsal cinsiyet konusunda da önemli rol üstlenir. Sosyal bilimlerin zengin içeriğine sahip olan sosyal bilgiler, toplumsal cinsiyet konusunda etkili ve etkin sonuçlarla eşitsizliği ve ayrımcılığı gidermede önemli bir yere sahiptir. Sosyal bilgiler dersi öğretim programında yer alan değer ve becerilerle; aktif, katılımcı ve güçlü bireylerin yetişmesinde önem arz etmektedir. Sosyal Bilgiler eğitiminde toplumsal cinsiyet ile ilgili yapılan çalışmaların bir sentezini yapmayı amaçlayan bu çalışmada, nitel araştırma yöntemlerinden meta sentez yöntemi kullanılmıştır. Araştırmaya, on iki makale on tez olmak üzere toplam yirmi iki çalışma dahil edilmiştir. Veriler, içerik analizi yöntemiyle çözümlenmiştir. Araştırma bulgularına göre toplumsal cinsiyet konusunda, sosyal bilgiler alanında yapılan bilimsel yayınların; en fazla kadın araştırmacılar tarafından gerçekleştirildiği, konuyla ilgili yapılan araştırmaların 2020 yılında yoğunlaştığı, en fazla toplumsal cinsiyet/cinsiyet algısı konularında çalışmalar yapıldığı, toplumsal cinsiyet açısından ders kitaplarının belirgin bir sıklıkla incelendiği, veri toplama yöntemi olarak doküman incelemesinin ve veri çözümlemesinde ise içerik analizinin ön plana çıktığı görülmüştür.

In the adventure of life that begins with the birth of a person, he may face many issues related to his gender. Being a woman or a man, people continue their lives with the values or stereotypes that society ascribes to gender. This situation, which is defined as gender; It can show itself in many areas such as religion, culture, state, law, family, education, mass media. Gender; Roles for women and men can also emerge with stereotypes, inequalities and discrimination. In order to cope with all these, solutions are developed in many areas, and education is one of these areas. Social studies, which is the primary course in teaching what is in life, also plays an important role in gender. Social studies, which has a rich content of social sciences, It has an important place in eliminating inequality and discrimination with effective and effective results on gender issues. With the values and skills in the social studies curriculum; It is important in raising active, participatory and strong individuals. In this study, which aims to synthesize the studies on gender in Social Studies education, meta-synthesis method, one of the qualitative research methods, was used. A total of twenty-two studies, twelve of which were articles and ten theses, were included in the research. The data were analyzed by content analysis method. According to the research findings, scientific publications in the field of social studies on gender; most of the studies were carried out by female researchers, the studies on the subject were concentrated in 2020, the most studies were carried out on gender/gender perception, the textbooks were examined in terms of gender with a significant frequency, document review as a data collection method and content analysis in data analysis came to the fore was found out.

………………….

 

 

Bibliyografya

 

02.02.2023 tarihine kadar kullanımı yazar tarafından kısıtlanmıştır.

Türkiye'nin biyoaktif bitkileri veritabanı / Bioactive plants database of Turkey

Yazar:SEDEF KORKMAZ

Danışman: DOÇ. DR. GÖZDE ELGİN CEBE ; DOÇ. DR. BİNTUĞ ÖZTÜRK

Yer Bilgisi: Ege Üniversitesi / Sağlık Bilimleri Enstitüsü / Farmasötik Botanik Ana Bilim Dalı

Konu:Bibliyografya = Bibliography ; Botanik = Botany ; Eczacılık ve Farmakoloji = Pharmacy and Pharmacology

Dizin:     Onaylandı

Doktora

Türkçe

2022

369 s.

Bitkilerin tıbbi amaçla kullanımı hakkında, antik çağlardan günümüze süregelen büyük bir bilgi birikimi mevcuttur. 167 familyaya ait 1320 cins, 9996 tür ve 11.707 takson ile temsil edilen ülkemiz florası da, bu alanda yürütülen çalışmalar için zengin bir kaynak oluşturmaktadır. Ülkemizde, özellikle 19. yüzyılın başlarından itibaren tıbbi bitkiler üzerine yapılan çalışmalar hız kazanmıştır. Bugüne kadar, bitkilerin kimyasal içerikleri ve biyoaktiviteleri üzerine pek çok çalışma yapılmış ve halen de yapılmaya devam etmektedir. Ancak bu çalışmalar, farklı erişim kaynaklarında dağınık halde bulunmaktadır ve bu sebeple bilgiye erişim geç ya da eksik olabilmektedir. Bu nedenle bu tez çalışmasında, Türkiye Florası bitkileri üzerinde gerçekleştirilen biyoaktivite araştırmalarını kapsayan literatür, lokalite, kimyasal içerik, saflaştırma tekniği, saptanan biyoaktiviteler ve bu biyoaktivitelerin araştırma yöntemleri ile araştırmanın özeti gibi bilgileri içeren, çapraz olarak sorgulanabilir, uzaktan erişilebilir, Türkçe ve İngilizce bir veritabanının oluşturularak bilgilerin sistematik olarak depolanması ve bilgiye hızlı bir şekilde erişilebilmesi amaçlanmıştır. Çalışmanın ilk aşamasında Türkiye Florası bitkileri üzerinde yapılmış ve 1928-2018 yılları arasında yayınlanmış biyoaktivite araştırmalarına ulaşılarak bunlar incelenmiştir ve bir bibliyografya hazırlanmıştır. Çalışmanın ikinci aşamasında ise biyoaktivite çalışmalarının içeriğinde yer alan bilgilerin aktarılabilmesi için web tabanlı veritabanı yönetim sistemi geliştirilerek elde edilen literatürün ve içeriklerinin veritabanına kaydı yapılmıştır. Son olarak da veritabanına kaydedilen içeriklerin analizleri gerçekleştirilmiştir. Yapılan taramalar sonucunda 1307 literatür bibliyografyaya dahil edilirken, bunların 1088'inin veritabanına kaydı uygun bulunmuş ve toplam 49.486 satır veri girişi yapılmıştır. Veriler detaylı incelendiğinde, 107 familyaya ait 430 cins ve 1594 taksonun biyoaktivite çalışmalarının kaydı olduğu görülmüştür. En çok taksonun yer aldığı familyalar ise Lamiaceae (307 takson), Asteraceae (271 takson) ve Fabaceae (125 takson) olarak belirlenmiştir. Veritabanına, 115 farklı aktivitenin kaydı yapılmıştır. En fazla sayıda taksonun; antimikrobiyal aktivite (962 takson), antioksidan aktivite (950 takson), sitotoksik aktivite (220 takson), antienflamatuar aktivite (160 takson) ve analjezik-antinosiseptif aktivite (113 takson) açısından araştırıldığı görülmektedir. En fazla aktivite çalışmasının yapıldığı türler ise Urtica dioica (18 aktivite), Hypericum perforatum (17 aktivite) ve Cistus laurifolius (16 aktivite) olarak tespit edilmiştir. Lokalite kayıtları incelendiğinde en fazla taksonun İç Anadolu Bölgesi'nden, en az taksonun ise Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nden temin edildiği saptanmıştır. En fazla takson temin edilen iller ise Ankara, Antalya ve Erzurum olarak saptanmıştır. Veritabanları yapısı gereği dinamik sistemlerdir. Yeni çalışmalar ve bulgularla desteklenerek veritabanının güncelliğinin korunması gerekmektedir. Böylece tıbbi bitki zenginliğimize ait veriler daha iyi yönetilebilir olacaktır. Anahtar Kelimeler; Türkiye Florası; tıbbi bitki; biyoaktivite; veritabanı

There is a great knowledge about the medicinal use of plants from ancient times to the present. The flora of our country, represented by 1320 genera, 9996 species and 11,707 taxa belonging to 167 families, constitutes a rich source for the studies carried out in this field. Studies on medicinal plants have gained momentum in our country, especially since the beginning of the 19th century. Until today, many studies have been made on the chemical contents and bioactivities of plants and still continue to be done. However, these studies are scattered in different access sources, and therefore, accessing to the information may be late or incomplete. For this reason, a database in Turkish and English that can be accessed remotely, cross-requested, including information such as the literature, locality, chemical content, purification technique, detected bioactivities and bioactivity methods, and summary of the research, covering bioactivity research on plants of the Flora of Turkey, was created in this thesis study. It is intended to store information systematically and to access it quickly. In the first stage of the study, the bioactivity studies published between 1928-2018 on Flora of Turkey were reached and a bibliography was prepared. In the second stage of the study, a web-based database management system was developed to transfer the information of bioactivity studies, and the literature and its contents were recorded in the database. Finally, the analysis of the recorded contents in the database was carried out. At the result of our research, 1307 literatures were included in the bibliography, while 1088 of them were found suitable to be recorded in the database and totaly 49.486 data lines were recorded. When the data were examined in detail, it was seen that bioactivity studies of 430 genera and 1594 taxa belonging to 107 families were recorded. The families with the highest number of taxa were determined as Lamiaceae (307 taxa), Asteraceae (271 taxa) and Fabaceae (125 taxa). 115 different activities were recorded in the database. The largest number of taxa; it has been investigated in terms of antimicrobial activity (962 taxa), antioxidant activity (950 taxa), cytotoxic activity (220 taxa), anti-inflammatory activity (160 taxa) and analgesic-antinociceptive activity (113 taxa). The species with the most activity studies were determined as Urtica dioica (18 activities), Hypericum perforatum (17 activities) and Cistus laurifolius (16 activities). When the locality records were examined, it was determined that the most taxa were obtained from the Central Anatolian Region, and the least from the Southeast Anatolian Region. The provinces with the highest number of taxa were determined at the province of Ankara, Antalya and Erzurum. Databases are dynamic systems. So, the updates of the database should be maintained by supporting it with new studies and findings. Thus, the data of our medicinal plant richness will be more manageable. Keywords; Flora of Turkey; medicinal plant; bioactivity; database

…………………

 

Avrupa tarihi konulu Türkçe eserler bibliyografyası / Bibliography of Turkish works on European history

Yazar:EMRE HİÇYILMAZ

Danışman: PROF. DR. MEMET YETİŞGİN

Yer Bilgisi: Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Tarih Ana Bilim Dalı

Konu:Bibliyografya = Bibliography ; Tarih = History

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

144 s.

Avrupa tarihine yönelik bilinen ilk Türkçe eserler XVI. yüzyılda, çeviri yoluyla ortaya çıkmıştır. Bunu takiben XVII. yüzyılda ilk kez Avrupa tarihi konulu telif eserler verilmeye başlanmıştır. Osmanlıların Batılılaşma sürecine girmesi ve Avrupa ile olan ilişkilerinin artmasıyla hem çeviri hem de telif eserlerin sayısında artış meydana gelmiştir. Bu dönemlerde yazılan eserlerin büyük çoğunluğu siyasi olayları konu almış ve genellikle Osmanlı-Avrupa ilişkileri tarzında işlenmiştir. Türkiye Cumhuriyeti döneminin başlangıcında da bu durum devam etmiş, ağırlıklı olarak siyasi tarih alanıyla sınırlı kalınmıştır. İlerleyen süreçte ise bilimsel alanda yaşanan gelişmelerin etkisiyle birlikte Avrupa tarihine yönelik çalışmalar siyasi olayların dışında ekonomik, sosyal ve kültürel alanlara da yönelmeye başlamıştır. Ayrıca Türk-Avrupa ilişkilerinin yanı sıra Avrupa tarihi, ayrı bir çalışma konusu olarak da ele alınmaya başlanmış ve bu doğrultuda da yeni eserler ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu çalışma içerisinde bahsi geçen süreçlerde kaleme alınmış Türkçe telif ve çeviri eserler, bir bibliyografya çalışması şeklinde bir araya getirilmiştir.

The first known Turkish works on European history emerged through translation in the 16th century. Following this, copyright works on European history began to be given for the first time in the 17th century. The number of translated and copyrighted works increased as the Ottomans entered the process of westernization and their relations with Europe increased. Most of the works written during these periods were about political events and were generally handled in the style of Ottoman-European relations. At the beginning of the Republic of Turkey, this situation continued, and it was mostly limited to the field of political history. In the following process, with the effect of developments in the scientific field, studies on European history began to focus on economic, social and cultural areas besides political events. In addition to the Turkish-European relations, European history has also begun to be dealt with as a separate study subject, and new works have begun to emerge in this direction. In this study, Turkish copyright and translation works written during the aforementioned processes were brought together as a bibliography.

………………………

 

Türk edebiyatında hatıralar (2000-2020, inceleme, bibliyografya) / Memories in Turkish literature (2000-2020, analysis, bibliography)

Yazar:ÇAĞLA ARDIL

Danışman: DR. ÖĞR. ÜYESİ KANİ İRFAN KARAKOÇ

Yer Bilgisi: Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

Konu:Bibliyografya = Bibliography ; Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

206 s.

Bu tezde, 2000-2020 arasındaki hatıraların olabildiğince eksiksiz bir bibliyografyasını ortaya koymak, 2000-2020 arasında hatıra türündeki kitapların hangi nedenlerle arttığı ya da azaldığını genel ve özel nedenleri ile incelemek hedeflenmiştir. Bibliyografyası oluşturulan hatıralar "tarihî, siyasî, askerî, basın, sanat vb. hatıralar" ve "edebiyatçıların hatıraları" olarak tasnif edilmiştir. Bibliyografyanın sonuna 2000-2020 arasında yayınlanan biyografi türündeki kitaplar da dâhil edilmiştir. İnceleme kısmında hatıra türünün son 20 yılda hangi nedenlerle arttığı ve azaldığı incelenmiştir. Son 20 yıldaki hatıraların yıllara göre oranları ise tablolar aracılığıyla verilmiştir.

The aim of thesis is present a as complete as possible bibliography of the memories between 2000 and 2020. Investigate that for what general and specific reasons did the number of memories increase or decrease between 2000 and 2020. Memoires which bibliography's is created classified as 'historical, political, military, press, art etc. memories' and 'memories of literary man'. Books in the genre of biography between 2000 and 2020 are also included at the end of the bibliography. In the review section, the reasons for which the type of memory has increased and decreased over the past 20 years are examined. The ratios of the memories of the last 20 years by year are given through tables.

………………………….

 

Çagdaş Türk heykel sanatı bibliyografyası / Bibliography of contemporary Turkish sculpture art summary

Yazar:SONGÜL ŞİRİN ÇELİK

Danışman: DOÇ. DR. GÜLCAN BAŞAR

Yer Bilgisi: Işık Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Sanat Kuramı ve Eleştiri Bilim Dalı

Konu:Güzel Sanatlar = Fine Arts

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

633 s.

Bakır, tunç, ahşap, taş, toprak vb. farklı malzemelerden meydana getirilen üç boyutlu formlar bütünü olan heykel, insanın yaratma dehasını ortaya koyan en bilgece buluşudur. Heykeller döneminin inançlarını, kültürünü, siyasi yapısını, geleneklerini, göreneklerini aktaran bu sanat dalı, hakkında yüzlerce çalışma yapılmış, hala da yapılmaya devam ediyor. Tarih boyunca her kültürde çeşitli ve farklı biçimlerde ortaya çıkmış olan heykel sanatı hakkında yapılan çalışmaların bir dönemini bir arya getirerek bu alandaki çalışmalara katkı olacağı düşüncesindeyim. "Çağdaş Türk Heykel Sanatı Bibliyografyası" konulu tez çalışmasında, 1988-2022 yılları arasını kapsayan heykel başlığı altında, Yükseköğretim Kurulu sayfasında yayınlanan tezlerin toplamını konu alan bibliyografya çalışmasını içermektedir. Çalışmanın temel amacı, araştırma yapan kişilerin heykel başlığı altında günümüze kadar yayınlanan tezlerin ve içeriklerinin derlenip tek çalışma altında toplanması ve sonraki araştırmalara rehberlik etmesi düşüncesi olmuştur. Hazırlanan bu tez tarama çalışmasında bugüne kadar yayınlanmış olan 602 tez tespit edilmiştir. Bu tezlerin 38'si doktora, 68'i sanatta yeterlik, 496'sı ise yüksek lisans tezinden oluşmaktadır. Çalışma, altı bölüm başlığı altında tamamlanmıştır. Sırasıyla heykel sanatı, doktora tezi, sanatta yeterlik ve yüksek lisans tezleri, yöntem ve sonuç şeklinde sıralanmıştır. Her tez çalışması kendi içerisinde incelenirken bir künye oluşturulmuştur. Tezin adı, kayıt numarası, yazarı, danışmanı, yüksek lisans, doktora ve sanatta yeterlik olarak ayrılması, yazılma yılı, hangi üniversite bünyesinde yazıldığı, bağlı bulunduğu enstitü, bölümü, yayınlanma dili, basım şekli, yazım şekli, sayfa sayısı, kullanılan anahtar kelimeler ve yöntem başlıklarına yer verilmiştir. Tezin amacı ve özet kısımları incelenmiş ve künyesi tamamlanmıştır. Tez çalışması doktora, sanatta yeterlik ve yüksek lisans olarak bölümlere ayrılarak, 1988 yılından günümüze kadar gelen bir tarih sıralaması ile dizilmiştir. Bu dizim sağlandıktan sonra, raporlama yapılarak veriler değerlendirilmiş, grafiklere dökülmüştür. Ortaya çıkan veriler, tezlerin yıllara göre, tezlerin dillere göre, tezlerin alanlarına göre, tezlerin yöntemlerine göre, tezlerin konularına göre başlıkları altında grafiklere dökülmüştür. Bu tez çalışması, heykel alanında yapılacak olan araştırmalarda, kaynak oluşturmasında yardımcı olabileceği, araştırmalara kısa yoldan kaynaklık edeceği düşüncesi ile konu edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Bibliyografya, Heykel, Kamusal Alan, Heykelde Biçim ve Form, Heykelde Hareket ve Boşluk.

Copper, bronze, wood, stone, earth, etc. Sculpture, which is a set of three-dimensional forms made of different materials, is the wisest invention of man that reveals his creative genius. Hundreds of studies have been made about this branch of art, which conveys the beliefs, culture, political structure, traditions and customs of the sculpture period, and many more studies still continue to be done. In believe, studies on the art of sculpture, which have emerged in various and different forms in every culture throughout history, will contribute to bringing together a period of studies on the subject. The thesis study on "Contemporary Turkish Sculpture Art Bibliography" ,covering the years 1988-2022 with the title of sculpture, consists of bibliography study that covers the total of the theses published on the page of the Council of Higher Education. The main purpose of the study was the idea of compiling the theses as well as their contents published under the title of sculpture, collecting them in a single study, in an attempt to guide the subsequent researches. In this thesis screening study, 602 theses published have been identified so far. Of these theses, 38 are doctoral, 68 are proficiency in art, and 496 are the master's theses. The study has been compiled under title of six main chapters of sculpture art, doctoral thesis, proficiency in art, master thesies and methods and results. While each thesis work is examined within itself, a bibliography has also been created. The name of the thesis, registration number, author, advisor, postgraduate, doctorate and proficiency in arts, the year of it was written, the establishement the study was undertaken, the institute it is affiliated with, the department, the language of publication, the number of pages, the keywords used, and method headings. The aim and abstract parts of the thesis have been examined and its tagline has been completed. The study has been divided into components as doctorate, proficiency in art and master's degree, and arranged in chronological order from 1988 to the present. Following the syntax the resulting data were graphed under the titles of the theses according to their years, the languages​​, the fields, the methods and the topics of the theses. This thesis has been the subject of the study with the idea that it can help in providing a resource in future studies of sculpture, and that it will be a useful source for the researches. Keywords: Bibliography, Sculpture, Public Space, Form and Shape in Sculpture, Movement and Environment in Sculpture.

……………………….

 

Sözcük Anlam Bilimi Bibliyografyası / Lexical Semantics Bibliography

Yazar:TUĞBA KUMRU

Danışman: DOÇ. DR. ŞAHRU PİLTEN UFUK

Yer Bilgisi: Sakarya Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi Ana Bilim Dalı

Konu:Bibliyografya = Bibliography

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

1384 s.

Bu çalışmanın konusu Türkiye'de sözcük anlam bilim alanında yayınlanmış makalelerin tespiti ve sözcük anlam bilimin konu başlıklarından hareketle anahtar kelimeleri açısından sınıflandırılmasıdır. Kapsamı bakımından özel, süre bakımından ise sistematik olarak hazırlanan bu çalışma literatür tarama ve doküman incelemesi yöntemi kullanılarak hazırlanmıştır. Literatür taramasında kullanılacak olan anahtar kelimelerin hiyerarşik yapısının düzenlenmesinde Doğan Aksan'ın "Anlambilim" adlı eserinden yararlanılmıştır. Eserin "Sözcük Anlambilimi" bölümdeki başlıklar ve başlıklar altında italik olarak vurgulanmış olan terimler literatür taramasında ana anahtar kelimeler olarak kullanılmıştır. Ana anahtar kelimelere göre tarama yapılırken tespit edilen eserlerde yer verilen diğer anahtar kelimeler de göz önünde bulundurularak ikincil anahtar kelimeler kapsamında çalışmaya dahil edilmiştir. Araştırma 1971-2021 döneminde yayınlanan ve DergiPark üzerinden ulaşılabilir olan makaleleri kapsamaktadır. Bu çalışmayla sözcük anlam bilimi alanında Türkiye'de yayınlanmış olan makalelerin bir bütün olarak sistemli ve düzenli şekilde ortaya konulması amaçlanmaktadır. Bu çalışmayla sözcük anlam bilim alanında yapılmış çalışmaların bir araya getirilmesiyle araştırmacıların ilgilendikleri konu hakkında daha önce yapılmış yayınlara doğrudan ve zaman kaybetmeden ulaşabilecekleri ön görülmektedir. Çalışmanın bir diğer önemi de bu çalışmayla Türkiye'de yapılan sözcük anlam bilimi ile ilgili araştırmaların yoğunlaştığı alanların ortaya konulması, üzerinde çalışma yapılmamış ya da az sayıda çalışma yapılmış alanların belirlenmesi ve Türk sözcük anlam bilimi alanında çalışma yapılma ihtiyacı duyulan konuları belirlemektir. Böylelikle araştırma sonuçlarından Türk sözcük anlam bilimi üzerine yapılacak olan sonraki çalışmalarda yararlanılması beklenmektedir.

This study deals with the determination of the articles published in the field of lexical semantics in Turkey and their classification in terms of keywords based on the subject headings of lexical semantics. This study, which is a subject bibliography in terms of scope and a period bibliography in terms of time, employed literature review and document review. To organize the hierarchical structure of the keywords to be used in the literature review, Doğan Aksan's work titled "Anlambilim" ["Semantics"] was used. The headings in the "Lexical Semantics" chapter of the study and the terms highlighted in italics under such headings were used as the primary keywords in the literature review. While reviewing based on the primary keywords, other keywords contained in the detected studies were also considered to be included in the study as secondary keywords. The study covers articles published in the 1971-2021 period that are accessible via DergiPark. With this study, it is aimed to present the articles published in the field of lexical semantics in Turkey as a whole in a systematic and orderly manner. This study, bringing together the studies in the field of lexical semantics, is expected to allow researchers to reach the previous publications on the subject they are interested in directly and without losing time. Another point making the study significant is revealing the areas the studies on lexical semantics in Turkey have concentrated on, determining the areas that have been studied little or have not been studied at all, and showing the subjects that need to be studied in the field of Turkish lexical semantics. Thus, it is anticipated that the results of the study will be used in future studies on Turkish lexical semantics.

………………………………

Hanefî fıkıh usulu eserlerinin sistematiğinin oluşumu / Formation of the systematics of the Hanafi legal methodology texts

Yazar:BETÜL ÇALIŞKAN

Danışman: PROF. DR. İBRAHİM KAFİ DÖNMEZ

Yer Bilgisi: İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı / İslam Hukuku Bilim Dalı

Konu:Bibliyografya = Bibliography ; Din = Religion ; Hukuk = Law

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

113 s.

Bu çalışmada IV ve VII. asırlar arasında telif edilen Hanefî fıkıh usulü eserlerinin sistematikleri birbirleriyle mukayese edilerek incelenmiştir. Eserler arasındaki benzerlik ve farklılıklar tespit edilerek Hanefî fıkıh usulü eserlerinin sistematiğinin oluşum süreci ortaya konulmuştur. Tez giriş, üç bölüm, sonuç ve ekden oluşmaktadır. Giriş kısmında tezin konusuna, sınırlarına, sunumuna ve yöntemine değinilmiştir. Birinci bölümde IV ve V., ikinci bölümde VI., üçüncü bölümde ise VII. asırda yazılan usûl eserlerinin sistematikleri tanıtılmıştır. Ulaşılan tespitlere ve değerlendirmelere sonuç bölümünde yer verilmiştir.

In this study, the systematics of Hanafi works on Principals of Islamic Law (usul al-fiqh), which were written between the 4th and 7th centuries, were examined by comparing them with each other. By determining the similarities and differences between the works, the formation process of the systematics of the Hanafi usul al-fiqh works has been revealed. The thesis consists of introduction, three chapters, conclusion and appendix. In the introduction the subject, limits, presentation and method of the thesis are mentioned. In the first part, the systematics of the works written in the 4th and 5th centuries, in the second part in the 6th century, and in the third part in the 7th century are introduced. The findings and evaluations we have reached are included in the conclusion section.

…………………….

 

Gazetecilik alanında yapılmış olan lisansüstü tezlerin bibliyometrik analizi / Bibliometric analysis of postgraduate theses in the field of journalism

Yazar:ÖMER FARUK DOĞAN

Danışman: DOÇ. DR. SELMA KOÇ AKGÜL

Yer Bilgisi: Kocaeli Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Gazetecilik Ana Bilim Dalı / Gazetecilik Bilim Dalı

Konu:Bibliyografya = Bibliography ; Gazetecilik = Journalism

Dizin:Kitap bibliyografyası = Bildiography of book ; Lisansüstü tezler = Postgraduation thesises ; Makaleler bibliyografyası = Article bibliography      Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

293 s.

Bu çalışmada, "Gazetecilik Bilimi" nin gelişim sürecinin somut örnekleri olarak nitelendirilebilecek lisansüstü çalışmaların geldiği düzeyin belirlenmesinin gelecekteki bilimsel araştırmalara yol göstereceği gerekçesinden yola çıkılmıştır. Amaç bu alanda çok sınırlı ve sadece tematik alanda yapılmış çalışmalara katkı koyarak Türkiye'de gazetecilik alanında yapılmış olan lisansüstü tezlerin bilimsel verimlilik noktasında durumunun saptanması, sistematik bir şekilde derlenmesi ve geniş bir perspektiften bu alana bütüncül bir bakış açısı sağlanması için zemin oluşturmaktır. Araştırma kapsamına; Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi veri tabanı içerisinde kayıtlı, yayınlama izni olan, "Gazetecilik" alanında yapılmış, 1985-2020 yılları arasındaki toplam 2424 adet lisansüstü tez çalışması dâhil edilerek incelenmiştir. Doymuş örnekleme yönteminin kullanıldığı çalışmada tezler bibliyometrik analiz yöntemiyle analiz edilmiştir. Elde edilen bulgular, Gazetecilik disiplininin disiplinler arası yapısına uygun olarak birçok farklı alandan beslendiğini, alanının sınırlarını çizmekte zorlandığını göstermektedir. Bununla birlikte, iletişim fakültelerinin sayısındaki artış ile birlikte diğer alanların gazetecilik alanına yoğun ilgisiyle bu alanda yapılmış olan çalışmaların sayısında da yıllara göre doğrusal olmayan bir artış meydana gelmiştir. İletişim teknolojileri, yapay zekâ ve yeni medya gibi alanlarda meydana gelen gelişmeler doğrultusunda tez çalışmalarının da yön değiştirerek son dönemde bu alanlara kayarak ivme kazandığı görülmektedir. Ancak nicel artışın yanında nitelikle nasıl bir değişimin yaşandığının görülmesi için "Gazetecilik" bilimi alanında bu bağlamda yeni araştırmalara ihtiyaç duyulmaktadır.

In this study, it was set out on the grounds that determining the level of graduate studies, which can be described as concrete examples of the development process of "Journalism Science", will guide future scientific research. The aim of this study is to contribute to the very limited and only thematic studies in this field, to determine the status of the graduate theses in the field of journalism in Turkey in terms of scientific efficiency, to compile them systematically and to provide a holistic view to this field from a broad perspective. In the research, a total of 2424 postgraduate theses published between 1985 and 2020, among the theses in the field of Journalism registered in the database of the National Thesis Center of the Council of Higher Education, were examined. In the study in which the saturated sampling method was used, theses were analyzed with the bibliometric analysis method. The findings show that the discipline of journalism is fed from many different fields in accordance with its interdisciplinary structure, and it is difficult to draw the boundaries of the field. However, with the increase in the number of communication faculties and the increasing interest of other fields in the field of journalism, there has been a non-linear increase in the number of studies conducted in this field over the years. In line with the developments in areas such as communication technologies, artificial intelligence and new media, it is seen that the thesis studies have changed direction and gained momentum by shifting to these areas recently. However, there is a need for new research in the field of "Journalism" in this context in order to see what kind of qualitative change is experienced besides the quantitative increase.

…………………….

 

 

Endülüs'te siyer yazıcılığı / Writing of siyar in the Andalus

Yazar:MUHAMMET ARSLAN

Danışman: PROF. DR. MEHMET BAHAÜDDİN VAROL

Yer Bilgisi: Necmettin Erbakan Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / İslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı / İslam Tarihi Bilim Dalı

Konu:Bibliyografya = Bibliography

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

143 s.

Endülüs, İslâm tarihinde Müslümanların farklı din ve etnik unsurlarıyla birlikte yaşadıkları dönem olmuştur. Durumun böyle olması bu coğrafyada yetişen ilim adamları üzerinde farklı şekillerde tezahür etmiştir. Bu farklılıklar müellifler tarafından kaleme alınan eserlere de yansımıştır. Bu çalışma Endülüs'te yazılmış siyere dair eserleri incelemektedir. Eserlerin muhtevaları, kaleme alınış usulleri, müracaat ettikleri kaynaklar ve bu eserlere yapılan neşirler çalışmanın inceleme konusu olmuştur. Ayrıca kısmen de olsa Doğu'da kaleme alınmış siyere dair eserler ile kıyaslaması yapılmaya çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Endülüs, Siyer Yazılığı, Siyer, İbn Hazm, İbn Beşküvâl.

Andalusia has been the period when Muslims lived together with different religions and ethnic elements in the history of Islam. This situation has manifested in different ways on the scientists who grew up in this geography. These differences are also reflected in the works written by the authors. This study examines the works on the sirah written in Andalusia. The content of the works, the way they were written, the sources they applied to and the publications made on these works were the subject of the study. In addition, it has been tried to make a comparison with the works on the sirah written partially in the East. Keywords: Andalusia, Siyer Written, Siyer, Ibn Hazm, Ibn Beşkuval.

……………………..

 

Çukadâr-ı Şehriyârî Kemânkeş Ahmed'in İrşâdü'r-Rumât adlı eseri transkripsiyon ve değerlendirilme / Çukadâr-ı Şehriyârî Kemânkeş Ahmed's Irşâdü'r-Rumât - evaluation and transcription

Yazar:SÜMEYRA KARASU

Danışman: DOÇ. DR. MURAT HANİLÇE

Yer Bilgisi: Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Tarih Ana Bilim Dalı

Konu:Tarih = History

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

174 s.

Okçuluğun tarihi Hazret-i Âdem'den itibaren başlamaktadır. İnsanlığın tarihi kadar eski olan ok ve yay her dönemde farklı gelişim sahalarını tamamlayarak mükemmel bir savaş aleti olmuştur. İslamiyet öncesi dönemde olduğu gibi İslamiyet sonrası dönemde her devlet ve toplulukta en önemli savaş aletlerinin başını çekmiştir. Ok ve yaya yüklenen anlam dönemler arasında farklılıklar gösterse de bu iki alet, her zaman önemini koruyarak bu önemini artırmaya nail olmuştur. Türkleri diğer milletlerden ayırarak özel bir yere koyan özelliklerin başında savaş ve savaş stratejilerine verdikleri önem ile kazandıkları başarılar yer almaktadır. Ok ve yaya siyasî, sosyal ve hukukî anlamlar yüklenerek bunlar kutsal kılınmıştır. Türk okçuluğu, Osmanlı Devleti döneminde gelişimini her alanda tamamlamıştır. Bu dönemde kurumsallaşma sağlanarak ülkenin muhtelif yerlerinde Okçular Tekkesi kurulmuştur. Bu eğitim kurumunda bir sistem dâhilinde düzenli şekilde okçuluk desteklenerek gelişmesi ve ilerlemesi sağlanmıştır. Türk tarihinde olduğu gibi Osmanlı Devleti döneminde de usta kemankeşler oldukça fazladır. Bu kemankeşlerden biri de Osmanlı Devleti döneminde yaşamış Çukadâr-ı Şehriyârî Kemânkeş Ahmed'dir. Söz konusu şahsa ait İrşâdü'r-Rumât adlı risalenin ekseninde bu tez çalışması şekillenmiştir. Çalışmanın amacı; Türk okçuluk tarihinin önemli eserlerinden birinin daha günümüz Türkçesine transkribe edilerek Türk okçuluk tarihinin eksik kalan küçük bir boşluğunu doldurmaktır. Bu tez giriş ve sonuç bölümü ile birlikte altı bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde, Türk okçuluğunun tarihsel serüveni, ok ve yayın Türklerin hayatındaki rolü ile kutsiyetine, ok ve yaya dair bilinmesi gereken elzem konulara kısaca değinilmiştir. Birinci bölümde, Türk okçuluğu konusunu aydınlatmada önemli bir yere sahip olan yazma eserleri, basma kitapları, makaleleri, tezleri, ansiklopedi ve sözlük maddelerini içeren bir bibliyografya çalışması bulunmaktadır. İkinci bölümde, İrşadü'r-Rumât adlı risalenin çevirisinde uygulanan materyal ve yöntem, eserin tanıtımı ve müellifinin hayatı ile ilgili bilgiler yer almaktadır. Bu bölümde ayrıca eserin içeriğinin incelenmesi ve değerlendirilmesine yer verilmiştir. Üçüncü bölümde, sözlük mahiyetinde bir çalışma ile metinde geçen Türk okçuluğu ile ilgili terimler ve deyimlerin açıklamalarına yer verilmiştir. Dördüncü bölümde, risalenin orijinal sayfaları ile transkripsiyonu yer almaktadır. Sonuç kısmında ise çalışmanın genel bir kritiği yapılmıştır.

The history of archery begins with Prophet Adam. The bow and arrow, which is as old as the history of humanity, has been an excellent war weapon by completing different development areas in every epoch. This weapon of war has been the most important instrument of war in every state and community in the post-Islamic period as well as in the pre-Islamic period. Although the meaning attributed to the bow and arrow differs between periods, these two tools have always maintained their importance and achieved to augment its importance. One of the features that distinguishes Turks from other nations and puts them in a special place is their achievements thanks to the importance they give to war and war strategies. The arrow and the bow were made to be consider sacred by giving them political, social and legal meanings. Turkish archery completed its development in every field during the Ottoman Empire period. In this period, the Okçular (archers) Lodge was established in various parts of the country by providing institutionalization. In this educational institution, archery was systematically supported, and its development and progress was ensured. As it is in Turkish history, there are many master kemankes (archer) in the Ottoman Empire period. One of these kemankes (archer) is Çukadâr-ı Şehriyârî Kemânkeş Ahmed who lived during the Ottoman Empire. This thesis work has been shaped on the axis of the epistle called İrşâdü'r-Rumât belonging to the aforementioned person. The purpose of this study; It is to fill in a small gap in Turkish archery history by transcribing one of the important works of Turkish archery history into today's Turkish. This thesis consists of five chapters, including the introduction and conclusion. In the introduction, the historical adventure of Turkish archery, the role and sanctity of the bow and arrow in the life of the Turks, and the essential issues about the bow and arrow are briefly mentioned. In the first chapter there is a bibliography study that includes manuscripts, printed books, articles, theses, encyclopaedia, and dictionary items, which have an important place in illuminating the subject of Turkish archery. In the second chapter, there are information about the material and method applied in the translation of the epistle called İrşadü'r-Rumât, the introduction of the work and the life of its author. This chapter also includes the examination and evaluation of the content of the work. In the third chapter, a study in the form of a dictionary and explanations of terms and idioms related to Turkish archery in the text are given. In the fourth chapter, the original pages of the epistle and its transcription are included. In the conclusion chapter, a general critique of the study was made.

……………………..

 

Elazığ Halkevi ve neşriyatının Türk halkbilimi bakımından değerlendirilmesi / Evaluation of Elazığ community center and its publications in terms of Turkish folklore

Yazar:TUĞBA BORA

Danışman: DR. ÖĞR. ÜYESİ BETÜL GÖRKEM

Yer Bilgisi: Erciyes Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

Konu:Halk Bilimi (Folklor) = Folklore

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

205 s.

Türkiye'de halk bilimi çalışmalarına kaynaklık eden en önemli yapılardan biri Halkevleridir. Burada yapılan derleme faaliyetleri araştırmacılara ışık tutması açısından önem arz etmektedir. Gerek profesyonel gerek amatör derlemeciler bulundukları bölgelerde malzemeleri derlemiş ve kayıt altına almıştır. Söz konusu çalışmalar özellikle süreli yayınlarda yer almaktadır. Bu bağlamda çalışmada Elazığ Halkevi ve onun çıkardığı Altan (1935-1939) dergisi incelenmiştir. Söz konusu dergide siyasî, kültürel, edebî, sanatsal, coğrafî vd. konulardaki yazılar ile yerel ve ulusal haberlere yer verilmiştir. Bu yayınlar Cumhuriyet döneminde Elazığ bölgesinin tanınması konusunda önemli bilgiler içermektedir. Dergi, Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü gibi isimlerin yazılarına yer vermesi bakımından de önem arz etmektedir. Derginin yazar kadrosunda Tevfik Sırrı Gür, Ömer Kemal Ağar, Nurettin Ardıç gibi isimler yer almaktadır. Bunların dışında Arif Nihat Asya, Behçet Kemal Çağlar, Falih Rıfkı Atay gibi Cumhuriyet döneminin önde gelen şair ve yazarlarının yazıları da dergide yayınlanmıştır. Elazığ Halkevi bünyesinde 1935- 1939 yılları arasında çıkarılan Altan dergisi, bölgenin halk bilimi malzemelerini derlemesi ve kayıt altına alması bakımından önemlidir. Dergide yer alan malzemeler detaylı incelenmiş ve sınıflandırılmıştır. Bunun sonucunda bir folklor bibliyografyası meydana getirilmiştir. Bu bibliyografya hazırlanırken Özkul Çobanoğlu'nun (Çobanoğlu, 2019) kadro tasnifinden yararlanılmıştır. Elazığ Halkevi tarafından yayınlanan üç adet halk bilimiyle doğrudan alakalı kitap da çalışmada incelenmiştir. Türkiye'de 1930'lu yıllarda yaygın olan Türk tarih tezi bağlamında çalışmalar yürütülmüş, bölgenin kadim Türk yurdu olduğu derlenen ürünlerle kanıtlanmaya çalışılmıştır. Nitekim derlenen ürünlerde Türkistan coğrafyasından elde edilen verilerin bulunması bu tezi kanıtlar niteliktedir. Anahtar Kelimeler: Halk bilimi, Elazığ, Halkevi, Altan dergisi, Türk folklor tarihi

Community Centers are one of the most important structures that are the source of folklore studies in Turkey. The compilation activities carried out here are important in terms of shedding light on the researchers. Both professional and amateur compilers compiled and recorded the materials in their regions. These studies are especially published in periodicals. In this context, Elazig Community Center and its Altan magazine were examined. Political, cultural, literary, artistic, geographical etc. articles and local and national news. These publications contain important information about the recognition of the Elazig region during the republican period. The journal is also important in that it includes the writings of important names such as Mustafa Kemal Atatürk and İsmet İnönü. There are important names such as Tevfik Sırrı Gür, Ömer Kemal Ağar and Nurettin Ardıç in the editorial staff of the magazine. Apart from these, the writings of prominent poets and writers of the republican period such as Arif Nihat Asya, Behçet Kemal Çağlar, Falih Rıfkı Atay were also included in the magazine. Altan magazine, which was published between 1935 and 1939 within the body of Elazig Community Center, is important in terms of compiling and recording the folklore materials of the region. The materials in the journal were examined in detail and classified. As a result, a folklore bibliography was created. Three books directly related to folklore published by Elazig Community Center were also examined in the study. In addition, in the last part of the study, information was given about the folk poets of Elazig. Studies were carried out in the context of the Turkish history thesis, which was common in Turkey in the 1930s, and it was tried to prove that the region is an ancient Turkish homeland with the compiled products. As a matter of fact, the data obtained from the geography of Turkestan in the compiled products proves this thesis. Keywords: Folklore, Elazig, Community Center, Altan magazine, history of Turkish Folklore

………………..

 

Bir vatansever (patriot) şair ve aksiyon adamı olarak Muhtar Şahanov (Hayatı, sanatı, eserleri, düşünceleri) / Mukhtar Shahanov as a patriot poet and man of action (Life, art, works, thoughts)

Yazar:ALINA BOKAYEVA

Danışman: DOÇ. DR. FERHAT KARABULUT

Yer Bilgisi: Manisa Celal Bayar Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı / Türk Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı

Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

228 s.

Bu çalışma ile Muhtar Şahanov figürü Patriot (Vatanseverlik) ve Aksiyon Adamı olarak araştırılıp, şiirleri ve yazıları bu bakış açısından değerlendirilmeye çalışılacaktır. Kazak şairi üzerindeki bu araştırma, Türkiye'de Kazak edebiyatını, ayrıca konu olan modern Kazak edebiyatının temsilcisini ve onun sanatını tanıtmak açısından katkı sağlayacaktır. 8 başlık sıralanan Giriş bölümünde araştırmanın konusu, amacı ve kapsamı, araştırmanın önemi ve yöntemlerine yer verilmektedir. Ayrıca literatür taraması, 'Türk Dünyası Edebiyatı' ve 'Kazak Edebiyatı' başlıklı kısımları bulunmaktadır. Kazakistan'ın tarihi, sosyal-siyasi-ekonomik yapısı, kültürü, eğitim-bilimi ve edebiyatı hakkında bilgiler verilmektedir. Kazakistan'ın bağımsızlığı yolunda Milli hareketlere dair süreç değerlendirilmektedir. Bağımsız Kazakistan'ın edebiyatı da ayrı bir alt başlıkla yer almaktadır. Çalışmanın 'Muhtar Şahanov Figürü' adlı Birinci Bölümü iki alt bölümden oluşmaktadır. Bu bölümde M.Şahanov'un hayatı ve sanatına yer verilmektedir. İkinci Bölümde ana konumuza yoğunlaşarak M.Şahanov'un Vatanseverliği ele alınmaktadır. Bu bölümde önce Sovyet patriotizminden Bağımsız Kazakistan vatanseverliğine geçiş, Kazak Edebiyatındaki vatanseverlik konuları, şairin vatanseverlik şiirleri işlenmektedir. Üçüncü Bölümde ise M.Şahanov'u bir aksiyon adamı olarak incelemek için onun sosyal-siyasi faaliyetleri araştırılmıştır. Araştırmamızda öncellikle Muhtar Şahanov'un sanat görüşünü, vatanseverlik anlayışını ve siyasal mücadeleci pozisyonunu ortaya koymak amaçlanmaktadır. Araştırma esnasında şairin tüm eserleri ele alınmıştır. Şair ve onun eserleri üzerinde yapılan araştırmalar belirlenerek, bibliyografya çalışması yapılmıştır. Düz yazıları sanat görüşü ve içerik bakımından değerlendirilmiştir. Sonuç kısmında araştırma sonunda ulaşılan genel bilgilere yer verilmiş, kaynakça ve konuyla ilgili eklere de yer ayrılmıştır. Araştırma sonucunda M.Şahanov'un şairlığı ayrı, aksiyonerliği ayrı, kendisi bir edebi ve sosyal şahıs olarak çok değişken bir kişilik olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

In this study, the phenomenon of Mukhtar Shahanov will be investigated as Patriot (Patriotism) and Action Man, and his poems and writings will be evaluated from this point of view. This research on the Kazakh poet will contribute to the promotion of Kazakh literature in Turkey and the representative of modern Kazakh literature and his art. The introduction section includes 8 parts, which are the subject, purpose, content, the importance of the research, and its methods. As well as, literature review, sections titled Turkish World Literature and Kazakh Literature, information about Kazakhstan's history, social-political-economic structure, culture, educationscience, and literature were given. Additionally, there is information about national movements on the way to the independence of Kazakhstan. The literature of independent Kazakhstan is also included under a separate sub-title. The first part of the study, named "Mukhtar Shahanov's Phenomenon", consists of two sub-sections and includes the life and art of M. Shahanov. In the Second Chapter, M.Shahanov's Patriotism is discussed by concentrating on our main topic. In this section, firstly, the transition from Soviet patriotism to the independent Kazakhstan patriotism, the subjects of Patriotism in Kazakh Literature, and the patriotic poems of the poet are discussed. In the third chapter, M.Shahanov's social-political activities were investigated to examine him as a man of action. In our research, it is primarily aimed to reveal Shahanov's view of art, his patriotic quality, and his political combatant position. During the research, all the works of the poet were discussed. The researches on the poet and his works was determined and a bibliography study was made. His poems were examined in terms of theme, language, style, image, and symbol world. His prose texts were evaluated in terms of artistic view and content. In the conclusion part, the general information obtained at the end of the research is given, and the bibliography and related appendices are also included. It has been concluded that M.Shahanov is a very contradictory phenomenon as a poet and action-oriented person, and as a literary and social person.

………………………

 

Henry George Farmer'ın şark müziği hakkındaki görüşleri / Henry George Farmer's views on oriental music

Yazar:İBRAHİM ODABAŞI

Danışman: DOÇ. DR. MEHMET TIRAŞCI

Yer Bilgisi: Sivas Cumhuriyet Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / İslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı

Konu:Müzik = Music

Dizin:     Onaylandı

Doktora

Türkçe

2022

214 s.

Bu tezde, Henry George Farmer'ın (1882-1965) hayatı ve Şark müziği çalışmaları incelenmiştir. 19. yüzyılın ilk yarısından sonra Doğu'nun kadim kültür ve geleneğini incelemeye başlayan oryantalistler, Şark müziği hakkında da birtakım incelemeler yapmışlardır. Ancak Farmer'a kadar bu alanda kapsamlı ve tutarlı bilgilerin toplandığı bir eser vücuda getirilmemiştir. Farmer; yaptığı tarihsel, çalgı bilimsel ve bibliyografik çalışmalarla Şark müziği tarihinde büyük bir boşluğu doldurmuştur. Ancak Farmer'ın sıklıkla kullandığı Arap ve Arabî kelimelerinin, eserlerinin içeriğiyle bazı durumlarlada çeliştiği görülmüştür. Bu çelişen yönlere tezde işaret edilmiştir. Bununla birlikte Farmer'ın Şark müziği çalışmaları arasında Türk müziğini doğrudan ilgilendiren yönler farklı başlıklar altında incelenmiştir. Bu incelemeler doğrultusunda Farmer'ın eserlerinde sıklıkla Türk nazariyecilerinin zikredildiği, A History of Arabian Music'te; İslâmiyet sonrası Türk müziğinin şekillenme evresi, Türk müziği çalgıları, mehter müziğinin Avrupa üzerindeki etkileri ve The Sources of Arabian Music eserinin Türk müziği bibliyografya çalışmalarıyla benzerliklikeri tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Şark Müziği, Arap Müziği, Müzik Tarihi, Şarkiyatçılık, Henry George Farmer.

