Bibliyografik tezler
(2022)
17.12.2022
Kaynak: YÖK Tez sistemi
Çalışmayı yaparken https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/IstatistikiBilgiler?islem=2
sayfasında 2022 tezleri 39.614 adetti.
…………………………
Yapılan taramalar:
ana
kaynaklar"
Araştırmalar
basın
tarihi"
basında
basının
tarihi"
basınının
tarihi"
bibliografya
bibliography
Biblioğrafyası
bibliyografik
bibliyograflar
Bibliyografya
Bibliyografyası
Çalışmalar
Çalışmaları
dair araştırmalar"
Dergi (tümü=2022)
dergi dizini (tez adı)
dergi fihristi (tümü)
dergi indeksi" (tez adı)
Dergiler (tez adı)
Dergisi (tez adı)
dergisi dizini (tez adı)
dergisi fihristi" (tümü)
dergisi indeksi (tez adı)
dergisi indeksi (tümü)
Dizin (tümü)
Dizini (tümü)
Edebiyatı (tez adı)
Eserler (tez adı)
eserler listesi (tümü)
Eserleri (tez adı) (45)
eserleri listesi"
eserlerinin listesi"
etüdler
etütler
Fihrist
Fihristi
Gazete dizini
gazetesi dizini
gazetesi fihristi
gazetesi indeksi
İncelemeler
incelemeler (tümü)
bibliyografya (tümü)
incelemeler (tümü)
bibliyografyası (tümü)
incelemeler yayınlar
İNDEKS (özet) yazılar (özet)
İndeksi (tez adı)
kamuoyu
Katalo
Katalog
katalogları
Kataloğu
Kataloğunun
Kaynak
Kaynak araştırması
Kaynakça
kaynakçası
Kaynaklar
Kaynakları
Kitap (dizin)
Kitap (tez adı)
Kitap (tümü)
Kitaplar (tez adı)
Kitaplar (tümü)
Listesi (tümü)
Literatür (tez adı)
Literatürü (tez adı)
Makaleler (başlık)
Makaleler (dizin)
Makaleleri (başlık)
Mecmua (başlık)
Mecmua (dizin)
Mecmuası (tez adı)
Periyodik (tez adı)
sahaf
sistematik (tez adı)
sistematik
tahlili
süreli yayınlar kataloğu
tebliğler (tümü)
tercüme (tümü)
Tezler (dizin)
Tezler (tez adı)
Yapıtlar (tez adı)
Yayın (tez adı)
Yayınlar (tez adı)
Yayınları (tez adı)
Yayınların (tez adı)
Yazar (dizin)
Yazar (tez adı)
Yazarlar (dizin)
Yazarlar (tez adı)
Yazarları (tez adı)
Yazı dizini
Yazılar (özet)
Yazıları (özet)
Yazıların dizini (tümü)
Yazıların fihristi
(tümü)
Yazıların indeksi
(tümü)
Yazın
Yazını
Yazma (tez adı)
Yazma (dizin)
Yazmalar (tez adı)
45+97:
142
araştırmalar
Gazi Tömer "Yabancılar için Türkçe" öğretim seti
ile ilgili yapılan araştırmalar üzerine bir meta-sentez çalışması / A
meta-synthesis study on the researches of Gazi Tömer "Yabancılar için
Türkçe"
Yazar:ŞEYMA BİLİŞ
Danışman: DOÇ. DR. MUHAMMET RAŞİT MEMİŞ
Yer Bilgisi: Ondokuz Mayıs Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim
Enstitüsü / Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Ana Bilim Dalı / Türkçe Eğitimi
Bilim Dalı
Konu:Eğitim ve Öğretim = Education and Training
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
132 s.
Yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde önemli bir yeri
bulunan materyallerden birisi de dil öğretim setleridir. Bu setler, Türkçe
öğretiminin başarısını büyük ölçüde etkilemektedir. Türkçe öğretimi konusundaki
talep artışı, bu alanda kullanılan materyallerdeki sorunların tespit edilip
geliştirilmesini gerekli kılmaktadır. Bu gerekçe doğrultusunda Gazi TÖMER
Yabancılar İçin Türkçe seti ile ilgili yapılmış akademik çalışmaların
bulgularını analiz etmek, analiz sonuçlarını bir araya getirerek değerlendirmek
ve dağınık hâlde bulunan çalışmaları bir çatı altında toplamak amacıyla
gerçekleştirilen bu araştırma, bir nitel çalışma olup, araştırmada içerik
analizi yöntemlerinden biri olan meta-sentez kullanılmıştır. Çalışmada
verilerin tespiti için doküman incelemesi yöntemine başvurulmuştur. Araştırma
problemi kapsamında Gazi Yabancılar İçin Türkçe öğretim seti ile ilgili
yapılmış bilimsel çalışmalara ihtiyaç duyulmuş ve çeşitli veri tabanlarından
kırk iki (42) tez, otuz üç (33) makale ve altı (6) bildiri olmak üzere toplam
seksen bir (81) çalışmaya ulaşılmıştır. Çalışmalar, amaçsal örnekleme
yöntemlerinden ölçüt örnekleme yöntemine göre belirlenmiştir. İncelenen
çalışmalar, çözümleme aşamasında ele alınan konu çerçevesinde karşılaştırılmış
ve gruplandırılmıştır. Her bir çalışma türüne göre tez ise T1, T2, … T42 ,
makale ise M1, M2, ..M43, tam metin bildiri ise B1, B2 …..B6 şeklinde
kodlanmış, kodların benzerlik ve farklılıkları incelenerek konu alanları
belirlenmiştir. Oluşturulan konu alanları çerçevesinde bir her bir çalışma
diğerleriyle tekrar karşılaştırılmış ve bulgular tablo hâline getirilmiştir.
Değerlendirmeler sonucunda Gazi TÖMER Yabancılar İçin Türkçe seti ile ilgili
yapılmış akademik çalışmalarda amaçlar, sorunlar, sonuçlar, öneriler, ele
alınan seviyeler, çalışmalarda kaç farklı setin değerlendirildiğine ilişkin
veriler, konu alanlarına göre ortak bir çatıda toplanmıştır. Bu verilerden
hareketle bazı sorunların bulunduğu tespit edilmiştir. Bu sorunlar, ders
kitaplarının okuma/anlama, kültür aktarımı, söz varlığı, konuşma, etkinlikler,
dinleme, kelime öğretimi, yazma, değerler eğitimi, görseller, ölçme ve
değerlendirme, biçimsel özellikler, çerçeve metin, disiplinler arasılık,
temalar ve mizahi unsurlar açısından güncellenmesine işaret etmektedir.
One of the most important materials for teaching Turkish as
a foreign language is the language teaching sets. These sets greatly affect the
success of teaching Turkish. Due to the increase in demand for learning
Turkish, the problems in the materials used in this field should be identified
and solved. For this reason, this study was carried out in order to analyze the
findings of academic research on Gazi TOMER Turkish for Foreigners set, to
evaluate the results of the analysis, and to gather scattered studies together.
It is a qualitative study in which meta-synthesis, one of the content analysis
methods, was used. In the study, document analysis method was used to determine
the data. Within the scope of the research problem, scientific research on the
Gazi Turkish teaching for Foreigners set was needed ,and a total of eighty-one
(81) studies, including forty-two (42) theses, thirty-three (33) articles, and
six (6) papers, were accessed from various databases. The studies were selected
in accordance with the criterion sampling method, one of the purposive sampling
methods. The studies examined were compared and grouped within the framework of
the subject discussed in the analysis stage. Each study has been coded
according to its type; the theses were coded as T1, T2, ... T42 , the articles
were coded as M1, M2, ...M43, the full text papers were coded as B1, B2 ... B6,
and the similarities and differences of the codes were examined and the subject
areas were identified. Within the framework of the subject areas created, each
study was compared with the others again, and the findings were put in tables.
As a result of the analyses, the objectives, problems, results, suggestions,
levels, and the data on how many different sets were examined in the academic
studies related to Gazi TOMER Turkish for Foreigners set were gathered under a
common heading according to their subject areas. In the meta-synthesis carried
out within the scope of the research, reading/comprehension, cultural transfer,
vocabulary, speaking, activities, listening, vocabulary teaching, writing,
values education, visuals, assessment and evaluation, formal features, frame
text, interdisciplinarity, whether there is a need for update in terms of
themes and elements of humor in the Gazi TOMER Turkish for Foreigners teaching
set were determined and suggestions were made in this regard.
……………………..
İkinci/yabancı dil olarak Türkçe ders kitaplarında kültür
konusuna yönelik araştırmalar: Bir meta-sentez çalışması / Investigations on
culture in Turkish as a second/foreign language textbooks: A meta-synthesis
study
Yazar:İSA KOYUNCU
Danışman: PROF. DR. NURETTİN DEMİR
Yer Bilgisi: Hacettepe Üniversitesi / Türkiyat Araştırmaları
Enstitüsü / Türkiyat Araştırmaları Ana Bilim Dalı / Yabancı Dil Olarak Türkçe
Öğretimi Bilim Dalı
Konu:Eğitim ve Öğretim = Education and Training
Dizin:Türkçe eğitimi = Turkish education ; Türkçe yayınlar =
Turkish publications ; Türkçe öğretimi = Turkish teaching Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
194 s.
Son yıllarda dil öğretimi araştırmacılarının odağında olan
kültür, yabancılara Türkçe öğretimim alanının da önemli sorunsallarından
birisidir. Yapılan alanyazın taramaları yabancılara Türkçe öğretiminde
kullanılan ders kitaplarını kültür boyutuyla inceleyen çok sayıda bilimsel
araştırmanın bulunduğunu göstermektedir. 2010-2020 yılları arasında
ikinci/yabancı dil olarak Türkçe ders kitaplarındaki kültürel içerikleri
inceleyen ve değerlendiren birincil araştırmaları gözden geçiren bu meta sentez
çalışmasının temel amacı; söz konusu birincil araştırmaların bulgularını
sistematik bir biçimde bir araya getirmektir. Bu amaca ulaşmak için başarıyla
gerçekleştirilen ara hedefler şunlardır: Birincil araştırmaları belirlemek için
ulusal ve uluslararası çeşitli bilimsel veri tabanlarında kapsamlı ve detaylı
alanyazın taraması yapılmış, belirlenen ölçütler çerçevesinde ikinci/yabancı
dil olarak Türkçe ders kitaplarında kültür konusunu sorgulayan araştırmalarda
hangi yönlerin daha çok hangi yönlerin daha az incelendiği tespit edilmiş,
incelemeye dâhil edilen yayınlar arasındaki ortaklıklar ve farklılıklar
karşılaştırmaya dayalı olarak ortaya konulmuş, söz konusu yayınlarda tercih
edilen bilimsel araştırma türü, yöntemleri, veri toplama araçları, ders kitabı
inceleme ve değerlendirme yaklaşımları belirlenmiş, bu süreçlerin sonunda
sağlanan verilerden hareketle genel değerlendirmelere ve önerilere
ulaşılmıştır. Bu hedefleri gerçekleştirmek için nitel araştırmaların sistematik
incelenmesi ve derlenmesi için geliştirilen meta sentez yöntemi kullanılmıştır.
Çalışmanın örneklemini amaçlı örnekleme yöntemine göre belirlenen ve meta
senteze dâhil etme kriterlerini karşılayan konuyla ilgili yirmi altı birincil
araştırma oluşturmaktadır. Verilerin analizinde ise Thomas ve Harden tarafından
geliştirilen tematik sentez tekniği kullanılmıştır. Bu tezde amaçlanan yalnızca
ilgili alanyazının özeti değil, aynı zamanda birincil araştırmaların ders
kitaplarında kültürel içerikler konusuna yaklaşım tarzlarını eleştirel bir
bakış açısıyla değerlendirmektedir. Ayrıca kuramsal bölümde ele alınan kültür
öğretimiyle ilgili güncel kavramların, araştırmacının bireysel okumaları
sonucunda nasıl bir araya getirilebileceğine ilişkin olarak bu çalışmanın
Türkçe alanyazına katkı sunabileceği umulmaktadır. Böylelikle bundan sonraki
araştırmalara da ışık tutulacağı düşünülmektedir. Çalışma sonucunda,
ikinci/yabancı dil olarak Türkçe ders kitaplarının kültürel içeriklerin yeri,
seçimi ve sunumu, temsil yeterliliği, oranı açısından eksik, zayıf ve sorunlu
yönlerinin bulunduğu ortaya konulmuştur.
Culture, which has been the focus of language teaching
researchers in recent years, is one of the most problematic issues in the field
of teaching Turkish to foreigners. The literature review shows that there are
many scientific studies that examine the textbooks used in teaching Turkish to
foreigners in terms of culture. The main purpose of this meta-synthesis study,
which reviews the primary studies examining and evaluating the cultural
contents in Turkish as a second/foreign language textbooks between 2010-2020;
is systematically bringing together the findings of these primary studies.
Sub-objectives that have been successfully achieved to achieve this aim are as
follows: A comprehensive and detailed literature review was conducted in
various national and international scientific databases to determine primary
research, and within the framework of the determined criteria, the aspects
which were researched more and the aspects which were researched less in the
studies that questioned the subject of culture in Turkish as a second/foreign
language coursebooks were determined. The commonalities and differences between
the publications included in the review have been put forward based on
comparison, the preferred scientific research type, methods, data collection
tools, textbook review and evaluation approaches have been determined, and
general evaluations and recommendations have been made based on the data
provided at the end of these processes. In order to achieve these goals, the
meta-synthesis method developed for the systematic review and compilation of
qualitative research was used. The sample of the study consists of twenty-six
primary studies on the subject, which were determined according to the
purposive sampling method and met the criteria for inclusion in the
meta-synthesis. In the analysis of the data, the thematic synthesis technique
developed by Thomas and Harden was used. The aim of this thesis is not only a
summary of the relevant literature, but also a critical evaluation of the
approaches of primary researches to the subject of cultural contents in
textbooks. In addition, it is hoped that this study will contribute to the
Turkish literature on how the current concepts related to culture teaching,
which are discussed in the theoretical part, can be brought together as a
result of the researcher's individual readings. Thus, it is thought that it
this research will enlighten future research. As a result of the study, it has
been revealed that Turkish as a second/foreign language textbooks have
deficient, weak and problematic aspects in terms of the place, selection and,
presentation, adequacy of representation and ratio of cultural content.
…………………………………
Sosyal bilgiler eğitimi alanındaki toplumsal cinsiyet ile ilgili
araştırmalar üzerine bir meta-sentez çalışması / A meta-synthesis study on
research on social gender in the field of social studies education
Yazar:AYŞE YILMAZ
Danışman: DR. ÖĞR. ÜYESİ MEHMET KÜRŞAT KOCA
Yer Bilgisi: Afyon Kocatepe Üniversitesi / Sosyal Bilimler
Enstitüsü / Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Ana Bilim Dalı / Sosyal Bilgiler
Eğitimi Bilim Dalı
Konu:Eğitim ve Öğretim = Education and Training
Dizin:Cinsiyet = Gender ; Meta-sentez yöntemi =
Meta-synthesis method ; Sosyal bilgiler = Social studies ; Toplumsal cinsiyet =
Gender Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
108 s.
İnsanın doğumuyla başlayan hayat serüveninde, cinsiyetine
dair pek çok konuyla karşıya kalabilmektedir. Kadın ya da erkek olmakla
birlikte, toplumun cinsiyete atfettiği değerler ya da kalıplarla insan,
yaşamını sürdürmektedir. Toplumsal cinsiyet olarak tanımlanan bu durum; din,
kültür, devlet, hukuk, aile, eğitim, kitle iletişim araçları gibi birçok alanda
kendini gösterebilmektedir. Toplumsal cinsiyet; kadına ve erkeğe yönelik roller,
kalıp yargılar, eşitsizlikler ve ayrımcılıklarla da ortaya çıkabilmektedir.
Bütün bunlarla baş edebilmek için, birçok alanda çözümler geliştirilir ki
eğitim de bu alanlardan biridir. Yaşamın içinde ne varsa öğretiminde de o
olduğu en birincil ders olan sosyal bilgiler, toplumsal cinsiyet konusunda da
önemli rol üstlenir. Sosyal bilimlerin zengin içeriğine sahip olan sosyal
bilgiler, toplumsal cinsiyet konusunda etkili ve etkin sonuçlarla eşitsizliği
ve ayrımcılığı gidermede önemli bir yere sahiptir. Sosyal bilgiler dersi
öğretim programında yer alan değer ve becerilerle; aktif, katılımcı ve güçlü
bireylerin yetişmesinde önem arz etmektedir. Sosyal Bilgiler eğitiminde
toplumsal cinsiyet ile ilgili yapılan çalışmaların bir sentezini yapmayı
amaçlayan bu çalışmada, nitel araştırma yöntemlerinden meta sentez yöntemi
kullanılmıştır. Araştırmaya, on iki makale on tez olmak üzere toplam yirmi iki
çalışma dahil edilmiştir. Veriler, içerik analizi yöntemiyle çözümlenmiştir.
Araştırma bulgularına göre toplumsal cinsiyet konusunda, sosyal bilgiler
alanında yapılan bilimsel yayınların; en fazla kadın araştırmacılar tarafından
gerçekleştirildiği, konuyla ilgili yapılan araştırmaların 2020 yılında
yoğunlaştığı, en fazla toplumsal cinsiyet/cinsiyet algısı konularında
çalışmalar yapıldığı, toplumsal cinsiyet açısından ders kitaplarının belirgin
bir sıklıkla incelendiği, veri toplama yöntemi olarak doküman incelemesinin ve
veri çözümlemesinde ise içerik analizinin ön plana çıktığı görülmüştür.
In the adventure of life that begins with the birth of a
person, he may face many issues related to his gender. Being a woman or a man,
people continue their lives with the values or stereotypes that society
ascribes to gender. This situation, which is defined as gender; It can show
itself in many areas such as religion, culture, state, law, family, education,
mass media. Gender; Roles for women and men can also emerge with stereotypes,
inequalities and discrimination. In order to cope with all these, solutions are
developed in many areas, and education is one of these areas. Social studies,
which is the primary course in teaching what is in life, also plays an
important role in gender. Social studies, which has a rich content of social
sciences, It has an important place in eliminating inequality and
discrimination with effective and effective results on gender issues. With the
values and skills in the social studies curriculum; It is important in raising
active, participatory and strong individuals. In this study, which aims to synthesize
the studies on gender in Social Studies education, meta-synthesis method, one
of the qualitative research methods, was used. A total of twenty-two studies,
twelve of which were articles and ten theses, were included in the research.
The data were analyzed by content analysis method. According to the research
findings, scientific publications in the field of social studies on gender;
most of the studies were carried out by female researchers, the studies on the
subject were concentrated in 2020, the most studies were carried out on
gender/gender perception, the textbooks were examined in terms of gender with a
significant frequency, document review as a data collection method and content
analysis in data analysis came to the fore was found out.
………………….
Bibliyografya
02.02.2023 tarihine kadar kullanımı yazar tarafından
kısıtlanmıştır.
Türkiye'nin biyoaktif bitkileri veritabanı / Bioactive
plants database of Turkey
Yazar:SEDEF KORKMAZ
Danışman: DOÇ. DR. GÖZDE ELGİN CEBE ; DOÇ. DR. BİNTUĞ ÖZTÜRK
Yer Bilgisi: Ege Üniversitesi / Sağlık Bilimleri Enstitüsü /
Farmasötik Botanik Ana Bilim Dalı
Konu:Bibliyografya = Bibliography ; Botanik = Botany ;
Eczacılık ve Farmakoloji = Pharmacy and Pharmacology
Dizin: Onaylandı
Doktora
Türkçe
2022
369 s.
Bitkilerin tıbbi amaçla kullanımı hakkında, antik çağlardan
günümüze süregelen büyük bir bilgi birikimi mevcuttur. 167 familyaya ait 1320
cins, 9996 tür ve 11.707 takson ile temsil edilen ülkemiz florası da, bu alanda
yürütülen çalışmalar için zengin bir kaynak oluşturmaktadır. Ülkemizde,
özellikle 19. yüzyılın başlarından itibaren tıbbi bitkiler üzerine yapılan
çalışmalar hız kazanmıştır. Bugüne kadar, bitkilerin kimyasal içerikleri ve
biyoaktiviteleri üzerine pek çok çalışma yapılmış ve halen de yapılmaya devam
etmektedir. Ancak bu çalışmalar, farklı erişim kaynaklarında dağınık halde
bulunmaktadır ve bu sebeple bilgiye erişim geç ya da eksik olabilmektedir. Bu
nedenle bu tez çalışmasında, Türkiye Florası bitkileri üzerinde
gerçekleştirilen biyoaktivite araştırmalarını kapsayan literatür, lokalite,
kimyasal içerik, saflaştırma tekniği, saptanan biyoaktiviteler ve bu
biyoaktivitelerin araştırma yöntemleri ile araştırmanın özeti gibi bilgileri
içeren, çapraz olarak sorgulanabilir, uzaktan erişilebilir, Türkçe ve İngilizce
bir veritabanının oluşturularak bilgilerin sistematik olarak depolanması ve
bilgiye hızlı bir şekilde erişilebilmesi amaçlanmıştır. Çalışmanın ilk
aşamasında Türkiye Florası bitkileri üzerinde yapılmış ve 1928-2018 yılları
arasında yayınlanmış biyoaktivite araştırmalarına ulaşılarak bunlar
incelenmiştir ve bir bibliyografya hazırlanmıştır. Çalışmanın ikinci aşamasında
ise biyoaktivite çalışmalarının içeriğinde yer alan bilgilerin aktarılabilmesi
için web tabanlı veritabanı yönetim sistemi geliştirilerek elde edilen
literatürün ve içeriklerinin veritabanına kaydı yapılmıştır. Son olarak da
veritabanına kaydedilen içeriklerin analizleri gerçekleştirilmiştir. Yapılan
taramalar sonucunda 1307 literatür bibliyografyaya dahil edilirken, bunların
1088'inin veritabanına kaydı uygun bulunmuş ve toplam 49.486 satır veri girişi
yapılmıştır. Veriler detaylı incelendiğinde, 107 familyaya ait 430 cins ve 1594
taksonun biyoaktivite çalışmalarının kaydı olduğu görülmüştür. En çok taksonun
yer aldığı familyalar ise Lamiaceae (307 takson), Asteraceae (271 takson) ve
Fabaceae (125 takson) olarak belirlenmiştir. Veritabanına, 115 farklı
aktivitenin kaydı yapılmıştır. En fazla sayıda taksonun; antimikrobiyal
aktivite (962 takson), antioksidan aktivite (950 takson), sitotoksik aktivite
(220 takson), antienflamatuar aktivite (160 takson) ve analjezik-antinosiseptif
aktivite (113 takson) açısından araştırıldığı görülmektedir. En fazla aktivite
çalışmasının yapıldığı türler ise Urtica dioica (18 aktivite), Hypericum
perforatum (17 aktivite) ve Cistus laurifolius (16 aktivite) olarak tespit
edilmiştir. Lokalite kayıtları incelendiğinde en fazla taksonun İç Anadolu
Bölgesi'nden, en az taksonun ise Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nden temin edildiği
saptanmıştır. En fazla takson temin edilen iller ise Ankara, Antalya ve Erzurum
olarak saptanmıştır. Veritabanları yapısı gereği dinamik sistemlerdir. Yeni
çalışmalar ve bulgularla desteklenerek veritabanının güncelliğinin korunması
gerekmektedir. Böylece tıbbi bitki zenginliğimize ait veriler daha iyi
yönetilebilir olacaktır. Anahtar Kelimeler; Türkiye Florası; tıbbi bitki;
biyoaktivite; veritabanı
There is a great knowledge about the medicinal use of plants
from ancient times to the present. The flora of our country, represented by
1320 genera, 9996 species and 11,707 taxa belonging to 167 families,
constitutes a rich source for the studies carried out in this field. Studies on
medicinal plants have gained momentum in our country, especially since the
beginning of the 19th century. Until today, many studies have been made on the
chemical contents and bioactivities of plants and still continue to be done.
However, these studies are scattered in different access sources, and
therefore, accessing to the information may be late or incomplete. For this reason,
a database in Turkish and English that can be accessed remotely,
cross-requested, including information such as the literature, locality,
chemical content, purification technique, detected bioactivities and
bioactivity methods, and summary of the research, covering bioactivity research
on plants of the Flora of Turkey, was created in this thesis study. It is
intended to store information systematically and to access it quickly. In the
first stage of the study, the bioactivity studies published between 1928-2018
on Flora of Turkey were reached and a bibliography was prepared. In the second
stage of the study, a web-based database management system was developed to
transfer the information of bioactivity studies, and the literature and its
contents were recorded in the database. Finally, the analysis of the recorded
contents in the database was carried out. At the result of our research, 1307
literatures were included in the bibliography, while 1088 of them were found
suitable to be recorded in the database and totaly 49.486 data lines were
recorded. When the data were examined in detail, it was seen that bioactivity
studies of 430 genera and 1594 taxa belonging to 107 families were recorded.
The families with the highest number of taxa were determined as Lamiaceae (307
taxa), Asteraceae (271 taxa) and Fabaceae (125 taxa). 115 different activities
were recorded in the database. The largest number of taxa; it has been
investigated in terms of antimicrobial activity (962 taxa), antioxidant
activity (950 taxa), cytotoxic activity (220 taxa), anti-inflammatory activity
(160 taxa) and analgesic-antinociceptive activity (113 taxa). The species with
the most activity studies were determined as Urtica dioica (18 activities),
Hypericum perforatum (17 activities) and Cistus laurifolius (16 activities).
When the locality records were examined, it was determined that the most taxa
were obtained from the Central Anatolian Region, and the least from the
Southeast Anatolian Region. The provinces with the highest number of taxa were
determined at the province of Ankara, Antalya and Erzurum. Databases are
dynamic systems. So, the updates of the database should be maintained by
supporting it with new studies and findings. Thus, the data of our medicinal
plant richness will be more manageable. Keywords; Flora of Turkey; medicinal
plant; bioactivity; database
…………………
Avrupa tarihi konulu Türkçe eserler bibliyografyası /
Bibliography of Turkish works on European history
Yazar:EMRE HİÇYILMAZ
Danışman: PROF. DR. MEMET YETİŞGİN
Yer Bilgisi: Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi / Sosyal
Bilimler Enstitüsü / Tarih Ana Bilim Dalı
Konu:Bibliyografya = Bibliography ; Tarih = History
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
144 s.
Avrupa tarihine yönelik bilinen ilk Türkçe eserler XVI. yüzyılda,
çeviri yoluyla ortaya çıkmıştır. Bunu takiben XVII. yüzyılda ilk kez Avrupa
tarihi konulu telif eserler verilmeye başlanmıştır. Osmanlıların Batılılaşma
sürecine girmesi ve Avrupa ile olan ilişkilerinin artmasıyla hem çeviri hem de
telif eserlerin sayısında artış meydana gelmiştir. Bu dönemlerde yazılan
eserlerin büyük çoğunluğu siyasi olayları konu almış ve genellikle
Osmanlı-Avrupa ilişkileri tarzında işlenmiştir. Türkiye Cumhuriyeti döneminin
başlangıcında da bu durum devam etmiş, ağırlıklı olarak siyasi tarih alanıyla
sınırlı kalınmıştır. İlerleyen süreçte ise bilimsel alanda yaşanan gelişmelerin
etkisiyle birlikte Avrupa tarihine yönelik çalışmalar siyasi olayların dışında
ekonomik, sosyal ve kültürel alanlara da yönelmeye başlamıştır. Ayrıca Türk-Avrupa
ilişkilerinin yanı sıra Avrupa tarihi, ayrı bir çalışma konusu olarak da ele
alınmaya başlanmış ve bu doğrultuda da yeni eserler ortaya çıkmaya başlamıştır.
Bu çalışma içerisinde bahsi geçen süreçlerde kaleme alınmış Türkçe telif ve
çeviri eserler, bir bibliyografya çalışması şeklinde bir araya getirilmiştir.
The first known Turkish works on European history emerged
through translation in the 16th century. Following this, copyright works on
European history began to be given for the first time in the 17th century. The
number of translated and copyrighted works increased as the Ottomans entered
the process of westernization and their relations with Europe increased. Most
of the works written during these periods were about political events and were generally
handled in the style of Ottoman-European relations. At the beginning of the
Republic of Turkey, this situation continued, and it was mostly limited to the
field of political history. In the following process, with the effect of
developments in the scientific field, studies on European history began to
focus on economic, social and cultural areas besides political events. In
addition to the Turkish-European relations, European history has also begun to
be dealt with as a separate study subject, and new works have begun to emerge
in this direction. In this study, Turkish copyright and translation works
written during the aforementioned processes were brought together as a
bibliography.
………………………
Türk edebiyatında hatıralar (2000-2020, inceleme, bibliyografya)
/ Memories in Turkish literature (2000-2020, analysis, bibliography)
Yazar:ÇAĞLA ARDIL
Danışman: DR. ÖĞR. ÜYESİ KANİ İRFAN KARAKOÇ
Yer Bilgisi: Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi /
Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
Konu:Bibliyografya = Bibliography ; Türk Dili ve Edebiyatı =
Turkish Language and Literature
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
206 s.
Bu tezde, 2000-2020 arasındaki hatıraların olabildiğince
eksiksiz bir bibliyografyasını ortaya koymak, 2000-2020 arasında hatıra
türündeki kitapların hangi nedenlerle arttığı ya da azaldığını genel ve özel
nedenleri ile incelemek hedeflenmiştir. Bibliyografyası oluşturulan hatıralar
"tarihî, siyasî, askerî, basın, sanat vb. hatıralar" ve "edebiyatçıların
hatıraları" olarak tasnif edilmiştir. Bibliyografyanın sonuna 2000-2020
arasında yayınlanan biyografi türündeki kitaplar da dâhil edilmiştir. İnceleme
kısmında hatıra türünün son 20 yılda hangi nedenlerle arttığı ve azaldığı
incelenmiştir. Son 20 yıldaki hatıraların yıllara göre oranları ise tablolar
aracılığıyla verilmiştir.
The aim of thesis is present a as complete as possible
bibliography of the memories between 2000 and 2020. Investigate that for what
general and specific reasons did the number of memories increase or decrease
between 2000 and 2020. Memoires which bibliography's is created classified as
'historical, political, military, press, art etc. memories' and 'memories of
literary man'. Books in the genre of biography between 2000 and 2020 are also
included at the end of the bibliography. In the review section, the reasons for
which the type of memory has increased and decreased over the past 20 years are
examined. The ratios of the memories of the last 20 years by year are given
through tables.
………………………….
Çagdaş Türk heykel sanatı bibliyografyası / Bibliography of
contemporary Turkish sculpture art summary
Yazar:SONGÜL ŞİRİN ÇELİK
Danışman: DOÇ. DR. GÜLCAN BAŞAR
Yer Bilgisi: Işık Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
/ Sanat Kuramı ve Eleştiri Bilim Dalı
Konu:Güzel Sanatlar = Fine Arts
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
633 s.
Bakır, tunç, ahşap, taş, toprak vb. farklı malzemelerden
meydana getirilen üç boyutlu formlar bütünü olan heykel, insanın yaratma
dehasını ortaya koyan en bilgece buluşudur. Heykeller döneminin inançlarını,
kültürünü, siyasi yapısını, geleneklerini, göreneklerini aktaran bu sanat dalı,
hakkında yüzlerce çalışma yapılmış, hala da yapılmaya devam ediyor. Tarih
boyunca her kültürde çeşitli ve farklı biçimlerde ortaya çıkmış olan heykel
sanatı hakkında yapılan çalışmaların bir dönemini bir arya getirerek bu
alandaki çalışmalara katkı olacağı düşüncesindeyim. "Çağdaş Türk Heykel
Sanatı Bibliyografyası" konulu tez çalışmasında, 1988-2022 yılları arasını
kapsayan heykel başlığı altında, Yükseköğretim Kurulu sayfasında yayınlanan
tezlerin toplamını konu alan bibliyografya çalışmasını içermektedir. Çalışmanın
temel amacı, araştırma yapan kişilerin heykel başlığı altında günümüze kadar
yayınlanan tezlerin ve içeriklerinin derlenip tek çalışma altında toplanması ve
sonraki araştırmalara rehberlik etmesi düşüncesi olmuştur. Hazırlanan bu tez
tarama çalışmasında bugüne kadar yayınlanmış olan 602 tez tespit edilmiştir. Bu
tezlerin 38'si doktora, 68'i sanatta yeterlik, 496'sı ise yüksek lisans
tezinden oluşmaktadır. Çalışma, altı bölüm başlığı altında tamamlanmıştır.
Sırasıyla heykel sanatı, doktora tezi, sanatta yeterlik ve yüksek lisans
tezleri, yöntem ve sonuç şeklinde sıralanmıştır. Her tez çalışması kendi
içerisinde incelenirken bir künye oluşturulmuştur. Tezin adı, kayıt numarası,
yazarı, danışmanı, yüksek lisans, doktora ve sanatta yeterlik olarak ayrılması,
yazılma yılı, hangi üniversite bünyesinde yazıldığı, bağlı bulunduğu enstitü,
bölümü, yayınlanma dili, basım şekli, yazım şekli, sayfa sayısı, kullanılan
anahtar kelimeler ve yöntem başlıklarına yer verilmiştir. Tezin amacı ve özet
kısımları incelenmiş ve künyesi tamamlanmıştır. Tez çalışması doktora, sanatta
yeterlik ve yüksek lisans olarak bölümlere ayrılarak, 1988 yılından günümüze
kadar gelen bir tarih sıralaması ile dizilmiştir. Bu dizim sağlandıktan sonra,
raporlama yapılarak veriler değerlendirilmiş, grafiklere dökülmüştür. Ortaya
çıkan veriler, tezlerin yıllara göre, tezlerin dillere göre, tezlerin
alanlarına göre, tezlerin yöntemlerine göre, tezlerin konularına göre
başlıkları altında grafiklere dökülmüştür. Bu tez çalışması, heykel alanında
yapılacak olan araştırmalarda, kaynak oluşturmasında yardımcı olabileceği,
araştırmalara kısa yoldan kaynaklık edeceği düşüncesi ile konu edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Bibliyografya, Heykel, Kamusal Alan, Heykelde Biçim ve Form,
Heykelde Hareket ve Boşluk.
Copper, bronze, wood, stone, earth, etc. Sculpture, which is
a set of three-dimensional forms made of different materials, is the wisest
invention of man that reveals his creative genius. Hundreds of studies have
been made about this branch of art, which conveys the beliefs, culture,
political structure, traditions and customs of the sculpture period, and many
more studies still continue to be done. In believe, studies on the art of
sculpture, which have emerged in various and different forms in every culture
throughout history, will contribute to bringing together a period of studies on
the subject. The thesis study on "Contemporary Turkish Sculpture Art
Bibliography" ,covering the years 1988-2022 with the title of sculpture,
consists of bibliography study that covers the total of the theses published on
the page of the Council of Higher Education. The main purpose of the study was
the idea of compiling the theses as well as their contents published under the
title of sculpture, collecting them in a single study, in an attempt to guide
the subsequent researches. In this thesis screening study, 602 theses published
have been identified so far. Of these theses, 38 are doctoral, 68 are
proficiency in art, and 496 are the master's theses. The study has been
compiled under title of six main chapters of sculpture art, doctoral thesis,
proficiency in art, master thesies and methods and results. While each thesis
work is examined within itself, a bibliography has also been created. The name
of the thesis, registration number, author, advisor, postgraduate, doctorate
and proficiency in arts, the year of it was written, the establishement the study
was undertaken, the institute it is affiliated with, the department, the
language of publication, the number of pages, the keywords used, and method
headings. The aim and abstract parts of the thesis have been examined and its
tagline has been completed. The study has been divided into components as
doctorate, proficiency in art and master's degree, and arranged in
chronological order from 1988 to the present. Following the syntax the
resulting data were graphed under the titles of the theses according to their
years, the languages, the fields, the methods and the topics of the theses.
This thesis has been the subject of the study with the idea that it can help in
providing a resource in future studies of sculpture, and that it will be a
useful source for the researches. Keywords: Bibliography, Sculpture, Public
Space, Form and Shape in Sculpture, Movement and Environment in Sculpture.
……………………….
Sözcük Anlam Bilimi Bibliyografyası / Lexical Semantics
Bibliography
Yazar:TUĞBA KUMRU
Danışman: DOÇ. DR. ŞAHRU PİLTEN UFUK
Yer Bilgisi: Sakarya Üniversitesi / Sosyal Bilimler
Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi Ana Bilim Dalı
Konu:Bibliyografya = Bibliography
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
1384 s.
Bu çalışmanın konusu Türkiye'de sözcük anlam bilim alanında
yayınlanmış makalelerin tespiti ve sözcük anlam bilimin konu başlıklarından
hareketle anahtar kelimeleri açısından sınıflandırılmasıdır. Kapsamı bakımından
özel, süre bakımından ise sistematik olarak hazırlanan bu çalışma literatür
tarama ve doküman incelemesi yöntemi kullanılarak hazırlanmıştır. Literatür
taramasında kullanılacak olan anahtar kelimelerin hiyerarşik yapısının
düzenlenmesinde Doğan Aksan'ın "Anlambilim" adlı eserinden yararlanılmıştır.
Eserin "Sözcük Anlambilimi" bölümdeki başlıklar ve başlıklar altında
italik olarak vurgulanmış olan terimler literatür taramasında ana anahtar
kelimeler olarak kullanılmıştır. Ana anahtar kelimelere göre tarama yapılırken
tespit edilen eserlerde yer verilen diğer anahtar kelimeler de göz önünde
bulundurularak ikincil anahtar kelimeler kapsamında çalışmaya dahil edilmiştir.
Araştırma 1971-2021 döneminde yayınlanan ve DergiPark üzerinden ulaşılabilir
olan makaleleri kapsamaktadır. Bu çalışmayla sözcük anlam bilimi alanında
Türkiye'de yayınlanmış olan makalelerin bir bütün olarak sistemli ve düzenli
şekilde ortaya konulması amaçlanmaktadır. Bu çalışmayla sözcük anlam bilim
alanında yapılmış çalışmaların bir araya getirilmesiyle araştırmacıların
ilgilendikleri konu hakkında daha önce yapılmış yayınlara doğrudan ve zaman
kaybetmeden ulaşabilecekleri ön görülmektedir. Çalışmanın bir diğer önemi de bu
çalışmayla Türkiye'de yapılan sözcük anlam bilimi ile ilgili araştırmaların
yoğunlaştığı alanların ortaya konulması, üzerinde çalışma yapılmamış ya da az
sayıda çalışma yapılmış alanların belirlenmesi ve Türk sözcük anlam bilimi
alanında çalışma yapılma ihtiyacı duyulan konuları belirlemektir. Böylelikle
araştırma sonuçlarından Türk sözcük anlam bilimi üzerine yapılacak olan sonraki
çalışmalarda yararlanılması beklenmektedir.
This study deals with the determination of the articles
published in the field of lexical semantics in Turkey and their classification
in terms of keywords based on the subject headings of lexical semantics. This
study, which is a subject bibliography in terms of scope and a period
bibliography in terms of time, employed literature review and document review.
To organize the hierarchical structure of the keywords to be used in the
literature review, Doğan Aksan's work titled "Anlambilim"
["Semantics"] was used. The headings in the "Lexical
Semantics" chapter of the study and the terms highlighted in italics under
such headings were used as the primary keywords in the literature review. While
reviewing based on the primary keywords, other keywords contained in the
detected studies were also considered to be included in the study as secondary
keywords. The study covers articles published in the 1971-2021 period that are
accessible via DergiPark. With this study, it is aimed to present the articles
published in the field of lexical semantics in Turkey as a whole in a
systematic and orderly manner. This study, bringing together the studies in the
field of lexical semantics, is expected to allow researchers to reach the
previous publications on the subject they are interested in directly and
without losing time. Another point making the study significant is revealing
the areas the studies on lexical semantics in Turkey have concentrated on,
determining the areas that have been studied little or have not been studied at
all, and showing the subjects that need to be studied in the field of Turkish
lexical semantics. Thus, it is anticipated that the results of the study will
be used in future studies on Turkish lexical semantics.
………………………………
Hanefî fıkıh usulu eserlerinin sistematiğinin oluşumu /
Formation of the systematics of the Hanafi legal methodology texts
Yazar:BETÜL ÇALIŞKAN
Danışman: PROF. DR. İBRAHİM KAFİ DÖNMEZ
Yer Bilgisi: İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi / Sosyal
Bilimler Enstitüsü / Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı / İslam Hukuku Bilim
Dalı
Konu:Bibliyografya = Bibliography ; Din = Religion ; Hukuk =
Law
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
113 s.
Bu çalışmada IV ve VII. asırlar arasında telif edilen Hanefî
fıkıh usulü eserlerinin sistematikleri birbirleriyle mukayese edilerek
incelenmiştir. Eserler arasındaki benzerlik ve farklılıklar tespit edilerek
Hanefî fıkıh usulü eserlerinin sistematiğinin oluşum süreci ortaya konulmuştur.
Tez giriş, üç bölüm, sonuç ve ekden oluşmaktadır. Giriş kısmında tezin
konusuna, sınırlarına, sunumuna ve yöntemine değinilmiştir. Birinci bölümde IV
ve V., ikinci bölümde VI., üçüncü bölümde ise VII. asırda yazılan usûl
eserlerinin sistematikleri tanıtılmıştır. Ulaşılan tespitlere ve
değerlendirmelere sonuç bölümünde yer verilmiştir.
In this study, the systematics of Hanafi works on Principals
of Islamic Law (usul al-fiqh), which were written between the 4th and 7th
centuries, were examined by comparing them with each other. By determining the
similarities and differences between the works, the formation process of the
systematics of the Hanafi usul al-fiqh works has been revealed. The thesis
consists of introduction, three chapters, conclusion and appendix. In the introduction
the subject, limits, presentation and method of the thesis are mentioned. In
the first part, the systematics of the works written in the 4th and 5th
centuries, in the second part in the 6th century, and in the third part in the
7th century are introduced. The findings and evaluations we have reached are
included in the conclusion section.
…………………….
Gazetecilik alanında yapılmış olan lisansüstü tezlerin
bibliyometrik analizi / Bibliometric analysis of postgraduate theses in the
field of journalism
Yazar:ÖMER FARUK DOĞAN
Danışman: DOÇ. DR. SELMA KOÇ AKGÜL
Yer Bilgisi: Kocaeli Üniversitesi / Sosyal Bilimler
Enstitüsü / Gazetecilik Ana Bilim Dalı / Gazetecilik Bilim Dalı
Konu:Bibliyografya = Bibliography ; Gazetecilik = Journalism
Dizin:Kitap bibliyografyası = Bildiography of book ;
Lisansüstü tezler = Postgraduation thesises ; Makaleler bibliyografyası =
Article bibliography Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
293 s.
Bu çalışmada, "Gazetecilik Bilimi" nin gelişim
sürecinin somut örnekleri olarak nitelendirilebilecek lisansüstü çalışmaların
geldiği düzeyin belirlenmesinin gelecekteki bilimsel araştırmalara yol
göstereceği gerekçesinden yola çıkılmıştır. Amaç bu alanda çok sınırlı ve
sadece tematik alanda yapılmış çalışmalara katkı koyarak Türkiye'de gazetecilik
alanında yapılmış olan lisansüstü tezlerin bilimsel verimlilik noktasında
durumunun saptanması, sistematik bir şekilde derlenmesi ve geniş bir
perspektiften bu alana bütüncül bir bakış açısı sağlanması için zemin
oluşturmaktır. Araştırma kapsamına; Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi
veri tabanı içerisinde kayıtlı, yayınlama izni olan, "Gazetecilik"
alanında yapılmış, 1985-2020 yılları arasındaki toplam 2424 adet lisansüstü tez
çalışması dâhil edilerek incelenmiştir. Doymuş örnekleme yönteminin
kullanıldığı çalışmada tezler bibliyometrik analiz yöntemiyle analiz
edilmiştir. Elde edilen bulgular, Gazetecilik disiplininin disiplinler arası
yapısına uygun olarak birçok farklı alandan beslendiğini, alanının sınırlarını
çizmekte zorlandığını göstermektedir. Bununla birlikte, iletişim fakültelerinin
sayısındaki artış ile birlikte diğer alanların gazetecilik alanına yoğun
ilgisiyle bu alanda yapılmış olan çalışmaların sayısında da yıllara göre
doğrusal olmayan bir artış meydana gelmiştir. İletişim teknolojileri, yapay
zekâ ve yeni medya gibi alanlarda meydana gelen gelişmeler doğrultusunda tez
çalışmalarının da yön değiştirerek son dönemde bu alanlara kayarak ivme
kazandığı görülmektedir. Ancak nicel artışın yanında nitelikle nasıl bir
değişimin yaşandığının görülmesi için "Gazetecilik" bilimi alanında
bu bağlamda yeni araştırmalara ihtiyaç duyulmaktadır.
In this study, it was set out on the grounds that
determining the level of graduate studies, which can be described as concrete
examples of the development process of "Journalism Science", will
guide future scientific research. The aim of this study is to contribute to the
very limited and only thematic studies in this field, to determine the status
of the graduate theses in the field of journalism in Turkey in terms of
scientific efficiency, to compile them systematically and to provide a holistic
view to this field from a broad perspective. In the research, a total of 2424
postgraduate theses published between 1985 and 2020, among the theses in the
field of Journalism registered in the database of the National Thesis Center of
the Council of Higher Education, were examined. In the study in which the
saturated sampling method was used, theses were analyzed with the bibliometric
analysis method. The findings show that the discipline of journalism is fed
from many different fields in accordance with its interdisciplinary structure,
and it is difficult to draw the boundaries of the field. However, with the
increase in the number of communication faculties and the increasing interest
of other fields in the field of journalism, there has been a non-linear
increase in the number of studies conducted in this field over the years. In
line with the developments in areas such as communication technologies, artificial
intelligence and new media, it is seen that the thesis studies have changed
direction and gained momentum by shifting to these areas recently. However,
there is a need for new research in the field of "Journalism" in this
context in order to see what kind of qualitative change is experienced besides
the quantitative increase.
…………………….
Endülüs'te siyer yazıcılığı / Writing of siyar in the
Andalus
Yazar:MUHAMMET ARSLAN
Danışman: PROF. DR. MEHMET BAHAÜDDİN VAROL
Yer Bilgisi: Necmettin Erbakan Üniversitesi / Sosyal
Bilimler Enstitüsü / İslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı / İslam Tarihi
Bilim Dalı
Konu:Bibliyografya = Bibliography
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
143 s.
Endülüs, İslâm tarihinde Müslümanların farklı din ve etnik
unsurlarıyla birlikte yaşadıkları dönem olmuştur. Durumun böyle olması bu
coğrafyada yetişen ilim adamları üzerinde farklı şekillerde tezahür etmiştir.
Bu farklılıklar müellifler tarafından kaleme alınan eserlere de yansımıştır. Bu
çalışma Endülüs'te yazılmış siyere dair eserleri incelemektedir. Eserlerin
muhtevaları, kaleme alınış usulleri, müracaat ettikleri kaynaklar ve bu
eserlere yapılan neşirler çalışmanın inceleme konusu olmuştur. Ayrıca kısmen de
olsa Doğu'da kaleme alınmış siyere dair eserler ile kıyaslaması yapılmaya
çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Endülüs, Siyer Yazılığı, Siyer, İbn Hazm, İbn
Beşküvâl.
Andalusia has been the period when Muslims lived together
with different religions and ethnic elements in the history of Islam. This
situation has manifested in different ways on the scientists who grew up in
this geography. These differences are also reflected in the works written by
the authors. This study examines the works on the sirah written in Andalusia.
The content of the works, the way they were written, the sources they applied
to and the publications made on these works were the subject of the study. In
addition, it has been tried to make a comparison with the works on the sirah
written partially in the East. Keywords: Andalusia, Siyer Written, Siyer, Ibn
Hazm, Ibn Beşkuval.
……………………..
Çukadâr-ı Şehriyârî Kemânkeş Ahmed'in İrşâdü'r-Rumât adlı
eseri transkripsiyon ve değerlendirilme / Çukadâr-ı Şehriyârî Kemânkeş Ahmed's
Irşâdü'r-Rumât - evaluation and transcription
Yazar:SÜMEYRA KARASU
Danışman: DOÇ. DR. MURAT HANİLÇE
Yer Bilgisi: Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi / Lisansüstü
Eğitim Enstitüsü / Tarih Ana Bilim Dalı
Konu:Tarih = History
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
174 s.
Okçuluğun tarihi Hazret-i Âdem'den itibaren başlamaktadır.
İnsanlığın tarihi kadar eski olan ok ve yay her dönemde farklı gelişim
sahalarını tamamlayarak mükemmel bir savaş aleti olmuştur. İslamiyet öncesi
dönemde olduğu gibi İslamiyet sonrası dönemde her devlet ve toplulukta en
önemli savaş aletlerinin başını çekmiştir. Ok ve yaya yüklenen anlam dönemler
arasında farklılıklar gösterse de bu iki alet, her zaman önemini koruyarak bu
önemini artırmaya nail olmuştur. Türkleri diğer milletlerden ayırarak özel bir
yere koyan özelliklerin başında savaş ve savaş stratejilerine verdikleri önem
ile kazandıkları başarılar yer almaktadır. Ok ve yaya siyasî, sosyal ve hukukî
anlamlar yüklenerek bunlar kutsal kılınmıştır. Türk okçuluğu, Osmanlı Devleti
döneminde gelişimini her alanda tamamlamıştır. Bu dönemde kurumsallaşma
sağlanarak ülkenin muhtelif yerlerinde Okçular Tekkesi kurulmuştur. Bu eğitim
kurumunda bir sistem dâhilinde düzenli şekilde okçuluk desteklenerek gelişmesi
ve ilerlemesi sağlanmıştır. Türk tarihinde olduğu gibi Osmanlı Devleti
döneminde de usta kemankeşler oldukça fazladır. Bu kemankeşlerden biri de
Osmanlı Devleti döneminde yaşamış Çukadâr-ı Şehriyârî Kemânkeş Ahmed'dir. Söz
konusu şahsa ait İrşâdü'r-Rumât adlı risalenin ekseninde bu tez çalışması şekillenmiştir.
Çalışmanın amacı; Türk okçuluk tarihinin önemli eserlerinden birinin daha
günümüz Türkçesine transkribe edilerek Türk okçuluk tarihinin eksik kalan küçük
bir boşluğunu doldurmaktır. Bu tez giriş ve sonuç bölümü ile birlikte altı
bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde, Türk okçuluğunun tarihsel serüveni, ok
ve yayın Türklerin hayatındaki rolü ile kutsiyetine, ok ve yaya dair bilinmesi
gereken elzem konulara kısaca değinilmiştir. Birinci bölümde, Türk okçuluğu
konusunu aydınlatmada önemli bir yere sahip olan yazma eserleri, basma
kitapları, makaleleri, tezleri, ansiklopedi ve sözlük maddelerini içeren bir
bibliyografya çalışması bulunmaktadır. İkinci bölümde, İrşadü'r-Rumât adlı
risalenin çevirisinde uygulanan materyal ve yöntem, eserin tanıtımı ve
müellifinin hayatı ile ilgili bilgiler yer almaktadır. Bu bölümde ayrıca eserin
içeriğinin incelenmesi ve değerlendirilmesine yer verilmiştir. Üçüncü bölümde,
sözlük mahiyetinde bir çalışma ile metinde geçen Türk okçuluğu ile ilgili
terimler ve deyimlerin açıklamalarına yer verilmiştir. Dördüncü bölümde,
risalenin orijinal sayfaları ile transkripsiyonu yer almaktadır. Sonuç kısmında
ise çalışmanın genel bir kritiği yapılmıştır.
The history of archery begins with Prophet Adam. The bow and
arrow, which is as old as the history of humanity, has been an excellent war
weapon by completing different development areas in every epoch. This weapon of
war has been the most important instrument of war in every state and community
in the post-Islamic period as well as in the pre-Islamic period. Although the
meaning attributed to the bow and arrow differs between periods, these two
tools have always maintained their importance and achieved to augment its
importance. One of the features that distinguishes Turks from other nations and
puts them in a special place is their achievements thanks to the importance
they give to war and war strategies. The arrow and the bow were made to be
consider sacred by giving them political, social and legal meanings. Turkish
archery completed its development in every field during the Ottoman Empire
period. In this period, the Okçular (archers) Lodge was established in various
parts of the country by providing institutionalization. In this educational
institution, archery was systematically supported, and its development and
progress was ensured. As it is in Turkish history, there are many master
kemankes (archer) in the Ottoman Empire period. One of these kemankes (archer)
is Çukadâr-ı Şehriyârî Kemânkeş Ahmed who lived during the Ottoman Empire. This
thesis work has been shaped on the axis of the epistle called İrşâdü'r-Rumât
belonging to the aforementioned person. The purpose of this study; It is to
fill in a small gap in Turkish archery history by transcribing one of the
important works of Turkish archery history into today's Turkish. This thesis
consists of five chapters, including the introduction and conclusion. In the
introduction, the historical adventure of Turkish archery, the role and
sanctity of the bow and arrow in the life of the Turks, and the essential
issues about the bow and arrow are briefly mentioned. In the first chapter
there is a bibliography study that includes manuscripts, printed books,
articles, theses, encyclopaedia, and dictionary items, which have an important
place in illuminating the subject of Turkish archery. In the second chapter,
there are information about the material and method applied in the translation
of the epistle called İrşadü'r-Rumât, the introduction of the work and the life
of its author. This chapter also includes the examination and evaluation of the
content of the work. In the third chapter, a study in the form of a dictionary
and explanations of terms and idioms related to Turkish archery in the text are
given. In the fourth chapter, the original pages of the epistle and its
transcription are included. In the conclusion chapter, a general critique of
the study was made.
……………………..
Elazığ Halkevi ve neşriyatının Türk halkbilimi bakımından
değerlendirilmesi / Evaluation of Elazığ community center and its publications
in terms of Turkish folklore
Yazar:TUĞBA BORA
Danışman: DR. ÖĞR. ÜYESİ BETÜL GÖRKEM
Yer Bilgisi: Erciyes Üniversitesi / Sosyal Bilimler
Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
Konu:Halk Bilimi (Folklor) = Folklore
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
205 s.
Türkiye'de halk bilimi çalışmalarına kaynaklık eden en
önemli yapılardan biri Halkevleridir. Burada yapılan derleme faaliyetleri
araştırmacılara ışık tutması açısından önem arz etmektedir. Gerek profesyonel
gerek amatör derlemeciler bulundukları bölgelerde malzemeleri derlemiş ve kayıt
altına almıştır. Söz konusu çalışmalar özellikle süreli yayınlarda yer
almaktadır. Bu bağlamda çalışmada Elazığ Halkevi ve onun çıkardığı Altan
(1935-1939) dergisi incelenmiştir. Söz konusu dergide siyasî, kültürel, edebî,
sanatsal, coğrafî vd. konulardaki yazılar ile yerel ve ulusal haberlere yer
verilmiştir. Bu yayınlar Cumhuriyet döneminde Elazığ bölgesinin tanınması
konusunda önemli bilgiler içermektedir. Dergi, Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet
İnönü gibi isimlerin yazılarına yer vermesi bakımından de önem arz etmektedir.
Derginin yazar kadrosunda Tevfik Sırrı Gür, Ömer Kemal Ağar, Nurettin Ardıç
gibi isimler yer almaktadır. Bunların dışında Arif Nihat Asya, Behçet Kemal
Çağlar, Falih Rıfkı Atay gibi Cumhuriyet döneminin önde gelen şair ve
yazarlarının yazıları da dergide yayınlanmıştır. Elazığ Halkevi bünyesinde
1935- 1939 yılları arasında çıkarılan Altan dergisi, bölgenin halk bilimi
malzemelerini derlemesi ve kayıt altına alması bakımından önemlidir. Dergide
yer alan malzemeler detaylı incelenmiş ve sınıflandırılmıştır. Bunun sonucunda
bir folklor bibliyografyası meydana getirilmiştir. Bu bibliyografya
hazırlanırken Özkul Çobanoğlu'nun (Çobanoğlu, 2019) kadro tasnifinden
yararlanılmıştır. Elazığ Halkevi tarafından yayınlanan üç adet halk bilimiyle
doğrudan alakalı kitap da çalışmada incelenmiştir. Türkiye'de 1930'lu yıllarda
yaygın olan Türk tarih tezi bağlamında çalışmalar yürütülmüş, bölgenin kadim
Türk yurdu olduğu derlenen ürünlerle kanıtlanmaya çalışılmıştır. Nitekim
derlenen ürünlerde Türkistan coğrafyasından elde edilen verilerin bulunması bu
tezi kanıtlar niteliktedir. Anahtar Kelimeler: Halk bilimi, Elazığ, Halkevi,
Altan dergisi, Türk folklor tarihi
Community Centers are one of the most important structures
that are the source of folklore studies in Turkey. The compilation activities
carried out here are important in terms of shedding light on the researchers.
Both professional and amateur compilers compiled and recorded the materials in
their regions. These studies are especially published in periodicals. In this
context, Elazig Community Center and its Altan magazine were examined.
Political, cultural, literary, artistic, geographical etc. articles and local
and national news. These publications contain important information about the
recognition of the Elazig region during the republican period. The journal is
also important in that it includes the writings of important names such as
Mustafa Kemal Atatürk and İsmet İnönü. There are important names such as Tevfik
Sırrı Gür, Ömer Kemal Ağar and Nurettin Ardıç in the editorial staff of the
magazine. Apart from these, the writings of prominent poets and writers of the
republican period such as Arif Nihat Asya, Behçet Kemal Çağlar, Falih Rıfkı
Atay were also included in the magazine. Altan magazine, which was published
between 1935 and 1939 within the body of Elazig Community Center, is important
in terms of compiling and recording the folklore materials of the region. The
materials in the journal were examined in detail and classified. As a result, a
folklore bibliography was created. Three books directly related to folklore
published by Elazig Community Center were also examined in the study. In
addition, in the last part of the study, information was given about the folk
poets of Elazig. Studies were carried out in the context of the Turkish history
thesis, which was common in Turkey in the 1930s, and it was tried to prove that
the region is an ancient Turkish homeland with the compiled products. As a
matter of fact, the data obtained from the geography of Turkestan in the
compiled products proves this thesis. Keywords: Folklore, Elazig, Community
Center, Altan magazine, history of Turkish Folklore
………………..
Bir vatansever (patriot) şair ve aksiyon adamı olarak Muhtar
Şahanov (Hayatı, sanatı, eserleri, düşünceleri) / Mukhtar Shahanov as a patriot
poet and man of action (Life, art, works, thoughts)
Yazar:ALINA BOKAYEVA
Danışman: DOÇ. DR. FERHAT KARABULUT
Yer Bilgisi: Manisa Celal Bayar Üniversitesi / Sosyal
Bilimler Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı / Türk Dili ve
Edebiyatı Bilim Dalı
Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and
Literature
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
228 s.
Bu çalışma ile Muhtar Şahanov figürü Patriot (Vatanseverlik)
ve Aksiyon Adamı olarak araştırılıp, şiirleri ve yazıları bu bakış açısından
değerlendirilmeye çalışılacaktır. Kazak şairi üzerindeki bu araştırma,
Türkiye'de Kazak edebiyatını, ayrıca konu olan modern Kazak edebiyatının
temsilcisini ve onun sanatını tanıtmak açısından katkı sağlayacaktır. 8 başlık
sıralanan Giriş bölümünde araştırmanın konusu, amacı ve kapsamı, araştırmanın
önemi ve yöntemlerine yer verilmektedir. Ayrıca literatür taraması, 'Türk
Dünyası Edebiyatı' ve 'Kazak Edebiyatı' başlıklı kısımları bulunmaktadır.
Kazakistan'ın tarihi, sosyal-siyasi-ekonomik yapısı, kültürü, eğitim-bilimi ve
edebiyatı hakkında bilgiler verilmektedir. Kazakistan'ın bağımsızlığı yolunda
Milli hareketlere dair süreç değerlendirilmektedir. Bağımsız Kazakistan'ın
edebiyatı da ayrı bir alt başlıkla yer almaktadır. Çalışmanın 'Muhtar Şahanov
Figürü' adlı Birinci Bölümü iki alt bölümden oluşmaktadır. Bu bölümde
M.Şahanov'un hayatı ve sanatına yer verilmektedir. İkinci Bölümde ana konumuza
yoğunlaşarak M.Şahanov'un Vatanseverliği ele alınmaktadır. Bu bölümde önce
Sovyet patriotizminden Bağımsız Kazakistan vatanseverliğine geçiş, Kazak
Edebiyatındaki vatanseverlik konuları, şairin vatanseverlik şiirleri
işlenmektedir. Üçüncü Bölümde ise M.Şahanov'u bir aksiyon adamı olarak
incelemek için onun sosyal-siyasi faaliyetleri araştırılmıştır. Araştırmamızda
öncellikle Muhtar Şahanov'un sanat görüşünü, vatanseverlik anlayışını ve
siyasal mücadeleci pozisyonunu ortaya koymak amaçlanmaktadır. Araştırma
esnasında şairin tüm eserleri ele alınmıştır. Şair ve onun eserleri üzerinde
yapılan araştırmalar belirlenerek, bibliyografya çalışması yapılmıştır. Düz
yazıları sanat görüşü ve içerik bakımından değerlendirilmiştir. Sonuç kısmında araştırma
sonunda ulaşılan genel bilgilere yer verilmiş, kaynakça ve konuyla ilgili
eklere de yer ayrılmıştır. Araştırma sonucunda M.Şahanov'un şairlığı ayrı,
aksiyonerliği ayrı, kendisi bir edebi ve sosyal şahıs olarak çok değişken bir
kişilik olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
In this study, the phenomenon of Mukhtar Shahanov will be
investigated as Patriot (Patriotism) and Action Man, and his poems and writings
will be evaluated from this point of view. This research on the Kazakh poet
will contribute to the promotion of Kazakh literature in Turkey and the
representative of modern Kazakh literature and his art. The introduction
section includes 8 parts, which are the subject, purpose, content, the
importance of the research, and its methods. As well as, literature review,
sections titled Turkish World Literature and Kazakh Literature, information
about Kazakhstan's history, social-political-economic structure, culture,
educationscience, and literature were given. Additionally, there is information
about national movements on the way to the independence of Kazakhstan. The
literature of independent Kazakhstan is also included under a separate
sub-title. The first part of the study, named "Mukhtar Shahanov's
Phenomenon", consists of two sub-sections and includes the life and art of
M. Shahanov. In the Second Chapter, M.Shahanov's Patriotism is discussed by
concentrating on our main topic. In this section, firstly, the transition from
Soviet patriotism to the independent Kazakhstan patriotism, the subjects of
Patriotism in Kazakh Literature, and the patriotic poems of the poet are
discussed. In the third chapter, M.Shahanov's social-political activities were
investigated to examine him as a man of action. In our research, it is
primarily aimed to reveal Shahanov's view of art, his patriotic quality, and
his political combatant position. During the research, all the works of the
poet were discussed. The researches on the poet and his works was determined
and a bibliography study was made. His poems were examined in terms of theme,
language, style, image, and symbol world. His prose texts were evaluated in
terms of artistic view and content. In the conclusion part, the general
information obtained at the end of the research is given, and the bibliography
and related appendices are also included. It has been concluded that M.Shahanov
is a very contradictory phenomenon as a poet and action-oriented person, and as
a literary and social person.
………………………
Henry George Farmer'ın şark müziği hakkındaki görüşleri /
Henry George Farmer's views on oriental music
Yazar:İBRAHİM ODABAŞI
Danışman: DOÇ. DR. MEHMET TIRAŞCI
Yer Bilgisi: Sivas Cumhuriyet Üniversitesi / Sosyal Bilimler
Enstitüsü / İslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı
Konu:Müzik = Music
Dizin: Onaylandı
Doktora
Türkçe
2022
214 s.
Bu tezde, Henry George Farmer'ın (1882-1965) hayatı ve Şark
müziği çalışmaları incelenmiştir. 19. yüzyılın ilk yarısından sonra Doğu'nun
kadim kültür ve geleneğini incelemeye başlayan oryantalistler, Şark müziği
hakkında da birtakım incelemeler yapmışlardır. Ancak Farmer'a kadar bu alanda
kapsamlı ve tutarlı bilgilerin toplandığı bir eser vücuda getirilmemiştir.
Farmer; yaptığı tarihsel, çalgı bilimsel ve bibliyografik çalışmalarla Şark
müziği tarihinde büyük bir boşluğu doldurmuştur. Ancak Farmer'ın sıklıkla
kullandığı Arap ve Arabî kelimelerinin, eserlerinin içeriğiyle bazı
durumlarlada çeliştiği görülmüştür. Bu çelişen yönlere tezde işaret edilmiştir.
Bununla birlikte Farmer'ın Şark müziği çalışmaları arasında Türk müziğini
doğrudan ilgilendiren yönler farklı başlıklar altında incelenmiştir. Bu
incelemeler doğrultusunda Farmer'ın eserlerinde sıklıkla Türk nazariyecilerinin
zikredildiği, A History of Arabian Music'te; İslâmiyet sonrası Türk müziğinin
şekillenme evresi, Türk müziği çalgıları, mehter müziğinin Avrupa üzerindeki
etkileri ve The Sources of Arabian Music eserinin Türk müziği bibliyografya
çalışmalarıyla benzerliklikeri tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Şark
Müziği, Arap Müziği, Müzik Tarihi, Şarkiyatçılık, Henry George Farmer.
In this thesis, Henry George Farmer's life and Oriental
Music studies are examined. After the first half of the 19th century,
Orientalists, who started to examine the ancient culture and tradition of the
East, made some studies about Eastern Music. However, until Farmer, a work in
which comprehensive and consistent information was collected in this field was
not created. Farmer filled a great void in the A History of Oriental Music with
his historical, instrumental and bibliographic studies. However, the Arabic and
Arabian words that Farmer frequently uses conflict with the content of his
works in some cases. These conflicting aspects are pointed out in the thesis.
In addition, the aspects directly related to Turkish Music among Farmer's
Oriental Music studies were examined under different topics. In line with these
investigations, in A History of Arabian Music, where Turkish theorists are
frequently mentioned in Farmer's works, the formation phase of Turkish Music
after Islam, Turkish Music Instruments, and the effects of mehter Music on
Europe have been determined. Keywords: Henry George Farmer, Turkish Music,
Arabian Music, Orientalism, Music History
…………………..
Bulgaristan Türk edebiyatında "Rumeli" dergisinin
yeri / The place of "Rumeli" journal in Bulgarian Turkish literature
Yazar:MERVE İNCE
Danışman: DOÇ. DR. ERTUĞRUL KARAKUŞ
Yer Bilgisi: Kırklareli Üniversitesi / Sosyal Bilimler
Enstitüsü / Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı
Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and
Literature
Dizin:Bulgaristan = Bulgaria ; Bulgaristan Türkleri =
Bulgarian Turks ; Edebi inceleme = Literary analysis Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
268 s.
Bu çalışmada, Bulgaristan Türk Edebiyatına katkı sağlayan,
2008 ve 2020 yılları arasında yayımlanan "Rumeli" dergisi
incelenmiştir. Çalışma; giriş, üç bölüm, sonuç ve kaynakça gibi ana kısımlardan
meydana gelmekte. Çalışma kapsamında ve derginin asıl hitap ettiği kitleye
bağlı olarak Bulgaristan tarihi, edebiyatı ve coğrafi bilgilerine kısaca
değinilip konuya bir zemin hazırlandı. "1. Bölüm" olan
"Bulgaristan Türk Edebiyatına Genel Bakış" başlığı altında
Bulgaristan Türk Edebiyatını yazılı ve sözlü olarak iki koldan incelendi.
Bunları da çeşitli kaynaklardan yararlanıp dönemlere ayırarak daha kolay
incelenebilir konuma getirildi. Daha sonra yine bu başlık altında
"Bulgaristan Türk Edebiyatında Basın Yayın Faaliyetleri"
geçmişten-günümüze kronolojik sıraya uygun bir şekilde verildi. Bulgaristan
Türklerini ortak bir kültür paydasında buluşturma amacı olan Rumeli dergisinin
bugüne kadar çıkan 67 sayısının hepsi, eksiksiz olarak incelemeye tabi
tutulmuştur. Dergiyi iki kısımda incelemek uygun görüldü. İlk kısımda
yazarların dergideki yazıları, türlerine ayırıldı; ikinci kısmında ise bu
türlerin bibliyografya çalışması yapıldı. Üçüncü bölüm olan "Rumeli
Dergisinin Genel Değerlendirmesi" bölümünde görünüş ve sunuş olarak
derginin genel değerlendirmesi yapılmıştır. "Rumeli Dergisindeki Edebî
Türler" kısmında ise türler listelenip bunlardan örnekler verilerek
türlerin genel değerlendirilmesi yapılmıştır. Bu bağlamda Bulgaristan Türk
Edebiyatında Rumeli dergisinin etkisi görülmektedir. Son olarak
"Sonuç" bölümünde ise en çok yayımlanan türler ve türlerin
özellikleri gibi elde edilen verilerin dökümü paylaşılmıştır.
"Kaynakça" kısmında ise kullanılan kaynakların alfabetik sırası
verilmiştir.
This study examined the magazine "Rumeli", which
contributed to Bulgarian Turkish Literature, published between 2008 and 2020.
Work; the input consists of the main parts, such as the three parts, the result
and the bibliography. The study briefly touched on Bulgarian history,
literature and geographical information, and provided a basis for the topic,
depending on the demographic of the magazine and its core address. Under the
title "Chapter 1", "Overview of Bulgarian Turkish
Literature", Bulgaria examined Turkish Literature in two written and
verbal ways. They were more easily analyzed, taking advantage of a variety of
resources and putting them into periods. And then, under this heading, the
title "Press Broadcasting Activities in Bulgarian Turkish Literature"
was attempted to put it in chronological order "from the past to the
present". The purpose of connecting the Bulgarian Turks in a common
cultural landscape, the Rumelia magazine's 67 issues so far have all come under
complete scrutiny. It was deemed appropriate to review and write the magazine
in two parts. In the first part, the authors' writings were divided into types;
in the second part, a bibliography study of these species was conducted. The
third chapter, "The General Review of Rumeli Magazine", was a general
review of the magazine as appearance and presentation. In the "Literary
Species in Rumeli", the species were listed and sampled, giving an overall
assessment of the species. In this context, the influence of Rumelia in
Bulgarian Turkish literature is seen. Finally, in the "Result"
section, a breakdown of the most published data, such as the properties of
species and species, is shared. In "Bibliography", the alphabetical
order of the resources used is given.
……………..
22.01.2023 tarihine kadar kullanımı yazar tarafından
kısıtlanmıştır.
Tanzimat'tan II. Meşrutiyet'e süreli yayınlarda tercüme
tenkidi yazılarının izahlı bibliyografyası / From Tanzimat to II.
constitutional era annotated bibliography of articles on translation criticism
in periodicals
Yazar:FURKAN COŞKUN
Danışman: DOÇ. DR. ŞERİFE ÇAĞIN
Yer Bilgisi: Ege Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü /
Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and
Literature
Dizin:Edebi eleştiri = Literary criticism ; Osmanlı
edebiyatı = Ottoman literature ; Servet-i Fünun edebiyatı = Servet-i Fünun
literature ; Tanzimat edebiyatı = Tanzimat Literature ; Türk dili ve edebiyatı
= Turkish language and literature ; Türk dili ve edebiyatı dersi = Turkish
language and literature course ; Türk edebiyatı = Turkish literature ; Türkçe
çeviri = Turkish translation ; Yeni Türk edebiyatı = New Turkish literature Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
138 s.
Tanzimat'la beraber hız kazanan Batılılaşma faaliyetleri,
kısa sürede etkisini toplumsal dönüşümde önemli bir rolü bulunan edebiyatta da
göstermiştir. Bu süreçte Batı edebiyatından tür, şekil ve içerik bakımından
birçok yeniliği bünyesine alan Türk edebiyatı hızlı bir değişim sürecine
girmiştir. Bu doğrultuda yenileşmenin ilk adımları yabancı edebiyatlardan
yapılan tercümeler vasıtasıyla gerçekleşmiştir. Edebiyatın her türünde yapılan
tercümeler, Türk edebiyatının modernleşmeye uygun olarak kendi hüviyetini kazanmasında
belirleyici olmuştur. Bu dönemde tercüme literatürünün gelişmesiyle birlikte
Batı'dan yapılan ve yapılacak olan tercüme eserlerin niteliklerini mevzubahis
eden yazılar kaleme alınmıştır. Tercüme kavramı etrafında muhtelif problemleri
ihtiva eden bu yazılar aracığıyla, Türk edebiyatında tıpkı telif eserlerde
olduğu gibi tercüme eserler üzerine de bir tenkit ortamının oluşması
sağlanmıştır. Bu yazılarda başta eserin tercümesindeki nitelikler olmak üzere
mütercimin kimliği, eser seçimi, tercüme yöntemi, kullandığı dil ve üslup
özellikleri muhtelif açılardan eleştirilmiştir. Tanzimat sonrasında
tercümeleriyle dikkat çeken pek çok yazarın doğrudan ya da dolaylı olarak yer
aldığı tercüme tenkidi yazıları, 1859-1908 tarihleri arasında Osmanlı'da
tercüme edebiyat geleneğinin değişim ve dönüşümde etkili olmuştur. Bu
çalışmada, 1859-1908 tarihleri arasında süreli yayınlarda çıkan ve edebiyat
eserlerine odaklanan tercüme tenkidi yazılarının bütünlüklü bir bibliyografyası
sunulmuştur. Ayrıca bibliyografyada yer alan yazıların içerikleri hakkında
birtakım izahî bilgiler de verilmiştir. Bunun yanında Cumhuriyet öncesi Türk
edebiyatında tercüme tenkidine ilişkin mevcut söylemlerle birlikte bu çalışmada
tespit edilen tercüme tenkidi yazıları hakkında genel bir değerlendirilmede
bulunulmuştur. Bu sayede Türk edebiyatının Tanzimat'la birlikte başlayan
yenileşme sürecinde önemli bir işlevi bulunan çeviri eleştirisinin varlığı ve
sayısı hakkında bibliyografik bir sonuç elde edilmiştir.
Westernization activities, which gained momentum with the
Tanzimat, soon showed its effect in literature, which has an important role in
social transformation. In this process, Turkish literature, which included many
innovations from Western literature in terms of genre, form and content, entered
a rapid change process. In this direction, the first steps of innovation were
realized through translations from foreign literatures. Translations made in
all types of literature have been determinative for Turkish literature to gain
its own identity in accordance with modernization. In this period, with the
development of the translation literature, articles were written about the
qualities of the translated works made or to be made from the West. Through
these articles, which contain various problems around the concept of
translation, an environment of criticism has been created on translated works,
just as in copyrighted works in Turkish literature. In these articles, the
identity of the translator, the choice of the work, the translation method, the
language and stylistic features, especially the qualities in the translation of
the work, have been criticized from various angles. Translation criticism
articles, in which many writers who attracted attention with their translations
after the Tanzimat, took part directly or indirectly, were influential in the
change and transformation of the translation literature tradition in the
Ottoman Empire between 1859-1908. In this study, a complete bibliography of the
translation criticism articles published in periodicals between 1859-1908 and
focusing on literary works is presented. In addition, some explanatory
information is given about the contents of the articles in the bibliography. In
addition, a general evaluation has been made about the translation criticism
articles identified in this study, together with the existing discourses on
translation criticism in pre-Republican Turkish literature. In this way, a
bibliographic result has been obtained about the existence and number of
translation criticism, which has an important function in the renewal process
of Turkish literature that started with the Tanzimat.
………………………….
İsmet İnönü'nün şahsi hayatı, askerliği ve bibliyografyası /
Personal life, military service and bibliography of İsmet İnonu
Yazar:NESLİHAN AVCI
Danışman: DR. ÖĞR. ÜYESİ SELMA GÖKTÜRK ÇETİNKAYA
Yer Bilgisi: Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi / Sosyal
Bilimler Enstitüsü / Tarih Ana Bilim Dalı
Konu:Tarih = History
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
185 s.
1884'te İzmir'de doğan İsmet İnönü, 1892'de Sivas Askeri
Rüştiyesi'ne girerek adım attığı askerlik hayatını 1927 senesine değin devam
ettirmiş; otuz beş senelik bu dönem içinde pek çok harp ve isyana karşı
mücadelesini sürdürmüştür. Hareket Ordusu'nda, Yemen İsyanı'nda, Balkan
Harbi'nde ve Birinci Dünya Savaşı'nda karşımıza çıkan İnönü, "Milletin
makûs talihini yenen" komutan olarak Türk Tarihinde yerini almıştır.
Azimli, çalışkan, uyumlu kişiliği ile üstlerinin dikkatini çeken İsmet İnönü,
Türkiye'nin siyasi, askeri ve diplomasi tarihine olduğu kadar sosyal yapısına,
eğitsel ve kültürel gelişmişliğine, ekonomik kalkınmasına ışık tutabilecek
kadar aktif bir hayata da sahiptir. İsmet İnönü, sanata ve spora düşkünlüğü,
hayatının her anını dolu yaşamaya odaklanmış karakteri ve ailesine düşkünlüğü
ile bilinmektedir. Oldukça yoğun ve yorucu bir hayatın içine ne kadar çok ve
farklı şeyin sığdırabileceğinin en güzel örneği olan İsmet İnönü'nün askeri ve
özel hayatının birlikte temel alındığı bu çalışma, aynı zamanda Türk tarihinin
oldukça uzun bir döneminin yazımına rehberlik etmek gayesiyle bibliyografik bir
içeriğe de sahiptir. Tezin hazırlanmasında resmi yayınlar, arşiv belgeleri,
TBMM tutanakları, hatıralar, tetkik eserler ve süreli yayınları içeren geniş
bir kaynak taraması yapılmıştır.
İsmet İnönü who was born in İzmir in 1884 entered the Sivas
Military High Scholl in 1892 and continued military life until 1927; during
this thirty-five-year period he continued the struggle against many wars and
rebellions. İnönü who was in the Movement Army, Yemen Revolt, Balkan War and
First World War tooks its place Turkish History as the commander who
"defeated the bad luck of the nation". İsmet İnönü who attracts the
attention of his superiors with his determined, hardworking and harmonious
personality has an active life enough to shed light on Turkey's political,
military and diplomatic history as well as its social structure, educational
and cultural development and economic improvement. İsmet İnönü is known
fondness for art, sports and his character that focused on living every moment
of the life to the fullest and fondness for his family. This work which is the
best example of how many and different things can fit into a very busy and
tiring life is based on the military and private life of İsmet İnönü and also
has a bibliographic content in order to guide the writing of a very long period
of Turkish History. The preparation of the thesis a wide range of search for
resources including official publications, archive documents, minutes of the
Grand National Council of Turkey, memories, examinated works and periodicals
were made.
…………..
Boğaziçi Mecmuası'nın edebî yönü ve bibliyografyası /
Literary direction and bibliography of Boğaziçi Magazine
Yazar:TUBA MERAL
Danışman: PROF. DR. HARUN DUMAN
Yer Bilgisi: Marmara Üniversitesi / Türkiyat Araştırmaları
Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı / Yeni Türk Edebiyatı Bilim
Dalı
Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and
Literature
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
132 s.
Boğaziçi Mecmuası'nın Edebî Yönü ve Bibliyografyası adlı
çalışmada, Boğaziçi'nde yolcu ve yük taşımacılığını profesyonel şekilde
başlatan, ulaşımın kolaylaşması için öncü çalışmalar yürüten Şirket-i
Hayriye'nin; Boğaziçi'nin mamur hâle getirilip tanıtılması, rağbet görmesi için
yaptığı kapsamlı faaliyetlere odaklanıldı. Çalışmada, Boğaziçi Mecmuası'nın
edebî yönüne ağırlık verildi. Boğaziçi'nin tarihî, siyasi, sosyal, ekonomik,
kültürel, vb. unsurlar dönemin önemli fikir insanlarının ele aldığı yazılarla
öne çıkarıldı. Sahibi Sadi Akant, Yazı İşleri Müdürü Yusuf Mardin olan
mecmuanın iki yıl boyunca yayımlanan on sekiz sayısı detaylı bir incelemeyle
çeşitli bölümlere ayrıldı. Dört bölümden oluşan tezin birinci bölümünde,
Boğaziçi'nin mecmuada tarihî süreç içinde ne şekilde ele alındığına yer
verildi. Bu noktada Şirket-i Hayriye'nin ulaşımı kolaylaştırma adına yaptığı
girişimler, İstanbul'un deniz ulaşımındaki gelişmeler dönem perspektifinde
yorumlandı. İkinci bölümde, Boğaziçi'nin coğrafi yapısının ve doğal
güzelliklerinin mecmuada nasıl yorumlandığına dikkat çekilerek Boğaziçi'nde
yaşama kültürüne dair detaylara vurgu yapıldı. Üçüncü bölümde sadece mecmuada
ele alınan mimari ve tarihî yapılara yer verilerek bu kapsamın dışına
çıkılmadı. Son bölümde ise tezin ana kısmını oluşturan, Boğaziçi'nde yaşamış
veya buranın kültürünü yaşatma gayesi edinmiş dönemin önemli şahsiyetlerinin
yazılarına, edebî yönden odaklanıldı. Bu minvalde Boğaziçi Mecmuası'nda yer
verilen şiirler ve düzyazı türleri tasniflenip dönemin dil ve edebiyat algısı dikkate
alındı. Çok kültürlü yapısıyla öne çıkan İstanbul'un yaşadığı değişimleri
görmek medeniyetimizin kültürel kodlarını daha iyi anlama ve özümseme adına
önem teşkil eder. Bu tezde, modernleşmeyle hızlı değişimlerin yaşandığı
cumhuriyet dönemine Boğaziçi Mecmuası perspektifinden bakılarak bu dönemin
ulaşım, sanayi, sosyokültürel vb. yönleri esas alındı. Tezin amacı, Yahya Kemal
Beyatlı, Faruk Nafiz Çamlıbel, Hüseyin Cahit Yalçın gibi Türk edebiyatının
önemli şahsiyetlerinin yazılarıyla katkı sağladığı mecmuanın, edebî açıdan ele
alınıp dönemin toplumsal ve bireysel hayatının daha iyi idrak edilebilmesine
katkı sunmaktır. Boğaziçi Mecmuası'nda bulunan yazılarda, şair ve yazarların
hayatlarıyla ilgili bilgilere ilişkili olunan kısımlarda gerektiği nispette yer
verildi. Böylece mecmua üzerinden sosyal ve siyasi yapıdaki değişimlerin
edebiyat üzerindeki etkisinin de daha iyi anlaşılacağı fikrindeyiz. Anahtar
Kelimeler: Boğaziçi, İstanbul, Şirket-i Hayriye, Şehir, Kültür, Edebiyat.
In the study titled Literary Aspect and Bibliography of
Boğaziçi Magazine, The focus was on Şirket-i Hayriye's extensive activities,
which professionally started passenger and freight transportation in the
Bosphorus, and carried out pioneering works for the facilitation of transportation;
to make the Bosphorus flourishing, promote it and make it popular. In the
study, the literary aspect of Boğaziçi Magazine was emphasized. Bosphorus's
historical, political, social, economic, cultural, etc. elements were brought
to the fore with the writings of the important intellectuals of the period. The
magazine, whose owner is Sadi Akant and Editor-in-Chief Yusuf Mardin, which was
published eighteen issues for two years, was divided into various sections with
a detailed analysis. In the first part of the thesis, which consists of four
parts, how the Bosphorus was handled in the historical process in the magazine
was given. At this point, the attempts of Şirket-i Hayriye to facilitate
transportation and the developments in Istanbul's maritime transportation were
interpreted from the perspective of the period. In the second part, attention
was drawn to how the geographical structure and natural beauties of the
Bosphorus were interpreted in the magazine, and the details of the culture of
living in the Bosphorus were emphasized. In the third part, only the
architectural and historical structures that were discussed in the magazine
were included, and this scope was not exceeded. In the last part, the main part
of the thesis, the writings of the important personalities of the period who
lived in the Bosphorus or who aimed to keep the culture of this place alive,
were focused on in terms of literature. In this way, poems and prose types in
Boğaziçi Magazine were classified and the language and literature perception of
the period was taken into consideration. Seeing the changes experienced by
Istanbul, which stands out with its multicultural structure, is important for a
better understanding and assimilation of the cultural codes of our
civilization. In this thesis, by looking at the republican period, in which
rapid changes were experienced with modernization, from the perspective of
Boğaziçi Magazine, this period's transportation, industry, socio-cultural etc.
aspects is based. The aim of the thesis is to contribute to a better
understanding of the social and individual life of the period by dealing with
the literary aspect of the magazine, to which important figures of Turkish
literature such as Yahya Kemal Beyatlı, Faruk Nafiz Çamlıbel, Hüseyin Cahit
Yalçın contributed with their writings. In the articles in Boğaziçi Magazine,
information about the lives of poets and writers was given as necessary in the
relevant sections. Thus, we think that the effect of the changes in the social
and political structure on literature can be better understood through the
magazine. Keywords: Bosphorus, Istanbul, Şirket-i Hayriye, City, Culture,
Literature.