In this thesis, Henry George Farmer's life and Oriental Music studies are examined. After the first half of the 19th century, Orientalists, who started to examine the ancient culture and tradition of the East, made some studies about Eastern Music. However, until Farmer, a work in which comprehensive and consistent information was collected in this field was not created. Farmer filled a great void in the A History of Oriental Music with his historical, instrumental and bibliographic studies. However, the Arabic and Arabian words that Farmer frequently uses conflict with the content of his works in some cases. These conflicting aspects are pointed out in the thesis. In addition, the aspects directly related to Turkish Music among Farmer's Oriental Music studies were examined under different topics. In line with these investigations, in A History of Arabian Music, where Turkish theorists are frequently mentioned in Farmer's works, the formation phase of Turkish Music after Islam, Turkish Music Instruments, and the effects of mehter Music on Europe have been determined. Keywords: Henry George Farmer, Turkish Music, Arabian Music, Orientalism, Music History

…………………..

 

Bulgaristan Türk edebiyatında "Rumeli" dergisinin yeri / The place of "Rumeli" journal in Bulgarian Turkish literature

Yazar:MERVE İNCE

Danışman: DOÇ. DR. ERTUĞRUL KARAKUŞ

Yer Bilgisi: Kırklareli Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı

Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

Dizin:Bulgaristan = Bulgaria ; Bulgaristan Türkleri = Bulgarian Turks ; Edebi inceleme = Literary analysis  Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

268 s.

Bu çalışmada, Bulgaristan Türk Edebiyatına katkı sağlayan, 2008 ve 2020 yılları arasında yayımlanan "Rumeli" dergisi incelenmiştir. Çalışma; giriş, üç bölüm, sonuç ve kaynakça gibi ana kısımlardan meydana gelmekte. Çalışma kapsamında ve derginin asıl hitap ettiği kitleye bağlı olarak Bulgaristan tarihi, edebiyatı ve coğrafi bilgilerine kısaca değinilip konuya bir zemin hazırlandı. "1. Bölüm" olan "Bulgaristan Türk Edebiyatına Genel Bakış" başlığı altında Bulgaristan Türk Edebiyatını yazılı ve sözlü olarak iki koldan incelendi. Bunları da çeşitli kaynaklardan yararlanıp dönemlere ayırarak daha kolay incelenebilir konuma getirildi. Daha sonra yine bu başlık altında "Bulgaristan Türk Edebiyatında Basın Yayın Faaliyetleri" geçmişten-günümüze kronolojik sıraya uygun bir şekilde verildi. Bulgaristan Türklerini ortak bir kültür paydasında buluşturma amacı olan Rumeli dergisinin bugüne kadar çıkan 67 sayısının hepsi, eksiksiz olarak incelemeye tabi tutulmuştur. Dergiyi iki kısımda incelemek uygun görüldü. İlk kısımda yazarların dergideki yazıları, türlerine ayırıldı; ikinci kısmında ise bu türlerin bibliyografya çalışması yapıldı. Üçüncü bölüm olan "Rumeli Dergisinin Genel Değerlendirmesi" bölümünde görünüş ve sunuş olarak derginin genel değerlendirmesi yapılmıştır. "Rumeli Dergisindeki Edebî Türler" kısmında ise türler listelenip bunlardan örnekler verilerek türlerin genel değerlendirilmesi yapılmıştır. Bu bağlamda Bulgaristan Türk Edebiyatında Rumeli dergisinin etkisi görülmektedir. Son olarak "Sonuç" bölümünde ise en çok yayımlanan türler ve türlerin özellikleri gibi elde edilen verilerin dökümü paylaşılmıştır. "Kaynakça" kısmında ise kullanılan kaynakların alfabetik sırası verilmiştir.

This study examined the magazine "Rumeli", which contributed to Bulgarian Turkish Literature, published between 2008 and 2020. Work; the input consists of the main parts, such as the three parts, the result and the bibliography. The study briefly touched on Bulgarian history, literature and geographical information, and provided a basis for the topic, depending on the demographic of the magazine and its core address. Under the title "Chapter 1", "Overview of Bulgarian Turkish Literature", Bulgaria examined Turkish Literature in two written and verbal ways. They were more easily analyzed, taking advantage of a variety of resources and putting them into periods. And then, under this heading, the title "Press Broadcasting Activities in Bulgarian Turkish Literature" was attempted to put it in chronological order "from the past to the present". The purpose of connecting the Bulgarian Turks in a common cultural landscape, the Rumelia magazine's 67 issues so far have all come under complete scrutiny. It was deemed appropriate to review and write the magazine in two parts. In the first part, the authors' writings were divided into types; in the second part, a bibliography study of these species was conducted. The third chapter, "The General Review of Rumeli Magazine", was a general review of the magazine as appearance and presentation. In the "Literary Species in Rumeli", the species were listed and sampled, giving an overall assessment of the species. In this context, the influence of Rumelia in Bulgarian Turkish literature is seen. Finally, in the "Result" section, a breakdown of the most published data, such as the properties of species and species, is shared. In "Bibliography", the alphabetical order of the resources used is given.

……………..

 

22.01.2023 tarihine kadar kullanımı yazar tarafından kısıtlanmıştır.

Tanzimat'tan II. Meşrutiyet'e süreli yayınlarda tercüme tenkidi yazılarının izahlı bibliyografyası / From Tanzimat to II. constitutional era annotated bibliography of articles on translation criticism in periodicals

Yazar:FURKAN COŞKUN

Danışman: DOÇ. DR. ŞERİFE ÇAĞIN

Yer Bilgisi: Ege Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

Dizin:Edebi eleştiri = Literary criticism ; Osmanlı edebiyatı = Ottoman literature ; Servet-i Fünun edebiyatı = Servet-i Fünun literature ; Tanzimat edebiyatı = Tanzimat Literature ; Türk dili ve edebiyatı = Turkish language and literature ; Türk dili ve edebiyatı dersi = Turkish language and literature course ; Türk edebiyatı = Turkish literature ; Türkçe çeviri = Turkish translation ; Yeni Türk edebiyatı = New Turkish literature          Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

138 s.

Tanzimat'la beraber hız kazanan Batılılaşma faaliyetleri, kısa sürede etkisini toplumsal dönüşümde önemli bir rolü bulunan edebiyatta da göstermiştir. Bu süreçte Batı edebiyatından tür, şekil ve içerik bakımından birçok yeniliği bünyesine alan Türk edebiyatı hızlı bir değişim sürecine girmiştir. Bu doğrultuda yenileşmenin ilk adımları yabancı edebiyatlardan yapılan tercümeler vasıtasıyla gerçekleşmiştir. Edebiyatın her türünde yapılan tercümeler, Türk edebiyatının modernleşmeye uygun olarak kendi hüviyetini kazanmasında belirleyici olmuştur. Bu dönemde tercüme literatürünün gelişmesiyle birlikte Batı'dan yapılan ve yapılacak olan tercüme eserlerin niteliklerini mevzubahis eden yazılar kaleme alınmıştır. Tercüme kavramı etrafında muhtelif problemleri ihtiva eden bu yazılar aracığıyla, Türk edebiyatında tıpkı telif eserlerde olduğu gibi tercüme eserler üzerine de bir tenkit ortamının oluşması sağlanmıştır. Bu yazılarda başta eserin tercümesindeki nitelikler olmak üzere mütercimin kimliği, eser seçimi, tercüme yöntemi, kullandığı dil ve üslup özellikleri muhtelif açılardan eleştirilmiştir. Tanzimat sonrasında tercümeleriyle dikkat çeken pek çok yazarın doğrudan ya da dolaylı olarak yer aldığı tercüme tenkidi yazıları, 1859-1908 tarihleri arasında Osmanlı'da tercüme edebiyat geleneğinin değişim ve dönüşümde etkili olmuştur. Bu çalışmada, 1859-1908 tarihleri arasında süreli yayınlarda çıkan ve edebiyat eserlerine odaklanan tercüme tenkidi yazılarının bütünlüklü bir bibliyografyası sunulmuştur. Ayrıca bibliyografyada yer alan yazıların içerikleri hakkında birtakım izahî bilgiler de verilmiştir. Bunun yanında Cumhuriyet öncesi Türk edebiyatında tercüme tenkidine ilişkin mevcut söylemlerle birlikte bu çalışmada tespit edilen tercüme tenkidi yazıları hakkında genel bir değerlendirilmede bulunulmuştur. Bu sayede Türk edebiyatının Tanzimat'la birlikte başlayan yenileşme sürecinde önemli bir işlevi bulunan çeviri eleştirisinin varlığı ve sayısı hakkında bibliyografik bir sonuç elde edilmiştir.

Westernization activities, which gained momentum with the Tanzimat, soon showed its effect in literature, which has an important role in social transformation. In this process, Turkish literature, which included many innovations from Western literature in terms of genre, form and content, entered a rapid change process. In this direction, the first steps of innovation were realized through translations from foreign literatures. Translations made in all types of literature have been determinative for Turkish literature to gain its own identity in accordance with modernization. In this period, with the development of the translation literature, articles were written about the qualities of the translated works made or to be made from the West. Through these articles, which contain various problems around the concept of translation, an environment of criticism has been created on translated works, just as in copyrighted works in Turkish literature. In these articles, the identity of the translator, the choice of the work, the translation method, the language and stylistic features, especially the qualities in the translation of the work, have been criticized from various angles. Translation criticism articles, in which many writers who attracted attention with their translations after the Tanzimat, took part directly or indirectly, were influential in the change and transformation of the translation literature tradition in the Ottoman Empire between 1859-1908. In this study, a complete bibliography of the translation criticism articles published in periodicals between 1859-1908 and focusing on literary works is presented. In addition, some explanatory information is given about the contents of the articles in the bibliography. In addition, a general evaluation has been made about the translation criticism articles identified in this study, together with the existing discourses on translation criticism in pre-Republican Turkish literature. In this way, a bibliographic result has been obtained about the existence and number of translation criticism, which has an important function in the renewal process of Turkish literature that started with the Tanzimat.

………………………….

İsmet İnönü'nün şahsi hayatı, askerliği ve bibliyografyası / Personal life, military service and bibliography of İsmet İnonu

Yazar:NESLİHAN AVCI

Danışman: DR. ÖĞR. ÜYESİ SELMA GÖKTÜRK ÇETİNKAYA

Yer Bilgisi: Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Tarih Ana Bilim Dalı

Konu:Tarih = History

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

185 s.

1884'te İzmir'de doğan İsmet İnönü, 1892'de Sivas Askeri Rüştiyesi'ne girerek adım attığı askerlik hayatını 1927 senesine değin devam ettirmiş; otuz beş senelik bu dönem içinde pek çok harp ve isyana karşı mücadelesini sürdürmüştür. Hareket Ordusu'nda, Yemen İsyanı'nda, Balkan Harbi'nde ve Birinci Dünya Savaşı'nda karşımıza çıkan İnönü, "Milletin makûs talihini yenen" komutan olarak Türk Tarihinde yerini almıştır. Azimli, çalışkan, uyumlu kişiliği ile üstlerinin dikkatini çeken İsmet İnönü, Türkiye'nin siyasi, askeri ve diplomasi tarihine olduğu kadar sosyal yapısına, eğitsel ve kültürel gelişmişliğine, ekonomik kalkınmasına ışık tutabilecek kadar aktif bir hayata da sahiptir. İsmet İnönü, sanata ve spora düşkünlüğü, hayatının her anını dolu yaşamaya odaklanmış karakteri ve ailesine düşkünlüğü ile bilinmektedir. Oldukça yoğun ve yorucu bir hayatın içine ne kadar çok ve farklı şeyin sığdırabileceğinin en güzel örneği olan İsmet İnönü'nün askeri ve özel hayatının birlikte temel alındığı bu çalışma, aynı zamanda Türk tarihinin oldukça uzun bir döneminin yazımına rehberlik etmek gayesiyle bibliyografik bir içeriğe de sahiptir. Tezin hazırlanmasında resmi yayınlar, arşiv belgeleri, TBMM tutanakları, hatıralar, tetkik eserler ve süreli yayınları içeren geniş bir kaynak taraması yapılmıştır.

İsmet İnönü who was born in İzmir in 1884 entered the Sivas Military High Scholl in 1892 and continued military life until 1927; during this thirty-five-year period he continued the struggle against many wars and rebellions. İnönü who was in the Movement Army, Yemen Revolt, Balkan War and First World War tooks its place Turkish History as the commander who "defeated the bad luck of the nation". İsmet İnönü who attracts the attention of his superiors with his determined, hardworking and harmonious personality has an active life enough to shed light on Turkey's political, military and diplomatic history as well as its social structure, educational and cultural development and economic improvement. İsmet İnönü is known fondness for art, sports and his character that focused on living every moment of the life to the fullest and fondness for his family. This work which is the best example of how many and different things can fit into a very busy and tiring life is based on the military and private life of İsmet İnönü and also has a bibliographic content in order to guide the writing of a very long period of Turkish History. The preparation of the thesis a wide range of search for resources including official publications, archive documents, minutes of the Grand National Council of Turkey, memories, examinated works and periodicals were made.

…………..

Boğaziçi Mecmuası'nın edebî yönü ve bibliyografyası / Literary direction and bibliography of Boğaziçi Magazine

Yazar:TUBA MERAL

Danışman: PROF. DR. HARUN DUMAN

Yer Bilgisi: Marmara Üniversitesi / Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı / Yeni Türk Edebiyatı Bilim Dalı

Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

132 s.

Boğaziçi Mecmuası'nın Edebî Yönü ve Bibliyografyası adlı çalışmada, Boğaziçi'nde yolcu ve yük taşımacılığını profesyonel şekilde başlatan, ulaşımın kolaylaşması için öncü çalışmalar yürüten Şirket-i Hayriye'nin; Boğaziçi'nin mamur hâle getirilip tanıtılması, rağbet görmesi için yaptığı kapsamlı faaliyetlere odaklanıldı. Çalışmada, Boğaziçi Mecmuası'nın edebî yönüne ağırlık verildi. Boğaziçi'nin tarihî, siyasi, sosyal, ekonomik, kültürel, vb. unsurlar dönemin önemli fikir insanlarının ele aldığı yazılarla öne çıkarıldı. Sahibi Sadi Akant, Yazı İşleri Müdürü Yusuf Mardin olan mecmuanın iki yıl boyunca yayımlanan on sekiz sayısı detaylı bir incelemeyle çeşitli bölümlere ayrıldı. Dört bölümden oluşan tezin birinci bölümünde, Boğaziçi'nin mecmuada tarihî süreç içinde ne şekilde ele alındığına yer verildi. Bu noktada Şirket-i Hayriye'nin ulaşımı kolaylaştırma adına yaptığı girişimler, İstanbul'un deniz ulaşımındaki gelişmeler dönem perspektifinde yorumlandı. İkinci bölümde, Boğaziçi'nin coğrafi yapısının ve doğal güzelliklerinin mecmuada nasıl yorumlandığına dikkat çekilerek Boğaziçi'nde yaşama kültürüne dair detaylara vurgu yapıldı. Üçüncü bölümde sadece mecmuada ele alınan mimari ve tarihî yapılara yer verilerek bu kapsamın dışına çıkılmadı. Son bölümde ise tezin ana kısmını oluşturan, Boğaziçi'nde yaşamış veya buranın kültürünü yaşatma gayesi edinmiş dönemin önemli şahsiyetlerinin yazılarına, edebî yönden odaklanıldı. Bu minvalde Boğaziçi Mecmuası'nda yer verilen şiirler ve düzyazı türleri tasniflenip dönemin dil ve edebiyat algısı dikkate alındı. Çok kültürlü yapısıyla öne çıkan İstanbul'un yaşadığı değişimleri görmek medeniyetimizin kültürel kodlarını daha iyi anlama ve özümseme adına önem teşkil eder. Bu tezde, modernleşmeyle hızlı değişimlerin yaşandığı cumhuriyet dönemine Boğaziçi Mecmuası perspektifinden bakılarak bu dönemin ulaşım, sanayi, sosyokültürel vb. yönleri esas alındı. Tezin amacı, Yahya Kemal Beyatlı, Faruk Nafiz Çamlıbel, Hüseyin Cahit Yalçın gibi Türk edebiyatının önemli şahsiyetlerinin yazılarıyla katkı sağladığı mecmuanın, edebî açıdan ele alınıp dönemin toplumsal ve bireysel hayatının daha iyi idrak edilebilmesine katkı sunmaktır. Boğaziçi Mecmuası'nda bulunan yazılarda, şair ve yazarların hayatlarıyla ilgili bilgilere ilişkili olunan kısımlarda gerektiği nispette yer verildi. Böylece mecmua üzerinden sosyal ve siyasi yapıdaki değişimlerin edebiyat üzerindeki etkisinin de daha iyi anlaşılacağı fikrindeyiz. Anahtar Kelimeler: Boğaziçi, İstanbul, Şirket-i Hayriye, Şehir, Kültür, Edebiyat.

In the study titled Literary Aspect and Bibliography of Boğaziçi Magazine, The focus was on Şirket-i Hayriye's extensive activities, which professionally started passenger and freight transportation in the Bosphorus, and carried out pioneering works for the facilitation of transportation; to make the Bosphorus flourishing, promote it and make it popular. In the study, the literary aspect of Boğaziçi Magazine was emphasized. Bosphorus's historical, political, social, economic, cultural, etc. elements were brought to the fore with the writings of the important intellectuals of the period. The magazine, whose owner is Sadi Akant and Editor-in-Chief Yusuf Mardin, which was published eighteen issues for two years, was divided into various sections with a detailed analysis. In the first part of the thesis, which consists of four parts, how the Bosphorus was handled in the historical process in the magazine was given. At this point, the attempts of Şirket-i Hayriye to facilitate transportation and the developments in Istanbul's maritime transportation were interpreted from the perspective of the period. In the second part, attention was drawn to how the geographical structure and natural beauties of the Bosphorus were interpreted in the magazine, and the details of the culture of living in the Bosphorus were emphasized. In the third part, only the architectural and historical structures that were discussed in the magazine were included, and this scope was not exceeded. In the last part, the main part of the thesis, the writings of the important personalities of the period who lived in the Bosphorus or who aimed to keep the culture of this place alive, were focused on in terms of literature. In this way, poems and prose types in Boğaziçi Magazine were classified and the language and literature perception of the period was taken into consideration. Seeing the changes experienced by Istanbul, which stands out with its multicultural structure, is important for a better understanding and assimilation of the cultural codes of our civilization. In this thesis, by looking at the republican period, in which rapid changes were experienced with modernization, from the perspective of Boğaziçi Magazine, this period's transportation, industry, socio-cultural etc. aspects is based. The aim of the thesis is to contribute to a better understanding of the social and individual life of the period by dealing with the literary aspect of the magazine, to which important figures of Turkish literature such as Yahya Kemal Beyatlı, Faruk Nafiz Çamlıbel, Hüseyin Cahit Yalçın contributed with their writings. In the articles in Boğaziçi Magazine, information about the lives of poets and writers was given as necessary in the relevant sections. Thus, we think that the effect of the changes in the social and political structure on literature can be better understood through the magazine. Keywords: Bosphorus, Istanbul, Şirket-i Hayriye, City, Culture, Literature.

……………………..

İkincil bilgi kaynağı olarak özel alan bibliyografyalarının çeviri tarihi yazımında kullanılması / The use of special field bibliographies as a secondary source of information in translation history

Yazar:SEVİL ASUMAN KARAKAYA

Danışman: PROF. DR. NEJDET NEYDİM

Yer Bilgisi: İstanbul Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Çeviribilim Ana Bilim Dalı

Konu:Mütercim-Tercümanlık = Translation and Interpretation

Dizin:     Onaylandı

Doktora

Türkçe

2022

159 s.

Çeviribilimin gelişim sürecinde çeviri önceleri kaynak metnin türevi olarak ele alınırken, daha sonra erek kültürün ve sosyal süreçlerin bir parçası haline gelmiştir. Edebiyatla yakın ancak edebiyat dışı bir özel alan olarak felsefenin üretim sürecinde de çeviriler bugüne ve önceki dönemlere dair önemli veriler sunar ve bu nedenle çeviri tarihine katkısı üzerinde durulması gereken bir konudur. Buna göre eldeki çalışmanın amacı Türkiye'nin 1960-1980 arasındaki döneminde yaşanan siyasal ve toplumsal olayların zemininde ve edebiyat dışı bir özel alan olarak felsefe alanında gerçekleşen çeviri yayın faaliyetinin, alanın bibliyografyası esas alınarak telif yayınlarla birlikte incelenmesi ve çeviri tarihiyle bağlantısı açısından irdelenmesidir.

In the development process of translation studies, translation was first treated as a derivative of the source text, but later became a part of the culture and social processes. In the production process of philosophy as a special field close to literature but not literature, translations provide important data on today and previous periods and therefore their contribution to the history of translation is a subject that needs to be emphasized. The aim of this study is to examine the translation and publication activities in the field of philosophy as a non-literary special field based on the political and social events that took place in Turkey between 1960-1980 together with the copyright publications based on the bibliography of the field and to examine it in terms of its connection with the history of translation.

………………

 

Vecihe Hatiboğlu hayatı, kişiliği ve eserleri / Vecihe Hatiboğlu life, personality and works

Yazar:AYÇA UĞUR

Danışman: PROF. DR. MÜNEVVER TEKCAN

Yer Bilgisi: Kocaeli Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı / Türk Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı

Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

181 s.

Yüksek lisans tezi olarak hazırlanan bu çalışma, Türk dili için yaptığı çalışmalarıyla dil araştırmalarına öncülük etmiş Prof. Dr. Vecihe Hatiboğlu'nun önemi ve değeri hakkında bilgi vermektir. Bu çalışmada Vecihe Hatiboğlu'nun hayatı, kişiliği ve Türk diline kazandırdığı eserler hakkında bilgi verilmektedir. Hatiboğlu, dil bilim çalışmalarına katılmış özellikle söz dizimi alanında önemli bilgiler edinmiştir. Önemli eserler yazarak bildiklerini öğretmeyi kendisine görev edinmiş yayınladığı eserlerle dil bilimine katkıda bulunmuştur. Çalışma iki bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde Hatiboğlu'nun hayatı, kişiliği ve hakkında yazılan yazılarla ilgili bilgiler verilmiştir. İkinci bölümde yazarın kitap düzeyindeki eserleri incelenmiştir. Hatiboğlu'nun yazıları tematik olarak ayrılıp incelenmiştir. Eserleri incelendikten sonra yazarın bibliyografyası da çalışmaya eklenmiştir. Anahtar sözcükler: Vecihe Hatiboğlu, Türk dili, Sümerce, söz dizimi

This study which was conducted as a master's thesis gives information about the importance and value of professor assistant Vecihe Hatiboglu who guided language studies by her studies for Turkish language. This study aimed to give information about Vecihe Hatiboglu's life, her personality and the works that she introduced to Turkish language. Hatiboglu worked on linguistics, and specially she had important information about syntax. She aimed to teach what she had known by writing important works, and she contributed linguistics with her published works. The study is made of two parts. In the first part, information has been given about hatiboglu's life, her personality and the writings that were written in her name. In the second part, the author's works have been examined. Hatiboglu's works were divided into thematic parts,and investigated. After her works had been examined, her bibliography was taken into the work. Key words: Vecihe Hatiboglu, Turkish Language, Sumerian Language, syntax

……………………..

Bibliyografik

1985-2020 yılları arasında Türkiye'de ve ABD'de müzik sosyolojisi alanında yapılmış çalışmaların bibliyografik incelemesi / The bibliographic research of the studies made in the field of sociology of music in Turkey and the USA between 1985-2020

Yazar:HÜSEYİN TALHA FIRAT

Danışman: PROF. DR. M. SAFA YEPREM

Yer Bilgisi: Marmara Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / İslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı / Türk Din Musikisi Bilim Dalı

Konu:Müzik = Music ; Sosyoloji = Sociology

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

89 s.

Müzik, modern dünyada eğitim, terapi, siyasi, askeri, dini vb. birçok alanda fonksiyonel olarak kullanılan kültürel bir unsurdur. Günümüzde insanların ekseriyeti için vazgeçilmez bir araç olan müziğin türleri de içtimaî hayat hızlandıkça çoğalmaktadır. Bu sebeple müzik insanlar için bir iletişim aracı haline gelmiştir. Böyle bir atmosferde müzik özelinde insanları, kültürleri, ihtiyaçları ve istekleri anlamaya olan ihtiyaç artmaktadır. Bu ihtiyacı karşılamaya yönelik olarak müzik sosyolojisi alanına rağbet de artmaktadır. Bu araştırma, Türkiye'de ve Amerika Birleşik Devletleri'nde 1985-2020 yılları arasında müzik sosyolojisi ile ilgili yapılan 90 çalışmanın genel niteliklerini ve niceliklerini içerikleri ile beraber değerlendirerek kıyaslamak amacı ile yapılmıştır. Araştırmanın ilk aşamasında literatür taraması yapılmış olup, Türkiye'de yapılan çalışmalar değerlendirilmiş, alan ile ilgili boşluklar tespit edilmeye çalışılmıştır. Araştırmanın ikinci aşamasında, 1985-2020 yılları arasında Türkiye'de ve ABD'de yapılmış çalışmalar değerlendirilmiştir. Araştırmanın üçüncü aşamasında, tespit edilen çalışmaların künye bilgileri çıkartılmış, bu çalışmalar önce ülkelere göre, sonra mukayeseli olarak, bilgileri tablo ve grafiklere dökülerek incelenmiştir. Araştırmamızın verilerine dayanılarak, Türkiye'deki müzik sosyolojisi alanında yapılan çalışmaların yıllara göre kronolojik olarak arttığı, ABD'de ve Türkiye'de müzik sosyolojisi alanında yapılmış çalışmalarda konu ve içerik bağlamında farkların bulunduğu, Türkiye'de yerel tarihi meseleleri konu alan çalışmaların diğer konular içerisinde çoğunlukta olduğu ve ABD'de yapılmış çalışmaların yazarlarının çoğunlukla sosyolog olup, Türkiye'deki çalışmaların yazarlarının çoğunlukla müzisyen/müzikolog olduğu tespit edilmiştir.

Music is a cultural phenomenon that is used functionally in the modern world in different areas like education, theraphy, politic, millitary, religious. Music is an indispensable item for the majority of people today and the sorts of music are also increasing as social life accelerates. For this reason, music has become a communication tool for people. In such an atmosphere, the need to understand people, cultures, needs and desires by music increases. In order to meet this need, the demand for the sociology of music is increasing day by day. This research was created with the aim of comparing the general qualities and quantities of 90 studies on sociology of music made in Turkey and the United States between 1985 and 2020 by evaluating them together with their content. Firstly, a literature review was made, studies in Turkey were evaluated, and gaps in the field were tried to be determined. Secondly, studies made in Turkey and the USA between 1985 and 2020 were found and evaluated. Thirdly, the bibliography of the identified studies was extracted, and these studies were examined first by country, then comparatively, by putting their information into tables and graphics. Based on the data of our research, it has been determined that the studies in the field of sociology of music in Turkey have increased chronologically over the years, there are differences in terms of subject and content in studies in the field of sociology of music in the USA and Turkey, the studies on local historical issues in Turkey are in the majority among other subjects, and the authors of the studies conducted in US are mostly sociologists, and the authors of the studies in Turkey are mostly musicians/musicologists.

……………….

Türkiye'de siber güvenlik alanında yapılan tezlerin incelenmesi: Bibliyografik bir çalışma / Analysis of thesis made in the field of cyber security in Turkey: A bibliographic study

Yazar:YAVUZ KAHRİMAN

Danışman: PROF. DR. ERTUĞRUL USTA

Yer Bilgisi: Necmettin Erbakan Üniversitesi / Eğitim Bilimleri Enstitüsü / Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Ana Bilim Dalı / Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bilim Dalı

Konu:Adli Tıp = Forensic Medicine ; Bilgisayar Mühendisliği Bilimleri-Bilgisayar ve Kontrol = Computer Engineering and Computer Science and Control ; Eğitim ve Öğretim = Education and Training

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

96 s.

Siber güvenlik bilişim dünyasının güvenliğini ifade eden bir kavram olarak karşımıza çıkar. Teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte insanlar her gün çeşitli siber güvenlik tehditlerine maruz kalmaktadır. Siber suçlular, geliştirdikleri yöntem ve teknikleri kullanarak kişisel verileri, banka hesaplarını ve gizli şirket verilerini ele geçirmeye çalışırlar. Bu çalışmada siber güvenliğe yönelik tezlerde yöntemsel açıdan ne tür çalışmaların yapıldığı incelenmeye çalışılmıştır. Bu bağlamda çalışma Türkiye'de siber güvenlik ile ilgili alanda herhangi bir çalışma yapmadan, ilgili literatürün durumunu ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre en fazla tez yayımlanan yıl 2019'dur, en fazla çalışma devlet üniversitelerinde yapılmıştır, çalışmaların çoğunluğu fen bilimleri enstitüsü ve bilgisayar mühendisliği anabilim dalı bünyesinde yayımlanmıştır.

Cyber security emerges as a concept that expresses the security of the information technology world. People are faced with a lot of cyber security risks on a daily basis due to the rapid development of technology. Using the methods and techniques they have developed, cybercriminals try to capture personal data, bank accounts, and valuable enterprise data. This study is aimed at investigating what types of research has been published in terms of the approach in theses on cyber security. The study was carried out in this context to demonstrate the status of the relevant literature without conducting any research in the field of cyber security in Turkey. According to the findings, the largest number of postgraduate theses were published in 2019 and the majority of research has been conducted at public universities. Additionally, the majority of the studies were published by the institute's science and computer engineering department.

…………………………….

Çalışmalar

دراسات في القرآن وتفسي ر ه في جام عات شمال العراق)جامعة صلاح الدي ن نم وذجا ( / Kuzey Irak üniversiteleri'nde kuran ve tefsir ilgili yapılan çalışmalar- Selâhaddin Üniversitesi örneği-

Yazar:MANAL ABDULGHANI MUSTAFA MUSTAFA

Danışman: DR. ÖĞR. ÜYESİ BAYRAM DEMİRCİGİL

Yer Bilgisi: Sakarya Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

Konu:Din = Religion

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Arapça

2022

159 s.

Bu araştırmada Kuzey Irak'taki Üniversitelinde 1968'de Süleymaniye'de kurulup 1981'de Erbil'e taşınan Selâhaddin Üniversitesi'nde bugüne kadar Kur'an ve Tefsir çalışmalarıyla ilgili akademik tez, makale ve bildiriler konu edilmiştir. Yapılan incelemeler sonucunda belirtilen alanlarda kuruluşundan bu yana Selâhaddin Üniversitesi'nde çok sayıda yapıldığı çalışmalar tespit edilmiştir. Araştırmamızda Kur'an ve Tefsir 'la ilgili bu çalışmaların yıllara göre dağılımı konu başlıklarına göre tasnif edilerek tanıtımı ve kısa ve önemli olan yerler analizi yapılmış. Araştırmamız Selâhaddin Üniversitesi'ndeki çalışmalarla sınırlıdır. Bu üniversitede yapılan esbabı-ı nüzul, Mekkî-Medenî, nâsih-mensuh, kıraatler gibi ulûmu'l - Kur'an ve Tefsir dair çalışmalar, müstakil tefsirler ile süre tefsirleri, konulu tefsir çalışmaları, Kur'an ve tefsir tarihine dair çalışmalar tespit edilerek araştırmada ele alınmış. Irak'ta 1990'larda yaşanan Körfez savaşı ve 2000'li yıllardaki Amerikan işgali gibi siyasi gelişmelerin bu çalışmalara etkide bulunup bulunmadığı ortaya konulmuş. Bu çalışmada akademik tezler ve makaleler 'den yararlanmış ve bu eserlerden ulaşabildiklerimiz hakkında genel bilgiler verilerek tefsir literatürüne katkıları hakkında değerlendirme yapılmış. Bu sayede, ülkede yaşanan siyasi gelişmelerin akademik çalışmalar üzerinde ne gibi yansımaları olduğu belirlenmiş. Böylece anılan üniversitenin Kur'an araştırmaları konusundaki gereken yerlerde güçlü ve zayıf yanları ortaya konularak gelecekte ne tür çalışmalara ihtiyaç bulunduğu konusunda fikir yürütülmüştür. Bu konuda şu ana Kadar herhangi bir çalışmaya bu isimle rastlanmamıştır Alanında ilk olması nedeniyle özgün bir çalışma olacaktır. Kuzey Irak'taki üniversitelerin dünyayla entegrasyonu ve İslamî araştırmalar alanında gelişimi için bu tür çalışmaların yapılması gerekmektedir. Araştırma aşağıdaki sonuçları elde etti -Selâhaddin Üniversitesi Erbil'e taşındığından beri (1981- 2019) Kur'an araştırmaları alanında toplam 85 yüksek lisans ve 17 doktora tezi yazılmıştır. - Beş konu başlığından oluşan birinci bölümde 18 yüksek lisans ve doktora tezi yer alırken, İkinci bölümde de dört bölümden oluşan, tefsir ve eğitim konuları ile ilgili 15 yüksek lisans ve doktora tezi araştırıldı. - Şeriat ve İslam Bilimler Fakültesi önceden Edebiyat Fakültesi'nin bölümlerinden biridir 2002-2003 başka bir binada müstakil olarak açılısı yapıldı. - Şeriat ve İslam Bilimler Fakültesi'nde Tefsir Bölümünü açmayı tavsiye ediyoruz, çünkü tefsir Kuran i Kerim'i anlamak için gerekli bilimlerden biridir.

Ibrahim Mustafa al-Halabi (d. 1190/1776) wrote an explanatory comment (footnote) entitled Tuhfat al-Akhyar on the commentary called al-Durr al-Mukhtar written by Alaa al-Din al-Hasakfi on the work of the Timurtachi preacher called Tanweer al-Absar, and this work has an important place in the world of Hanafi science. We will focus on the chapters of Kitab al-Hudud and Kitab al-Mefkud from the above work, various parts of which have been studied as a separate treatise. In this study, in which we will investigate the relevant sections, we have selected four manuscripts suitable for validation criteria from among several manuscripts of work. Among these, we preferred the copy in the Haji Selim Agha Library, which was declared to be a copied from the author's manuscript, as the original. Our study consists of two main parts, except for the introduction (mukaddime) and conclusion (hâtime). In the first chapter, we will discuss in the subject of our research the work known as Tuhfat al-Akhyar and define what constitutes the basis for this work, which are the books of Enlightening the Eyes and Al-Durar Al-Mukhtar, with their authors, and their position in the scientific tradition will be revealed. In the last part of the first chapter, Tuhfat Al-Akhyar will be discussed in detail and information will be provided about the method used in writing the annotation (footnote), its sources, its general characteristics, the method used for investigation and transcription. The second part of the study is the analysis of the section between the two studies of Hudud and the Mefkud from the book Tuhfat Al-Akhyar. In the review the differences between the transcripts were noted and, on the other hand, it was attempted to access the original sources of the information contained in the annotation (footnote) and the citations provided. After the concluding part of our study, suggestions and visual images of the manuscripts upon which we base our study are included

…………………

Çalışmaları

Mimar Asım Kömürcüoğlu: Hayatı ve çalışmaları (1879-1957) / Architect Asım Kömürcüoğlu: Hayatı ve çalışmaları (1879-1957)

Yazar:DİLARA EKİNCİ HACOĞLU

Danışman: PROF. DR. F. NALÂN TÜRKMEN

Yer Bilgisi: Marmara Üniversitesi / Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü / Türk Sanatı Ana Bilim Dalı

Konu:Sanat Tarihi = Art History

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

489 s.

Çalışmamızda Osmanlı Dönemi ve Cumhuriyet Dönemi mimarlarından Asım Kömürcüoğlu'nun hayatı, eğitimi, restore ve inşa ettiği yapılar, katıldığı mimari yarışmalar ve imar planını hazırladığı şehirler yer almaktadır. Üsküp Kratova'da dünyaya gelen Asım Bey, Yüzbaşı olan babasının mesleği sebebiyle Anadolu'nun çeşitli yerlerinde bulunmuş, buralarda gördüğü tarihi eserlerden etkilenerek eğitimini bu ilgisi üzerine şekillendirmiştir. Sanayi-i Nefise Mektebi'nin Mimarlık bölümünden birincilikle mezun olduktan sonra Evkaf Nezaretinde göreve başlamış, burada çeşitli vilayetlerdeki tarihi eserlerin restorasyonunu yapma imkanı bulmuştur. Mimarlık hayatına müteahhitlik ve serbest mimarlık sırasında yaptığı eserler ile devam etmiştir. Mücadeleci bir ruha sahip olan Asım Bey yurt içi ve yurtdışında çeşitli müsabakalara katılmış ve bu yarışmalardan çeşitli dereceler almıştır. Yıllar süren savaşlar sonrası harap hale gelen vatan toprağının her bir köşesine onlarca imar planı hazırlamıştır. Asım Bey restorasyon, inşa ve şehircilik faaliyetleri dışında Mimarların bir çatı altında toplanabilmesi için çabalamış ve Güzel Sanatlar Birliği ile Türk Mimarlar Cemiyeti'nin kurulmasında öncü mimarlarımızdan olmuştur. Meslekte geçirdiği elli iki sene boyunca yabancı mimarların ülkemizde yalnızca öğretmen olarak görev almasını ve yapılacak inşaatların Türk Mimarlar eliyle yapılmasını savunmuştur. Asım Bey'in mimarlık sevgisi ve tutkusu kendisinden sonra çocuklarına, torunlarına ve torunlarının çocuklarına kadar ulaşmıştır. Kömürcüoğlu ailesi dördüncü kuşak ile bir asırdan fazladır Asım Bey'in mimarlık mirasını devam ettirmektedir. Anahtar Kelimeler: Asım Kömürcüoğlu, Mimarlık, Şehir Planlama, Restorasyon

Based on Asım Kömürcüoğlu, one of the Ottoman and Republic Period architects, ur study looks into his life, education, restored and built structures, the architectural competitions he participated in, and the cities where he prepared the zoning plan. Asım Bey, who was born in Skopje Kratova, has been in various parts of Anatolia due to the profession of his father, who is a Captain, and was influenced by the historical artifacts he saw there and shaped his education on this interest. After graduating from the Architecture Department of Sanayi-i Nefise Mektebi with the first rank, he started to work in the Ministry of Foundations, where he had the opportunity to restore historical monuments in various provinces. He continued his architectural life with the works he made during contracting and freelance architecture. Asım Bey, who has a fighting spirit, participated in various competitions at home and abroad and received various degrees from these competitions. He prepared dozens of development plans for each corner of the homeland, which was devastated after years of wars. Apart from restoration, construction and urban planning activities, Asım Bey made an effort to gather Architects under one roof and became one of the leading architects in the establishment of the Fine Arts Union and the Turkish Architects Association. During the fifty-two years he spent in the profession, he advocated that foreign architects should only work as teachers in our country and that the constructions to be made should be done by Turkish Architects. Asım Bey's love and passion for architecture passed onto his children, grandchildren, and great-grandchildren. With the fourth generation, the Kömürcüoğlu family continues the architectural legacy of Asım Bey for over a century. Keywords: Asım Kömürcüoğlu, Architecture, City Planning, Restoration

………………..

Ahmed Râsim'in neşredilmemiş hikâyeleri ve tahlil çalışmaları / Ahmed Râsim's unpublished stories and analysis studies

Yazar:AYŞENUR AKIN

Danışman: DOÇ. DR. ÖZGÜR İLDEŞ

Yer Bilgisi: Çankırı Karatekin Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

262 s.

Yazın hayatımızın velût ediblerinden olan Ahmed Râsim'in eserleri, Türk edebiyatının zengin menbaında yerini alır. Onun muhayyilesinde hem romantik unsurların varlığı hem de hikâyelerinde titizlikle eğildiği realist unsurlar, yazarın dil ve üsluba olan hassasiyetini gözler önüne sermiş; Edebiyat-ı Cedide'nin yazın ruhundan beslendiğini göstermiştir. Fıkra, mektup, hikâye, roman, şiir, mizah, monografi gibi pek çok türün yetkin kalemi olan yazar, muhtelif mecmualarda yazılarını kaleme almıştır. Üzerinde tahlil çalışması yapılacak olan hikâyelerinden hareketle Ahmed Râsim, edebî eserlerinde sunduğu geniş perspektifi müşahede etmeye imkân sunmuştur. Dergiler vasıtası ile yazın hayatına kazandırılmak istenen kurmacaları, Ahmed Râsim'in dönemin izleğini, zihniyetini ve edebiyata maruf bakış açısını görmek bakımından önem teşkil etmiştir. Çalışmada, Ahmed Râsim'in neşredilmeye nâzır hikâyeleri vasıtası ile; hikâyelerinin olay örgüleri, şahıs kadroları, zaman ve mekân unsurları, bakış açıları özellikleri göz önüne alınmış; yazarın hikâyeleri, hikâye inceleme tekniklerine uygun şekilde incelenmiştir. Anahtar Kelimeler: Ahmed Râsim, hikâye, Edebiyât-ı Cedide, mecmua, tahlil.

The works of Ahmed Râsim, who is one of the prolific writers of our literary life, take their place in the rich source of Turkish literature. Both the presence of romantic elements in his imagination and the realist elements he meticulously dealt with in his stories revealed the author's sensitivity to language and style; It showed that Edebiyat-ı Cedide is fed by the spirit of author. The author, who is a competent writer of many genres such as jokes, letters, stories, novels, poems, humor, and monographs, has written his articles in various magazines. Based on his stories, which will be analyzed, Ahmed Râsim provided the opportunity to observe the wide perspective he presented in his literary works. The fictions that were intended to be brought into the life of literature through magazines were important in terms of seeing Ahmed Râsim's theme, mentality and literary perspective of the period. In the study, through the stories of Ahmed Râsim ready to be published; the plots of the story, the characters of the stories, the time and space elements, and the features of their perspectives are taken into consideration; The stories of the author were examined in accordance with the story analysis techniques. Key Words: Ahmed Râsim, story, Edebiyât-ı Cedide, magazine, analysis

………………………..

 

İstanbul Darülfünun İlahiyat Fakültesinde felsefe çalışmaları / Philosophy studies at the Faculty of Theology, Istanbul Darülfünunu

Yazar:KİFAYET DAĞ

Danışman: DOÇ. DR. İBRAHİM ÇETİNTAŞ

Yer Bilgisi: Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı

Konu:Din = Religion

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

77 s.

Bu çalışma, İstanbul Darülfünunu'ndaki felsefe çalışmalarını analiz etmek sûretiyle kuruluş dönemi Türkiye'sini bu anlayış üzerinden bir değerlendirmeye tabi tutmaktadır. Çalışmada, ana kaynaklar ve onların üzerine yapılmış modern ve klasik kaynaklar rasyonel bir tarzda değerlendirilerek analiz edilmiştir. Sekiz yıl eğitim veren Darülfünun İlahiyat Fakültesindeki felsefe derslerinin yeri ve bu derslerin içerikleri incelenmiştir. Bu derslere giren müderrislerin, derslerine konu olmuş olma ihtimali yüksek olan felsefî eserleri de ele alınmıştır. Ayrıca Darülfünun İlahiyat Fakültesi Mecmuası da tahlil edilmiştir. Tüm bu araştırmalar sonucunda görülmüştür ki; Darülfünun İlahiyat Fakültesi, felsefî üretim konusunda oldukça başarılıdır. Bu fakülte, Türkiye'de yüksek din eğitimi alanında öncülük etmiş ve kendisinden sonra açılan ilahiyat fakültelerinin ders programlarına kaynaklık etmiştir. Hem müderrislerin yazdığı eserler hem de mecmuada yayınlanan çalışmalar Türkiye'de felsefe alanında yapılan ilk çalışmalar olması yönüyle oldukça önemlidir. Anahtar Kelimeler: Darülfünun, İlahiyat Fakültesi, felsefe dersleri, İslam düşüncesi, Türkiye Cumhuriyeti, fikir akımları

This study, by analyzing the philosophical studies in Istanbul Darülfünunu, evaluates the founding period of Turkey based on this understanding. In the study, the main sources and the modern and classical sources on them were evaluated and analyzed in a rational manner. The place of philosophy lessons in the Faculty of Theology of Darülfünun, which provided education for eight years, and the contents of these lessons were examined. The philosophical works of the professors, who taught these lessons and possibly used these works as the subject of their lectures, are also discussed. In addition, Darülfünun Faculty of Theology Magazine was also analyzed. As a result of all these researches, it was seen that; Darülfünun Faculty of Theology is very successful in philosophical production. This faculty pioneered in the field of higher religious education in Turkey and became the source of the curricula of the faculties of theology opened after it. Both the works written by the professors and the studies published in the journal are very important since they are the first studies in the field of philosophy in Turkey. Key Words: Darülfünun, Faculty of Theology, philosophy lessons, Islamic thought, Republic of Turkey, moment of thought.

………………………….

 

Matematikçi Mehmed İzzet'in hayatı ve bilimsel çalışmaları / The life and scientific studies of mathematician Mehmed İzzet

Yazar:MEHMET GÖK

Danışman: DOÇ. DR. MELTEM KOCAMAN

Yer Bilgisi: İstanbul Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Bilim Tarihi Ana Bilim Dalı

Konu:Bilim ve Teknoloji = Science and Technology ; Biyografi = Biography ; Tarih = History

Dizin:Türk bilim tarihi = Turkish science history  Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

177 s.

Bu yüksek lisans tezi, hayatının elli yılından fazlasını Türkiye'de bilimin ve matematik eğitiminin gelişimine vakfetmiş olan Mehmed İzzet Özarun'un (1867-1940), bilimsel bir biyografisini kurmayı amaçlamaktadır. Çevresinde "riyâziyeci" olarak bilinen Mehmed İzzet'in adı, Osmanlı'nın son dönemi ile Cumhuriyet'in erken dönemlerini konu alan bilim tarihi araştırmalarında sıkça karşımıza çıkmaktadır. Buna rağmen yaşamı ve tüm eserleriyle birlikte, şimdiye dek derinlemesine bir incelemenin konusu olmamıştır. Mevcut araştırmaların sağladığı kısıtlı bilgiyi, Osmanlı arşiv belgeleri, dönemin gazeteleri, hayatı hakkındaki yazılar ve Mehmed İzzet'in kaleme aldığı yayınları inceleyerek genişlettik. Mehmed İzzet, eğitimini Dârüşşafaka'da tamamlamıştır. Ardından Mâbeyn-i Hümâyûn Cenâb-ı Mülûkâne Mütercimleri Dairesi'nde tercüman olarak çalışmaya başlamıştır. Bu dönemde, II. Abdülhamid için 37 roman ve seyahatname/gezi yazısı tercüme etmiştir. Daha sonra bir müddet Şirket-i Hayriye'de idareci olarak çalışmıştır. Onun matematikçi olarak tanınmasının sebebi ise uzun yıllar çeşitli okullarda matematik, mekanik ve astronomi dersleri vermiş olmasıdır. Çalıştığı okullar arasında, Dârüşşafaka, Mekteb-i Mülkiye-i Şâhâne, Dârülfünun gibi kurumlar vardır. Mehmed İzzet çoğunluğu matematik alanında olmak üzere, tekrar baskılarıyla beraber 146 civarında kitap ve ders kitabı yayınlamıştır. Aralarında Dârüşşafaka, Fenn, Mahfil, İkdam, Talebe Mecmuası gibi dergi ve gazetelerin olduğu çeşitli mecralarda 69 makale kaleme almıştır. Ayrıca, Dârüşşafaka dergisinin başyazarlığı görevinde bulunmuş ve Hasan Fehmi ile birlikte Talebe Mecmuası'nı yayınlamıştır. Tezimizde Mehmed İzzet'in hayatı ve yayınları ayrıntılı bir şekilde incelenmiştir.