……………………..
İkincil bilgi kaynağı olarak özel alan bibliyografyalarının
çeviri tarihi yazımında kullanılması / The use of special field bibliographies
as a secondary source of information in translation history
Yazar:SEVİL ASUMAN KARAKAYA
Danışman: PROF. DR. NEJDET NEYDİM
Yer Bilgisi: İstanbul Üniversitesi / Sosyal Bilimler
Enstitüsü / Çeviribilim Ana Bilim Dalı
Konu:Mütercim-Tercümanlık = Translation and Interpretation
Dizin: Onaylandı
Doktora
Türkçe
2022
159 s.
Çeviribilimin gelişim sürecinde çeviri önceleri kaynak
metnin türevi olarak ele alınırken, daha sonra erek kültürün ve sosyal
süreçlerin bir parçası haline gelmiştir. Edebiyatla yakın ancak edebiyat dışı
bir özel alan olarak felsefenin üretim sürecinde de çeviriler bugüne ve önceki
dönemlere dair önemli veriler sunar ve bu nedenle çeviri tarihine katkısı
üzerinde durulması gereken bir konudur. Buna göre eldeki çalışmanın amacı
Türkiye'nin 1960-1980 arasındaki döneminde yaşanan siyasal ve toplumsal
olayların zemininde ve edebiyat dışı bir özel alan olarak felsefe alanında
gerçekleşen çeviri yayın faaliyetinin, alanın bibliyografyası esas alınarak
telif yayınlarla birlikte incelenmesi ve çeviri tarihiyle bağlantısı açısından
irdelenmesidir.
In the development process of translation studies,
translation was first treated as a derivative of the source text, but later
became a part of the culture and social processes. In the production process of
philosophy as a special field close to literature but not literature,
translations provide important data on today and previous periods and therefore
their contribution to the history of translation is a subject that needs to be
emphasized. The aim of this study is to examine the translation and publication
activities in the field of philosophy as a non-literary special field based on
the political and social events that took place in Turkey between 1960-1980
together with the copyright publications based on the bibliography of the field
and to examine it in terms of its connection with the history of translation.
………………
Vecihe Hatiboğlu hayatı, kişiliği ve eserleri / Vecihe
Hatiboğlu life, personality and works
Yazar:AYÇA UĞUR
Danışman: PROF. DR. MÜNEVVER TEKCAN
Yer Bilgisi: Kocaeli Üniversitesi / Sosyal Bilimler
Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı / Türk Dili ve Edebiyatı
Bilim Dalı
Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and
Literature
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
181 s.
Yüksek lisans tezi olarak hazırlanan bu çalışma, Türk dili
için yaptığı çalışmalarıyla dil araştırmalarına öncülük etmiş Prof. Dr. Vecihe
Hatiboğlu'nun önemi ve değeri hakkında bilgi vermektir. Bu çalışmada Vecihe
Hatiboğlu'nun hayatı, kişiliği ve Türk diline kazandırdığı eserler hakkında
bilgi verilmektedir. Hatiboğlu, dil bilim çalışmalarına katılmış özellikle söz
dizimi alanında önemli bilgiler edinmiştir. Önemli eserler yazarak bildiklerini
öğretmeyi kendisine görev edinmiş yayınladığı eserlerle dil bilimine katkıda
bulunmuştur. Çalışma iki bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde Hatiboğlu'nun
hayatı, kişiliği ve hakkında yazılan yazılarla ilgili bilgiler verilmiştir.
İkinci bölümde yazarın kitap düzeyindeki eserleri incelenmiştir. Hatiboğlu'nun
yazıları tematik olarak ayrılıp incelenmiştir. Eserleri incelendikten sonra
yazarın bibliyografyası da çalışmaya eklenmiştir. Anahtar sözcükler: Vecihe
Hatiboğlu, Türk dili, Sümerce, söz dizimi
This study which was conducted as a master's thesis gives
information about the importance and value of professor assistant Vecihe
Hatiboglu who guided language studies by her studies for Turkish language. This
study aimed to give information about Vecihe Hatiboglu's life, her personality
and the works that she introduced to Turkish language. Hatiboglu worked on
linguistics, and specially she had important information about syntax. She
aimed to teach what she had known by writing important works, and she
contributed linguistics with her published works. The study is made of two
parts. In the first part, information has been given about hatiboglu's life,
her personality and the writings that were written in her name. In the second
part, the author's works have been examined. Hatiboglu's works were divided into
thematic parts,and investigated. After her works had been examined, her
bibliography was taken into the work. Key words: Vecihe Hatiboglu, Turkish
Language, Sumerian Language, syntax
……………………..
Bibliyografik
1985-2020 yılları arasında Türkiye'de ve ABD'de müzik
sosyolojisi alanında yapılmış çalışmaların bibliyografik incelemesi / The
bibliographic research of the studies made in the field of sociology of music
in Turkey and the USA between 1985-2020
Yazar:HÜSEYİN TALHA FIRAT
Danışman: PROF. DR. M. SAFA YEPREM
Yer Bilgisi: Marmara Üniversitesi / Sosyal Bilimler
Enstitüsü / İslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı / Türk Din Musikisi Bilim
Dalı
Konu:Müzik = Music ; Sosyoloji = Sociology
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
89 s.
Müzik, modern dünyada eğitim, terapi, siyasi, askeri, dini
vb. birçok alanda fonksiyonel olarak kullanılan kültürel bir unsurdur.
Günümüzde insanların ekseriyeti için vazgeçilmez bir araç olan müziğin türleri
de içtimaî hayat hızlandıkça çoğalmaktadır. Bu sebeple müzik insanlar için bir
iletişim aracı haline gelmiştir. Böyle bir atmosferde müzik özelinde insanları,
kültürleri, ihtiyaçları ve istekleri anlamaya olan ihtiyaç artmaktadır. Bu
ihtiyacı karşılamaya yönelik olarak müzik sosyolojisi alanına rağbet de
artmaktadır. Bu araştırma, Türkiye'de ve Amerika Birleşik Devletleri'nde
1985-2020 yılları arasında müzik sosyolojisi ile ilgili yapılan 90 çalışmanın
genel niteliklerini ve niceliklerini içerikleri ile beraber değerlendirerek
kıyaslamak amacı ile yapılmıştır. Araştırmanın ilk aşamasında literatür
taraması yapılmış olup, Türkiye'de yapılan çalışmalar değerlendirilmiş, alan
ile ilgili boşluklar tespit edilmeye çalışılmıştır. Araştırmanın ikinci
aşamasında, 1985-2020 yılları arasında Türkiye'de ve ABD'de yapılmış çalışmalar
değerlendirilmiştir. Araştırmanın üçüncü aşamasında, tespit edilen çalışmaların
künye bilgileri çıkartılmış, bu çalışmalar önce ülkelere göre, sonra mukayeseli
olarak, bilgileri tablo ve grafiklere dökülerek incelenmiştir. Araştırmamızın
verilerine dayanılarak, Türkiye'deki müzik sosyolojisi alanında yapılan
çalışmaların yıllara göre kronolojik olarak arttığı, ABD'de ve Türkiye'de müzik
sosyolojisi alanında yapılmış çalışmalarda konu ve içerik bağlamında farkların
bulunduğu, Türkiye'de yerel tarihi meseleleri konu alan çalışmaların diğer
konular içerisinde çoğunlukta olduğu ve ABD'de yapılmış çalışmaların
yazarlarının çoğunlukla sosyolog olup, Türkiye'deki çalışmaların yazarlarının
çoğunlukla müzisyen/müzikolog olduğu tespit edilmiştir.
Music is a cultural phenomenon that is used functionally in
the modern world in different areas like education, theraphy, politic,
millitary, religious. Music is an indispensable item for the majority of people
today and the sorts of music are also increasing as social life accelerates.
For this reason, music has become a communication tool for people. In such an
atmosphere, the need to understand people, cultures, needs and desires by music
increases. In order to meet this need, the demand for the sociology of music is
increasing day by day. This research was created with the aim of comparing the
general qualities and quantities of 90 studies on sociology of music made in
Turkey and the United States between 1985 and 2020 by evaluating them together
with their content. Firstly, a literature review was made, studies in Turkey
were evaluated, and gaps in the field were tried to be determined. Secondly,
studies made in Turkey and the USA between 1985 and 2020 were found and
evaluated. Thirdly, the bibliography of the identified studies was extracted,
and these studies were examined first by country, then comparatively, by
putting their information into tables and graphics. Based on the data of our
research, it has been determined that the studies in the field of sociology of
music in Turkey have increased chronologically over the years, there are
differences in terms of subject and content in studies in the field of
sociology of music in the USA and Turkey, the studies on local historical
issues in Turkey are in the majority among other subjects, and the authors of
the studies conducted in US are mostly sociologists, and the authors of the
studies in Turkey are mostly musicians/musicologists.
……………….
Türkiye'de siber güvenlik alanında yapılan tezlerin
incelenmesi: Bibliyografik bir çalışma / Analysis of thesis made in the field
of cyber security in Turkey: A bibliographic study
Yazar:YAVUZ KAHRİMAN
Danışman: PROF. DR. ERTUĞRUL USTA
Yer Bilgisi: Necmettin Erbakan Üniversitesi / Eğitim
Bilimleri Enstitüsü / Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Ana Bilim
Dalı / Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bilim Dalı
Konu:Adli Tıp = Forensic Medicine ; Bilgisayar Mühendisliği
Bilimleri-Bilgisayar ve Kontrol = Computer Engineering and Computer Science and
Control ; Eğitim ve Öğretim = Education and Training
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
96 s.
Siber güvenlik bilişim dünyasının güvenliğini ifade eden bir
kavram olarak karşımıza çıkar. Teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte
insanlar her gün çeşitli siber güvenlik tehditlerine maruz kalmaktadır. Siber
suçlular, geliştirdikleri yöntem ve teknikleri kullanarak kişisel verileri,
banka hesaplarını ve gizli şirket verilerini ele geçirmeye çalışırlar. Bu
çalışmada siber güvenliğe yönelik tezlerde yöntemsel açıdan ne tür çalışmaların
yapıldığı incelenmeye çalışılmıştır. Bu bağlamda çalışma Türkiye'de siber
güvenlik ile ilgili alanda herhangi bir çalışma yapmadan, ilgili literatürün
durumunu ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre en
fazla tez yayımlanan yıl 2019'dur, en fazla çalışma devlet üniversitelerinde
yapılmıştır, çalışmaların çoğunluğu fen bilimleri enstitüsü ve bilgisayar
mühendisliği anabilim dalı bünyesinde yayımlanmıştır.
Cyber security emerges as a concept that expresses the
security of the information technology world. People are faced with a lot of
cyber security risks on a daily basis due to the rapid development of
technology. Using the methods and techniques they have developed,
cybercriminals try to capture personal data, bank accounts, and valuable
enterprise data. This study is aimed at investigating what types of research
has been published in terms of the approach in theses on cyber security. The
study was carried out in this context to demonstrate the status of the relevant
literature without conducting any research in the field of cyber security in
Turkey. According to the findings, the largest number of postgraduate theses
were published in 2019 and the majority of research has been conducted at
public universities. Additionally, the majority of the studies were published
by the institute's science and computer engineering department.
…………………………….
Çalışmalar
دراسات في القرآن وتفسي ر ه في جام عات شمال العراق)جامعة صلاح
الدي ن نم وذجا ( / Kuzey Irak üniversiteleri'nde kuran ve tefsir ilgili yapılan
çalışmalar- Selâhaddin Üniversitesi örneği-
Yazar:MANAL ABDULGHANI MUSTAFA MUSTAFA
Danışman: DR. ÖĞR. ÜYESİ BAYRAM DEMİRCİGİL
Yer Bilgisi: Sakarya Üniversitesi / Sosyal Bilimler
Enstitüsü / Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
Konu:Din = Religion
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Arapça
2022
159 s.
Bu araştırmada Kuzey Irak'taki Üniversitelinde 1968'de
Süleymaniye'de kurulup 1981'de Erbil'e taşınan Selâhaddin Üniversitesi'nde
bugüne kadar Kur'an ve Tefsir çalışmalarıyla ilgili akademik tez, makale ve
bildiriler konu edilmiştir. Yapılan incelemeler sonucunda belirtilen alanlarda
kuruluşundan bu yana Selâhaddin Üniversitesi'nde çok sayıda yapıldığı
çalışmalar tespit edilmiştir. Araştırmamızda Kur'an ve Tefsir 'la ilgili bu
çalışmaların yıllara göre dağılımı konu başlıklarına göre tasnif edilerek tanıtımı
ve kısa ve önemli olan yerler analizi yapılmış. Araştırmamız Selâhaddin
Üniversitesi'ndeki çalışmalarla sınırlıdır. Bu üniversitede yapılan esbabı-ı
nüzul, Mekkî-Medenî, nâsih-mensuh, kıraatler gibi ulûmu'l - Kur'an ve Tefsir
dair çalışmalar, müstakil tefsirler ile süre tefsirleri, konulu tefsir
çalışmaları, Kur'an ve tefsir tarihine dair çalışmalar tespit edilerek
araştırmada ele alınmış. Irak'ta 1990'larda yaşanan Körfez savaşı ve 2000'li
yıllardaki Amerikan işgali gibi siyasi gelişmelerin bu çalışmalara etkide
bulunup bulunmadığı ortaya konulmuş. Bu çalışmada akademik tezler ve makaleler
'den yararlanmış ve bu eserlerden ulaşabildiklerimiz hakkında genel bilgiler
verilerek tefsir literatürüne katkıları hakkında değerlendirme yapılmış. Bu
sayede, ülkede yaşanan siyasi gelişmelerin akademik çalışmalar üzerinde ne gibi
yansımaları olduğu belirlenmiş. Böylece anılan üniversitenin Kur'an
araştırmaları konusundaki gereken yerlerde güçlü ve zayıf yanları ortaya
konularak gelecekte ne tür çalışmalara ihtiyaç bulunduğu konusunda fikir
yürütülmüştür. Bu konuda şu ana Kadar herhangi bir çalışmaya bu isimle
rastlanmamıştır Alanında ilk olması nedeniyle özgün bir çalışma olacaktır.
Kuzey Irak'taki üniversitelerin dünyayla entegrasyonu ve İslamî araştırmalar
alanında gelişimi için bu tür çalışmaların yapılması gerekmektedir. Araştırma
aşağıdaki sonuçları elde etti -Selâhaddin Üniversitesi Erbil'e taşındığından
beri (1981- 2019) Kur'an araştırmaları alanında toplam 85 yüksek lisans ve 17
doktora tezi yazılmıştır. - Beş konu başlığından oluşan birinci bölümde 18
yüksek lisans ve doktora tezi yer alırken, İkinci bölümde de dört bölümden
oluşan, tefsir ve eğitim konuları ile ilgili 15 yüksek lisans ve doktora tezi
araştırıldı. - Şeriat ve İslam Bilimler Fakültesi önceden Edebiyat
Fakültesi'nin bölümlerinden biridir 2002-2003 başka bir binada müstakil olarak
açılısı yapıldı. - Şeriat ve İslam Bilimler Fakültesi'nde Tefsir Bölümünü
açmayı tavsiye ediyoruz, çünkü tefsir Kuran i Kerim'i anlamak için gerekli
bilimlerden biridir.
Ibrahim Mustafa al-Halabi (d. 1190/1776) wrote an
explanatory comment (footnote) entitled Tuhfat al-Akhyar on the commentary
called al-Durr al-Mukhtar written by Alaa al-Din al-Hasakfi on the work of the
Timurtachi preacher called Tanweer al-Absar, and this work has an important
place in the world of Hanafi science. We will focus on the chapters of Kitab
al-Hudud and Kitab al-Mefkud from the above work, various parts of which have
been studied as a separate treatise. In this study, in which we will investigate
the relevant sections, we have selected four manuscripts suitable for
validation criteria from among several manuscripts of work. Among these, we
preferred the copy in the Haji Selim Agha Library, which was declared to be a
copied from the author's manuscript, as the original. Our study consists of two
main parts, except for the introduction (mukaddime) and conclusion (hâtime). In
the first chapter, we will discuss in the subject of our research the work
known as Tuhfat al-Akhyar and define what constitutes the basis for this work,
which are the books of Enlightening the Eyes and Al-Durar Al-Mukhtar, with
their authors, and their position in the scientific tradition will be revealed.
In the last part of the first chapter, Tuhfat Al-Akhyar will be discussed in
detail and information will be provided about the method used in writing the
annotation (footnote), its sources, its general characteristics, the method
used for investigation and transcription. The second part of the study is the
analysis of the section between the two studies of Hudud and the Mefkud from
the book Tuhfat Al-Akhyar. In the review the differences between the
transcripts were noted and, on the other hand, it was attempted to access the
original sources of the information contained in the annotation (footnote) and
the citations provided. After the concluding part of our study, suggestions and
visual images of the manuscripts upon which we base our study are included
…………………
Çalışmaları
Mimar Asım Kömürcüoğlu: Hayatı ve çalışmaları (1879-1957) /
Architect Asım Kömürcüoğlu: Hayatı ve çalışmaları (1879-1957)
Yazar:DİLARA EKİNCİ HACOĞLU
Danışman: PROF. DR. F. NALÂN TÜRKMEN
Yer Bilgisi: Marmara Üniversitesi / Türkiyat Araştırmaları
Enstitüsü / Türk Sanatı Ana Bilim Dalı
Konu:Sanat Tarihi = Art History
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
489 s.
Çalışmamızda Osmanlı Dönemi ve Cumhuriyet Dönemi
mimarlarından Asım Kömürcüoğlu'nun hayatı, eğitimi, restore ve inşa ettiği
yapılar, katıldığı mimari yarışmalar ve imar planını hazırladığı şehirler yer
almaktadır. Üsküp Kratova'da dünyaya gelen Asım Bey, Yüzbaşı olan babasının
mesleği sebebiyle Anadolu'nun çeşitli yerlerinde bulunmuş, buralarda gördüğü
tarihi eserlerden etkilenerek eğitimini bu ilgisi üzerine şekillendirmiştir.
Sanayi-i Nefise Mektebi'nin Mimarlık bölümünden birincilikle mezun olduktan
sonra Evkaf Nezaretinde göreve başlamış, burada çeşitli vilayetlerdeki tarihi
eserlerin restorasyonunu yapma imkanı bulmuştur. Mimarlık hayatına müteahhitlik
ve serbest mimarlık sırasında yaptığı eserler ile devam etmiştir. Mücadeleci
bir ruha sahip olan Asım Bey yurt içi ve yurtdışında çeşitli müsabakalara
katılmış ve bu yarışmalardan çeşitli dereceler almıştır. Yıllar süren savaşlar
sonrası harap hale gelen vatan toprağının her bir köşesine onlarca imar planı
hazırlamıştır. Asım Bey restorasyon, inşa ve şehircilik faaliyetleri dışında
Mimarların bir çatı altında toplanabilmesi için çabalamış ve Güzel Sanatlar
Birliği ile Türk Mimarlar Cemiyeti'nin kurulmasında öncü mimarlarımızdan
olmuştur. Meslekte geçirdiği elli iki sene boyunca yabancı mimarların ülkemizde
yalnızca öğretmen olarak görev almasını ve yapılacak inşaatların Türk Mimarlar
eliyle yapılmasını savunmuştur. Asım Bey'in mimarlık sevgisi ve tutkusu
kendisinden sonra çocuklarına, torunlarına ve torunlarının çocuklarına kadar
ulaşmıştır. Kömürcüoğlu ailesi dördüncü kuşak ile bir asırdan fazladır Asım
Bey'in mimarlık mirasını devam ettirmektedir. Anahtar Kelimeler: Asım
Kömürcüoğlu, Mimarlık, Şehir Planlama, Restorasyon
Based on Asım Kömürcüoğlu, one of the Ottoman and Republic
Period architects, ur study looks into his life, education, restored and built
structures, the architectural competitions he participated in, and the cities
where he prepared the zoning plan. Asım Bey, who was born in Skopje Kratova,
has been in various parts of Anatolia due to the profession of his father, who
is a Captain, and was influenced by the historical artifacts he saw there and
shaped his education on this interest. After graduating from the Architecture
Department of Sanayi-i Nefise Mektebi with the first rank, he started to work
in the Ministry of Foundations, where he had the opportunity to restore
historical monuments in various provinces. He continued his architectural life
with the works he made during contracting and freelance architecture. Asım Bey,
who has a fighting spirit, participated in various competitions at home and
abroad and received various degrees from these competitions. He prepared dozens
of development plans for each corner of the homeland, which was devastated
after years of wars. Apart from restoration, construction and urban planning
activities, Asım Bey made an effort to gather Architects under one roof and
became one of the leading architects in the establishment of the Fine Arts Union
and the Turkish Architects Association. During the fifty-two years he spent in
the profession, he advocated that foreign architects should only work as
teachers in our country and that the constructions to be made should be done by
Turkish Architects. Asım Bey's love and passion for architecture passed onto
his children, grandchildren, and great-grandchildren. With the fourth
generation, the Kömürcüoğlu family continues the architectural legacy of Asım
Bey for over a century. Keywords: Asım Kömürcüoğlu, Architecture, City
Planning, Restoration
………………..
Ahmed Râsim'in neşredilmemiş hikâyeleri ve tahlil
çalışmaları / Ahmed Râsim's unpublished stories and analysis studies
Yazar:AYŞENUR AKIN
Danışman: DOÇ. DR. ÖZGÜR İLDEŞ
Yer Bilgisi: Çankırı Karatekin Üniversitesi / Sosyal
Bilimler Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and
Literature
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
262 s.
Yazın hayatımızın velût ediblerinden olan Ahmed Râsim'in
eserleri, Türk edebiyatının zengin menbaında yerini alır. Onun muhayyilesinde
hem romantik unsurların varlığı hem de hikâyelerinde titizlikle eğildiği
realist unsurlar, yazarın dil ve üsluba olan hassasiyetini gözler önüne sermiş;
Edebiyat-ı Cedide'nin yazın ruhundan beslendiğini göstermiştir. Fıkra, mektup,
hikâye, roman, şiir, mizah, monografi gibi pek çok türün yetkin kalemi olan
yazar, muhtelif mecmualarda yazılarını kaleme almıştır. Üzerinde tahlil
çalışması yapılacak olan hikâyelerinden hareketle Ahmed Râsim, edebî eserlerinde
sunduğu geniş perspektifi müşahede etmeye imkân sunmuştur. Dergiler vasıtası
ile yazın hayatına kazandırılmak istenen kurmacaları, Ahmed Râsim'in dönemin
izleğini, zihniyetini ve edebiyata maruf bakış açısını görmek bakımından önem
teşkil etmiştir. Çalışmada, Ahmed Râsim'in neşredilmeye nâzır hikâyeleri
vasıtası ile; hikâyelerinin olay örgüleri, şahıs kadroları, zaman ve mekân
unsurları, bakış açıları özellikleri göz önüne alınmış; yazarın hikâyeleri,
hikâye inceleme tekniklerine uygun şekilde incelenmiştir. Anahtar Kelimeler:
Ahmed Râsim, hikâye, Edebiyât-ı Cedide, mecmua, tahlil.
The works of Ahmed Râsim, who is one of the prolific writers
of our literary life, take their place in the rich source of Turkish
literature. Both the presence of romantic elements in his imagination and the
realist elements he meticulously dealt with in his stories revealed the
author's sensitivity to language and style; It showed that Edebiyat-ı Cedide is
fed by the spirit of author. The author, who is a competent writer of many
genres such as jokes, letters, stories, novels, poems, humor, and monographs,
has written his articles in various magazines. Based on his stories, which will
be analyzed, Ahmed Râsim provided the opportunity to observe the wide
perspective he presented in his literary works. The fictions that were intended
to be brought into the life of literature through magazines were important in
terms of seeing Ahmed Râsim's theme, mentality and literary perspective of the
period. In the study, through the stories of Ahmed Râsim ready to be published;
the plots of the story, the characters of the stories, the time and space
elements, and the features of their perspectives are taken into consideration;
The stories of the author were examined in accordance with the story analysis
techniques. Key Words: Ahmed Râsim, story, Edebiyât-ı Cedide, magazine,
analysis
………………………..
İstanbul Darülfünun İlahiyat Fakültesinde felsefe
çalışmaları / Philosophy studies at the Faculty of Theology, Istanbul
Darülfünunu
Yazar:KİFAYET DAĞ
Danışman: DOÇ. DR. İBRAHİM ÇETİNTAŞ
Yer Bilgisi: Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi / Sosyal
Bilimler Enstitüsü / Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
Konu:Din = Religion
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
77 s.
Bu çalışma, İstanbul Darülfünunu'ndaki felsefe çalışmalarını
analiz etmek sûretiyle kuruluş dönemi Türkiye'sini bu anlayış üzerinden bir
değerlendirmeye tabi tutmaktadır. Çalışmada, ana kaynaklar ve onların üzerine
yapılmış modern ve klasik kaynaklar rasyonel bir tarzda değerlendirilerek
analiz edilmiştir. Sekiz yıl eğitim veren Darülfünun İlahiyat Fakültesindeki felsefe
derslerinin yeri ve bu derslerin içerikleri incelenmiştir. Bu derslere giren
müderrislerin, derslerine konu olmuş olma ihtimali yüksek olan felsefî eserleri
de ele alınmıştır. Ayrıca Darülfünun İlahiyat Fakültesi Mecmuası da tahlil
edilmiştir. Tüm bu araştırmalar sonucunda görülmüştür ki; Darülfünun İlahiyat
Fakültesi, felsefî üretim konusunda oldukça başarılıdır. Bu fakülte, Türkiye'de
yüksek din eğitimi alanında öncülük etmiş ve kendisinden sonra açılan ilahiyat
fakültelerinin ders programlarına kaynaklık etmiştir. Hem müderrislerin yazdığı
eserler hem de mecmuada yayınlanan çalışmalar Türkiye'de felsefe alanında
yapılan ilk çalışmalar olması yönüyle oldukça önemlidir. Anahtar Kelimeler:
Darülfünun, İlahiyat Fakültesi, felsefe dersleri, İslam düşüncesi, Türkiye
Cumhuriyeti, fikir akımları
This study, by analyzing the philosophical studies in
Istanbul Darülfünunu, evaluates the founding period of Turkey based on this
understanding. In the study, the main sources and the modern and classical
sources on them were evaluated and analyzed in a rational manner. The place of
philosophy lessons in the Faculty of Theology of Darülfünun, which provided
education for eight years, and the contents of these lessons were examined. The
philosophical works of the professors, who taught these lessons and possibly
used these works as the subject of their lectures, are also discussed. In
addition, Darülfünun Faculty of Theology Magazine was also analyzed. As a
result of all these researches, it was seen that; Darülfünun Faculty of
Theology is very successful in philosophical production. This faculty pioneered
in the field of higher religious education in Turkey and became the source of
the curricula of the faculties of theology opened after it. Both the works
written by the professors and the studies published in the journal are very
important since they are the first studies in the field of philosophy in
Turkey. Key Words: Darülfünun, Faculty of Theology, philosophy lessons, Islamic
thought, Republic of Turkey, moment of thought.
………………………….
Matematikçi Mehmed İzzet'in hayatı ve bilimsel çalışmaları /
The life and scientific studies of mathematician Mehmed İzzet
Yazar:MEHMET GÖK
Danışman: DOÇ. DR. MELTEM KOCAMAN
Yer Bilgisi: İstanbul Üniversitesi / Sosyal Bilimler
Enstitüsü / Bilim Tarihi Ana Bilim Dalı
Konu:Bilim ve Teknoloji = Science and Technology ; Biyografi
= Biography ; Tarih = History
Dizin:Türk bilim tarihi = Turkish science history Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
177 s.
Bu yüksek lisans tezi, hayatının elli yılından fazlasını
Türkiye'de bilimin ve matematik eğitiminin gelişimine vakfetmiş olan Mehmed
İzzet Özarun'un (1867-1940), bilimsel bir biyografisini kurmayı amaçlamaktadır.
Çevresinde "riyâziyeci" olarak bilinen Mehmed İzzet'in adı,
Osmanlı'nın son dönemi ile Cumhuriyet'in erken dönemlerini konu alan bilim
tarihi araştırmalarında sıkça karşımıza çıkmaktadır. Buna rağmen yaşamı ve tüm
eserleriyle birlikte, şimdiye dek derinlemesine bir incelemenin konusu
olmamıştır. Mevcut araştırmaların sağladığı kısıtlı bilgiyi, Osmanlı arşiv
belgeleri, dönemin gazeteleri, hayatı hakkındaki yazılar ve Mehmed İzzet'in
kaleme aldığı yayınları inceleyerek genişlettik. Mehmed İzzet, eğitimini
Dârüşşafaka'da tamamlamıştır. Ardından Mâbeyn-i Hümâyûn Cenâb-ı Mülûkâne
Mütercimleri Dairesi'nde tercüman olarak çalışmaya başlamıştır. Bu dönemde, II.
Abdülhamid için 37 roman ve seyahatname/gezi yazısı tercüme etmiştir. Daha
sonra bir müddet Şirket-i Hayriye'de idareci olarak çalışmıştır. Onun
matematikçi olarak tanınmasının sebebi ise uzun yıllar çeşitli okullarda
matematik, mekanik ve astronomi dersleri vermiş olmasıdır. Çalıştığı okullar
arasında, Dârüşşafaka, Mekteb-i Mülkiye-i Şâhâne, Dârülfünun gibi kurumlar
vardır. Mehmed İzzet çoğunluğu matematik alanında olmak üzere, tekrar baskılarıyla
beraber 146 civarında kitap ve ders kitabı yayınlamıştır. Aralarında
Dârüşşafaka, Fenn, Mahfil, İkdam, Talebe Mecmuası gibi dergi ve gazetelerin
olduğu çeşitli mecralarda 69 makale kaleme almıştır. Ayrıca, Dârüşşafaka
dergisinin başyazarlığı görevinde bulunmuş ve Hasan Fehmi ile birlikte Talebe
Mecmuası'nı yayınlamıştır. Tezimizde Mehmed İzzet'in hayatı ve yayınları
ayrıntılı bir şekilde incelenmiştir.
This master's thesis aims to establish a scientific
biography of Mehmed İzzet Özarun (1867-1940), who devoted more than fifty years
of his life to improving science and mathematics education in Turkey. As a
mathematician, the name Mehmed İzzet appears frequently in the Turkish history
of science studies, particularly covering the late Ottoman and the early
Republicanperiods. Despite this fact, his life and his scientific publications
have not been the subject of an in-depth study. We expanded the limited
information provided by existing literature by examining Ottoman archival
documents, newspapers of the period, articles about his life, and the
publications written by himself. Mehmed İzzet completed his education at
Dârüşşafaka High School, and then started to work as a translator at the
Mâbeyn-i Hümâyûn Cenâb-ı Mülûkâne Translation Office. During this period, he
translated 37 novels and travelogues for the Sultan Abdülhamid II. Later, he
worked for a period as an administrator at the Şirket-i Hayriye (an Istanbul
Ferry Boat Company). The reason he was known as a mathematician was that he
taught mathematics, mechanics, and astronomy at various schools for many years.
Among them were schools such as Dârüşşafaka, Mekteb-i Mülkiye-i Şâhâne, and
Dârülfünun. Mehmed İzzet has published around 146 books and text books
including reprints; most of them are on mathematics. He has written 69 articles
for various journals and newspapers such as Dârüşşafaka, Fenn, Mahfil, İkdam,
and Talebe Mecmuası. He was also the editor-in-chief of the journal Dârüşşafaka
and theco-publisher of journal Talebe Mecmuası together with Hasan Fehmi. Our
thesis examines the life and publications of Mehmed İzzet in detail.
……………………….
Agatangel Efimoviç Krimskiy'nin hayatı ve Türkoloji üzerine
çalışmaları / The life of Agatangel Efimovich Krimskiy and their studies on
Turkology
Yazar:SEVDA SÜLEYMANOVA
Danışman: DOÇ. DR. GÖKÇE YÜKSELEN PELER
Yer Bilgisi: Erciyes Üniversitesi / Sosyal Bilimler
Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
Konu:Dilbilim = Linguistics
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
122 s.
19. asrın sonu 20. asrın başlarında Rus oryantalizmi önemli
bilginler ortaya çıkarmıştır. Bunlardan önemli bir temsilci de Lazarevski
Üniversitesi'nin Doğu Diller Bölümü başkanı Profesör Agatangel Efimoviç
Krımskiy'dir. Krımskiy doğu Kaynaklarına inmeyi başaran oryantalistlerin başında
gelen isimdir. Ukrayna'nın önde gelen şarkiyatçılarından Agatangel Efimoviç
Krımskiy, araştırmaları Türk tarihi alanında büyük bir iz bırakmıştır.
Çalışmamızın amacı, Türk tarihine faydalı olması ümidiyle, 19. asrın ikinci
yarısıyla 20. asrın ilk yarısında yaşamış ünlü Ukraynalı bilim adamı Agatangel
Efimoviç Krımskiy'nin çalışmalarının Türk tarihindeki yeri ve önemini ortaya
koymak ve bu bağlamda araştırmacının çalışmalarını ve eserlerini
değerlendirmektir. Çalışma nitel araştırma yöntemiyle hazırlanmıştır.
Çalışmanın kapsamını A.E. Krımskiy'nin Türkoloji üzerine çalışmaları
kapsamaktadır. Araştırmamızın giriş kısmında araştırmanın konusu, amacı,
metodu, oryantalizminin tarihçesi, yükseliş devrelerini anlatmaya gayret
gösterdik. Altı bölümden oluşan araştırmamızda Krımskiy'nin Türk tarihi ile
ilgili bilgileri ve kaynakları üzerinde durulmuştur. Daha sonra ise
çalışmamızın temelini teşkil eden Krımskiy'nin ailesi, çocukluğu, gençliği,
şahsiyeti, eğitimi ve Türkoloji'ye olan ilgisini ortaya koymaya çalışarak
eserlerinden "Türkiye Tarihi", "Türkiye Tarihi ve
Edebiyatı", "Azerbaycan Edebiyatı", "Nizami Gencevi ve
Çağdaşları", "Türkoloji Üzerine Makaleler" adlı çalışmalarının
incelenmesi ve onların değerlendirilmesini Türk tarihi açısından tetkik etmeye
çalıştık. Anahtar Kelimeler: A.E. Krımskiy, Türkoloji, Orta Asya Türkler
Tarihi.
At the end of the 19th century and the beginning of the 20th
century, Russian orientalism revealed important scholars. An important
representative of these is Professor Agatangel Efimovich Krimsky, head of the
Department of Oriental Languages at Lazarevsky University. Krimsky is the
leading name of the orientalists who managed to reach the eastern Sources.
Agatangel Efimovic Krımskiy, one of the leading orientalists of Ukraine, left a
great mark in the field of Central Asian and Turkish History with his
researches and works. The aim of our study is to reveal the place and
importance of the works of the famous Ukrainian scientist Agatangel Efimovich
Krimskiy, who lived in the second half of the 19th century and the first half
of the 20th century, in the hope of being beneficial to Turkish History, and to
evaluate the studies and works of the researcher in this context. The study was
prepared by qualitative research method. The scope of the study A.E. It covers
the works of Krimsky on Turcology. In the introduction part of our research, we
tried to explain the subject, purpose, method, history of orientalism,
ascension periods. In our research, which consists of six chapters, the information
and sources of Krimsky about Turkish history are emphasized. Later, by trying
to reveal Krımsky's family, childhood, youth, personality, education and his
interest in Turcology, which constitute the basis of our study, his works
"Turkish History", "Turkish History and Literature",
"Azerbaijan Literature", "Nizami Ganjavi and
Contemporaries", "Articles on Turcology" and their evaluation in
terms of Turkish History. Keywords: A.E. Krimsky, Turkology, History of Central
Asian Turks.
…………………………
Dr. Mosaid bin Süleyman el-Tayyar'ın Kur'an-ı Kerim'in
tefsir ve bilimleri üzerine çalışmaları / Efforts of Dr. Musaed bin Sulaiman
al-Tayyar in interpretation and sciences of the Qur'an
Yazar:BILAL YOUSIF IBRAHIM CHALABEE
Danışman: DR. ÖĞR. ÜYESİ SOAAD AHMED ALY SHOLAK
Yer Bilgisi: Kastamonu Üniversitesi / Sosyal Bilimler
Enstitüsü / Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
Konu:Din = Religion
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
219 s.
Alimlerin Kur'an ve İlimlerine olan ilgi ve alakası İslam'ın
ilk günlerinden günümüze apaçık ortada olan bir husustur. Bu ümmetin her bir
aliminin muhakkak Kur'an ilimlerinden birine katkı sağladığını görürüz. Kur'an
ilimleri ve Tefsir usulü alanında görünür etkisi olan alimlerden biri de Prof.
Dr. Müsaid Bin Süleyman et-Tayyar'dır. Bu alanda dersler vermiş, içtihatta
bulunmuş ve kitaplar telif etmiştir. Kur'an araştırmalarında tercihleri ve
hususi görüşleri bulunmaktadır. Bu hususun dikkatimi çekmesi üzerine Allah'a
tevekkül ettikten sonra tez konumu '' Dr. Mosaid Bin Süleyman el-Tayyar'ın
kur'an-ı Kerim'in tefsir ve bilimleri üzerine çalışmaları'' olarak belirledim.
Gayem et-Tayyar'ın bu alandaki çabalarını ortaya koymak olacaktır. Bu gayeye
ulaşmak için evvela teze giriş olması açısından bir mukaddime kaleme aldım.
Daha sonra üç kısımla devam ettim. İlk kısımda et-Tayyar'ın ilmi yolculuğunu
takip ederek hayatını ele aldım. İkinci kısımda et-Tayyar'ın telifleri,
görüşleri, tercihleri üzerinden tefsirdeki çabalarına değindim. Üçüncü kısımda
ise et-Tayyar'ın Kur'an ilimlerindeki çabalarını yine bu alandaki telifleri
üzerinden ele aldım. Kur'an meselelerine dair benimsediği metodu ve görüşleri
açıkladım. Ve tezi ulaştığım önemli sonuçlar ve tavsiyelerle bitirdim. ANAHTAR
KELİMELER: Çalışmalar, Müsaid et-Tayyar, Tefsir, Kur'an İlimleri. Ocak 2022,
207 Sayfa
The interest of scholars in the Qur'an and its sciences has
been evident since the era of the beginning of Islam and to this day. Among
those scholars who had a clear imprint in the sciences of the Qur'an and the
principles of its interpretation is Professor Dr. Musaed bin Suleiman
Al-Tayyar. He studied and worked hard on its issues and wrote books in it, so
he had opinions and choices in Qur'anic studies. This is what caught my
attention, so I resolved - after relying on God - to make the subject of my
thesis entitled: "Efforts Of Dr. Musaed Bin Sulaiman Al-Tayyar İn
İnterpretation And Sciences Of The Qur'an," and I aim to highlight the
efforts of Dr. Al-Tayyar. To reach the desired goal, the thesis was divided
into an introduction that was a definition of the research, then followed it
with three chapters, the first of which is dealt with the biography of Dr.
Al-Tayyar, in the second chapter, I discussed the efforts of Dr. Al-Tayyar in
the field of interpretation through his books, opinions and choices in
interpretation, and in the third chapter, I dealt with the efforts of Al-Tayyar
in the sciences of the Qur'an through his books therein as well, and showed his
method, approach and his views on issues of Qur'anic sciences, and I concluded
the research with the most important results and recommendations that I
reached. KEYWORDS: Efforts, Musaed Al-Tayyar, Interpretation, Quran Sciences.
January 2022, 207 Page
………………………..
Son dönem kıraat ve tecvid alimlerinden Dr. Ali Osman
Yüksel'in hayatı, hocaları, eserleri, görüşleri ve hafızlık çalışmaları / Dr.
Ali Osman Yüksel's life, teachers, works, opinions and memory studies
Yazar:MEHMET BİNGÖL
Danışman: PROF. DR. ABDULLAH EMİN ÇİMEN
Yer Bilgisi: İstanbul Üniversitesi / Sosyal Bilimler
Enstitüsü / Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
Konu:Din = Religion
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
129 s.
Kur'an-ı Kerim 1400 yıldan beri insanlığı ışık saçmaya devam
etmektedir. Yüzyılların eskitemediği bu ilahi nur kaynağının yeryüzünde
insanlarca anlaşılabilmesi, hayatlarına yerleşmesi ve günlük pratiklerce
yorumlanabilmesi hayatını bu konuya adamış insanlarca olabilmektedir. Bu
insanların hayatları, yaşadıkları zorluklar Kur'an ve Allah biliminde hangi
aşamaları yaşayıp geçtikleri ise genellikle göz ardı edilen ve önemsiz görülen
konulardan olmuştur. Yrd. Dr. Ali Osman Yüksel de hayatını bu yolda harcamış,
birçok insan yetiştirmiş ve dinine hizmet etmiş önemli ama fazla bilinmeyen
şahsiyetlerden birisidir. Araştırmada onun hayatı bizzat onu tanıyan insanlarla
yapılan röportajlarla, onun ders verdiği mekanlarda yapılan incelemelerle ve en
önemlisi ortaya koyduğu değer biçilemez eserleri vasıtasıyla incelenmiş ve bu
önemli şahsiyetin katkıları gün yüzüne çıkarılmıştır.
The Quran continues to shine a light on humanity for 1400
years. The fact that this divine source of light, which has not worn out for
centuries, can be understood by people on earth, settled in their lives and
interpreted by daily practices can only be possible by people who have devoted
their lives this subject. The Lives of these people and the difficulties they
faced, on the other hand, were among the subjects that were generally ignored
considered unimportant, which stagesthey went through in the science of the
Quran and Allah. Asst. Dr. Ali Osman Yüksel is one of the important but unknown
figures who spent his life in this way, raised many people and served his
religion. In their search, his life was examined through interviews with people
who knew impersonal through the examinations made in the places he taught, and
most importantly through his precious works, and the contributions of this
important personality were brought light.
……………………
Yazar: SÜLEYMAN ŞAHİN 2022 Muhammed el-Gazâlî (1917-1996): Hayatı, eserleri
ve tefsir çalışmaları. Muhammed al-Gazâlî (1917-1996): Life, works and
interpretation studies Erciyes
Üniversitesi Doktora Din = Religion
Yazar: KAMAL HAHIM AMEEN ALKURD 2022 Dr. Abdülkerîm
Zeydân'ın tefsir çalışmaları. The works in the field of interpretation of
Abdülkerim Zeydan Kastamonu
Üniversitesi Yüksek Lisans Din = Religion
……………………..
H. Salih Zengin'in çocuk edebiyatı çalışmaları / Children's
literature studies by H. Salih Zengin
Yazar:GİZEM KARA
Danışman: DR. ÖĞR. ÜYESİ MEHMET ÖZER
Yer Bilgisi: Dokuz Eylül Üniversitesi / Eğitim Bilimleri
Enstitüsü / Temel Eğitim Ana Bilim Dalı / Sınıf Öğretmenliği Bilim Dalı
Konu:Eğitim ve Öğretim = Education and Training
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
238 s.
Çocuğun bilişsel, duyuşsal, dilsel ve düşsel zekâ gelişimini
büyük oranda tamamlayabileceği ve gelişimindeki kritik dönemleri de kapsayan
çocukluk döneminde, karşılaşması gereken en önemli uyaranlardan biri de çocuk
edebiyatıdır. Çocuk edebiyatı, çocuğa göre ve çocuk gerçekliğine dayalı nitelikli
eserleri ile çocuğun dünyasına girmeyi başarır. Çocuk, çocuk edebiyatı
sayesinde kendisini ve dünyayı daha iyi anlayarak tanımlayabilir. Çocuğa
yönelik eserlerin ve çalışmaların varlığı, uzun zaman öncesine dayansa da çocuk
edebiyatı, çağdaş bir kavram olarak gelişim göstermektedir. Türkiye'de çocuk
edebiyatı alanında, özellikle 1979 yılının Dünya Çocuk Yılı ilan edilmesinden
sonra çocuğa göre ve çocuk gerçekliğine dayalı önemli eserler yazılmıştır.
Günümüzde çocuğa yönelik çalışmaları ve eserleri ile tanınan yazarlardan biri
de H. Salih Zengin'dir. H. Salih Zengin, 1974 yılında Maraş'ın Andırın
ilçesinde doğmuş, 1996 yılından beri çeşitli platformlarda çocuklar için
yazılar yazmış, birçok dergi ile çocuklara seslenmiş çağdaş çocuk edebiyatı
yazarıdır. Araştırmamızın amacı, H. Salih Zengin'in çocuğa ve çocuk edebiyatına
bakışını açıklamak ve çocuklar için yazdığı hikâye, masal ve romanları ile
çocuklara yönelik yazdığı deneme kitabını çocuk edebiyatı ilkelerine ve genel
niteliklerine göre değerlendirmektir. H. Salih Zengin, çocuklar için dergiler
çıkarmış, hikâyeler, masallar, romanlar ve denemeler yazmıştır. Yazar,
eserlerinde genellikle çocuk ve hayvan karakterlerine yer vermiştir. Sade,
anlaşılır bir dil kullanmış; düş gücüne, renklere ve doğaya sık sık yer
vermiştir. Yazar, eserlerinde tarihi kahramanları, tarihi yerleri, dinsel
ögeleri ve değerleri konu edinerek çocuğun edebi zevk içerisinde öğrenmesini
sağlamaya çalışmıştır. Araştırmamız sürecinde nitel araştırma yöntemlerinden
betimsel tarama metodu kullanılmıştır. H. Salih Zengin ile görüşme sağlanmış,
kendisi hakkında bilgi edinilebilecek diğer kaynaklara ve yazarın eserlerine
ulaşılmış, analiz çalışmaları yapılmıştır. Elde edilen bulgular konu ile ilgili
başlıklar altında sunulmuştur. Araştırmamız ile H. Salih Zengin'in ve
eserlerinin literatüre tanıtımı sağlanarak daha sonra yapılabilecek
araştırmalara yardımcı olunabileceği düşünülmektedir.
Children's literature is one of the most important stimuli
that the child should encounter in childhood, which can greatly complement the
development of cognitive, sensory, linguistic and intellectual intelligence and
includes critical periods in the development of the child. Children's
literature manages to enter the world of the child with its qualified works
based on child's and child reality. The child can define himself and the world
by understanding better through children's literature. Although the existence
of works and works aimed at children goes back a long time, children's
literature develops as a contemporary concept. Although children's literature
in our country developed later than European countries, especially after 1979
was declared the World Year of Children, important works based on child reality
started to be given. One of the important authors known today for his work and
works for children is H. Salih Zengin. H. Salih Zengin was born in 1974 in The
Andirn district of Maraş,he has written for children on various platforms since
1996 and is a contemporary children's literature writer who has addressed
children with many magazines. The aim of our research is to explain H. Salih
Zengin's view of children's and children's literature and to evaluate the
stories, fairy tales and novels he wrote for children and his essay book for
children according to the principles and general qualities of children's
literature. As a result of our research, H. Salih Zengin's essay book for
children, magazines, stories, fairy tales, novels and children has been
obtained since 1996. The author used simple, understandable language, often
featuring children's and animal characters in his works. One of the most
important features of the works is that imagination, colors and nature are
frequently included. The author has written works with a strong literary
aspect, using literary arts such as depiction. In his works, the author tried
to make the child learn in literary pleasure by frequently focusing on
historical heroes, historical places, religious elements and values. In the
process of our research, the method of descriptive scanning from qualitative
research methods was used. H. Salih Zengin was interviewed and other sources
and works that could be obtained about him were analyzed. The findings are
categorized and presented under the relevant headings. With our research, it is
thought that H. Salih Zengin and his works can be introduced to the literature
and help with the researches that can be done later.
………………………….
Yazar: HARITH FAKHRI ABDULLAH AL-DOSARİ 2022 Abdülhamid
Tahmaz'ın tefsir ve Kur'an ilimleri alanındaki çalışmaları. Abdulhamid Tahmaz's
studies on commentary and Qur'an sciences. Kastamonu Üniversitesi Yüksek Lisans Din = Religion
………………………….
Helen Filoloji Derneğinin 1861-1911 yılları arası arkeoloji
çalışmaları ve bazı üyelerin biyografileri / The archeological studies of the
greek philological society between 1861-1911 and biographies of some members
Yazar:IREM NAZ EMVER OGLOU
Danışman: DOÇ. DR. BİLGE AR
Yer Bilgisi: İstanbul Teknik Üniversitesi / Lisansüstü
Eğitim Enstitüsü / Mimarlık Tarihi Ana Bilim Dalı
Konu:Arkeoloji = Archeology ; Mimarlık = Architecture ;
Sanat Tarihi = Art History
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
131 s.
Helen Filoloji Derneği Osmanlı İmparatorluğu'ndaki
Rum-Ortodoks topluluğunun en tanınmış ve uzun ömürlü cemiyetlerinden biridir.
Amacı Osmanlı Rumları arasında eğitim seviyesini yükseltmek ve çeşitli
alanlarda bilimsel çalışmalar gerçekleştirmek olan bu derneğin, üyeleri
incelendiğinde sadece Rum ve Yunanlılardan ibaret olmadığı daha geniş bir
kesime hitab ettiği görülmektedir. Bioloji, kimya, tarih ve arkeoloji gibi
alanlarda kollektif çalışmalar yürüten Helen Filoloji Derneği'nin bilimsel
çalışmaları, güncel araştırmalarda eğitim faaliyetlerinin gölgesinde kalmıştır.
Derneğin arkeoloji çalışmaları, diğer bilimsel faaliyetleri gibi, kapsamlı
şekilde çalışılmamış bir konudur. Yerleşik bir mimarlık ve sanat tarihi kuramı
bulunmayan ve tarih yazımının milliyetçilikten beslendiği bir dönemde derneğin
bünyesinde çok uluslu bir arkeoloji komitesi bulunması, Osmanlı Devleti'nde gerçekleşen
erken kurumsal arkeoloji çalışmalarını temsil ettiği için oldukça önemlidir.
Burada arkeoloji çok geniş bir anlamda kullanılmıştır. Yunanca kökenli bir
kelime olan arkeolojinin 19. yüzyıldaki anlamı, eski şeyleri incelemektir ve
komite özelinde bu "şeyler" genellikle o zamana kadar varlığını
kısmen de olsa sürdürebilmiş veya yok olmaya yüz tutmuş mimari öğelerdir. Bu
nedenle komitenin arkeoloji çalışmaları, dilbilimi, tarih, etnografya gibi
bilim dallarından beslenen erken sanat ve mimarlık tarihi çalışmaları olarak
yorumlanabilir. Çalışmaya konu olan dönem ideolojik açıdan olduğu kadar,
bilimsel açıdan da yenilikleri içinde barındırmaktadır. Komite üyelerince yunan
sanatına dair incelenen bu öğeler, çok farklı devirlerden olsa da genellikle
Bizans'a odaklanılmıştır. Bizans sanatı derneğin bazı üyeleri için sadece bakir
bir araştırma alanıyken, bazıları için anlamı çok daha derindir. Bu durum
dönemin birçok önemli araştırmacısının yolunun dernek ile kesişmesini sağlamış,
bilimsel çalışmalarına hizmet eden güçlü bir sosyal ağ oluşmuştur. Derneğin
kuruluşundan I. Dünya Savaşı'na kadar, cemiyetle aynı adı taşıyan 33 ciltlik
bir dergi yayınlanmıştır. Kuruluşundan itibaren dergisinde arkeoloji temalı
düzenli bir makale ve konferans akışı yer almaya başlamıştır. Derneğin
arşivleri bugün hala kayıp olduğundan, dergisi faaliyetlerini anlamak için en
önemli kaynağı oluşturmaktadır. Bunun yanı sıra ilgili yayında önemli kişiler,
onların arkeoloji çalışmaları ve dönem hakkında önemli bilgiler verilmektedir.
Çalışma kapsamında dergi incelenerek arkeoloji temalı bilgi ve makaleler
derlenmiştir. Bu dergiden elde edilen bilgiler, bazı üyelerin anıları, derneğin
ilanlarını ücretsiz olarak yayınlayan Neologos gazetesi ve ilgili kurumların
yayınlarıyla da desteklenmeye çalışılmıştır. Tezin amacı, derneğin dergisi ve
komite üyelerinin profili incelenerek bir dönemi etkisi altına alan arkeoloji
çalışmalarının bir dökümünden çok bu araştırmaların dönemin koşulları ve eski
eser algısı ile birlikte ele alıp, genel bir resmini sunmaktır. Derneğin
1861-1911 yılları arası faaliyetlerini kapsayan dergisini inceleyen bu tez aynı
zamanda araştırmacılara bu uzun soluklu yayını mimarlık ve sanat tarihi
çalışmalarında kullanılabilecek bir kaynak olarak sunmaya çalışmaktadır.
With the change in Ottoman historiography during the
Tanzimat period, the scientific and cultural societies that hosted Istanbul's
cosmopolitan intellectuals played a major role in the emergence of studies that
examined Byzantine and ancient architecture in various contexts. Greek
Philological Society of Constantinople was one of them, which discussed and
promoted literary and scientific matters. Its establishment characterizes a new
era that leads to the glorification of secular knowledge in Ottoman Greek
society. This society's activities can be divided into two groups; educational
and scientific research. Unfortunately, in today's literature, scientific works
of the association have been overshadowed by its activities related to
Ottoman-Greek education. According to the long member lists published in the
Greek Philological Society's Journal, it is possible to find the names of
Greek, Armenian or Muslim members from different professions and government
officials as well as foreign diplomats. Apparently, aimed to appeal to a wider
audience that is not limited to the Greeks and Ottoman Greeks (Rum). Only Greek
(Katharevusa) was allowed to be used at official meetings. For this reason, it
is assumed that all participants who held a floor knew Greek. Philhellenism
during the nineteenth century leads to Greek independence from the Ottoman
powers and worldwide interest in ancient Greek art and culture continues. In
this context in 1861, the Greek Philological Society of Constantinople, which
can be regarded as a representative of socio-cultural Hellenism, was
established. Zoiros Pasha states that there was a group of elite that gathered
from time to time in various houses to hold cultural conversations before this
date. The work and interests of the association are divided into sections,
which are undertaken by special committees such as economic, editorial,
educational, philological, archaeological, and scientific. The archeological
studies of this society, like its other scientific activities, is a subject
that has not been studied extensively. These studies are very significant as it
represents the early institutional archeological studies in the Ottoman Empire.
The presence of an archeological collection, which is called a
"museum", also provides information about the museology of the period
and the awareness of antiquities. This collection consisted of tombstones,
inscriptions, decorated architectural pieces, pieces of sculpture, coins, and
terracotta artifacts. The purpose of creating this collection is to be used in
scientific research rather than prestige or exhibition. Within the association,
there was a multinational archeological committee in an era when historiography
was supported by nationalism and there was no established theory of
architecture and art history. An era that includes innovations in scientific as
well as ideological terms. Thus many important researchers' paths crossed with
the association and formed a strong social network that served their scientific
studies. This situation represents an interesting synthesis between the Germans
and British researchers working together with the Greeks. Since their
perspectives and working principles guide the archeological studies of the
association, the biographies of the members who took active roles in the
committee were also prepared within the scope of this study. Archeology is used
here in a very narrow sense. The meaning of archeology (which is a Greek word)
in the 19th century, is the study of old things, and these "things"
for the committee members are generally architectural elements. For this
reason, the committee's works which are related to disciplines such as
linguistics, history, and ethnography can be considered as early art and
history of architecture studies. As a result of the stable work of the archeological
committee, there were some contacts with the Ottoman authorities. However,
these contacts started when Philipp Anton Dethier became the director of the
Imperial Museum (Müze-i Hümayun) and greatly diminished with his death. After
Dethier's death, it has become a tradition within the association that the
directors of the Imperial Museum are elected honorary members. However, his
successors Osman Hamdi and his brother Ethem Bey were not very active in the
association. It has also been observed that some Greek employees of the museum
are members of the association. Although a large period is considered while
examining elements of Greek art, the number of studies on the Byzantine period
is considerably higher than the others. While Byzantine art was only an
under-studied topic for some members, it had a much deeper significance for
others. This is because the Byzantine period has an important place in proving
the cultural continuity of the Greek nation. These studies stand out by the
criticisms brought by the Greeks to the destruction of Byzantine monuments and
the persistent documentation efforts of all members. The work of many members
has been created by supporting written sources with on-site examinations. The
committee sometimes decided to examine the excavations in the vicinity, and
sometimes trips were organized to the preferred archeological sites. These
trips went no further than surface surveys, and the committee never attempted
to organize archaeological excavations. This thesis aims to introduce these
early examples of systematic research, depending on the period in which they
took place, by evaluating the archeological studies of the association from the
perspective of architectural history. A journal consisting of 33 volumes that
had the same name as the society has been published from the foundation of the
association until the 1st World War. Since its establishment, a regular stream
of articles with the archeology theme starts to appear in the journal. Since
the archives of the association are still missing today and researches in the
official archives in Greece and Turkey have not been able to obtain positive
results regarding accessing this archive. The journal of Greek Philological
Society constitutes the most important source for understanding its activities.
In addition to this, the relevant publication provides some vital pieces of
information about the individuals, their archeological works, and the period.
Within the scope of this study, the journal was examined and archeology-themed
information and articles were compiled. The information obtained from this
journal has also been tried to be supported by the memoirs of some members, the
Neologos newspaper, which publishes the association's announcements free of
charge, and the publications of related institutions. This thesis aims to
present a general picture of these researches, together with the conditions of
the period and the perception of antiquities, rather than a catalog work.
Examining the journal of the association which covers the activities between
1861 - 1911, this thesis also seeks to present researchers this long-term
publication as a resource that can be useful in architectural and art history
studies.
…………………………….
Selahaddin Eyyübi Işıksal'ın hayatı, eserleri ve Türk
mûsikîsi çalışmaları / Selahaddin Eyyubi Işıksal's life, works and Turkish
music works
Yazar:YAKUP ESENBOĞA
Danışman: DOÇ. DR. YUSUF YILDIRIM
Yer Bilgisi: Sivas Cumhuriyet Üniversitesi / Sosyal Bilimler
Enstitüsü / İslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı
Konu:Din = Religion
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
194 s.
Bu çalışmamızda klasik Türk mûsikîsinin ve Türk din
mûsikîsinin Sivas ilindeki öncülerinden sayılan Selahaddin Eyyübi Işıksal'ın
hayatı ve eserleri, genel olarak Türk mûsikîsine katkıları ve bestelerinin
incelenmesi konu alınmıştır. Yaptığımız araştırmalar sonucunda Sivas'ta mûsikî
çalışmaları ile önemli izler bırakan Işıksal'ın, burada yetişmiş çoğu
müzisyenin hocası ve Türk din mûsikîsi alanında hocalık yapmış bir kişi
olmasına rağmen akademik bir çalışmaya konu olmaması bizi bu çalışmayı yapmaya
sevk etmiştir. Kendisiyle görüşmelerimiz sonucunda hayatına dair elde ettiğimiz
dokümanlar, bestelediği eserlerin notaları, kendisi tarafından seçilen bazı
resimleri bize bu çalışmamızda büyük bir kaynak sağlamıştır. Ayrıca bu
çalışmada kendisinin ailesinden, eğitim hayatından, dergilerde yazdığı
makalelerden, yetiştirdiği öğrencilerden bahsedilmiş, bestelediği eserlerin
müzikal açıdan analizi de sunulmuştur. Anahtar kelimeler: Türk Mûsikîsi, Türk
Din Mûsikîsi, Sivas, Selahaddin Eyyübi Işıksal, Resim Sanatı.
In this study, the life and works of Selahaddin Eyyübi
Işıksal, who is considered one of the pioneers of classical Turkish music and
Turkish religious music in Sivas, his contributions to Turkish music in general
and his compositions are discussed. As a result of our research, Işıksal, who
left important traces with his musical studies in Sivas, was not the subject of
an academic study, although he was the teacher of many musicians who grew up
here and a teacher in the field of Turkish religious music, which prompted us
to do this study. The documents we obtained about his life as a result of our
meetings with him, the notes of the works he composed, and some of the pictures
chosen by him provided us with a great resource in this study. In addition, in
this study, his family, education life, the articles he wrote in magazines, the
students he trained were mentioned, and the musical analysis of the works he
composed was presented. Keywords: Turkish Music, Turkish Religious Music,
Sivas, Selahaddin Eyyübi Işıksal, Painting.
…………………………
Cezayir'de dilbilim çalışmaları ve Abdurrahman el-Hac Salih
/ Linguistic studies in algeria and Abdurrahman al-Haj Salih
Yazar:MERVE GÖRGÜLÜ
Danışman: DOÇ. DR. İBRAHİM ŞABAN
Yer Bilgisi: İstanbul Üniversitesi / Sosyal Bilimler
Enstitüsü / Doğu Dilleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı / Arap Dili ve
Edebiyatı Bilim Dalı
Konu:Doğu Dilleri ve Edebiyatı = Eastern Linguistics and
Literature
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
103 s.
Bu tez çalışmamız, Cezayir'deki dilbilim çalışmalarını ve
20. yüzyılda modern Arap dilbilim çalışmalarıyla kendisinden söz ettiren
Cezayirli dilbilimci Abdurrahman el-Hâc Sâlih'i ele almaktadır. Abdurrahman
el-Hâc Sâlih, klasik dönem çalışmalarını özgün Arap dilbilimini inşa etmek için
bir mihenk taşı olarak görmektedir. Arap nahvi ve Batı kaynaklı çalışmaları
objektif olarak ele alması hem Arap mirasını değerlendirmesi hem de modern Arap
dilbilim teorilerine ışık tutması açısından önemlidir. Çalışmamızda Batı'da
temelleri atılan dilbilimin Cezayir'de ortaya çıkışı, dilbilimcilerin babası
olarak anılan Abdurrahman el-Hâc Sâlih'in dil olgusuna bakışı ve bu alandaki
çalışmaları incelenmiştir. Araştırmamızın birinci bölümünde dilbilimin tanımı,
konusu, amacı, alt dalları, Arap dilinde dilbilim karşılığında kullanılan
kavramlar ve Arap dünyasındaki dilbilim çalışmaları yer almaktadır. İkinci
bölümünde Osmanlı ve Modern dönem Cezayir'inde dilbilim çalışmaları, Cezayir'in
önde gelen dilbilimcileri ve Cezayir'de Arap diline dair faaliyet gösteren
kurumlar hakkında bilgi verilmektedir. Çalışmamızın son bölümünde ise
Abdurrahman el-Hâc Sâlih'in hayatı, eğitimi, görev ve sorumlulukları,
öğrencileri ve eserleri hakkında bilgi verildikten sonra dilbilim alanında yaptığı
çalışmalar ele alınarak Arap dilbilimine katkısı ortaya konulmaya
çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Dilbilim, Modern, Arap, Cezayir, Abdurrahman
el-Hâc Sâlih.
This our thesis study deals with the linguistic studies in
Algeria and the Algerian linguist Abdurrahman al-Hac Sâlih who made a name for
himself with his modern Arabic linguistics studies in the 20th century.
Abdurrahman al-Hâc Sâlih sees the classical period studies as a cornerstone for
building authentic Arabic linguistics. His objective approach to Arabic syntax
and Western-based studies is important both in terms of evaluating the Arabic
heritage and shedding light on modern Arabic linguistic theories. In our study,
the emergence of linguistics in Algeria, whose foundations were laid in the West,
the view of Abdurrahman al-Hâc Sâlih, who is known as the father of linguists,
to the phenomenon of language and his studies in this field are examined. In
the first part of our research, the definition, subject, purpose, sub-branches
of linguistics, the concepts used in the Arabic language for linguistics and
linguistic studies in the Arab world are included. In the second part,
information is given about the linguistic studies in Ottoman and Modern period
Algeria, the leading linguists of Algeria and institutions operating on the
Arabic language in Algeria. In the last part of our study, after giving
information about Abdurrahman al-Hâc Sâlih's life, education, duties and
responsibilities, students and works, his contribution to Arabic linguistics were
tried to be revealed by considering his studies in the field of linguistics.
Keywords: Linguistics, Modern, Arabic, Algeria, Abdurrahman al-Haj Salih.
……………………………….
Cumhuriyet dönemi coğrafya çalışmaları ve Birinci Türk
Coğrafya Kongresi 1923-1941 / Republic period geographic studies and the First
Turkish Geographic Congress 1923-1941
Yazar:AHMET ÖZKAYA
Danışman: PROF. DR. ŞERAFETTİN CAN ERDEM
Yer Bilgisi: Yeditepe Üniversitesi / Atatürk İlkeleri ve
İnkılap Tarihi Enstitüsü / Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
Konu:Coğrafya = Geography ; Türk İnkılap Tarihi = History of
Turkish Revolution
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
104 s.
Coğrafyanın modern anlamda yapılanması, 1915 yılında
İstanbul Darülfünunun kurulmasıyla gerçekleşmiştir. Osmanlı'da, Kâtip
Çelebi'den itibaren modern coğrafyaya geçiş süreci başlatılmakla birlikte,
gerçek anlamda Batı'yı yakalamak için atılan adımlar geçte olsa 1915 yılından
itibaren hızlanmıştır. Osmanlı'da coğrafya çalışmaları daha çok ikincil ve
üçüncül kaynaklardan yararlanma şeklinde ilerlemiştir. Bu dönemde coğrafyanın
ezber bir faaliyet olarak görülmesi, coğrafyanın Avrupa'daki gelişmeleri
kaçırdığını gösterir. 1915'e gelindiğinde modern olarak yapılanan Darülfünunda
açılan coğrafya bölümü ve yabancı akademisyenlerin getirilmesi sayesinde önemli
bir adım atılmıştır. 1933 yılında üniversite reformuna kadar olan süreçte
yaşanan çeşitli sosyal, siyasal ve ekonomik sorunlara rağmen, modern yapılanma
sürdürülmüştür. 1933 yılında yapılan üniversite reformu, coğrafyanın Türkiye'de
modern anlamda yapılanmasının hızlanması olarak görülebilir. Nitekim 1941
yılında yapılacak olan Birinci Türk Coğrafya Kongresi ve ardından kurulan Türk
Coğrafya Kurumu ve Türk Coğrafya Dergisi sayesinde önemli bir adım atılmış ve coğrafya
1915 yılından 1941 yılına kadar olan yapılanma sürecinden sonra, 1941 yılından
itibaren yükselişe geçmiştir. Bu çalışmada 1915 yılından 1941 yılına kadar
coğrafyanın gelişim süreci ve Birinci Türk Coğrafya Kongresi ele alınmıştır.
The modern structuring of geography emerged with the
establishment of the Istanbul Darülfun in 1915. Although the transition process
to modern geography was started in the Ottoman Empire from the time of Kâtip
Çelebi, the steps taken to catch up with the West in real terms accelerated
since 1915, albeit late. The study of geography in the Ottoman Empire, using
mostly secondary and tertiary sources, to see and describe geography as a
memorized activity shows that the country's geography missed the developments
in Europe. An important step was taken thanks to the geography department
opened in the modern university in 1915 and the arrival of foreign academics.
Despite various social, political and economic difficulties in the period up to
the 1933 university reform, modern structuring continued. 1933 university
reform is the development of modern geography in Turkey. As a matter of fact,
an important step was taken thanks to the First Turkish Geography Congress to
be held in 1941 and the Turkish Geography Institute and Turkish Geography
Magazine. Geography has been on the rise since 1941, after the modern
reconstruction process from 1915 to 1941. In this study, the development
process of geography from 1915 to 1941 and the First Turkish Geography Congress
were discussed.
……………………….
Dergisi
Azerbaycan Yurt Bilgisi Dergisi (İstanbul): Muhtevası,
yazarları, Azerbaycan edebiyatı incelemeleri / Azerbaycan Yurt Bilgisi Magazine
(İstanbul): Content, author, Azerbaijan literature reviews
Yazar:BEDİRHAN GELMEM
Danışman: DOÇ. DR. AFİNA BARMANBAY
Yer Bilgisi: Kafkas Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü
/ Çağdaş Türk Lehçeleri Ana Bilim Dalı / Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı Bilim
Dalı
Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and
Literature
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
267 s.
19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren ülkelerinin
bağımsızlıkları için büyük mücadeleler veren Türk aydınlar, Rus Bolşevik
işgalinden sonra baskılar sonucu ülkelerini terk etmek zorunda kalmışlardır.
Dünyanın çeşitli ülkelerine dağılan aydınların çoğunun son durağı ise bu
dönemde tek bağımsız Türk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti olmuştur. Türkiye'ye
toplanan aydınların birçoğu 1930'lu yıllarda Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde
kurulan TTK, TDK gibi Türk kültürünü araştırma faaliyetleri yürüten kurumların
ilk memurları olmuş, 1933 yılında yeniden açılan İstanbul Üniversitesi akademik
kadrolarında görevlendirilmişlerdir. Bir yandan da Sovyetlerin işgali altında
olan vatanlarının bağımsızlık mücadelelerini devam ettirmek için çalışan
aydınlar, kurdukları yayın organları aracılığı ile halklarının bağımsızlığa
olan inancını canlı tutmaya çalışmışlardır. Sovyetlerin Türk halklarını maruz
bıraktığı zulmü dünya kamuoyunda duyurmak, halkın Rus rejimi tarafından yok
edilmek istenen millî ve kültürel değerlerini kayıt ve koruma altına almak gibi
amaçlar için kullanılan bu muhacir yayınları, oldukça başarılı işlere imza
atmışlardır. Türkiye'deki Türk muhacir matbuatında bu tür önemli yayın
organlarından biri de Türk dünyasının dört köşesinden muhacir aydınları bir
araya toplayan, başta Azerbaycan olmak üzere Türk kültürünün tetkike muhtaç
noktalarını ortaya çıkarmak amacıyla kurulan ve ünlü dilbilimci Ahmet Caferoğlu
önderliğinde yayınlanan Azerbaycan Yurt Bilgisi dergisidir. İki bölümden oluşan
tezin birinci bölümünde Azerbaycan Yurt Bilgisi dergisinin yazar kadrosu
hakkında bilgiler verilmiş, bütün müelliflerin makale ve şiirleri, ilgili
konular ve ait oldukları alanlara göre tasniflendirilmiştir. Derginin
muhteviyatı kapsamlı bir şekilde ortaya koyulmuştur. Tezin ikinci bölümünde
araştırmanın asıl amacına uygun olarak dergide Azerbaycan edebiyatıyla ilgili
makaleler ayrıntılı bir şekilde incelenmiş, Türkiye ve İran'da faaliyet
gösterenler de dâhil olmak üzere dergide adı geçen Azerbaycan kökenli şair ve yazarlar
hakkında bilgiler verilmiştir. Dergi içeriğinden yola çıkılarak verilen bu
bilgilerde konuların Azerbaycan ve Türkiye'deki kaynaklarla karşılaştırılması
yapılarak içerikleri bilimsel çerçevede incelenmiştir. Tezin sonuç kısmında ise
konuyla ilgili elde edilen bilimsel çıkarımlara yer verilmiştir.
The Turkic intellectuals who had taken great pains for the
independence of their countries since the second half of the 19 th century had
to leave their homelandsdue to the pressure that started after the Russian
Bolshevik occupation. Most of these intellectuals who appeared to be scattered
over different countries of the world found themselves in Turkey, the only
independent Turkic state during that period. Many of such intellectuals who
gathered in Turkey became the first public servants of such institutions as TTK
and TDK that were established under the leadership of Mustafa Kemal Atatürk in
the 1930-s in order to carry out research activities related to the Turkic
culture. Some of them were alsoaccepted to the academic staff of Istanbul
University that was reopened in 1933. On the other hand, theseintellectuals who
made every effort to continue the struggle for the independence of their
homelands under the Soviet occupationestablished various media in order to keep
the belief of their people in independence alive. These media organizations
that appeared in immigration and were used to inform the world public of
theoppression suffered by the Turks from the Soviets and to preserve and
protect the national and cultural values of the people that were tried to be
destroyed by the Russian regime were very successful in their activities. One
of such important Turkish press media that appeared in immigration in Turkey
was the Azerbaycan Yurt Bilgisimagazine. It was published under the editorship
of the famous linguist Ahmet Caferoğlu, combined intellectuals in immigration
from all the corners of the Turkic world and was founded to touch
uponsuchissues of the Turkic and especially Azerbaijaniculture that needed
research. In the first part of this two-part thesis, the information about the
editorial staff of the Azerbaycan Yurt Bilgisimagazine is given, the articles
and poems of all magazine writers are classified according to relevant topics
and fields they belong to. The content of the magazineis comprehensively
revealed. In the second part of the thesis, in accordance with the main purpose
of this study, the articles on the Azerbaijani literature published in the
magazine are studied in detail, and the information about the poets and writers
of Azerbaijani origin mentioned in the magazine, including those carrying out
activities in Turkey and Iran, is given. The topicswithin the frame of the
information provided on the basis of the contents of the magazine are compared with
the sources in Azerbaijan and Turkey and the contents arestudied
scientifically. In the conclusion of the thesis, the scientific findings about
the studied issues are given.
……………………..
İslam Mezhepleri Tarihi açısından Muhibbân Dergisi /
Muhibbân Journal in terms of the History of Islamic Sects
Yazar:ŞULE KUZUOĞLU
Danışman: DOÇ. DR. AYHAN IŞIK
Yer Bilgisi: Karabük Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim
Enstitüsü / Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
Konu:Din = Religion
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
102 s.
Bu çalışmada Bektâşiler tarafından çıkartılmış ve 1909
yılında yayın hayatına başlamış olan Muhibbân dergisindeki makaleler, İslam
Mezhepleri Tarihi açısından incelenmiştir. Derginin devlet hayatı, iktisadi
sorunlar, sosyal hayat, eğitim ve dini meseleler başta olmak üzere oldukça
zengin bir muhtevası vardır. Ayrıca her sayısının sonunda bir yemek tarifi
verilmiştir. Bu da derginin oldukça geniş bir kitleye hitap ettiğini
göstermektedir. Bünyesinde farklı pek çok yazar bulunan Muhibbân'daki makalelerin
çoğunluğu derginin imtiyaz sahibi ve kendisi de bir Bektâşi olan Hacıbeyzâde
Ahmet Muhtar'a aittir. II. Meşrutiyet döneminde yayın hayatına başlayan
Muhibbân Dergisi, Bektaşiliğe yöneltilen eleştirilere cevap vermiş ve
mücadelesini birleştirici bir üslupla yapmıştır. İlk sayıdan son sayıya kadar
mutedil bir yöntemin benimsendiği bu dergide özellikle farklı mezheplere karşı
birleştirici bir dilin kullanıldığı görülmektedir. Elbette bu üslubun kendisini
en etkin hissettirdiği konu Şii-Sünni ayrışmasıdır. Muhibbân'daki makalelerde
Şii-Sünni farklılaşmasına yer verilmiş ve toplumda oluşan mezhebi ayrımcılığa
eleştirel bir tarzda yaklaşılmıştır. Çalışmamızda, Muhibbân'ın kullandığı
birleştirici dilin katkısıyla derginin özellikle İslam Mezhepleri Tarihi ile
ilgili makaleleri ayrıntılı bir şekilde incelenmiştir. Anahtar Kelimeler:
Muhibbân, Bektâşilik, Hacıbeyzâde Ahmet Muhtar, Osmanlı, Alevilik.
In this study, the articles in Muhibbân Journal, which was
started publishing by the Bektashis in 1909, were analyzed in terms of the
History of Islamic Sects. The journal had a wide scope, especially on state
life, economic problems, social life, education, and religious issues.
Moreover, a recipe was shared at the end of each issue which showed the journal
had been interested by a large group of audience. Muhibbân had many different
authors and the majority of the articles in the journal was published by
Hadjibayzadah Ahmet Mukhtar, who was the privilege holder of the journal and
also a Bektashi. The Muhibbân Journal, which started publication in the Second
Constitutional Era, responded to the criticisms directed at Bektashism and
struggled in a unifying style. The journal, which adopted a moderate style from
the first issue to the last issue, used a unifying language against different
sects. This style was mostly seen in the Shia-Sunni divide. The articles in
Muhibbân included the Shia-Sunni divide and discussed the sectarian
discrimination in the society in a critical way. In this study, with the help
of the unifying language used by Muhibbân, the articles of the journal,
especially on the History of Islamic Sects, were analyzed in detail. Keywords:
Muhibbân, Bektashism, Hadjibayzadah Ahmet Mukhtar, Ottoman, Alevism.
……………………….
Azerbaycan millî uyanış hareketinde Ali Bey Hüseyinzâde ve
Füyûzat dergisi / Ali Bey Huseyinzade and Fuyuzat magazine in national
awakening of Azerbaijan
Yazar:ISMAT BAYRAMOV
Danışman: DOÇ. DR. OKTAY BERBER
Yer Bilgisi: Eskişehir Osmangazi Üniversitesi / Sosyal
Bilimler Enstitüsü / Tarih Ana Bilim Dalı / Yakınçağ Tarihi Bilim Dalı
Konu:Tarih = History
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
134 s.
XIX. yüzyılın sonları Azerbaycan'da millî uyanış
hareketlerinin canlandığı dönem olarak tarihe geçmiştir. Bu canlanma ilk olarak
matbuat alanında kendini göstermiştir. Azerbaycan millî uyanış hareketinde Ali
Bey Hüseyinzâde'nin ve kurucusu olduğu Füyûzat dergisinin önemi büyüktür. Ali
Bey Hüseyinzâde hayatı boyunca karşılaştığı bütün zorluklara rağmen Türk
milletinin birlik ve bütünlüğü için mücadele etmiş, matbuat, edebiyat, sanat
tarihinde silinmez bir iz bırakmıştır. Ali Bey Hüseyinzâde, Çarlık Rusya
esaretinde yıllardır millî kimliği unutturulmaya çalışılan Azerbaycan halkının
hakkını ömrünün sonuna kadar savunmuştur. Ekinci gazetesi ile temeli atılan
Azerbaycan Millî Matbuatı, Füyûzat dergisi ile gazetecilik geleneğini devam
ettirmiştir. Füyûzat dergisindeki yazılarda Türk halkının millî kimliği, örf ve
gelenekleri yansıtılmakla beraber başka ülkelerde gelişen yeniliklerden
haberler verilmiş, dünya klasiklerinin eserleri tercüme edilerek okurlarla
buluşturulmuştur.
The end of the XIXth century went down in history as the
period which the national awakening movements were revived in Azerbaijan. This
stuation first showed in the field of the press. Ali Bey Huseyinzade and
Füyûzat magazine of which he was the founder, have a great importance role in
the Azerbaijani national awakening movement. Despite all the difficulties he
faced throughout his life, Ali Bey Huseyinzade fought for the unity and integrity
of the Turkish nation and left an indelible mark on our press, literature and
art history. Ali Bey Huseyinzade defended the rights of the Azerbaijani people,
whose national identity was tried to be forgotten for years during the
captivity of Tsarist Russia, until the end of his life. Azerbaijan National
Press, whose foundation was laid with Ekinci newspaper, continued its
journalistic tradition with Füyûzat magazine. The national identity, customs
and traditions of the Turkish people were reflected in the articles in the
Füyûzat magazine. In addition, news about the innovations developing in other
countries were given, and the works of world classics were translated and
brought together with the readers.
………………………………
Avrupa'da muhacir bir yayın: Kafkasya Dergisi (1951-1952) /
An immigrant publication in Europe: Caucasus Journal (1951-1952)
Yazar:ADEM ŞAHİN
Danışman: DOÇ. DR. CAVİD QASIMOV
Yer Bilgisi: Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi / Sosyal Bilimler
Enstitüsü / Tarih Ana Bilim Dalı / Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Bilim Dalı
Konu:Tarih = History
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
124 s.
Kafkasya Dergisi 'Milli istiklal mefkûresini yayar aylık
dergi şiarıyla Ağustos 1951 yılında Almanya'da yayın hayatına başlamıştır.
Aylık olarak yayımlanan dergi, Kafkasya Ötesi Milletlerinin (Azerbaycan,
Gürcistan, Ermenistan) örgütlerinin oluşturduğu 'Kafkasya İstiklal Komitesi'nin
yayın organı olarak çıkmıştır. Derginin yazı işleri müdürü Ali Han
Kantemir'dir. Derginin Belli başlı yazarları; Mehmet Emin Resulzade, Ali Han
Kantemir, Mahmut Aslanbek, Mirza Bala ve Ahmed N. Magoma'dır. Dergi Türkçe,
İngilizce ve Rusça dillerinde basılmıştır. Derginin çıkış amacı ilk sayıda
yayınlanan "Dava ve Gayemiz" başlıklı yazıda açıklanmıştır. Buna göre
dergi, II. Dünya savaşının hemen akabinde Batı bloku ile Doğu Sovyet bloku
arasındaki ayrışmada Sovyet blokuna karşı Kafkas halklarının milli mücadelesini
yürütmek ve bu mücadeleyi dünyaya duyurmayı amaçlamaktadır. Dergi aynı zamanda
Kafkasyanın tarihi, kültürü, coğrafyası ve sosyal yaşamını da ele almıştır.
Dergi 1953 yılında isim değiştirerek 'Birleşik Kafkasya' ismini almıştır. İsim
değişikliğinden sonra dergi sadece Şimali Kafkasya Komitesinin değil bütün
Kafkasyalı muhacirlerin yayın kaynağı olmuştur. Bu çalışmamızın kapsamı derginin
sadece Kafkasya Dergisi kısmından oluşmaktadır.
Caucasus Magazine started its publication life in Germany in
August 1951 with the slogan of 'the monthly magazine that spreads the idea of
national independence. Published monthly, the magazine was published as the
publication organ of the Caucasus Independence Committee, formed by the
organizations of Transcaucasian Nations (Azerbaijan, Georgia, Armenia). The
editor-in-chief of the journal is Ali Han Kantemir. Major authors of the
journal; Mehmet Emin Resulzade, Ali Han Kantemir, Mahmut Aslanbek, Mirza Bala
and Ahmed N. Magoma. The journal has been published in Turkish, English and
Russian languages. The aim of the journal was explained in the article titled
"The Case and Our Purpose" published in the first issue. Accordingly,
the journal, II. It aims to carry out the national struggle of the Caucasian
peoples against the Soviet bloc in the separation between the Western bloc and
the Eastern Soviet bloc right after the World War II and to announce this struggle
to the world. The journal also dealt with the history, culture, geography and
social life of the Caucasus. The journal changed its name in 1953 and took the
name "United Caucasus". After the name change, the journal became the
publication source not only of the Northern Caucasus Committee but also of all
Caucasian immigrants. The scope of this study consists of only the Caucasus
Journal part of the journal.
…………………………
Dizini
Ülkü Dergisindeki şairler ve şiirleri / Poets and their
poems in the Ülkü Magazine
Yazar:HANİFE ŞAHİN
Danışman: DOÇ. DR. RAMİS KARABULUT
Yer Bilgisi: Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi / Sosyal
Bilimler Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and
Literature
Dizin:Süreli yayınlar = Periodicals ; Tek Parti Dönemi =
Single Party Period ; Türk şiiri = Turkish poem ; Ülkü = Ülkü ; Şiir = Poem Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
786 s.
Ülkü dergisi 1933 – 1950 yılları arasında Ankara Halkevi'nin
resmi yayın organı olarak yayımlanmıştır. Derginin amacı halkı eğitmek, milli
kültür bilincini oluşturabilmek ve muasır medeniyet seviyesine ulaşabilmek için
çalışmalar yapmaktır. Yayımlanan yazıların neredeyse hepsi bu düşünce ile
yazılmıştır. Bu çalışmada derginin 272 sayısında bulunan şiir metinlerinin
tamamı sistematik ve bilimsel bir yöntemle incelenmiştir. Bu çalışma üç ana
bölümden meydana gelmektedir. Birinci bölüm "giriştir" ve
"Halkevleri", "Ülkü dergisi hakkında" alt başlıklarından
oluşmaktadır. İkinci bölüm, "İnceleme"dir ve üç alt başlıktan
oluşmaktadır: birincisi "şiirler dizini"dir. Burada dergide yer alan
bütün şairler ve şiirlerinin künyeleri verilmektedir. Bu bölümde dergide
yayımlanan toplam şiir sayısına ve şair sayısına ulaşılmış. Her serinin şiir
sayıları, şair sayıları ve en çok şiir yazan şairleri de belirlenmiştir. İkinci
alt başlık; "şair adına göre şiirler dizini"dir. Burada şairler
alfabetik sırayla verilmiş olup şiirlerin bibliyografik bilgilerinin yanında
biçim, ahenk ve türleri bakımından kısa bilgiler bulunmaktadır. Üçüncü alt
başlıkta ise; "şiirlerin genel özellikleri"ne yer verilmektedir. Bu
kısımda şiirlerin genel bir değerlendirmesinden sonra nazım şekilleri, ölçü
türleri ve şiir türleri hakkında bilgi verilmektedir. Üçüncü bölümde ise
dergideki bütün şiir metinlerine yer verilmektedir. Bu bölümde şiirler önce
türlerine göre gruplandırılmış, daha sonra da kendi içinde aynı şaire ait olan
şiirler bir arada verilmiştir. Çalışmanın sonucunda Ülkü dergisinin, dönemini
"memleketçi şiir" anlayışına göre en iyi şekilde yansıtan yayın
organlarından biri olduğu görülmektedir. Çünkü dergide dönemin Türkiye'sinin
siyasi, ekonomik, sosyal, edebî ve kültürel hayatına dair birçok malzeme
bulunmaktadır. Gazete, dergi gibi süreli yayınlar siyasi ve sosyal gelişmelerin
yanında edebî gelişmelerin de takip edilebilmesine olanak sağlamaktadır.