This master's thesis aims to establish a scientific biography of Mehmed İzzet Özarun (1867-1940), who devoted more than fifty years of his life to improving science and mathematics education in Turkey. As a mathematician, the name Mehmed İzzet appears frequently in the Turkish history of science studies, particularly covering the late Ottoman and the early Republicanperiods. Despite this fact, his life and his scientific publications have not been the subject of an in-depth study. We expanded the limited information provided by existing literature by examining Ottoman archival documents, newspapers of the period, articles about his life, and the publications written by himself. Mehmed İzzet completed his education at Dârüşşafaka High School, and then started to work as a translator at the Mâbeyn-i Hümâyûn Cenâb-ı Mülûkâne Translation Office. During this period, he translated 37 novels and travelogues for the Sultan Abdülhamid II. Later, he worked for a period as an administrator at the Şirket-i Hayriye (an Istanbul Ferry Boat Company). The reason he was known as a mathematician was that he taught mathematics, mechanics, and astronomy at various schools for many years. Among them were schools such as Dârüşşafaka, Mekteb-i Mülkiye-i Şâhâne, and Dârülfünun. Mehmed İzzet has published around 146 books and text books including reprints; most of them are on mathematics. He has written 69 articles for various journals and newspapers such as Dârüşşafaka, Fenn, Mahfil, İkdam, and Talebe Mecmuası. He was also the editor-in-chief of the journal Dârüşşafaka and theco-publisher of journal Talebe Mecmuası together with Hasan Fehmi. Our thesis examines the life and publications of Mehmed İzzet in detail.

……………………….

 

Agatangel Efimoviç Krimskiy'nin hayatı ve Türkoloji üzerine çalışmaları / The life of Agatangel Efimovich Krimskiy and their studies on Turkology

Yazar:SEVDA SÜLEYMANOVA

Danışman: DOÇ. DR. GÖKÇE YÜKSELEN PELER

Yer Bilgisi: Erciyes Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

Konu:Dilbilim = Linguistics

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

122 s.

19. asrın sonu 20. asrın başlarında Rus oryantalizmi önemli bilginler ortaya çıkarmıştır. Bunlardan önemli bir temsilci de Lazarevski Üniversitesi'nin Doğu Diller Bölümü başkanı Profesör Agatangel Efimoviç Krımskiy'dir. Krımskiy doğu Kaynaklarına inmeyi başaran oryantalistlerin başında gelen isimdir. Ukrayna'nın önde gelen şarkiyatçılarından Agatangel Efimoviç Krımskiy, araştırmaları Türk tarihi alanında büyük bir iz bırakmıştır. Çalışmamızın amacı, Türk tarihine faydalı olması ümidiyle, 19. asrın ikinci yarısıyla 20. asrın ilk yarısında yaşamış ünlü Ukraynalı bilim adamı Agatangel Efimoviç Krımskiy'nin çalışmalarının Türk tarihindeki yeri ve önemini ortaya koymak ve bu bağlamda araştırmacının çalışmalarını ve eserlerini değerlendirmektir. Çalışma nitel araştırma yöntemiyle hazırlanmıştır. Çalışmanın kapsamını A.E. Krımskiy'nin Türkoloji üzerine çalışmaları kapsamaktadır. Araştırmamızın giriş kısmında araştırmanın konusu, amacı, metodu, oryantalizminin tarihçesi, yükseliş devrelerini anlatmaya gayret gösterdik. Altı bölümden oluşan araştırmamızda Krımskiy'nin Türk tarihi ile ilgili bilgileri ve kaynakları üzerinde durulmuştur. Daha sonra ise çalışmamızın temelini teşkil eden Krımskiy'nin ailesi, çocukluğu, gençliği, şahsiyeti, eğitimi ve Türkoloji'ye olan ilgisini ortaya koymaya çalışarak eserlerinden "Türkiye Tarihi", "Türkiye Tarihi ve Edebiyatı", "Azerbaycan Edebiyatı", "Nizami Gencevi ve Çağdaşları", "Türkoloji Üzerine Makaleler" adlı çalışmalarının incelenmesi ve onların değerlendirilmesini Türk tarihi açısından tetkik etmeye çalıştık. Anahtar Kelimeler: A.E. Krımskiy, Türkoloji, Orta Asya Türkler Tarihi.

At the end of the 19th century and the beginning of the 20th century, Russian orientalism revealed important scholars. An important representative of these is Professor Agatangel Efimovich Krimsky, head of the Department of Oriental Languages at Lazarevsky University. Krimsky is the leading name of the orientalists who managed to reach the eastern Sources. Agatangel Efimovic Krımskiy, one of the leading orientalists of Ukraine, left a great mark in the field of Central Asian and Turkish History with his researches and works. The aim of our study is to reveal the place and importance of the works of the famous Ukrainian scientist Agatangel Efimovich Krimskiy, who lived in the second half of the 19th century and the first half of the 20th century, in the hope of being beneficial to Turkish History, and to evaluate the studies and works of the researcher in this context. The study was prepared by qualitative research method. The scope of the study A.E. It covers the works of Krimsky on Turcology. In the introduction part of our research, we tried to explain the subject, purpose, method, history of orientalism, ascension periods. In our research, which consists of six chapters, the information and sources of Krimsky about Turkish history are emphasized. Later, by trying to reveal Krımsky's family, childhood, youth, personality, education and his interest in Turcology, which constitute the basis of our study, his works "Turkish History", "Turkish History and Literature", "Azerbaijan Literature", "Nizami Ganjavi and Contemporaries", "Articles on Turcology" and their evaluation in terms of Turkish History. Keywords: A.E. Krimsky, Turkology, History of Central Asian Turks.

…………………………

Dr. Mosaid bin Süleyman el-Tayyar'ın Kur'an-ı Kerim'in tefsir ve bilimleri üzerine çalışmaları / Efforts of Dr. Musaed bin Sulaiman al-Tayyar in interpretation and sciences of the Qur'an

Yazar:BILAL YOUSIF IBRAHIM CHALABEE

Danışman: DR. ÖĞR. ÜYESİ SOAAD AHMED ALY SHOLAK

Yer Bilgisi: Kastamonu Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

Konu:Din = Religion

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

219 s.

Alimlerin Kur'an ve İlimlerine olan ilgi ve alakası İslam'ın ilk günlerinden günümüze apaçık ortada olan bir husustur. Bu ümmetin her bir aliminin muhakkak Kur'an ilimlerinden birine katkı sağladığını görürüz. Kur'an ilimleri ve Tefsir usulü alanında görünür etkisi olan alimlerden biri de Prof. Dr. Müsaid Bin Süleyman et-Tayyar'dır. Bu alanda dersler vermiş, içtihatta bulunmuş ve kitaplar telif etmiştir. Kur'an araştırmalarında tercihleri ve hususi görüşleri bulunmaktadır. Bu hususun dikkatimi çekmesi üzerine Allah'a tevekkül ettikten sonra tez konumu '' Dr. Mosaid Bin Süleyman el-Tayyar'ın kur'an-ı Kerim'in tefsir ve bilimleri üzerine çalışmaları'' olarak belirledim. Gayem et-Tayyar'ın bu alandaki çabalarını ortaya koymak olacaktır. Bu gayeye ulaşmak için evvela teze giriş olması açısından bir mukaddime kaleme aldım. Daha sonra üç kısımla devam ettim. İlk kısımda et-Tayyar'ın ilmi yolculuğunu takip ederek hayatını ele aldım. İkinci kısımda et-Tayyar'ın telifleri, görüşleri, tercihleri üzerinden tefsirdeki çabalarına değindim. Üçüncü kısımda ise et-Tayyar'ın Kur'an ilimlerindeki çabalarını yine bu alandaki telifleri üzerinden ele aldım. Kur'an meselelerine dair benimsediği metodu ve görüşleri açıkladım. Ve tezi ulaştığım önemli sonuçlar ve tavsiyelerle bitirdim. ANAHTAR KELİMELER: Çalışmalar, Müsaid et-Tayyar, Tefsir, Kur'an İlimleri. Ocak 2022, 207 Sayfa

The interest of scholars in the Qur'an and its sciences has been evident since the era of the beginning of Islam and to this day. Among those scholars who had a clear imprint in the sciences of the Qur'an and the principles of its interpretation is Professor Dr. Musaed bin Suleiman Al-Tayyar. He studied and worked hard on its issues and wrote books in it, so he had opinions and choices in Qur'anic studies. This is what caught my attention, so I resolved - after relying on God - to make the subject of my thesis entitled: "Efforts Of Dr. Musaed Bin Sulaiman Al-Tayyar İn İnterpretation And Sciences Of The Qur'an," and I aim to highlight the efforts of Dr. Al-Tayyar. To reach the desired goal, the thesis was divided into an introduction that was a definition of the research, then followed it with three chapters, the first of which is dealt with the biography of Dr. Al-Tayyar, in the second chapter, I discussed the efforts of Dr. Al-Tayyar in the field of interpretation through his books, opinions and choices in interpretation, and in the third chapter, I dealt with the efforts of Al-Tayyar in the sciences of the Qur'an through his books therein as well, and showed his method, approach and his views on issues of Qur'anic sciences, and I concluded the research with the most important results and recommendations that I reached. KEYWORDS: Efforts, Musaed Al-Tayyar, Interpretation, Quran Sciences. January 2022, 207 Page

………………………..

 

Son dönem kıraat ve tecvid alimlerinden Dr. Ali Osman Yüksel'in hayatı, hocaları, eserleri, görüşleri ve hafızlık çalışmaları / Dr. Ali Osman Yüksel's life, teachers, works, opinions and memory studies

Yazar:MEHMET BİNGÖL

Danışman: PROF. DR. ABDULLAH EMİN ÇİMEN

Yer Bilgisi: İstanbul Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

Konu:Din = Religion

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

129 s.

Kur'an-ı Kerim 1400 yıldan beri insanlığı ışık saçmaya devam etmektedir. Yüzyılların eskitemediği bu ilahi nur kaynağının yeryüzünde insanlarca anlaşılabilmesi, hayatlarına yerleşmesi ve günlük pratiklerce yorumlanabilmesi hayatını bu konuya adamış insanlarca olabilmektedir. Bu insanların hayatları, yaşadıkları zorluklar Kur'an ve Allah biliminde hangi aşamaları yaşayıp geçtikleri ise genellikle göz ardı edilen ve önemsiz görülen konulardan olmuştur. Yrd. Dr. Ali Osman Yüksel de hayatını bu yolda harcamış, birçok insan yetiştirmiş ve dinine hizmet etmiş önemli ama fazla bilinmeyen şahsiyetlerden birisidir. Araştırmada onun hayatı bizzat onu tanıyan insanlarla yapılan röportajlarla, onun ders verdiği mekanlarda yapılan incelemelerle ve en önemlisi ortaya koyduğu değer biçilemez eserleri vasıtasıyla incelenmiş ve bu önemli şahsiyetin katkıları gün yüzüne çıkarılmıştır.

The Quran continues to shine a light on humanity for 1400 years. The fact that this divine source of light, which has not worn out for centuries, can be understood by people on earth, settled in their lives and interpreted by daily practices can only be possible by people who have devoted their lives this subject. The Lives of these people and the difficulties they faced, on the other hand, were among the subjects that were generally ignored considered unimportant, which stagesthey went through in the science of the Quran and Allah. Asst. Dr. Ali Osman Yüksel is one of the important but unknown figures who spent his life in this way, raised many people and served his religion. In their search, his life was examined through interviews with people who knew impersonal through the examinations made in the places he taught, and most importantly through his precious works, and the contributions of this important personality were brought light.

……………………

Yazar: SÜLEYMAN ŞAHİN             2022      Muhammed el-Gazâlî (1917-1996): Hayatı, eserleri ve tefsir çalışmaları. Muhammed al-Gazâlî (1917-1996): Life, works and interpretation studies            Erciyes Üniversitesi        Doktora                Din = Religion

Yazar: KAMAL HAHIM AMEEN ALKURD  2022      Dr. Abdülkerîm Zeydân'ın tefsir çalışmaları. The works in the field of interpretation of Abdülkerim Zeydan     Kastamonu Üniversitesi Yüksek Lisans    Din = Religion

……………………..

H. Salih Zengin'in çocuk edebiyatı çalışmaları / Children's literature studies by H. Salih Zengin

Yazar:GİZEM KARA

Danışman: DR. ÖĞR. ÜYESİ MEHMET ÖZER

Yer Bilgisi: Dokuz Eylül Üniversitesi / Eğitim Bilimleri Enstitüsü / Temel Eğitim Ana Bilim Dalı / Sınıf Öğretmenliği Bilim Dalı

Konu:Eğitim ve Öğretim = Education and Training

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

238 s.

Çocuğun bilişsel, duyuşsal, dilsel ve düşsel zekâ gelişimini büyük oranda tamamlayabileceği ve gelişimindeki kritik dönemleri de kapsayan çocukluk döneminde, karşılaşması gereken en önemli uyaranlardan biri de çocuk edebiyatıdır. Çocuk edebiyatı, çocuğa göre ve çocuk gerçekliğine dayalı nitelikli eserleri ile çocuğun dünyasına girmeyi başarır. Çocuk, çocuk edebiyatı sayesinde kendisini ve dünyayı daha iyi anlayarak tanımlayabilir. Çocuğa yönelik eserlerin ve çalışmaların varlığı, uzun zaman öncesine dayansa da çocuk edebiyatı, çağdaş bir kavram olarak gelişim göstermektedir. Türkiye'de çocuk edebiyatı alanında, özellikle 1979 yılının Dünya Çocuk Yılı ilan edilmesinden sonra çocuğa göre ve çocuk gerçekliğine dayalı önemli eserler yazılmıştır. Günümüzde çocuğa yönelik çalışmaları ve eserleri ile tanınan yazarlardan biri de H. Salih Zengin'dir. H. Salih Zengin, 1974 yılında Maraş'ın Andırın ilçesinde doğmuş, 1996 yılından beri çeşitli platformlarda çocuklar için yazılar yazmış, birçok dergi ile çocuklara seslenmiş çağdaş çocuk edebiyatı yazarıdır. Araştırmamızın amacı, H. Salih Zengin'in çocuğa ve çocuk edebiyatına bakışını açıklamak ve çocuklar için yazdığı hikâye, masal ve romanları ile çocuklara yönelik yazdığı deneme kitabını çocuk edebiyatı ilkelerine ve genel niteliklerine göre değerlendirmektir. H. Salih Zengin, çocuklar için dergiler çıkarmış, hikâyeler, masallar, romanlar ve denemeler yazmıştır. Yazar, eserlerinde genellikle çocuk ve hayvan karakterlerine yer vermiştir. Sade, anlaşılır bir dil kullanmış; düş gücüne, renklere ve doğaya sık sık yer vermiştir. Yazar, eserlerinde tarihi kahramanları, tarihi yerleri, dinsel ögeleri ve değerleri konu edinerek çocuğun edebi zevk içerisinde öğrenmesini sağlamaya çalışmıştır. Araştırmamız sürecinde nitel araştırma yöntemlerinden betimsel tarama metodu kullanılmıştır. H. Salih Zengin ile görüşme sağlanmış, kendisi hakkında bilgi edinilebilecek diğer kaynaklara ve yazarın eserlerine ulaşılmış, analiz çalışmaları yapılmıştır. Elde edilen bulgular konu ile ilgili başlıklar altında sunulmuştur. Araştırmamız ile H. Salih Zengin'in ve eserlerinin literatüre tanıtımı sağlanarak daha sonra yapılabilecek araştırmalara yardımcı olunabileceği düşünülmektedir.

Children's literature is one of the most important stimuli that the child should encounter in childhood, which can greatly complement the development of cognitive, sensory, linguistic and intellectual intelligence and includes critical periods in the development of the child. Children's literature manages to enter the world of the child with its qualified works based on child's and child reality. The child can define himself and the world by understanding better through children's literature. Although the existence of works and works aimed at children goes back a long time, children's literature develops as a contemporary concept. Although children's literature in our country developed later than European countries, especially after 1979 was declared the World Year of Children, important works based on child reality started to be given. One of the important authors known today for his work and works for children is H. Salih Zengin. H. Salih Zengin was born in 1974 in The Andirn district of Maraş,he has written for children on various platforms since 1996 and is a contemporary children's literature writer who has addressed children with many magazines. The aim of our research is to explain H. Salih Zengin's view of children's and children's literature and to evaluate the stories, fairy tales and novels he wrote for children and his essay book for children according to the principles and general qualities of children's literature. As a result of our research, H. Salih Zengin's essay book for children, magazines, stories, fairy tales, novels and children has been obtained since 1996. The author used simple, understandable language, often featuring children's and animal characters in his works. One of the most important features of the works is that imagination, colors and nature are frequently included. The author has written works with a strong literary aspect, using literary arts such as depiction. In his works, the author tried to make the child learn in literary pleasure by frequently focusing on historical heroes, historical places, religious elements and values. In the process of our research, the method of descriptive scanning from qualitative research methods was used. H. Salih Zengin was interviewed and other sources and works that could be obtained about him were analyzed. The findings are categorized and presented under the relevant headings. With our research, it is thought that H. Salih Zengin and his works can be introduced to the literature and help with the researches that can be done later.

………………………….

Yazar: HARITH FAKHRI ABDULLAH AL-DOSARİ    2022      Abdülhamid Tahmaz'ın tefsir ve Kur'an ilimleri alanındaki çalışmaları. Abdulhamid Tahmaz's studies on commentary and Qur'an sciences. Kastamonu Üniversitesi              Yüksek Lisans    Din = Religion

………………………….

Helen Filoloji Derneğinin 1861-1911 yılları arası arkeoloji çalışmaları ve bazı üyelerin biyografileri / The archeological studies of the greek philological society between 1861-1911 and biographies of some members

Yazar:IREM NAZ EMVER OGLOU

Danışman: DOÇ. DR. BİLGE AR

Yer Bilgisi: İstanbul Teknik Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Mimarlık Tarihi Ana Bilim Dalı

Konu:Arkeoloji = Archeology ; Mimarlık = Architecture ; Sanat Tarihi = Art History

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

131 s.

Helen Filoloji Derneği Osmanlı İmparatorluğu'ndaki Rum-Ortodoks topluluğunun en tanınmış ve uzun ömürlü cemiyetlerinden biridir. Amacı Osmanlı Rumları arasında eğitim seviyesini yükseltmek ve çeşitli alanlarda bilimsel çalışmalar gerçekleştirmek olan bu derneğin, üyeleri incelendiğinde sadece Rum ve Yunanlılardan ibaret olmadığı daha geniş bir kesime hitab ettiği görülmektedir. Bioloji, kimya, tarih ve arkeoloji gibi alanlarda kollektif çalışmalar yürüten Helen Filoloji Derneği'nin bilimsel çalışmaları, güncel araştırmalarda eğitim faaliyetlerinin gölgesinde kalmıştır. Derneğin arkeoloji çalışmaları, diğer bilimsel faaliyetleri gibi, kapsamlı şekilde çalışılmamış bir konudur. Yerleşik bir mimarlık ve sanat tarihi kuramı bulunmayan ve tarih yazımının milliyetçilikten beslendiği bir dönemde derneğin bünyesinde çok uluslu bir arkeoloji komitesi bulunması, Osmanlı Devleti'nde gerçekleşen erken kurumsal arkeoloji çalışmalarını temsil ettiği için oldukça önemlidir. Burada arkeoloji çok geniş bir anlamda kullanılmıştır. Yunanca kökenli bir kelime olan arkeolojinin 19. yüzyıldaki anlamı, eski şeyleri incelemektir ve komite özelinde bu "şeyler" genellikle o zamana kadar varlığını kısmen de olsa sürdürebilmiş veya yok olmaya yüz tutmuş mimari öğelerdir. Bu nedenle komitenin arkeoloji çalışmaları, dilbilimi, tarih, etnografya gibi bilim dallarından beslenen erken sanat ve mimarlık tarihi çalışmaları olarak yorumlanabilir. Çalışmaya konu olan dönem ideolojik açıdan olduğu kadar, bilimsel açıdan da yenilikleri içinde barındırmaktadır. Komite üyelerince yunan sanatına dair incelenen bu öğeler, çok farklı devirlerden olsa da genellikle Bizans'a odaklanılmıştır. Bizans sanatı derneğin bazı üyeleri için sadece bakir bir araştırma alanıyken, bazıları için anlamı çok daha derindir. Bu durum dönemin birçok önemli araştırmacısının yolunun dernek ile kesişmesini sağlamış, bilimsel çalışmalarına hizmet eden güçlü bir sosyal ağ oluşmuştur. Derneğin kuruluşundan I. Dünya Savaşı'na kadar, cemiyetle aynı adı taşıyan 33 ciltlik bir dergi yayınlanmıştır. Kuruluşundan itibaren dergisinde arkeoloji temalı düzenli bir makale ve konferans akışı yer almaya başlamıştır. Derneğin arşivleri bugün hala kayıp olduğundan, dergisi faaliyetlerini anlamak için en önemli kaynağı oluşturmaktadır. Bunun yanı sıra ilgili yayında önemli kişiler, onların arkeoloji çalışmaları ve dönem hakkında önemli bilgiler verilmektedir. Çalışma kapsamında dergi incelenerek arkeoloji temalı bilgi ve makaleler derlenmiştir. Bu dergiden elde edilen bilgiler, bazı üyelerin anıları, derneğin ilanlarını ücretsiz olarak yayınlayan Neologos gazetesi ve ilgili kurumların yayınlarıyla da desteklenmeye çalışılmıştır. Tezin amacı, derneğin dergisi ve komite üyelerinin profili incelenerek bir dönemi etkisi altına alan arkeoloji çalışmalarının bir dökümünden çok bu araştırmaların dönemin koşulları ve eski eser algısı ile birlikte ele alıp, genel bir resmini sunmaktır. Derneğin 1861-1911 yılları arası faaliyetlerini kapsayan dergisini inceleyen bu tez aynı zamanda araştırmacılara bu uzun soluklu yayını mimarlık ve sanat tarihi çalışmalarında kullanılabilecek bir kaynak olarak sunmaya çalışmaktadır.

With the change in Ottoman historiography during the Tanzimat period, the scientific and cultural societies that hosted Istanbul's cosmopolitan intellectuals played a major role in the emergence of studies that examined Byzantine and ancient architecture in various contexts. Greek Philological Society of Constantinople was one of them, which discussed and promoted literary and scientific matters. Its establishment characterizes a new era that leads to the glorification of secular knowledge in Ottoman Greek society. This society's activities can be divided into two groups; educational and scientific research. Unfortunately, in today's literature, scientific works of the association have been overshadowed by its activities related to Ottoman-Greek education. According to the long member lists published in the Greek Philological Society's Journal, it is possible to find the names of Greek, Armenian or Muslim members from different professions and government officials as well as foreign diplomats. Apparently, aimed to appeal to a wider audience that is not limited to the Greeks and Ottoman Greeks (Rum). Only Greek (Katharevusa) was allowed to be used at official meetings. For this reason, it is assumed that all participants who held a floor knew Greek. Philhellenism during the nineteenth century leads to Greek independence from the Ottoman powers and worldwide interest in ancient Greek art and culture continues. In this context in 1861, the Greek Philological Society of Constantinople, which can be regarded as a representative of socio-cultural Hellenism, was established. Zoiros Pasha states that there was a group of elite that gathered from time to time in various houses to hold cultural conversations before this date. The work and interests of the association are divided into sections, which are undertaken by special committees such as economic, editorial, educational, philological, archaeological, and scientific. The archeological studies of this society, like its other scientific activities, is a subject that has not been studied extensively. These studies are very significant as it represents the early institutional archeological studies in the Ottoman Empire. The presence of an archeological collection, which is called a "museum", also provides information about the museology of the period and the awareness of antiquities. This collection consisted of tombstones, inscriptions, decorated architectural pieces, pieces of sculpture, coins, and terracotta artifacts. The purpose of creating this collection is to be used in scientific research rather than prestige or exhibition. Within the association, there was a multinational archeological committee in an era when historiography was supported by nationalism and there was no established theory of architecture and art history. An era that includes innovations in scientific as well as ideological terms. Thus many important researchers' paths crossed with the association and formed a strong social network that served their scientific studies. This situation represents an interesting synthesis between the Germans and British researchers working together with the Greeks. Since their perspectives and working principles guide the archeological studies of the association, the biographies of the members who took active roles in the committee were also prepared within the scope of this study. Archeology is used here in a very narrow sense. The meaning of archeology (which is a Greek word) in the 19th century, is the study of old things, and these "things" for the committee members are generally architectural elements. For this reason, the committee's works which are related to disciplines such as linguistics, history, and ethnography can be considered as early art and history of architecture studies. As a result of the stable work of the archeological committee, there were some contacts with the Ottoman authorities. However, these contacts started when Philipp Anton Dethier became the director of the Imperial Museum (Müze-i Hümayun) and greatly diminished with his death. After Dethier's death, it has become a tradition within the association that the directors of the Imperial Museum are elected honorary members. However, his successors Osman Hamdi and his brother Ethem Bey were not very active in the association. It has also been observed that some Greek employees of the museum are members of the association. Although a large period is considered while examining elements of Greek art, the number of studies on the Byzantine period is considerably higher than the others. While Byzantine art was only an under-studied topic for some members, it had a much deeper significance for others. This is because the Byzantine period has an important place in proving the cultural continuity of the Greek nation. These studies stand out by the criticisms brought by the Greeks to the destruction of Byzantine monuments and the persistent documentation efforts of all members. The work of many members has been created by supporting written sources with on-site examinations. The committee sometimes decided to examine the excavations in the vicinity, and sometimes trips were organized to the preferred archeological sites. These trips went no further than surface surveys, and the committee never attempted to organize archaeological excavations. This thesis aims to introduce these early examples of systematic research, depending on the period in which they took place, by evaluating the archeological studies of the association from the perspective of architectural history. A journal consisting of 33 volumes that had the same name as the society has been published from the foundation of the association until the 1st World War. Since its establishment, a regular stream of articles with the archeology theme starts to appear in the journal. Since the archives of the association are still missing today and researches in the official archives in Greece and Turkey have not been able to obtain positive results regarding accessing this archive. The journal of Greek Philological Society constitutes the most important source for understanding its activities. In addition to this, the relevant publication provides some vital pieces of information about the individuals, their archeological works, and the period. Within the scope of this study, the journal was examined and archeology-themed information and articles were compiled. The information obtained from this journal has also been tried to be supported by the memoirs of some members, the Neologos newspaper, which publishes the association's announcements free of charge, and the publications of related institutions. This thesis aims to present a general picture of these researches, together with the conditions of the period and the perception of antiquities, rather than a catalog work. Examining the journal of the association which covers the activities between 1861 - 1911, this thesis also seeks to present researchers this long-term publication as a resource that can be useful in architectural and art history studies.

…………………………….

Selahaddin Eyyübi Işıksal'ın hayatı, eserleri ve Türk mûsikîsi çalışmaları / Selahaddin Eyyubi Işıksal's life, works and Turkish music works

Yazar:YAKUP ESENBOĞA

Danışman: DOÇ. DR. YUSUF YILDIRIM

Yer Bilgisi: Sivas Cumhuriyet Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / İslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı

Konu:Din = Religion

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

194 s.

Bu çalışmamızda klasik Türk mûsikîsinin ve Türk din mûsikîsinin Sivas ilindeki öncülerinden sayılan Selahaddin Eyyübi Işıksal'ın hayatı ve eserleri, genel olarak Türk mûsikîsine katkıları ve bestelerinin incelenmesi konu alınmıştır. Yaptığımız araştırmalar sonucunda Sivas'ta mûsikî çalışmaları ile önemli izler bırakan Işıksal'ın, burada yetişmiş çoğu müzisyenin hocası ve Türk din mûsikîsi alanında hocalık yapmış bir kişi olmasına rağmen akademik bir çalışmaya konu olmaması bizi bu çalışmayı yapmaya sevk etmiştir. Kendisiyle görüşmelerimiz sonucunda hayatına dair elde ettiğimiz dokümanlar, bestelediği eserlerin notaları, kendisi tarafından seçilen bazı resimleri bize bu çalışmamızda büyük bir kaynak sağlamıştır. Ayrıca bu çalışmada kendisinin ailesinden, eğitim hayatından, dergilerde yazdığı makalelerden, yetiştirdiği öğrencilerden bahsedilmiş, bestelediği eserlerin müzikal açıdan analizi de sunulmuştur. Anahtar kelimeler: Türk Mûsikîsi, Türk Din Mûsikîsi, Sivas, Selahaddin Eyyübi Işıksal, Resim Sanatı.

In this study, the life and works of Selahaddin Eyyübi Işıksal, who is considered one of the pioneers of classical Turkish music and Turkish religious music in Sivas, his contributions to Turkish music in general and his compositions are discussed. As a result of our research, Işıksal, who left important traces with his musical studies in Sivas, was not the subject of an academic study, although he was the teacher of many musicians who grew up here and a teacher in the field of Turkish religious music, which prompted us to do this study. The documents we obtained about his life as a result of our meetings with him, the notes of the works he composed, and some of the pictures chosen by him provided us with a great resource in this study. In addition, in this study, his family, education life, the articles he wrote in magazines, the students he trained were mentioned, and the musical analysis of the works he composed was presented. Keywords: Turkish Music, Turkish Religious Music, Sivas, Selahaddin Eyyübi Işıksal, Painting.

…………………………

Cezayir'de dilbilim çalışmaları ve Abdurrahman el-Hac Salih / Linguistic studies in algeria and Abdurrahman al-Haj Salih

Yazar:MERVE GÖRGÜLÜ

Danışman: DOÇ. DR. İBRAHİM ŞABAN

Yer Bilgisi: İstanbul Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Doğu Dilleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı / Arap Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı

Konu:Doğu Dilleri ve Edebiyatı = Eastern Linguistics and Literature

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

103 s.

Bu tez çalışmamız, Cezayir'deki dilbilim çalışmalarını ve 20. yüzyılda modern Arap dilbilim çalışmalarıyla kendisinden söz ettiren Cezayirli dilbilimci Abdurrahman el-Hâc Sâlih'i ele almaktadır. Abdurrahman el-Hâc Sâlih, klasik dönem çalışmalarını özgün Arap dilbilimini inşa etmek için bir mihenk taşı olarak görmektedir. Arap nahvi ve Batı kaynaklı çalışmaları objektif olarak ele alması hem Arap mirasını değerlendirmesi hem de modern Arap dilbilim teorilerine ışık tutması açısından önemlidir. Çalışmamızda Batı'da temelleri atılan dilbilimin Cezayir'de ortaya çıkışı, dilbilimcilerin babası olarak anılan Abdurrahman el-Hâc Sâlih'in dil olgusuna bakışı ve bu alandaki çalışmaları incelenmiştir. Araştırmamızın birinci bölümünde dilbilimin tanımı, konusu, amacı, alt dalları, Arap dilinde dilbilim karşılığında kullanılan kavramlar ve Arap dünyasındaki dilbilim çalışmaları yer almaktadır. İkinci bölümünde Osmanlı ve Modern dönem Cezayir'inde dilbilim çalışmaları, Cezayir'in önde gelen dilbilimcileri ve Cezayir'de Arap diline dair faaliyet gösteren kurumlar hakkında bilgi verilmektedir. Çalışmamızın son bölümünde ise Abdurrahman el-Hâc Sâlih'in hayatı, eğitimi, görev ve sorumlulukları, öğrencileri ve eserleri hakkında bilgi verildikten sonra dilbilim alanında yaptığı çalışmalar ele alınarak Arap dilbilimine katkısı ortaya konulmaya çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Dilbilim, Modern, Arap, Cezayir, Abdurrahman el-Hâc Sâlih.

This our thesis study deals with the linguistic studies in Algeria and the Algerian linguist Abdurrahman al-Hac Sâlih who made a name for himself with his modern Arabic linguistics studies in the 20th century. Abdurrahman al-Hâc Sâlih sees the classical period studies as a cornerstone for building authentic Arabic linguistics. His objective approach to Arabic syntax and Western-based studies is important both in terms of evaluating the Arabic heritage and shedding light on modern Arabic linguistic theories. In our study, the emergence of linguistics in Algeria, whose foundations were laid in the West, the view of Abdurrahman al-Hâc Sâlih, who is known as the father of linguists, to the phenomenon of language and his studies in this field are examined. In the first part of our research, the definition, subject, purpose, sub-branches of linguistics, the concepts used in the Arabic language for linguistics and linguistic studies in the Arab world are included. In the second part, information is given about the linguistic studies in Ottoman and Modern period Algeria, the leading linguists of Algeria and institutions operating on the Arabic language in Algeria. In the last part of our study, after giving information about Abdurrahman al-Hâc Sâlih's life, education, duties and responsibilities, students and works, his contribution to Arabic linguistics were tried to be revealed by considering his studies in the field of linguistics. Keywords: Linguistics, Modern, Arabic, Algeria, Abdurrahman al-Haj Salih.

……………………………….

Cumhuriyet dönemi coğrafya çalışmaları ve Birinci Türk Coğrafya Kongresi 1923-1941 / Republic period geographic studies and the First Turkish Geographic Congress 1923-1941

Yazar:AHMET ÖZKAYA

Danışman: PROF. DR. ŞERAFETTİN CAN ERDEM

Yer Bilgisi: Yeditepe Üniversitesi / Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü / Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı

Konu:Coğrafya = Geography ; Türk İnkılap Tarihi = History of Turkish Revolution

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

104 s.

Coğrafyanın modern anlamda yapılanması, 1915 yılında İstanbul Darülfünunun kurulmasıyla gerçekleşmiştir. Osmanlı'da, Kâtip Çelebi'den itibaren modern coğrafyaya geçiş süreci başlatılmakla birlikte, gerçek anlamda Batı'yı yakalamak için atılan adımlar geçte olsa 1915 yılından itibaren hızlanmıştır. Osmanlı'da coğrafya çalışmaları daha çok ikincil ve üçüncül kaynaklardan yararlanma şeklinde ilerlemiştir. Bu dönemde coğrafyanın ezber bir faaliyet olarak görülmesi, coğrafyanın Avrupa'daki gelişmeleri kaçırdığını gösterir. 1915'e gelindiğinde modern olarak yapılanan Darülfünunda açılan coğrafya bölümü ve yabancı akademisyenlerin getirilmesi sayesinde önemli bir adım atılmıştır. 1933 yılında üniversite reformuna kadar olan süreçte yaşanan çeşitli sosyal, siyasal ve ekonomik sorunlara rağmen, modern yapılanma sürdürülmüştür. 1933 yılında yapılan üniversite reformu, coğrafyanın Türkiye'de modern anlamda yapılanmasının hızlanması olarak görülebilir. Nitekim 1941 yılında yapılacak olan Birinci Türk Coğrafya Kongresi ve ardından kurulan Türk Coğrafya Kurumu ve Türk Coğrafya Dergisi sayesinde önemli bir adım atılmış ve coğrafya 1915 yılından 1941 yılına kadar olan yapılanma sürecinden sonra, 1941 yılından itibaren yükselişe geçmiştir. Bu çalışmada 1915 yılından 1941 yılına kadar coğrafyanın gelişim süreci ve Birinci Türk Coğrafya Kongresi ele alınmıştır.

The modern structuring of geography emerged with the establishment of the Istanbul Darülfun in 1915. Although the transition process to modern geography was started in the Ottoman Empire from the time of Kâtip Çelebi, the steps taken to catch up with the West in real terms accelerated since 1915, albeit late. The study of geography in the Ottoman Empire, using mostly secondary and tertiary sources, to see and describe geography as a memorized activity shows that the country's geography missed the developments in Europe. An important step was taken thanks to the geography department opened in the modern university in 1915 and the arrival of foreign academics. Despite various social, political and economic difficulties in the period up to the 1933 university reform, modern structuring continued. 1933 university reform is the development of modern geography in Turkey. As a matter of fact, an important step was taken thanks to the First Turkish Geography Congress to be held in 1941 and the Turkish Geography Institute and Turkish Geography Magazine. Geography has been on the rise since 1941, after the modern reconstruction process from 1915 to 1941. In this study, the development process of geography from 1915 to 1941 and the First Turkish Geography Congress were discussed.

……………………….

Dergisi

Azerbaycan Yurt Bilgisi Dergisi (İstanbul): Muhtevası, yazarları, Azerbaycan edebiyatı incelemeleri / Azerbaycan Yurt Bilgisi Magazine (İstanbul): Content, author, Azerbaijan literature reviews

Yazar:BEDİRHAN GELMEM

Danışman: DOÇ. DR. AFİNA BARMANBAY

Yer Bilgisi: Kafkas Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Çağdaş Türk Lehçeleri Ana Bilim Dalı / Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı Bilim Dalı

Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

267 s.

19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren ülkelerinin bağımsızlıkları için büyük mücadeleler veren Türk aydınlar, Rus Bolşevik işgalinden sonra baskılar sonucu ülkelerini terk etmek zorunda kalmışlardır. Dünyanın çeşitli ülkelerine dağılan aydınların çoğunun son durağı ise bu dönemde tek bağımsız Türk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti olmuştur. Türkiye'ye toplanan aydınların birçoğu 1930'lu yıllarda Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kurulan TTK, TDK gibi Türk kültürünü araştırma faaliyetleri yürüten kurumların ilk memurları olmuş, 1933 yılında yeniden açılan İstanbul Üniversitesi akademik kadrolarında görevlendirilmişlerdir. Bir yandan da Sovyetlerin işgali altında olan vatanlarının bağımsızlık mücadelelerini devam ettirmek için çalışan aydınlar, kurdukları yayın organları aracılığı ile halklarının bağımsızlığa olan inancını canlı tutmaya çalışmışlardır. Sovyetlerin Türk halklarını maruz bıraktığı zulmü dünya kamuoyunda duyurmak, halkın Rus rejimi tarafından yok edilmek istenen millî ve kültürel değerlerini kayıt ve koruma altına almak gibi amaçlar için kullanılan bu muhacir yayınları, oldukça başarılı işlere imza atmışlardır. Türkiye'deki Türk muhacir matbuatında bu tür önemli yayın organlarından biri de Türk dünyasının dört köşesinden muhacir aydınları bir araya toplayan, başta Azerbaycan olmak üzere Türk kültürünün tetkike muhtaç noktalarını ortaya çıkarmak amacıyla kurulan ve ünlü dilbilimci Ahmet Caferoğlu önderliğinde yayınlanan Azerbaycan Yurt Bilgisi dergisidir. İki bölümden oluşan tezin birinci bölümünde Azerbaycan Yurt Bilgisi dergisinin yazar kadrosu hakkında bilgiler verilmiş, bütün müelliflerin makale ve şiirleri, ilgili konular ve ait oldukları alanlara göre tasniflendirilmiştir. Derginin muhteviyatı kapsamlı bir şekilde ortaya koyulmuştur. Tezin ikinci bölümünde araştırmanın asıl amacına uygun olarak dergide Azerbaycan edebiyatıyla ilgili makaleler ayrıntılı bir şekilde incelenmiş, Türkiye ve İran'da faaliyet gösterenler de dâhil olmak üzere dergide adı geçen Azerbaycan kökenli şair ve yazarlar hakkında bilgiler verilmiştir. Dergi içeriğinden yola çıkılarak verilen bu bilgilerde konuların Azerbaycan ve Türkiye'deki kaynaklarla karşılaştırılması yapılarak içerikleri bilimsel çerçevede incelenmiştir. Tezin sonuç kısmında ise konuyla ilgili elde edilen bilimsel çıkarımlara yer verilmiştir.

The Turkic intellectuals who had taken great pains for the independence of their countries since the second half of the 19 th century had to leave their homelandsdue to the pressure that started after the Russian Bolshevik occupation. Most of these intellectuals who appeared to be scattered over different countries of the world found themselves in Turkey, the only independent Turkic state during that period. Many of such intellectuals who gathered in Turkey became the first public servants of such institutions as TTK and TDK that were established under the leadership of Mustafa Kemal Atatürk in the 1930-s in order to carry out research activities related to the Turkic culture. Some of them were alsoaccepted to the academic staff of Istanbul University that was reopened in 1933. On the other hand, theseintellectuals who made every effort to continue the struggle for the independence of their homelands under the Soviet occupationestablished various media in order to keep the belief of their people in independence alive. These media organizations that appeared in immigration and were used to inform the world public of theoppression suffered by the Turks from the Soviets and to preserve and protect the national and cultural values of the people that were tried to be destroyed by the Russian regime were very successful in their activities. One of such important Turkish press media that appeared in immigration in Turkey was the Azerbaycan Yurt Bilgisimagazine. It was published under the editorship of the famous linguist Ahmet Caferoğlu, combined intellectuals in immigration from all the corners of the Turkic world and was founded to touch uponsuchissues of the Turkic and especially Azerbaijaniculture that needed research. In the first part of this two-part thesis, the information about the editorial staff of the Azerbaycan Yurt Bilgisimagazine is given, the articles and poems of all magazine writers are classified according to relevant topics and fields they belong to. The content of the magazineis comprehensively revealed. In the second part of the thesis, in accordance with the main purpose of this study, the articles on the Azerbaijani literature published in the magazine are studied in detail, and the information about the poets and writers of Azerbaijani origin mentioned in the magazine, including those carrying out activities in Turkey and Iran, is given. The topicswithin the frame of the information provided on the basis of the contents of the magazine are compared with the sources in Azerbaijan and Turkey and the contents arestudied scientifically. In the conclusion of the thesis, the scientific findings about the studied issues are given.

……………………..

 

İslam Mezhepleri Tarihi açısından Muhibbân Dergisi / Muhibbân Journal in terms of the History of Islamic Sects

Yazar:ŞULE KUZUOĞLU

Danışman: DOÇ. DR. AYHAN IŞIK

Yer Bilgisi: Karabük Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

Konu:Din = Religion

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

102 s.

Bu çalışmada Bektâşiler tarafından çıkartılmış ve 1909 yılında yayın hayatına başlamış olan Muhibbân dergisindeki makaleler, İslam Mezhepleri Tarihi açısından incelenmiştir. Derginin devlet hayatı, iktisadi sorunlar, sosyal hayat, eğitim ve dini meseleler başta olmak üzere oldukça zengin bir muhtevası vardır. Ayrıca her sayısının sonunda bir yemek tarifi verilmiştir. Bu da derginin oldukça geniş bir kitleye hitap ettiğini göstermektedir. Bünyesinde farklı pek çok yazar bulunan Muhibbân'daki makalelerin çoğunluğu derginin imtiyaz sahibi ve kendisi de bir Bektâşi olan Hacıbeyzâde Ahmet Muhtar'a aittir. II. Meşrutiyet döneminde yayın hayatına başlayan Muhibbân Dergisi, Bektaşiliğe yöneltilen eleştirilere cevap vermiş ve mücadelesini birleştirici bir üslupla yapmıştır. İlk sayıdan son sayıya kadar mutedil bir yöntemin benimsendiği bu dergide özellikle farklı mezheplere karşı birleştirici bir dilin kullanıldığı görülmektedir. Elbette bu üslubun kendisini en etkin hissettirdiği konu Şii-Sünni ayrışmasıdır. Muhibbân'daki makalelerde Şii-Sünni farklılaşmasına yer verilmiş ve toplumda oluşan mezhebi ayrımcılığa eleştirel bir tarzda yaklaşılmıştır. Çalışmamızda, Muhibbân'ın kullandığı birleştirici dilin katkısıyla derginin özellikle İslam Mezhepleri Tarihi ile ilgili makaleleri ayrıntılı bir şekilde incelenmiştir. Anahtar Kelimeler: Muhibbân, Bektâşilik, Hacıbeyzâde Ahmet Muhtar, Osmanlı, Alevilik.

In this study, the articles in Muhibbân Journal, which was started publishing by the Bektashis in 1909, were analyzed in terms of the History of Islamic Sects. The journal had a wide scope, especially on state life, economic problems, social life, education, and religious issues. Moreover, a recipe was shared at the end of each issue which showed the journal had been interested by a large group of audience. Muhibbân had many different authors and the majority of the articles in the journal was published by Hadjibayzadah Ahmet Mukhtar, who was the privilege holder of the journal and also a Bektashi. The Muhibbân Journal, which started publication in the Second Constitutional Era, responded to the criticisms directed at Bektashism and struggled in a unifying style. The journal, which adopted a moderate style from the first issue to the last issue, used a unifying language against different sects. This style was mostly seen in the Shia-Sunni divide. The articles in Muhibbân included the Shia-Sunni divide and discussed the sectarian discrimination in the society in a critical way. In this study, with the help of the unifying language used by Muhibbân, the articles of the journal, especially on the History of Islamic Sects, were analyzed in detail. Keywords: Muhibbân, Bektashism, Hadjibayzadah Ahmet Mukhtar, Ottoman, Alevism.

……………………….

Azerbaycan millî uyanış hareketinde Ali Bey Hüseyinzâde ve Füyûzat dergisi / Ali Bey Huseyinzade and Fuyuzat magazine in national awakening of Azerbaijan

Yazar:ISMAT BAYRAMOV

Danışman: DOÇ. DR. OKTAY BERBER

Yer Bilgisi: Eskişehir Osmangazi Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Tarih Ana Bilim Dalı / Yakınçağ Tarihi Bilim Dalı

Konu:Tarih = History

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

134 s.

XIX. yüzyılın sonları Azerbaycan'da millî uyanış hareketlerinin canlandığı dönem olarak tarihe geçmiştir. Bu canlanma ilk olarak matbuat alanında kendini göstermiştir. Azerbaycan millî uyanış hareketinde Ali Bey Hüseyinzâde'nin ve kurucusu olduğu Füyûzat dergisinin önemi büyüktür. Ali Bey Hüseyinzâde hayatı boyunca karşılaştığı bütün zorluklara rağmen Türk milletinin birlik ve bütünlüğü için mücadele etmiş, matbuat, edebiyat, sanat tarihinde silinmez bir iz bırakmıştır. Ali Bey Hüseyinzâde, Çarlık Rusya esaretinde yıllardır millî kimliği unutturulmaya çalışılan Azerbaycan halkının hakkını ömrünün sonuna kadar savunmuştur. Ekinci gazetesi ile temeli atılan Azerbaycan Millî Matbuatı, Füyûzat dergisi ile gazetecilik geleneğini devam ettirmiştir. Füyûzat dergisindeki yazılarda Türk halkının millî kimliği, örf ve gelenekleri yansıtılmakla beraber başka ülkelerde gelişen yeniliklerden haberler verilmiş, dünya klasiklerinin eserleri tercüme edilerek okurlarla buluşturulmuştur.