Çalışma; Atatürk ve İsmet İnönü Dönemlerinde, 1933 – 1950 yılları arasında
yayımlanmış olan Ülkü dergisinde yer alan şairler ve şiirlerini ortaya çıkarmak
ve dönemin şiiri hakkında çalışma yapacak kişilerin faydalanabilmeleri amacıyla
yapılmıştır. Anahtar kelimeler: Süreli Yayınlar, Şiir, Tek Parti Dönemi, Türk
Şiiri, Ülkü.
Ülkü magazine was published as the official publication of
Ankara Community Center between 1933 and 1950. The aim of the journal is to
educate the public, to create awareness of national culture and to carry out
studies in order to reach the level of contemporary civilization. Almost all of
the published articles were written with this thought in mind. In this study, all
of the poetry texts in the 272 issue of the journal were examined with a
systematic and scientific method. This study consists of three main parts. The
first part consists of the subheadings of "Introduction" and
"People's Houses", "About the Journal of Ülkü". The second
part is "Analysis" and consists of three sub-titles: the first is
"poems index". Here, all the poets in the magazine and the tags of
their poems are given. In this section, the total number of poems and poets published
in the journal has been reached. The number of poems, the number of poets and
the poets who wrote the most poems in each series were also determined. Second
subtitle; It is "the directory of poems by the name of the poet".
Here, the poets are given in alphabetical order and besides the bibliographic
information of the poems, there is brief information in terms of form, harmony
and types. In the third sub-title; The general features of the poems are given.
In this section, after a general evaluation of the poems, information about
verse forms, meter types and types of poems is given. In the third part, all
the poetry texts in the magazine are included. In this section, the poems were
first grouped according to their genres, and then the poems belonging to the
same poet were given together. As a result of the study, it is seen that Ülkü
magazine is one of the publication organs that best reflects its period
according to the understanding of "hometown poetry". Because there
are many materials in the magazine about the political, economic, social,
literary and cultural life of Turkey of the period. Periodicals such as
newspapers and magazines provide the opportunity to follow literary
developments as well as political and social developments. Study; It was made
in the Atatürk and İsmet İnönü Periods, in order to reveal the poets and their
poems in the Ülkü magazine, which was published between 1933 and 1950, and for
the benefit of those who will study the poetry of the period. Keywords:
Periodicals, Poetry, Single Party Period, Turkish Poetry, Ülkü.
……………………….
Dizin
Hüseyin Nihal Atsız'ın dergiciliği / Huseyin Nihal Atsız's
magazine edition
Yazar:MUHAMMED TURAN ŞEHİTOĞLU
Danışman: PROF. DR. AHMET BOZDOĞAN
Yer Bilgisi: Sivas Cumhuriyet Üniversitesi / Sosyal Bilimler
Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and
Literature
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
678 s.
Atsız, 1931-1975 yıllarında dört tane derginin resmî
sorumluluğu üstlenmiştir. Resmî sorumluluk üstlendiği dergiler haricinde birçok
dergide de imzası bulunmaktadır. Hüseyin Nihal Atsız'ın Dergiciliği adlı bu
çalışma, Atsız'ın dergicilik faaliyetlerine ışık tutmaktadır. Hüseyin Nihal
Atsız'ın Dergiciliği adlı çalışma, "1. Bölüm: İnceleme" ve "2.
Bölüm: Tahilili Dizin" olmak üzere iki bölümden müteşekkildir. 1. Bölüm'de
dergilerin kimlik bilgileri tablosu verilmiş, yayın politikasından söz edilmiş,
şekil özelliklerine değinilmiş, dergiler "edebiyat, eleştiri, siyaset,
tarih, Türklük-Türkçülük-Türk dünyası" konularına göre ele alınmış,
Atsız'ın katkıda bulunduğu diğer dergilere temas edilmiş ve Prof. Dr. Ahmet
Bican Ercilasun'la Atsız'ın dergiciği konusu hakkında röportaj yapılmıştır
Kimlik bilgileri tablosu oluşturulurken "sayı, tarih, sahibi, başyazarı,
fiyatı, basıldığı matbaa" esasına göre bilgiler verilmiş ve özel bilgiler
"Açıklamalar" başlığı altında sunulmuştur. Yayın politikasından söz
edilirken bazen doğrudan yayın politikasıyla ilgili metinlerden bazen de
dolaylı şekilde metinlerdeki mesajlardan yararlanılmıştır. Şekil özelliklerine
değinilirken kapak resimleri ve fotoğrafları, dergi içindeki resimler ve
fotoğraflar, kapaktaki ve sayfalardaki yazı düzeni esas alınmıştır. Dergiler,
"edebiyat, eleştiri, siyaset, tarih, Türklük-Türkçülük-Türk dünyası"
konuları bakımından incelenirken sınıflandırma ve yorumlama yöntemleri
kullanılmıştır. Atsız'ın katkıda bulunduğu diğer dergilere temas edilirken
Osman Fikri Sertkaya'nın kitabından istifade edilmiş, o metinler
sınıflandırılmış ve yorumlanmıştır. Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun'a e-posta
yoluyla sorular yöneltilmiş ve cevaplar yine o yolla alınmıştır. 2. Bölüm'de
"Yazar Adına Göre Alfabetik Dizin" kısmında metin künyeleri
belirtilmiş ve künyelerin beraberinde de köşeli parantez içinde metinlerin
özeti dile getirilmiştir. Özetleri verilen metinlerin sınıflandırılması,
"Konularına ve Türlerine Göre Alfabetik Dizin" başlığı altında
yapılmıştır. İki bölümden sonra "Ekler" başlığı altında ise
dergilerin kapakları örnekler ve dergilerdeki bazı metinler örnek olarak
sunulmuştur.
Atsız, took official responsibility of four journals between
the years of 1931 and 1975. Apart from the journals for which he took official
responsibility, his signature also has been on many journals. This study that
named journalism of Hüseyin Nihal Atsız, sheds light on journalism activities
of Atsız. Study of named journalism of Hüseyin Nihal Atsız consists of two
chapter such that "1. Chapter: Review" and "2. Chapter: The
Index with Analysis. The identity information table of the journals had been
given in the first chapter, talked about the publication policy, mentioned to
form features, the journals had been handled according to the subjects of
"literature, criticism, politics, history, Turkishness-Turkism-Turkish
world", the other journals had been contracted that has been contributed
by Atsız and had been interviewed with Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun about
topic of journalism of Atsız. While creating the identity information table,
information had been given on the basis of "number, date, owner, editorial
writer, price, printing house" and specific information had been presented
under the title of "Explanations". While talking about the editorial
policy, sometimes the texts directly related to the publication policy and
sometimes the messages in the texts had been used indirectly. While referring
to the shape features, cover pictures and photographs, pictures and photographs
in the magazine, writing order on the cover and pages had been taken as a
basis. While the magazines were examined in terms of "literature,
criticism, politics, history, Turkism-Turkism-Turkish world",
classification and interpretation methods had been used. While contacting the
other journals that Atsız contributed, Osman Fikri Sertkaya's book had been
used, those texts had been classified and interpreted. Questions had been asked
to Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun via e-mail and the answers had been received
in that way. In the Second Chapter, in the "Alphabetical Index by Author
Name", the text tags are specified and the summary of the texts is
expressed in square brackets along with the tags. The classification of the
texts, whose abstracts are given, was made under the title of
"Alphabetical Index by Subjects and Types". After the two sections,
under the title of "Appendixes", the covers of the magazines are
presented as examples and some texts in the magazines are presented as
examples.
…………………….
İstanbul Hekim Gazetesi 1922-1923 (1-20 sayıları) üzerine
değerlendirme ve dizin / Evaluation and i̇ndex on "İstanbul Hekim Gazetesi"
1922-1923 (issues 1-20)
Yazar:EYÜP DEMİR
Danışman: DOÇ. DR. NİLÜFER DEMİRSOY
Yer Bilgisi: Eskişehir Osmangazi Üniversitesi / Sağlık
Bilimleri Enstitüsü / Tıp Tarihi ve Etik Ana Bilim Dalı / Tıp Tarihi ve Etik
Bilim Dalı
Konu:Deontoloji ve Tıp Tarihi = Medical History and Ethics
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
83 s.
Amaç: Sağlık bilimleri alanında bilimin yayılması ve
ilerlemesindeki etkili temel unsurlardan biri süreli yayınlardır. Süreli
yayınların güncel bilgiye ulaşmak adına önemli yazılar içeriyor olması en temel
ve önemli özelliğidir. Türkiye'de yayınlanan ilk Türkçe tıp dergisi olan
Vakayi-i Tıbbiye'nin 1849'da yayınlanmasından 1928 Harf inkılâbına kadar geçen
sürede Osmanlı Türkçesi ile birçok tıp dergisi yayınlanmıştır. Çalışmada
İstanbul Hekim Gazetesi'nin İlk 20 sayının çevrim yazısının hazırlanması
amaçlanmış, gazete içerik analizine tabi tutulmuştur. Yöntem: İstanbul Hekim
Gazetesi, çevrimiçi arşiv ve kataloglarda taranmış, ilk 20 sayı İBB Atatürk
Kitaplığı'ndan temin edilmiştir. İlk 20 sayının tamamının çevirisi
hazırlanmıştır. Yapılan araştırma ile araştırma sorularına yanıt bulunmaya
çalışılmış ve araştırmanın amacına uygun sonuçlar üretilmeye çalışılmıştır.
Bulgular: İstanbul Hekim Gazetesi de sağlık konuları içeren, dönemin önemli
hekimlerinin yazılarının bulunduğu süreli yayınlar arasında yer almaktadır. 01
Kânuni sani 1338 ile 1 Teşrin-i sani 1339 (01 Ocak 1922-01 Kasım 1923)
tarihleri arasında ilk 20 sayısına ulaşılabilinen ve düzenli olarak 9. sayısına
kadar yayınlanmış, dokuzuncu sayıdan itibaren bir aylık periyotları aşan sürede
1923 tarihine kadar yayınlanmıştır. İstanbul Hekim Gazetesi'nin sahib-i
imtiyazı ve ser-muharrirliğini, Toptaşı Bimarhânesi nisâ kısmı ser-tabîbi ve
Paris Tabâbeti Akliye Cemiyeti serîrîyesi azasından Ali Muhlis Bey, müdürlüğünü
ise Sıhhiye Müdüriyet-i Umûmiyyesi emrâzı zühreviye etıbbâsından ve mülga Alman
Hastahanesi heyeti sıhhiyyesinden İsmail Ferit Bey yürütmüştür. Sonuç: İstanbul
Hekim Gazetesi Milli Mücâdele döneminin ağır şartları altında yayın hayatına
devam edebilmiş, dilinin sadeliği ve içeriğinde tıbbın yanı sıra spor,
güzellik, bakım, koruyucu sağlık önlemleri, sağlıklı beslenme ve güncel durum
gibi konular barındırmaktadır. Hekim gazetesi 1922-1923 döneminin tıp ve sağlık
durumunu göstermesi bakımından da önemlidir.
Aim: Periodicals are one of the main factors in the spread
and advancement of science in the field of health sciences. It is the most
basic and important feature of periodicals that they contain important articles
in order to reach up-to-date information. Many medical journals were published
between the year 1849 when the first medical journal in Turkish, Vakayi-i
Tıbbiye, was published in Turkey and the year 1928 when the Ottoman Turkish
reform was made. In the study, was aimed to prepare the transcript of the first
20 issues, and the newspaper was subjected to content analysis. Methods: The
first 20 issues of Hekim Gazetesi that were scanned in the online archives and
catalogs were obtained from the Istanbul Metropolitan Municipality Atatürk
Library. The transcript of all the first 20 issues has been prepared. With the
research, it was tried to find answers to the research questions and it was
tried to produce results suitable for the purpose of the research. Results:
İstanbul Hekim Gazetesi is one of the periodicals containing the articles of
important physicians of the period, including health issues. The first 20
issues can be reached between the dates 01 Kânun-I sani 1338 and 1 Teşrin-i
sani 1339 (in Julian Calendar) (01 January 1922-01 November 1923). It was
regularly published up to the 9 th issue and following the ninth issue, it was
published until 1923 in periods exceeding one month. Mr. Ali Muhlis, chief
physician in women's part of Toptaşı Bimarhâne (Old Turkish Hospital) and
member of Paris Society of Clinical Mental Health was the concessionaire and
editor-in-chief of Hekim Gazetesi. The director of the newspaper was Mr. İsmail
Ferit, one of the doctors of venereal diseases in General Directorate of Medicine
and member of the medical committee of former German Hospital. Conclusion:
Istanbul Hekim Gazetesi was able to continue its broadcasting life under the
severe conditions of the War of Independence, its language was simple and it
covered topics such as sports, beauty, care, preventive health measures,
healthy nutrition and the current conditions. Hekim Gazetesi is also important
as it shows the medical and health conditions of 1922-1923 period.
……………..
Mısır kamplarındaki Türk esirlerin çıkardıkları süreli
yayınlar -inceleme,dizin, seçilmiş metinler / Periodicals published by Turkish
soldiers from prison camp in egypt - review, index, selected texts
Yazar:SENA BAYKAL
Danışman: PROF. DR. NÂZIM HİKMET POLAT
Yer Bilgisi: Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi /
Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Yeni Türk Edebiyatı Ana Bilim Dalı / Yeni Türk
Edebiyatı Bilim Dalı
Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and
Literature
Dizin:Dünya Savaşı I = World War I ; Mısır = Egypt ; Savaş
esirleri = Prisoners of war Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
485 s.
Birinci Dünya Savaşı'nda çeşitli cephelerde çoğunlukla
İngiltere ile mücadele eden Osmanlı Devleti, savaştan mağlup olarak ayrılmış ve
yine başta İngiltere olmak üzere Rusya, Fransa, Romanya, İtalya gibi ülkeler
tarafından askerleri esir edilmiştir. İngilizler Türk esir askerleri Mısır'da
inşa ettikleri Turra, Seydibeşir, Heliopolis, Rasel Tin, Bilbeis, Maadi adlı
kamplarda tutumuşlardır. Rusya'ya, Korksika'ya ya da Burma'ya götürülüp
kamplara yerleştirilen esirlere nazaran coğrafî açıdan çok fazla yabancılık
çekmeyen Mısır'daki Türk askerleri, millî bilinç ve şuurla nevi motivasyon
kaynağı olması, kamp içi iletişimle birlikte kampa yurt içinden ve dışından
haber akışının sağlanması gibi amaçlar doğrultusunda süreli yayın
faaliyetlerine başlamışlardır.1919-1920 yılları arasında çıkarılan ve teksir
makinesiyle çoğaltılan Kızıl Elma, Kafes, Işık, Karikatür, Esaret, Badiye,
Garnizon, Yarın, Tan, Nilüfer, İzmir, Türk Varlığı, Nasrettin Hoca, Sadâ ve
Zincir olmak üzere 15 süreli yayının kütüphanelerdeki nüshaları tespit edilmiş
ve bu çalışmada söz konusu dergi/gazetelerdeki edebî ve fikrî hareketlilik
incelenmiştir. Kamp hayatına ilişkin bulgulara da bu süreli yayınlarda
ulaşılmış ve çalışmaya dâhil edilmiştir. Ek olarak Tetebbuʻ, Hilal, Ocak,
Dağarcık, gibi süreli yayınların -adları çeşitli ilan ve yazılarda görülse de-
nüshalarına ulaşılamamıştır. Bazı dergilerin bütün sayılarına ulaşılırken
(Yarın) bazılarının tam koleksiyonu tespit edilememiştir. Bu çalışmada bütün
yazılar, süreli yayın ayırt etmeksizin, kronolojik olarak incelenmiş,
dergi/gazetelerin bütün içerikleri tahlili fihrist ilebaşlığı altında
sıralanmıştır. Süreli yayınlardaki edebî, fikrî faaliyetleri ve kamp hayatına
ilişkin belirleyici bilgileri içeren bazı yazılar Latin esaslı Türk alfabesine
aktarılarak konu yahut türlerine göre tasnif edilerek seçilmiş metinler olarak
verilmiştir.
Ottoman Empire, which battled mostly with England on various
fronts in World War I, left the war defeated and the Empire's soldiers are
captived by Russia, France, Romania, Italy, and especially England. The English
captured Turkish captived soldiers at camps which were built by the English in
Egypt and named as Turra, Seydibeşir, Heliopolis, Rasel Tin, Bilbeis, and
Maadi. Turkish soldiers in Egypt did not feel unfamiliar geographically
compared to prisoners who were settled in Russia, Corsica, and Burma; and
started periodical publication activities with national consciousness and mind
and with purposes like sort of a motivation source, communicating within the
camp and news flow from the abroad. Copies of 15 periodicals that were
published between the years 1919-1920 and mimeographed, such as Kızıl Elma,
Kafes, Işık, Karikatür, Esaret, Badiye, Garnizon, Yarın, Tan, Nilüfer, İzmir, Türk
Varlığı, Nasrettin Hoca, Sadâ and Zincir were located in libraries; and
literary and intellectual activity was reviewed in journals/newspapers
aforementioned. Findings about the camp life were also reached from these
periodicals and included in the study. Besides, copies of some periodicals,
such as Tetebbuʻ, Hilal, Ocak, and Dağarcık, were not found even though their
titles are present in numerous adverts and writings. While some journals' all
issues were reached (Yarın), some journals' issues could not be detected. In
this study, all the writings, without excluding any, were analyzed
chronologically and analyses of all the contents in the journals/newspapers
were sorted with the title of the index. Some writings which contain indicative
information about literary and intellectual activity and camp life were
translated into the Latin-based Turkish alphabet and exhibited as selected
texts by classifying them according to their topics or category.
……………………………….
Eserler (tez adı)
İzmir-Tire Necip Paşa yazma eserler kütüphanesinde bulunan
kırâat ve tecvid yazmaları (Tespit-tasnif-değerlendirme) / Qiraat and tajweed
manuscripts in the İzmir-Tire library (Detection-classification and evaluation)
Yazar:HÜSAMEDDİN AYDEMİR
Danışman: PROF. DR. MUAMMER ERBAŞ
Yer Bilgisi: Dokuz Eylül Üniversitesi / Sosyal Bilimler
Enstitüsü / Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı / Tefsir Bilim Dalı
Konu:Din = Religion
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
149 s.
Bu çalışmamızda İzmir Tire İlçesi'ndeki Necip Paşa
Kütüphanesinde bulunan kırâat ve tecvid alanında yazılmış olan eserlerin
incelemesi yapılmıştır. Çalışmamızda kırâate dair 55, tecvide dair ise 34 eser
incelenmiştir. Çalışmamız giriş, iki ana bölüm ve sonuçtan oluşmaktadır.
Girişte, çalışmanın amacı ve yöntemi ile alakalı bazı bilgilerin yanında
kütüphanenin kurucusu olan Mehmed Necip Paşa hakkında birtakım genel bilgiler
verilmiştir. Birinci ve İkinci bölümde ise kırâat ve tecvid yazmaları
incelenmiştir. Bu inceleme yapılırken eserler, hakkında çalışma yapılmış olan ve
hakkında herhangi bir çalışma bulunmayan eserler olmak üzere iki ana başlığa
ayrılmıştır. Hakkında çalışma yapılmış olan eserlerin sadece müellif isimlerini
zikretmekle yetindik, ayrıca bir malumat vermedik. Hakkında çalışma yapılmamış
olan eserlerin - eğer belli ise-müellifleri hakkında genel hatlarıyla kısaca
malumatlar verilmiştir. Hakkında çalışma yapılmış olan eserlerin ise kim
tarafından, hangi tarihte ve hangi üniversitede/şehirde çalışıldığının bilgisi
de aktarılmıştır. Çalışmamız değerlendirme ve sonuç bölümleri ile son
bulmaktadır.
In this thesis, some works about Qiraat and Tajweed which
are in Necip Pasa Library at the Tire, Izmir are examined. In total, 55 Qiraat
and 34 Tajweed works are studied. Our study consists of introduction, two
chapters and a result part. In introduction, aim and methodoly are presented.
In additon, some general information about Mehmet Necip Paşa Library is
presented. In the first and the second chapters, Qiraat and Tajweed writings
are studied. While this study is being conducted, the works in the literature
is divided under two main categories which are the works has been studied and
has not been studied in the past. We only mentioned author names of the works
which has been studied. However, for the works which has not been studied in
the past, we mentioned brief information about authors if available. In
conclusion, thesis is finalized with evaluation and result parts.
……………………
Türk edebiyatında Gülşenî gelenek: Şairler, eserler,
kavramlar / Gulshaniyyah tradition in Turkish literature: Poets, words,
concepts
Yazar:SALİH YILMAZ
Danışman: PROF. DR. BİLAL KEMİKLİ
Yer Bilgisi: Bursa Uludağ Üniversitesi / Sosyal Bilimler
Enstitüsü / İslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı / Türk İslam Edebiyatı
Bilim Dalı
Konu:Dilbilim = Linguistics ; Türk Dili ve Edebiyatı =
Turkish Language and Literature
Dizin:Türk tasavvuf edebiyatı = Turkish mysticism literature
; Türk şairler = Turkish poets ; Türk şiiri = Turkish poem Onaylandı
Doktora
Türkçe
2022
403 s.
Gülşenîlik, Halvetîliğin Rûşeniyye kolundan türeyen ve
temelleri İbrahim Gülşenî tarafından Mısır / Kahire Bâbüzüveyle'deki tekkede
atılan bir tarikattır. Gülşenîlik, Osmanlı şairlerinin en çok itibar ve intisap
ettiği tarikat olmasıyla tasavvuf şiiri açısından önemli bir yere sahiptir.
Gülşenî şairlerin meydana getirdikleri eserleri dinî edebiyat bakış açısıyla
ele alarak bu tarikatın edebî birikimini bir bütün olarak değerlendirmenin
amaçlandığı tezimizde Gülşeniyye tarikatı hakkında genel ve öz bir malumat
verilmiş, Gülşenîliğin etkili olduğu 16. - 20. yüzyıllar arasında manzum eser
veren şairler ve bu şairlerin Türk edebiyatına kazandırdığı edebî birikim
ortaya konmuştur. Gülşenî şairlerce yazılmış manzum eserler dil, üslûp, vezin,
nazım şekilleri, nazım türleri gibi edebî yönlerden ve eserlerdeki
dinî-tasavvufî kavramlar üzerinden incelenmiştir.
Gulshanî sect is a sect that derives from the Rûshaniyye
branch of the Halvetî order and whose foundations were laid by İbrahim Gulshanî
in the lodge in Bâbuzuveyle, Egypt / Cairo. Gulshanism has an important place
in terms of sufi poetry as it is the most respected and affiliated sect of
Ottoman poets. A general and concise information is given about the Gulshanî
order in this thesis, which aims to evaluate the literary accumulation of this order
as a whole by considering the works of Gulshanî poets from the perspective of
"religious literature". In addition, the poets who wrote works in
verse between the 16th and 20th centuries when Gulshanism was influential and
the literary accumulation that these poets brought to Turkish literature were
revealed. The poetic works written by Gulshanî poets were examined in terms of
literary aspects such as; "language, style, meter, verse forms, verse
types, and religious-mystical concepts in the works".
…………………..
Çorum Hasan Paşa İl Halk Kütüphanesi'nde bulunan tefsirle
alakalı el yazması eserler / Manuscri̇pts related to exegesi̇s found in Çorum
Hasan Paşa Library
Yazar:MUHAMMED FATİH KELLERBAĞI
Danışman: DR. ÖĞR. ÜYESİ ALİ BİNOL
Yer Bilgisi: Yozgat Bozok Üniversitesi / Sosyal Bilimler
Enstitüsü / Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
Konu:Din = Religion
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
113 s.
Manuscripts play a leading role in reaching us of scientific
and cultural accumulation. From this point of view, in this study, manuscripts
in Hasan Pasha Provincial Public Library about the field of tafsir, which are
instrumental in our understanding of the Qur'an, are discussed. It is aimed to
determine and analyze the manuscripts that are the subject of the study in an
order. In addition, this thesis will be a preliminary preparation for the
special studies to be made on the identified manuscripts. In the first chapter,
the importance of writing and manuscripts is mentioned, and the history of
Hasan Pasha Provincial Public Library is given. In the second part, the
manuscripts related to the tafsir in the mentioned library were identified and
briefly introduced. In addition, the existence of the author of the work and
whether it belongs to the field of tafsir are discussed. In the last part,
information about the manuscripts and their authors was given and evaluations
were made. As a result, it has been tried to correct the information errors
about the identified works and to create a data that can reach collective
information about the manuscripts related to the commentary specific to a
certain library. 2022, XV+91 KEYWORDS:Tafsir, Manuscript, Hasan Pasha, Library
Yazma eserler ilmî ve kültürel birikimin bize ulaşmasında
başat rol oynar. Bundan hareketle bu çalışmada Kur'an-ı Kerim'i anlamamıza
vesile olan tefsir alanına dair Hasan Paşa İl Halk Kütüphanesi'nde bulunan
yazma eserler konu edilmiştir. Çalışmayla konu edilen yazma eserlerin bir düzen
içerisinde tespit ve tahlilinin yapılması amaçlanmaktadır. Birinci bölümde
yazının ve yazma eserlerin önemine değinilmiş, Hasan Paşa İl Halk
Kütüphanesi'nin tarihçesi verilmiştir. İkinci bölümde ise zikredilen kütüphanede
bulunan tefsire dair yazma eserlerin tespiti ve kısaca tanıtımı yapılmıştır.
Ayrıca eserin müellifinin bulunup bulunmaması, tefsir alanına ait olup olmaması
konu edilmiştir.Son bölümde ise yazma eserler ve müellifleri hakkında bilgiler
verilmiş ve değerlendirmeler yapılmıştır. Netice itibariyle tespit edilen
eserlerle ilgili bilgi yanlışları düzeltilmeye ve belli bir kütüphane
özelindeki tefsire dair yazma eserler hakkında toplu bilgilere ulaşılabilecek
bir veri oluşturulmaya çalışılmıştır. 2022, XV+91 ANAHTAR KELİMELER:Tefsir,
Yazma eser,Hasan Paşa, Kütüphane
……………………..
Eserleri (tez adı)
Hakkı Baha Pars: Hayatı ve eserleri (1879-1942) / Hakki Baha
Pars: Life and works (1879-1942)
Yazar:MUHAMMET KEMALOĞLU
Danışman: PROF. DR. MEHMET AKİF TURAL
Yer Bilgisi: Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi /
Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Tarih Ana Bilim Dalı / Türkiye Cumhuriyeti Tarihi
Bilim Dalı
Konu:Biyografi = Biography ; Tarih = History ; Türk İnkılap
Tarihi = History of Turkish Revolution
Dizin: Onaylandı
Doktora
Türkçe
2022
377 s.
Tezimizin konusu olan Hakkı Baha Pars, 1879 yılında Bursa'da
dünyaya gelmiştir. Bursa'nın ve Türkiye Cumhuriyeti'nin yakın dönem tarihine
tanıklık etmiş önemli bir şahsiyettir. Cumhuriyet tarihimizin unutulmuş Kuva-yı
Milliyecilerindendir. Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatının özellikle öğrencilik,
ilk subaylık yılları ve cemiyetçilik yıllarındaki yakın arkadaşlarındandır.
Bursa Işıklar Askerî Lisesi'nde iken Ömer Naci ile birlikte istibdat idaresine
karşı yazılar yazıp taş basma ile çoğalttıktan sonra şehrin sokaklarında
duvarlara yapıştırmıştır. İnkılapçı, kooperatifçi bir fikir adamı olan Hakkı
Baha Bey, Cumhuriyetin unutulmuş devrimci halk dimağlarından biridir. Unutmamak
gerekir ki, Tanzimat'tan sonra canlanan genç dimağları tanıtmak, Mustafa
Kemal'i tanımak dolayısıyla Türk Devrimi'ni anlamak demektir. Hakkı Baha Pars
Bey, Selanik Askeri Rüştiyesi'nde öğretmenlik yaptığı yıllarda, Selanik'teki
evinde "Vatan ve Hürriyet Cemiyeti"nin Selanik şubesini Mustafa Kemal
(Atatürk), Ömer Naci'nin katılımıyla kuran ve sonraları İttihat ve Terakki
Fırkası'na dönüşecek olan Osmanlı Hürriyet Cemiyeti'nin de kurucuları
arasındadır. Selanik'te görevi esnasında Füyûzat adlı mecmuayı çıkarır. Yunan
işgali başlayınca halkı örgütlemek için Bursa'da Kuva-yı Milliye reisliği
yapar. Bursa'da "Muhacirin Yardım Cemiyeti" kurucularından olmuştur.
Cumhuriyetin ilk dönemi eğitim kurumları olan Telif ve Tercüme Heyetinde görev
almış bir asker, idareci ve eğitimcidir. Yazmayı, okumayı çok seven, araştırmayı,
öğrenmeği kendisine ilke edinen, Osmanlı'dan (batı aydını profili ile)
Cumhuriyete intikal etmiş bir ortamda yetişmiş, millet, memleket, vatan
sevdalısı bir nefer olarak hayatını idame ettirmiştir. Hakkı Baha Bey'in
yayınlanmış veya yayınlanmamış eserlerinden bazıları; Safahat-ı Hayat,
Tasarruf-u Mecburî Müessese-i Maliye ve İktisadiyesi, Usûl-i Tenkît, Telkin
Nedir?, Mektep Kooperatifçiliği, Kooperatif Programı'dır. 1942 yılında ardında
Türk milletine birçok akademik eser bırakarak hayata gözlerini kapamıştır. Tezimizin
tamamında, arşiv vesikaları, birincil kaynaklar, telif ve tetkik eserler,
anılarla ve Hakkı Baha Pars'ın hayattaki tanıdıkları/akrabalarının paylaştığı
bilgilerden yararlanılmıştır.
Born in Bursa in 1879, Hakkı Baha Pars, our thesis subject,
is a prominent figure who had witnessed the recent history of Bursa city and
the Republic of Turkey. Though he is one of the forgotten advocates of the
National Forces, he was among the close friends of Mustafa Kemal, especially
during the latter's early days of life as a student, an army officer and a
unionist. As a champion of revolution and cooperativism, Hakkı Baha Bey is one
of the forgotten revolutionary minds of the people in the Republican era. It
should be kept in mind that reintroducing the young minds who revived after the
Tanzimat, means to know of Mustafa Kemal and hence the Turkish Revolution.
During the years he was teaching at the Thessaloniki Military High School,
Hakkı Baha established the Thessaloniki branch of the Society of Motherland and
Liberty, with the participation of Mustafa Kemal and Ömer Naci, and he was also
among the founders of the Ottoman Freedom Society which was later to become the
Union and Progress Party. During his tenure in Thessaloniki, he published the
"Füyûzât" journal. When the Greek occupation started, he became a
chief of the National Forces in Bursa to organize the people. He was one the
founders of Bursa the Immigrants Help Society. He is a soldier, an
administrator and an educator who participated in the Writing and Translation
Committee which was among the educational institutions of the early Republican
era. Full of enthusiasm for writing and adopting research and learning as a
principle, he grew up in an environment that was transferred from the Ottoman
Empire (with a profile of Western intellectual) to the Republic, and he spent
his life as a patriot of homeland. Some of the published and unpublished works
of Hakkı Baha are the Phases of Life, the Rule of Criticism, the School
Cooperative. Leaving a legacy of many academic works to the Turkish nation, he
passed away in 1942. Our thesis is, to the fullest extent possible, based on
the archive documents, primary sources, copyright works and reviews, memories,
and the information shared by the living relatives/acquaintances of Hakkı Baha.
…………………….
Sennur Sezer hayatı, sanatı, eserleri /
Yazar:FATMA YEŞİL
Danışman: PROF. DR. YAKUP ÇELİK
Yer Bilgisi: Yıldız Teknik Üniversitesi / Sosyal Bilimler
Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and
Literature
Dizin:Modern şiir = Modern poem ; Türk şiiri = Turkish poem Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
250 s.
Sennur Sezer, 1958 yılından 2015 yılına dek yazan ve
Toplumcu-Gerçekçi edebiyat anlayışından hiç vazgeçmeyen bir şairdir. Nâzım
Hikmet'in yolundan devam eden şairler arasında yer alan Sezer'in şiirlerinde
George Lukács'ın "diyalektik maddeci imge" adını verdiği imge türüne
rastlarız. Şiirlerinde yer alan imgeler ile ideolojisini ve sanatındaki
estetiği birleştirir. Bu şiir anlayışından hiçbir zaman sapmaz. Her ne kadar
şair kimliği ön planda olsa da çocuk edebiyatına sunduğu katkıları,
inceleme-araştırma kitapları, anlatı türünde yazdığı kitapları, hazırladığı
seçkiler ve denemeleri de en az şiirleri kadar değerlidir. Şiirlerini
yayımladığı ilk yıllardan itibaren yapmış olduğu çalışmalar ve almış olduğu
ödüller ile Türk edebiyatı tarihinde isminden söz ettirmiştir ve ettirmeye
devam etmektedir. 1960'lı yıllardan sonra literatür taraması yapıldığında
Sennur Sezer ismine sıkça rastlanmaktadır. "Sennur Sezer Hayatı, Sanatı ve
Eserleri" adlı bu tezde Sezer'in hayatı ve sanat anlayışı hakkında
bilgiler verilecek, eserlerinin her biri tek tek incelenecektir.
Sennur Sezer is a poet who never gave up on the
Socialist-Realistic approach in her literature from 1958 to 2015. The type of
image that George Lukács calls "dialectical materialist image" is
encountered in the poems of Sezer, one of the poets who followed the path of
Nâzım Hikmet. She combines the images in her poems with her ideology and
aesthetics in her art. She never deviates from this poetics. Although her poet
identity is at the forefront, her contributions to children's literature,
study-research books, narrative books, selections and essays are as valuable as
her poems. She has made a name for herself in the history of Turkish literature
with the works and the awards since the first years she published her poems,
and she continues to do so. When the literature is searched after the 1960s,
the name Sennur Sezer is frequently encountered. In this thesis named
"Sennur Sezer's Life, Art and Works", information about Sezer's life
and understanding of art will be given, and each of her works will be examined
one by one.
………………………….
Nikolay Fedoroviç Katanov'un hayatı, kütüphanesi ve
Türkoloji alanındaki eserleri / Nikolai Fedorovich Katanov's life, library and
works in Turkology
Yazar:GÜLCAN İNALCIK
Danışman: DOÇ. DR. GÖZDE SAZAK
Yer Bilgisi: İstanbul Üniversitesi / Sosyal Bilimler
Enstitüsü / Türkiyat Araştırmaları Ana Bilim Dalı
Konu:Biyografi = Biography ; Tarih = History
Dizin: Onaylandı
Doktora
Türkçe
2022
561 s.
Nikolay Fedoroviç Katanov (1862-1922), Rus Doğu bilimi ve
Türkoloji alanında önemli eserleri bulunan değerli bir ilim adamıdır. Orta Asya
ve Sibirya'daki Türk halkları ile ilgili dilbilimi, etnografya, folklor, tarih,
arkeoloji, nümizmatik, dinler tarihi ve müzecilik gibi farklı alanlarda eserler
kaleme almıştır. Erken yaşlardan itibaren birçok Avrupa ve Asya dilini öğrenen
N. F. Katanov daha Krasnoyarsk Klasik Gimnazyumu'nda öğrenci iken ilmî
çalışmalarını kaleme almaya başlamıştır. Karakterinin ve ilmî hayatının
şekillenmesinde N. İ. İlminskiy'in ve V. V. Radlov'un büyük etkisi olmuştur.
1888 yılında St. Petersburg Üniversitesi Doğu Dilleri Fakültesi
Arapça-Farsça-Türkçe-Tatarca bölümünden mezun olur olmaz Türk halklarını
incelemek amacıyla Sibirya, Kuzey Moğolistan, Cungarya ve Doğu Türkistan'a ilk
ilmî gezisini gerçekleştirmiştir. 1894-1922 yılları arasında İmparatorluk Kazan
Üniversitesi'nde hocalık yapmıştır. Avrupa ve Rusya'daki birçok ilmî kuruluşun
aktif üyeliğini yapmış ve özellikle Sibirya'da yaşayan Rus olmayan halkların
eğitim ve toplumsal meseleleriyle yakından ilgilenmiştir. Sibirya
Türkoloji'sinin gelişmesine öncülük etmiş ve bu alanın kurucularından biri
olmuştur. XIX. yüzyılın ikinci yarısında Kazan şehrinin, Rusya'nın Doğu bilimi
alanında en büyük araştırma merkezlerinden biri haline gelmesinde Katanov'un
çok büyük katkısı olmuştur. XX. yüzyılın başlarında ise Rusya ve Sibirya'da
bulunan birçok ulusal müze ve kütüphane yine Katanov'un bizzat ilmî
gezilerinden topladığı görsel ve yazılı materyallerle zenginleşmiştir.
Katanov'un Türk halkları ile ilgili ilmî çalışmaları ve inceleme metotları ise
ilim dünyasında hala geçerliliğini korumaktadır. Günümüzde İÜ TAE arşivinin
önemli bir kısmını Katanov Kütüphanesi oluşturmaktadır. Çalışmamıza kaynak olan
bu kütüphanenin İÜ TAE tarafından yüzyıldır korunuyor olması ise Türkiye ve
Türk Dünyası adına takdir edilmesi gereken önemli bir görevdir.
Nikolai Fedorovich Katanov (1862-1922) was a scholar who
wrote a great number of influential works in Oriental Studies and Turkology. He
produced various works covering Turkic peoples in Central Asia and Siberia in
different fields such as linguistics, ethnography, folklore, history,
archaeology, numismatics, history of religion and museology. Learning numerous
European and Asian languages, N. F. Katanov began doing scientific studies even
when he was a student at Krasnoyarsk Classical Gymnasium. Katanov's personality
and scholarly life were heavily influenced by N. I. Ilminsky and V. V. Radlov.
Once graduating from St. Petersburg University's Faculty of Oriental Languages,
Department of Arabic-Persian-Turkish-Tatar Languages, in 1888, Katanov made his
first scientific travels to Siberia, Northern Mongolia, Dzungaria and East
Turkistan to examine the Turkic peoples. He taught at Kazan Imperial University
from 1894 to 1922. He was an active member of several scientific societies in
Europe and Russia, as well as being closely involved in the educational and
social issues faced by non-Russian peoples residing in Siberia. He became a
pioneer and founder of Siberian Turkology. In the second half of the nineteenth
century, he played a significant role in helping Kazan become one of Russia's
largest research centers for Oriental Studies. Through visual and written
material collected during Katanov's scientific visits, many national museums
and libraries throughout Russia and Siberia flourished at the beginning of the
twentieth century. His studies on Turkic peoples and methods of research still
remain valid in today's scholarly world. Today, Katanov's library forms a considerable
part of IU's Research Institute of Turkology archives. The centuries-long
preservation of this library, which served as a source for this study, by IU's
RIT is an achievement of an important task that deserves appreciation on behalf
of Turkey and the Turkic world.
……………………..
ABDURRAHMAN CELİL AKÇAM * 2022 * Şeyh Nuh Ha Mim Keller'ın
hayatı, eserleri ve tasavvuf anlayışı. Sheikh Nuh Ha Mim Keller's life, works
and understanding of sufism * Ankara Üniversitesi * Doktora * Din = Religion
ELİF UZUNAĞAÇ * 2022 * Cafer Seydahmet Kırımer (1889-1960):
hayatı, fikirleri ve eserleri. Cafer Seydahmet Kırımer (1889-1960): his life,
ideas and works * Marmara Üniversitesi * Doktora * Tarih = History
HAKAN YAŞA * 2022 * Tarık Tufan'ın hayatı, sanatı ve
eserleri. Life, art and works of Tarik Tufan * Kütahya Dumlupınar Üniversitesi
* Yüksek Lisans * Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature
BAYRAM KAYABAŞI * 2022 * Ses ipine söz asan şair Arif Eren
(Hayatı, sanatı ve eserleri) * The poet hanging words on the vocal-line Arif
Eren (His life, art and works) * Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi * Yüksek
Lisans * Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature
DUYGU BANGER * 2022 * Tevfik Akdağ hayatı, sanatı ve
eserleri * Tevfik Akdag life, art and works * Akdeniz Üniversitesi * Yüksek
Lisans * Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature
GİZEM DAĞ * 2022 * İsmail Çetişli hayatı ve eserleri *
İsmail Çetişli's life and works * Çankırı Karatekin Üniversitesi * Yüksek
Lisans * Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature
MERVE ALTAY * 2022 * Prof. dr. salim koca'nın hayatı ve
eserleri üzerine bir inceleme * An investigation into the life and works of
Prof. Dr. Salim Koca * Fırat Üniversitesi * Yüksek Lisans * Tarih = History
ÖZNUR KÖSEOĞLU * 2022 * Hattat Mehmed Fehmi Efendi'nin
hayatı, sanatı ve eserleri * The life, the art and works of calligrapher Mehmed
Fehmi Efendi * Selçuk Üniversitesi * Yüksek Lisans * Güzel Sanatlar = Fine Arts
ŞAZİYE ÖZKETEN * 2022 * Musa Kazım Başaran'ın sanat hayatı
ve eserleri * Art life and works of Musa Kazim Başaran * Selçuk Üniversitesi *
Yüksek Lisans * Güzel Sanatlar = Fine Arts
ÜMRAN BEKÇİ * 2022 * Mahmûd el-Mes'adî hayatı, edebî
kişiliği, eserleri ve es-Sudd adlı tiyatrosunun teknik açıdan incelenmesi*
Mahmoud al-Messadi's life, literature personality, works and technical
examination of es-Sudd theater * Atatürk Üniversitesi * Yüksek Lisans * Doğu
Dilleri ve Edebiyatı = Eastern Linguistics and Literature
ALINA BOKAYEVA * 2022 * Bir vatansever (patriot) şair ve
aksiyon adamı olarak Muhtar Şahanov (Hayatı, sanatı, eserleri, düşünceleri).
Mukhtar Shahanov as a patriot poet and man of action (Life, art, works,
thoughts) * Manisa Celal Bayar Üniversitesi * Yüksek Lisans * Türk Dili ve
Edebiyatı = Turkish Language and Literature
ŞEYMA NUR HAYIRLI * 2022 * Uluğ Turanlıoğlu'nun hayatı
sanatı ve eserleri. Uluğ Turanlioğlu's life art and works * Trakya Üniversitesi
* Yüksek Lisans * Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature
ERDEM EROL * 2022 * Fan Stilian Noli'nin hayatı ve eserleri.
The life and works of Fan Stilian Noli * Trakya Üniversitesi * Yüksek Lisans *
Batı Dilleri ve Edebiyatı = Western Linguistics and Literature
MEHMET BİNGÖL * 2022 * Son dönem kıraat ve tecvid
alimlerinden Dr. Ali Osman Yüksel'in hayatı, hocaları, eserleri, görüşleri ve
hafızlık çalışmaları. Dr. Ali Osman Yüksel's life, teachers, works, opinions
and memory studies * İstanbul Üniversitesi * Yüksek Lisans * Din = Religion
AYŞE NEVRUZ * 2022 * Tâhirü'l-Mevlevî'nin hayatı, eserleri
ve Mesnevî şerhi bağlamında tasavvufî görüşleri. Tahirü'l-Mevlevi's life, works
and surface opinions in the context of Masnevi commentary * Sivas Cumhuriyet
Üniversitesi * Yüksek Lisans * Din = Religion
GÜLİZAR ÇAKIR * 2022 * Seyyid Nizamoğlu'nun hayatı, eserleri
ve tasavvufî görüşleri. Seyyid Nizamoglu's life, works and surfaces * Sivas
Cumhuriyet Üniversitesi * Yüksek Lisans * Din = Religion
AHMET SALİH YILDIRIM * 2022 * Ebû Saîd İbnü'l-A'râbî:
Hayatı, eserleri ve tasavvufi görüşleri. Abû Saîd Ibn al-A'râbî's life, works
and sufistic opinions * Ondokuz Mayıs Üniversitesi * Yüksek Lisans * Din =
Religion
BURAK ÖZCAN * 2022 * Muhammed Emin Er'in hayatı, eserleri ve
tasavvufî anlayışı. Muhammed Emin Er's life, works and sufistic perspective *
Kastamonu Üniversitesi * Yüksek Lisans * Din = Religion
SÜLEYMAN ŞAHİN * 2022 * Muhammed el-Gazâlî (1917-1996):
Hayatı, eserleri ve tefsir çalışmaları. Muhammed al-Gazâlî (1917-1996): Life,
works and interpretation studies * Erciyes Üniversitesi * Doktora * Din =
Religion
EBRU KAHVECİ * 2022 * Saadet Timur'un hayatı ve eserleri.
Saadet Timur's life and her works * Yıldız Teknik Üniversitesi * Yüksek Lisans
* Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature
NECMİ ATİK * 2022 * Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır hayatı,
eserleri ve divançesi (İnceleme-metin). Muhammed Hamdi Yazır with Almalı life,
works and divance (Review-text) * Ankara Üniversitesi * Doktora * Türk Dili ve
Edebiyatı = Turkish Language and Literature
MENEKŞE EKŞİ * 2022 * Mahir Öztaş'ın hayatı-eserleri-sanatı.
Mahir Öztaş's life-works-art * Trakya Üniversitesi * Yüksek Lisans * Türk Dili
ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature
TUĞÇE COŞKUN * 2022 * Eskişehirli Âşık Nurşah'ın hayatı ve
eserleri (Monografi-derleme-tasnif). The life and works of Minstrel Nurşah from
Eskişehir (Monography-collection-classification) * Eskişehir Osmangazi
Üniversitesi * Yüksek Lisans * Halk Bilimi (Folklor) = Folklore
FATMA ŞEN AKDEMİR * 2022 * Çetin Altan: Hayatı ve edebî
eserleri. Çetin Altan: His life and literary career * Kocaeli Üniversitesi *
Doktora * Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature
ABDULMELİK İBRAHİMOĞLU * 2022 * Muhammed Pârsâ'nın hayatı,
eserleri ve tasavvufî görüşleri. Muhammad Pārsā's life, works, and mystical
views * Dicle Üniversitesi * Doktora * Din = Religion
ZÜBEYDE TANIRLI * 2022 * Kadir Tanır (Hayatı, sanatı ve
eserleri). Kadir Tanır (His life, art and works) * Kahramanmaraş Sütçü İmam
Üniversitesi * Yüksek Lisans * Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and
Literature
İBRAHİM MELİK UYAR * 2022 * Yusuf Ömürlü'nün hayatı,
eserleri ve tasavvuf mûsikîsine katkıları. Yusuf Ömürlü's life, works and
contributions to turkish sufi music * Üsküdar Üniversitesi * Yüksek Lisans *
Din = Religion ; Müzik = Music ; Tarih = History
AYÇA UĞUR * 2022 * Vecihe Hatiboğlu hayatı, kişiliği ve
eserleri. Vecihe Hatiboğlu life, personality and works * Kocaeli Üniversitesi *
Yüksek Lisans * Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature
DERYA ÇOBAN * 2022 * Adnan Binyazar hayatı, sanatı ve
eserleri. Adnan Binyazar's life, art and works * Trakya Üniversitesi * Yüksek
Lisans * Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature
SEDA NUR UZEL * 2022 * Orhan Okay ve eserleri. Orhan Okay
and his literary works * TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi * Yüksek Lisans
* Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature
AYŞE TEPEBAŞI * 2022 * Arif Nihat Asya hayatı, sanatı ve
eserleri. Arif Nihat Asya's life, art and works * Ankara Üniversitesi * Doktora
* Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature
FATMA FARID SHAWKY KAMEL MOHMED * 2022 * Saîd Abdülfettâh
Âşûr hayatı ve eserleri. Saîd Abdülfettâh Âşûr life and works * İzmir Katip
Çelebi Üniversitesi * Yüksek Lisans * Tarih = History
MUHAMMED SELİM GÖKÇE * 2022 * Cahit ırgat ve eserleri
üzerine bir inceleme. A study on Cahit Irgat's life and his works * Hitit
Üniversitesi * Yüksek Lisans * Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and
Literature
HANDE DİLER * 2022 * Kemal Karpat'ın hayatı, tarihçiliği,
eserleri. Kemal Karpat's life, historianship, works * Karadeniz Teknik
Üniversitesi * Yüksek Lisans * Biyografi = Biography ; Tarih = History
SONGÜL KORKMAZ * 2022 * Seyfeddin Karahocagil-hayatı,
sanatı, eserleri. Seyfeddin Karahocagil-his life, art, works * Nevşehir Hacı
Bektaş Veli Üniversitesi * Yüksek Lisans * Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish
Language and Literature
SAIFUL MALIK UYGUN * 2022 * Muhammed Yahya Hafızî Jawzjanî
(Hayatı, sanatı ve eserleri). Muhammed Yahya Hafizî Jawzjanî (Life, art and
works) * Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi * Yüksek Lisans * Türk Dili ve
Edebiyatı = Turkish Language and Literature
EMRE YOLCU * 2022 * Leyla Erbil'in hayatı, sanatı ve
eserleri. Leyla Erbil's life, art and works * Eskişehir Osmangazi Üniversitesi
* Doktora * Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature
ŞEMDİN ÇAVUŞ * 2022 * Kemâl Bişr hayatı eserleri ve ses
bilimine dair görüşleri. Kamâl Bishr's life works and opinions on sound science
* Bursa Uludağ Üniversitesi * Yüksek Lisans * Dilbilim = Linguistics
ELVEDA BAYRAKTAR * 2022 * Kemal H. Karpat'ın hayatı,
eserleri ve tarih yazıcılığı. Kemal H. Karpat's life, works and historiography
* İstanbul Medeniyet Üniversitesi * Yüksek Lisans * Tarih = History
ÜMİT YAKUT GEDİKOĞLU * 2022 * Güney Dal'ın hayatı, sanatı ve
eserleri. The life, art and works of Güney Dal * Ordu Üniversitesi * Yüksek
Lisans * Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature
FATIMA ALFTANAT * 2022 * Ali Ayçil'in eserleri üzerine bir
inceleme. A research on Ali Ayçil's works * Selçuk Üniversitesi * Yüksek Lisans
* Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature
ERHAT BİRDAL * 2022 * Hakan Bıçakçı'nın hayatı, sanatı ve
eserleri üzerine bir inceleme. A review of hakan Bıçakçı's life, art, works and
novels * Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi * Yüksek Lisans * Türk Dili ve
Edebiyatı = Turkish Language and Literature
MUHAMMET AKİF TİYEK * 2022 * İbrahim Aczî Kendi'nin hayatı,
eserleri ve Divan'ı (İnceleme-metin). İbrahim Aczî Kendi's life, works and
Diwan (Examination-text) * Ankara Üniversitesi * Doktora * Türk Dili ve
Edebiyatı = Turkish Language and Literature
ÖMÜR TETİK * 2022 * Emrullah Özdemir'in hayatı, sanatı ve
eserleri üzerine bir inceleme. A study on Emrullah Ozdemir's life, art and
works * Kırıkkale Üniversitesi * Yüksek Lisans * Türk Dili ve Edebiyatı =
Turkish Language and Literature
DİLBER TAHİROĞLU * 2022 * Sevinç Çokum üzerine bir araştırma
(Hayatı, edebî kişiliği ve eserleri). A review on Sevinç Çokum (Life, literary
identity and works) * Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi * Doktora * Türk Dili
ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature
……………………………
Fihrist
Fikirler mecmuası inceleme, fihrist, çeviri yazı (1-10
sayılar) / Fikirler periodical review,index, translation article (1-10 numbers)
Yazar:ABDULKADER ALHUSSEIN
Danışman: DR. ÖĞR. ÜYESİ YAVUZ SİNAN ULU
Yer Bilgisi: Gaziantep Üniversitesi / Sosyal Bilimler
Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and
Literature
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
638 s.
Cumhuriyetin ilanından ve özellikle 1928 yeni Türk
harflerine geçiş sürecinden sonra edebiyatta oluşan gelişmeler o dönemin
eserlerini, dilini ve konularını ciddi manada etkilemiştir. Edebiyat dergileri
de bu dönemde yoğun ilgi görmüş, halkı bilinçlendirmek gibi önemli bir misyon
üstlenmişlerdir. Cumhuriyetin ilanından sonra İzmir'de yayımlanmaya başlayan
Fikirler (1927) de diğer dergiler gibi kıymetli yazar kadrosu ve işlediği
konular itibariyle önemli bir yere sahiptir. Dergide dil, kültür ve eğitim gibi
konular üzerine yazılar yazılmış, çeviriler yapılmıştır. Dönemin arka planına
ışık tutan diğer sosyo-kültürel meseleler ile ilgili halkı bilinçlendirmek
amacıyla yayınlar yapılmıştır. Bu çalışmada ise 1927 yılında İzmir'de
yayımlanan Fikirler dergisi'nin ilk on sayısı ele alınmıştır. 1 Kasım 1928 Harf
inkılabından önce yayımlandığı için dergi eski harflerle kaleme alınmıştır.
Çalışmanın ağırlıklı kısmı derginin 10 sayısının yeni Türkçe harflere
aktarıldığı bölümdür. Mevcut tüm nüshalar yazılardaki konulara göre
sınıflandırılarak incelenmiş ve araştırmacıların dikkatine sunulmuştur. Anahtar
Kelimeler: Fikirler dergisi, dil, kültür, eğitim
The developments in literature after the proclamation of the
Republic and especially after the transition to Latin letters in 1928 seriously
affected the works, language and subjects of that period. Literary magazines
also attracted great interest in this period and undertook an important mission
such as raising awareness of the public. The Fikirler Magazine (1927), which started
to be published in İzmir after the proclamation of the Republic, has an
important place like other magazines in terms of its valuable writer staff and
the subjects it covers. Articles were written and translations were made on
subjects such as language, culture and education in the journal. Publications
were made in order to raise public awareness about other socio-cultural issues
that shed light on the background of the period. In this study, 10 issues of
Fikirler Magazine published in İzmir in 1927 were discussed. Since it was
published before the alphabet reform on November 1, 1928, the journal was
written in the original Ottoman Turkish. The main part of the study is the
section in which 10 issues of the journal are translated into Latin letters.
All existing copies were classified according to the topics in the manuscripts,
examined and presented to the attention of the researchers. Keywords: Journal
of Ideas, language, culture, education
……………………
La Turquie Gazetesi'nin 1890 yılı haberlerine göre: Osmanlı
Devleti'nde iktisadi ve sosyal hayat (Fihrist-çeviri-değerlendirme) / Economic
and social life in the Ottoman Empire according to the 1890 year's news of La
Turquie Newspaper
Yazar:GAMZE ELİF GÜLBABA
Danışman: DR. ÖĞR. ÜYESİ ERCÜMENT BALCI
Yer Bilgisi: İstanbul Üniversitesi / Sosyal Bilimler
Enstitüsü / İktisat Ana Bilim Dalı / İktisat Tarihi Bilim Dalı
Konu:Ekonomi = Economics ; Tarih = History
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
387 s.
"La Turquie Gazetesinin 1890 Yılı Haberlerine Göre:
Osmanlı Devleti'nde İktisadi ve Sosyal Hayat" başlığıyla yaptığımız
çalışmanın amacı, 19. yy. sonlarına doğru pek çok reforma ve değişikliklere
uğramış olan Osmanlı Devleti'nin iktisadi ve sosyal hayatına dair kapsamlı ve
güncel bir çalışma meydana getirmektir. Tezimiz üç bölümden oluşmaktadır. Tezin
kapsamı Osmanlı Devleti'nin iktisadi olarak kendini toparlamaya çalıştığı ve
reformlar yaptığı 1890 yılı ve bu yılda yayınlanan La Turquie gazetesi günlük edisyonu
ile sınırlandırılmıştır. Çalışmamız kapsamında La Turquie'nin 1890 yılında
yayımlanan tüm nüshaları tek tek gözden geçirilmiş ve bütün haber başlıkları
kronolojik olarak excel formatında bir fihrist tablosuna dönüştürülmüştür.
Tezimizin ekler kısmında yer almakta olan fihrist tablosunda 4981 haber başlığı
bulunmaktadır. Tabloda haberlerin hem orijinal Fransızca başlıkları hem de
Türkçe çevirileri; haberin yayınlandığı gazete nüshasının tarihi ve numarası
ile haberin kaçıncı sayfada ve kaçıncı sütunda bulunduğu gibi ayrıntılara da
yer verilmektedir. Tezimizin bölümlerini oluşturan siyasi, iktisadi ve sosyal
meselelere dair haberlerin değerlendirilmesinde hazırlamış olduğumuz fihristin
çok önemli bir katkısı bulunmaktadır. Aynı zamanda ilerde bu fihristin farklı
branşlardaki araştırmacılar için de yeni bir veri kaynağı olarak fayda
sağlayacağını düşünmekteyiz.
The aim of our study, titled "Economic and Social Life
in the Ottoman Empire According to the 1890 year's News of La Turquie
Newspaper", is create a comprehensive and up-to-date study of the economic
and social life of the Ottoman Empire, which has undergone many reforms and
changes towards in the end of 19th century. The scope of the thesis is limited
to the year 1890, when the Ottoman Empire tried to recover itself economically
and made reforms, and the daily edition of La Turquie newspaper published in
this year. Within the scope of our study, all copies of La Turquie published in
1890 were reviewed one by one and all news headlines were converted into an
index table in excel format chronologically. There are 5256 news titles in this
table, which is in the appendices of our thesis. In the table, both the
original French titles and Turkish translations of the news. As a result of
this study, we had the opportunity to interpret the economic and social
developments experienced by the Ottoman Empire during the year of 1890.
……………………………..
Demet Mecmuası tahlili; fihrist-inceleme-metin / Demet
Magazine; analytical index-review-text
Yazar:ŞADİYE SÜLEYMAN AHMET AĞA
Danışman: DR. ÖĞR. ÜYESİ AHMET ÖZPAY
Yer Bilgisi: Gaziantep Üniversitesi / Sosyal Bilimler
Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and
Literature
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
319 s.
Osmanlı Devleti'nde II. Meşrutiyet, birçok konuda yenileşme
ve değişmelerin yaşandığı dönem olmuştur. Bu dönemden itibaren Osmanlı'da
farklı konularda birçok dergi çıkmıştır. Bu süreçte dergicilik, özellikle Türk
edebiyatında altın çağını yaşamış, kültür ve sanatın gelişiminde büyük katkılar
sağlamıştır. Bu çalışmada, 1908 yılında Celal Sahir tarafından İstanbul'da
neşredilen Demet mecmuası incelenmiştir. Demet mecmuasının tahlili fihristinin
yapıldığı bu çalışma, dört bölümden oluşmuştur. Birinci bölümde Demet
mecmuasının yayımlandığı II. Meşrutiyet dönemi ve o süreçte Osmanlı basınında
kadın dergiciliği ele alınmıştır. Mecmuanın sahibi, müdürü, başyazarı Celal
Sahir hakkında bilgiler bulunmaktadır. İkinci bölüm kronolojik sıraya göre,
yazar adına göre ve konularına göre fihristi ihtiva etmektedir. Üçüncü bölüm
mecmuadaki yazıların incelendiği bölümdür. Dördüncü ve son bölümde çeviri yazı
metin yer almaktadır. Sonuç kısmında, çalışmanın bütünüyle ilgili ulaşılan
yargılara yer verilmiştir. Anahtar Kelimeler: Celal Sahir, Demet mecmuası,
Osmanlı basını, II. Meşrutiyet, dergicilik.
In the Ottoman Empire, II. Legitimacy has been a period of
renewal and changes in many issues. Since this period, many magazines on
different topics have appeared in the Ottoman Empire. In this process, magazine
publishing has experienced its golden age, especially in Turkish literature,
and has made great contributions to the development of culture and art. In this
study, the Bundle assembly, which was written by Celal Sahir in Istanbul in
1908, was examined. This study was made of the Annotated Index of Magazine
Demet is composed of four parts. In the first part, a bunch of majmuas was
published II. Legitimacy period and during that period, women's journalism was
covered in the Ottoman press. There is information about the owner, director,
editor-in-chief of Majmua, Jalal Sahir. The second part contains the fihrist in
chronological order, by author's name and by topics. The third section is the
section where the articles in the assembly are examined. The fourth and last
section contains the text of the translation article. In the conclusion
section, the judgments reached about the whole of the study are given.
Keywords: Celal Sahir, Demet Periodical, Ottoman Press, II Legitimacy Magazines.
…………………………………
Fihristi
Ma'mûratü'l-azîz Gazetesi açıklamalı fihristi ve
değerlendirmesi (1885-1886) / Ma'mûratü'l-Azîz Newspaper Explanatory Index and
its assessment (1885-1886)
Yazar:ESMA UĞUR
Danışman: DOÇ. DR. YAVUZ HAYKIR
Yer Bilgisi: Fırat Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü
/ Tarih Ana Bilim Dalı
Konu:Tarih = History
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
196 s.
5 Ekim 1883 tarihi itibariyle yayın hayatına başlayan
Ma'mûratü'l-azîz gazetesi Anadolu'da yayınlanan en uzun ömürlü gazetelerden
biri olmuştur. Yayınlandığı ilin ilk gazetesi olması ve yayınlandığı ilin adı
almış olması hasebiyle Elâzığ basın yayın tarihi bakımından ayrı bir öneme
sahiptir. Kesintili yayın dönemleriyle devam etmesine rağmen Cumhuriyetin
ilanından sonra 1935 yılına değin yayınlanabilmiştir. Harf inkılabının ardından
El'aziz ismiyle yayın hayatını sürdürmüştür. Osmanlı Devleti'nin son dönemine
ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş dönemine şahitlik etmesi bakımından
Ma'mûratü'l-azîz gazetesi bu tarih aralıklarında yapılacak çalışmaların yanı
sıra Elâzığ ve Doğu vilayetleri ile ilgili yapılacak çalışmalarda da önemli
kaynak olma özelliğine sahiptir. Bu çalışmada Ma'mûratü'l-azîz gazetesi
koleksiyonunun 1885-1886 yıllarında yayınlanan 75 sayının açıklamalı fihristi
ve değerlendirmesi yapılmıştır. Bu çalışmayla gazetede yer alan haber, makale,
reklam ve ilanların açıklamalı fihristi ve dahi değerlendirmesi yapılarak
Osmanlı Devleti başta olmak üzere Elâzığ ve çevre illerdeki siyasi, sosyal,
iktisadi ve kültürel gelişmelerin Ma'mûratü'l-azîz gazetesinde ki yayınların
fihristi ve değerlendirmesine yer verilmiştir.
Ma'mûratü'l-azîz Newspaper, which started its publication on
October 5, 1883, has been one of the long-lasting newspapers published in
Anatolia. Since it was the first newspaper of the province in which it was
published and took the name of the province (Elâzığ), this newspaper has a
special importance in terms of publication history of Elâzığ. Ma'mûratü'l-azîz
Newspaper continued its publication periods despite the interruptions and has
been published until 1935 after the proclamation of the Republic. After the
alphabet reform, Ma'mûratü'l-azîz Newspaper continued its publication under the
name El'aziz. In terms of witnessing the last period of the Ottoman Empire and
the founding period of the Republic of Turkey, Ma'mûratü'l-azîz has the feature
of being an important source for the studies to be carried out in these date
ranges, as well as for the studies to be carried out on Elazig and Eastern
provinces. In this study, an annotated index and evaluation of the 75th issue
of the Ma'mûratü'l-azîz Newspaper which published in 1885-1886 were made. With
this study, an annotated index and evaluation of the news, articles and
advertisements in the newspaper were made, and the index and evaluation of the
publications in the Ma'mûratü'l-azîz Newspaper about the political, social,
economic and cultural developments in Elazig and surrounding provinces,
especially in the Ottoman Empire period, were mentioned.
………………….
İncelemeler Yayınlar
Kadın anlatılarında Mütareke Dönemi / Armistice Period in
women's narratives
Yazar:KÜBRA PİŞKİN
Danışman: PROF. DR. FUNDA SELÇUK ŞİRİN
Yer Bilgisi: Kocaeli Üniversitesi / Sosyal Bilimler
Enstitüsü / Tarih Ana Bilim Dalı / Tarih Bilim Dalı
Konu:Tarih = History
Dizin:Adıvar, Halide Edip = Adıvar, Halide Edip ; Başar,
Şukufe Nihal = Başar, Şukufe Nihal ; Mondros Mütarekesi = Mondros Armistice ;
Sertel, Sabiha = Sertel, Sabiha ; Zorlutuna, Halide Nusret = Zorlutuna, Halide
Nusret Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
212 s.
Mütareke Dönemi, siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik
bakımdan Türk toplumu üzerinde önemli gelişme ve değişimlere neden olmuştur.
Balkan Savaşı'ndan bu yana siyasi politikadaki isabetsizlikler dolayısıyla ülke
Birinci Dünya Savaşı'na dâhil olmuş ve askeri alanda kayıplar vermesinin
yanında kıtlığa ulaşacak boyutlarda ekonomik sıkıntılar yaşamıştır. Devletin
geçirmiş olduğu buhran yılları bu dönemde radikal bir dönüşüm ile
neticelenmiştir. Osmanlı Devleti'nin resmen sona erdiğini belgeleyen Mondros
Mütarekesi ve sonrasında yaşanan bölgesel işgaller, halkta direniş ve
beraberlik duygusunu uyandırmış ve ulus devlet anlayışının temelleri atılmaya
başlanmıştır. Oluşan milli direniş bilinci ile çeşitli illerde etkili mitingler
düzenlenmiştir. Mütareke koşullarına aykırı bir şekilde gerçekleşen işgallere
karşı bu miting ve protestolarda öncü pek çok kadın etkili olmuştur. Yaşanan
işgal sürecinin sona ermesinde Mütareke Dönemi'nin öncü kadınlarının
önderliğinde gerçekleşen, işgale karşı isyan ateşini körükleyen mitingler ve
cemiyetsel yardım çalışmalarının da payı büyük olmuştur. Bu durum aynı zamanda
ülkenin yaşadığı sıkıntıların aksine kadınların görünürlüğünün artmasına vesile
olmuştur. Kadınlar bu sayede eğitim, çeşitli iş sektörleri, cemiyet çalışmaları
gibi farklı alanlarda ilerleme ve kendilerini geliştirme imkânı bulmuşlardır.
Pek çok kadın yazar Mütareke Dönemi boyunca cephe gerisinde de oldukça aktif
bir şekilde çalışmalar yürütmüş, dönemi yansıtan eserler kaleme almış ve basın
yayın faaliyetlerine katılmıştır. Halkın yoğun ilgiyle takip ettiği yayınlar
işgal sürecine yön vermiş, yaşanan olayların yakından takibe alınmasını
sağlamıştır. Yaptığımız araştırmalara göre bizzat kadınlar tarafından çıkarılan
yayınlar ve eserler sınırlı bir düzeyde incelemeye alınmıştır. Çalışmamızda
tespit ettiğimiz kadın yazarların Mütareke Dönemi'ne dair anlatılarını ele
alarak kavramlar, olaylar, kişiler ve duygular üzerinden incelemeler yaptık.
Mevcut anlatıları henüz yeni bir çalışma sahası olan duygu tarihi bağlamında da
değerlendirdik.
The Armistice Period caused important developments and
changes on the Turkish society in terms of political, social, cultural and
economic aspects. Since the Balkan War, the country has been involved in the
First World War due to the inaccuracies in political policy, and it has
experienced economic difficulties that could reach famine, as well as suffering
losses in the military field. The years of depression that the state went
through resulted in a radical transformation in this period. The Armistice of
Mudros, which documented the official end of the Ottoman Empire, and the
regional occupations that followed, aroused a sense of resistance and
solidarity in the people, and the foundations of the nation-state understanding
began to be laid. Effective rallies were held in various provinces with the
awareness of national resistance. Many leading women were influential in these
rallies and protests against the occupations, which were contrary to the terms
of the armistice. In the end of the occupation process, the rallies and social
aid works, which were led by the leading women of the Armistice Period and
fueled the fire of revolt against the occupation, had a great role. This
situation has also been instrumental in increasing the visibility of women,
contrary to the troubles the country is experiencing. In this way, women had
the opportunity to progress and develop themselves in different fields such as
education, various business sectors, and community work. Many women writers
worked very actively behind the front during the Armistice Period, wrote works
reflecting the period and participated in press activities. The publications,
which were followed with great interest by the public, shaped the occupation
process and ensured that the events were followed closely. According to our
research, publications and works published by women themselves have been
examined at a limited level. We examined the narratives of the women writers we
identified in our study, about the Armistice Period, through concepts, events,
people and emotions. We also evaluated the existing narratives in the context
of the history of emotion, which is a new field of study.
………………………………….
İNDEKS (özet) yazılar (özet)
Bahariyye-i Edebiyat Mecmuasının çeviri yazısı ve edebî
metinlerinin incelenmesi / Transcription of Bahariyye-i Edebiyat journal and
analysing of literary texts
Yazar:TÜRKAN GÜR
Danışman: PROF. HACİ ABDULLAH ŞENGÜL
Yer Bilgisi: Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi / Sosyal
Bilimler Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı / Yeni Türk
Edebiyatı Bilim Dalı
Konu:Gazetecilik = Journalism ; Türk Dili ve Edebiyatı =
Turkish Language and Literature
Dizin:Türk basını = Turkish press ; Türk dili ve edebiyatı =
Turkish language and literature Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
376 s.
Bu çalışma Osmanlı Türk basınının üzerinde neredeyse hiç
durulmayan süreli yayınlarından biri olan Bahariyye-i Edebiyat ve Mütenevvia-i
Ulûm ve Hikâyat-ı Mudhikât başlıklı mecmua hakkındadır. 19. yüzyıl Türk tiyatrosunun
ve tiyatroculuğunun önemli isimlerinden Mehmet Hilmi tarafından İstanbul'da
farklı aralıklarla çıkarılan bu mecmua, 1879 yılında yayın hayatına başlamış ve
1881 yılına kadar 29 sayı çıkarılmıştır. Bu çalışmanın öncelikli amacı
Bahariyye-i Edebiyat'ın çeviri yazısının yapılarak derginin Türk basın
hayatındaki yerinin tespit edilmesinde bir adım atmaktır. Bu doğrultuda
öncelikle mecmuanın çeviri yazı yapılmış ve yazıların sistematik bir indeksi
hazırlanmıştır. Yazılar türlerine göre ayrılmış böylece dönemin basın
dünyasının dinamikleri sergilenmiştir. Mehmed Hilmi'nin bu mecmuada coğrafyadan
tarihe ve iktisada, folklordan edebiyata ve özellikle tiyatroya çok geniş bir
konu yelpazesi olduğu tespit edilmiştir. Söz konusu yayın organının başlıkta bir
edebiyat risalesi olarak tanıtılmasına rağmen içerisinde çok az sayıda edebî
eserin olduğu görülmüştür. Bu durumun dönemin ansiklopedist tavrının basına
yansıması olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Yazarın böyle bir tavır sergileyerek
halka başta Avrupa olmak üzere gerek dünya coğrafyası hakkında gerekse modern
bir dünyada işine yarayacağını düşündüğü bilgileri sunduğu tespit edilmiştir.
Bu açıdan mecmua II. Abdülhamit dönemi basınının genel manzarasını yansıtır bir
boyutta siyasetten ve toplumun genel sorunlarından uzak bir süreli yayın
görünümündedir.
This study is about the journal titled Bahariyye-i Edebiyat
ve Mütenevvia-i Ulûm ve Hikâyat-ı Mudhikât, which is one of the periodical
publications of the Ottoman Turkish press that is almost never mentioned. This
magazine, published at different intervals in Istanbul by Mehmet Hilmi, one of
the important names of 19th century Turkish theater and theater, started its
publication life in 1879 and 29 issues were published until 1881. The primary
aim of this study is to take a step in determining the place of the journal in
Turkish press life by making the translation of Bahariyye-i Edebiyat. In this
direction, firstly, a transcription of the journal was made and a systematic
index of the articles was prepared. The articles were separated according to
their genres, thus the dynamics of the press world of the period were
exhibited. It has been determined that Mehmed Hilmi has a wide range of topics
from geography to history and economics, from folklore to literature and
especially theater. Although the publication in question was introduced as a
literary treatise in the title, it was seen that there were very few literary
works in it. It was concluded that this situation was a reflection of the
encyclopedist attitude of the period to the press. It has been determined that
the author exhibits such an attitude and offers the public information about
world geography, especially Europe, and which he thinks will be useful in a
modern world. In this respect, the journal reflects the general view of the
press of the period of Sultan II. Abdülhamit, and looks like a periodical away
from politics and the general problems of the society.
………………….
İNDEKSİ (ÖZET) TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI (KONU)
Milli Mücadele döneminde bir mizâh ve edebiyat dergisi:
Nefir / A journal of humor and literature from the period of the war of
independence: Nefir
Yazar:ENES ASIL
Danışman: DOÇ. DR. NESRİN GÜLLÜDAĞ
Yer Bilgisi: Iğdır Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim
Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
Konu:Dilbilim = Linguistics ; Türk Dili ve Edebiyatı =
Turkish Language and Literature
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
615 s.
Köken bakımından Arapça olan ve dilimize Arapçadan geçen,
Ferit Devellioğlu'nun aslının "müzâh" olduğunu söylediği, Kaşgarlı
Mahmut'un ünlü eseri Divânü Lügati't-Türk'te "halk arasında gülünç
nesne" anlamına gelen "külüt" sözcüğüyle açıkladığı mizâh
kavramı, genellikle "gülmece, şaka, eğlence" gibi kavramlarla ifade
edilmiştir. Türk edebiyatında özellikle halk edebiyatı alanında kendisini
gösteren mizâh; halk fıkraları, mâniler, türküler, destanlar, masallar, halk
hikâyeleri vb. anonim halk edebiyatı ürünleriyle birlikte taşlama, yalanlama,
atışma gibi âşık tarzı halk edebiyatı eserlerinde bizlere zengin bir hazine sunmaktadır.
1839'da Tanzimat'ın ilan edilmesiyle birlikte mizâhın çehresi değişmiş;
edebiyatımızda Diyojen, Çaylak, Karagöz, Kalem, Güleryüz, Ay Dede, Akbaba,
Gırgır gibi mizâh konulu pek çok dergi ve gazete yayımlanmıştır. Bu çalışmaya
yayın hayatı Şubat 1922'de başlayıp Haziran 1922'de son bulan Nefir dergisinin
bu süreçte haftalık olarak çıkarılan 19 sayısı konu olmuştur. Söz konusu
sayılar çalışmada Latin alfabesine transkribe edilerek tür, yazar, kişi ve yer
adları indeksi yapılıp imlâ özellikleri, ses olayları, biçim özellikleri gibi
çeşitli dilsel analizlerle değerlendirilmiştir. Üzerinde çalışma yapılan
metinden tespit edilen deyim ve atasözleriyle arkaik unsurlara ait bir sözlük
çalışması da çalışmanın sonuna eklenmiştir.
The concept of humor, which is Arabic in origin and passed
from Arabic to our language, which Ferit Devellioğlu says is "müzâh"
and which is explained by the word "külüt", which means among the
people as "funny object", in the famous work of Kaşgarlı Mahmut,
Divânü Lügati't-Türk is generally expressed with concepts such as "smile,
joke, fun". Humor; folk anecdotes, manis, folk songs, epics, tales, folk
tales, etc., which show itself in Turkish literature, especially in the field
of folk literature offers us a rich treasure in anonymous minstrel folk
literature works such as satire, denial, and bickering. With the proclamation
of the Tanzimat in 1839, the face of humor changed, and many magazines and
newspapers on humor such as Diyojen, Çaylak, Karagöz, Kalem, Güleryüz, Ay Dede,
Akbaba, Gırgır were published in our literature. The subject of this study was
the weekly 19 issues of Nefir magazine, which started in February 1922 and
ended in June 1922. The numbers in question were transcribed into the Latin
alphabet in the study, and the index of genre, author, person and place names
were made and evaluated with various linguistic analyzes such as orthographic
features, phonetic events, and morphological features. A dictionary study of
archaic elements with idioms and proverbs determined from the text on which the
study was conducted was added to the end of the study.
……………………….
Tarihe ışık tutan bilge: Prof. Dr. Enver Konukçu / The sage
who sheds light on history: Prof. Dr. Enver Konukçu
Yazar:ŞAHİN ALTAY
Danışman: PROF. DR. NESLİHAN DURAK
Yer Bilgisi: İnönü Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü
/ Tarih Ana Bilim Dalı / Genel Türk Tarihi Bilim Dalı
Konu:Tarih = History
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
237 s.
Hocaların Hocası olarak bilinen Prof. Dr. Enver Konukçu,
Türk Tarihinin, Orta-çağ'dan Yeni ve Yakınçağ'a, Yeni ve Yakınçağ'dan
Cumhuriyet tarihine kadar farklı alanlar da araştırma ve incelemeler yapmış,
yaşayan tarihçiliğimizin önemli simalarından biri olmuştur. Yazdığı onlarca
eserler ve yetiştirdiği sayısız öğrencileriyle modern Türk Tarihçiliğinin
gelişmesine katkıda bulunmuş önemli bir şahsiyettir. Bu anlamda tarih il-mine;
Hindistan, Selçuklu, Osmanlı ve özellikle Erzurum başta olmak üzere Doğu
Ana-dolu ve Kafkasya tarihine ciddi katkılar yaptı ve yapmaya devam etmektedir.
Özellikle Ermenilerin Anadolu'da Müslümanlara yaptıkları katliamları gün yüzüne
çıkarmak için birçok kazı çalışmasına katılmış, araştırmalarıyla sözde Ermeni
soykırımının asılsız ol-duğunu, Ermenilerin Müslümanlara soykırım yaptığını tüm
dünyaya duyurmaya çalış-mıştır. Bu çalışmada Türk tarihçiliğine önemli
hizmetleri olan Prof. Dr. Enver Konukçu-nun hayatı, eserleri ve kişiliği de
alınmaya çalışılmıştır. Çalışma sırasında bizzat kendi-siyle yapılan mülakat,
kitapları, makaleleri ve diğer çalışmaları yanı sıra kendisi hakkında yazılan
metinler temel alınarak bir metin tesis edilmeye çalışılmıştır. Anahtar
Kelimeler: Prof. Dr. Enver Konukçu, Hocaların Hocası, hayatı, eserleri
Known as the Teacher of the Teachers, Prof. Dr. Enver
Konukçu has made researches and studies in different fields of Turkish History,
from the Middle Ages to the New and Modern Ages, from the New and Modern Ages
to the History of the Republic, and has become one of the important figures of
our living historiography. He is an important person who has contributed to the
development of modern Turkish Historiography with the dozens of works he has
written and the countless students he has trained. In this sense, to the
science of history; He made and continues to make serious contributions to the
history of India, Seljuk, Ottoman and especially Erzurum, Eastern Anatolia and
the Caucasus. Particularly, he participated in many excavation works in order
to bring to light the massacres committed by Armenians against Muslims in
Anatolia, and with his researches he tried to announce to the whole world that
the so-called Armenian genocide was unfounded and that Armenians committed
genocide against Muslims. In this study, Prof. Dr. Enver Konukçu's life, works
and personality were also tried to be taken. During the study, a text was tried
to be established based on the interview made with him, his books, articles and
other works, as well as the texts written about him. KeyWords: Prof. Dr. Enver
Konukçu, teacher of the teachers, his life, Works
……………………..
Yazılar (özet)
İkdâm'da edebî ve kültürel faaliyetler (1925-1926) /
Literature and culturel activities at İkdam (1925-1926)
Yazar:CANAN EBRU KARAOĞLAN
Danışman: PROF. DR. NAZİM HİKMET POLAT
Yer Bilgisi: Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi /
Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi Ana Bilim Dalı /
Yeni Türk Edebiyatı Bilim Dalı
Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and
Literature
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
636 s.
Yayın hayatına 2. Abdülhamid döneminde, 5 Temmuz 1894
tarihinde başlayan İkdâm gazetesinin çalışmamıza konu olan yılları
1925-1926'dır.Tezimizin inceleme konusunu oluşturan 1925-1926 yılları, Türk
toplum hayatında köklü değişimlerin yaşandığı bir süreçtir ve İkdâm gazetesi bu
süreç içerisinde basın yayın hayatında, uzun süreli varlığı ile sütunlarında
yer verdiği yazılar ile Cumhuriyet döneminde de oldukça önemli bir yer
edinmiştir. Türkçülük çizgisinde yeniden şekillenen Türk toplumunun
prensiplerine uygun doğrultuda bir yayın hayatı sürdüren İkdâm gazetesinin
incelenmesi dört kısımda gerçekleşmiştir. Birinci kısımda Cumhuriyet dönemine
gelinceye kadar Türk toplum hayatında önemli bir unsur olan modernleşme
sürecine genel hatları ile değinilmiştir ve Cumhuriyetin ilk yıllarında bu
modernleşme cereyanının basın ve yayın hayatına etkisine değinilmiştir.
Tezimizin birinci kısmını teşkil eden birinci bölümde İkdâm gazetesi iki
kısımda incelenmiştir: şekil ve muhteva. Gazetenin şekil özelliklerinin
incelendiği kısımda İkdâm'ın tanıtımı, yayınlanma süreci, kimlik bilgileri,
mizanpaj, teknik özellikleri üzerinde durulmuştur. İkinci kısımda İkdâm'ın
1925-1926 yılları içerisindeki muhteva özelliklerinin bir değerlendirilmesi
yapılmıştır. İkinci bölümü ise İkdâm'ın tahlilî ve alfabetik fihristi
oluşturmaktadır. Bu kısımda tüm yazıların kronolojik ve alfabetik tasnifi
yapılmıştır. Tahlilî fihristte yazar adı, soyadı, yazının adı, süreli yayın
numarası, hicrî, rumî, miladî takvim, sayfa numarası, yazının türü ve görsel
malzeme bilgilerine yer verilmiştir. Üçüncü bölümde ise İkdâm gazetesinde yer
alan edebi, sanatsal, sosyal, siyasi, kültürel, eğitim hayatı ile ilgili
yazılara "Seçilmiş Metinler" başlığı altında yer verilmiştir.
Dördüncü bölüm, sonuç kısmı ile sonlandırılmıştır.
The years of İkdâm newspaper, wihc started is publiccation
life on July, 5 1894, during the 2. Abdülhamid period, are 1925-1925. İn his
life, with his long term existence and the writtings he included in his
columns, he gained a very important place in the Republican period The
examination of İkdâm newspaper, which continues its publication life in
accordance with the principles of the Turkish psociety, whic was reshaped in
the line of Turkism, was carried out in three parts. İn the first parts, the
modernization process, which was an important element in Turkish social life
until the Republican period, was mentional in general terms and the effect of
this modernization trend on the press and broadcasting life in the first years
of the Republic. In the first part, which constitutes thefirst part of the our
thesis. İkdâm newspaper has been examined in two parts: form and content. In
the section where the shape features of the newspaper are examined, the
introduction of İkdâm in the shape features of the newspaper, in the
puplication process, identity information, layout, tecnical features are
emphasized. In the second part, an avolution of the content characteristics of
İkdâm in the years 1925-1926 was made. In the second part, it forms the
analytical index of İkdâm. In this section, all the articles are cronologically
classified. In the analyzed index, the another's name, surname, the name of
article, the number of periodical, the Hijri, Rumi, Gregorian calender, page
number, type of the article and visualmaterial information are included. In the
third part, the articles about literary, artistic social, political, cultural
and educational life in İkdâm newspaper were created under the title of
"Selected Texts". The study was concluded with the conclusion part.
……………………
Yazıları (özet)
Tahsin Yücel'in eleştirmenliği ve denemeleri / Tahsin
Yücel's criticism and essays
Yazar:BUSE YAVUZ
Danışman: DR. ÖĞR. ÜYESİ HALİL HADİ BULUT
Yer Bilgisi: Manisa Celal Bayar Üniversitesi / Sosyal
Bilimler Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and
Literature
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
104 s.