The end of the XIXth century went down in history as the period which the national awakening movements were revived in Azerbaijan. This stuation first showed in the field of the press. Ali Bey Huseyinzade and Füyûzat magazine of which he was the founder, have a great importance role in the Azerbaijani national awakening movement. Despite all the difficulties he faced throughout his life, Ali Bey Huseyinzade fought for the unity and integrity of the Turkish nation and left an indelible mark on our press, literature and art history. Ali Bey Huseyinzade defended the rights of the Azerbaijani people, whose national identity was tried to be forgotten for years during the captivity of Tsarist Russia, until the end of his life. Azerbaijan National Press, whose foundation was laid with Ekinci newspaper, continued its journalistic tradition with Füyûzat magazine. The national identity, customs and traditions of the Turkish people were reflected in the articles in the Füyûzat magazine. In addition, news about the innovations developing in other countries were given, and the works of world classics were translated and brought together with the readers.

………………………………

 

Avrupa'da muhacir bir yayın: Kafkasya Dergisi (1951-1952) / An immigrant publication in Europe: Caucasus Journal (1951-1952)

Yazar:ADEM ŞAHİN

Danışman: DOÇ. DR. CAVİD QASIMOV

Yer Bilgisi: Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Tarih Ana Bilim Dalı / Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Bilim Dalı

Konu:Tarih = History

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

124 s.

Kafkasya Dergisi 'Milli istiklal mefkûresini yayar aylık dergi şiarıyla Ağustos 1951 yılında Almanya'da yayın hayatına başlamıştır. Aylık olarak yayımlanan dergi, Kafkasya Ötesi Milletlerinin (Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan) örgütlerinin oluşturduğu 'Kafkasya İstiklal Komitesi'nin yayın organı olarak çıkmıştır. Derginin yazı işleri müdürü Ali Han Kantemir'dir. Derginin Belli başlı yazarları; Mehmet Emin Resulzade, Ali Han Kantemir, Mahmut Aslanbek, Mirza Bala ve Ahmed N. Magoma'dır. Dergi Türkçe, İngilizce ve Rusça dillerinde basılmıştır. Derginin çıkış amacı ilk sayıda yayınlanan "Dava ve Gayemiz" başlıklı yazıda açıklanmıştır. Buna göre dergi, II. Dünya savaşının hemen akabinde Batı bloku ile Doğu Sovyet bloku arasındaki ayrışmada Sovyet blokuna karşı Kafkas halklarının milli mücadelesini yürütmek ve bu mücadeleyi dünyaya duyurmayı amaçlamaktadır. Dergi aynı zamanda Kafkasyanın tarihi, kültürü, coğrafyası ve sosyal yaşamını da ele almıştır. Dergi 1953 yılında isim değiştirerek 'Birleşik Kafkasya' ismini almıştır. İsim değişikliğinden sonra dergi sadece Şimali Kafkasya Komitesinin değil bütün Kafkasyalı muhacirlerin yayın kaynağı olmuştur. Bu çalışmamızın kapsamı derginin sadece Kafkasya Dergisi kısmından oluşmaktadır.

Caucasus Magazine started its publication life in Germany in August 1951 with the slogan of 'the monthly magazine that spreads the idea of national independence. Published monthly, the magazine was published as the publication organ of the Caucasus Independence Committee, formed by the organizations of Transcaucasian Nations (Azerbaijan, Georgia, Armenia). The editor-in-chief of the journal is Ali Han Kantemir. Major authors of the journal; Mehmet Emin Resulzade, Ali Han Kantemir, Mahmut Aslanbek, Mirza Bala and Ahmed N. Magoma. The journal has been published in Turkish, English and Russian languages. The aim of the journal was explained in the article titled "The Case and Our Purpose" published in the first issue. Accordingly, the journal, II. It aims to carry out the national struggle of the Caucasian peoples against the Soviet bloc in the separation between the Western bloc and the Eastern Soviet bloc right after the World War II and to announce this struggle to the world. The journal also dealt with the history, culture, geography and social life of the Caucasus. The journal changed its name in 1953 and took the name "United Caucasus". After the name change, the journal became the publication source not only of the Northern Caucasus Committee but also of all Caucasian immigrants. The scope of this study consists of only the Caucasus Journal part of the journal.

…………………………

Dizini

Ülkü Dergisindeki şairler ve şiirleri / Poets and their poems in the Ülkü Magazine

Yazar:HANİFE ŞAHİN

Danışman: DOÇ. DR. RAMİS KARABULUT

Yer Bilgisi: Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

Dizin:Süreli yayınlar = Periodicals ; Tek Parti Dönemi = Single Party Period ; Türk şiiri = Turkish poem ; Ülkü = Ülkü ; Şiir = Poem Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

786 s.

Ülkü dergisi 1933 – 1950 yılları arasında Ankara Halkevi'nin resmi yayın organı olarak yayımlanmıştır. Derginin amacı halkı eğitmek, milli kültür bilincini oluşturabilmek ve muasır medeniyet seviyesine ulaşabilmek için çalışmalar yapmaktır. Yayımlanan yazıların neredeyse hepsi bu düşünce ile yazılmıştır. Bu çalışmada derginin 272 sayısında bulunan şiir metinlerinin tamamı sistematik ve bilimsel bir yöntemle incelenmiştir. Bu çalışma üç ana bölümden meydana gelmektedir. Birinci bölüm "giriştir" ve "Halkevleri", "Ülkü dergisi hakkında" alt başlıklarından oluşmaktadır. İkinci bölüm, "İnceleme"dir ve üç alt başlıktan oluşmaktadır: birincisi "şiirler dizini"dir. Burada dergide yer alan bütün şairler ve şiirlerinin künyeleri verilmektedir. Bu bölümde dergide yayımlanan toplam şiir sayısına ve şair sayısına ulaşılmış. Her serinin şiir sayıları, şair sayıları ve en çok şiir yazan şairleri de belirlenmiştir. İkinci alt başlık; "şair adına göre şiirler dizini"dir. Burada şairler alfabetik sırayla verilmiş olup şiirlerin bibliyografik bilgilerinin yanında biçim, ahenk ve türleri bakımından kısa bilgiler bulunmaktadır. Üçüncü alt başlıkta ise; "şiirlerin genel özellikleri"ne yer verilmektedir. Bu kısımda şiirlerin genel bir değerlendirmesinden sonra nazım şekilleri, ölçü türleri ve şiir türleri hakkında bilgi verilmektedir. Üçüncü bölümde ise dergideki bütün şiir metinlerine yer verilmektedir. Bu bölümde şiirler önce türlerine göre gruplandırılmış, daha sonra da kendi içinde aynı şaire ait olan şiirler bir arada verilmiştir. Çalışmanın sonucunda Ülkü dergisinin, dönemini "memleketçi şiir" anlayışına göre en iyi şekilde yansıtan yayın organlarından biri olduğu görülmektedir. Çünkü dergide dönemin Türkiye'sinin siyasi, ekonomik, sosyal, edebî ve kültürel hayatına dair birçok malzeme bulunmaktadır. Gazete, dergi gibi süreli yayınlar siyasi ve sosyal gelişmelerin yanında edebî gelişmelerin de takip edilebilmesine olanak sağlamaktadır. Çalışma; Atatürk ve İsmet İnönü Dönemlerinde, 1933 – 1950 yılları arasında yayımlanmış olan Ülkü dergisinde yer alan şairler ve şiirlerini ortaya çıkarmak ve dönemin şiiri hakkında çalışma yapacak kişilerin faydalanabilmeleri amacıyla yapılmıştır. Anahtar kelimeler: Süreli Yayınlar, Şiir, Tek Parti Dönemi, Türk Şiiri, Ülkü.

Ülkü magazine was published as the official publication of Ankara Community Center between 1933 and 1950. The aim of the journal is to educate the public, to create awareness of national culture and to carry out studies in order to reach the level of contemporary civilization. Almost all of the published articles were written with this thought in mind. In this study, all of the poetry texts in the 272 issue of the journal were examined with a systematic and scientific method. This study consists of three main parts. The first part consists of the subheadings of "Introduction" and "People's Houses", "About the Journal of Ülkü". The second part is "Analysis" and consists of three sub-titles: the first is "poems index". Here, all the poets in the magazine and the tags of their poems are given. In this section, the total number of poems and poets published in the journal has been reached. The number of poems, the number of poets and the poets who wrote the most poems in each series were also determined. Second subtitle; It is "the directory of poems by the name of the poet". Here, the poets are given in alphabetical order and besides the bibliographic information of the poems, there is brief information in terms of form, harmony and types. In the third sub-title; The general features of the poems are given. In this section, after a general evaluation of the poems, information about verse forms, meter types and types of poems is given. In the third part, all the poetry texts in the magazine are included. In this section, the poems were first grouped according to their genres, and then the poems belonging to the same poet were given together. As a result of the study, it is seen that Ülkü magazine is one of the publication organs that best reflects its period according to the understanding of "hometown poetry". Because there are many materials in the magazine about the political, economic, social, literary and cultural life of Turkey of the period. Periodicals such as newspapers and magazines provide the opportunity to follow literary developments as well as political and social developments. Study; It was made in the Atatürk and İsmet İnönü Periods, in order to reveal the poets and their poems in the Ülkü magazine, which was published between 1933 and 1950, and for the benefit of those who will study the poetry of the period. Keywords: Periodicals, Poetry, Single Party Period, Turkish Poetry, Ülkü.

……………………….

Dizin

Hüseyin Nihal Atsız'ın dergiciliği / Huseyin Nihal Atsız's magazine edition

Yazar:MUHAMMED TURAN ŞEHİTOĞLU

Danışman: PROF. DR. AHMET BOZDOĞAN

Yer Bilgisi: Sivas Cumhuriyet Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

678 s.

Atsız, 1931-1975 yıllarında dört tane derginin resmî sorumluluğu üstlenmiştir. Resmî sorumluluk üstlendiği dergiler haricinde birçok dergide de imzası bulunmaktadır. Hüseyin Nihal Atsız'ın Dergiciliği adlı bu çalışma, Atsız'ın dergicilik faaliyetlerine ışık tutmaktadır. Hüseyin Nihal Atsız'ın Dergiciliği adlı çalışma, "1. Bölüm: İnceleme" ve "2. Bölüm: Tahilili Dizin" olmak üzere iki bölümden müteşekkildir. 1. Bölüm'de dergilerin kimlik bilgileri tablosu verilmiş, yayın politikasından söz edilmiş, şekil özelliklerine değinilmiş, dergiler "edebiyat, eleştiri, siyaset, tarih, Türklük-Türkçülük-Türk dünyası" konularına göre ele alınmış, Atsız'ın katkıda bulunduğu diğer dergilere temas edilmiş ve Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun'la Atsız'ın dergiciği konusu hakkında röportaj yapılmıştır Kimlik bilgileri tablosu oluşturulurken "sayı, tarih, sahibi, başyazarı, fiyatı, basıldığı matbaa" esasına göre bilgiler verilmiş ve özel bilgiler "Açıklamalar" başlığı altında sunulmuştur. Yayın politikasından söz edilirken bazen doğrudan yayın politikasıyla ilgili metinlerden bazen de dolaylı şekilde metinlerdeki mesajlardan yararlanılmıştır. Şekil özelliklerine değinilirken kapak resimleri ve fotoğrafları, dergi içindeki resimler ve fotoğraflar, kapaktaki ve sayfalardaki yazı düzeni esas alınmıştır. Dergiler, "edebiyat, eleştiri, siyaset, tarih, Türklük-Türkçülük-Türk dünyası" konuları bakımından incelenirken sınıflandırma ve yorumlama yöntemleri kullanılmıştır. Atsız'ın katkıda bulunduğu diğer dergilere temas edilirken Osman Fikri Sertkaya'nın kitabından istifade edilmiş, o metinler sınıflandırılmış ve yorumlanmıştır. Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun'a e-posta yoluyla sorular yöneltilmiş ve cevaplar yine o yolla alınmıştır. 2. Bölüm'de "Yazar Adına Göre Alfabetik Dizin" kısmında metin künyeleri belirtilmiş ve künyelerin beraberinde de köşeli parantez içinde metinlerin özeti dile getirilmiştir. Özetleri verilen metinlerin sınıflandırılması, "Konularına ve Türlerine Göre Alfabetik Dizin" başlığı altında yapılmıştır. İki bölümden sonra "Ekler" başlığı altında ise dergilerin kapakları örnekler ve dergilerdeki bazı metinler örnek olarak sunulmuştur.

Atsız, took official responsibility of four journals between the years of 1931 and 1975. Apart from the journals for which he took official responsibility, his signature also has been on many journals. This study that named journalism of Hüseyin Nihal Atsız, sheds light on journalism activities of Atsız. Study of named journalism of Hüseyin Nihal Atsız consists of two chapter such that "1. Chapter: Review" and "2. Chapter: The Index with Analysis. The identity information table of the journals had been given in the first chapter, talked about the publication policy, mentioned to form features, the journals had been handled according to the subjects of "literature, criticism, politics, history, Turkishness-Turkism-Turkish world", the other journals had been contracted that has been contributed by Atsız and had been interviewed with Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun about topic of journalism of Atsız. While creating the identity information table, information had been given on the basis of "number, date, owner, editorial writer, price, printing house" and specific information had been presented under the title of "Explanations". While talking about the editorial policy, sometimes the texts directly related to the publication policy and sometimes the messages in the texts had been used indirectly. While referring to the shape features, cover pictures and photographs, pictures and photographs in the magazine, writing order on the cover and pages had been taken as a basis. While the magazines were examined in terms of "literature, criticism, politics, history, Turkism-Turkism-Turkish world", classification and interpretation methods had been used. While contacting the other journals that Atsız contributed, Osman Fikri Sertkaya's book had been used, those texts had been classified and interpreted. Questions had been asked to Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun via e-mail and the answers had been received in that way. In the Second Chapter, in the "Alphabetical Index by Author Name", the text tags are specified and the summary of the texts is expressed in square brackets along with the tags. The classification of the texts, whose abstracts are given, was made under the title of "Alphabetical Index by Subjects and Types". After the two sections, under the title of "Appendixes", the covers of the magazines are presented as examples and some texts in the magazines are presented as examples.

…………………….

İstanbul Hekim Gazetesi 1922-1923 (1-20 sayıları) üzerine değerlendirme ve dizin / Evaluation and i̇ndex on "İstanbul Hekim Gazetesi" 1922-1923 (issues 1-20)

Yazar:EYÜP DEMİR

Danışman: DOÇ. DR. NİLÜFER DEMİRSOY

Yer Bilgisi: Eskişehir Osmangazi Üniversitesi / Sağlık Bilimleri Enstitüsü / Tıp Tarihi ve Etik Ana Bilim Dalı / Tıp Tarihi ve Etik Bilim Dalı

Konu:Deontoloji ve Tıp Tarihi = Medical History and Ethics

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

83 s.

Amaç: Sağlık bilimleri alanında bilimin yayılması ve ilerlemesindeki etkili temel unsurlardan biri süreli yayınlardır. Süreli yayınların güncel bilgiye ulaşmak adına önemli yazılar içeriyor olması en temel ve önemli özelliğidir. Türkiye'de yayınlanan ilk Türkçe tıp dergisi olan Vakayi-i Tıbbiye'nin 1849'da yayınlanmasından 1928 Harf inkılâbına kadar geçen sürede Osmanlı Türkçesi ile birçok tıp dergisi yayınlanmıştır. Çalışmada İstanbul Hekim Gazetesi'nin İlk 20 sayının çevrim yazısının hazırlanması amaçlanmış, gazete içerik analizine tabi tutulmuştur. Yöntem: İstanbul Hekim Gazetesi, çevrimiçi arşiv ve kataloglarda taranmış, ilk 20 sayı İBB Atatürk Kitaplığı'ndan temin edilmiştir. İlk 20 sayının tamamının çevirisi hazırlanmıştır. Yapılan araştırma ile araştırma sorularına yanıt bulunmaya çalışılmış ve araştırmanın amacına uygun sonuçlar üretilmeye çalışılmıştır. Bulgular: İstanbul Hekim Gazetesi de sağlık konuları içeren, dönemin önemli hekimlerinin yazılarının bulunduğu süreli yayınlar arasında yer almaktadır. 01 Kânuni sani 1338 ile 1 Teşrin-i sani 1339 (01 Ocak 1922-01 Kasım 1923) tarihleri arasında ilk 20 sayısına ulaşılabilinen ve düzenli olarak 9. sayısına kadar yayınlanmış, dokuzuncu sayıdan itibaren bir aylık periyotları aşan sürede 1923 tarihine kadar yayınlanmıştır. İstanbul Hekim Gazetesi'nin sahib-i imtiyazı ve ser-muharrirliğini, Toptaşı Bimarhânesi nisâ kısmı ser-tabîbi ve Paris Tabâbeti Akliye Cemiyeti serîrîyesi azasından Ali Muhlis Bey, müdürlüğünü ise Sıhhiye Müdüriyet-i Umûmiyyesi emrâzı zühreviye etıbbâsından ve mülga Alman Hastahanesi heyeti sıhhiyyesinden İsmail Ferit Bey yürütmüştür. Sonuç: İstanbul Hekim Gazetesi Milli Mücâdele döneminin ağır şartları altında yayın hayatına devam edebilmiş, dilinin sadeliği ve içeriğinde tıbbın yanı sıra spor, güzellik, bakım, koruyucu sağlık önlemleri, sağlıklı beslenme ve güncel durum gibi konular barındırmaktadır. Hekim gazetesi 1922-1923 döneminin tıp ve sağlık durumunu göstermesi bakımından da önemlidir.

Aim: Periodicals are one of the main factors in the spread and advancement of science in the field of health sciences. It is the most basic and important feature of periodicals that they contain important articles in order to reach up-to-date information. Many medical journals were published between the year 1849 when the first medical journal in Turkish, Vakayi-i Tıbbiye, was published in Turkey and the year 1928 when the Ottoman Turkish reform was made. In the study, was aimed to prepare the transcript of the first 20 issues, and the newspaper was subjected to content analysis. Methods: The first 20 issues of Hekim Gazetesi that were scanned in the online archives and catalogs were obtained from the Istanbul Metropolitan Municipality Atatürk Library. The transcript of all the first 20 issues has been prepared. With the research, it was tried to find answers to the research questions and it was tried to produce results suitable for the purpose of the research. Results: İstanbul Hekim Gazetesi is one of the periodicals containing the articles of important physicians of the period, including health issues. The first 20 issues can be reached between the dates 01 Kânun-I sani 1338 and 1 Teşrin-i sani 1339 (in Julian Calendar) (01 January 1922-01 November 1923). It was regularly published up to the 9 th issue and following the ninth issue, it was published until 1923 in periods exceeding one month. Mr. Ali Muhlis, chief physician in women's part of Toptaşı Bimarhâne (Old Turkish Hospital) and member of Paris Society of Clinical Mental Health was the concessionaire and editor-in-chief of Hekim Gazetesi. The director of the newspaper was Mr. İsmail Ferit, one of the doctors of venereal diseases in General Directorate of Medicine and member of the medical committee of former German Hospital. Conclusion: Istanbul Hekim Gazetesi was able to continue its broadcasting life under the severe conditions of the War of Independence, its language was simple and it covered topics such as sports, beauty, care, preventive health measures, healthy nutrition and the current conditions. Hekim Gazetesi is also important as it shows the medical and health conditions of 1922-1923 period.

……………..

 

Mısır kamplarındaki Türk esirlerin çıkardıkları süreli yayınlar -inceleme,dizin, seçilmiş metinler / Periodicals published by Turkish soldiers from prison camp in egypt - review, index, selected texts

Yazar:SENA BAYKAL

Danışman: PROF. DR. NÂZIM HİKMET POLAT

Yer Bilgisi: Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Yeni Türk Edebiyatı Ana Bilim Dalı / Yeni Türk Edebiyatı Bilim Dalı

Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

Dizin:Dünya Savaşı I = World War I ; Mısır = Egypt ; Savaş esirleri = Prisoners of war         Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

485 s.

Birinci Dünya Savaşı'nda çeşitli cephelerde çoğunlukla İngiltere ile mücadele eden Osmanlı Devleti, savaştan mağlup olarak ayrılmış ve yine başta İngiltere olmak üzere Rusya, Fransa, Romanya, İtalya gibi ülkeler tarafından askerleri esir edilmiştir. İngilizler Türk esir askerleri Mısır'da inşa ettikleri Turra, Seydibeşir, Heliopolis, Rasel Tin, Bilbeis, Maadi adlı kamplarda tutumuşlardır. Rusya'ya, Korksika'ya ya da Burma'ya götürülüp kamplara yerleştirilen esirlere nazaran coğrafî açıdan çok fazla yabancılık çekmeyen Mısır'daki Türk askerleri, millî bilinç ve şuurla nevi motivasyon kaynağı olması, kamp içi iletişimle birlikte kampa yurt içinden ve dışından haber akışının sağlanması gibi amaçlar doğrultusunda süreli yayın faaliyetlerine başlamışlardır.1919-1920 yılları arasında çıkarılan ve teksir makinesiyle çoğaltılan Kızıl Elma, Kafes, Işık, Karikatür, Esaret, Badiye, Garnizon, Yarın, Tan, Nilüfer, İzmir, Türk Varlığı, Nasrettin Hoca, Sadâ ve Zincir olmak üzere 15 süreli yayının kütüphanelerdeki nüshaları tespit edilmiş ve bu çalışmada söz konusu dergi/gazetelerdeki edebî ve fikrî hareketlilik incelenmiştir. Kamp hayatına ilişkin bulgulara da bu süreli yayınlarda ulaşılmış ve çalışmaya dâhil edilmiştir. Ek olarak Tetebbuʻ, Hilal, Ocak, Dağarcık, gibi süreli yayınların -adları çeşitli ilan ve yazılarda görülse de- nüshalarına ulaşılamamıştır. Bazı dergilerin bütün sayılarına ulaşılırken (Yarın) bazılarının tam koleksiyonu tespit edilememiştir. Bu çalışmada bütün yazılar, süreli yayın ayırt etmeksizin, kronolojik olarak incelenmiş, dergi/gazetelerin bütün içerikleri tahlili fihrist ilebaşlığı altında sıralanmıştır. Süreli yayınlardaki edebî, fikrî faaliyetleri ve kamp hayatına ilişkin belirleyici bilgileri içeren bazı yazılar Latin esaslı Türk alfabesine aktarılarak konu yahut türlerine göre tasnif edilerek seçilmiş metinler olarak verilmiştir.

Ottoman Empire, which battled mostly with England on various fronts in World War I, left the war defeated and the Empire's soldiers are captived by Russia, France, Romania, Italy, and especially England. The English captured Turkish captived soldiers at camps which were built by the English in Egypt and named as Turra, Seydibeşir, Heliopolis, Rasel Tin, Bilbeis, and Maadi. Turkish soldiers in Egypt did not feel unfamiliar geographically compared to prisoners who were settled in Russia, Corsica, and Burma; and started periodical publication activities with national consciousness and mind and with purposes like sort of a motivation source, communicating within the camp and news flow from the abroad. Copies of 15 periodicals that were published between the years 1919-1920 and mimeographed, such as Kızıl Elma, Kafes, Işık, Karikatür, Esaret, Badiye, Garnizon, Yarın, Tan, Nilüfer, İzmir, Türk Varlığı, Nasrettin Hoca, Sadâ and Zincir were located in libraries; and literary and intellectual activity was reviewed in journals/newspapers aforementioned. Findings about the camp life were also reached from these periodicals and included in the study. Besides, copies of some periodicals, such as Tetebbuʻ, Hilal, Ocak, and Dağarcık, were not found even though their titles are present in numerous adverts and writings. While some journals' all issues were reached (Yarın), some journals' issues could not be detected. In this study, all the writings, without excluding any, were analyzed chronologically and analyses of all the contents in the journals/newspapers were sorted with the title of the index. Some writings which contain indicative information about literary and intellectual activity and camp life were translated into the Latin-based Turkish alphabet and exhibited as selected texts by classifying them according to their topics or category.

……………………………….

Eserler (tez adı)

İzmir-Tire Necip Paşa yazma eserler kütüphanesinde bulunan kırâat ve tecvid yazmaları (Tespit-tasnif-değerlendirme) / Qiraat and tajweed manuscripts in the İzmir-Tire library (Detection-classification and evaluation)

Yazar:HÜSAMEDDİN AYDEMİR

Danışman: PROF. DR. MUAMMER ERBAŞ

Yer Bilgisi: Dokuz Eylül Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı / Tefsir Bilim Dalı

Konu:Din = Religion

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

149 s.

Bu çalışmamızda İzmir Tire İlçesi'ndeki Necip Paşa Kütüphanesinde bulunan kırâat ve tecvid alanında yazılmış olan eserlerin incelemesi yapılmıştır. Çalışmamızda kırâate dair 55, tecvide dair ise 34 eser incelenmiştir. Çalışmamız giriş, iki ana bölüm ve sonuçtan oluşmaktadır. Girişte, çalışmanın amacı ve yöntemi ile alakalı bazı bilgilerin yanında kütüphanenin kurucusu olan Mehmed Necip Paşa hakkında birtakım genel bilgiler verilmiştir. Birinci ve İkinci bölümde ise kırâat ve tecvid yazmaları incelenmiştir. Bu inceleme yapılırken eserler, hakkında çalışma yapılmış olan ve hakkında herhangi bir çalışma bulunmayan eserler olmak üzere iki ana başlığa ayrılmıştır. Hakkında çalışma yapılmış olan eserlerin sadece müellif isimlerini zikretmekle yetindik, ayrıca bir malumat vermedik. Hakkında çalışma yapılmamış olan eserlerin - eğer belli ise-müellifleri hakkında genel hatlarıyla kısaca malumatlar verilmiştir. Hakkında çalışma yapılmış olan eserlerin ise kim tarafından, hangi tarihte ve hangi üniversitede/şehirde çalışıldığının bilgisi de aktarılmıştır. Çalışmamız değerlendirme ve sonuç bölümleri ile son bulmaktadır.

In this thesis, some works about Qiraat and Tajweed which are in Necip Pasa Library at the Tire, Izmir are examined. In total, 55 Qiraat and 34 Tajweed works are studied. Our study consists of introduction, two chapters and a result part. In introduction, aim and methodoly are presented. In additon, some general information about Mehmet Necip Paşa Library is presented. In the first and the second chapters, Qiraat and Tajweed writings are studied. While this study is being conducted, the works in the literature is divided under two main categories which are the works has been studied and has not been studied in the past. We only mentioned author names of the works which has been studied. However, for the works which has not been studied in the past, we mentioned brief information about authors if available. In conclusion, thesis is finalized with evaluation and result parts.

……………………

Türk edebiyatında Gülşenî gelenek: Şairler, eserler, kavramlar / Gulshaniyyah tradition in Turkish literature: Poets, words, concepts

Yazar:SALİH YILMAZ

Danışman: PROF. DR. BİLAL KEMİKLİ

Yer Bilgisi: Bursa Uludağ Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / İslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı / Türk İslam Edebiyatı Bilim Dalı

Konu:Dilbilim = Linguistics ; Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

Dizin:Türk tasavvuf edebiyatı = Turkish mysticism literature ; Türk şairler = Turkish poets ; Türk şiiri = Turkish poem                Onaylandı

Doktora

Türkçe

2022

403 s.

Gülşenîlik, Halvetîliğin Rûşeniyye kolundan türeyen ve temelleri İbrahim Gülşenî tarafından Mısır / Kahire Bâbüzüveyle'deki tekkede atılan bir tarikattır. Gülşenîlik, Osmanlı şairlerinin en çok itibar ve intisap ettiği tarikat olmasıyla tasavvuf şiiri açısından önemli bir yere sahiptir. Gülşenî şairlerin meydana getirdikleri eserleri dinî edebiyat bakış açısıyla ele alarak bu tarikatın edebî birikimini bir bütün olarak değerlendirmenin amaçlandığı tezimizde Gülşeniyye tarikatı hakkında genel ve öz bir malumat verilmiş, Gülşenîliğin etkili olduğu 16. - 20. yüzyıllar arasında manzum eser veren şairler ve bu şairlerin Türk edebiyatına kazandırdığı edebî birikim ortaya konmuştur. Gülşenî şairlerce yazılmış manzum eserler dil, üslûp, vezin, nazım şekilleri, nazım türleri gibi edebî yönlerden ve eserlerdeki dinî-tasavvufî kavramlar üzerinden incelenmiştir.

Gulshanî sect is a sect that derives from the Rûshaniyye branch of the Halvetî order and whose foundations were laid by İbrahim Gulshanî in the lodge in Bâbuzuveyle, Egypt / Cairo. Gulshanism has an important place in terms of sufi poetry as it is the most respected and affiliated sect of Ottoman poets. A general and concise information is given about the Gulshanî order in this thesis, which aims to evaluate the literary accumulation of this order as a whole by considering the works of Gulshanî poets from the perspective of "religious literature". In addition, the poets who wrote works in verse between the 16th and 20th centuries when Gulshanism was influential and the literary accumulation that these poets brought to Turkish literature were revealed. The poetic works written by Gulshanî poets were examined in terms of literary aspects such as; "language, style, meter, verse forms, verse types, and religious-mystical concepts in the works".

…………………..

Çorum Hasan Paşa İl Halk Kütüphanesi'nde bulunan tefsirle alakalı el yazması eserler / Manuscri̇pts related to exegesi̇s found in Çorum Hasan Paşa Library

Yazar:MUHAMMED FATİH KELLERBAĞI

Danışman: DR. ÖĞR. ÜYESİ ALİ BİNOL

Yer Bilgisi: Yozgat Bozok Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

Konu:Din = Religion

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

113 s.

Manuscripts play a leading role in reaching us of scientific and cultural accumulation. From this point of view, in this study, manuscripts in Hasan Pasha Provincial Public Library about the field of tafsir, which are instrumental in our understanding of the Qur'an, are discussed. It is aimed to determine and analyze the manuscripts that are the subject of the study in an order. In addition, this thesis will be a preliminary preparation for the special studies to be made on the identified manuscripts. In the first chapter, the importance of writing and manuscripts is mentioned, and the history of Hasan Pasha Provincial Public Library is given. In the second part, the manuscripts related to the tafsir in the mentioned library were identified and briefly introduced. In addition, the existence of the author of the work and whether it belongs to the field of tafsir are discussed. In the last part, information about the manuscripts and their authors was given and evaluations were made. As a result, it has been tried to correct the information errors about the identified works and to create a data that can reach collective information about the manuscripts related to the commentary specific to a certain library. 2022, XV+91 KEYWORDS:Tafsir, Manuscript, Hasan Pasha, Library

Yazma eserler ilmî ve kültürel birikimin bize ulaşmasında başat rol oynar. Bundan hareketle bu çalışmada Kur'an-ı Kerim'i anlamamıza vesile olan tefsir alanına dair Hasan Paşa İl Halk Kütüphanesi'nde bulunan yazma eserler konu edilmiştir. Çalışmayla konu edilen yazma eserlerin bir düzen içerisinde tespit ve tahlilinin yapılması amaçlanmaktadır. Birinci bölümde yazının ve yazma eserlerin önemine değinilmiş, Hasan Paşa İl Halk Kütüphanesi'nin tarihçesi verilmiştir. İkinci bölümde ise zikredilen kütüphanede bulunan tefsire dair yazma eserlerin tespiti ve kısaca tanıtımı yapılmıştır. Ayrıca eserin müellifinin bulunup bulunmaması, tefsir alanına ait olup olmaması konu edilmiştir.Son bölümde ise yazma eserler ve müellifleri hakkında bilgiler verilmiş ve değerlendirmeler yapılmıştır. Netice itibariyle tespit edilen eserlerle ilgili bilgi yanlışları düzeltilmeye ve belli bir kütüphane özelindeki tefsire dair yazma eserler hakkında toplu bilgilere ulaşılabilecek bir veri oluşturulmaya çalışılmıştır. 2022, XV+91 ANAHTAR KELİMELER:Tefsir, Yazma eser,Hasan Paşa, Kütüphane

……………………..

Eserleri (tez adı)

Hakkı Baha Pars: Hayatı ve eserleri (1879-1942) / Hakki Baha Pars: Life and works (1879-1942)

Yazar:MUHAMMET KEMALOĞLU

Danışman: PROF. DR. MEHMET AKİF TURAL

Yer Bilgisi: Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Tarih Ana Bilim Dalı / Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Bilim Dalı

Konu:Biyografi = Biography ; Tarih = History ; Türk İnkılap Tarihi = History of Turkish Revolution

Dizin:     Onaylandı

Doktora

Türkçe

2022

377 s.

Tezimizin konusu olan Hakkı Baha Pars, 1879 yılında Bursa'da dünyaya gelmiştir. Bursa'nın ve Türkiye Cumhuriyeti'nin yakın dönem tarihine tanıklık etmiş önemli bir şahsiyettir. Cumhuriyet tarihimizin unutulmuş Kuva-yı Milliyecilerindendir. Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatının özellikle öğrencilik, ilk subaylık yılları ve cemiyetçilik yıllarındaki yakın arkadaşlarındandır. Bursa Işıklar Askerî Lisesi'nde iken Ömer Naci ile birlikte istibdat idaresine karşı yazılar yazıp taş basma ile çoğalttıktan sonra şehrin sokaklarında duvarlara yapıştırmıştır. İnkılapçı, kooperatifçi bir fikir adamı olan Hakkı Baha Bey, Cumhuriyetin unutulmuş devrimci halk dimağlarından biridir. Unutmamak gerekir ki, Tanzimat'tan sonra canlanan genç dimağları tanıtmak, Mustafa Kemal'i tanımak dolayısıyla Türk Devrimi'ni anlamak demektir. Hakkı Baha Pars Bey, Selanik Askeri Rüştiyesi'nde öğretmenlik yaptığı yıllarda, Selanik'teki evinde "Vatan ve Hürriyet Cemiyeti"nin Selanik şubesini Mustafa Kemal (Atatürk), Ömer Naci'nin katılımıyla kuran ve sonraları İttihat ve Terakki Fırkası'na dönüşecek olan Osmanlı Hürriyet Cemiyeti'nin de kurucuları arasındadır. Selanik'te görevi esnasında Füyûzat adlı mecmuayı çıkarır. Yunan işgali başlayınca halkı örgütlemek için Bursa'da Kuva-yı Milliye reisliği yapar. Bursa'da "Muhacirin Yardım Cemiyeti" kurucularından olmuştur. Cumhuriyetin ilk dönemi eğitim kurumları olan Telif ve Tercüme Heyetinde görev almış bir asker, idareci ve eğitimcidir. Yazmayı, okumayı çok seven, araştırmayı, öğrenmeği kendisine ilke edinen, Osmanlı'dan (batı aydını profili ile) Cumhuriyete intikal etmiş bir ortamda yetişmiş, millet, memleket, vatan sevdalısı bir nefer olarak hayatını idame ettirmiştir. Hakkı Baha Bey'in yayınlanmış veya yayınlanmamış eserlerinden bazıları; Safahat-ı Hayat, Tasarruf-u Mecburî Müessese-i Maliye ve İktisadiyesi, Usûl-i Tenkît, Telkin Nedir?, Mektep Kooperatifçiliği, Kooperatif Programı'dır. 1942 yılında ardında Türk milletine birçok akademik eser bırakarak hayata gözlerini kapamıştır. Tezimizin tamamında, arşiv vesikaları, birincil kaynaklar, telif ve tetkik eserler, anılarla ve Hakkı Baha Pars'ın hayattaki tanıdıkları/akrabalarının paylaştığı bilgilerden yararlanılmıştır.

Born in Bursa in 1879, Hakkı Baha Pars, our thesis subject, is a prominent figure who had witnessed the recent history of Bursa city and the Republic of Turkey. Though he is one of the forgotten advocates of the National Forces, he was among the close friends of Mustafa Kemal, especially during the latter's early days of life as a student, an army officer and a unionist. As a champion of revolution and cooperativism, Hakkı Baha Bey is one of the forgotten revolutionary minds of the people in the Republican era. It should be kept in mind that reintroducing the young minds who revived after the Tanzimat, means to know of Mustafa Kemal and hence the Turkish Revolution. During the years he was teaching at the Thessaloniki Military High School, Hakkı Baha established the Thessaloniki branch of the Society of Motherland and Liberty, with the participation of Mustafa Kemal and Ömer Naci, and he was also among the founders of the Ottoman Freedom Society which was later to become the Union and Progress Party. During his tenure in Thessaloniki, he published the "Füyûzât" journal. When the Greek occupation started, he became a chief of the National Forces in Bursa to organize the people. He was one the founders of Bursa the Immigrants Help Society. He is a soldier, an administrator and an educator who participated in the Writing and Translation Committee which was among the educational institutions of the early Republican era. Full of enthusiasm for writing and adopting research and learning as a principle, he grew up in an environment that was transferred from the Ottoman Empire (with a profile of Western intellectual) to the Republic, and he spent his life as a patriot of homeland. Some of the published and unpublished works of Hakkı Baha are the Phases of Life, the Rule of Criticism, the School Cooperative. Leaving a legacy of many academic works to the Turkish nation, he passed away in 1942. Our thesis is, to the fullest extent possible, based on the archive documents, primary sources, copyright works and reviews, memories, and the information shared by the living relatives/acquaintances of Hakkı Baha.

…………………….

Sennur Sezer hayatı, sanatı, eserleri /

Yazar:FATMA YEŞİL

Danışman: PROF. DR. YAKUP ÇELİK

Yer Bilgisi: Yıldız Teknik Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

Dizin:Modern şiir = Modern poem ; Türk şiiri = Turkish poem      Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

250 s.

Sennur Sezer, 1958 yılından 2015 yılına dek yazan ve Toplumcu-Gerçekçi edebiyat anlayışından hiç vazgeçmeyen bir şairdir. Nâzım Hikmet'in yolundan devam eden şairler arasında yer alan Sezer'in şiirlerinde George Lukács'ın "diyalektik maddeci imge" adını verdiği imge türüne rastlarız. Şiirlerinde yer alan imgeler ile ideolojisini ve sanatındaki estetiği birleştirir. Bu şiir anlayışından hiçbir zaman sapmaz. Her ne kadar şair kimliği ön planda olsa da çocuk edebiyatına sunduğu katkıları, inceleme-araştırma kitapları, anlatı türünde yazdığı kitapları, hazırladığı seçkiler ve denemeleri de en az şiirleri kadar değerlidir. Şiirlerini yayımladığı ilk yıllardan itibaren yapmış olduğu çalışmalar ve almış olduğu ödüller ile Türk edebiyatı tarihinde isminden söz ettirmiştir ve ettirmeye devam etmektedir. 1960'lı yıllardan sonra literatür taraması yapıldığında Sennur Sezer ismine sıkça rastlanmaktadır. "Sennur Sezer Hayatı, Sanatı ve Eserleri" adlı bu tezde Sezer'in hayatı ve sanat anlayışı hakkında bilgiler verilecek, eserlerinin her biri tek tek incelenecektir.

Sennur Sezer is a poet who never gave up on the Socialist-Realistic approach in her literature from 1958 to 2015. The type of image that George Lukács calls "dialectical materialist image" is encountered in the poems of Sezer, one of the poets who followed the path of Nâzım Hikmet. She combines the images in her poems with her ideology and aesthetics in her art. She never deviates from this poetics. Although her poet identity is at the forefront, her contributions to children's literature, study-research books, narrative books, selections and essays are as valuable as her poems. She has made a name for herself in the history of Turkish literature with the works and the awards since the first years she published her poems, and she continues to do so. When the literature is searched after the 1960s, the name Sennur Sezer is frequently encountered. In this thesis named "Sennur Sezer's Life, Art and Works", information about Sezer's life and understanding of art will be given, and each of her works will be examined one by one.

………………………….

Nikolay Fedoroviç Katanov'un hayatı, kütüphanesi ve Türkoloji alanındaki eserleri / Nikolai Fedorovich Katanov's life, library and works in Turkology

Yazar:GÜLCAN İNALCIK

Danışman: DOÇ. DR. GÖZDE SAZAK

Yer Bilgisi: İstanbul Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Türkiyat Araştırmaları Ana Bilim Dalı

Konu:Biyografi = Biography ; Tarih = History

Dizin:     Onaylandı

Doktora

Türkçe

2022

561 s.

Nikolay Fedoroviç Katanov (1862-1922), Rus Doğu bilimi ve Türkoloji alanında önemli eserleri bulunan değerli bir ilim adamıdır. Orta Asya ve Sibirya'daki Türk halkları ile ilgili dilbilimi, etnografya, folklor, tarih, arkeoloji, nümizmatik, dinler tarihi ve müzecilik gibi farklı alanlarda eserler kaleme almıştır. Erken yaşlardan itibaren birçok Avrupa ve Asya dilini öğrenen N. F. Katanov daha Krasnoyarsk Klasik Gimnazyumu'nda öğrenci iken ilmî çalışmalarını kaleme almaya başlamıştır. Karakterinin ve ilmî hayatının şekillenmesinde N. İ. İlminskiy'in ve V. V. Radlov'un büyük etkisi olmuştur. 1888 yılında St. Petersburg Üniversitesi Doğu Dilleri Fakültesi Arapça-Farsça-Türkçe-Tatarca bölümünden mezun olur olmaz Türk halklarını incelemek amacıyla Sibirya, Kuzey Moğolistan, Cungarya ve Doğu Türkistan'a ilk ilmî gezisini gerçekleştirmiştir. 1894-1922 yılları arasında İmparatorluk Kazan Üniversitesi'nde hocalık yapmıştır. Avrupa ve Rusya'daki birçok ilmî kuruluşun aktif üyeliğini yapmış ve özellikle Sibirya'da yaşayan Rus olmayan halkların eğitim ve toplumsal meseleleriyle yakından ilgilenmiştir. Sibirya Türkoloji'sinin gelişmesine öncülük etmiş ve bu alanın kurucularından biri olmuştur. XIX. yüzyılın ikinci yarısında Kazan şehrinin, Rusya'nın Doğu bilimi alanında en büyük araştırma merkezlerinden biri haline gelmesinde Katanov'un çok büyük katkısı olmuştur. XX. yüzyılın başlarında ise Rusya ve Sibirya'da bulunan birçok ulusal müze ve kütüphane yine Katanov'un bizzat ilmî gezilerinden topladığı görsel ve yazılı materyallerle zenginleşmiştir. Katanov'un Türk halkları ile ilgili ilmî çalışmaları ve inceleme metotları ise ilim dünyasında hala geçerliliğini korumaktadır. Günümüzde İÜ TAE arşivinin önemli bir kısmını Katanov Kütüphanesi oluşturmaktadır. Çalışmamıza kaynak olan bu kütüphanenin İÜ TAE tarafından yüzyıldır korunuyor olması ise Türkiye ve Türk Dünyası adına takdir edilmesi gereken önemli bir görevdir.

Nikolai Fedorovich Katanov (1862-1922) was a scholar who wrote a great number of influential works in Oriental Studies and Turkology. He produced various works covering Turkic peoples in Central Asia and Siberia in different fields such as linguistics, ethnography, folklore, history, archaeology, numismatics, history of religion and museology. Learning numerous European and Asian languages, N. F. Katanov began doing scientific studies even when he was a student at Krasnoyarsk Classical Gymnasium. Katanov's personality and scholarly life were heavily influenced by N. I. Ilminsky and V. V. Radlov. Once graduating from St. Petersburg University's Faculty of Oriental Languages, Department of Arabic-Persian-Turkish-Tatar Languages, in 1888, Katanov made his first scientific travels to Siberia, Northern Mongolia, Dzungaria and East Turkistan to examine the Turkic peoples. He taught at Kazan Imperial University from 1894 to 1922. He was an active member of several scientific societies in Europe and Russia, as well as being closely involved in the educational and social issues faced by non-Russian peoples residing in Siberia. He became a pioneer and founder of Siberian Turkology. In the second half of the nineteenth century, he played a significant role in helping Kazan become one of Russia's largest research centers for Oriental Studies. Through visual and written material collected during Katanov's scientific visits, many national museums and libraries throughout Russia and Siberia flourished at the beginning of the twentieth century. His studies on Turkic peoples and methods of research still remain valid in today's scholarly world. Today, Katanov's library forms a considerable part of IU's Research Institute of Turkology archives. The centuries-long preservation of this library, which served as a source for this study, by IU's RIT is an achievement of an important task that deserves appreciation on behalf of Turkey and the Turkic world.

……………………..

ABDURRAHMAN CELİL AKÇAM * 2022 * Şeyh Nuh Ha Mim Keller'ın hayatı, eserleri ve tasavvuf anlayışı. Sheikh Nuh Ha Mim Keller's life, works and understanding of sufism * Ankara Üniversitesi * Doktora * Din = Religion

ELİF UZUNAĞAÇ * 2022 * Cafer Seydahmet Kırımer (1889-1960): hayatı, fikirleri ve eserleri. Cafer Seydahmet Kırımer (1889-1960): his life, ideas and works * Marmara Üniversitesi * Doktora * Tarih = History

HAKAN YAŞA * 2022 * Tarık Tufan'ın hayatı, sanatı ve eserleri. Life, art and works of Tarik Tufan * Kütahya Dumlupınar Üniversitesi * Yüksek Lisans * Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

BAYRAM KAYABAŞI * 2022 * Ses ipine söz asan şair Arif Eren (Hayatı, sanatı ve eserleri) * The poet hanging words on the vocal-line Arif Eren (His life, art and works) * Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi * Yüksek Lisans * Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

DUYGU BANGER * 2022 * Tevfik Akdağ hayatı, sanatı ve eserleri * Tevfik Akdag life, art and works * Akdeniz Üniversitesi * Yüksek Lisans * Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

GİZEM DAĞ * 2022 * İsmail Çetişli hayatı ve eserleri * İsmail Çetişli's life and works * Çankırı Karatekin Üniversitesi * Yüksek Lisans * Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

MERVE ALTAY * 2022 * Prof. dr. salim koca'nın hayatı ve eserleri üzerine bir inceleme * An investigation into the life and works of Prof. Dr. Salim Koca * Fırat Üniversitesi * Yüksek Lisans * Tarih = History

ÖZNUR KÖSEOĞLU * 2022 * Hattat Mehmed Fehmi Efendi'nin hayatı, sanatı ve eserleri * The life, the art and works of calligrapher Mehmed Fehmi Efendi * Selçuk Üniversitesi * Yüksek Lisans * Güzel Sanatlar = Fine Arts

ŞAZİYE ÖZKETEN * 2022 * Musa Kazım Başaran'ın sanat hayatı ve eserleri * Art life and works of Musa Kazim Başaran * Selçuk Üniversitesi * Yüksek Lisans * Güzel Sanatlar = Fine Arts

ÜMRAN BEKÇİ * 2022 * Mahmûd el-Mes'adî hayatı, edebî kişiliği, eserleri ve es-Sudd adlı tiyatrosunun teknik açıdan incelenmesi* Mahmoud al-Messadi's life, literature personality, works and technical examination of es-Sudd theater * Atatürk Üniversitesi * Yüksek Lisans * Doğu Dilleri ve Edebiyatı = Eastern Linguistics and Literature

ALINA BOKAYEVA * 2022 * Bir vatansever (patriot) şair ve aksiyon adamı olarak Muhtar Şahanov (Hayatı, sanatı, eserleri, düşünceleri). Mukhtar Shahanov as a patriot poet and man of action (Life, art, works, thoughts) * Manisa Celal Bayar Üniversitesi * Yüksek Lisans * Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

ŞEYMA NUR HAYIRLI * 2022 * Uluğ Turanlıoğlu'nun hayatı sanatı ve eserleri. Uluğ Turanlioğlu's life art and works * Trakya Üniversitesi * Yüksek Lisans * Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

ERDEM EROL * 2022 * Fan Stilian Noli'nin hayatı ve eserleri. The life and works of Fan Stilian Noli * Trakya Üniversitesi * Yüksek Lisans * Batı Dilleri ve Edebiyatı = Western Linguistics and Literature

MEHMET BİNGÖL * 2022 * Son dönem kıraat ve tecvid alimlerinden Dr. Ali Osman Yüksel'in hayatı, hocaları, eserleri, görüşleri ve hafızlık çalışmaları. Dr. Ali Osman Yüksel's life, teachers, works, opinions and memory studies * İstanbul Üniversitesi * Yüksek Lisans * Din = Religion

AYŞE NEVRUZ * 2022 * Tâhirü'l-Mevlevî'nin hayatı, eserleri ve Mesnevî şerhi bağlamında tasavvufî görüşleri. Tahirü'l-Mevlevi's life, works and surface opinions in the context of Masnevi commentary * Sivas Cumhuriyet Üniversitesi * Yüksek Lisans * Din = Religion

GÜLİZAR ÇAKIR * 2022 * Seyyid Nizamoğlu'nun hayatı, eserleri ve tasavvufî görüşleri. Seyyid Nizamoglu's life, works and surfaces * Sivas Cumhuriyet Üniversitesi * Yüksek Lisans * Din = Religion

AHMET SALİH YILDIRIM * 2022 * Ebû Saîd İbnü'l-A'râbî: Hayatı, eserleri ve tasavvufi görüşleri. Abû Saîd Ibn al-A'râbî's life, works and sufistic opinions * Ondokuz Mayıs Üniversitesi * Yüksek Lisans * Din = Religion

BURAK ÖZCAN * 2022 * Muhammed Emin Er'in hayatı, eserleri ve tasavvufî anlayışı. Muhammed Emin Er's life, works and sufistic perspective * Kastamonu Üniversitesi * Yüksek Lisans * Din = Religion

SÜLEYMAN ŞAHİN * 2022 * Muhammed el-Gazâlî (1917-1996): Hayatı, eserleri ve tefsir çalışmaları. Muhammed al-Gazâlî (1917-1996): Life, works and interpretation studies * Erciyes Üniversitesi * Doktora * Din = Religion

EBRU KAHVECİ * 2022 * Saadet Timur'un hayatı ve eserleri. Saadet Timur's life and her works * Yıldız Teknik Üniversitesi * Yüksek Lisans * Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

NECMİ ATİK * 2022 * Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır hayatı, eserleri ve divançesi (İnceleme-metin). Muhammed Hamdi Yazır with Almalı life, works and divance (Review-text) * Ankara Üniversitesi * Doktora * Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

MENEKŞE EKŞİ * 2022 * Mahir Öztaş'ın hayatı-eserleri-sanatı. Mahir Öztaş's life-works-art * Trakya Üniversitesi * Yüksek Lisans * Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

TUĞÇE COŞKUN * 2022 * Eskişehirli Âşık Nurşah'ın hayatı ve eserleri (Monografi-derleme-tasnif). The life and works of Minstrel Nurşah from Eskişehir (Monography-collection-classification) * Eskişehir Osmangazi Üniversitesi * Yüksek Lisans * Halk Bilimi (Folklor) = Folklore

FATMA ŞEN AKDEMİR * 2022 * Çetin Altan: Hayatı ve edebî eserleri. Çetin Altan: His life and literary career * Kocaeli Üniversitesi * Doktora * Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

ABDULMELİK İBRAHİMOĞLU * 2022 * Muhammed Pârsâ'nın hayatı, eserleri ve tasavvufî görüşleri. Muhammad Pārsā's life, works, and mystical views * Dicle Üniversitesi * Doktora * Din = Religion

ZÜBEYDE TANIRLI * 2022 * Kadir Tanır (Hayatı, sanatı ve eserleri). Kadir Tanır (His life, art and works) * Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi * Yüksek Lisans * Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

İBRAHİM MELİK UYAR * 2022 * Yusuf Ömürlü'nün hayatı, eserleri ve tasavvuf mûsikîsine katkıları. Yusuf Ömürlü's life, works and contributions to turkish sufi music * Üsküdar Üniversitesi * Yüksek Lisans * Din = Religion ; Müzik = Music ; Tarih = History

AYÇA UĞUR * 2022 * Vecihe Hatiboğlu hayatı, kişiliği ve eserleri. Vecihe Hatiboğlu life, personality and works * Kocaeli Üniversitesi * Yüksek Lisans * Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

DERYA ÇOBAN * 2022 * Adnan Binyazar hayatı, sanatı ve eserleri. Adnan Binyazar's life, art and works * Trakya Üniversitesi * Yüksek Lisans * Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

SEDA NUR UZEL * 2022 * Orhan Okay ve eserleri. Orhan Okay and his literary works * TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi * Yüksek Lisans * Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

AYŞE TEPEBAŞI * 2022 * Arif Nihat Asya hayatı, sanatı ve eserleri. Arif Nihat Asya's life, art and works * Ankara Üniversitesi * Doktora * Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

FATMA FARID SHAWKY KAMEL MOHMED * 2022 * Saîd Abdülfettâh Âşûr hayatı ve eserleri. Saîd Abdülfettâh Âşûr life and works * İzmir Katip Çelebi Üniversitesi * Yüksek Lisans * Tarih = History

MUHAMMED SELİM GÖKÇE * 2022 * Cahit ırgat ve eserleri üzerine bir inceleme. A study on Cahit Irgat's life and his works * Hitit Üniversitesi * Yüksek Lisans * Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

HANDE DİLER * 2022 * Kemal Karpat'ın hayatı, tarihçiliği, eserleri. Kemal Karpat's life, historianship, works * Karadeniz Teknik Üniversitesi * Yüksek Lisans * Biyografi = Biography ; Tarih = History

SONGÜL KORKMAZ * 2022 * Seyfeddin Karahocagil-hayatı, sanatı, eserleri. Seyfeddin Karahocagil-his life, art, works * Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi * Yüksek Lisans * Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

SAIFUL MALIK UYGUN * 2022 * Muhammed Yahya Hafızî Jawzjanî (Hayatı, sanatı ve eserleri). Muhammed Yahya Hafizî Jawzjanî (Life, art and works) * Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi * Yüksek Lisans * Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

EMRE YOLCU * 2022 * Leyla Erbil'in hayatı, sanatı ve eserleri. Leyla Erbil's life, art and works * Eskişehir Osmangazi Üniversitesi * Doktora * Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

ŞEMDİN ÇAVUŞ * 2022 * Kemâl Bişr hayatı eserleri ve ses bilimine dair görüşleri. Kamâl Bishr's life works and opinions on sound science * Bursa Uludağ Üniversitesi * Yüksek Lisans * Dilbilim = Linguistics

ELVEDA BAYRAKTAR * 2022 * Kemal H. Karpat'ın hayatı, eserleri ve tarih yazıcılığı. Kemal H. Karpat's life, works and historiography * İstanbul Medeniyet Üniversitesi * Yüksek Lisans * Tarih = History

ÜMİT YAKUT GEDİKOĞLU * 2022 * Güney Dal'ın hayatı, sanatı ve eserleri. The life, art and works of Güney Dal * Ordu Üniversitesi * Yüksek Lisans * Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

FATIMA ALFTANAT * 2022 * Ali Ayçil'in eserleri üzerine bir inceleme. A research on Ali Ayçil's works * Selçuk Üniversitesi * Yüksek Lisans * Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

ERHAT BİRDAL * 2022 * Hakan Bıçakçı'nın hayatı, sanatı ve eserleri üzerine bir inceleme. A review of hakan Bıçakçı's life, art, works and novels * Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi * Yüksek Lisans * Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

MUHAMMET AKİF TİYEK * 2022 * İbrahim Aczî Kendi'nin hayatı, eserleri ve Divan'ı (İnceleme-metin). İbrahim Aczî Kendi's life, works and Diwan (Examination-text) * Ankara Üniversitesi * Doktora * Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

ÖMÜR TETİK * 2022 * Emrullah Özdemir'in hayatı, sanatı ve eserleri üzerine bir inceleme. A study on Emrullah Ozdemir's life, art and works * Kırıkkale Üniversitesi * Yüksek Lisans * Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

DİLBER TAHİROĞLU * 2022 * Sevinç Çokum üzerine bir araştırma (Hayatı, edebî kişiliği ve eserleri). A review on Sevinç Çokum (Life, literary identity and works) * Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi * Doktora * Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

……………………………

Fihrist

Fikirler mecmuası inceleme, fihrist, çeviri yazı (1-10 sayılar) / Fikirler periodical review,index, translation article (1-10 numbers)

Yazar:ABDULKADER ALHUSSEIN

Danışman: DR. ÖĞR. ÜYESİ YAVUZ SİNAN ULU

Yer Bilgisi: Gaziantep Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

638 s.

Cumhuriyetin ilanından ve özellikle 1928 yeni Türk harflerine geçiş sürecinden sonra edebiyatta oluşan gelişmeler o dönemin eserlerini, dilini ve konularını ciddi manada etkilemiştir. Edebiyat dergileri de bu dönemde yoğun ilgi görmüş, halkı bilinçlendirmek gibi önemli bir misyon üstlenmişlerdir. Cumhuriyetin ilanından sonra İzmir'de yayımlanmaya başlayan Fikirler (1927) de diğer dergiler gibi kıymetli yazar kadrosu ve işlediği konular itibariyle önemli bir yere sahiptir. Dergide dil, kültür ve eğitim gibi konular üzerine yazılar yazılmış, çeviriler yapılmıştır. Dönemin arka planına ışık tutan diğer sosyo-kültürel meseleler ile ilgili halkı bilinçlendirmek amacıyla yayınlar yapılmıştır. Bu çalışmada ise 1927 yılında İzmir'de yayımlanan Fikirler dergisi'nin ilk on sayısı ele alınmıştır. 1 Kasım 1928 Harf inkılabından önce yayımlandığı için dergi eski harflerle kaleme alınmıştır. Çalışmanın ağırlıklı kısmı derginin 10 sayısının yeni Türkçe harflere aktarıldığı bölümdür. Mevcut tüm nüshalar yazılardaki konulara göre sınıflandırılarak incelenmiş ve araştırmacıların dikkatine sunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Fikirler dergisi, dil, kültür, eğitim

The developments in literature after the proclamation of the Republic and especially after the transition to Latin letters in 1928 seriously affected the works, language and subjects of that period. Literary magazines also attracted great interest in this period and undertook an important mission such as raising awareness of the public. The Fikirler Magazine (1927), which started to be published in İzmir after the proclamation of the Republic, has an important place like other magazines in terms of its valuable writer staff and the subjects it covers. Articles were written and translations were made on subjects such as language, culture and education in the journal. Publications were made in order to raise public awareness about other socio-cultural issues that shed light on the background of the period. In this study, 10 issues of Fikirler Magazine published in İzmir in 1927 were discussed. Since it was published before the alphabet reform on November 1, 1928, the journal was written in the original Ottoman Turkish. The main part of the study is the section in which 10 issues of the journal are translated into Latin letters. All existing copies were classified according to the topics in the manuscripts, examined and presented to the attention of the researchers. Keywords: Journal of Ideas, language, culture, education

……………………

La Turquie Gazetesi'nin 1890 yılı haberlerine göre: Osmanlı Devleti'nde iktisadi ve sosyal hayat (Fihrist-çeviri-değerlendirme) / Economic and social life in the Ottoman Empire according to the 1890 year's news of La Turquie Newspaper

Yazar:GAMZE ELİF GÜLBABA

Danışman: DR. ÖĞR. ÜYESİ ERCÜMENT BALCI

Yer Bilgisi: İstanbul Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / İktisat Ana Bilim Dalı / İktisat Tarihi Bilim Dalı

Konu:Ekonomi = Economics ; Tarih = History

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

387 s.

"La Turquie Gazetesinin 1890 Yılı Haberlerine Göre: Osmanlı Devleti'nde İktisadi ve Sosyal Hayat" başlığıyla yaptığımız çalışmanın amacı, 19. yy. sonlarına doğru pek çok reforma ve değişikliklere uğramış olan Osmanlı Devleti'nin iktisadi ve sosyal hayatına dair kapsamlı ve güncel bir çalışma meydana getirmektir. Tezimiz üç bölümden oluşmaktadır. Tezin kapsamı Osmanlı Devleti'nin iktisadi olarak kendini toparlamaya çalıştığı ve reformlar yaptığı 1890 yılı ve bu yılda yayınlanan La Turquie gazetesi günlük edisyonu ile sınırlandırılmıştır. Çalışmamız kapsamında La Turquie'nin 1890 yılında yayımlanan tüm nüshaları tek tek gözden geçirilmiş ve bütün haber başlıkları kronolojik olarak excel formatında bir fihrist tablosuna dönüştürülmüştür. Tezimizin ekler kısmında yer almakta olan fihrist tablosunda 4981 haber başlığı bulunmaktadır. Tabloda haberlerin hem orijinal Fransızca başlıkları hem de Türkçe çevirileri; haberin yayınlandığı gazete nüshasının tarihi ve numarası ile haberin kaçıncı sayfada ve kaçıncı sütunda bulunduğu gibi ayrıntılara da yer verilmektedir. Tezimizin bölümlerini oluşturan siyasi, iktisadi ve sosyal meselelere dair haberlerin değerlendirilmesinde hazırlamış olduğumuz fihristin çok önemli bir katkısı bulunmaktadır. Aynı zamanda ilerde bu fihristin farklı branşlardaki araştırmacılar için de yeni bir veri kaynağı olarak fayda sağlayacağını düşünmekteyiz.

The aim of our study, titled "Economic and Social Life in the Ottoman Empire According to the 1890 year's News of La Turquie Newspaper", is create a comprehensive and up-to-date study of the economic and social life of the Ottoman Empire, which has undergone many reforms and changes towards in the end of 19th century. The scope of the thesis is limited to the year 1890, when the Ottoman Empire tried to recover itself economically and made reforms, and the daily edition of La Turquie newspaper published in this year. Within the scope of our study, all copies of La Turquie published in 1890 were reviewed one by one and all news headlines were converted into an index table in excel format chronologically. There are 5256 news titles in this table, which is in the appendices of our thesis. In the table, both the original French titles and Turkish translations of the news. As a result of this study, we had the opportunity to interpret the economic and social developments experienced by the Ottoman Empire during the year of 1890.

……………………………..

Demet Mecmuası tahlili; fihrist-inceleme-metin / Demet Magazine; analytical index-review-text

Yazar:ŞADİYE SÜLEYMAN AHMET AĞA

Danışman: DR. ÖĞR. ÜYESİ AHMET ÖZPAY

Yer Bilgisi: Gaziantep Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

319 s.

Osmanlı Devleti'nde II. Meşrutiyet, birçok konuda yenileşme ve değişmelerin yaşandığı dönem olmuştur. Bu dönemden itibaren Osmanlı'da farklı konularda birçok dergi çıkmıştır. Bu süreçte dergicilik, özellikle Türk edebiyatında altın çağını yaşamış, kültür ve sanatın gelişiminde büyük katkılar sağlamıştır. Bu çalışmada, 1908 yılında Celal Sahir tarafından İstanbul'da neşredilen Demet mecmuası incelenmiştir. Demet mecmuasının tahlili fihristinin yapıldığı bu çalışma, dört bölümden oluşmuştur. Birinci bölümde Demet mecmuasının yayımlandığı II. Meşrutiyet dönemi ve o süreçte Osmanlı basınında kadın dergiciliği ele alınmıştır. Mecmuanın sahibi, müdürü, başyazarı Celal Sahir hakkında bilgiler bulunmaktadır. İkinci bölüm kronolojik sıraya göre, yazar adına göre ve konularına göre fihristi ihtiva etmektedir. Üçüncü bölüm mecmuadaki yazıların incelendiği bölümdür. Dördüncü ve son bölümde çeviri yazı metin yer almaktadır. Sonuç kısmında, çalışmanın bütünüyle ilgili ulaşılan yargılara yer verilmiştir. Anahtar Kelimeler: Celal Sahir, Demet mecmuası, Osmanlı basını, II. Meşrutiyet, dergicilik.

In the Ottoman Empire, II. Legitimacy has been a period of renewal and changes in many issues. Since this period, many magazines on different topics have appeared in the Ottoman Empire. In this process, magazine publishing has experienced its golden age, especially in Turkish literature, and has made great contributions to the development of culture and art. In this study, the Bundle assembly, which was written by Celal Sahir in Istanbul in 1908, was examined. This study was made of the Annotated Index of Magazine Demet is composed of four parts. In the first part, a bunch of majmuas was published II. Legitimacy period and during that period, women's journalism was covered in the Ottoman press. There is information about the owner, director, editor-in-chief of Majmua, Jalal Sahir. The second part contains the fihrist in chronological order, by author's name and by topics. The third section is the section where the articles in the assembly are examined. The fourth and last section contains the text of the translation article. In the conclusion section, the judgments reached about the whole of the study are given. Keywords: Celal Sahir, Demet Periodical, Ottoman Press, II Legitimacy Magazines.

…………………………………

Fihristi

Ma'mûratü'l-azîz Gazetesi açıklamalı fihristi ve değerlendirmesi (1885-1886) / Ma'mûratü'l-Azîz Newspaper Explanatory Index and its assessment (1885-1886)

Yazar:ESMA UĞUR

Danışman: DOÇ. DR. YAVUZ HAYKIR

Yer Bilgisi: Fırat Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Tarih Ana Bilim Dalı

Konu:Tarih = History

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

196 s.

5 Ekim 1883 tarihi itibariyle yayın hayatına başlayan Ma'mûratü'l-azîz gazetesi Anadolu'da yayınlanan en uzun ömürlü gazetelerden biri olmuştur. Yayınlandığı ilin ilk gazetesi olması ve yayınlandığı ilin adı almış olması hasebiyle Elâzığ basın yayın tarihi bakımından ayrı bir öneme sahiptir. Kesintili yayın dönemleriyle devam etmesine rağmen Cumhuriyetin ilanından sonra 1935 yılına değin yayınlanabilmiştir. Harf inkılabının ardından El'aziz ismiyle yayın hayatını sürdürmüştür. Osmanlı Devleti'nin son dönemine ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş dönemine şahitlik etmesi bakımından Ma'mûratü'l-azîz gazetesi bu tarih aralıklarında yapılacak çalışmaların yanı sıra Elâzığ ve Doğu vilayetleri ile ilgili yapılacak çalışmalarda da önemli kaynak olma özelliğine sahiptir. Bu çalışmada Ma'mûratü'l-azîz gazetesi koleksiyonunun 1885-1886 yıllarında yayınlanan 75 sayının açıklamalı fihristi ve değerlendirmesi yapılmıştır. Bu çalışmayla gazetede yer alan haber, makale, reklam ve ilanların açıklamalı fihristi ve dahi değerlendirmesi yapılarak Osmanlı Devleti başta olmak üzere Elâzığ ve çevre illerdeki siyasi, sosyal, iktisadi ve kültürel gelişmelerin Ma'mûratü'l-azîz gazetesinde ki yayınların fihristi ve değerlendirmesine yer verilmiştir.

Ma'mûratü'l-azîz Newspaper, which started its publication on October 5, 1883, has been one of the long-lasting newspapers published in Anatolia. Since it was the first newspaper of the province in which it was published and took the name of the province (Elâzığ), this newspaper has a special importance in terms of publication history of Elâzığ. Ma'mûratü'l-azîz Newspaper continued its publication periods despite the interruptions and has been published until 1935 after the proclamation of the Republic. After the alphabet reform, Ma'mûratü'l-azîz Newspaper continued its publication under the name El'aziz. In terms of witnessing the last period of the Ottoman Empire and the founding period of the Republic of Turkey, Ma'mûratü'l-azîz has the feature of being an important source for the studies to be carried out in these date ranges, as well as for the studies to be carried out on Elazig and Eastern provinces. In this study, an annotated index and evaluation of the 75th issue of the Ma'mûratü'l-azîz Newspaper which published in 1885-1886 were made. With this study, an annotated index and evaluation of the news, articles and advertisements in the newspaper were made, and the index and evaluation of the publications in the Ma'mûratü'l-azîz Newspaper about the political, social, economic and cultural developments in Elazig and surrounding provinces, especially in the Ottoman Empire period, were mentioned.

………………….

İncelemeler Yayınlar

Kadın anlatılarında Mütareke Dönemi / Armistice Period in women's narratives

Yazar:KÜBRA PİŞKİN

Danışman: PROF. DR. FUNDA SELÇUK ŞİRİN

Yer Bilgisi: Kocaeli Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Tarih Ana Bilim Dalı / Tarih Bilim Dalı

Konu:Tarih = History

Dizin:Adıvar, Halide Edip = Adıvar, Halide Edip ; Başar, Şukufe Nihal = Başar, Şukufe Nihal ; Mondros Mütarekesi = Mondros Armistice ; Sertel, Sabiha = Sertel, Sabiha ; Zorlutuna, Halide Nusret = Zorlutuna, Halide Nusret                Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

212 s.

Mütareke Dönemi, siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik bakımdan Türk toplumu üzerinde önemli gelişme ve değişimlere neden olmuştur. Balkan Savaşı'ndan bu yana siyasi politikadaki isabetsizlikler dolayısıyla ülke Birinci Dünya Savaşı'na dâhil olmuş ve askeri alanda kayıplar vermesinin yanında kıtlığa ulaşacak boyutlarda ekonomik sıkıntılar yaşamıştır. Devletin geçirmiş olduğu buhran yılları bu dönemde radikal bir dönüşüm ile neticelenmiştir. Osmanlı Devleti'nin resmen sona erdiğini belgeleyen Mondros Mütarekesi ve sonrasında yaşanan bölgesel işgaller, halkta direniş ve beraberlik duygusunu uyandırmış ve ulus devlet anlayışının temelleri atılmaya başlanmıştır. Oluşan milli direniş bilinci ile çeşitli illerde etkili mitingler düzenlenmiştir. Mütareke koşullarına aykırı bir şekilde gerçekleşen işgallere karşı bu miting ve protestolarda öncü pek çok kadın etkili olmuştur. Yaşanan işgal sürecinin sona ermesinde Mütareke Dönemi'nin öncü kadınlarının önderliğinde gerçekleşen, işgale karşı isyan ateşini körükleyen mitingler ve cemiyetsel yardım çalışmalarının da payı büyük olmuştur. Bu durum aynı zamanda ülkenin yaşadığı sıkıntıların aksine kadınların görünürlüğünün artmasına vesile olmuştur. Kadınlar bu sayede eğitim, çeşitli iş sektörleri, cemiyet çalışmaları gibi farklı alanlarda ilerleme ve kendilerini geliştirme imkânı bulmuşlardır. Pek çok kadın yazar Mütareke Dönemi boyunca cephe gerisinde de oldukça aktif bir şekilde çalışmalar yürütmüş, dönemi yansıtan eserler kaleme almış ve basın yayın faaliyetlerine katılmıştır. Halkın yoğun ilgiyle takip ettiği yayınlar işgal sürecine yön vermiş, yaşanan olayların yakından takibe alınmasını sağlamıştır. Yaptığımız araştırmalara göre bizzat kadınlar tarafından çıkarılan yayınlar ve eserler sınırlı bir düzeyde incelemeye alınmıştır. Çalışmamızda tespit ettiğimiz kadın yazarların Mütareke Dönemi'ne dair anlatılarını ele alarak kavramlar, olaylar, kişiler ve duygular üzerinden incelemeler yaptık. Mevcut anlatıları henüz yeni bir çalışma sahası olan duygu tarihi bağlamında da değerlendirdik.

The Armistice Period caused important developments and changes on the Turkish society in terms of political, social, cultural and economic aspects. Since the Balkan War, the country has been involved in the First World War due to the inaccuracies in political policy, and it has experienced economic difficulties that could reach famine, as well as suffering losses in the military field. The years of depression that the state went through resulted in a radical transformation in this period. The Armistice of Mudros, which documented the official end of the Ottoman Empire, and the regional occupations that followed, aroused a sense of resistance and solidarity in the people, and the foundations of the nation-state understanding began to be laid. Effective rallies were held in various provinces with the awareness of national resistance. Many leading women were influential in these rallies and protests against the occupations, which were contrary to the terms of the armistice. In the end of the occupation process, the rallies and social aid works, which were led by the leading women of the Armistice Period and fueled the fire of revolt against the occupation, had a great role. This situation has also been instrumental in increasing the visibility of women, contrary to the troubles the country is experiencing. In this way, women had the opportunity to progress and develop themselves in different fields such as education, various business sectors, and community work. Many women writers worked very actively behind the front during the Armistice Period, wrote works reflecting the period and participated in press activities. The publications, which were followed with great interest by the public, shaped the occupation process and ensured that the events were followed closely. According to our research, publications and works published by women themselves have been examined at a limited level. We examined the narratives of the women writers we identified in our study, about the Armistice Period, through concepts, events, people and emotions. We also evaluated the existing narratives in the context of the history of emotion, which is a new field of study.

………………………………….

İNDEKS (özet) yazılar (özet)

Bahariyye-i Edebiyat Mecmuasının çeviri yazısı ve edebî metinlerinin incelenmesi / Transcription of Bahariyye-i Edebiyat journal and analysing of literary texts

Yazar:TÜRKAN GÜR

Danışman: PROF. HACİ ABDULLAH ŞENGÜL

Yer Bilgisi: Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı / Yeni Türk Edebiyatı Bilim Dalı

Konu:Gazetecilik = Journalism ; Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

Dizin:Türk basını = Turkish press ; Türk dili ve edebiyatı = Turkish language and literature             Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

376 s.

Bu çalışma Osmanlı Türk basınının üzerinde neredeyse hiç durulmayan süreli yayınlarından biri olan Bahariyye-i Edebiyat ve Mütenevvia-i Ulûm ve Hikâyat-ı Mudhikât başlıklı mecmua hakkındadır. 19. yüzyıl Türk tiyatrosunun ve tiyatroculuğunun önemli isimlerinden Mehmet Hilmi tarafından İstanbul'da farklı aralıklarla çıkarılan bu mecmua, 1879 yılında yayın hayatına başlamış ve 1881 yılına kadar 29 sayı çıkarılmıştır. Bu çalışmanın öncelikli amacı Bahariyye-i Edebiyat'ın çeviri yazısının yapılarak derginin Türk basın hayatındaki yerinin tespit edilmesinde bir adım atmaktır. Bu doğrultuda öncelikle mecmuanın çeviri yazı yapılmış ve yazıların sistematik bir indeksi hazırlanmıştır. Yazılar türlerine göre ayrılmış böylece dönemin basın dünyasının dinamikleri sergilenmiştir. Mehmed Hilmi'nin bu mecmuada coğrafyadan tarihe ve iktisada, folklordan edebiyata ve özellikle tiyatroya çok geniş bir konu yelpazesi olduğu tespit edilmiştir. Söz konusu yayın organının başlıkta bir edebiyat risalesi olarak tanıtılmasına rağmen içerisinde çok az sayıda edebî eserin olduğu görülmüştür. Bu durumun dönemin ansiklopedist tavrının basına yansıması olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Yazarın böyle bir tavır sergileyerek halka başta Avrupa olmak üzere gerek dünya coğrafyası hakkında gerekse modern bir dünyada işine yarayacağını düşündüğü bilgileri sunduğu tespit edilmiştir. Bu açıdan mecmua II. Abdülhamit dönemi basınının genel manzarasını yansıtır bir boyutta siyasetten ve toplumun genel sorunlarından uzak bir süreli yayın görünümündedir.

This study is about the journal titled Bahariyye-i Edebiyat ve Mütenevvia-i Ulûm ve Hikâyat-ı Mudhikât, which is one of the periodical publications of the Ottoman Turkish press that is almost never mentioned. This magazine, published at different intervals in Istanbul by Mehmet Hilmi, one of the important names of 19th century Turkish theater and theater, started its publication life in 1879 and 29 issues were published until 1881. The primary aim of this study is to take a step in determining the place of the journal in Turkish press life by making the translation of Bahariyye-i Edebiyat. In this direction, firstly, a transcription of the journal was made and a systematic index of the articles was prepared. The articles were separated according to their genres, thus the dynamics of the press world of the period were exhibited. It has been determined that Mehmed Hilmi has a wide range of topics from geography to history and economics, from folklore to literature and especially theater. Although the publication in question was introduced as a literary treatise in the title, it was seen that there were very few literary works in it. It was concluded that this situation was a reflection of the encyclopedist attitude of the period to the press. It has been determined that the author exhibits such an attitude and offers the public information about world geography, especially Europe, and which he thinks will be useful in a modern world. In this respect, the journal reflects the general view of the press of the period of Sultan II. Abdülhamit, and looks like a periodical away from politics and the general problems of the society.

………………….

İNDEKSİ (ÖZET) TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI (KONU)

Milli Mücadele döneminde bir mizâh ve edebiyat dergisi: Nefir / A journal of humor and literature from the period of the war of independence: Nefir

Yazar:ENES ASIL

Danışman: DOÇ. DR. NESRİN GÜLLÜDAĞ

Yer Bilgisi: Iğdır Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

Konu:Dilbilim = Linguistics ; Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

615 s.

Köken bakımından Arapça olan ve dilimize Arapçadan geçen, Ferit Devellioğlu'nun aslının "müzâh" olduğunu söylediği, Kaşgarlı Mahmut'un ünlü eseri Divânü Lügati't-Türk'te "halk arasında gülünç nesne" anlamına gelen "külüt" sözcüğüyle açıkladığı mizâh kavramı, genellikle "gülmece, şaka, eğlence" gibi kavramlarla ifade edilmiştir. Türk edebiyatında özellikle halk edebiyatı alanında kendisini gösteren mizâh; halk fıkraları, mâniler, türküler, destanlar, masallar, halk hikâyeleri vb. anonim halk edebiyatı ürünleriyle birlikte taşlama, yalanlama, atışma gibi âşık tarzı halk edebiyatı eserlerinde bizlere zengin bir hazine sunmaktadır. 1839'da Tanzimat'ın ilan edilmesiyle birlikte mizâhın çehresi değişmiş; edebiyatımızda Diyojen, Çaylak, Karagöz, Kalem, Güleryüz, Ay Dede, Akbaba, Gırgır gibi mizâh konulu pek çok dergi ve gazete yayımlanmıştır. Bu çalışmaya yayın hayatı Şubat 1922'de başlayıp Haziran 1922'de son bulan Nefir dergisinin bu süreçte haftalık olarak çıkarılan 19 sayısı konu olmuştur. Söz konusu sayılar çalışmada Latin alfabesine transkribe edilerek tür, yazar, kişi ve yer adları indeksi yapılıp imlâ özellikleri, ses olayları, biçim özellikleri gibi çeşitli dilsel analizlerle değerlendirilmiştir. Üzerinde çalışma yapılan metinden tespit edilen deyim ve atasözleriyle arkaik unsurlara ait bir sözlük çalışması da çalışmanın sonuna eklenmiştir.

The concept of humor, which is Arabic in origin and passed from Arabic to our language, which Ferit Devellioğlu says is "müzâh" and which is explained by the word "külüt", which means among the people as "funny object", in the famous work of Kaşgarlı Mahmut, Divânü Lügati't-Türk is generally expressed with concepts such as "smile, joke, fun". Humor; folk anecdotes, manis, folk songs, epics, tales, folk tales, etc., which show itself in Turkish literature, especially in the field of folk literature offers us a rich treasure in anonymous minstrel folk literature works such as satire, denial, and bickering. With the proclamation of the Tanzimat in 1839, the face of humor changed, and many magazines and newspapers on humor such as Diyojen, Çaylak, Karagöz, Kalem, Güleryüz, Ay Dede, Akbaba, Gırgır were published in our literature. The subject of this study was the weekly 19 issues of Nefir magazine, which started in February 1922 and ended in June 1922. The numbers in question were transcribed into the Latin alphabet in the study, and the index of genre, author, person and place names were made and evaluated with various linguistic analyzes such as orthographic features, phonetic events, and morphological features. A dictionary study of archaic elements with idioms and proverbs determined from the text on which the study was conducted was added to the end of the study.

……………………….

Tarihe ışık tutan bilge: Prof. Dr. Enver Konukçu / The sage who sheds light on history: Prof. Dr. Enver Konukçu

Yazar:ŞAHİN ALTAY

Danışman: PROF. DR. NESLİHAN DURAK

Yer Bilgisi: İnönü Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Tarih Ana Bilim Dalı / Genel Türk Tarihi Bilim Dalı

Konu:Tarih = History

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

237 s.

Hocaların Hocası olarak bilinen Prof. Dr. Enver Konukçu, Türk Tarihinin, Orta-çağ'dan Yeni ve Yakınçağ'a, Yeni ve Yakınçağ'dan Cumhuriyet tarihine kadar farklı alanlar da araştırma ve incelemeler yapmış, yaşayan tarihçiliğimizin önemli simalarından biri olmuştur. Yazdığı onlarca eserler ve yetiştirdiği sayısız öğrencileriyle modern Türk Tarihçiliğinin gelişmesine katkıda bulunmuş önemli bir şahsiyettir. Bu anlamda tarih il-mine; Hindistan, Selçuklu, Osmanlı ve özellikle Erzurum başta olmak üzere Doğu Ana-dolu ve Kafkasya tarihine ciddi katkılar yaptı ve yapmaya devam etmektedir. Özellikle Ermenilerin Anadolu'da Müslümanlara yaptıkları katliamları gün yüzüne çıkarmak için birçok kazı çalışmasına katılmış, araştırmalarıyla sözde Ermeni soykırımının asılsız ol-duğunu, Ermenilerin Müslümanlara soykırım yaptığını tüm dünyaya duyurmaya çalış-mıştır. Bu çalışmada Türk tarihçiliğine önemli hizmetleri olan Prof. Dr. Enver Konukçu-nun hayatı, eserleri ve kişiliği de alınmaya çalışılmıştır. Çalışma sırasında bizzat kendi-siyle yapılan mülakat, kitapları, makaleleri ve diğer çalışmaları yanı sıra kendisi hakkında yazılan metinler temel alınarak bir metin tesis edilmeye çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Prof. Dr. Enver Konukçu, Hocaların Hocası, hayatı, eserleri

Known as the Teacher of the Teachers, Prof. Dr. Enver Konukçu has made researches and studies in different fields of Turkish History, from the Middle Ages to the New and Modern Ages, from the New and Modern Ages to the History of the Republic, and has become one of the important figures of our living historiography. He is an important person who has contributed to the development of modern Turkish Historiography with the dozens of works he has written and the countless students he has trained. In this sense, to the science of history; He made and continues to make serious contributions to the history of India, Seljuk, Ottoman and especially Erzurum, Eastern Anatolia and the Caucasus. Particularly, he participated in many excavation works in order to bring to light the massacres committed by Armenians against Muslims in Anatolia, and with his researches he tried to announce to the whole world that the so-called Armenian genocide was unfounded and that Armenians committed genocide against Muslims. In this study, Prof. Dr. Enver Konukçu's life, works and personality were also tried to be taken. During the study, a text was tried to be established based on the interview made with him, his books, articles and other works, as well as the texts written about him. KeyWords: Prof. Dr. Enver Konukçu, teacher of the teachers, his life, Works

……………………..

Yazılar (özet)

İkdâm'da edebî ve kültürel faaliyetler (1925-1926) / Literature and culturel activities at İkdam (1925-1926)

Yazar:CANAN EBRU KARAOĞLAN

Danışman: PROF. DR. NAZİM HİKMET POLAT

Yer Bilgisi: Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi Ana Bilim Dalı / Yeni Türk Edebiyatı Bilim Dalı

Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

636 s.

Yayın hayatına 2. Abdülhamid döneminde, 5 Temmuz 1894 tarihinde başlayan İkdâm gazetesinin çalışmamıza konu olan yılları 1925-1926'dır.Tezimizin inceleme konusunu oluşturan 1925-1926 yılları, Türk toplum hayatında köklü değişimlerin yaşandığı bir süreçtir ve İkdâm gazetesi bu süreç içerisinde basın yayın hayatında, uzun süreli varlığı ile sütunlarında yer verdiği yazılar ile Cumhuriyet döneminde de oldukça önemli bir yer edinmiştir. Türkçülük çizgisinde yeniden şekillenen Türk toplumunun prensiplerine uygun doğrultuda bir yayın hayatı sürdüren İkdâm gazetesinin incelenmesi dört kısımda gerçekleşmiştir. Birinci kısımda Cumhuriyet dönemine gelinceye kadar Türk toplum hayatında önemli bir unsur olan modernleşme sürecine genel hatları ile değinilmiştir ve Cumhuriyetin ilk yıllarında bu modernleşme cereyanının basın ve yayın hayatına etkisine değinilmiştir. Tezimizin birinci kısmını teşkil eden birinci bölümde İkdâm gazetesi iki kısımda incelenmiştir: şekil ve muhteva. Gazetenin şekil özelliklerinin incelendiği kısımda İkdâm'ın tanıtımı, yayınlanma süreci, kimlik bilgileri, mizanpaj, teknik özellikleri üzerinde durulmuştur. İkinci kısımda İkdâm'ın 1925-1926 yılları içerisindeki muhteva özelliklerinin bir değerlendirilmesi yapılmıştır. İkinci bölümü ise İkdâm'ın tahlilî ve alfabetik fihristi oluşturmaktadır. Bu kısımda tüm yazıların kronolojik ve alfabetik tasnifi yapılmıştır. Tahlilî fihristte yazar adı, soyadı, yazının adı, süreli yayın numarası, hicrî, rumî, miladî takvim, sayfa numarası, yazının türü ve görsel malzeme bilgilerine yer verilmiştir. Üçüncü bölümde ise İkdâm gazetesinde yer alan edebi, sanatsal, sosyal, siyasi, kültürel, eğitim hayatı ile ilgili yazılara "Seçilmiş Metinler" başlığı altında yer verilmiştir. Dördüncü bölüm, sonuç kısmı ile sonlandırılmıştır.

The years of İkdâm newspaper, wihc started is publiccation life on July, 5 1894, during the 2. Abdülhamid period, are 1925-1925. İn his life, with his long term existence and the writtings he included in his columns, he gained a very important place in the Republican period The examination of İkdâm newspaper, which continues its publication life in accordance with the principles of the Turkish psociety, whic was reshaped in the line of Turkism, was carried out in three parts. İn the first parts, the modernization process, which was an important element in Turkish social life until the Republican period, was mentional in general terms and the effect of this modernization trend on the press and broadcasting life in the first years of the Republic. In the first part, which constitutes thefirst part of the our thesis. İkdâm newspaper has been examined in two parts: form and content. In the section where the shape features of the newspaper are examined, the introduction of İkdâm in the shape features of the newspaper, in the puplication process, identity information, layout, tecnical features are emphasized. In the second part, an avolution of the content characteristics of İkdâm in the years 1925-1926 was made. In the second part, it forms the analytical index of İkdâm. In this section, all the articles are cronologically classified. In the analyzed index, the another's name, surname, the name of article, the number of periodical, the Hijri, Rumi, Gregorian calender, page number, type of the article and visualmaterial information are included. In the third part, the articles about literary, artistic social, political, cultural and educational life in İkdâm newspaper were created under the title of "Selected Texts". The study was concluded with the conclusion part.

……………………

 

Yazıları (özet)

Tahsin Yücel'in eleştirmenliği ve denemeleri / Tahsin Yücel's criticism and essays

Yazar:BUSE YAVUZ

Danışman: DR. ÖĞR. ÜYESİ HALİL HADİ BULUT

Yer Bilgisi: Manisa Celal Bayar Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

104 s.

Tahsin Yücel (1933-2016) çok yönlü bir kişiliktir. Yazın hayatına hikaye ile başlar. Ardından roman gelir.1950'li yıllardan itibaren deneme ve eleştiri yazıları yazar. Akademisyen kimliği sebebiyle yazdığı inceleme yazıları ve kitapları vardır. Ayrıca çevirmenlik yapar. Çevirdiği eserlerin sayısı oldukça fazladır. Cumhuriyet dönemi yazarları arasında yer alan Tahsin Yücel, çeşitli konularda yazdığı deneme ve eleştiri yazılarını on bir kitapta toplamıştır. Yüksek lisans tezimizde Tahsin Yücel'in deneme kitaplarında yer alan deneme ve eleştiri yazılarını tematik olarak ele aldık. Bu yazılardan yola çıkarak eleştirmen kimliğini ortaya koymaya çalıştık. Çalışmamız 7 bölümden oluşmaktadır. Girişte hayatı, eserleri ve edebi kişiliğine yer verdik. Bunların yanı sıra Tahsin Yücel'e kadar Türk eleştiri tarihini genel olarak ele aldık. Tahsin Yücel'in Türk eleştiri tarihi içerisindeki yerini ortaya koymaya çalıştık. Çalışmamızın birinci bölümünde eleştiri ve deneme yazılarını tematik olarak sınıflandırdık. Bu sınıflandırmayı yaparken hem deneme kitaplarından hem de dergilerde yayımlanan yazılarından yararlandık. Bu bölümde yaptığımız sınıflandırma sonucunda ilk olarak eleştiri hakkındaki görüşlerini içeren yazıları ele aldık. İkinci bölümde sanat, üçüncü bölümde dil, dördüncü bölümde yazın, beşinci bölümde çeviri hakkındaki görüşlerini içeren yazıları, altıncı bölümde toplumsal ve siyasal yazıları, yedinci bölümde ise diğer yazılarını ele aldık. Sonuç bölümünde yaptığımız tasnif sonucu ortaya çıkan unsurlar üzerinde durduk. Ekler bölümünde Tahsin Yücel'in düzyazılarının kronolojik listesini verdik.

Tahsin Yücel (1933-2016) is a versatile personality. He begins his literary life with a story. Then comes the novel. Since the 1950s, he writes essays and criticisms. He has review articles and books that he wrote due to his academic identity. He also works as a translator. The number of translated works is quite large. Tahsin Yücel, who is among the writers of the Republic period, collected his essays and criticisms on various subjects in eleven books. In our master's thesis, we dealt with the essays and criticisms of Tahsin Yücel's essay books thematically. Based on these articles, we tried to reveal the identity of the critic. Our study consists of 7 parts. In the introduction, we have included his life, works and literary personality. In addition to these, we discussed the history of Turkish criticism in general until Tahsin Yücel. We tried to reveal Tahsin Yücel's place in the history of Turkish criticism. In the first part of our study, we classified the critiques and essays thematically. While making this classification, we benefited from both essay books and articles published in journals. As a result of the classification we made in this section, we first discussed the articles containing his views on criticism In the second part, we discussed his writings on art, in the third part on language, in the fourth part on literature, in the fifth section on his views on translation, in the sixth chapter on social and political writings, and in the seventh chapter on his other writings. In the conclusion part, we focused on the elements that emerged as a result of the classification we made. In the appendices, we have given a chronological list of Tahsin Yücel's prose.

…………………

Sevinç Çokum üzerine bir araştırma (Hayatı, edebî kişiliği ve eserleri) / A review on Sevinç Çokum (Life, literary identity and works)

Yazar:DİLBER TAHİROĞLU

Danışman: DOÇ. DR. RAMİS KARABULUT

Yer Bilgisi: Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

Dizin:     Onaylandı

Doktora

Türkçe

2022

1104 s.

Çalışmanın konusu Cumhuriyet Dönemi'nin önemli yazarları arasında yer alan Sevinç Çokum'un hayatı, edebî kişiliği ve eserleri hakkında bir araştırmadır. Yani yazarın biyografisi, edebî kişiği, eserleri, gazete ve dergilerde kalan yazıları bu çalışmanın bütününü oluşturmaktadır. Genel hatlarıyla bakıldığında yazar ile ilgili birçok yüksek lisans ve doktora tezi mevcuttur. Ancak bu tezlerde yazarın hayatına hiç yer verilmemiş ya da yazarın hayatı ile ilgili verilen tutarsız ve yanlış bilgiler yinelenmiştir. Bu nedenle yazarın kendisiyle bizzat irtibat kurularak sağlam ve güvenilir bir biyografi oluşturulmaya çalışıldı. Böylece doğrudan yazarın bilgisine başvurularak kaynaklardaki hayatı ile ilgili yanlış kısımlar düzeltilip boşluklar doldurulmaya çalışıldı. Bunun dışında ulaşılan belgeler, çalışmanın bütünü için de zengin bir kaynakça oluşturdu. Ayrıca "Sevinç Çokum'un hayatı, edebî kişiliği ve eserleri" hakkındaki bu çalışmayı bir bütün hâlinde ortaya koyabilmek için yazarın dergi ve gazetelerde kalan yazılarına da ulaşılarak yayımlanmış bütün kitapları ve gazete yazılarının oluşturduğu külliyat ortaya çıkarıldı. Elde edilen bu yazılarla yazarın sadece kitaplarına girmeyen yazıları tespit edilmiş olmadı, aynı zamanda hikâye ve romanlarıyla ilgili değerlendirmeleri tamamlama, edebî kişiliği ve biyografisine de eklemelerde bulunma fırsatı elde edildi. Sevinç Çokum'un eserlerini inceleme kısmı ise bu çalışmanın ayrı bir aşamasını oluşturdu. Böylece yazarın hikâye ve romanları üzerine ayrıntılı çözümlemelerde bulunurken gazeteci kimliği ve bu kimlikle ortaya koyduğu gazete yazıları üzerine de kısa tespitlerde bulunuldu. Ayrıca kitaplaştırdığı deneme - anı tarzındaki eserleri ile ilgili de tanıtıcı yazılara yer verildi. Netice itibarıyla Sevinç Çokum, elli yılı aşkın sanat hayatı boyunca Türk edebiyatının birçok türünde yazılar kaleme almış güçlü bir yazar oarak yaşamını sürdürmektedir. Anahtar Kelimeler: Cumhuriyet Dönemi, Türk Edebiyatı, Sevinç Çokum, Türk romanı, Türk hikâyesi.