Tahsin Yücel (1933-2016) çok yönlü bir kişiliktir. Yazın
hayatına hikaye ile başlar. Ardından roman gelir.1950'li yıllardan itibaren
deneme ve eleştiri yazıları yazar. Akademisyen kimliği sebebiyle yazdığı
inceleme yazıları ve kitapları vardır. Ayrıca çevirmenlik yapar. Çevirdiği
eserlerin sayısı oldukça fazladır. Cumhuriyet dönemi yazarları arasında yer
alan Tahsin Yücel, çeşitli konularda yazdığı deneme ve eleştiri yazılarını on
bir kitapta toplamıştır. Yüksek lisans tezimizde Tahsin Yücel'in deneme
kitaplarında yer alan deneme ve eleştiri yazılarını tematik olarak ele aldık.
Bu yazılardan yola çıkarak eleştirmen kimliğini ortaya koymaya çalıştık.
Çalışmamız 7 bölümden oluşmaktadır. Girişte hayatı, eserleri ve edebi
kişiliğine yer verdik. Bunların yanı sıra Tahsin Yücel'e kadar Türk eleştiri
tarihini genel olarak ele aldık. Tahsin Yücel'in Türk eleştiri tarihi
içerisindeki yerini ortaya koymaya çalıştık. Çalışmamızın birinci bölümünde
eleştiri ve deneme yazılarını tematik olarak sınıflandırdık. Bu sınıflandırmayı
yaparken hem deneme kitaplarından hem de dergilerde yayımlanan yazılarından
yararlandık. Bu bölümde yaptığımız sınıflandırma sonucunda ilk olarak eleştiri
hakkındaki görüşlerini içeren yazıları ele aldık. İkinci bölümde sanat, üçüncü
bölümde dil, dördüncü bölümde yazın, beşinci bölümde çeviri hakkındaki
görüşlerini içeren yazıları, altıncı bölümde toplumsal ve siyasal yazıları,
yedinci bölümde ise diğer yazılarını ele aldık. Sonuç bölümünde yaptığımız
tasnif sonucu ortaya çıkan unsurlar üzerinde durduk. Ekler bölümünde Tahsin
Yücel'in düzyazılarının kronolojik listesini verdik.
Tahsin Yücel (1933-2016) is a versatile personality. He
begins his literary life with a story. Then comes the novel. Since the 1950s,
he writes essays and criticisms. He has review articles and books that he wrote
due to his academic identity. He also works as a translator. The number of
translated works is quite large. Tahsin Yücel, who is among the writers of the
Republic period, collected his essays and criticisms on various subjects in
eleven books. In our master's thesis, we dealt with the essays and criticisms
of Tahsin Yücel's essay books thematically. Based on these articles, we tried
to reveal the identity of the critic. Our study consists of 7 parts. In the
introduction, we have included his life, works and literary personality. In
addition to these, we discussed the history of Turkish criticism in general
until Tahsin Yücel. We tried to reveal Tahsin Yücel's place in the history of
Turkish criticism. In the first part of our study, we classified the critiques
and essays thematically. While making this classification, we benefited from
both essay books and articles published in journals. As a result of the
classification we made in this section, we first discussed the articles
containing his views on criticism In the second part, we discussed his writings
on art, in the third part on language, in the fourth part on literature, in the
fifth section on his views on translation, in the sixth chapter on social and
political writings, and in the seventh chapter on his other writings. In the
conclusion part, we focused on the elements that emerged as a result of the
classification we made. In the appendices, we have given a chronological list
of Tahsin Yücel's prose.
…………………
Sevinç Çokum üzerine bir araştırma (Hayatı, edebî kişiliği
ve eserleri) / A review on Sevinç Çokum (Life, literary identity and works)
Yazar:DİLBER TAHİROĞLU
Danışman: DOÇ. DR. RAMİS KARABULUT
Yer Bilgisi: Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi / Sosyal
Bilimler Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and
Literature
Dizin: Onaylandı
Doktora
Türkçe
2022
1104 s.
Çalışmanın konusu Cumhuriyet Dönemi'nin önemli yazarları
arasında yer alan Sevinç Çokum'un hayatı, edebî kişiliği ve eserleri hakkında
bir araştırmadır. Yani yazarın biyografisi, edebî kişiği, eserleri, gazete ve
dergilerde kalan yazıları bu çalışmanın bütününü oluşturmaktadır. Genel
hatlarıyla bakıldığında yazar ile ilgili birçok yüksek lisans ve doktora tezi
mevcuttur. Ancak bu tezlerde yazarın hayatına hiç yer verilmemiş ya da yazarın
hayatı ile ilgili verilen tutarsız ve yanlış bilgiler yinelenmiştir. Bu nedenle
yazarın kendisiyle bizzat irtibat kurularak sağlam ve güvenilir bir biyografi
oluşturulmaya çalışıldı. Böylece doğrudan yazarın bilgisine başvurularak
kaynaklardaki hayatı ile ilgili yanlış kısımlar düzeltilip boşluklar
doldurulmaya çalışıldı. Bunun dışında ulaşılan belgeler, çalışmanın bütünü için
de zengin bir kaynakça oluşturdu. Ayrıca "Sevinç Çokum'un hayatı, edebî
kişiliği ve eserleri" hakkındaki bu çalışmayı bir bütün hâlinde ortaya
koyabilmek için yazarın dergi ve gazetelerde kalan yazılarına da ulaşılarak
yayımlanmış bütün kitapları ve gazete yazılarının oluşturduğu külliyat ortaya
çıkarıldı. Elde edilen bu yazılarla yazarın sadece kitaplarına girmeyen yazıları
tespit edilmiş olmadı, aynı zamanda hikâye ve romanlarıyla ilgili
değerlendirmeleri tamamlama, edebî kişiliği ve biyografisine de eklemelerde
bulunma fırsatı elde edildi. Sevinç Çokum'un eserlerini inceleme kısmı ise bu
çalışmanın ayrı bir aşamasını oluşturdu. Böylece yazarın hikâye ve romanları
üzerine ayrıntılı çözümlemelerde bulunurken gazeteci kimliği ve bu kimlikle
ortaya koyduğu gazete yazıları üzerine de kısa tespitlerde bulunuldu. Ayrıca
kitaplaştırdığı deneme - anı tarzındaki eserleri ile ilgili de tanıtıcı
yazılara yer verildi. Netice itibarıyla Sevinç Çokum, elli yılı aşkın sanat
hayatı boyunca Türk edebiyatının birçok türünde yazılar kaleme almış güçlü bir
yazar oarak yaşamını sürdürmektedir. Anahtar Kelimeler: Cumhuriyet Dönemi, Türk
Edebiyatı, Sevinç Çokum, Türk romanı, Türk hikâyesi.
The subject of the study is a research on the life, literary
identity and works of Sevinç Çokum, who is one of the important authors of the
Republican Period. In other words, the author's biography, literary identity,
works, and her articles in newspapers and magazines constitute the whole of
this study. In general terms, there are many master's and doctoral theses about
the author. However, in these theses, the author's life was not included at
all, or inconsistent and incorrect information about the author's life was
repeated. For this reason, it was tried to create a solid and reliable
biography by contacting the author herself. Thus, by referring directly to the
knowledge of the author, the wrong parts about her life in the sources were
corrected and the gaps were tried to be filled. Apart from this, the documents
reached formed a rich bibliography for the whole study. In addition, the corpus
of the texts including the ones in magazines and newspapers, and all published
books produced by the author was elaborated in order to present this study on
"Sevinç Çokum's life, literary identity and works" as a whole. With
these articles, not only the writings of the author that were not included in
her books were identified, but also the opportunity to complete the evaluations
about her stories and novels, and to make additions to her literary identity
and biography was obtained. Analysing the works of Sevinç Çokum constituted a
separate part of this study. Thus, while making detailed analyses on the
author's stories and novels, short determinations were made on her journalist
identity and the newspaper articles she revealed with this identity. In
addition, introductory articles about her essay-memoir style works that she had
published as a book were also included. As a result, Sevinç Çokum continues her
life as an influential author who has produced works in many genres of Turkish
literature for more than fifty years. Keywords: Republican Period, Turkish
Literature, Sevinç Çokum, Turkish novel, Turkish story.
………………………….
İkdam Gazetesindeki edebiyat yazıları (1894-1928) / Literary
articles in İkdam Newspaper
Yazar:HATİCE AYBAY
Danışman: DOÇ. DR. ÖZLEM NEMUTLU
Yer Bilgisi: Manisa Celal Bayar Üniversitesi / Sosyal
Bilimler Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and
Literature
Dizin:Edebiyat tarihi = History of literature ; Türk
edebiyatı = Turkish literature ; Yeni Türk edebiyatı = New Turkish literature ;
İkdam gazetesi = İkdam newspaper Onaylandı
Doktora
Türkçe
2022
668 s.
İkdam, gerek yazar kadrosu gerek muhtevasıyla Türk basın ve
edebiyat hayatında önemli bir yeri olan uzun soluklu bir gazetedir. Batılılaşma
Devri Türk edebiyatının Cumhuriyet'e kadarki tarihî seyrinde süreli yayınların
katkısı göz önüne alındığında İkdam'ın zengin içeriğiyle öne çıktığı görülür.
Batılılaşma ve millîleşme süreçlerinin getirdiği konu ve başlıklar gazetede
ciddi bir şekilde ele alınmış ve tartışılmıştır. Dil ve imla meselesi, Batı
edebiyatının doğru anlaşılması, millîleşme ve Türkçülük, edebî türlerin
gelişimi, edebiyat tarihi, edebî devir ve toplulukların değerlendirilmesi gibi
Türk edebiyatının temel meseleleri gazetede yer bulur. Bu bağlamda İkdam,
edebiyat tarihimizde önemli bir mevkiye sahiptir. "İkdam Gazetesindeki
Edebiyat Yazıları (1894-1928)" başlıklı çalışmada, yıl ve dönem
bakımlarından bir sınırlandırmaya gidilmeden bütün sayılar taranmış, Türk ve
Batı edebiyatına dair makale, musahabe, deneme, fıkra vb. türlerindeki yazılar
incelenmiş, gazetenin Türk dil ve edebiyat tarihindeki yeri ve rolü ortaya
konmaya çalışılmıştır. İki bölümden oluşan tezin ilk kısmında teorik meseleler,
ikinci kısmında da edebî eserlere, dönemlere ve şahıslara dair eleştiri
yazıları ele alınmıştır.
LITERARY TEXTS IN İKDAM NEWSPAPER İkdam is a long-running
newspaper in terms of both its editorial staff and content which has an
important role in Turkish press and literature. It is seen that İkdam came to
the fore with its rich content when the part played by the periodicals in the
historical course of events of the Westernization Period of Turkish literature
until the proclamation of the republic taken into consideration. The issues and
titles brought by the processes of westernization and nationalization were
seriously dealt with and discussed in the newspaper. The basic issues of
Turkish literature such as the issue of language and orthography,
nationalization and Turkism, developing literary genres, history of literature,
evaluation of literary periods and groups were covered in the newspaper. In
this context, İkdam has an important position in our history of literature. In
the work with the title "Literary pieces in the newspaper İkdam
(1894-1928)", all issues were scanned without a limitation of year or
period; articles, interviews, essays, columns etc. about Turkish and Western
Literature were analyzed, in addition to that, the place and role of the
newspaper in the history of Turkish language and literature was tried to be set
forth. In the first chapter of the thesis, which has two, theoretical issues
were discussed, in the second chapter of it reviews about periods and
personalities were dealt with. Key words: İkdam newspaper, nationalism in
literature, nationalism in language, theory, history and criticism of
literature.
………………………….
Osmanlıdan cumhuriyete bir kadın yazar: Müfide Ferit Tek / A
woman writer from the Ottoman Empire to the republic: Müfide Ferit Tek
Yazar:BAHAR ÇONOĞLU
Danışman: PROF. DR. NURAY ÖZDEMİR TİRYAKİ
Yer Bilgisi: Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi /
Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Tarih Ana Bilim Dalı / Türkiye Cumhuriyeti Tarihi
Bilim Dalı
Konu:Tarih = History
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
125 s.
Müfide Ferit Hanım, 1892 yılında doğmuştur. Babasının
Meşrutiyetçi fikirlerinden dolayı çocukluk yılları sürgün diyarı olan Bağdat ve
Trablusgarp'ta geçmiştir. Eğitim hayatına Trablusgarp'ta bulunan İtalyan
mektebi St. Joseph Rahibe okulunda başlamıştır. Ortaöğretimine ise Paris'te
devam etmiştir. Babasının ölümü üzerine tekrar ülkesine dönmüş ve küçük
yaşlarda nişanlandığı Ahmet Ferit Bey ile evlenmiştir. Müfide Ferit Hanım'ın
tanınırlığı II. Meşrutiyet Döneminde olmuştur. Tanin gazetesi ile yazı hayatına
başlayan Müfide Ferit Hanım, Balkan Savaşları yıllarında basını sıkça
kullanmaya başlamıştır. Özellikle Türk Yurdu dergisinde hikaye ve hatıra
türünde yazılar kaleme almıştır. I. Dünya Savaşı yıllarında ilk romanı olan
Aydemir'i yazmaya başlamış, Türkçülüğün ve kadın hareketinin en önemli
simalarından biri olmuştur. İlk romanı Aydemir ile elde ettiği ün ona farklı
misyonlar yüklemiştir. Yazılarının tümünde Türkçülük kavramını vurgulamış,
Türkçülük fikrinin kadınlar arasındaki ilk temsilcilerinden olmuştur. Bunun
yanında kadınların sosyal hakları, kadın statüsü gibi konularda yazdığı yazılar
ve vermiş olduğu konferanslar onun Türkçü bir Feminist olarak tanınmasını
sağlamıştır. Milli Mücadele döneminde Ankara'ya geçerek kalemiyle savaşan
başlıca kadınlardan biri olmuştur. Yazmış olduğu makaleler milli birlik,
özgürlük ve umut vaat eden yazılardır. Türk milletinin umudunu kaybetmemesi için
yazdığı yazılarla psikolojik bir destek sağlamıştır. Eşi Ahmet Ferit Bey'in
büyükelçilik görevlerinden dolayı 1922-1943 yılları arasında İngiltere, Polonya
gibi ülkelerde bulunmuştur. Adeta yurt dışında yeni Türkiye Cumhuriyet
Devleti'nin ve Türk kadının temsil edilmesi görevini üstlenmiştir. Müfide Ferit
Hanım, yazar kimliği ile Osmanlıdan Cumhuriyete Türkiye'nin entelektüel
kadınlarından biri olmuştur. ANAHTAR KELİMELER: Müfide Ferit Tek, Ahmet Ferit
Tek, Aydemir, Feminizm, Türkçülük.
Müfide Ferit Hanım was born in 1892. Due to her father's
constitutionalist ideas, her childhood years were spent in exile in Baghdad and
Tripoli. Her education life started at St. Joseph's Nuns School that an Italian
school in Tripoli. She continued her secondary education in Paris. She returned
to her country after her father's death and married Ahmet Ferit Bey, whom she
was engaged to at a young age. Müfide Ferit Hanım started to be recognized
during the II. Constitutional Period. Müfide Ferit Hanım, who started her writing
career with the Tanin newspaper, began to use the press frequently during the
Balkan Wars. She wrote stories and memoirs especially in the Türk Yurdu
magazine. She started to write her first novel, Aydemir, during the years of
World War I, and became one of the most important figures of Turkism and
women's movement. The fame she gained with his first novel, Aydemir, has given
her different missions. She emphasized the concept of Turkism in all of her
writings and was one of the first representatives of the idea of Turkism among
women. In addition, the articles she wrote and the conferences she gave on
subjects such as women's social rights and women's status made her known as a
Turkist Feminist. During the National Struggle, she went to Ankara and became one
of the main women who fought with her pen. The articles he wrote are promising
articles of national unity, freedom and hope. She provided psychological
support with her writings so that the Turkish nation would not lose hope. She
was in countries such as England and Poland between 1922-1943 due to her
husband Ahmet Ferit Bey's ambassadorial duties. It is almost as if she
undertook the task of representing the new Turkish Republic State and Turkish
women abroad. Müfide Ferit Hanım has been one of the intellectual women of
Turkey from the Ottoman Empire to the Republic with her identity as a writer.
KEYWORDS: Müfide Ferit Tek, Ahmet Ferit Tek, Aydemir, Feminism, Turkishism
………………………….
Kaynakları
An analysis of the knowledge of earth sciences in Middle
Byzantine histories, chronicles and military manuals (867-1204) / Orta Bizans
dönemi tarih kaynakları, kronikleri ve askeri talimnamelerindeki yer bilimleri
bilgisinin analizi (867-1204)
Yazar:KUTSİ AYBARS ÇETİNALP
Danışman: PROF. DR. ALİ MEHMET CELAL ŞENGÖR
Yer Bilgisi: İstanbul Teknik Üniversitesi / Lisansüstü
Eğitim Enstitüsü / Bilim ve Teknoloji Tarihi Ana Bilim Dalı / Bilim ve
Teknoloji Tarihi Bilim Dalı
Konu:Coğrafya = Geography ; Eski Çağ Dilleri ve Kültürleri =
Ancient Linguistics and Cultures ; Tarih = History
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
İngilizce
2022
312 s.
Bu yüksek lisans tezi Orta Bizans Dönemi tarih
kaynaklarında, kroniklerinde ve askeri talimnamelerinde (taktika) yer alan yer
bilimleri bilgisinin analizini ihtiva etmektedir. Tezin amacı bu bilginin
orijinalliğinin ve doğruluğunun klasik kaynak metinler ve modern bilim ışığında
mukayeseli incelenmesidir. 867 yılı Bizans tarihinde bilim, edebiyat, eğitim ve
kültür alanlarında büyük bir yükselişin yaşandığı bir dönemdir. Yedinci ve
sekizinci yüzyılları kapsayan Bizans Karanlık Çağı'nı izleyen bu dönem, Makedon
Hanedanlığı'na (867-1056) atfen Makedon Rönesansı ya da Orta Bizans Rönesansı
olarak bilinir. Siyasi bir restorasyonla birlikte sanat, edebiyat, bilim
alanlarında da yaşanan hareket sayesinde dönem Leon Mathematikos, Mikhael
Psellos gibi imparatorluğun gördüğü en parlak zihinlerden bazılarını çıkarmış,
Magnaura'daki üniversite diyebileceğimiz yüksek eğitimin kurumu
Πανδιδακτήριον'un (Pandidaktērion) yeniden tesisini ve islahatını görmüştür.
Ağırlıklı olarak klasik temelli bir eğitim veren bu kurumda dolaylı olarak
coğrafya eğitimi de verilmiştir. Mikhael Psellos, Anna Komnene, Niketas
Khoniates gibi Orta Bizans tarih yazıcılığının en büyük üç ismi de bu dönemde
yaşamış ve eser vermişlerdir. Dönem içinde yaşanan gelişmeler sayesinde klasik
metinlere erişim zirve noktalarından birini görmüş, bu sayede de hem dini hem
de klasik metinler üzerine iyi eğitim almış bir entelektüel grup ortaya
çıkmıştır. Klasik metinlerin rağbet görmesi kaçınılmaz olarak Bizans eğitiminde
Ptolemaios ve Strabon'un baskın rol oynadığı coğrafyanın rolünü
canlandırmıştır. Bizans biliminin geneline atfedilen, üzerine yeni bir şey
eklemeksizin klasik bilim mirasını koruma anlayışı da tez içerisinde
tartışılmıştır. Bu tez 867 yılında Makedon Rönesansı'yla başlayıp Dördüncü
Haçlı Seferi sonucu Konstantinoupolis'in 1204 yılındaki zaptına kadar geçen
sürede eser vermiş tarih, kronik ve taktika yazarlarını temel almıştır.
Dolayısıyla bu çalışma, eserleri günümüze gelmiş ve hâlihazırda ulaşılabilir
olan tüm Orta Bizans Dönemi tarih, kronik ve taktika yazarlarını ihtiva eder.
Çalışma için bu dönemin seçilmesinin esas sebebi bahsedildiği üzere bu dönemde
klasik eğitimde yaşanan yenilenme ve klasik kaynaklara erişilebilirliğin
kolaylığıdır. Bununla birlikte dolaylı olarak coğrafya eğitimi de yaygınlaşmıştır.
Askeri talimnameler ise Bizans Tarihi'ndeki zirve noktalarını görmüşlerdir. Öte
yandan tarih ve taktika yazarlarının seçilmesinin esas sebebi bu denli geniş
bir aralığa sahip bir yüksek lisans tezi için makul bir başlangıç teşkil edecek
olmasındandır. Zira bu kaynaklar çeşitlik ve erişilebilirlik açısından da
öncekilerinden daha iyi bir durumdadır. Bir diğer husus da döneme damgasını
vuran siyasi olaylar nedeniyle tarih anlatısının günümüz Türkiye Cumhuriyeti
topraklarına daha fazla odaklanmasındandır. Söz gelimi, 1071 Malazgirt
Muharebesi'nde mağlup olan İmparator Romanos IV Diogenes'in seferlerine eşlik
eden Attaleiates Anadolu coğrafyasına dair birinci gözden kıymetli bilgiler
sunmaktadır. Tezde incelenen yer bilimleri bilgisi, jeomorfolojiden, Bizans
yazarlarının sıklıkla kaydettiği deprem ve iklim olaylarına kadar modern yer
bilimlerinin tamamını kapsayacak şekildedir. Bu bilgilerin analizi dışında
çalışma, dini ve klasik bir eğitime sahip Bizans yazarlarının bu olayları nasıl
algıladıkları, nasıl yorumladıkları ve tarih, askeri talimname içerikli
eserlerinde nasıl kullandıkları üzerinde de durmaktadır. İlaveten, Bizans
metinlerinde bahsi geçen ancak henüz saptanamamış bazı yerlerin de
konumlandırılması için uğraşılmıştır. Nitekim izlenilen metodolojik yaklaşım
çerçevesinde isabetli bir analizin yapılması için öncelikle kaynaklarda geçen
yerlerin tespiti gerekmektedir. Askeri talimnameler ve Konstantinos
Prophyrogennetos özelinde dönem bağlamında harp-coğrafya ve istihbarat-coğrafya
ilişkisi üzerinde de durulmuştur. Bu ilişkiler terminolojik bağlamda da ele
alınmıştır. Çalışmada orijinal kaynaklarda geçen toponimlerin kaynağı da
incelenmiştir. Böylece klasik literatürden aktarılan toponimlerin sürekliliği,
karşılığı ve Bizans'taki algısı, kullanımı ve konumlandırılması da irdelenmiş
ve tartışılmıştır. Yine analiz edilen kaynaklarda, özellikle de askeri
kılavuzlarda haritaların varlığı ve -varsa- rolleri üzerinde durulmuştur.
Bununla birlikte, askeri talimnamelerde yer alan coğrafyaya dayalı taktiklerin
pratikteki kullanımlarına dair örneklerin izi tarih eserlerinde sürülmüştür.
Çalışmanın amaçlarından biri de benzer çalışmaların olmayışına dikkat
çekmektir. Yapılan modern literatür taraması sonucu Bizans İmparatorluğu'nda
gerçekleşmiş depremlere ya da iklim olaylarına, bu doğa olaylarının nasıl
algılandığına dair çeşitli çalışmalar yapıldığı ya da bu afetleri
değerlendirmeksizin ihtiva eden katalog çalışmaları saptanmıştır.
Österreichische Akademie der Wissenschaften bünyesinde yürütülen Tabula Imperii
Byzantini'den, 1912-1964 yıllarında Birleşik Krallık Deniz Kuvvetleri
bünyesinde hizmet vermiş Naval Intelligence Division'a kadar pek çok kurum
yahut kişi tarafından yapılmış tarihi coğrafya çalışmaları da mevcuttur. Öte
yandan tüm bunlara yer bilimlerini de dâhil ederek tümleyici bir bakış açısıyla
Bilim Tarihi, Coğrafya Tarihi ya da Jeoloji Tarihi perspektifinden bakan bir
çalışmaya rastlanamamıştır. Bizans'ta Yer Bilimleri, Bizans Çalışmaları'nın en
bakir ve ilgi görmemiş alanlarındandır. Dolayısıyla bu çalışma hâlihazırda ilgi
görmeyen bir alana odaklanmaktadır. Bu tezde yer alan Bizans ve Eski Yunan
metinlerinin tamamı kendi orijinal dillerinde filolojik bir yaklaşımla
incelenmiştir. Analiz için orijinal kaynaklardan yapılan alıntılar, Yunanca asılları
ve tarafımızdan yapılmış çevirileriyle çalışma içinde sunulmuştur. Bu
doğrultuda çalışmamızda bir commentar yaklaşımından söz edilebilir. Çalışmada
yer alan tüm Yunanca isimler, Bizans Yunancasına ya da Çağdaş Yunancaya değil
Klasik Yunancaya uygun şekilde translitere edilmiştir. Diğer özel isimlerde de
benzer hassasiyet güdülmüş ve olabildiğince orijinal dillerinde verilmeye özen
gösterilmiştir. Analiz sonucu elde edilen verinin, yazara mı, bir başka
çağdaşına mı yoksa klasik yazarlardan birine mi ait olduğu hususunda yahut dini
bir referans mı olduğu hususunda izi sürülmüştür. Bununla birlikte elde edilen
veri modern jeoloji bilimi ışığında da irdelenmiş ve Bilim Tarihi bağlamında
değerlendirilerek sunulmuştur. Çalışmanın amacı doğrultusunda tez içerisinde
sıklıkla haritalara ve topografyayı göstermek adına özellikle uydu
fotoğraflarına yer verilmiştir. Analiz edilen yazar ve eserler, 867-1056
yılları, 1056-1204 yılları ve askeri talimnameler olmak üzere üç farklı ana
başlık altında sunulmuştur. Tarih eserleri ve kronikler yazar özelinde
incelenmiş ve analizleri de bu şekilde sunulmuştur. Askeri talimnameler ise
sıklıkla aynı bilgileri tekrar ettikleri hasebiyle aynı başlık altında birlikte
incelenmiştir. Tezin birinci bölümü giriş niteliğindedir, Orta Bizans
Dönemi'nin ve Bizans biliminin genel hatları, coğrafya ve meteroloji
konusundaki yaklaşımları, tezin amacı, aranan sorular, ana hat planı, analiz
edilecek birincil kaynaklar ve yazarları hakkında bilgilerin verildiği ve
modern literatür taramasının eleştirel bir şekilde sunulduğu bölümdür. İkinci
bölüm bahsettiğimiz üzere 867-1056 tarih aralığında eser vermiş olan tarih ve
kronik yazarlarının analizlerini ihtiva eder. Üçüncü bölümde ise 1056-1204
tarih aralığında eser vermiş tarihçi ve kronikçilerin ilgili eserleri aynı
şekilde analiz edilmiştir. Dördüncü bölüm dönemin askeri talimnamelerin
birlikte incelendiği kısımdır. Nihai bölüm olan beşinci bölüm ise sonuç,
buluntular, katkılar, tartışma ve tavsiyelerin yer aldığı sonuç kısmıdır.
This Master of Science thesis handles the novelty and the
accuracy of the knowledge of Earth Sciences in Middle Byzantine histories and
military manuals (taktika). Its aim is to understand the knowledge regarding
the Earth Sciences, which Byzantines brought forth through the analysis of the
original Byzantine texts and their comparison with the classical texts and
modern science. The year 867 AD witnessed a great blossom in fields of science,
education, literature and culture in general. This flourishing period following
the Byzantine Dark Ages (seventh and eighth centuries) called as Macedonian
Renaissance, after the eponymous Macedonian dynasty (867-1056) or Middle
Byzantine Renaissance created some of the greatest minds the Empire has ever
seen such as Leon the Mathematician, Mikhael Psellos etc. Thanks to the
developments made during this period the accessibility of classical texts was
at its peak. Therefore, the intellectuals of this period were both educated in
religious and classical texts. This thesis is based on the works of Byzantine
history and taktika writers educated during the Macedonian Renaissance,
beginning from 867 until the infamous Sack of Konstantinoupolis during the
Fourth Crusade in 1204. Therefore, it includes all Middle Byzantine history,
chronicle and taktika authors whose works have survived and can be reached. The
main reason for choosing this period for study is the revival of classical
education as we have stated above, and the reason for choosing the authors of
history and taktika genre is that it would be the rational start for a master
study with limits such as these. Because these sources are in a better position
than their predecessors in terms of variety and accessibility. The Byzantine
knowledge analysed in the thesis contains all fields of Earth Sciences from
geomorphology to atmospheric phenomena and seismic phenomena, which Byzantines
recorded frequently. In addition to the analysis, this thesis also studies how
the Byzantine intellectuals perceive and interpret natural phenomena given their
education in both religious and classical texts and how did they use this
knowledge in historical work, military manuals. One of the purposes of this
study is to draw attention to the lack of similar studies. There are many
studies about the earthquakes or climatic changes in the Byzantine Empire or
how the Byzantines interpreted these. However, there were none that studies
Earth Sciences under the scope of the History of Science or the History of
Geology. History of Earth Science in Byzantine Empire is an overlooked field of
study. Therefore, this study attempts to focus on this particular overlooked
subject. Both Byzantine and classical texts used in this work were studied in
their original Greek with a philological approach. The information gathered was
tracked whether it belongs to the author or belongs to one of the classical
authors, or whether it has a religious, biblical origin as it was in most
cases. In addition, the information gathered is evaluated according to modern
geology.
…………….
Mushaf yazım geleneğinin kaynakları: Literatür araştırması
ve ilgili edebiyatın incelenmesi / Resources of tradition of mushaf writing:
Research of literature and review of relevant literature
Yazar:KAMİLE ÖZDEMİR
Danışman: DOÇ. DR. MUHAMMET ABAY
Yer Bilgisi: Marmara Üniversitesi / Sosyal Bilimler
Enstitüsü / Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı / Tefsir Bilim Dalı
Konu:Din = Religion
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
238 s.
Bu çalışma, mushaf tarihi literatürünün birincil
kaynaklarını, bu kaynaklardaki temel tartışma konularını ve bu bilgilerin
kaynak değerini inceleyerek mushaf tarihi araştırmacılarına kılavuzluk etmeyi
amaçlamaktadır. Nitekim İslâm dünyasında mushaf tarihi araştırmalarında bir
ivmeye ihtiyaç duyulmaktadır. Nitelikli araştırmalar bulunmakla birlikte mevcut
mushaf tarihi telifatının azımsanmayacak bir kısmı kendisini tekrar etmekte ve
mushafa yöneltilen oryantalistik iddiaları yanıtta yetersiz kalmaktadır. Bu
durum sağlam verilere dayanan, daha kapsamlı mushaf tarihi araştırmaları için "Mushaf
tarihinin birincil kaynakları nelerdir?" sorusuna cevap aramayı zorunlu
kılmaktadır. Bu çalışmada mushaf tarihine ilişkin bilgi birikiminin hangi
kaynaklardan temin edildiği sorusuna cevap aranacak ve araştırmacılara bir
literatür önerisi sunulacaktır.
The aim of this thesis is to guide the researchers who are
interested in the history of the mushaf by determining the primary resources of
literature of the history of the mushaf, the key discussion topics in these
resources and resource value of this information. As a matter of fact, there is
a need for many more qualified researches in the field of the history of the
mushaf in the Islamic world. Although there are qualified researches, the
considerable part of current works on the history of the mushaf repeats itself
and it is not enough in responding the orientalistic claims against to mushaf.
This situation obligates to seek an answer for the question "What is the
primary resources of the history of the mushaf?" in order to be able to
make researches of the history of the mushaf based on more comprehensive and
reliable data. In this study, an answer would be sought to the question from
which resources accumulation of knowledge regarding the history of the mushaf
is obtained and a proposal of literature would be presented to the researchers.
…………………
Relationship between remote work and organizational
commitment: A bibliographic study / Uzaktan çalışma ile organizasyonel bağlılık
arasındaki ilişki: Bir kaynakça çalışması
Yazar:ORKUN ORBAY
Danışman: PROF. DR. MEHMET GENÇER
Yer Bilgisi: İzmir Ekonomi Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim
Enstitüsü / İşletme (İngilizce) Ana Bilim Dalı / İşletme (İngilizce) Bilim Dalı
Konu:İşletme = Business Administration
Dizin:Evde çalışma = Home work ; Literatür taraması =
Literature review ; Çalışan katılımı = Employee engagement ; Örgütsel bağlılık
= Organizational commitment Onaylandı
Yüksek Lisans
İngilizce
2022
109 s.
Uzaktan çalışma, çalışanların evlerinden veya ofis dışındaki
bir yerden çalışacak şekilde düzenlenmesidir. Uzaktan çalışma bir süredir var
olmasına rağmen, son yıllarda en popüler çalışma yöntemlerinden biri haline
geldi. Özellikle, COVID-19 pandemisinin ortaya çıkması, tamamen uzaktan ve
hibrit çalışma programlarına geçişi hızlandırdı. Uzaktan çalışmanın ve esnek çalışma
programlarının popülaritesindeki artış, bu konuyu araştırmacılar arasında
özellikle ilgi çekici hale getirdi. Bu çalışma, araştırmacılara bu alanda
yapılmış geçmiş araştırmaların geniş bir görünümünü sunmayı ve daha önceki
bulguları ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Şeffaflık ve tekrarlanabilirlik
sağlamak için bibliyometrik ağ analizine dayalı sistematik bir literatür
taraması (SLT) metodolojisi benimsenmiştir. Sonuç olarak, konuyla yakından
ilgili doksan beş makale tespit edilmiştir. "Uzaktan çalışmanın örgütsel
bağlılık üzerindeki etkileri" ile yakından ilgili makalelerin %48.4'ünün
2020 yılı ve sonrasında yayınlandığı tespit edilmiştir. Makale yayınlayan
yazarların %93'ü bu konuda tek bir makale yayınlamıştır. Bu konuya en çok
katkıda bulunan beş ülke Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık,
Hollanda, Almanya ve İtalya'dır. Yıllar geçtikçe, tele-çalışma ve
telekomünikasyon anahtar kelimelerinin popülaritesi azalırken uzaktan
çalışmanın popülaritesi artmıştır. Bu konuda ortaklaşa yazılan makaleler
genellikle aynı organizasyonda çalışan yazarlar tarafından kaleme alınmıştır.
Farklı kümelerdeki makalelerin, uzaktan çalışmanın etkileri konusunda farklı
bakış açılarına sahip olduğu görülmüştür. Bu tezin bulguları, ortaya çıkan bu
çalışma alanındaki çoklu alt temaların izlerini ortaya çıkararak bu literatüre
katkıda bulunmaktadır.
Remote working is the arrangement of employees to work from
their home or a location outside the office. Although remote working has been
around for some time, it has become one of the most popular working methods in
the last couple of years. Notably, the emergence of the COVID-19 pandemic has
accelerated the switch to fully remote and hybrid working schedules. The recent
increase in the popularity of remote work and flexible working schedules has
made this topic especially interesting among researchers. This study aims to
provide researchers with a broad view of the past research and uncover the
previous findings. A systematic literature review (SLR) methodology based on
bibliometric network analysis is embraced to provide transparency and
reproducibility. As a result, ninety-five articles were identified as closely
related to the subject on hand. It has been found that 48.4% of the articles
closely related to the "effects of remote working on organizational
commitment" were published during and after 2020. The top five countries
contributing to this topic are the United States, the United Kingdom, The
Netherlands, Germany, and Italy. Over the years, the popularity of the keywords
telework and telecommuting has decreased, while the popularity of the keyword
remote work has increased. The articles written jointly on this subject are
generally collaborated by the authors in the same organization. The articles on
different citation clusters have different takes on the subject regarding the
effects of remote work. The findings of this thesis contribute to this
literature by uncovering the tracks of multiple sub-themes within this emergent
field of study.
……………….
Kitap
Manuscript collections of the Chief Harem Eunuchs in the
early modern Ottoman Empire / Erken Modern Osmanlı'da Darüssaade Ağalarının
kitap koleksiyonları
Yazar:ELİF DERİN CAN
Danışman: DOÇ. DR. BERAT AÇIL
Yer Bilgisi: Marmara Üniversitesi / Sosyal Bilimler
Enstitüsü / Tarih Ana Bilim Dalı
Konu:Tarih = History
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
İngilizce
2022
124 s.
Darüssaade Ağaları Erken Modern dönemde Osmanlı
İmparatorluğu'nun en güçlü figürlerinden biridir. 16. yüzyılın sonlarında önce
Yeni Saray'ın ardından da Haremeyn Evkafı'nın yönetimini devralmalarıyla
birlikte başlayan bu yükseliş 17. yüzyılın ortalarına kadar devam etmiştir. Bu
süreçte büyük bir güce ve zenginliğe sahip olan ağaların pek çok vakıf eserinin
yanı sıra kitap koleksiyonları da vakfettikleri görülmektedir. Bu tezde
Darüssaade Ağalarının kitap koleksiyonları incelenerek ağaların kitaplarla olan
ilişkileri ortaya konulmaya çalışılmıştır. Çalışma için günümüze ulaşmış
koleksiyonların yanı sıra arşiv belgelerinden izleri sürülebilen vakfettikleri
diğer koleksiyonlar da tez kapsamına dahil edilmiştir. Ağalarla ilgili daha
fazla fikir sahibi olabilmek için sadece vakfettikleri kitaplar değil,
terekelerinden çıkan ya da müsadere edilen kitapları da incelenmiştir. Dönemin
pratikleriyle birlikte değerlendirildiğinde Ağaların kitapları bir meşruiyet ve
hamilik ilişkileri çerçevesinde araçsallaştırdıkları fikri doğmuştur. Gttikçe
önem kazanan himaye ağlarının ve devletin genişleyen yapısının etkisiyle
kitaplara duyulan ihtiyaç artmış Ağalar da bu ihtiyacı ellerindeki imkanları
akıllıca kullanarak doldurmuşlardır. Diğer taraftan Ağaların terekelerinden
çıkan kitaplar ve günümüze ulaşmış yazmalardaki kişisel notları bir miktar
kişisel eğilimlerini yansıtmaktadır. Bu da ağaların kitapları tamamen metalaştırmadıklarını,
her ne kadar kitaplarla ulema sınıfı gibi profesyonel bir ilişkileri olmasa da
tamamen ilgisiz olmadıklarını gösterdi.
The Chief Harem Eunuchs were one of the most powerful
figures of the Ottoman Empire in the Early Modern period. This rise, which
started at the end of the 16th century with the takeover of the management of
the New Palace and then the Evkafü'l-Haremeyn, continued until the middle of
the 17th century. In this process, it is seen that the aghas, who had great
power and wealth, donated manuscript collections as well as many other pious
foundations. The subject of this thesis is the manuscript collections of the
chief harem eunuchs and the relations of the aghas with the books. The scope of
the study includes their collections in Süleymaniye Manuscript Library today
and their collections that we can reach through archival documents. Moreover,
to have a better idea about the aghas, apart from the manuscripts they endowed,
it is also evaluated their leaved and confiscated manuscripts. When interpreted
together with the practices of the period, the aghas seem to instrumentalize
the books within the framework of legitimacy and patronage relations. The need
for books increased with the effect of the patronage networks and the state's
expanding structure, which became increasingly important. On the other hand,
the manuscripts in their heredity and the personal notes in the manuscripts
reflect their personal tendencies to some extent. This showed that the aghas
did not completely commodify the books. Although they did not have a
professional relationship with the books like the scholar class, they were not
wholly uninterested.
……………………
Kitaplar
16. yüzyıl Katolik reformunun bir sonucu: Konsillerde
kararlaştırılan "yasaklı kitaplar" / A result of the 16th century
Catholic-reform: In councils, agreed prohibited books
Yazar:HACER SAROĞLU
Danışman: DOÇ. DR. AHMET ARAS
Yer Bilgisi: Necmettin Erbakan Üniversitesi / Sosyal
Bilimler Enstitüsü / Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı / Dinler Tarihi Bilim
Dalı
Konu:Din = Religion ; Tarih = History
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
116 s.
Hıristiyan dünyasında dinî ve siyasî otorite olarak kendini
gösteren Katolik Kilisesi'nde papa ve papanın yanılmazlığı çok önemli bir yer
tutmaktadır. Zamanla bu düşünceyi esas alan otoritenin sorgulanması ve
eleştirilmesiyle gelişen reform hareketleri, Katolik dünyasını etkilemiş ve
Katolik Kilisesi'nin kendi içyapısına göz atmasına ve bu eleştirileri ortadan
kaldırabilecek bazı önlemler almasına yol açmıştır. Bu önlemlerin başında gelen
ve reformculara karşı başlatılan Karşı Reform hareketi, Katolik kilisesinin bir
tür yenilenme hareketi olarak görülebilir. Karşı Reformun en önemli simgesi
haline gelen Trent Konsili ve bu konsilde alınan kararlar, kilisenin kendi
bünyesini yenileme ve reform yanlısı tutumlara yaklaşımı konusunda nasıl bir
yol benimsediğinin anlaşılması noktasında önemli bir yer tutmaktadır. Katolik
Hıristiyanlığında bunun en somut örneğini, yaklaşık dört yüz yıl boyunca
varlığını sürdüren ancak günümüzde resmiyetini korumayan ve tarihi bir belge
hükmünde kabul edilen İndex Librorum Prohibitorum (Yasaklı Kitaplar Listesi)
oluşturmaktadır.
In the Catholic Church, which manifests itself as a
religious and political authority in the Christian world, the pope, and the
infallibility of pope has a very important place. The reform movements that
developed with the guestioning and criticism of the authority based on this
thought in time affected the Catholic world and caused the Catholic Church to
take some measures that could eliminate these criticisms. The
Counter-Reformation movement, which was at the forefrontof these measures and
started against the reformers, can be seen as a kind of renewal movement of the
Catholic church. The Council of Trent, which has become the most important
symbol of the Counter-Reformation, and the decisions taken in this council have
an important place in understanding the way that Catholic Church has adopted in
terms of renewing its own structure and approaching pro-reform attitudes. The
most concrete example of this in Catholic Christianity is the Index Librorum
Prohibitorum (List of Prohibited Books), which has existed for nearly four
hundred years, but is not official today and is considered a historical
document.
………………….