The subject of the study is a research on the life, literary identity and works of Sevinç Çokum, who is one of the important authors of the Republican Period. In other words, the author's biography, literary identity, works, and her articles in newspapers and magazines constitute the whole of this study. In general terms, there are many master's and doctoral theses about the author. However, in these theses, the author's life was not included at all, or inconsistent and incorrect information about the author's life was repeated. For this reason, it was tried to create a solid and reliable biography by contacting the author herself. Thus, by referring directly to the knowledge of the author, the wrong parts about her life in the sources were corrected and the gaps were tried to be filled. Apart from this, the documents reached formed a rich bibliography for the whole study. In addition, the corpus of the texts including the ones in magazines and newspapers, and all published books produced by the author was elaborated in order to present this study on "Sevinç Çokum's life, literary identity and works" as a whole. With these articles, not only the writings of the author that were not included in her books were identified, but also the opportunity to complete the evaluations about her stories and novels, and to make additions to her literary identity and biography was obtained. Analysing the works of Sevinç Çokum constituted a separate part of this study. Thus, while making detailed analyses on the author's stories and novels, short determinations were made on her journalist identity and the newspaper articles she revealed with this identity. In addition, introductory articles about her essay-memoir style works that she had published as a book were also included. As a result, Sevinç Çokum continues her life as an influential author who has produced works in many genres of Turkish literature for more than fifty years. Keywords: Republican Period, Turkish Literature, Sevinç Çokum, Turkish novel, Turkish story.

………………………….

 

İkdam Gazetesindeki edebiyat yazıları (1894-1928) / Literary articles in İkdam Newspaper

Yazar:HATİCE AYBAY

Danışman: DOÇ. DR. ÖZLEM NEMUTLU

Yer Bilgisi: Manisa Celal Bayar Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

Dizin:Edebiyat tarihi = History of literature ; Türk edebiyatı = Turkish literature ; Yeni Türk edebiyatı = New Turkish literature ; İkdam gazetesi = İkdam newspaper Onaylandı

Doktora

Türkçe

2022

668 s.

İkdam, gerek yazar kadrosu gerek muhtevasıyla Türk basın ve edebiyat hayatında önemli bir yeri olan uzun soluklu bir gazetedir. Batılılaşma Devri Türk edebiyatının Cumhuriyet'e kadarki tarihî seyrinde süreli yayınların katkısı göz önüne alındığında İkdam'ın zengin içeriğiyle öne çıktığı görülür. Batılılaşma ve millîleşme süreçlerinin getirdiği konu ve başlıklar gazetede ciddi bir şekilde ele alınmış ve tartışılmıştır. Dil ve imla meselesi, Batı edebiyatının doğru anlaşılması, millîleşme ve Türkçülük, edebî türlerin gelişimi, edebiyat tarihi, edebî devir ve toplulukların değerlendirilmesi gibi Türk edebiyatının temel meseleleri gazetede yer bulur. Bu bağlamda İkdam, edebiyat tarihimizde önemli bir mevkiye sahiptir. "İkdam Gazetesindeki Edebiyat Yazıları (1894-1928)" başlıklı çalışmada, yıl ve dönem bakımlarından bir sınırlandırmaya gidilmeden bütün sayılar taranmış, Türk ve Batı edebiyatına dair makale, musahabe, deneme, fıkra vb. türlerindeki yazılar incelenmiş, gazetenin Türk dil ve edebiyat tarihindeki yeri ve rolü ortaya konmaya çalışılmıştır. İki bölümden oluşan tezin ilk kısmında teorik meseleler, ikinci kısmında da edebî eserlere, dönemlere ve şahıslara dair eleştiri yazıları ele alınmıştır.

LITERARY TEXTS IN İKDAM NEWSPAPER İkdam is a long-running newspaper in terms of both its editorial staff and content which has an important role in Turkish press and literature. It is seen that İkdam came to the fore with its rich content when the part played by the periodicals in the historical course of events of the Westernization Period of Turkish literature until the proclamation of the republic taken into consideration. The issues and titles brought by the processes of westernization and nationalization were seriously dealt with and discussed in the newspaper. The basic issues of Turkish literature such as the issue of language and orthography, nationalization and Turkism, developing literary genres, history of literature, evaluation of literary periods and groups were covered in the newspaper. In this context, İkdam has an important position in our history of literature. In the work with the title "Literary pieces in the newspaper İkdam (1894-1928)", all issues were scanned without a limitation of year or period; articles, interviews, essays, columns etc. about Turkish and Western Literature were analyzed, in addition to that, the place and role of the newspaper in the history of Turkish language and literature was tried to be set forth. In the first chapter of the thesis, which has two, theoretical issues were discussed, in the second chapter of it reviews about periods and personalities were dealt with. Key words: İkdam newspaper, nationalism in literature, nationalism in language, theory, history and criticism of literature.

………………………….

Osmanlıdan cumhuriyete bir kadın yazar: Müfide Ferit Tek / A woman writer from the Ottoman Empire to the republic: Müfide Ferit Tek

Yazar:BAHAR ÇONOĞLU

Danışman: PROF. DR. NURAY ÖZDEMİR TİRYAKİ

Yer Bilgisi: Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Tarih Ana Bilim Dalı / Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Bilim Dalı

Konu:Tarih = History

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

125 s.

Müfide Ferit Hanım, 1892 yılında doğmuştur. Babasının Meşrutiyetçi fikirlerinden dolayı çocukluk yılları sürgün diyarı olan Bağdat ve Trablusgarp'ta geçmiştir. Eğitim hayatına Trablusgarp'ta bulunan İtalyan mektebi St. Joseph Rahibe okulunda başlamıştır. Ortaöğretimine ise Paris'te devam etmiştir. Babasının ölümü üzerine tekrar ülkesine dönmüş ve küçük yaşlarda nişanlandığı Ahmet Ferit Bey ile evlenmiştir. Müfide Ferit Hanım'ın tanınırlığı II. Meşrutiyet Döneminde olmuştur. Tanin gazetesi ile yazı hayatına başlayan Müfide Ferit Hanım, Balkan Savaşları yıllarında basını sıkça kullanmaya başlamıştır. Özellikle Türk Yurdu dergisinde hikaye ve hatıra türünde yazılar kaleme almıştır. I. Dünya Savaşı yıllarında ilk romanı olan Aydemir'i yazmaya başlamış, Türkçülüğün ve kadın hareketinin en önemli simalarından biri olmuştur. İlk romanı Aydemir ile elde ettiği ün ona farklı misyonlar yüklemiştir. Yazılarının tümünde Türkçülük kavramını vurgulamış, Türkçülük fikrinin kadınlar arasındaki ilk temsilcilerinden olmuştur. Bunun yanında kadınların sosyal hakları, kadın statüsü gibi konularda yazdığı yazılar ve vermiş olduğu konferanslar onun Türkçü bir Feminist olarak tanınmasını sağlamıştır. Milli Mücadele döneminde Ankara'ya geçerek kalemiyle savaşan başlıca kadınlardan biri olmuştur. Yazmış olduğu makaleler milli birlik, özgürlük ve umut vaat eden yazılardır. Türk milletinin umudunu kaybetmemesi için yazdığı yazılarla psikolojik bir destek sağlamıştır. Eşi Ahmet Ferit Bey'in büyükelçilik görevlerinden dolayı 1922-1943 yılları arasında İngiltere, Polonya gibi ülkelerde bulunmuştur. Adeta yurt dışında yeni Türkiye Cumhuriyet Devleti'nin ve Türk kadının temsil edilmesi görevini üstlenmiştir. Müfide Ferit Hanım, yazar kimliği ile Osmanlıdan Cumhuriyete Türkiye'nin entelektüel kadınlarından biri olmuştur. ANAHTAR KELİMELER: Müfide Ferit Tek, Ahmet Ferit Tek, Aydemir, Feminizm, Türkçülük.

Müfide Ferit Hanım was born in 1892. Due to her father's constitutionalist ideas, her childhood years were spent in exile in Baghdad and Tripoli. Her education life started at St. Joseph's Nuns School that an Italian school in Tripoli. She continued her secondary education in Paris. She returned to her country after her father's death and married Ahmet Ferit Bey, whom she was engaged to at a young age. Müfide Ferit Hanım started to be recognized during the II. Constitutional Period. Müfide Ferit Hanım, who started her writing career with the Tanin newspaper, began to use the press frequently during the Balkan Wars. She wrote stories and memoirs especially in the Türk Yurdu magazine. She started to write her first novel, Aydemir, during the years of World War I, and became one of the most important figures of Turkism and women's movement. The fame she gained with his first novel, Aydemir, has given her different missions. She emphasized the concept of Turkism in all of her writings and was one of the first representatives of the idea of Turkism among women. In addition, the articles she wrote and the conferences she gave on subjects such as women's social rights and women's status made her known as a Turkist Feminist. During the National Struggle, she went to Ankara and became one of the main women who fought with her pen. The articles he wrote are promising articles of national unity, freedom and hope. She provided psychological support with her writings so that the Turkish nation would not lose hope. She was in countries such as England and Poland between 1922-1943 due to her husband Ahmet Ferit Bey's ambassadorial duties. It is almost as if she undertook the task of representing the new Turkish Republic State and Turkish women abroad. Müfide Ferit Hanım has been one of the intellectual women of Turkey from the Ottoman Empire to the Republic with her identity as a writer. KEYWORDS: Müfide Ferit Tek, Ahmet Ferit Tek, Aydemir, Feminism, Turkishism

………………………….

Kaynakları

An analysis of the knowledge of earth sciences in Middle Byzantine histories, chronicles and military manuals (867-1204) / Orta Bizans dönemi tarih kaynakları, kronikleri ve askeri talimnamelerindeki yer bilimleri bilgisinin analizi (867-1204)

Yazar:KUTSİ AYBARS ÇETİNALP

Danışman: PROF. DR. ALİ MEHMET CELAL ŞENGÖR

Yer Bilgisi: İstanbul Teknik Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Bilim ve Teknoloji Tarihi Ana Bilim Dalı / Bilim ve Teknoloji Tarihi Bilim Dalı

Konu:Coğrafya = Geography ; Eski Çağ Dilleri ve Kültürleri = Ancient Linguistics and Cultures ; Tarih = History

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

İngilizce

2022

312 s.

Bu yüksek lisans tezi Orta Bizans Dönemi tarih kaynaklarında, kroniklerinde ve askeri talimnamelerinde (taktika) yer alan yer bilimleri bilgisinin analizini ihtiva etmektedir. Tezin amacı bu bilginin orijinalliğinin ve doğruluğunun klasik kaynak metinler ve modern bilim ışığında mukayeseli incelenmesidir. 867 yılı Bizans tarihinde bilim, edebiyat, eğitim ve kültür alanlarında büyük bir yükselişin yaşandığı bir dönemdir. Yedinci ve sekizinci yüzyılları kapsayan Bizans Karanlık Çağı'nı izleyen bu dönem, Makedon Hanedanlığı'na (867-1056) atfen Makedon Rönesansı ya da Orta Bizans Rönesansı olarak bilinir. Siyasi bir restorasyonla birlikte sanat, edebiyat, bilim alanlarında da yaşanan hareket sayesinde dönem Leon Mathematikos, Mikhael Psellos gibi imparatorluğun gördüğü en parlak zihinlerden bazılarını çıkarmış, Magnaura'daki üniversite diyebileceğimiz yüksek eğitimin kurumu Πανδιδακτήριον'un (Pandidaktērion) yeniden tesisini ve islahatını görmüştür. Ağırlıklı olarak klasik temelli bir eğitim veren bu kurumda dolaylı olarak coğrafya eğitimi de verilmiştir. Mikhael Psellos, Anna Komnene, Niketas Khoniates gibi Orta Bizans tarih yazıcılığının en büyük üç ismi de bu dönemde yaşamış ve eser vermişlerdir. Dönem içinde yaşanan gelişmeler sayesinde klasik metinlere erişim zirve noktalarından birini görmüş, bu sayede de hem dini hem de klasik metinler üzerine iyi eğitim almış bir entelektüel grup ortaya çıkmıştır. Klasik metinlerin rağbet görmesi kaçınılmaz olarak Bizans eğitiminde Ptolemaios ve Strabon'un baskın rol oynadığı coğrafyanın rolünü canlandırmıştır. Bizans biliminin geneline atfedilen, üzerine yeni bir şey eklemeksizin klasik bilim mirasını koruma anlayışı da tez içerisinde tartışılmıştır. Bu tez 867 yılında Makedon Rönesansı'yla başlayıp Dördüncü Haçlı Seferi sonucu Konstantinoupolis'in 1204 yılındaki zaptına kadar geçen sürede eser vermiş tarih, kronik ve taktika yazarlarını temel almıştır. Dolayısıyla bu çalışma, eserleri günümüze gelmiş ve hâlihazırda ulaşılabilir olan tüm Orta Bizans Dönemi tarih, kronik ve taktika yazarlarını ihtiva eder. Çalışma için bu dönemin seçilmesinin esas sebebi bahsedildiği üzere bu dönemde klasik eğitimde yaşanan yenilenme ve klasik kaynaklara erişilebilirliğin kolaylığıdır. Bununla birlikte dolaylı olarak coğrafya eğitimi de yaygınlaşmıştır. Askeri talimnameler ise Bizans Tarihi'ndeki zirve noktalarını görmüşlerdir. Öte yandan tarih ve taktika yazarlarının seçilmesinin esas sebebi bu denli geniş bir aralığa sahip bir yüksek lisans tezi için makul bir başlangıç teşkil edecek olmasındandır. Zira bu kaynaklar çeşitlik ve erişilebilirlik açısından da öncekilerinden daha iyi bir durumdadır. Bir diğer husus da döneme damgasını vuran siyasi olaylar nedeniyle tarih anlatısının günümüz Türkiye Cumhuriyeti topraklarına daha fazla odaklanmasındandır. Söz gelimi, 1071 Malazgirt Muharebesi'nde mağlup olan İmparator Romanos IV Diogenes'in seferlerine eşlik eden Attaleiates Anadolu coğrafyasına dair birinci gözden kıymetli bilgiler sunmaktadır. Tezde incelenen yer bilimleri bilgisi, jeomorfolojiden, Bizans yazarlarının sıklıkla kaydettiği deprem ve iklim olaylarına kadar modern yer bilimlerinin tamamını kapsayacak şekildedir. Bu bilgilerin analizi dışında çalışma, dini ve klasik bir eğitime sahip Bizans yazarlarının bu olayları nasıl algıladıkları, nasıl yorumladıkları ve tarih, askeri talimname içerikli eserlerinde nasıl kullandıkları üzerinde de durmaktadır. İlaveten, Bizans metinlerinde bahsi geçen ancak henüz saptanamamış bazı yerlerin de konumlandırılması için uğraşılmıştır. Nitekim izlenilen metodolojik yaklaşım çerçevesinde isabetli bir analizin yapılması için öncelikle kaynaklarda geçen yerlerin tespiti gerekmektedir. Askeri talimnameler ve Konstantinos Prophyrogennetos özelinde dönem bağlamında harp-coğrafya ve istihbarat-coğrafya ilişkisi üzerinde de durulmuştur. Bu ilişkiler terminolojik bağlamda da ele alınmıştır. Çalışmada orijinal kaynaklarda geçen toponimlerin kaynağı da incelenmiştir. Böylece klasik literatürden aktarılan toponimlerin sürekliliği, karşılığı ve Bizans'taki algısı, kullanımı ve konumlandırılması da irdelenmiş ve tartışılmıştır. Yine analiz edilen kaynaklarda, özellikle de askeri kılavuzlarda haritaların varlığı ve -varsa- rolleri üzerinde durulmuştur. Bununla birlikte, askeri talimnamelerde yer alan coğrafyaya dayalı taktiklerin pratikteki kullanımlarına dair örneklerin izi tarih eserlerinde sürülmüştür. Çalışmanın amaçlarından biri de benzer çalışmaların olmayışına dikkat çekmektir. Yapılan modern literatür taraması sonucu Bizans İmparatorluğu'nda gerçekleşmiş depremlere ya da iklim olaylarına, bu doğa olaylarının nasıl algılandığına dair çeşitli çalışmalar yapıldığı ya da bu afetleri değerlendirmeksizin ihtiva eden katalog çalışmaları saptanmıştır. Österreichische Akademie der Wissenschaften bünyesinde yürütülen Tabula Imperii Byzantini'den, 1912-1964 yıllarında Birleşik Krallık Deniz Kuvvetleri bünyesinde hizmet vermiş Naval Intelligence Division'a kadar pek çok kurum yahut kişi tarafından yapılmış tarihi coğrafya çalışmaları da mevcuttur. Öte yandan tüm bunlara yer bilimlerini de dâhil ederek tümleyici bir bakış açısıyla Bilim Tarihi, Coğrafya Tarihi ya da Jeoloji Tarihi perspektifinden bakan bir çalışmaya rastlanamamıştır. Bizans'ta Yer Bilimleri, Bizans Çalışmaları'nın en bakir ve ilgi görmemiş alanlarındandır. Dolayısıyla bu çalışma hâlihazırda ilgi görmeyen bir alana odaklanmaktadır. Bu tezde yer alan Bizans ve Eski Yunan metinlerinin tamamı kendi orijinal dillerinde filolojik bir yaklaşımla incelenmiştir. Analiz için orijinal kaynaklardan yapılan alıntılar, Yunanca asılları ve tarafımızdan yapılmış çevirileriyle çalışma içinde sunulmuştur. Bu doğrultuda çalışmamızda bir commentar yaklaşımından söz edilebilir. Çalışmada yer alan tüm Yunanca isimler, Bizans Yunancasına ya da Çağdaş Yunancaya değil Klasik Yunancaya uygun şekilde translitere edilmiştir. Diğer özel isimlerde de benzer hassasiyet güdülmüş ve olabildiğince orijinal dillerinde verilmeye özen gösterilmiştir. Analiz sonucu elde edilen verinin, yazara mı, bir başka çağdaşına mı yoksa klasik yazarlardan birine mi ait olduğu hususunda yahut dini bir referans mı olduğu hususunda izi sürülmüştür. Bununla birlikte elde edilen veri modern jeoloji bilimi ışığında da irdelenmiş ve Bilim Tarihi bağlamında değerlendirilerek sunulmuştur. Çalışmanın amacı doğrultusunda tez içerisinde sıklıkla haritalara ve topografyayı göstermek adına özellikle uydu fotoğraflarına yer verilmiştir. Analiz edilen yazar ve eserler, 867-1056 yılları, 1056-1204 yılları ve askeri talimnameler olmak üzere üç farklı ana başlık altında sunulmuştur. Tarih eserleri ve kronikler yazar özelinde incelenmiş ve analizleri de bu şekilde sunulmuştur. Askeri talimnameler ise sıklıkla aynı bilgileri tekrar ettikleri hasebiyle aynı başlık altında birlikte incelenmiştir. Tezin birinci bölümü giriş niteliğindedir, Orta Bizans Dönemi'nin ve Bizans biliminin genel hatları, coğrafya ve meteroloji konusundaki yaklaşımları, tezin amacı, aranan sorular, ana hat planı, analiz edilecek birincil kaynaklar ve yazarları hakkında bilgilerin verildiği ve modern literatür taramasının eleştirel bir şekilde sunulduğu bölümdür. İkinci bölüm bahsettiğimiz üzere 867-1056 tarih aralığında eser vermiş olan tarih ve kronik yazarlarının analizlerini ihtiva eder. Üçüncü bölümde ise 1056-1204 tarih aralığında eser vermiş tarihçi ve kronikçilerin ilgili eserleri aynı şekilde analiz edilmiştir. Dördüncü bölüm dönemin askeri talimnamelerin birlikte incelendiği kısımdır. Nihai bölüm olan beşinci bölüm ise sonuç, buluntular, katkılar, tartışma ve tavsiyelerin yer aldığı sonuç kısmıdır.

This Master of Science thesis handles the novelty and the accuracy of the knowledge of Earth Sciences in Middle Byzantine histories and military manuals (taktika). Its aim is to understand the knowledge regarding the Earth Sciences, which Byzantines brought forth through the analysis of the original Byzantine texts and their comparison with the classical texts and modern science. The year 867 AD witnessed a great blossom in fields of science, education, literature and culture in general. This flourishing period following the Byzantine Dark Ages (seventh and eighth centuries) called as Macedonian Renaissance, after the eponymous Macedonian dynasty (867-1056) or Middle Byzantine Renaissance created some of the greatest minds the Empire has ever seen such as Leon the Mathematician, Mikhael Psellos etc. Thanks to the developments made during this period the accessibility of classical texts was at its peak. Therefore, the intellectuals of this period were both educated in religious and classical texts. This thesis is based on the works of Byzantine history and taktika writers educated during the Macedonian Renaissance, beginning from 867 until the infamous Sack of Konstantinoupolis during the Fourth Crusade in 1204. Therefore, it includes all Middle Byzantine history, chronicle and taktika authors whose works have survived and can be reached. The main reason for choosing this period for study is the revival of classical education as we have stated above, and the reason for choosing the authors of history and taktika genre is that it would be the rational start for a master study with limits such as these. Because these sources are in a better position than their predecessors in terms of variety and accessibility. The Byzantine knowledge analysed in the thesis contains all fields of Earth Sciences from geomorphology to atmospheric phenomena and seismic phenomena, which Byzantines recorded frequently. In addition to the analysis, this thesis also studies how the Byzantine intellectuals perceive and interpret natural phenomena given their education in both religious and classical texts and how did they use this knowledge in historical work, military manuals. One of the purposes of this study is to draw attention to the lack of similar studies. There are many studies about the earthquakes or climatic changes in the Byzantine Empire or how the Byzantines interpreted these. However, there were none that studies Earth Sciences under the scope of the History of Science or the History of Geology. History of Earth Science in Byzantine Empire is an overlooked field of study. Therefore, this study attempts to focus on this particular overlooked subject. Both Byzantine and classical texts used in this work were studied in their original Greek with a philological approach. The information gathered was tracked whether it belongs to the author or belongs to one of the classical authors, or whether it has a religious, biblical origin as it was in most cases. In addition, the information gathered is evaluated according to modern geology.

…………….

 

Mushaf yazım geleneğinin kaynakları: Literatür araştırması ve ilgili edebiyatın incelenmesi / Resources of tradition of mushaf writing: Research of literature and review of relevant literature

Yazar:KAMİLE ÖZDEMİR

Danışman: DOÇ. DR. MUHAMMET ABAY

Yer Bilgisi: Marmara Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı / Tefsir Bilim Dalı

Konu:Din = Religion

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

238 s.

Bu çalışma, mushaf tarihi literatürünün birincil kaynaklarını, bu kaynaklardaki temel tartışma konularını ve bu bilgilerin kaynak değerini inceleyerek mushaf tarihi araştırmacılarına kılavuzluk etmeyi amaçlamaktadır. Nitekim İslâm dünyasında mushaf tarihi araştırmalarında bir ivmeye ihtiyaç duyulmaktadır. Nitelikli araştırmalar bulunmakla birlikte mevcut mushaf tarihi telifatının azımsanmayacak bir kısmı kendisini tekrar etmekte ve mushafa yöneltilen oryantalistik iddiaları yanıtta yetersiz kalmaktadır. Bu durum sağlam verilere dayanan, daha kapsamlı mushaf tarihi araştırmaları için "Mushaf tarihinin birincil kaynakları nelerdir?" sorusuna cevap aramayı zorunlu kılmaktadır. Bu çalışmada mushaf tarihine ilişkin bilgi birikiminin hangi kaynaklardan temin edildiği sorusuna cevap aranacak ve araştırmacılara bir literatür önerisi sunulacaktır.

The aim of this thesis is to guide the researchers who are interested in the history of the mushaf by determining the primary resources of literature of the history of the mushaf, the key discussion topics in these resources and resource value of this information. As a matter of fact, there is a need for many more qualified researches in the field of the history of the mushaf in the Islamic world. Although there are qualified researches, the considerable part of current works on the history of the mushaf repeats itself and it is not enough in responding the orientalistic claims against to mushaf. This situation obligates to seek an answer for the question "What is the primary resources of the history of the mushaf?" in order to be able to make researches of the history of the mushaf based on more comprehensive and reliable data. In this study, an answer would be sought to the question from which resources accumulation of knowledge regarding the history of the mushaf is obtained and a proposal of literature would be presented to the researchers.

…………………

Relationship between remote work and organizational commitment: A bibliographic study / Uzaktan çalışma ile organizasyonel bağlılık arasındaki ilişki: Bir kaynakça çalışması

Yazar:ORKUN ORBAY

Danışman: PROF. DR. MEHMET GENÇER

Yer Bilgisi: İzmir Ekonomi Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / İşletme (İngilizce) Ana Bilim Dalı / İşletme (İngilizce) Bilim Dalı

Konu:İşletme = Business Administration

Dizin:Evde çalışma = Home work ; Literatür taraması = Literature review ; Çalışan katılımı = Employee engagement ; Örgütsel bağlılık = Organizational commitment Onaylandı

Yüksek Lisans

İngilizce

2022

109 s.

Uzaktan çalışma, çalışanların evlerinden veya ofis dışındaki bir yerden çalışacak şekilde düzenlenmesidir. Uzaktan çalışma bir süredir var olmasına rağmen, son yıllarda en popüler çalışma yöntemlerinden biri haline geldi. Özellikle, COVID-19 pandemisinin ortaya çıkması, tamamen uzaktan ve hibrit çalışma programlarına geçişi hızlandırdı. Uzaktan çalışmanın ve esnek çalışma programlarının popülaritesindeki artış, bu konuyu araştırmacılar arasında özellikle ilgi çekici hale getirdi. Bu çalışma, araştırmacılara bu alanda yapılmış geçmiş araştırmaların geniş bir görünümünü sunmayı ve daha önceki bulguları ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Şeffaflık ve tekrarlanabilirlik sağlamak için bibliyometrik ağ analizine dayalı sistematik bir literatür taraması (SLT) metodolojisi benimsenmiştir. Sonuç olarak, konuyla yakından ilgili doksan beş makale tespit edilmiştir. "Uzaktan çalışmanın örgütsel bağlılık üzerindeki etkileri" ile yakından ilgili makalelerin %48.4'ünün 2020 yılı ve sonrasında yayınlandığı tespit edilmiştir. Makale yayınlayan yazarların %93'ü bu konuda tek bir makale yayınlamıştır. Bu konuya en çok katkıda bulunan beş ülke Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık, Hollanda, Almanya ve İtalya'dır. Yıllar geçtikçe, tele-çalışma ve telekomünikasyon anahtar kelimelerinin popülaritesi azalırken uzaktan çalışmanın popülaritesi artmıştır. Bu konuda ortaklaşa yazılan makaleler genellikle aynı organizasyonda çalışan yazarlar tarafından kaleme alınmıştır. Farklı kümelerdeki makalelerin, uzaktan çalışmanın etkileri konusunda farklı bakış açılarına sahip olduğu görülmüştür. Bu tezin bulguları, ortaya çıkan bu çalışma alanındaki çoklu alt temaların izlerini ortaya çıkararak bu literatüre katkıda bulunmaktadır.

Remote working is the arrangement of employees to work from their home or a location outside the office. Although remote working has been around for some time, it has become one of the most popular working methods in the last couple of years. Notably, the emergence of the COVID-19 pandemic has accelerated the switch to fully remote and hybrid working schedules. The recent increase in the popularity of remote work and flexible working schedules has made this topic especially interesting among researchers. This study aims to provide researchers with a broad view of the past research and uncover the previous findings. A systematic literature review (SLR) methodology based on bibliometric network analysis is embraced to provide transparency and reproducibility. As a result, ninety-five articles were identified as closely related to the subject on hand. It has been found that 48.4% of the articles closely related to the "effects of remote working on organizational commitment" were published during and after 2020. The top five countries contributing to this topic are the United States, the United Kingdom, The Netherlands, Germany, and Italy. Over the years, the popularity of the keywords telework and telecommuting has decreased, while the popularity of the keyword remote work has increased. The articles written jointly on this subject are generally collaborated by the authors in the same organization. The articles on different citation clusters have different takes on the subject regarding the effects of remote work. The findings of this thesis contribute to this literature by uncovering the tracks of multiple sub-themes within this emergent field of study.

……………….

Kitap

Manuscript collections of the Chief Harem Eunuchs in the early modern Ottoman Empire / Erken Modern Osmanlı'da Darüssaade Ağalarının kitap koleksiyonları

Yazar:ELİF DERİN CAN

Danışman: DOÇ. DR. BERAT AÇIL

Yer Bilgisi: Marmara Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Tarih Ana Bilim Dalı

Konu:Tarih = History

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

İngilizce

2022

124 s.

Darüssaade Ağaları Erken Modern dönemde Osmanlı İmparatorluğu'nun en güçlü figürlerinden biridir. 16. yüzyılın sonlarında önce Yeni Saray'ın ardından da Haremeyn Evkafı'nın yönetimini devralmalarıyla birlikte başlayan bu yükseliş 17. yüzyılın ortalarına kadar devam etmiştir. Bu süreçte büyük bir güce ve zenginliğe sahip olan ağaların pek çok vakıf eserinin yanı sıra kitap koleksiyonları da vakfettikleri görülmektedir. Bu tezde Darüssaade Ağalarının kitap koleksiyonları incelenerek ağaların kitaplarla olan ilişkileri ortaya konulmaya çalışılmıştır. Çalışma için günümüze ulaşmış koleksiyonların yanı sıra arşiv belgelerinden izleri sürülebilen vakfettikleri diğer koleksiyonlar da tez kapsamına dahil edilmiştir. Ağalarla ilgili daha fazla fikir sahibi olabilmek için sadece vakfettikleri kitaplar değil, terekelerinden çıkan ya da müsadere edilen kitapları da incelenmiştir. Dönemin pratikleriyle birlikte değerlendirildiğinde Ağaların kitapları bir meşruiyet ve hamilik ilişkileri çerçevesinde araçsallaştırdıkları fikri doğmuştur. Gttikçe önem kazanan himaye ağlarının ve devletin genişleyen yapısının etkisiyle kitaplara duyulan ihtiyaç artmış Ağalar da bu ihtiyacı ellerindeki imkanları akıllıca kullanarak doldurmuşlardır. Diğer taraftan Ağaların terekelerinden çıkan kitaplar ve günümüze ulaşmış yazmalardaki kişisel notları bir miktar kişisel eğilimlerini yansıtmaktadır. Bu da ağaların kitapları tamamen metalaştırmadıklarını, her ne kadar kitaplarla ulema sınıfı gibi profesyonel bir ilişkileri olmasa da tamamen ilgisiz olmadıklarını gösterdi.

The Chief Harem Eunuchs were one of the most powerful figures of the Ottoman Empire in the Early Modern period. This rise, which started at the end of the 16th century with the takeover of the management of the New Palace and then the Evkafü'l-Haremeyn, continued until the middle of the 17th century. In this process, it is seen that the aghas, who had great power and wealth, donated manuscript collections as well as many other pious foundations. The subject of this thesis is the manuscript collections of the chief harem eunuchs and the relations of the aghas with the books. The scope of the study includes their collections in Süleymaniye Manuscript Library today and their collections that we can reach through archival documents. Moreover, to have a better idea about the aghas, apart from the manuscripts they endowed, it is also evaluated their leaved and confiscated manuscripts. When interpreted together with the practices of the period, the aghas seem to instrumentalize the books within the framework of legitimacy and patronage relations. The need for books increased with the effect of the patronage networks and the state's expanding structure, which became increasingly important. On the other hand, the manuscripts in their heredity and the personal notes in the manuscripts reflect their personal tendencies to some extent. This showed that the aghas did not completely commodify the books. Although they did not have a professional relationship with the books like the scholar class, they were not wholly uninterested.

……………………

Kitaplar

 

16. yüzyıl Katolik reformunun bir sonucu: Konsillerde kararlaştırılan "yasaklı kitaplar" / A result of the 16th century Catholic-reform: In councils, agreed prohibited books

Yazar:HACER SAROĞLU

Danışman: DOÇ. DR. AHMET ARAS

Yer Bilgisi: Necmettin Erbakan Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı / Dinler Tarihi Bilim Dalı

Konu:Din = Religion ; Tarih = History

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

116 s.

Hıristiyan dünyasında dinî ve siyasî otorite olarak kendini gösteren Katolik Kilisesi'nde papa ve papanın yanılmazlığı çok önemli bir yer tutmaktadır. Zamanla bu düşünceyi esas alan otoritenin sorgulanması ve eleştirilmesiyle gelişen reform hareketleri, Katolik dünyasını etkilemiş ve Katolik Kilisesi'nin kendi içyapısına göz atmasına ve bu eleştirileri ortadan kaldırabilecek bazı önlemler almasına yol açmıştır. Bu önlemlerin başında gelen ve reformculara karşı başlatılan Karşı Reform hareketi, Katolik kilisesinin bir tür yenilenme hareketi olarak görülebilir. Karşı Reformun en önemli simgesi haline gelen Trent Konsili ve bu konsilde alınan kararlar, kilisenin kendi bünyesini yenileme ve reform yanlısı tutumlara yaklaşımı konusunda nasıl bir yol benimsediğinin anlaşılması noktasında önemli bir yer tutmaktadır. Katolik Hıristiyanlığında bunun en somut örneğini, yaklaşık dört yüz yıl boyunca varlığını sürdüren ancak günümüzde resmiyetini korumayan ve tarihi bir belge hükmünde kabul edilen İndex Librorum Prohibitorum (Yasaklı Kitaplar Listesi) oluşturmaktadır.

In the Catholic Church, which manifests itself as a religious and political authority in the Christian world, the pope, and the infallibility of pope has a very important place. The reform movements that developed with the guestioning and criticism of the authority based on this thought in time affected the Catholic world and caused the Catholic Church to take some measures that could eliminate these criticisms. The Counter-Reformation movement, which was at the forefrontof these measures and started against the reformers, can be seen as a kind of renewal movement of the Catholic church. The Council of Trent, which has become the most important symbol of the Counter-Reformation, and the decisions taken in this council have an important place in understanding the way that Catholic Church has adopted in terms of renewing its own structure and approaching pro-reform attitudes. The most concrete example of this in Catholic Christianity is the Index Librorum Prohibitorum (List of Prohibited Books), which has existed for nearly four hundred years, but is not official today and is considered a historical document.

………………….

Kitap (dizin)

Osmanlı edebiyatında manzum fetihnameler / Poetic versions of fetihnames in Ottoman literature

Yazar:MUHAMMED EMİR TULUM

Danışman: PROF. DR. SADIK YAZAR

Yer Bilgisi: İstanbul Medeniyet Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

Dizin:     Onaylandı

Doktora

Türkçe

2022

885 s.

Kahramanlıkları, zafer ve fetihleri konu alan eserler Türk, Arap ve Fars edebiyatlarında geniş yer tutmaktadır. Eski Türkler'de, sözlü edebiyat geleneğinden gelen Oğuz Kağan Destanı gibi kahramanlık temalı ilk destan örnekleri görülmüş, daha sonra Türklerin İslam dinine geçişiyle birlikte bu tür eserlerde İslami etkiler de artmıştır. Bu süreçte edebiyatımızda, Anadolu'nun Türkler tarafından ilk fetihlerini konu alan ve kahramanlarına bazı olağanüstülü özellikler de yakıştırılan Saltukname, Battâlname gibi gazavatnameler görülmüş, daha sonra Osmanlı Devleti'nin kuruluş yıllarındaki gazaları konu alan Mihaloğlu Ali Bey'in Gazavatnmamesi gibi çalışmamızda inceleyeceğimiz türün ilk örnekleri ortaya çıkmıştır. Osmanlı Devleti'nin yeni fetihlerle gelişme ve yükselme gösterdiği XV. ve XVI. yüzyıllarında artık yalnızca gazavatnameler değil, fetihname, sefername, Selimname, Süleymanname gibi bu eserlerin farklı türevleri olan özel tarihler ile ruzname, şehname, menzilname gibi resmî tarih hüviyetindeki eserler de yazılmıştır. Bahsi geçen özel tarihler aynı zamanda edebî türler arasında değerlendirilmekte olup bunlar içindeki fetihnameler, gazavatnamelerin birer devamı niteliğindeki eserlerdir. Ancak bu eserler kurumsal olan ve fetihle sonuçlanan seferleri konu almaları, ayrıca sahip olduğu başka bazı özellikleriyle gazavatnamelerden ayrılan müstakil bir türdür. Başlangıcı, Osmanlı Devleti'nin siyasi olarak yükselişe geçtiği XV. yüzyıla tekabül eden fetihname yazımı, XVI. yüzyılda çoğalan fetihlere paralel olarak artış göstermiş, devletin duraklama sürecine girdiği XVII. yüzyılda devam etmiş ve XVIII. yüzyılın ilk yarısına kadar sürmüştür. Öte yandan XVII. yüzyıldan itibaren, kaybedilen yerlerin geri alınması veya savunma savaşlarındaki zaferleri konu alan zafername olarak adlandırılan eserler de yazılır olmuştur. Bahsi geçen yüzyıllar aralığında yazılmış olan fetihnamelerin manzum şekilde olanları ise mevcut tespitlerimize göre XVI. yüzyılda kümelenmiştir. Hazırlanan bu tezde Osmanlı Devleti'nin gerçekleştirdiği fetihlerin Osmanlı edebiyatı geleneğindeki yansımaları ele alınmış, edebî bir tür olan müstakil kitap formundaki fetihnamelerin manzum olanları ise ana inceleme konusu edilmiştir. Bu bağlamda, önce fetih kavramı açıklanıp ilk Arap-İslam toplumlarında fetih anlayışının nasıl olduğu ve bu anlayışın Osmanlı Devleti'nin başlarındaki fetih hareketlerine nasıl yansıdığına değinilmiştir. Fetihnameler ile benzeri diğer edebî türler hakkında bilgiler verilerek fetihname türünün tarihî gelişimi açıklanmıştır. Amaçları ve muhteva özelliklerindeki benzerliklerden hareketle, kökenleri daha eski tarihlere dayanan fetihname mektuplarının müstakil kitap formundaki fetihnamelerin ilk örnekleri olabileceği belirtilmiş, ayrıca, bu mektupların inşa geleneği çerçevesinde edebî açıdan da kıymeti haiz oldukları saptanmıştır. Divanlarda yer alıp muhtevaları itibariyle fetihnamelerle ilişkili olan fetih konulu tarih manzumeleri, kasideler ve diğer şiirler de tezimizde üzerinde durulan hususlardan biri olmuştur. Fetihname türünün ilişkili olduğu türlerin çerçevesi belirlendikten sonra tespit edilen müstakil kitap formundaki fetihnamelerin dökümü verilmiş ve manzum fetihnameler incelenmiştir. İncelenen manzum fetihnamelerden biri de Rumûzî'nin Tûnus ve Halku'l-Vâd Fetihnâmesi'dir. Eserin yazma nüshalarından hareketle yaptığımız incelemesi, aynı zamanda yeni bir manzum fetihnamenin tanıtımı olmuştur. Yapılan incelemelerden sonra manzum fetihnamelerin üslup ve muhteva özellikleri mukayese edilip genel veya hususi yönleri belirlenmeye çalışılmış, manzum fetihnamelerin ilişkili olduğu türler açıklanmış, ayrıca bu eserlerin kurgu ve propagandaya bakan yönleri dikkate alınarak tarihî kaynak değerleri hakkında da birtakım tespitlerde bulunulmuştur. Son olarak, incelenen manzum fetihnamelerde zikredilen fetihname türüne has terimlerin açıklandığı bir sözlük de teze eklenmiştir. Anahtar Kelimeler: Fetih, Müstakil Kitap Formlu Fetihnameler, Manzum Fetihnameler, Fetihname Mektupları, Divanlardaki Fetih Konulu Şiirler, Osmanlı Edebiyatı, Osmanlı Devleti'nin Askerî ve Denizcilik Tarihi.

Works on heroism, victories and conquests have a large place in Turkish, Arab and Persian literatures. In the ancient Turks, the first examples of heroic-themed epics such as the Epic of Oghuz Khagan from the oral literature tradition were seen, and later, with the conversion of the Turks, Islamic influences in such works also increased. During this period, gazavatnames such as Saltukname, Battâlname, which are about the first conquests of Anatolia by the Turks and attributed some extraordinary features to their heroes, were seen in our literature, and then showed up the first examples of the genre that we will examine, such as Gazavatnmame of Mihaloğlu Ali Bey, which deals with the gaza's in the founding years of the Ottoman Empire. The 15th and 16th centuries, when the Ottoman Empire expanded and developed through new conquests, not only gazavatnames, but also special histories such as fetihname, sefername, Selimname, Süleymanname and other works of official identity such as ruzname, şahname and menzilname were written. The aforementioned special histories are also considered among literary genres, and the fetihnames with in them are works that are continuation of the gazavatnames. However, these works are an individual genre that differs from gazavatnames with the subjects of the corporate (official) campaigns that ended in the conquest, and also with some other features. Writing of the fetihname started in the 15th when the Ottoman Empire was on the rise politically, increased in parallel with the increasing conquest, continued in the 17th century, when the Ottoman Empire endured a relatively process of stagnation, and lasted until the first half of the 18th century. On the other hand, since the 17th century, works named zafername, which mostly focus on the recapture of lost places or victories in defensive wars, have been written. According to our current findings, poetic versions of the fetihnames written in the aforementioned period were clustered in the 16th centuries. In this thesis, the reflections of the conquests carried out by the Ottomans in the Ottoman literary tradition are discussed. poetic versions of the fetihnames in the form of individual books among the mentioned species were examined. In this context, firstly, concept of conquest was explanied, and then, how concept of conquest was in the firs Arab-Islamic societies and how this understanding was reflected conquest movements at the beginning of the Ottoman Empire was mentioned. The historical development of fetihname is explained by giving information about fetihnames and other similar literary genres. Based on the similarities in their purpose and content, it was stated that fetihname letters, whose origins date back to earlier dates, may be the first examples of fetihnames in the form of individual books, and it was determined that these letters were also valuable in literary terms within the framework of the construction tradition. Isopsephic poems, qasidas and other poems relating to the conquests, which are in the divans and related to the fetihnames in terms of their subjects, are also one of the issues that are emphasized in our thesis. After determining the framework of the genres to which the type of fetihname is related, all other fetihnames in the form of individual books were listed and the poetic versions of the fetihnames were examined. One of the poetic versions of fetihnames examined is Rumûzî's Fetihnâme of Tunisia and Halku'l-Vâd. This examination, which we have made based on the manuscripts of the work, has also been the introduction of a new fetihname in verse. After the examinations made, the style and content features of the fetihnames in verse were compared and their general or specific aspects were tried to be determined, the genres that is associated with fetihnames in verse were explanied, and also some determinations were made about the historical resource values of these works, taking into account the aspects of fiction and propaganda. On the other hand, a dictionary in which the terms specific to the type of fetihnames mentioned in fetihnames in verse, has been added to the thesis. Key Words: Conquest, Fetihnames in The Form of Individual Books, Poetic Versions of the Fetihnames, Fetihname Letters, Poems on Conquest in the Divans, Ottoman Literature, Military and Maritime History of Ottoman Empire.

………………………

Kemal Tahir'in mahpushane dönemi ve hapishane romanları / Kemal Tahir's prison period and prison novels

Yazar:OSMAN ERYİĞİT

Danışman: DOÇ. DR. YÜKSEL YILDIRIM

Yer Bilgisi: İZMİR BAKIRÇAY ÜNİVERSİTESİ / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Sosyoloji Ana Bilim Dalı

Konu:Biyografi = Biography

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

188 s.

Kemal Tahir, Türk Edebiyatı'nda 20. Yüzyıla damgasını vuran romancılarımızın en önde gelenlerinden biridir. Onu diğer romancılardan ayıran ve öne çıkaran en önemli özelliği ise, ilgi alanını edebiyatla sınırlı tutmayıp tarih ve sosyoloji gibi sosyal bilimleri roman çalışmalarının temeline oturtmasıdır. Zira o, içinde yaşadığı Anadolu insanının dramını ve bu insanı drama düşüren Anadolu Türk Toplumu'ndaki tarihî gerçekliklerin izini sürmekte ve romanlarında, olay örgüsü içinde bu konuları işlemektedir. Bu yönüyle o, romancılığının yanı sıra aynı zamanda bir tarihçi, bir sosyolog gibi çalışan ve kendi yaşadığı dönem itibariyle, devletin ve toplumun problemlerine çareler arayan sorumlu bir aydın portresi çizmektedir. 1930'lara kadar resmî ideolojiye pozitif bir gözle bakan, hatta düşüncelerini, aşılmaz olarak gördüğü 'Kemalizm' ile sınırlı tutan sanatçının, Serbest Fırka olayı ile Cumhuriyet Halk Partisi ve Kemalizm hayranlığı sarsılmış, sonrasında Nazım Hikmet'le tanışmasıyla düşünce dünyası 'Marxizm-Soyalizm-Komünizm' eksenine kaymaya başlamıştır. O sıralar gazetecilik yapan yazar, siyasî iktidar tarafından uzun zamandır yakın takibe alınmış olan Nazım Hikmet'le görüşmelerini artırınca artık o da Cumhuriyet yönetiminin siyasî hedefi haline gelmiştir. Diğer muhalifler gibi onun da susturulması ve halktan tecrit edilmesi, kısaca iktidar için tehdit olmaktan çıkarılıp yok edilmesi gerekmektedir. Bu amaçla, dönemin siyasî iktidarı tarafından Kemal Tahir, piyasada satışı serbest olan kitaplarla ilgili 'evinde kitap bulundurmak', 'kitap okumak' ve 'kitap okutmak' gibi ilginç gerekçelerle yargılanıp 15 yıl ağır hapse mahkûm edilecektir. Sonradan, "Kitap vermek suç olunca, gerisi sorulmaz. Kaderime katlanmak zorundaydım!" sözleriyle kendi dramını tasvir eden sanatçı, iktidarın, hapse atarak 'çürütme-yok etme' düşüncesinin tam aksine; cezaevine girdiği günden itibaren, hayatının dönüm noktası olacak bir çalışmanın içine girecektir. Hapishaneyi Anadolu Türk insanını tanıma ve onun problemlerine çözüm üretme mekânı olarak bir okul, bir atölye gibi görecek ve mahpushanede kaldığı 12 yıllık süreçte kendini çok yönlü geliştirerek, hapishaneden, üretkenliğini ve yaratıcılığını artırarak usta bir romancı olarak çıkacaktır. 'Kemal Tahir'in Mahpushane Dönemi ve Hapishane Romanları' isimli bu tezde, bu varsayımdan hareketle yazarın, çocukluk ve gençlik yıllarından itibaren içinde yetiştiği sosyal ve siyasal atmosfer, hapishaneye gönderiliş koşulları, hapishanede geçirilen 12 yıllık süreç ve bu süreçteki çalışmaları, son olarak ta hapishaneleri anlatan hapishane romanları ele alınmıştır. Detaylı analizlerle elde edilen veriler değerlendirildiğinde tezimizin doğrulandığı görülmektedir. Sonuç olarak, Kemal Tahir, siyasî iktidarın yok etme girişimine karşın, atıldığı hapishaneden daha üretken ve yaratıcı bir sanatçı olarak çıkmayı başarmış ve hayatının bundan sonraki bölümünde de sürdürdüğü çalışmalarıyla hem Türk Edebiyatı'na hem de Türk Düşüncesi'ne önemli katkılar sağlamıştır.

Kemal Tahir is one of the most prominent novelists who left their mark on the 20th century in Turkish Literature. The most important feature that distinguishes him from other novelists and makes him stand out is that he did not limit his field of interest to literature but placed social sciences such as history and sociology on the basis of his novel studies. Because he traces the drama of the Anatolian people he lives in and the historical realities of the Anatolian Turkish Society that dramatizes this person, and he deals with these issues within the plot in his novels. In this respect, he portrays a responsible intellectual who works as a historian, a sociologist, and seeks solutions to the problems of the state and society in his own time, besides his novel writing. Until the 1930s, the artist, who had a positive view of the official ideology and even limited his thoughts to 'Kemalism', which he saw as insurmountable, shook his admiration for the Republican People's Party and Kemalism with the Free Party event, and then met Nazım Hikmet, the world of thought ' Marxism - Socialism - It started to shift towards the 'communism' axis. When the writer, who was working as a journalist at that time, increased his meetings with Nazım Hikmet, who had been closely followed by the political power for a long time, he became the political target of the Republican administration. Like other opponents, he should be silenced and isolated from the people, in short, he should be eliminated from being a threat to the government. For this purpose, Kemal Tahir will be tried by the political power of the period for interesting reasons such as 'having books at home', 'reading books' and 'reading books' regarding the books that are free to sell in the market and will be sentenced to 15 years of heavy imprisonment. Later, he said, "When giving books is a crime, the rest is not asked. I had to accept my fate!" The artist, who describes his own drama with his words, is in stark contrast to the government's idea of 'refuting-destroying' by imprisoning him; From the day he was imprisoned, he will be involved in a work that will be a turning point in his life. He will see the prison as a school, a workshop as a place to get to know the Anatolian Turkish people and to find solutions to their problems and will come out of the prison as a master novelist by improving himself in many ways and increasing his productivity and creativity during the 12 years he spent in prison. Based on this assumption, in this thesis titled ' Kemal Tahir's Prison Period and Prison Novels' , the social and political atmosphere in which the author grew up since his childhood and youth, the conditions of his being sent to prison, the 12-year period spent in prison and his works in this process, and finally the prisons. prison novels are discussed. When the data obtained through detailed analyzes are evaluated, it is seen that our thesis has been confirmed. As a result, Kemal Tahir managed to come out of prison as a more productive and creative artist despite the attempts of the political power to destroy him, and with his works he continued in the next part of his life, he made important contributions to both Turkish Literature and Turkish Thought.

……………………..

[Abdullah Zühtü bibliyografyası var içinde]

Abdullah Zühtü'nün Türk kültür ve sanat hayatına katkıları / Contribution of Abdullah Zühtü to Turkish culture and art life

Yazar:YUSUF KÖMÜR

Danışman: PROF. DR. NÂZIM HİKMET POLAT

Yer Bilgisi: Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı / Yeni Türk Edebiyatı Bilim Dalı

Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

Dizin:     Onaylandı

Doktora

Türkçe

2022

527 s.

1869-1925 yılları arasında yaşayan Abdullah Zühtü, çeşitli yönleriyle devrinin öne çıkan isimlerindendir. Mekteb-i Sultani mezunu olan Abdullah Zühtü, genç yaşta gazetecilik faaliyetlerine başlar. Payidar gazetesi ile basın yayın faaliyetlerine atılan Abdullah Zühtü, Zuhur, Saadet, Tarik, Sabah, İkdam, Tercüman-ı Hakikat, Mektep, Resimli Kitap, Hanımlar Âlemi, Servet-i Fünun ve Peyam-ı Sabah gibi devrin önemli gazete ve dergilerinde çalışır, eserler ve yazılar kaleme alır. Gazetecilik faaliyetleri yürüttüğü dönemde zaman zaman Tarik, Sabah, İkdam, Tercüman-ı Hakikat, Peyam-ı Sabah gazetelerinin başmuharriri olur. Bu gazete ve dergilerde telif ve tercüme olmak üzere çok sayıda hikâye, roman, şiir, fıkra/makale gibi türlerde eserler ortaya koyar. Aynı zamanda dil bilgisi risaleleri, fennî konularda küçük risaleler ve Süleyman Tevfik Özzorluoğlu ile birlikte yazdığı tarih kitabı da yazı tecrübeleri arasındadır. Matbuat tarihinde ilk "basın grevi" sayılabilecek "iş bırakma" girişiminin öncü ismi Abdullah Zühtü'dür. II. Meşrutiyet'in ilan edilmesi üzerine bu hadiseyi duyurmak için Hüseyin Cahit'le birlikte ilk teşebbüs çabalarında yer alır. Yine aynı dönemde bir matbuat cemiyeti kurma fikrini ortaya atarak Osmanlı Matbuat Cemiyetinin kurulmasında öncü rol oynar. II. Meşrutiyet'in ilanın ardından Yeni Gazete'yi tesis ederek "patron" olur. Yeni Gazete, 1908-1913 yılları arasında son derece rağbet gören bir yayın organıdır. Abdullah Zühtü Babıali Baskını (1913) sonrasında gazetesini kapatmak zorunda kalır. 1918'e kadar Abdullah Zühtü'nün hiçbir gazete yazısında imzası görülmez. 1918'de tekrar Yeni Gazete'yi çıkarmaya başladığında İttihat ve Terakki Cemiyetine karşı eleştirilerini şiddetli şekilde dile getirmeye başlar. Mütareke Dönemi'nin sosyal, siyasal ve ekonomik koşullarına dayanamayarak 1919'da Yeni Gazete'yi tekrar kapatmak zorunda kalır. 1920 yılında Damat Ferit Paşa Hükumeti döneminde Matbuat Umum Müdürlüğü yapan Abdullah Zühtü, mizacının da etkisiyle dört aylık kısa bir sürenin ardından istifa eder. Tekrar Sabah ve Peyam-ı Sabah'ta yazılar kaleme almaya başlar. Dönemin sosyal ve siyasal gelişmeleriyle ilgili fıkralar/makaleler kaleme alır. Aynı zamanda önceki hikâyelerinden farklı bir yaklaşımla yenileşme/modernleşme ve Avrupa özentisi yaşam biçimine eleştirel bir bakışla yaklaşır. 1922'de matbuata tamamen veda ederek "antika ticareti" ile geçimini sağlamaya başlar. Antika koleksiyonu arasında son derece önemli eserler bulunduran Abdullah Zühtü, bu alanda devrin pek çok meşhur ismi tarafından takdir ile karşılanır. Bu çalışma ile eser verdiği dönemde son derece rağbet görmesine rağmen ölümünün ardından âdeta unutulan Abdullah Zühtü'nün gerek eserlerine gerek basın yayın tarihindeki önemine dikkat çekilmiş ve onun hakkında yapılacak çalışmalar için de katkı sağlamak amaçlanmıştır.

Abdullah Zühtü, who lived between 1869-1925, is one of the prominent names of his period with various aspects. Abdullah Zühtü, who is a graduate of Mekteb-i Sultani, begins his journalism activities at a young age. Abdullah Zühtü, who started press activities with the Payidar newspaper, works with important newspapers and magazines of the period such as Zuhur, Saadet, Tarik, Sabah, İkdam, Tercüman-ı Hakikat, Mektep, Resimli Kitap, Hanımlar Âlemi, Servet-i Fünun and Peyam-ı Sabah, writes works. During his journalism activities, he was the editor-in-chief of the newspapers Sabah, İkdam, Tercüman-ı Hakikat and Peyam-ı Sabah from time to time. He wrote many stories, novels, poems, anecdotes/articles, including copyright and translation, in these newspapers and magazines. At the same time, grammar treatises, small treatises on scientific subjects and a history book with Süleyman Tevfik Özzorluoğlu are among his writing experiences. Abdullah Zühtü is the pioneer of the "quit work" initiative, which can be considered the first "press strike" in the history of the press. After the declaration of the Second Constitutional Monarchy, he took part in the first attempt with Hüseyin Cahit to announce this event. In the same period, he put forward the idea of establishing a press society and played a leading role in the establishment of the Ottoman Press Society. II. After the proclamation of the Constitutional Monarchy, he became the "boss" by establishing the Yeni Gazete. Yeni Gazete is an extremely popular publication between the years 1908-1913. Abdullah Zühtü had to close his newspaper after the Babıali Raid (1913). Until 1918, Abdullah Zühtü's signature was not seen in any newspaper article. When he started to publish Yeni Gazete again in 1918, he began to express his criticisms against the Committee of Union and Progress. Unable to withstand the social, political and economic conditions of the Armistice Period, he had to close the Yeni Gazete again in 1919. Abdullah Zühtü, who was the General Manager of the Press in 1920 during the Damat Ferit Pasha Government, resigned after a short period of four months, due to his temperament. He started to write articles in Sabah and Peyam-ı Sabah again. He writes anecdotes/articles about the social and political developments of the period. At the same time, with a different approach from his previous stories, he takes a critical look at innovation/modernization and the European wannabe lifestyle. Saying goodbye to the printing press in 1922, he started to make a living with the "antique trade". Abdullah Zühtü, who has extremely important works in his antique collection, is appreciated by many famous names of the period in this area. With this study, the importance of Abdullah Zühtü, who was almost forgotten after his death, although he was very popular during his work, was drawn attention to both his works and the history of the press, and it was aimed to contribute to the studies to be made about him.

…………………..

Sovyet döneminde Kazakistan'da yaşanan açlık ve kıtlığın edebiyata yansıması (Seçilen eserlerin Türkiye Türkçesine aktarılması ve incelenmesi) / Reflection of the hunger and famine in Kazakhstan during the Soviet period on literature (Transfer and examination of selected works into Turkish of Turkey)

Yazar:ŞEYMA ÇELİK

Danışman: PROF. DR. GÜLJANAT KURMANGALIYEVA ERCİLASUN

Yer Bilgisi: Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Çağdaş Türk Lehçeleri Ana Bilim Dalı

Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

181 s.

Bu çalışmada; Kazak tarihinin önemli olaylarından biri olan suni açlık ve kıtlık konusunun Kazak edebiyatına yansımasının incelenmesi, Kazak edebiyatından seçilen eserlerin Türk edebiyatına kazandırılması ve bu konuda yapılacak olan çalışmalara katkı sağlanması amaçlanmıştır. Öncelikle araştırma konusuyla ilgili literatür taraması yapılmıştır. Kazak Türkçesi ve Türkiye Türkçesinde ulaşılabilen kitap, makale gibi yazılı kaynaklardan yararlanılmıştır. Edebî eserlerin yanında tarihî eserlerden de faydalanılmıştır. Literatür taraması sonucunda elde edilen eserlerden konuyu en iyi ifade ettiği düşünülen eserler seçilmiştir. Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için öncelikle suni açlığın tarihsel arka planı verilmiştir. Yazıldığı yıllara göre edebî eserler seçilmiş ve incelemesi yapılmıştır. Çalışma esnasında, eserlerde kıtlık konusunun yıllara göre ele alınma şeklinde farklılıklar bulunduğu görülmüştür. Kıtlık konusu, sansürün yoğun olduğu özellikle Stalin döneminde üstü kapalı bir şekilde kaleme alınırken bağımsızlığa doğru daha açık ve detaylar verilerek ele alınmıştır. Sovyet Döneminde daha çok kısa hikâyeler şeklinde kaleme alınmıştır. Yaşanan açlığın sınıf eşitsizliğine dayandırıldığı ve daha çok açlık çeken insanların tasvir edildiği hikâyeler karşımıza çıkmaktadır. Konu, bağımsızlıktan sonra daha geniş kapsamda incelenmiş ve daha çok edebî eserler verilmiştir.

In this study, it was aimed to examine the issue of artificial hunger and shortage, which are the significant events in the Kazakh history, and its reflection on the Kazakh literature. In this context, selected works from the Kazakh literature were translated into Turkish, and it was aimed to contribute to the studies conducted on this subject. Firstly, literature review was conducted on the research subject. Written sources such as the books, and articles in the Kazakh and Turkish were analyzed. In addition to literary works, historical works were also used. As a consequence of the literature review, the works that express the subject in the best way were selected. In order to better understand the subject, first of all, the historical background of artificial hunger was given. Literary works were selected and examined, according to the years in which they were written, During the study, it was seen that the issue of artificial hunger and scarcity in the works differs according to the years it was written. While the issue of hunger was written implicitly, especially during the Stalin period, when censorship was intense; it was addressed more clearly and in detail towards the years of independence. It was written mostly in the form of short stories in the Soviet Era. There are stories in which hunger is based on class inequality and more starving people are depicted. The subject was examined in a wider scope and more literary works were written after independence.

……………………..

Matematikçi Mehmed İzzet'in hayatı ve bilimsel çalışmaları / The life and scientific studies of mathematician Mehmed İzzet

Yazar:MEHMET GÖK

Danışman: DOÇ. DR. MELTEM KOCAMAN

Yer Bilgisi: İstanbul Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Bilim Tarihi Ana Bilim Dalı

Konu:Bilim ve Teknoloji = Science and Technology ; Biyografi = Biography ; Tarih = History

Dizin:Türk bilim tarihi = Turkish science history  Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

177 s.

Bu yüksek lisans tezi, hayatının elli yılından fazlasını Türkiye'de bilimin ve matematik eğitiminin gelişimine vakfetmiş olan Mehmed İzzet Özarun'un (1867-1940), bilimsel bir biyografisini kurmayı amaçlamaktadır. Çevresinde "riyâziyeci" olarak bilinen Mehmed İzzet'in adı, Osmanlı'nın son dönemi ile Cumhuriyet'in erken dönemlerini konu alan bilim tarihi araştırmalarında sıkça karşımıza çıkmaktadır. Buna rağmen yaşamı ve tüm eserleriyle birlikte, şimdiye dek derinlemesine bir incelemenin konusu olmamıştır. Mevcut araştırmaların sağladığı kısıtlı bilgiyi, Osmanlı arşiv belgeleri, dönemin gazeteleri, hayatı hakkındaki yazılar ve Mehmed İzzet'in kaleme aldığı yayınları inceleyerek genişlettik. Mehmed İzzet, eğitimini Dârüşşafaka'da tamamlamıştır. Ardından Mâbeyn-i Hümâyûn Cenâb-ı Mülûkâne Mütercimleri Dairesi'nde tercüman olarak çalışmaya başlamıştır. Bu dönemde, II. Abdülhamid için 37 roman ve seyahatname/gezi yazısı tercüme etmiştir. Daha sonra bir müddet Şirket-i Hayriye'de idareci olarak çalışmıştır. Onun matematikçi olarak tanınmasının sebebi ise uzun yıllar çeşitli okullarda matematik, mekanik ve astronomi dersleri vermiş olmasıdır. Çalıştığı okullar arasında, Dârüşşafaka, Mekteb-i Mülkiye-i Şâhâne, Dârülfünun gibi kurumlar vardır. Mehmed İzzet çoğunluğu matematik alanında olmak üzere, tekrar baskılarıyla beraber 146 civarında kitap ve ders kitabı yayınlamıştır. Aralarında Dârüşşafaka, Fenn, Mahfil, İkdam, Talebe Mecmuası gibi dergi ve gazetelerin olduğu çeşitli mecralarda 69 makale kaleme almıştır. Ayrıca, Dârüşşafaka dergisinin başyazarlığı görevinde bulunmuş ve Hasan Fehmi ile birlikte Talebe Mecmuası'nı yayınlamıştır. Tezimizde Mehmed İzzet'in hayatı ve yayınları ayrıntılı bir şekilde incelenmiştir.

This master's thesis aims to establish a scientific biography of Mehmed İzzet Özarun (1867-1940), who devoted more than fifty years of his life to improving science and mathematics education in Turkey. As a mathematician, the name Mehmed İzzet appears frequently in the Turkish history of science studies, particularly covering the late Ottoman and the early Republicanperiods. Despite this fact, his life and his scientific publications have not been the subject of an in-depth study. We expanded the limited information provided by existing literature by examining Ottoman archival documents, newspapers of the period, articles about his life, and the publications written by himself. Mehmed İzzet completed his education at Dârüşşafaka High School, and then started to work as a translator at the Mâbeyn-i Hümâyûn Cenâb-ı Mülûkâne Translation Office. During this period, he translated 37 novels and travelogues for the Sultan Abdülhamid II. Later, he worked for a period as an administrator at the Şirket-i Hayriye (an Istanbul Ferry Boat Company). The reason he was known as a mathematician was that he taught mathematics, mechanics, and astronomy at various schools for many years. Among them were schools such as Dârüşşafaka, Mekteb-i Mülkiye-i Şâhâne, and Dârülfünun. Mehmed İzzet has published around 146 books and text books including reprints; most of them are on mathematics. He has written 69 articles for various journals and newspapers such as Dârüşşafaka, Fenn, Mahfil, İkdam, and Talebe Mecmuası. He was also the editor-in-chief of the journal Dârüşşafaka and theco-publisher of journal Talebe Mecmuası together with Hasan Fehmi. Our thesis examines the life and publications of Mehmed İzzet in detail.

………………..

Ortaçağ'da tıp ve eczacılık alanıyla ilgili Türkiye'de yazılmış eserlerin değerlendirilmesi / Medical and pharmaceutical sector in Turkey written assessment of the works in the Middle Ages

Yazar:MEDİNE KARAKAYA

Danışman: DOÇ. DR. TANER YILDIRIM

Yer Bilgisi: Fırat Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Tarih Ana Bilim Dalı / Ortaçağ Tarihi Bilim Dalı

Konu:Tarih = History

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

144 s.

Antikçağda tıp ve diğer bilimler için inanılan hurafe bilgiler ve batıl inançlar Ortaçağ'da da devam etmiştir. Skolastik düşüncenin bilimin üzerinde bir gölge olması Avrupa'da bilimin gelişmesine engel olmuştur. Tıp biliminin insan sağlığını koruması açısından tarih boyunca ilgilenilen bir alan olmasına rağmen Ortaçağ Avrupa'sında kilisenin etkisi ve bilimsel olmayan inanışlardan dolayı tıp bilimi gelişme gösterecek imkânı bulamamıştır. Batı'da bilimin gelişmesinin önünde engeller sıralanırken, Doğu'da İslâm dünyasında bilimin gelişmesine engel olan unsurlar ortadan kaldırılmıştır. İslâm dininin ilmi ve öğrenmeyi teşvik eden bir din olmasının etkisiyle bilimsel çalışmalar artmıştır. Emevî Devleti döneminde bazı halifelerin şahsi ilgilerinden dolayı Antik medeniyetlere ait eserler tercüme edilerek bilimin gelişmesi açısından önemli bir adım atılmıştır. Abbâsîler döneminde ise Antik medeniyetlere ait eserlerin çeviri faaliyetleri artarak teşkilatlı bir şekilde tercüme faaliyetleri yapılmıştır. Abbâsî halifelerinin çeviri faaliyetlerine ve bilimsel araştırmalara verdikleri destek sayesinde bilim insanları araştırma yapıp yeni buluşlara imza atabilmişlerdir. Bu dönemde yapılan çalışmalar sonraki dönemlerde yapılan bilimsel çalışmalara temel oluşturup birçok bilimin gelişmesini sağlamıştır. Tıp ve eczacılık alanlarında da yapılan bilimsel çalışmalar ve buluşlar Avrupa'yı derinden etkilemiştir. Ortaçağ'da müslüman hekimlerin ve eczacıların yaptıkları çalışmalar modern tıp ve eczacılığın oluşmasında etkili olmuştur. Tezimizde Ortaçağ'da yazılmış ve Türkiye'de basılmış olan eserlere öncelik verilerek Ortaçağ tıp ve eczacılık ile ilgili yazılmış olan kitap, makale, lisansüstü tezler, ansiklopedi maddeleri ve sempozyum bildirileri gibi farklı türden kaynaklar incelenip değerlendirilmesi yapılmıştır.

The superstitions and superstitions believed in medicine and other sciences in ancient times continued in the Middle Ages. The fact that scholastic thought was a shadow over science hindered the development of science in Europe. Although medical science has been an area of interest throughout history in terms of protecting human health, medical science could not find the opportunity to develop due to the influence of the church and non-scientific beliefs in Medieval Europe. While the obstacles to the development of science in the West were listed, the factors that prevented the development of science in the Islamic world were removed in the East. Scientific studies have increased due to the fact that Islam is a religion that encourages science and learning. Due to the personal interests of some caliphs during the Umayyad State, an important step was taken in terms of the development of science by translating the works of ancient civilizations. In the Abbasid period, the translation activities of the works of ancient civilizations increased and translation activities were carried out in an organized manner. Thanks to the support given by the Abbasid caliphs to translation activities and scientific research, scientists were able to conduct research and make new discoveries. The studies carried out in this period formed the basis for the scientific studies carried out in the following periods and provided the development of many sciences. Scientific studies and discoveries made in the fields of medicine and pharmacy have deeply affected Europe. The studies of Muslim physicians and pharmacists in the Middle Ages were influential in the formation of modern medicine and pharmacy. In our thesis, different types of sources such as books, articles, postgraduate theses, encyclopedia articles and symposium papers written on medieval medicine and pharmacy were examined and evaluated by giving priority to the works written in the Middle Ages and published in Turkey.

…………………………

Avustralya basınında Enver Paşa / Enver Pasha in Australian press

Yazar:HÜSEYİN ÖZMEN

Danışman: DOÇ. DR. TANER BİLGİN

Yer Bilgisi: Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Tarih Ana Bilim Dalı

Konu:Tarih = History

Dizin:Avustralya = Australia ; Enver Paşa = Enver Pasha ; Yabancı basın = Foreign press   Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

108 s.

Enver Paşa'nın ölümünün üzerinden yüz yıllık bir zaman geçmiş olmasına rağmen 41 yıllık yaşantısında yapmış olduğu askeri ve siyasi faaliyetler, O'nun günümüzde hala en çok tartışılan isim olmasına sebep olmuştur. Özellikle yirminci yüzyılın başında Osmanlı Devleti ve dünya siyasetinde önemli değişikliklere sebep olmuştur. Bu sebeple Enver Paşa'nın Türk basınının yanı sıra yabancı basında da sözü edilen bir isim olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Enver Paşa hakkında ulusal ve uluslararası kaynaklardan derlenen yüzlerce belge, kitap ve çok sayıda eser vardır. Ancak I. Dünya Savaşının Harbiye Nazırı ve Başkomutan Vekili olarak bildiğimiz Enver Paşa ile ilgili Avustralya basını üzerinden yapılan araştırma sayısı oldukça yetersizdir. Bu tez çalışmamızda I. Dünya Savaşında Anadolu'ya asker göndererek savaşa katılan ülkelerinden biri olan Avustralya'nın basınına yansıyan Enver Paşa haberlerini inceleyip Avustralya basınındaki yerini ortaya çıkarmayı amaçladım. Araştırma konum Enver Paşa'nın 1908 II. Meşrutiyeti ile başlayıp 1922'de Orta Asya'da şehadete erişinceye kadar olan süreci kapsamaktadır. Araştırmamızda kullandığımız kaynaklar söz konusu dönemde yayınlanan bir kısım Avustralya gazeteleridir.

Although a hundred years have passed since the death of Enver Pasha, his military and political activities in his 41-year life have caused him to be the most discussed name today. Especially at the beginning of the twentieth century, it caused significant changes in the Ottoman Empire and world politics. For this reason, it would not be wrong to say that Enver Pasha is a name mentioned in the foreign press as well as the Turkish press. There are hundreds of documents, books and many works about Enver Pasha compiled from national and international sources. However, the number of studies on Enver Pasha, whom we know as the Minister of War and Deputy Commander-in-Chief of the 1st World War, on the Australian press is quite insufficient. In this thesis, we aimed to analyze the news of Enver Pasha, which was reflected in the Australian press, which was one of the countries that participated in the war by sending soldiers to Anatolia in the 1st World War, and to reveal his place in the Australian press. Our research topic covers the process starting with Enver Pasha's 2nd Constitutional Monarchy in 1908 and reaching his martyrdom in 1922 in Central Asia. The sources we used in our research are some Australian newspapers published in that period.

…………………

Vecihe Hatiboğlu hayatı, kişiliği ve eserleri / Vecihe Hatiboğlu life, personality and works

Yazar:AYÇA UĞUR

Danışman: PROF. DR. MÜNEVVER TEKCAN

Yer Bilgisi: Kocaeli Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı / Türk Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı

Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

181 s.

Yüksek lisans tezi olarak hazırlanan bu çalışma, Türk dili için yaptığı çalışmalarıyla dil araştırmalarına öncülük etmiş Prof. Dr. Vecihe Hatiboğlu'nun önemi ve değeri hakkında bilgi vermektir. Bu çalışmada Vecihe Hatiboğlu'nun hayatı, kişiliği ve Türk diline kazandırdığı eserler hakkında bilgi verilmektedir. Hatiboğlu, dil bilim çalışmalarına katılmış özellikle söz dizimi alanında önemli bilgiler edinmiştir. Önemli eserler yazarak bildiklerini öğretmeyi kendisine görev edinmiş yayınladığı eserlerle dil bilimine katkıda bulunmuştur. Çalışma iki bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde Hatiboğlu'nun hayatı, kişiliği ve hakkında yazılan yazılarla ilgili bilgiler verilmiştir. İkinci bölümde yazarın kitap düzeyindeki eserleri incelenmiştir. Hatiboğlu'nun yazıları tematik olarak ayrılıp incelenmiştir. Eserleri incelendikten sonra yazarın bibliyografyası da çalışmaya eklenmiştir. Anahtar sözcükler: Vecihe Hatiboğlu, Türk dili, Sümerce, söz dizimi

This study which was conducted as a master's thesis gives information about the importance and value of professor assistant Vecihe Hatiboglu who guided language studies by her studies for Turkish language. This study aimed to give information about Vecihe Hatiboglu's life, her personality and the works that she introduced to Turkish language. Hatiboglu worked on linguistics, and specially she had important information about syntax. She aimed to teach what she had known by writing important works, and she contributed linguistics with her published works. The study is made of two parts. In the first part, information has been given about hatiboglu's life, her personality and the writings that were written in her name. In the second part, the author's works have been examined. Hatiboglu's works were divided into thematic parts,and investigated. After her works had been examined, her bibliography was taken into the work. Key words: Vecihe Hatiboglu, Turkish Language, Sumerian Language, syntax

……………………

Halkevlerinde yayın ve kütüphanecilik faaliyetleri (1932-1951) / Publication and library of people's houses activities (1932-1951)

Yazar:HÜSEYİN SOMUNCU

Danışman: PROF. DR. MEHMET SERHAT YILMAZ

Yer Bilgisi: Kastamonu Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Tarih Ana Bilim Dalı

Konu:Tarih = History

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

171 s.

Bu tezde Halkevlerinin, kuruluşundan kapandığı 1951 yılına kadar geçen sürede, yayın ve kütüphanecilik alanında ne gibi faaliyetlerde bulundukları, Türk yayın hayatına ve kütüphaneciliğine Halkevi dergi ve kütüphanelerinin katkıları üzerine değerlendirmede bulunulmuştur. Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, Kurtuluş Savaşı ile ulusal egemenlik ve tam bağımsızlığın hedeflendiği, halkçı bir karakter taşıyan özgün bir hareket gerçekleştirmişlerdir. Savaş sonrası gerçekleştirilen inkılapların halka benimsetilmesi ve yayılması amacıyla da halkçı bir yöntem belirlenmiştir. Halkevleri bu anlayışın doğal bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Halkevleri, 19 Şubat 1932'den 1951'e kadar 19 yıl süresince halkçılık konusu ile alakalı olarak gerçekleştirilen atılım çok hızlı gelişmiştir. Bizzat Mustafa Kemal Atatürk tarafından, Türk kültür ve aydınlanma karakterinin bir kurumu olmuştur. Halkevleri dönemin zor şartlarına rağmen yayın ve kütüphanecilik alanında hizmetler vererek Türk kültürüne büyük katkılar sağlamıştır. Yayınla ilgili faaliyetlerinde Halkevleri dergileri öne çıkmaktadır. Halkevleri dergileri inkılapların benimsenmesine, yayınlandığı yörenin tarih, kültür, edebiyat, tarım ve folklorunun gelişmesine katkıda bulunmuştur. Halkevi kütüphaneleri, sorumluluk sahibi ve bilgili bir okuyucu topluluğu yetiştirmeyi hedeflemiş ve bunda da başarılı olmuşlardır. Kütüphaneler öğrencilerin dersleri için danışma kaynakları buldukları, halkın okuma alışkanlığı kazandığı ve boş zamanlarında ders çalışıp kitap okudukları mekânlar olmuşlardır.

In this thesis, what kind of activities they carried out in the field of publishing and librarianship from the establishment of the People's Hosuses until 1951, when they were closed, and the contributions of the journals and libraries of the People's Hosuses to Turkish publishing life and librarianship were evaluated. With the War of Independence, Mustafa Kemal Atatürk and his comrades carried out a unique movement with a populist character, aimed at national sovereignty and full independence. A popular method was determined in order to adopt and spread the post-war reforms to the people. People's Houses emerged as a natural result of this understanding. People's Houses, the breakthrough made in relation to the issue of populism for 19 years, from February 19, 1932 to 1951, developed very rapidly. It has been an institution of Turkish culture and enlightenment character by Mustafa Kemal Atatürk himself. Despite the difficult conditions of the period, People's Houses made great contributions to Turkish culture by providing services in the field of publishing and librarianship. People's Houses magazines stand out in their activities related to publication. People's Houses magazines contributed to the adoption of the reforms and the development of the history, culture, literature, agriculture and folklore of the region in which they were published. People's Houses libraries aimed to raise a responsible and knowledgeable reader community and they were successful in this. Libraries have been places where students find reference sources for their lessons, where the public gains reading habits and where they study and read books in their spare time.

……………………….

Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi'ndeki âyet konulu tefsir risâleleri ve muhtelif risâlelerinin tahkikli neşri / Investigation of the letters of subject on verses in Konya Regional Manuscripts Library and various letters publication

Yazar:RAHİME BETÜL DEMİRAYAK

Danışman: PROF. DR. ALİ AKPINAR

Yer Bilgisi: Necmettin Erbakan Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı / Tefsir Bilim Dalı

Konu:Din = Religion

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

541 s.

"El yazma veya mahtût"; elle yazılarak ortaya konan her çeşit kitap, risâle, güzel yazı albümü, mektup, levha ve belgelerin ortak adıdır. Yazının icadından itibaren en çok yazma eser ortaya koyan milletlerin başında gelen Türkler, bir dünya illim-kültür mirasının muhdisi, vârisi ve hâmisi konumundadırlar. Naçizane biz de gücümüz nispetinde bu mirası günümüze kazandırma, daha güzel bir ifadeyle bu mirasla günümüzü kazandırma ameliyesine katkıda bulunmak amacıyla, Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi'nde bulunan "Osmanlı Dönemi Âyet Konulu Tefsir Risâleleri" üzerine tespit, tasnif ve içerik çalışması yapmış bulunmaktayız. İlgili eserlerin tespiti ve tasnifi ile başlayan çalışmamızda, 40 adet Besmele konulu,73 adet Âyet konulu olmak üzere toplam 113 eser üzerinde çalıştık. Tezimiz üç bölümden müteşekkildir. Birinci bölümde "Besmele", ikinci bölümde "Âyet Konulu Tefsir Risâleleri" üç başlık altında incelenmiştir: İlk olarak, müellifin hayatı, eserleri ve risâlelerin yazıldığı dönemin tespit edilmeye çalışıldığı "Tarihsel Arka Plan; ardından "Nitelik" başlığı altında, İsam-Tahkik kriterlerine uygun olarak kodikoji çalışması; Son olarak üçüncü bölümde ise "İçerik" başlığı altında; telif edilen eserin konusu, yöntemi ve kaynakları tespit edilmiştir. Son olarak, Nebe' Sûresi 78/18. Âyeti ile Tekvîr Sûresi 81/8. Âyetlerini konu alan iki risâlenin tahkiki yapılmıştır. Eklerde, çalışmamızda yer alan eserlerin muhtelif görselleri ile çalışmamıza panoramik bir bakış sağlayacak olan özet mahiyetinde tablo ve grafikler paylaşılmıştır. Sonuç bölümünde ise kanaatlerimiz ve tavsiyelerimiz yer almaktadır. Anahtar Kelimeler: Yazma Eser, Risâle, Kur'ân, Tefsir, Tahkik.

"Manuscript or mahtût"; It is the common name of all kinds of books, treatises, beautiful writing albums, letters, plates and documents written by hand. The Turks, who have been one of the nations that have produced the most manuscripts since the invention of writing, are the inventors, heirs and patrons of a world scientific and cultural heritage. In order to contribute to the effort of bringing this heritage to the present day as much as our power and to bring this heritage to our day with this heritage in a better way, we have carried out determination, classification and content studies on the "Tafsir letter on the Verse of the Ottoman Period" in the Konya Regional Manuscripts Library. In our study, which started with the identification and classification of the relevant works, we worked including 40 on Besmele and 73 on the subject of Verse on a total of 113 works. Our thesis consists of three sections. In the first part, "Besmele" and in the second part, "Tafsir Letter on the Subject of Verses" are examined under three headings: First, the author's life, works and the letter in which the treatises were written are tried to be determined in the "Historical Background; then, under the heading "Qualification", the study of codichogy in accordance with the Isam-Investigation criteria; Finally, in the third section, under the heading of "Content"; the subject, method and sources of the copyrighted work have been determined. Two letter on The Sūrah of Nebe' 78/18.verses and Sūrah of Tekvîr 81/8. verses were examined in the thesis.Various visuals of the works in our study and summary tables and graphs that will provide a panoramic view of our work are shared in the annexes. Our opinions and recommendations are included in the conclusion. Keywords: Manuscript, Letter, Qur'an, Tafsir, Investigation.

………………..

Elazığ Halkevi ve neşriyatının Türk halkbilimi bakımından değerlendirilmesi / Evaluation of Elazığ community center and its publications in terms of Turkish folklore

Yazar:TUĞBA BORA

Danışman: DR. ÖĞR. ÜYESİ BETÜL GÖRKEM

Yer Bilgisi: Erciyes Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

Konu:Halk Bilimi (Folklor) = Folklore

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

205 s.

Türkiye'de halk bilimi çalışmalarına kaynaklık eden en önemli yapılardan biri Halkevleridir. Burada yapılan derleme faaliyetleri araştırmacılara ışık tutması açısından önem arz etmektedir. Gerek profesyonel gerek amatör derlemeciler bulundukları bölgelerde malzemeleri derlemiş ve kayıt altına almıştır. Söz konusu çalışmalar özellikle süreli yayınlarda yer almaktadır. Bu bağlamda çalışmada Elazığ Halkevi ve onun çıkardığı Altan (1935-1939) dergisi incelenmiştir. Söz konusu dergide siyasî, kültürel, edebî, sanatsal, coğrafî vd. konulardaki yazılar ile yerel ve ulusal haberlere yer verilmiştir. Bu yayınlar Cumhuriyet döneminde Elazığ bölgesinin tanınması konusunda önemli bilgiler içermektedir. Dergi, Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü gibi isimlerin yazılarına yer vermesi bakımından de önem arz etmektedir. Derginin yazar kadrosunda Tevfik Sırrı Gür, Ömer Kemal Ağar, Nurettin Ardıç gibi isimler yer almaktadır. Bunların dışında Arif Nihat Asya, Behçet Kemal Çağlar, Falih Rıfkı Atay gibi Cumhuriyet döneminin önde gelen şair ve yazarlarının yazıları da dergide yayınlanmıştır. Elazığ Halkevi bünyesinde 1935- 1939 yılları arasında çıkarılan Altan dergisi, bölgenin halk bilimi malzemelerini derlemesi ve kayıt altına alması bakımından önemlidir. Dergide yer alan malzemeler detaylı incelenmiş ve sınıflandırılmıştır. Bunun sonucunda bir folklor bibliyografyası meydana getirilmiştir. Bu bibliyografya hazırlanırken Özkul Çobanoğlu'nun (Çobanoğlu, 2019) kadro tasnifinden yararlanılmıştır. Elazığ Halkevi tarafından yayınlanan üç adet halk bilimiyle doğrudan alakalı kitap da çalışmada incelenmiştir. Türkiye'de 1930'lu yıllarda yaygın olan Türk tarih tezi bağlamında çalışmalar yürütülmüş, bölgenin kadim Türk yurdu olduğu derlenen ürünlerle kanıtlanmaya çalışılmıştır. Nitekim derlenen ürünlerde Türkistan coğrafyasından elde edilen verilerin bulunması bu tezi kanıtlar niteliktedir. Anahtar Kelimeler: Halk bilimi, Elazığ, Halkevi, Altan dergisi, Türk folklor tarihi

Community Centers are one of the most important structures that are the source of folklore studies in Turkey. The compilation activities carried out here are important in terms of shedding light on the researchers. Both professional and amateur compilers compiled and recorded the materials in their regions. These studies are especially published in periodicals. In this context, Elazig Community Center and its Altan magazine were examined. Political, cultural, literary, artistic, geographical etc. articles and local and national news. These publications contain important information about the recognition of the Elazig region during the republican period. The journal is also important in that it includes the writings of important names such as Mustafa Kemal Atatürk and İsmet İnönü. There are important names such as Tevfik Sırrı Gür, Ömer Kemal Ağar and Nurettin Ardıç in the editorial staff of the magazine. Apart from these, the writings of prominent poets and writers of the republican period such as Arif Nihat Asya, Behçet Kemal Çağlar, Falih Rıfkı Atay were also included in the magazine. Altan magazine, which was published between 1935 and 1939 within the body of Elazig Community Center, is important in terms of compiling and recording the folklore materials of the region. The materials in the journal were examined in detail and classified. As a result, a folklore bibliography was created. Three books directly related to folklore published by Elazig Community Center were also examined in the study. In addition, in the last part of the study, information was given about the folk poets of Elazig. Studies were carried out in the context of the Turkish history thesis, which was common in Turkey in the 1930s, and it was tried to prove that the region is an ancient Turkish homeland with the compiled products. As a matter of fact, the data obtained from the geography of Turkestan in the compiled products proves this thesis. Keywords: Folklore, Elazig, Community Center, Altan magazine, history of Turkish Folklore

………………….

Cumhuriyet dönemi hadis çalışmaları (Ali Osman Koçkuzu örneği) / Republican period hadith studies: Prof. Dr. Ali Osman Koçkozu example

Yazar:TUĞBA YILDIRIM

Danışman: DR. ÖĞR. ÜYESİ AYŞE GÜLTEKİN

Yer Bilgisi: Uşak Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı / Hadis Bilim Dalı

Konu:Din = Religion

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

188 s.

Bu çalışma ile Cumhuriyet döneminde hadis alanında yapılan çalışmaların Ankara Üniversitesi Temel İslam Bilimleri bölümünde hadis, tefsir kürsülerinin kurulmasına öncülük eden Prof. Dr. Tayyib Okiç'in öğrencilerinden Konya İslam Enstitüsü ve sonraki adıyla İlahiyat Fakültesi'nde kırk iki yıl hadis alanında hizmet veren emekli olduktan sonra da vefatına kadar dersler vermeye, kitaplar yazmaya devam eden Prof. Dr. Ali Osman Koçkuzu örneğinde incelenmesi amaçlanmıştır. Tez çalışması dört bölümden oluşmakta olup giriş bölümünde Hz. Peygamber'den itibaren hadis ilminin seyri konusunda genel bir bilgi verilmiş, Osmanlı dönemindeki eğitim kurumları ve Konya darülhadislerine değinilmiştir. Birinci bölümde Türkiye'de din eğitimi alanında yapılan çalışmalar üzerinde durulmuştur. İkinci bölümde Ali Osman Koçkuzu'nun hayatı, ailesi, ders aldığı hocaları, yetiştirdiği öğrencilerine ve çalışma arkadaşlarının hoca hakkındaki degerlendirmelerine yer verilmiştir. Üçüncü bölümde Ali Osman Koçkuzu'nun kitapları, makaleleri, sempozyum tebliğleri, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi'ne yazdığı maddeler incelenmiş ve tanıtımları yapılmıştır. Dördüncü ve son bölümde ise Ali Osman Koçkuzu'nun hadis anlayışı ele alınmış özellikle "Haber-i vahidler ve hadiste nasih-mensuh" konusunda yazdığı eserlerden yola çıkarak hadis konusundaki genel kanaati ortaya konulmaya çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Ali Osman Koçkuzu, hadis, cumhuriyet dönemi, Konya, sünnet.

With this study the studies in the field of hadith in Republic Period is aimed to be researched in the example of Prof.Dr.Ali Osman Koçkuzu who served in the hadith field for forty two years in Konya Islam Enstitude with is last name Faculty of Theology, went on giving lessons adter his retirement to his death, who is also one of the students of Prof. Dr. Tayyib Okiç, the leader of founding Hadith and Commentary Lecterns in Ankara University Main Islam Sciences Department. This study consists of four parts, in the beginning part a general information is given about the process of hadith science since Hz. Prophet, the education foundations in Ottoman Empire and Konya Hadith Madrasah are memtioned. In the first part, the studies in the field of religion in Turkey are emphasized. In the second part Prof. Dr. Ali Osman Koçkuzu's life,his family,his teachers,students he raised,his colleagues's comsiderations about himself are mentioned. In the third part, Prof. Dr. Ali Osman Koçkuzu's books, articles, symposium announcements, articles he wrote for Turkey Religion Encyclopedia are researched and introduced. In the forth part, the hadith perspective of Prof. Dr. Ali Osman Koçkuzu is mentioned,it is tried to verify his general thought about hadith through his written Works about "Haber-i vahidler (news of unics) and Nasih-Mensuh in Hadith". Keywords: Ali Osman Koçkuzu, hadith, republican period, Konya, sunnah.

………………..

Sabah Gazetesi (1461-2190 sayılar inceleme ve seçilmiş metinler) / Sabah Newspaper (1461-2190 issues-study and selected texts)

Yazar:EDA BAYNAZ

Danışman: DR. ÖĞR. ÜYESİ GENÇ OSMAN GEÇER

Yer Bilgisi: Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

671 s.

Sabah gazetesi 1876-1922 yıllarında çıkarılmış, Türk basın tarihinin en önemli yayın organlarından biridir. Türk edebiyatının modernleşmeye başladığı önemli siyasi adım olan Tanzimat'tan bir müddet sonra yayın hayatına başlayan gazete, sadece gazetecilik ve basım tarihi bakımından değil, hem roman tefrikalarına hem de diğer edebî türlere ayırdığı sütunlarla edebiyat alanında da büyük bir değer taşımaktadır. Geçmişte gerçekleştirilmiş pek çok önemli işler gibi Sabah gazetesi de tarihin tozlu raflarında unutulmuştur. Harf inkılabından önceye tekabül eden pek çok edebî ve kültürel ve bilimsel metin gibi Sabah gazetesi de Arap harfleriyle yayımlanmış olmasından dolayı sadece konunun uzmanları tarafından okunup incelenebilmektedir. Bu sebeple eski gazete çalışmaları birçok alan için oldukça mühimdir. Bu çalışmanın amacı ise, Sabah gazetesinin 1461 ile 2190 numaralı sayılarını incelemek, incelenen sayıların içindekiler tablosunu çıkarmak, tablo üzerinden içindekilerin tahlilî fihristini yapmak ve seçilmiş en mühim edebî metinleri Arap harflerinden, Latin harflerine aktarmaktır. Bu çalışma, sınıflandırma ve fişleme yöntemiyle incelenerek tasnif edilmiştir. Üç ana bölümden oluşan tezin ilk bölümünde, incelenen sayılar üzerinden, tarih, yazar ismi, başlık ve başlık açıklamaları esas alınarak bir tablo oluşturulmuştur. İkinci bölümde, tabloda yer alan başlıkların ve yazarların isimleri ile fihristi çıkarılmış ve üçüncü bölümde ise edebî açıdan uygun görülen metinler Arap harflerinden, Latin harflerine aktarılmıştır. Bu çalışmayla birlikte, Sabah gazetesinde 1893 ve 1895 yılları arası çıkan sayılarda, yazarlar, tercih ettikleri türler ve konular, dönemin dili, yayımlanan kitaplar, gazeteler ve daha birçok konu açığa çıkarılmıştır. Tüm yönleriyle ele aldığımız bu çalışma, bilimsel anlamda birçok alana ışık tutacak bilgiyi de gün yüzüne çıkarmaktadır. Anahtar Kelime:

The Sabah newspaper was published in 1876-1922 and is one of the most important publications of Turkey. Not after a lifetime in a date that was an important step towards modernization in Turkish literature, the newspaper for publication is of great value, not only with journalism and its history of publication, but also with books devoted to other literary serials. Like many accomplished works, Sabah newspaper has been forgotten on the dusty shelves of history. This article is important for the field for the studies of the old newspaper, since the morning newspaper was published in Arabic, just like the literary and many texts before the alphabet revolution. The aim of this purpose is to research the 1461 and 2190 issues of Sabah newspaper, the index of the news related to the news of the news examined, the index of the news, Latina Latina This study has been classified by scanning and examining with the filing method. In the first part of the thesis, which consists of three main page authors, the numbers examined, the date, the title and the basic explanations, the main part, the main explanations of a table, in the second part, the names and names of their names and the appropriate texts are written in Latin with Arabic letters. In his books in the range, authors, preferred genres and topics, Language, published books and newspapers and many more are discussed. Working on the entire system is located in this workspace. Keywords: Literature, Newspaper, Culture, Sabah Newspaper, Ottoman Journalism

…………………………..

Listesi (tümü)

Sosyal bilgiler öğretmenleri öğrencilerine ne okutmalı? Bir okuma listesi önerisi / What should social studies teachers read to their students? A reading list suggestion

Yazar:AYŞENUR YILDIRIM

Danışman: PROF. DR. ÇAĞRI ÖZTÜRK DEMİRBAŞ

Yer Bilgisi: Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Ana Bilim Dalı / Sosyal Bilgiler Eğitimi Bilim Dalı

Konu:Eğitim ve Öğretim = Education and Training

Dizin:Edebiyat temelli sosyal bilgiler öğretimi = Literature based social studies teaching Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

157 s.