Kitap (dizin)
Osmanlı edebiyatında manzum fetihnameler / Poetic versions
of fetihnames in Ottoman literature
Yazar:MUHAMMED EMİR TULUM
Danışman: PROF. DR. SADIK YAZAR
Yer Bilgisi: İstanbul Medeniyet Üniversitesi / Lisansüstü
Eğitim Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and
Literature
Dizin: Onaylandı
Doktora
Türkçe
2022
885 s.
Kahramanlıkları, zafer ve fetihleri konu alan eserler Türk,
Arap ve Fars edebiyatlarında geniş yer tutmaktadır. Eski Türkler'de, sözlü
edebiyat geleneğinden gelen Oğuz Kağan Destanı gibi kahramanlık temalı ilk
destan örnekleri görülmüş, daha sonra Türklerin İslam dinine geçişiyle birlikte
bu tür eserlerde İslami etkiler de artmıştır. Bu süreçte edebiyatımızda,
Anadolu'nun Türkler tarafından ilk fetihlerini konu alan ve kahramanlarına bazı
olağanüstülü özellikler de yakıştırılan Saltukname, Battâlname gibi
gazavatnameler görülmüş, daha sonra Osmanlı Devleti'nin kuruluş yıllarındaki
gazaları konu alan Mihaloğlu Ali Bey'in Gazavatnmamesi gibi çalışmamızda
inceleyeceğimiz türün ilk örnekleri ortaya çıkmıştır. Osmanlı Devleti'nin yeni
fetihlerle gelişme ve yükselme gösterdiği XV. ve XVI. yüzyıllarında artık
yalnızca gazavatnameler değil, fetihname, sefername, Selimname, Süleymanname gibi
bu eserlerin farklı türevleri olan özel tarihler ile ruzname, şehname,
menzilname gibi resmî tarih hüviyetindeki eserler de yazılmıştır. Bahsi geçen
özel tarihler aynı zamanda edebî türler arasında değerlendirilmekte olup bunlar
içindeki fetihnameler, gazavatnamelerin birer devamı niteliğindeki eserlerdir.
Ancak bu eserler kurumsal olan ve fetihle sonuçlanan seferleri konu almaları,
ayrıca sahip olduğu başka bazı özellikleriyle gazavatnamelerden ayrılan
müstakil bir türdür. Başlangıcı, Osmanlı Devleti'nin siyasi olarak yükselişe
geçtiği XV. yüzyıla tekabül eden fetihname yazımı, XVI. yüzyılda çoğalan
fetihlere paralel olarak artış göstermiş, devletin duraklama sürecine girdiği
XVII. yüzyılda devam etmiş ve XVIII. yüzyılın ilk yarısına kadar sürmüştür. Öte
yandan XVII. yüzyıldan itibaren, kaybedilen yerlerin geri alınması veya savunma
savaşlarındaki zaferleri konu alan zafername olarak adlandırılan eserler de
yazılır olmuştur. Bahsi geçen yüzyıllar aralığında yazılmış olan fetihnamelerin
manzum şekilde olanları ise mevcut tespitlerimize göre XVI. yüzyılda
kümelenmiştir. Hazırlanan bu tezde Osmanlı Devleti'nin gerçekleştirdiği
fetihlerin Osmanlı edebiyatı geleneğindeki yansımaları ele alınmış, edebî bir
tür olan müstakil kitap formundaki fetihnamelerin manzum olanları ise ana
inceleme konusu edilmiştir. Bu bağlamda, önce fetih kavramı açıklanıp ilk
Arap-İslam toplumlarında fetih anlayışının nasıl olduğu ve bu anlayışın Osmanlı
Devleti'nin başlarındaki fetih hareketlerine nasıl yansıdığına değinilmiştir.
Fetihnameler ile benzeri diğer edebî türler hakkında bilgiler verilerek
fetihname türünün tarihî gelişimi açıklanmıştır. Amaçları ve muhteva
özelliklerindeki benzerliklerden hareketle, kökenleri daha eski tarihlere
dayanan fetihname mektuplarının müstakil kitap formundaki fetihnamelerin ilk
örnekleri olabileceği belirtilmiş, ayrıca, bu mektupların inşa geleneği
çerçevesinde edebî açıdan da kıymeti haiz oldukları saptanmıştır. Divanlarda
yer alıp muhtevaları itibariyle fetihnamelerle ilişkili olan fetih konulu tarih
manzumeleri, kasideler ve diğer şiirler de tezimizde üzerinde durulan
hususlardan biri olmuştur. Fetihname türünün ilişkili olduğu türlerin çerçevesi
belirlendikten sonra tespit edilen müstakil kitap formundaki fetihnamelerin
dökümü verilmiş ve manzum fetihnameler incelenmiştir. İncelenen manzum
fetihnamelerden biri de Rumûzî'nin Tûnus ve Halku'l-Vâd Fetihnâmesi'dir. Eserin
yazma nüshalarından hareketle yaptığımız incelemesi, aynı zamanda yeni bir
manzum fetihnamenin tanıtımı olmuştur. Yapılan incelemelerden sonra manzum
fetihnamelerin üslup ve muhteva özellikleri mukayese edilip genel veya hususi
yönleri belirlenmeye çalışılmış, manzum fetihnamelerin ilişkili olduğu türler
açıklanmış, ayrıca bu eserlerin kurgu ve propagandaya bakan yönleri dikkate alınarak
tarihî kaynak değerleri hakkında da birtakım tespitlerde bulunulmuştur. Son
olarak, incelenen manzum fetihnamelerde zikredilen fetihname türüne has
terimlerin açıklandığı bir sözlük de teze eklenmiştir. Anahtar Kelimeler:
Fetih, Müstakil Kitap Formlu Fetihnameler, Manzum Fetihnameler, Fetihname
Mektupları, Divanlardaki Fetih Konulu Şiirler, Osmanlı Edebiyatı, Osmanlı
Devleti'nin Askerî ve Denizcilik Tarihi.
Works on heroism, victories and conquests have a large place
in Turkish, Arab and Persian literatures. In the ancient Turks, the first
examples of heroic-themed epics such as the Epic of Oghuz Khagan from the oral
literature tradition were seen, and later, with the conversion of the Turks,
Islamic influences in such works also increased. During this period,
gazavatnames such as Saltukname, Battâlname, which are about the first
conquests of Anatolia by the Turks and attributed some extraordinary features
to their heroes, were seen in our literature, and then showed up the first
examples of the genre that we will examine, such as Gazavatnmame of Mihaloğlu
Ali Bey, which deals with the gaza's in the founding years of the Ottoman
Empire. The 15th and 16th centuries, when the Ottoman Empire expanded and
developed through new conquests, not only gazavatnames, but also special
histories such as fetihname, sefername, Selimname, Süleymanname and other works
of official identity such as ruzname, şahname and menzilname were written. The
aforementioned special histories are also considered among literary genres, and
the fetihnames with in them are works that are continuation of the
gazavatnames. However, these works are an individual genre that differs from
gazavatnames with the subjects of the corporate (official) campaigns that ended
in the conquest, and also with some other features. Writing of the fetihname
started in the 15th when the Ottoman Empire was on the rise politically,
increased in parallel with the increasing conquest, continued in the 17th
century, when the Ottoman Empire endured a relatively process of stagnation,
and lasted until the first half of the 18th century. On the other hand, since
the 17th century, works named zafername, which mostly focus on the recapture of
lost places or victories in defensive wars, have been written. According to our
current findings, poetic versions of the fetihnames written in the
aforementioned period were clustered in the 16th centuries. In this thesis, the
reflections of the conquests carried out by the Ottomans in the Ottoman
literary tradition are discussed. poetic versions of the fetihnames in the form
of individual books among the mentioned species were examined. In this context,
firstly, concept of conquest was explanied, and then, how concept of conquest
was in the firs Arab-Islamic societies and how this understanding was reflected
conquest movements at the beginning of the Ottoman Empire was mentioned. The
historical development of fetihname is explained by giving information about
fetihnames and other similar literary genres. Based on the similarities in their
purpose and content, it was stated that fetihname letters, whose origins date
back to earlier dates, may be the first examples of fetihnames in the form of
individual books, and it was determined that these letters were also valuable
in literary terms within the framework of the construction tradition.
Isopsephic poems, qasidas and other poems relating to the conquests, which are
in the divans and related to the fetihnames in terms of their subjects, are
also one of the issues that are emphasized in our thesis. After determining the
framework of the genres to which the type of fetihname is related, all other
fetihnames in the form of individual books were listed and the poetic versions
of the fetihnames were examined. One of the poetic versions of fetihnames
examined is Rumûzî's Fetihnâme of Tunisia and Halku'l-Vâd. This examination,
which we have made based on the manuscripts of the work, has also been the
introduction of a new fetihname in verse. After the examinations made, the
style and content features of the fetihnames in verse were compared and their
general or specific aspects were tried to be determined, the genres that is
associated with fetihnames in verse were explanied, and also some
determinations were made about the historical resource values of these works,
taking into account the aspects of fiction and propaganda. On the other hand, a
dictionary in which the terms specific to the type of fetihnames mentioned in
fetihnames in verse, has been added to the thesis. Key Words: Conquest,
Fetihnames in The Form of Individual Books, Poetic Versions of the Fetihnames,
Fetihname Letters, Poems on Conquest in the Divans, Ottoman Literature,
Military and Maritime History of Ottoman Empire.
………………………
Kemal Tahir'in mahpushane dönemi ve hapishane romanları /
Kemal Tahir's prison period and prison novels
Yazar:OSMAN ERYİĞİT
Danışman: DOÇ. DR. YÜKSEL YILDIRIM
Yer Bilgisi: İZMİR BAKIRÇAY ÜNİVERSİTESİ / Lisansüstü Eğitim
Enstitüsü / Sosyoloji Ana Bilim Dalı
Konu:Biyografi = Biography
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
188 s.
Kemal Tahir, Türk Edebiyatı'nda 20. Yüzyıla damgasını vuran
romancılarımızın en önde gelenlerinden biridir. Onu diğer romancılardan ayıran
ve öne çıkaran en önemli özelliği ise, ilgi alanını edebiyatla sınırlı tutmayıp
tarih ve sosyoloji gibi sosyal bilimleri roman çalışmalarının temeline
oturtmasıdır. Zira o, içinde yaşadığı Anadolu insanının dramını ve bu insanı
drama düşüren Anadolu Türk Toplumu'ndaki tarihî gerçekliklerin izini sürmekte
ve romanlarında, olay örgüsü içinde bu konuları işlemektedir. Bu yönüyle o,
romancılığının yanı sıra aynı zamanda bir tarihçi, bir sosyolog gibi çalışan ve
kendi yaşadığı dönem itibariyle, devletin ve toplumun problemlerine çareler
arayan sorumlu bir aydın portresi çizmektedir. 1930'lara kadar resmî ideolojiye
pozitif bir gözle bakan, hatta düşüncelerini, aşılmaz olarak gördüğü 'Kemalizm'
ile sınırlı tutan sanatçının, Serbest Fırka olayı ile Cumhuriyet Halk Partisi
ve Kemalizm hayranlığı sarsılmış, sonrasında Nazım Hikmet'le tanışmasıyla
düşünce dünyası 'Marxizm-Soyalizm-Komünizm' eksenine kaymaya başlamıştır. O
sıralar gazetecilik yapan yazar, siyasî iktidar tarafından uzun zamandır yakın
takibe alınmış olan Nazım Hikmet'le görüşmelerini artırınca artık o da
Cumhuriyet yönetiminin siyasî hedefi haline gelmiştir. Diğer muhalifler gibi
onun da susturulması ve halktan tecrit edilmesi, kısaca iktidar için tehdit
olmaktan çıkarılıp yok edilmesi gerekmektedir. Bu amaçla, dönemin siyasî
iktidarı tarafından Kemal Tahir, piyasada satışı serbest olan kitaplarla ilgili
'evinde kitap bulundurmak', 'kitap okumak' ve 'kitap okutmak' gibi ilginç
gerekçelerle yargılanıp 15 yıl ağır hapse mahkûm edilecektir. Sonradan,
"Kitap vermek suç olunca, gerisi sorulmaz. Kaderime katlanmak
zorundaydım!" sözleriyle kendi dramını tasvir eden sanatçı, iktidarın,
hapse atarak 'çürütme-yok etme' düşüncesinin tam aksine; cezaevine girdiği
günden itibaren, hayatının dönüm noktası olacak bir çalışmanın içine
girecektir. Hapishaneyi Anadolu Türk insanını tanıma ve onun problemlerine
çözüm üretme mekânı olarak bir okul, bir atölye gibi görecek ve mahpushanede
kaldığı 12 yıllık süreçte kendini çok yönlü geliştirerek, hapishaneden,
üretkenliğini ve yaratıcılığını artırarak usta bir romancı olarak çıkacaktır.
'Kemal Tahir'in Mahpushane Dönemi ve Hapishane Romanları' isimli bu tezde, bu
varsayımdan hareketle yazarın, çocukluk ve gençlik yıllarından itibaren içinde
yetiştiği sosyal ve siyasal atmosfer, hapishaneye gönderiliş koşulları,
hapishanede geçirilen 12 yıllık süreç ve bu süreçteki çalışmaları, son olarak
ta hapishaneleri anlatan hapishane romanları ele alınmıştır. Detaylı
analizlerle elde edilen veriler değerlendirildiğinde tezimizin doğrulandığı
görülmektedir. Sonuç olarak, Kemal Tahir, siyasî iktidarın yok etme girişimine
karşın, atıldığı hapishaneden daha üretken ve yaratıcı bir sanatçı olarak
çıkmayı başarmış ve hayatının bundan sonraki bölümünde de sürdürdüğü
çalışmalarıyla hem Türk Edebiyatı'na hem de Türk Düşüncesi'ne önemli katkılar
sağlamıştır.
Kemal Tahir is one of the most prominent novelists who left
their mark on the 20th century in Turkish Literature. The most important
feature that distinguishes him from other novelists and makes him stand out is
that he did not limit his field of interest to literature but placed social
sciences such as history and sociology on the basis of his novel studies.
Because he traces the drama of the Anatolian people he lives in and the
historical realities of the Anatolian Turkish Society that dramatizes this
person, and he deals with these issues within the plot in his novels. In this
respect, he portrays a responsible intellectual who works as a historian, a
sociologist, and seeks solutions to the problems of the state and society in
his own time, besides his novel writing. Until the 1930s, the artist, who had a
positive view of the official ideology and even limited his thoughts to
'Kemalism', which he saw as insurmountable, shook his admiration for the
Republican People's Party and Kemalism with the Free Party event, and then met
Nazım Hikmet, the world of thought ' Marxism - Socialism - It started to shift
towards the 'communism' axis. When the writer, who was working as a journalist
at that time, increased his meetings with Nazım Hikmet, who had been closely
followed by the political power for a long time, he became the political target
of the Republican administration. Like other opponents, he should be silenced
and isolated from the people, in short, he should be eliminated from being a
threat to the government. For this purpose, Kemal Tahir will be tried by the
political power of the period for interesting reasons such as 'having books at
home', 'reading books' and 'reading books' regarding the books that are free to
sell in the market and will be sentenced to 15 years of heavy imprisonment.
Later, he said, "When giving books is a crime, the rest is not asked. I
had to accept my fate!" The artist, who describes his own drama with his
words, is in stark contrast to the government's idea of 'refuting-destroying'
by imprisoning him; From the day he was imprisoned, he will be involved in a
work that will be a turning point in his life. He will see the prison as a
school, a workshop as a place to get to know the Anatolian Turkish people and
to find solutions to their problems and will come out of the prison as a master
novelist by improving himself in many ways and increasing his productivity and
creativity during the 12 years he spent in prison. Based on this assumption, in
this thesis titled ' Kemal Tahir's Prison Period and Prison Novels' , the
social and political atmosphere in which the author grew up since his childhood
and youth, the conditions of his being sent to prison, the 12-year period spent
in prison and his works in this process, and finally the prisons. prison novels
are discussed. When the data obtained through detailed analyzes are evaluated,
it is seen that our thesis has been confirmed. As a result, Kemal Tahir managed
to come out of prison as a more productive and creative artist despite the
attempts of the political power to destroy him, and with his works he continued
in the next part of his life, he made important contributions to both Turkish
Literature and Turkish Thought.
……………………..
[Abdullah Zühtü bibliyografyası var içinde]
Abdullah Zühtü'nün Türk kültür ve sanat hayatına katkıları /
Contribution of Abdullah Zühtü to Turkish culture and art life
Yazar:YUSUF KÖMÜR
Danışman: PROF. DR. NÂZIM HİKMET POLAT
Yer Bilgisi: Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi /
Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı / Yeni Türk
Edebiyatı Bilim Dalı
Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and
Literature
Dizin: Onaylandı
Doktora
Türkçe
2022
527 s.
1869-1925 yılları arasında yaşayan Abdullah Zühtü, çeşitli
yönleriyle devrinin öne çıkan isimlerindendir. Mekteb-i Sultani mezunu olan
Abdullah Zühtü, genç yaşta gazetecilik faaliyetlerine başlar. Payidar gazetesi
ile basın yayın faaliyetlerine atılan Abdullah Zühtü, Zuhur, Saadet, Tarik,
Sabah, İkdam, Tercüman-ı Hakikat, Mektep, Resimli Kitap, Hanımlar Âlemi,
Servet-i Fünun ve Peyam-ı Sabah gibi devrin önemli gazete ve dergilerinde
çalışır, eserler ve yazılar kaleme alır. Gazetecilik faaliyetleri yürüttüğü
dönemde zaman zaman Tarik, Sabah, İkdam, Tercüman-ı Hakikat, Peyam-ı Sabah
gazetelerinin başmuharriri olur. Bu gazete ve dergilerde telif ve tercüme olmak
üzere çok sayıda hikâye, roman, şiir, fıkra/makale gibi türlerde eserler ortaya
koyar. Aynı zamanda dil bilgisi risaleleri, fennî konularda küçük risaleler ve
Süleyman Tevfik Özzorluoğlu ile birlikte yazdığı tarih kitabı da yazı
tecrübeleri arasındadır. Matbuat tarihinde ilk "basın grevi"
sayılabilecek "iş bırakma" girişiminin öncü ismi Abdullah Zühtü'dür.
II. Meşrutiyet'in ilan edilmesi üzerine bu hadiseyi duyurmak için Hüseyin
Cahit'le birlikte ilk teşebbüs çabalarında yer alır. Yine aynı dönemde bir
matbuat cemiyeti kurma fikrini ortaya atarak Osmanlı Matbuat Cemiyetinin
kurulmasında öncü rol oynar. II. Meşrutiyet'in ilanın ardından Yeni Gazete'yi
tesis ederek "patron" olur. Yeni Gazete, 1908-1913 yılları arasında
son derece rağbet gören bir yayın organıdır. Abdullah Zühtü Babıali Baskını
(1913) sonrasında gazetesini kapatmak zorunda kalır. 1918'e kadar Abdullah
Zühtü'nün hiçbir gazete yazısında imzası görülmez. 1918'de tekrar Yeni
Gazete'yi çıkarmaya başladığında İttihat ve Terakki Cemiyetine karşı
eleştirilerini şiddetli şekilde dile getirmeye başlar. Mütareke Dönemi'nin
sosyal, siyasal ve ekonomik koşullarına dayanamayarak 1919'da Yeni Gazete'yi
tekrar kapatmak zorunda kalır. 1920 yılında Damat Ferit Paşa Hükumeti döneminde
Matbuat Umum Müdürlüğü yapan Abdullah Zühtü, mizacının da etkisiyle dört aylık
kısa bir sürenin ardından istifa eder. Tekrar Sabah ve Peyam-ı Sabah'ta yazılar
kaleme almaya başlar. Dönemin sosyal ve siyasal gelişmeleriyle ilgili
fıkralar/makaleler kaleme alır. Aynı zamanda önceki hikâyelerinden farklı bir
yaklaşımla yenileşme/modernleşme ve Avrupa özentisi yaşam biçimine eleştirel
bir bakışla yaklaşır. 1922'de matbuata tamamen veda ederek "antika
ticareti" ile geçimini sağlamaya başlar. Antika koleksiyonu arasında son
derece önemli eserler bulunduran Abdullah Zühtü, bu alanda devrin pek çok
meşhur ismi tarafından takdir ile karşılanır. Bu çalışma ile eser verdiği
dönemde son derece rağbet görmesine rağmen ölümünün ardından âdeta unutulan
Abdullah Zühtü'nün gerek eserlerine gerek basın yayın tarihindeki önemine
dikkat çekilmiş ve onun hakkında yapılacak çalışmalar için de katkı sağlamak
amaçlanmıştır.
Abdullah Zühtü, who lived between 1869-1925, is one of the
prominent names of his period with various aspects. Abdullah Zühtü, who is a
graduate of Mekteb-i Sultani, begins his journalism activities at a young age.
Abdullah Zühtü, who started press activities with the Payidar newspaper, works
with important newspapers and magazines of the period such as Zuhur, Saadet,
Tarik, Sabah, İkdam, Tercüman-ı Hakikat, Mektep, Resimli Kitap, Hanımlar Âlemi,
Servet-i Fünun and Peyam-ı Sabah, writes works. During his journalism
activities, he was the editor-in-chief of the newspapers Sabah, İkdam,
Tercüman-ı Hakikat and Peyam-ı Sabah from time to time. He wrote many stories,
novels, poems, anecdotes/articles, including copyright and translation, in
these newspapers and magazines. At the same time, grammar treatises, small
treatises on scientific subjects and a history book with Süleyman Tevfik
Özzorluoğlu are among his writing experiences. Abdullah Zühtü is the pioneer of
the "quit work" initiative, which can be considered the first
"press strike" in the history of the press. After the declaration of
the Second Constitutional Monarchy, he took part in the first attempt with
Hüseyin Cahit to announce this event. In the same period, he put forward the
idea of establishing a press society and played a leading role in the
establishment of the Ottoman Press Society. II. After the proclamation of the
Constitutional Monarchy, he became the "boss" by establishing the
Yeni Gazete. Yeni Gazete is an extremely popular publication between the years
1908-1913. Abdullah Zühtü had to close his newspaper after the Babıali Raid (1913).
Until 1918, Abdullah Zühtü's signature was not seen in any newspaper article.
When he started to publish Yeni Gazete again in 1918, he began to express his
criticisms against the Committee of Union and Progress. Unable to withstand the
social, political and economic conditions of the Armistice Period, he had to
close the Yeni Gazete again in 1919. Abdullah Zühtü, who was the General
Manager of the Press in 1920 during the Damat Ferit Pasha Government, resigned
after a short period of four months, due to his temperament. He started to
write articles in Sabah and Peyam-ı Sabah again. He writes anecdotes/articles
about the social and political developments of the period. At the same time,
with a different approach from his previous stories, he takes a critical look at
innovation/modernization and the European wannabe lifestyle. Saying goodbye to
the printing press in 1922, he started to make a living with the "antique
trade". Abdullah Zühtü, who has extremely important works in his antique
collection, is appreciated by many famous names of the period in this area.
With this study, the importance of Abdullah Zühtü, who was almost forgotten
after his death, although he was very popular during his work, was drawn
attention to both his works and the history of the press, and it was aimed to
contribute to the studies to be made about him.
…………………..
Sovyet döneminde Kazakistan'da yaşanan açlık ve kıtlığın
edebiyata yansıması (Seçilen eserlerin Türkiye Türkçesine aktarılması ve
incelenmesi) / Reflection of the hunger and famine in Kazakhstan during the
Soviet period on literature (Transfer and examination of selected works into
Turkish of Turkey)
Yazar:ŞEYMA ÇELİK
Danışman: PROF. DR. GÜLJANAT KURMANGALIYEVA ERCİLASUN
Yer Bilgisi: Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi /
Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Çağdaş Türk Lehçeleri Ana Bilim Dalı
Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and
Literature
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
181 s.
Bu çalışmada; Kazak tarihinin önemli olaylarından biri olan
suni açlık ve kıtlık konusunun Kazak edebiyatına yansımasının incelenmesi,
Kazak edebiyatından seçilen eserlerin Türk edebiyatına kazandırılması ve bu
konuda yapılacak olan çalışmalara katkı sağlanması amaçlanmıştır. Öncelikle
araştırma konusuyla ilgili literatür taraması yapılmıştır. Kazak Türkçesi ve
Türkiye Türkçesinde ulaşılabilen kitap, makale gibi yazılı kaynaklardan
yararlanılmıştır. Edebî eserlerin yanında tarihî eserlerden de
faydalanılmıştır. Literatür taraması sonucunda elde edilen eserlerden konuyu en
iyi ifade ettiği düşünülen eserler seçilmiştir. Konunun daha iyi
anlaşılabilmesi için öncelikle suni açlığın tarihsel arka planı verilmiştir.
Yazıldığı yıllara göre edebî eserler seçilmiş ve incelemesi yapılmıştır.
Çalışma esnasında, eserlerde kıtlık konusunun yıllara göre ele alınma şeklinde
farklılıklar bulunduğu görülmüştür. Kıtlık konusu, sansürün yoğun olduğu
özellikle Stalin döneminde üstü kapalı bir şekilde kaleme alınırken
bağımsızlığa doğru daha açık ve detaylar verilerek ele alınmıştır. Sovyet
Döneminde daha çok kısa hikâyeler şeklinde kaleme alınmıştır. Yaşanan açlığın
sınıf eşitsizliğine dayandırıldığı ve daha çok açlık çeken insanların tasvir
edildiği hikâyeler karşımıza çıkmaktadır. Konu, bağımsızlıktan sonra daha geniş
kapsamda incelenmiş ve daha çok edebî eserler verilmiştir.
In this study, it was aimed to examine the issue of
artificial hunger and shortage, which are the significant events in the Kazakh
history, and its reflection on the Kazakh literature. In this context, selected
works from the Kazakh literature were translated into Turkish, and it was aimed
to contribute to the studies conducted on this subject. Firstly, literature
review was conducted on the research subject. Written sources such as the
books, and articles in the Kazakh and Turkish were analyzed. In addition to
literary works, historical works were also used. As a consequence of the
literature review, the works that express the subject in the best way were
selected. In order to better understand the subject, first of all, the
historical background of artificial hunger was given. Literary works were
selected and examined, according to the years in which they were written,
During the study, it was seen that the issue of artificial hunger and scarcity
in the works differs according to the years it was written. While the issue of
hunger was written implicitly, especially during the Stalin period, when
censorship was intense; it was addressed more clearly and in detail towards the
years of independence. It was written mostly in the form of short stories in
the Soviet Era. There are stories in which hunger is based on class inequality
and more starving people are depicted. The subject was examined in a wider
scope and more literary works were written after independence.
……………………..
Matematikçi Mehmed İzzet'in hayatı ve bilimsel çalışmaları /
The life and scientific studies of mathematician Mehmed İzzet
Yazar:MEHMET GÖK
Danışman: DOÇ. DR. MELTEM KOCAMAN
Yer Bilgisi: İstanbul Üniversitesi / Sosyal Bilimler
Enstitüsü / Bilim Tarihi Ana Bilim Dalı
Konu:Bilim ve Teknoloji = Science and Technology ; Biyografi
= Biography ; Tarih = History
Dizin:Türk bilim tarihi = Turkish science history Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
177 s.
Bu yüksek lisans tezi, hayatının elli yılından fazlasını
Türkiye'de bilimin ve matematik eğitiminin gelişimine vakfetmiş olan Mehmed
İzzet Özarun'un (1867-1940), bilimsel bir biyografisini kurmayı amaçlamaktadır.
Çevresinde "riyâziyeci" olarak bilinen Mehmed İzzet'in adı,
Osmanlı'nın son dönemi ile Cumhuriyet'in erken dönemlerini konu alan bilim
tarihi araştırmalarında sıkça karşımıza çıkmaktadır. Buna rağmen yaşamı ve tüm
eserleriyle birlikte, şimdiye dek derinlemesine bir incelemenin konusu
olmamıştır. Mevcut araştırmaların sağladığı kısıtlı bilgiyi, Osmanlı arşiv
belgeleri, dönemin gazeteleri, hayatı hakkındaki yazılar ve Mehmed İzzet'in
kaleme aldığı yayınları inceleyerek genişlettik. Mehmed İzzet, eğitimini
Dârüşşafaka'da tamamlamıştır. Ardından Mâbeyn-i Hümâyûn Cenâb-ı Mülûkâne
Mütercimleri Dairesi'nde tercüman olarak çalışmaya başlamıştır. Bu dönemde, II.
Abdülhamid için 37 roman ve seyahatname/gezi yazısı tercüme etmiştir. Daha
sonra bir müddet Şirket-i Hayriye'de idareci olarak çalışmıştır. Onun
matematikçi olarak tanınmasının sebebi ise uzun yıllar çeşitli okullarda
matematik, mekanik ve astronomi dersleri vermiş olmasıdır. Çalıştığı okullar
arasında, Dârüşşafaka, Mekteb-i Mülkiye-i Şâhâne, Dârülfünun gibi kurumlar
vardır. Mehmed İzzet çoğunluğu matematik alanında olmak üzere, tekrar
baskılarıyla beraber 146 civarında kitap ve ders kitabı yayınlamıştır.
Aralarında Dârüşşafaka, Fenn, Mahfil, İkdam, Talebe Mecmuası gibi dergi ve
gazetelerin olduğu çeşitli mecralarda 69 makale kaleme almıştır. Ayrıca,
Dârüşşafaka dergisinin başyazarlığı görevinde bulunmuş ve Hasan Fehmi ile
birlikte Talebe Mecmuası'nı yayınlamıştır. Tezimizde Mehmed İzzet'in hayatı ve
yayınları ayrıntılı bir şekilde incelenmiştir.
This master's thesis aims to establish a scientific
biography of Mehmed İzzet Özarun (1867-1940), who devoted more than fifty years
of his life to improving science and mathematics education in Turkey. As a
mathematician, the name Mehmed İzzet appears frequently in the Turkish history
of science studies, particularly covering the late Ottoman and the early
Republicanperiods. Despite this fact, his life and his scientific publications
have not been the subject of an in-depth study. We expanded the limited
information provided by existing literature by examining Ottoman archival
documents, newspapers of the period, articles about his life, and the
publications written by himself. Mehmed İzzet completed his education at
Dârüşşafaka High School, and then started to work as a translator at the
Mâbeyn-i Hümâyûn Cenâb-ı Mülûkâne Translation Office. During this period, he
translated 37 novels and travelogues for the Sultan Abdülhamid II. Later, he
worked for a period as an administrator at the Şirket-i Hayriye (an Istanbul
Ferry Boat Company). The reason he was known as a mathematician was that he
taught mathematics, mechanics, and astronomy at various schools for many years.
Among them were schools such as Dârüşşafaka, Mekteb-i Mülkiye-i Şâhâne, and
Dârülfünun. Mehmed İzzet has published around 146 books and text books
including reprints; most of them are on mathematics. He has written 69 articles
for various journals and newspapers such as Dârüşşafaka, Fenn, Mahfil, İkdam,
and Talebe Mecmuası. He was also the editor-in-chief of the journal Dârüşşafaka
and theco-publisher of journal Talebe Mecmuası together with Hasan Fehmi. Our
thesis examines the life and publications of Mehmed İzzet in detail.
………………..
Ortaçağ'da tıp ve eczacılık alanıyla ilgili Türkiye'de
yazılmış eserlerin değerlendirilmesi / Medical and pharmaceutical sector in
Turkey written assessment of the works in the Middle Ages
Yazar:MEDİNE KARAKAYA
Danışman: DOÇ. DR. TANER YILDIRIM
Yer Bilgisi: Fırat Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü
/ Tarih Ana Bilim Dalı / Ortaçağ Tarihi Bilim Dalı
Konu:Tarih = History
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
144 s.
Antikçağda tıp ve diğer bilimler için inanılan hurafe
bilgiler ve batıl inançlar Ortaçağ'da da devam etmiştir. Skolastik düşüncenin
bilimin üzerinde bir gölge olması Avrupa'da bilimin gelişmesine engel olmuştur.
Tıp biliminin insan sağlığını koruması açısından tarih boyunca ilgilenilen bir
alan olmasına rağmen Ortaçağ Avrupa'sında kilisenin etkisi ve bilimsel olmayan
inanışlardan dolayı tıp bilimi gelişme gösterecek imkânı bulamamıştır. Batı'da
bilimin gelişmesinin önünde engeller sıralanırken, Doğu'da İslâm dünyasında
bilimin gelişmesine engel olan unsurlar ortadan kaldırılmıştır. İslâm dininin
ilmi ve öğrenmeyi teşvik eden bir din olmasının etkisiyle bilimsel çalışmalar
artmıştır. Emevî Devleti döneminde bazı halifelerin şahsi ilgilerinden dolayı
Antik medeniyetlere ait eserler tercüme edilerek bilimin gelişmesi açısından
önemli bir adım atılmıştır. Abbâsîler döneminde ise Antik medeniyetlere ait
eserlerin çeviri faaliyetleri artarak teşkilatlı bir şekilde tercüme
faaliyetleri yapılmıştır. Abbâsî halifelerinin çeviri faaliyetlerine ve bilimsel
araştırmalara verdikleri destek sayesinde bilim insanları araştırma yapıp yeni
buluşlara imza atabilmişlerdir. Bu dönemde yapılan çalışmalar sonraki
dönemlerde yapılan bilimsel çalışmalara temel oluşturup birçok bilimin
gelişmesini sağlamıştır. Tıp ve eczacılık alanlarında da yapılan bilimsel
çalışmalar ve buluşlar Avrupa'yı derinden etkilemiştir. Ortaçağ'da müslüman
hekimlerin ve eczacıların yaptıkları çalışmalar modern tıp ve eczacılığın
oluşmasında etkili olmuştur. Tezimizde Ortaçağ'da yazılmış ve Türkiye'de
basılmış olan eserlere öncelik verilerek Ortaçağ tıp ve eczacılık ile ilgili
yazılmış olan kitap, makale, lisansüstü tezler, ansiklopedi maddeleri ve
sempozyum bildirileri gibi farklı türden kaynaklar incelenip değerlendirilmesi
yapılmıştır.
The superstitions and superstitions believed in medicine and
other sciences in ancient times continued in the Middle Ages. The fact that
scholastic thought was a shadow over science hindered the development of
science in Europe. Although medical science has been an area of interest
throughout history in terms of protecting human health, medical science could
not find the opportunity to develop due to the influence of the church and
non-scientific beliefs in Medieval Europe. While the obstacles to the development
of science in the West were listed, the factors that prevented the development
of science in the Islamic world were removed in the East. Scientific studies
have increased due to the fact that Islam is a religion that encourages science
and learning. Due to the personal interests of some caliphs during the Umayyad
State, an important step was taken in terms of the development of science by
translating the works of ancient civilizations. In the Abbasid period, the
translation activities of the works of ancient civilizations increased and
translation activities were carried out in an organized manner. Thanks to the
support given by the Abbasid caliphs to translation activities and scientific
research, scientists were able to conduct research and make new discoveries.
The studies carried out in this period formed the basis for the scientific
studies carried out in the following periods and provided the development of
many sciences. Scientific studies and discoveries made in the fields of
medicine and pharmacy have deeply affected Europe. The studies of Muslim
physicians and pharmacists in the Middle Ages were influential in the formation
of modern medicine and pharmacy. In our thesis, different types of sources such
as books, articles, postgraduate theses, encyclopedia articles and symposium
papers written on medieval medicine and pharmacy were examined and evaluated by
giving priority to the works written in the Middle Ages and published in
Turkey.
…………………………
Avustralya basınında Enver Paşa / Enver Pasha in Australian
press
Yazar:HÜSEYİN ÖZMEN
Danışman: DOÇ. DR. TANER BİLGİN
Yer Bilgisi: Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi / Sosyal
Bilimler Enstitüsü / Tarih Ana Bilim Dalı
Konu:Tarih = History
Dizin:Avustralya = Australia ; Enver Paşa = Enver Pasha ;
Yabancı basın = Foreign press Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
108 s.
Enver Paşa'nın ölümünün üzerinden yüz yıllık bir zaman
geçmiş olmasına rağmen 41 yıllık yaşantısında yapmış olduğu askeri ve siyasi
faaliyetler, O'nun günümüzde hala en çok tartışılan isim olmasına sebep
olmuştur. Özellikle yirminci yüzyılın başında Osmanlı Devleti ve dünya
siyasetinde önemli değişikliklere sebep olmuştur. Bu sebeple Enver Paşa'nın
Türk basınının yanı sıra yabancı basında da sözü edilen bir isim olduğunu
söylemek yanlış olmayacaktır. Enver Paşa hakkında ulusal ve uluslararası
kaynaklardan derlenen yüzlerce belge, kitap ve çok sayıda eser vardır. Ancak I.
Dünya Savaşının Harbiye Nazırı ve Başkomutan Vekili olarak bildiğimiz Enver
Paşa ile ilgili Avustralya basını üzerinden yapılan araştırma sayısı oldukça
yetersizdir. Bu tez çalışmamızda I. Dünya Savaşında Anadolu'ya asker göndererek
savaşa katılan ülkelerinden biri olan Avustralya'nın basınına yansıyan Enver
Paşa haberlerini inceleyip Avustralya basınındaki yerini ortaya çıkarmayı
amaçladım. Araştırma konum Enver Paşa'nın 1908 II. Meşrutiyeti ile başlayıp
1922'de Orta Asya'da şehadete erişinceye kadar olan süreci kapsamaktadır.
Araştırmamızda kullandığımız kaynaklar söz konusu dönemde yayınlanan bir kısım
Avustralya gazeteleridir.
Although a hundred years have passed since the death of
Enver Pasha, his military and political activities in his 41-year life have
caused him to be the most discussed name today. Especially at the beginning of
the twentieth century, it caused significant changes in the Ottoman Empire and
world politics. For this reason, it would not be wrong to say that Enver Pasha
is a name mentioned in the foreign press as well as the Turkish press. There
are hundreds of documents, books and many works about Enver Pasha compiled from
national and international sources. However, the number of studies on Enver
Pasha, whom we know as the Minister of War and Deputy Commander-in-Chief of the
1st World War, on the Australian press is quite insufficient. In this thesis,
we aimed to analyze the news of Enver Pasha, which was reflected in the
Australian press, which was one of the countries that participated in the war
by sending soldiers to Anatolia in the 1st World War, and to reveal his place
in the Australian press. Our research topic covers the process starting with
Enver Pasha's 2nd Constitutional Monarchy in 1908 and reaching his martyrdom in
1922 in Central Asia. The sources we used in our research are some Australian
newspapers published in that period.
…………………
Vecihe Hatiboğlu hayatı, kişiliği ve eserleri / Vecihe
Hatiboğlu life, personality and works
Yazar:AYÇA UĞUR
Danışman: PROF. DR. MÜNEVVER TEKCAN
Yer Bilgisi: Kocaeli Üniversitesi / Sosyal Bilimler
Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı / Türk Dili ve Edebiyatı
Bilim Dalı
Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and
Literature
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
181 s.
Yüksek lisans tezi olarak hazırlanan bu çalışma, Türk dili
için yaptığı çalışmalarıyla dil araştırmalarına öncülük etmiş Prof. Dr. Vecihe
Hatiboğlu'nun önemi ve değeri hakkında bilgi vermektir. Bu çalışmada Vecihe
Hatiboğlu'nun hayatı, kişiliği ve Türk diline kazandırdığı eserler hakkında
bilgi verilmektedir. Hatiboğlu, dil bilim çalışmalarına katılmış özellikle söz
dizimi alanında önemli bilgiler edinmiştir. Önemli eserler yazarak bildiklerini
öğretmeyi kendisine görev edinmiş yayınladığı eserlerle dil bilimine katkıda
bulunmuştur. Çalışma iki bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde Hatiboğlu'nun
hayatı, kişiliği ve hakkında yazılan yazılarla ilgili bilgiler verilmiştir.
İkinci bölümde yazarın kitap düzeyindeki eserleri incelenmiştir. Hatiboğlu'nun
yazıları tematik olarak ayrılıp incelenmiştir. Eserleri incelendikten sonra
yazarın bibliyografyası da çalışmaya eklenmiştir. Anahtar sözcükler: Vecihe
Hatiboğlu, Türk dili, Sümerce, söz dizimi
This study which was conducted as a master's thesis gives
information about the importance and value of professor assistant Vecihe
Hatiboglu who guided language studies by her studies for Turkish language. This
study aimed to give information about Vecihe Hatiboglu's life, her personality
and the works that she introduced to Turkish language. Hatiboglu worked on
linguistics, and specially she had important information about syntax. She
aimed to teach what she had known by writing important works, and she
contributed linguistics with her published works. The study is made of two
parts. In the first part, information has been given about hatiboglu's life, her
personality and the writings that were written in her name. In the second part,
the author's works have been examined. Hatiboglu's works were divided into
thematic parts,and investigated. After her works had been examined, her
bibliography was taken into the work. Key words: Vecihe Hatiboglu, Turkish
Language, Sumerian Language, syntax
……………………
Halkevlerinde yayın ve kütüphanecilik faaliyetleri
(1932-1951) / Publication and library of people's houses activities (1932-1951)
Yazar:HÜSEYİN SOMUNCU
Danışman: PROF. DR. MEHMET SERHAT YILMAZ
Yer Bilgisi: Kastamonu Üniversitesi / Sosyal Bilimler
Enstitüsü / Tarih Ana Bilim Dalı
Konu:Tarih = History
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
171 s.
Bu tezde Halkevlerinin, kuruluşundan kapandığı 1951 yılına
kadar geçen sürede, yayın ve kütüphanecilik alanında ne gibi faaliyetlerde
bulundukları, Türk yayın hayatına ve kütüphaneciliğine Halkevi dergi ve
kütüphanelerinin katkıları üzerine değerlendirmede bulunulmuştur. Mustafa Kemal
Atatürk ve silah arkadaşları, Kurtuluş Savaşı ile ulusal egemenlik ve tam
bağımsızlığın hedeflendiği, halkçı bir karakter taşıyan özgün bir hareket
gerçekleştirmişlerdir. Savaş sonrası gerçekleştirilen inkılapların halka
benimsetilmesi ve yayılması amacıyla da halkçı bir yöntem belirlenmiştir.
Halkevleri bu anlayışın doğal bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Halkevleri,
19 Şubat 1932'den 1951'e kadar 19 yıl süresince halkçılık konusu ile alakalı
olarak gerçekleştirilen atılım çok hızlı gelişmiştir. Bizzat Mustafa Kemal
Atatürk tarafından, Türk kültür ve aydınlanma karakterinin bir kurumu olmuştur.
Halkevleri dönemin zor şartlarına rağmen yayın ve kütüphanecilik alanında
hizmetler vererek Türk kültürüne büyük katkılar sağlamıştır. Yayınla ilgili