Sosyal bilgiler ve edebiyat ilişkisi geçmiş yıllardan beri araştırmalara konu olmuş, sosyal bilgilerin hedeflerini gerçekleştirmede edebiyat disiplini ve dolayısıyla edebi ürünlerden yararlanılması önemli görülmüştür. Sosyal bilgiler öğretiminde edebi ürünlerden yararlanılarak öğrencilerin okumaya teşvik edilmesi ile okuma alışkanlığı kazandırılması, öğrencilerin sosyal bilgilerde doğru okumalar yaparak düşünen, gelişen, duyarlı, çağa ayak uyduran etkin vatandaşlar olarak yetişmesine katkı sağlamaktadır. Bu araştırmada sosyal bilgiler ve edebi ürün ilişkisine bağlı olarak sosyal bilgiler dersinde sosyal bilgiler eğitimi kadrosunda görevli öğretim elemanları ve sosyal bilgiler öğretmenlerinin görüşleri doğrultusunda ortaokul öğrencileri için bir okuma listesi önerisi oluşturulması amaçlanmıştır. Çalışmada nitel araştırma yöntemi kullanılmış ve olgubilim (fenomenoloji) deseni benimsenmiştir. Araştırmanın çalışma grubu amaçlı örneklem çeşitlerinden kartopu/zincir örnekleme yöntemi uygulanarak belirlenen sosyal bilgiler eğitimi kadrosunda görevli 15 farklı üniversiteden 19 öğretim elemanı ve Millî Eğitim Bakanlığına bağlı olarak çalışan 39 farklı ortaokuldan 44 sosyal bilgiler öğretmeninden oluşmaktadır. Verilerin toplanmasında yarı yapılandırılmış ve araştırmacı tarafından geliştirilen "Öğretim Elemanı Görüşme Formu" ve "Öğretmen Görüşme Formu" olarak iki ayrı form kullanılmıştır. Katılımcılarla yapılan görüşmeler sonucunda toplanan veriler içerik analizi yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir. İçerik analizinde kodlamalar ve temaların oluşturulmasında MAXQDA nitel veri analiz programı kullanılmıştır. Araştırmada yapılan analiz sonucunda öğretim elemanlarının tamamına yakınının öğretmen adaylarına ileride öğrencileri için önerebilecekleri okuma önerilerinde bulundukları ve en fazla 16 ve üzeri sayıda kitap önerdikleri, öğretmenlerin tamamına yakınının sosyal bilgiler dersinde öğrencilerine okuma önerisinde bulundukları ve en fazla 1-5 arası sayıda kitap önerdikleri, araştırmaya katılan öğretim elemanlarının tamamına yakınının ve sosyal bilgiler öğretmenlerinin büyük çoğunluğunun belirli alan ya da meslek grubuna yönelik oluşturulan kitap listelerini yararlı buldukları, katılımcı öğretim elemanlarının tamamı ve sosyal bilgiler öğretmenlerinin tamamına yakınının sosyal bilgiler dersine yönelik okuma listesi oluşturulmasını yararlı buldukları sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmanın asıl amacına yönelik sosyal bilgiler eğitimi kadrosunda görevli öğretim elemanları ve sosyal bilgiler öğretmenlerinin görüşleri doğrultusunda sosyal bilgilerde bir okuma listesi önerisi oluşturulmuştur. Oluşturulan listede seri kitaplar ile birlikte toplam 574 eser yer almaktadır. Oluşturulan okuma listesi önerisinde 24 farklı edebi türde çeşitli eserlerin yer aldığı, her iki katılımcı grup tarafından en fazla Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından yazılan "Gençler İçin Nutuk" adlı eserin önerildiği anlaşılmıştır. Araştırmada sosyal bilgiler dersinde öğrencilerin sınıf düzeyine göre okuma türü eğilimleri hakkında 5. ve 6.sınıf düzeyindeki öğrencilerin okuma eğilimleri gösterdikleri eserlerin benzer olduğu, 7.sınıf öğrencilerinin ise sosyal medya ya da mobil oyunların etkisine bağlı olarak daha çok popüler olan eserleri okumaya eğilimli oldukları sonucu elde edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Edebiyat, Okuma, Okuma Listesi, Sosyal Bilgiler Eğitimi, Sosyal Bilgiler Öğretmeni

The relationship between social studies and literature has been the subject of research for years, and it has been considered important to benefit from the discipline of literature and therefore literary products in realizing the goals of social studies. Encouraging students to read and gaining reading habits by making use of literary products in social studies teaching contributes to the development of students as active citizens who think, develop, and keep up with the times by making correct readings in social studies. In this research, it is aimed to create a reading list proposal for secondary school students In line with the opinions of the lecturers and social studies teachers working in the social studies education staff in the social studies course, depending on the relationship between social studies and literary product. Qualitative research method was used in the study and phenomenology pattern was adopted. The study group of the research consists of 19 instructors from 15 different universities and 44 social studies teachers from 39 different secondary schools working under the Ministry of National Education, working in the social studies education staff determined by applying the snowball/chain sampling method, which is one of the purposeful sampling types. In the collection of data, two separate forms, "Instructor Interview Form" and "Teacher Interview Form", which were semi-structured and developed by the researcher, were used. The data collected as a result of the interviews with the participants were analyzed using the content analysis method. In content analysis, MAXQDA qualitative data analysis program was used to create coding and themes. An analysis of the study concluded that all of the faculty members recommended reading for future students to teachers, and recommended a maximum number of books of 16 and above, that most of the teachers had proposed reading to their students in social studies, and that most of the teachers had proposed only 1 to 5 books, and that the majority of the teaching staff and social teachers in the study found the book lists were useful, and that all of the participating professors found that it beneficial to read lists for specific fields or professions, and that social knowledge teachers had found it beneficial for all of them to read lists for social knowledge. A social studies list proposal has been developed based on the opinion of lecturers and social informatics teachers in the social education staff who are involved in the research's main objective. A total of 574 works are included in the list. The list of readings was proposed by 24 different literary types, with the most propositions of the works "Speech for Youth" written by Mustafa Kemal ATATURK by both participating groups. In the study, it was obtained that the works in which the 5th and 6th grade students showed reading tendencies were similar and the 7th grade students were inclined to read more popular works depending on the effect of social media or mobile games. Keywords: Literature Reading, Reading List, Social Studies Education, Social Studies Teacher

………………..

Aleksandr Nikolayeviç Samoyloviç ve Türkoloji / Alexandr Nikolayevich Samoylovich and Turkology

Yazar:SERDAR KARACA

Danışman: PROF. DR. HALİL İBRAHİM ŞAHİN

Yer Bilgisi: Balıkesir Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

Konu:Dilbilim = Linguistics ; Halk Bilimi (Folklor) = Folklore ; Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

Dizin:Halk bilimi = Folklore ; Oryantalizm = Orientalism ; Türkoloji = Turcology    Onaylandı

Doktora

Türkçe

2022

554 s.

Rus Türkoloji araştırmalarının önde gelen isimlerinden olan A. N. Samoyloviç üzerine araştırmalar Rusya'da hâlâ sürmektedir. Bunda, kendisinin Türk dili, edebiyatı ve halk biliminin farklı konularında, çok sayıda ve nitelikli eser vermiş olması etkilidir. Bu eserlerin çoğu belli başlı konulardaki ilk araştırmalar ve incelemeler arasında sayılır. Hâl böyleyken hem Samoyloviç'in kendi çalışmaları hem de bunlara dair sonraki araştırmalar konuyla ilgili Türkiye'deki literatürde yeterince yer bulmamıştır. Bunun yanında bir başka problem ise Samoyloviç ve çalışmalarının Rus Türkoloji araştırmalarındaki yerini tespit etmeye yönelik herhangi bir araştırmanın da olmayışıdır. Netice itibarıyla gerek Samoyloviç ve gerekse de Rus Türkoloji araştırmalarına dair bilgi eksikliği, Türkiye'deki çalışmaların bazı yönlerden yetersiz kalmasına sebep olmaktadır. Bu yetersizlik kendini en çok belli bir konudaki literatürün tespit edilmesinde hissettirir. Samoyloviç'in pek çok çalışması ilk olmasıyla belli konulardaki Türkoloji çalışmalarında, en azından literatür özetinde yer bulmalıdır. Bazı çalışmalar ilk olmanın yanında bir de son olmalarıyla kayda değerdir. Daha net bir ifadeyle Samoyloviç'in saha araştırmalarıyla ulaştığı bazı bulgular değişen hayat şartları sebebiyle yok olmuştur. Böylelikle Samoyloviç'in çalışmalarının değeri kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Bunların ne anlam ifade ettiğinin anlaşılabilmesi Rus Türkoloji geleneğinin bilinmesiyle yakından alakalıdır. Bu sonuncunun anlaşılması ise Rus Doğu biliminin bilinmesine bağlıdır. Bütün bunlar tezde bütüncül bir yaklaşımın benimsenmesini gerekli kılmıştır. Netice itibarıyla öncelikle Rusya'daki Türklerle ilgili ilk yazılı kaynakların neler olduğu ve bunların özellikleri belirlenmiş, sonrasında Rus Doğu bilimi kuruluşları incelenmiştir. En nihayetinde Samoyloviç üzerinde durulmuştur. Bu çerçevede öncelikle Samoyloviç'in biyografisi verilmiş, sonrasında ise dil-edebiyat ile halk bilimi araştırmaları üzerinde durulmuştur. Tezin sonunda Samoyloviç'in çalışmaları ile bunlar üzerindeki araştırmaların geçmişten bugüne bir listesi mevcuttur.

Research on A. N. Samoylovich, one of the leading figures in Russian Turkology studies, is still ongoing in Russia. The fact that he produced numerous qualified works on various subjects of Turkic languages, literature and folklore is effective in this. Most of these works are regarded as being among the first studies and reviews on certain subjects. In this context, both Samoylovich's works themselves and subsequent studies on them have not been adequately included in the related literature in Turkey. In addition to this, another problem is that there are no studies designed to identify the place of Samoylovich and his works in Russian Turkology research. Therefore, the lack of information regarding both Samoylovich and Russian Turkology research causes the related studies in Turkey to be inadequate in certain aspects. This inadequacy is most apparent in the identification of the literature on a specific subject. It is necessary to include many of the works of Samoylovich in at least the literature summary of Turkology studies as preliminary research. Certain studies stand out as being conclusive as well as preliminary. In other words, certain findings discovered by Samoylovich through field studies have disappeared due to changing living conditions. Therefore, the value of Samoylovich's works stand out on their own. Understanding their significance is closely related to the understanding of the Russian Turkology tradition. The understanding of the latter, in turn, depends on the knowledge of Russian Orientalism. All these factors have necessitated a holistic approach to be adopted in the present thesis. In conclusion, first, the written sources on Turks in Russia and their features were identified, and Russian Orientalism institutions were examined afterwards. Finally, Samoylovich was addressed. Within this framework, first, the biography of Samoylovich was presented and, afterwards, his language-literature and folklore studies were discussed. At the end of the thesis, a list of Samoylovich's work and research on these works from past to present is included.

…………………..

Literatür (tez adı)

Türkiye'de yaşam boyu öğrenme ile ilgili yayınların sistematik literatür taraması / Systematic literature review of publications on lifelong learning in Türkiye

Yazar:SEHER SEZGİN

Danışman: DOÇ. DR. ŞEMSEDDİN GÜNDÜZ

Yer Bilgisi: Necmettin Erbakan Üniversitesi / Eğitim Bilimleri Enstitüsü / Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Ana Bilim Dalı / Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bilim Dalı

Konu:Eğitim ve Öğretim = Education and Training

Dizin:Yaşam boyu öğrenme = Lifelong learning  Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

106 s.

Teknolojik gelişmeler arttıkça bireylerin sosyal hayata ayak uydurabilmeleri için sürekli öğrenme içinde olmaları zorunlu hale gelmiştir. Bu ihtiyaçların karşılanabilmesi için bireylerin yaşam boyu öğrenmeyi sürdürmeleri gerekmektedir. Literatür sonuçlarına göre dünyada ve Türkiye'de yaşam boyu öğrenme ile ilgili çalışmaların sayısı oldukça yüksektir. 2000'li yıllardan sonra Türkiye'de yaşam boyu öğrenmenin önemi daha çok anlaşılmıştır. Yaşam boyu öğrenmenin önemi nedeniyle Türkiye'de Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü kurulmuş ve faaliyetlerine devam etmektedir. Bu araştırmanın amacı, Türkiye'de yaşam boyu öğrenme ile ilgili lisansüstü tezleri ve ulusal akademik dergi platformu Dergipark'ta yayınlanan makaleleri sistematik literatür taraması ile araştırmak, incelemek ve değerlendirmektir. Bu araştırma sonucunda yaşam boyu öğrenme ile ilgili tez ve makalelerin genel olarak değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Araştırmada Yükseköğretim Kurumu Ulusal Tez Merkezi'ndeki 189 tezin ve Dergipark'taki 175 makalenin içerik analizi yapılmıştır. Çalışmada sistematik literatür taraması yapılmıştır. Verilerin analizinde dokümanlar incelenmiş ve on dört alt başlık altındaki sorulara cevap aranmıştır. Tez ve makalelerin yayımlanma yılları incelendiğinde son beş yılda yapılan çalışmalarda artış olduğu görülmektedir. Yaşam boyu öğrenme üzerine yapılan yüksek lisans tezlerinin doktora tezlerinden, Türkçe tezlerin ise yabancı dillerdeki tezlerden daha fazla olduğu görülmektedir. Tezler incelendiğinde en fazla araştırma yapılan üniversiteler arasında Bartın Üniversitesi'nin, enstitüler arasında ise eğitim bilimleri enstitüsünün yer aldığı belirlenmiştir. Tez ve makalelerin araştırma yöntemi eğilimleri incelendiğinde nicel yöntemin diğer yöntemlere göre daha yaygın olduğu, ölçek türü veri toplama aracının ise diğer veri toplama araçlarına göre daha yaygın olduğu görülmektedir. En çok kullanılan anahtar kelimenin "yaşam boyu öğrenme" olduğu görülmüştür. Makale yazarlarının sayısının 6'ya kadar çıktığı görülürken, 2 yazarlı makalelerin oranı daha yüksektir. Örneklem grupları incelendiğinde üniversite öğrenci gruplarının diğer gruplara göre daha fazla tercih edildiği görülmüştür. Tez ve makale sayısındaki artışın, yaşam boyu öğrenme konusunun Türkiye'nin gündeminde daha fazla yer almasında önemli bir etkisi olacağı düşünülmektedir. Nitel ve karma araştırmaların sayısının az olduğu görülmekte ve bu tür çalışmaların arttırılması önerilmektedir. Anahtar Kelimeler: İçerik Analizi, Sistematik Literatür Taraması, Yaşam Boyu Eğitim, Yaşam Boyu Öğrenme

As technological developments increase, it has become mandatory for individuals to be in continuous learning in order to keep up with social life. In order to meet these needs, individuals need to continue lifelong learning. Number of studies on lifelong learning in the world and in Türkiye is at a very high level according to the results of the literature. After the 2000s, the importance of lifelong learning has been understood more in Türkiye. Due to the importance of lifelong learning, the General Directorate of Lifelong Learning was established by the Ministry of National Education in Türkiye and continues its activities. The aim of this research is to search, examine and evaluate the postgraduate theses on lifelong learning in Türkiye and the articles published in the national academic journal platform Dergipark with a systematic literature review. As a result of this research, it is aimed to evaluate the theses and articles about lifelong learning in general. In the research, content analysis of 189 theses in the National Thesis Center of the Higher Education Institution and 175 articles in Dergipark were made. A systematic literature review was carried out in the study. The documents were examined and answers were sought to the questions under fourteen sub-headings in the analysis of the data. When the publication years of theses and articles are examined, it is seen that there has been an increase in the studies done in the last five years. It is seen that master's theses on lifelong learning are more than doctoral theses, and Turkish theses are more than theses in foreign languages. When the theses are examined, it has been determined that Bartın University is among the universities with the most research, and the institute of educational sciences is among the institutes. When the research method tendencies of theses and articles are examined, it is seen that the quantitative method is more common than other methods, and the scale type data collection tool is more common than other data collection tools. It has been seen that the most used keyword is "lifelong learning". While it is seen that the number of article authors is up to 6, the rate of articles with 2 authors is higher. When the sample groups were examined, it was seen that university student groups were preferred more than other groups. It is thought that the increase in the number of theses and articles will have a significant impact on the subject of lifelong learning to take place more in Türkiye's agenda. It is seen that the number of qualitative and mixed studies is low and it is recommended to increase the number of such studies. Keywords: Content Analysis, Lifelong Education, Lifelong Learning, Systematic Literature Review

……………….

Literatürü (tez adı)

Klasik dönem İslam devletler hukuku (siyer) literatürü / Classical era law of Islamic states (siar)

Yazar:YUSRA ÖZER

Danışman: DR. ÖĞR. ÜYESİ ORHAN CANPOLAT

Yer Bilgisi: Dicle Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı / İslam Hukuku Bilim Dalı

Konu:Hukuk = Law

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

94 s.

Bu çalışma, İslam Devletler hukuku alanına ait klasik dönemde telif edilmiş olan müstakil eserlerin incelenmesi ve tanıtılması konusunu ele almaktadır. İslam devletler hukuku hakkında genel bilgilendirme yapmak ve söz konusu eserlerin muhtevası ve önemi hakkında bilgi vermek çalışmanın genel amacını oluşturmaktadır. Çalışma iki bölümden oluşmakta olup birinci bölümde İslam devletler hukuku alanı hakkında genel bilgilendirme yapılmıştır. Bu ilmi alanın oluşum sürecinden itibaren tarihsel seyri, alanın temel ilke ve unsurları, genel hukuk tarihindeki yeri ve modern dönemdeki gelişmeler bu bölümde izah edilmeye çalışılmıştır. İkinci bölümde, çalışmanın temelini oluşturan modern öncesi dönemde İslam devletler hukuku alanı üzerine kaleme alınmış eserler incelenmektedir. Eserlerin her birinin ayrı ayrı ele alındığı bu bölümde, eserlerin muhtevaları ve müellifleri hakkında bilgiler yer almaktadır. Ayrıca eserler hakkında değerlendirmeler yapılmış, aralarındaki benzerlik ve farklılıklara da değinilmeye çalışılmıştır. Anahtar Sözcükler: Siyer, İslam Hukuku, İslam Devletler Hukuku, Literatür.

This study deals with the examination and promotion of stand-alone works that were copyrighted in the classical period in the field of Islamic international law. The general purpose of the study is to provide general information about Islamic state law and to give information about the content and importance of the works in question. The study consists of two parts, and in the first part, general information about the field of Islamic state law is given. The historical course of this scientific field since its formation, the basic principles and elements of the field, its place in the history of general law and the developments in the modern period have been tried to be explained in this section. In the second part, the works written on the field of Islamic state law in the pre-modern period, which forms the basis of the study, are examined. In this section, where each of the works is handled separately, there is information about the contents of the works and their authors. In addition, evaluations were made about the works, and the similarities and differences between them were tried to be mentioned. Keywords: Siyer, Islamic Law, Islamic International Law, Literature.

…………………………..

Osmanlı döneminde Firavun'un imanı meselesi,literatürü ve Kutbüddînzâde el-İznîkî'nin (Ö.885/1480) risalesi / The issue and the literature of the faith of the pharaoh in the Ottoman period and Qutb al-Dīn Zāda's (D. 885/1480) treatise

Yazar:FEYZULLAH ARAN

Danışman: DOÇ. DR. KADİR GÖMBEYAZ

Yer Bilgisi: Kocaeli Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı / Temel İslam Bilimleri Bilim Dalı

Konu:Din = Religion

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

246 s.

Kur'an, Hz. Musa'ya ve inananlara karşı büyük bir mücadele veren Firavun'un bir mucize olarak yarılan Kızıldeniz'i geçen Hz. Mûsa önderliğindeki İsrailoğullarının peşinden gittiğini ancak daha sonra kapanan suların altında kaldığını ve tam canını teslim edeceği sırada 'İsrailoğullarının inandığı Tanrı'ya inanıp Müslümanlardan olduğunu' ifade ettiğini haber verir. Ancak arkasından "Şimdi mi! Halbuki daha önce isyan etmiş ve bozgunculardan olmuştun." (Yûnus 10/91) buyurulur. Bunun üzerine genel olarak İslam âlimleri Firavun'un son andaki bu imanının Allah tarafından geçerli kabul edilmediği kanaatine sahip olmuşlardır. Ancak felsefî tasavvufun öncü ismi Muhyiddin İbnü'l-Arabî (ö. 638/1240) konuya çok farklı bir yorum getirmiş ve Firavun'un "mümin" ve "mutahhar" bir şekilde öldüğünü söylemiştir. Onun birçok görüşü gibi bu görüşü de kendisinden sonra tartışmalara yol açmış, konuya dair müstakil eserler bile kaleme alınarak bir literatür oluşmuştur. İbnü'l-Arabî'nin çizgisini takip eden Ekberî âlimler onun Firavun konusundaki görüşlerine açıklama getirmek zorunda kalmışlar, bazısı olduğu gibi benimserken bazısı aslında öyle demek istemediğini ifade ederek birtakım yorumlar geliştirmişlerdir. Bazı âlimler ise bu ve benzeri görüşleri sebebiyle İbnü'l-Arabî'yi tekfir etmişlerdir. İbnü'l-Arabî'nin görüşü ve Firavun'un imanı meselesinin Osmanlı ulemasının da gündemini meşgul ettiği görülmektedir. Bu tartışmaların Osmanlı'da ne zaman başladığı tam olarak bilinmemekle beraber Fatih Sultan Mehmed döneminin önemli âlimlerinden Kutbüddinzâde el-İznîkî (ö. 885/1480) küçük hacimli bir risalesi ile Osmanlı döneminde Firavun'un imanı meselesine eğilen en erken isimlerden biri olmuştur. O, Ekberî geleneğe mensup olmasına rağmen Firavun'un mümin oluşunu kabul etmemekle birlikte İbnü'l-Arabî aleyhine de konuşmamakta, meselenin izahına dair geniş açıklamalar yapmaktan kaçınmaktadır. İşte bu tezde Kutbüddinzâde'nin meseleye dair risalesi özelinde Firavun'un imanı konusunda ileri sürülen görüşler ve bunların kimler tarafından benimsendiği, Osmanlı döneminde tartışmanın seyri ve tarafları ele alınmış, bir Osmanlı âlimi olarak Kutbüddinzâde'nin hayatı, ilmî kişiliği ve konuya dair görüşü ortaya konmaya çalışılmıştır.

The Qur'ān reports us that Pharaoh (Fir'awn), who had a great struggle against Moses and the believers and he went after the Israelites under the leadership of Moses who crossed the Red Sea as a miracle, but was then submerged under the closed waters and just when he was about to die, he stated that "he believed in the God that the Israelites believe in and he is one of the Muslims." But then, "What! Now! When hitherto thou hast rebelled and been of the wrong doers?" Now! However, you had rebelled before and became one of the corrupters." (Yūnus 10/91) is addressed. Thereupon, Islamic scholars generally came to the conclusion that this belief of the Pharaoh at the last moment was not accepted by Allah as valid. However, Muḥy al-Dīn Ibn al-'Arabī (d. 638/1240), the pioneer of philosophical sufism, brought a very different interpretation to the subject and said that the Pharaoh died as "mu'min" and "muṭaḥḥar". Like many of his views, this view also caused controversy after him, and a literature was formed by writing even independent works on the subject. Akbarī scholars who followed the line of Ibn al-'Arabī had to explain his views on the Pharaoh, some of them adopted it as it is, while some of them developed some interpretations by expressing that they did not mean it that way. Some scholars, on the other hand, declared Ibn al-'Arabī a kāfir because of these and similar views. It is seen that the opinion of Ibn al-'Arabī and the issue of the faith of the Pharaoh occupied the agenda of the Ottoman scholars as well. Although it is not known exactly when these discussions started in the Ottoman State, Qutb al-Dīn Zāda al-Izniqī (d. 885/1480), one of the important scholars of the period of Meḥmed II, was one of the earliest names to deal with the issue of the Pharaoh's faith in the Ottoman period with a small treatise. Although he is a member of the Akbarī tradition, he does not accept that the Pharaoh is a believer, however, he does not speak against Ibn al-'Arabī, and avoids making extensive explanations about the explanation of the issue. In this thesis, the views put forward about the faith of the Pharaoh and the course and sides of the debate in the Ottoman period, in particular in an Ottoman scholar Qutb al-Dīn Zāda al-Izniqī's treatise on the issue have been studied and, Qutb al-Dīn Zāda al-Izniqī's life, scientific personality and his view on the subject were tried to be revealed.

………………………….

Makaleleri (başlık)

Diyalektolog Dergisinde çıkan ağız makaleleri üzerine tematik bir inceleme / Thematic researchs about on made of articles on dialect studies (Diyalektolog Journal 2010-2021)

Yazar:CEMİLE PARLAK

Danışman: PROF. DR. MUHAMMET FATİH ALKAYIŞ

Yer Bilgisi: İnönü Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı / Yeni Türk Dili Bilim Dalı

Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

109 s.

Çalışmamızda, Diyalektolog dergisinde çıkan, ağızlarla ilgili makaleler incelenmiş ve tematik değerlendirmeler yapılmıştır. Çalışma; Giriş, İnceleme ve Sonuç olmak üzere üç ana bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde çalışmanın amacına, yöntemine ve kapsamına yer verilmiştir. Ağızlarla ilgili genel bilgiler, ağızlar üzerine yapılan araştırmalar ve yayınlar ile Diyalektolog dergisi hakkında kısa bilgiler bu bölümde bulunmaktadır. İnceleme bölümü, çalışmanın ana kısmıdır. Diyalektolog dergisinde çıkan, ağızlarla ilgili 80 adet makalenin tematik değerlendirmesine bu bölümde yer verilmiştir. Değerlendirme yapılırken önemli dilbilim uzmanlarının görüşleri dikkate alınmıştır. Makalelerin tematik değerlendirmesi bu görüşler ışığında yapılmıştır. Sonuç bölümünde ise yapılan çalışmayla ilgili verilen bilgiler toparlanmış ve çeşitli sonuçlara bağlanmıştır. Çalışmada yararlanılan tüm kaynaklar Kaynakça kısmına eklenmiştir.

Articles about dialects published in the journal Diyalektolog were examined and thematic evaluations were made in the present study. The present study consists of three main parts: Introduction, review and conclusion. In the introduction section, the aim, method and scope of the study are presented. General information about dialects, researches and publications on dialects and brief information about the journal Diyalektolog are given in this section The review section is the main part of the study. The thematic evaluation of 80 articles on dialects published in the journal Diyalektolog is included in this section. In the process of making evaluation, linguistics experts 'views regarding the relevant topic were taken into account. The thematic evaluation of the articles was made in the light of these views. In the conclusion part, the summary of the present study is given and based on the relevant literature, some conclusions were made. All sources used in the study were added to the bibliography section.

…………………….

Tercüme (tümü)

Osmanlı İmparatorluğu'nda sipariş tercümeler: 1299-1730 (III. Ahmed'e kadar) / Ordered translations in the Ottoman Empire: 1299-1730 (TillAhmed III)

Yazar:NURSENA SOYLU

Danışman: PROF. DR. TUBA IŞINSU DURMUŞ

Yer Bilgisi: TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

168 s.

Bu çalışmada, Anadolu Beylikleri Dönemi de dâhil edilerek Osmanlı'nın kuruluşundan itibaren yapılmış ve tercüme eserlerin, kültürel iktidar bağlamında incelemesi yapılmıştır. Osmanlı tercüme literatürünün, bir saray hamisinin özel sipariş ve emirleriyle oluşturulmuş tercüme eserlerine odaklanılmıştır. Yapılan kapsamlı tasnif sonucu eserler dînî; riyâzî, müşterek, tabiî ilimler ile dil ve edebiyat ilimleri şeklinde başlıklara ayrılmıştır. Bu başlıklar altındaki sipariş tercüme eserler grafiklendirilerek elde edilen sayısal veriler yorumlanmıştır. Kültürel iktidar bağlamında ilk dört ilim grubunun değerlendirmesi tezin ikinci bölümünü oluştururken, dil ve edebiyat tercümeleri, III. Ahmed'e kadar tahta geçen padişahlara göre başlıklandırılarak, takip eden bölümde değerlendirmeye alınmıştır. Değerlendirmelere sadrazam; şeyhülislam, beylerbeyi, paşa ve farklı kademelerden ağaların siparişleriyle yapılan tercümeler de dâhil edilmiştir. Böylece Osmanlı İmparatorluğu'nun kültürel altyapısının oluşmasında, tercüme faaliyetlerinin saray yani iktidar tarafından nasıl araçsallaştırıldığı, siyasi ve kültürel politikalarda sürekliliğin sağlanması adına tercüme mekanizmasının kimler tarafından yürütüldüğü bütüncül bir bakış açısıyla ortaya koyulmaya çalışılmıştır.

In this study, translated works made in the Ottoman Empire were analyzed in the context of cultural power. The analyzes cover the period from the establishment of the Ottoman Empire to 1730, including the Anatolian Beyliks. It has been focused on the translation works created by special orders of a patron. As a result of the comprehensive classification, the works are divided into titles as; religious, social, positive, natural and language and literature sciences. Ordered translation works under these titles were graphed and the obtained numerical data were interpreted. While the evaluation of the first four science groups in the context of cultural power constitutes the second part of the thesis, language and literature translations are evaluated in the following part; by titled according to the sultans until Ahmed III. Translations made by the orders of grand vizier; sheikh-ul-islam, beylerbeyi, pasha and aghas from different ranks were also included in the evaluations. Thus, it is aimed to reveal how the translation activities were instrumentalized by the palace and the power; how and by whom the translation mechanism was carried out in order to ensure continuity in political and cultural policies, in the formation of the cultural infrastructure of the Ottoman Empire.

…………………

Cumhuriyet dönemi meal çalışmalarına metodolojik bir bakış / A methodological overview of translation studies of the holy quran in the Republic period

Yazar:AHMET YAKUT

Danışman: PROF. DR. MEHMET SALİH GECİT

Yer Bilgisi: Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı / Tefsir Bilim Dalı

Konu:Din = Religion

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

110 s.

İnsanlık için hidayet rehberi olan Kur'an-ı Kerim'in anlaşılması ve ihtiva ettiği hakikatlerin en doğru şekilde öğrenilip başkalarına aktarılması her dönemde Müslümanların en temel gayesi olmuştur. Bu gayenin neticesi olarak ortaya çıkan Kur'an-ı Kerim'in tercüme/meal faaliyetleri geride bıraktığımız yüzyıldan bu yana daha önce hiç olmadığı kadar ciddi bir alaka görmüştür. Bilhassa Cumhuriyetin ilanından sonra ülkemizde yazılan meallerin sayısında ciddi bir artış meydana gelmiştir. Bu alanda yapılan çalışmalardaki artış ilmi faaliyetlerin canlılığı noktasında her ne kadar müspet bir gelişme olsa da kaleme alınan her mealin aynı düzeyde ilmi yeterliliğe sahip olmaması meallerin niteliği açısından olumsuz sonuçlar doğurmuştur. Özellikle Kur'an'ı tercüme etme salahiyetine sahip olmayan kimselerin ideolojik kaygılarla yazdıkları bazı meallerin faydadan çok Kur'an'ın manasını tahrif etmeye yönelik sonuçlar doğurduğu görülmüştür. Bu nedenle söz konusu tezimizde Cumhuriyetin ilk yıllarından günümüze kadar kaleme alınan bazı mealler İslami ilimler perspektifinde metodolojik bir tahlile tabi tutulmuştur. Bu amaçla ilk olarak meal kavramının anlamıyla birlikte bu kavramın ortaya çıkış süreci ve bununla ilişkili olarak; Kur'an, tefsir, te'vil ve tercüme kavramları ele alınıp açıklanmıştır. Ardından Kur'an-ı Kerim'in tercüme edilme süreci ve geçmişten günümüze kadar Türkçeye yapılan tercümelerin kısa bir tarihi ortaya konulmuştur. Cumhuriyet döneminde yazılmış meallerin bir kısmı hakkında bilgiler verilmiştir. Bu mealler arasında farklı dini yaklaşımları ihtiva eden mealler seçilerek tahlili yapılmış ve bu meallerin Kur'an ilimleri açısından değeri ele alınmıştır. Son olarak meal okumalarında göz önünde bulundurulması gereken temel hususlar izah edilerek meal okuyucularının yapacakları çalışmaların verimliliğini artırmaları amacıyla bazı temel prensipler ortaya konulmuştur. Bunların neticesinde; meal-Kur'an ilişkisi, Cumhuriyet döneminde yazılmış bazı meallerin Kur'an ilimleri açısından değeri ve meallerin Kur'an'ın anlaşılmasındaki rolü izah edilmeye çalışılmıştır. Anahtar Sözcükler: Kur'an, Meal, Tercüme, Cumhuriyet dönemi, Kur'an ilimleri.

Muslims have always aimed to understand the Holy Quran, which is the salvation guide for humanity, to learn the truths it contains in the most accurate way and to convey it to others. The translation activities of the Qur'an, which is the fruit of this aim, have attracted more attention than ever before since the last century. Especially after the transition to the republican regime, a significant number of Quran translations have been written in Turkey. The fact that every work written does not have the same level of scientific competence has had negative results in terms of the quality of the translations although the increase in the studies in this field is a positive development in terms of the vitality of scientific activities. It has been seen that some of the translations written by those who do not have the authority to translate the Qur'an, due to their ideological concerns, have resulted in falsifying the meaning of the Qur'an rather than benefiting it. For this reason, this thesis has subjected some of the translations of the Holy Quran, written from the first years of the Republic to the present, to a methodological analysis from the perspective of Islamic sciences. Therefore, the meaning of the "Meal" (Translation of Holy Quran) and the process of the emergence of this concept and the related concepts such as the Quran, tafsir (interpretation of Quran), ta'vil (implicature) and translation are discussed and explained. Then, the translation process of the Holy Quran and a brief history of the translations made into Turkish from the past to now are exhibited. In addition, information is given about some of the translations written in the Republican period. Among these translations, those containing different religious approaches were selected and analysed, and the value of these translations in terms of Quranic sciences was discussed. Finally, some basic principles have been put forward to increase the efficiency of the work of the translation readers, by explaining the basic issues that should be taken into account in reading the translation. As a result, this study tries to explain the relationship between the translation and the Quran, the value of some translations written in the Republican period in terms of Quranic sciences and the role of translations in understanding the Quran. Keywords: Holy Quran, Meaning of Holy Quran, Translation, Republican era, Quranic sciences.

…………………….

III. Murad Dönemi yazılı kültürü / Written culture in the Murad III Era

Yazar:UĞUR ÖZTÜRK

Danışman: PROF. DR. MÜCAHİT KAÇAR

Yer Bilgisi: İstanbul Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature

Dizin:     Onaylandı

Doktora

Türkçe

2022

820 s.

XVI. yüzyılın sonuna doğru Osmanlı İmparatorluğu'nda sultanların etrafındaki iktidar ve intisap ilişki ağlarının değişmesi devrin siyasi, edebi ve kültürel ortamını da etkilemiştir. III. Murad'ın merkezî konumda olduğu bu dönemde hanım sultanların, harem ağalarının, ulemanın, musahip ve musahibelerin güç kazanmasıyla, dönemin şair, müellif, mütercim ve şârihleri çok sayıda eser ortaya koymuştur. Sultanın şahsına ulaşmak, iltifat ve himayesini kazanmak için alternatif aracıların var olması eser sahiplerinin farklı kişiler tarafından da himaye edilmesini sağlamıştır. III. Murad'ın kendisinin oldukça hacimli bir Dîvân'a sahip oluşu, eserler telif edip rüyalarını yazdırması, şiirlerini başkalarına şerh ettirmesi; "acayip ve garayip" hikâyelere, kitaplara ve özellikle resimli yazmalara olan merakı bu dönem edebi yazımının oluşmasında başat rol oynamıştır. Onun ilgi alanları devrin diğer hamilerini de etkilemiş, mahrem, mukarreb ve musahip unvanlı kişiler sultanın nazarında prestij sahibi olmak için padişahın beklentisi doğrultusunda kendilerine himaye edecek sanatkârlar seçmişlerdir. Bu durum III. Murad devrinin kendi alanında ilk sayılabilecek eserlerinin ortaya çıkmasına vesile olmuştur. Ayrıca III. Murad'ın Türkçe yazıma önem vermesi hatta bazı eserleri farklı aracılarla telif, tercüme ve şerh ettirmesi dönemin önemli hususiyetlerinden biridir. Türkçe eserlere ek olarak sultanın himayesinde Farsça ve Arapça eserler de kaleme alınmıştır. Farklı türde eserlerin dönemsel olarak ele alındığı bu çalışmada, konular belli bir tasnife tâbi tutulmuştur. Çalışmamızda sırasıyla devrin siyasi kültürü, bir şair olarak Murâdî'nin şiirleri, sultanın tarikatler ve şeyhleri ile olan ilişkileri, saray çevresi, dönemdeki himaye kültürü, devrin uleması ve paşaları, sultana kaside yazan şairler, 1582 Sünnet Şenliği, III. Murad'a ithafen yazılmış eserler, devrin diğer eserleri, dönem şairleri ve resimli yazmalara dair konular ele alınmıştır. Bütün bunlar incelenirken devre ait yazma eserlerin incelenmesi ağırlıklı bir metot takip edilmiştir. Ayrıca çalışmanın sonuna hami ve mahmi (patronaj) irtibatını gösteren çizelgeler ve grafikler de eklenmiştir.

By the late 16th century, changes in existing power relations and patronage networks centered around the Ottoman sultans affected the political, literary and cultural environment of the period from the 1570s to the 1590s. During this period, in which Murad III was the central ruling figure, many poets, authors, translators and commentators of the period produced their works in conjunction with the growing power of the sultanas, chief eunuchs of the palace, scholars and favourites (musāhibs and musāhibes). The existence of such alternative intermediaries in order to access to the person of the sultan as well as to gain his patronage created some new ways of patronage for the authors of this period. The fact that Murad III himself had a very voluminous Dîvân, wrote his own literary works, had his dreams recorded and his poems annotated by other poets, and his interest in supernatural stories (ajā'ib and gharā'ib) and illustrated manuscripts all played a leading role in the development of this period's massive literary production. The sultan's literary interests and tastes also affected other patrons of the period. Courtiers, such as mahrams, muqarrabs and musāhibs, also chose artists to be supported in line with the expectations of the sultan and in order to raise their positions in the eyes of the sultan. This led to the emergence of new works that can be considered as the first in the field during the reign of Murad III. Another significant feature of this period is that Murad III gave utmost importance to writing in Turkish and even had some works written, translated and annotated by intermediaries. In addition to Turkish works, Persian and Arabic works were also written with the support of the sultan. In this study, in which different types of works are examined in sub-periods, the subjects are classified in a certain way. In our study, the political culture of the period, the poems of Murâdi as a poet, the sultan's relations with the sects and the sheikhs of the sects, the palace environment, the patronage in the period, the scholars and pashas of the period, the poets who wrote odes (qasida) to the sultan, the Circumcision Festival of 1582, the works dedicated to Murad III, other works of the period, the poets of the period and the subjects of the illustrated manuscripts are discussed. While examining all these, a method based on the manuscripts of the period was followed. The charts and graphs showing the relationship between patron and patronage were added at the end of the study.

………………………

 

Türk basınına göre Türkçe ibadet ve ezan tartışmaları / Turkish worship and azan discussions according to the Turkish press

Yazar:ARİF EREZ

Danışman: PROF. DR. MUSTAFA BUDAK

Yer Bilgisi: İstanbul Üniversitesi / Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü / Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı

Konu:Türk İnkılap Tarihi = History of Turkish Revolution

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

176 s.

Bu çalışmada Osmanlı'dan Cumhuriyet'e dinde reform tartışmaları ele alınmıştır. Avrupa'da meydana gelen Rönesans ve Reform hareketleri Avrupa tarihinde yeni sayfalar açılmasına neden olmuştu. Din, toplumsal hayattan soyutlanmış birey ve tanrı ilişkisindeki aracılar ortadan kaldırılmıştı. Avrupa'da ortaya çıkan dini reform düşünceleri zaman içinde Osmanlı aydınını da etkisi altına almayı başarmıştı. Bu konuyla ilgili Osmanlı aydını arasında yapılan ilk tartışma Türkçe Kur'an tercümesinin yapılıp yapılmaması ve hutbelerin anadilde okunması konusuydu. Osmanlı'nın son dönemlerinde başlayan Kur'an tercümesi denemeleri, Cumhuriyetin ilk yıllarında da devam etti. 1923'te Cumhuriyetin ilanıyla birlikte tartışmalar şiddetini daha da artırdı. Bunun sonucunda 1925 yılında T.B.M.M kararıyla Kur'an'ın Türkçe tercüme ve tefsirinin yapılması kararlaştırıldı. Siyasi ortamın müsait hale gelmesiyle 1926 Ramazanında Göztepe Camii İmamı Cemaleddin Efendi tarafından ilk Türkçe Namaz teşebbüsünde bulunuldu. 1928 yılında kamuoyuna Darülfünun İlahiyat Fakültesi müderrislerince hazırlandığı iddia edilen ve din alanında yapılacak radikal ıslahatları içeren Dini Islah Beyannamesi adıyla bir beyanname sızdırıldı. 1932 senesinin Ramazan ayında ise düşünülen ıslahatların fiili aşamasına geçilerek, ilk defa Türkçe Ezan-Tekbir-Hutbe okundu ve büyük camilerde dini merasimler yapıldı. 1933 Ramazanında da aynı uygulamalar devam ederken bu süre zarfında Diyanet İşleri Riyaseti'nin yayımladığı beyannamelerle uygulamalara resmi hüviyet verilmeye çalışıldı. 1941'de ceza kanununda yapılan değişiklikle Türkçe Ezan uygulaması zorunlu hale getirildi ve cezai yaptırıma tâbi tutuldu. Sonuçta Türkçe İbadet denemeleri başarılı olmamasına rağmen, Türkçe Ezan Demokrat Parti'nin iktidara geldiği 1950 yılına kadar devam etti.

In this study, religious reform debates from the Ottoman Empire to the Republic are discussed. The Renaissance and Reformation movements that took place in Europe caused new pages to be opened in the history of Europe. The intermediaries in the relationship between religion, the individual and the god, who were isolated from social life, were eliminated. The religious reform ideas that emerged in Europe managed to influence the Ottoman intellectuals over time. The first discussion among the Ottoman intellectuals on this issue was whether to translate the Qur'an into Turkish and to read the sermons in the mother tongue. As a result, Turkish Qur'an trials, which started in the last period of the Ottoman Empire, continued in the first years of the Republic. With the proclamation of the Republic in 1923, the debates intensified even more. As a result of this, in 1925, it was decided to make the Turkish translation and interpretation of the Qur'an by the decision of the Turkish Grand National Assembly. When the political environment became available, the first Turkish prayer attempt was made by Göztepe Mosque Imam Cemaleddin Efendi in 1926 Ramadan. In 1928, a declaration called Religious Reform Declaration, which included radical reforms to be made in the field of religion, was leaked to the public. In the month of Ramadan in 1932, the actual stage of the planned reforms was started and the Turkish Adhan-Tekbir-Khutba was read for the first time and religious ceremonies were held in large mosques. While the same practices continued in the Ramadan of 1933, during this period, an attempt was made to give an official identity to the practices with the declarations published by the Presidency of Religious Affairs. With the amendment made in the penal code in 1941, the practice of Turkish Azan was made compulsory and was penalized. Although the Turkish Worship trials were not successful, Turkish Adhan continued until 1950, when the Democrat Party came to power.

……………………………

Tezler (tez adı)

 

Türk İslam Edebiyatı alanında 1984-2021 yılları arasında yapılan lisansüstü tezler üzerine bir analiz: Nitel çalışma / An analysis on graduate thesis in Turkish İslamic Literature between 1984-2021: Qualitative study

Yazar:TANSU ÇİNİCİ

Danışman: DOÇ. DR. AYŞE HİLAL KALKANDELEN

Yer Bilgisi: Atatürk Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / İslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı / Türk İslam Edebiyatı Bilim Dalı

Konu:Din = Religion

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

204 s.

Bu çalışmada Türk-İslam Edebiyatı alanında 1984-2021 yıllarında yapılan tezlere ait yöntemlerin ve nitel araştırma yönteminin incelenmesi amaçlanmıştır. Sosyal bilimlerde sıkça kullanılan nitel araştırma yöntemi ve veri analizi, Türk-İslam Edebiyatı'ndaki tezler için de önemlidir. Bu sebeple çalışmamızda nitel araştırma yöntemi detaylı olarak incelenmiştir. Araştırmada; nitel araştırma ve yöntemleri, nitel veri analizinin nasıl yapıldığı ve Türk- İslam Edebiyatı alanında yapılan lisansüstü tezlerinin incelenmesi olmak üzere üç ana başlık bulunmaktadır. Araştırmanın sonucunda ilgili tezlerde yönteme dair bölümlerin yer almadığına ve nitel araştırmanın alan için önemine ulaşılmıştır.

This study, it is aimed to examine the methods and qualitative research methods of the theses in the field of Turkish-Islamic Literature between 1984-2021. Qualitative research method and data analysis, which are frequently used in social sciences, are also important for theses in Turkish-Islamic Literature. For this reason, in our study, the qualitative research method was examined in detail. There are three main headings in this research: qualitative research and methods, how qualitative data analysis is done, and examination of postgraduate theses in the field of Turkish-Islamic Literature. As a result of the research, it has been reached that there are no chapters on the method in the relevant theses and the importance of qualitative research for this field.

……………..

Yazma (tez adı)

Tavşanlı Zeytinoğlu Halk Kütüphanesi'nde bulunan Arap dili ile ilgili yazma eserlerin tespiti ve tavsifi / Determination and description of Arabic manuscripts works in Tavşanlı Zeytinoğlu Public Library

Yazar:EMİNE DENİZ

Danışman: DOÇ. DR. FADİME KAVAK

Yer Bilgisi: Bursa Uludağ Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı / Arap Dili ve Belagatı Bilim Dalı

Konu:Arşiv = Archive ; Dokümantasyon ve Enformasyon = Documentation and Information ; Doğu Dilleri ve Edebiyatı = Eastern Linguistics and Literature

Dizin:     Onaylandı

Yüksek Lisans

Türkçe

2022

134 s.

Kütüphaneler bir milletin ilim, kültür, bilgi mirasını oluşturan ve onu ileriki nesillere aktarıp yaşatan en büyük etmenlerinden biridir. Bu bağlamda bir kütüphanenin ve içerisinde bulunan yazma eserlerin tanıtılması, tespit edilmesi hem o milletin kültür zenginliğine hem de farklı alanlarda çalışma yapmak isteyen araştırmacılara büyük katkı sağlayacaktır. Çünkü herhangi bir yazma nüshanın alanıyla ilgili kaynaklar arasında yer alması veya almaması pek çok çalışmanın sonucunu etkileyebilir. Bu bakımdan bu çalışmada bir ilçe kütüphanesi olarak Tavşanlı Zeytinoğlu Halk Kütüphanesi'nde bulunan Arap dili ile ilgili yazma eserler tanıtılmaya çalışılmıştır. Çalışmanın birinci bölümünde gramer kitapları ve sözlükler; ikinci kısmında belagat, arûz ve vaz' ilmine dair eserler; son olarak üçüncü bölümde ise kasideler ve şerhleri ele alınmakta; kütüphanedeki konumları hakkında bilgi verilmektedir. Ayrıca eserler ve müellifleri hakkında edinilebilen bilgilere de kısaca değinilmektedir. Böylece kütüphanedeki Arap dili ile ilgili yazmalara ait küçük bir katalog düzenlemesi de yapılmış olmaktadır. Anahtar Sözcükler: Arap Dili, Tavşanlı, Zeytinoğlu Kütüphanesi, Tavsif, Yazma Eser

Libraries are one of the biggest factors that constitute a nation's scientific, cultural and information heritage, and transmitting this heritage to future generations and keeping it alive. In this context, introducing and identifying a library and the manuscripts in it will make a great contribution both to the cultural richness of that nation and to researchers who want to work in different fields. Because the fact that any manuscript is included or not among the resources related to its field can affect the results of many studies. In this regard, in this study, manuscripts related to the Arabic Language in Tavşanlı Zeytinoğlu Public Library as a district library were tried to be introduced. In the first part of the study, grammar books and dictionaries; in the second part, books on the science of Rhetoric, Aruz and Vaz'; Finally, in the third part, poems and commentaries on eulogies are discussed; Information about their location in the library is given. In addition, information about the books and their authors is briefly presented. Thus, a small catalog arrangement of the Arabic language manuscripts in the library is made. Keywords: Arabic Language, Tavşanlı, Zeytinoğlu Library, Description, Manuscript

………………..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder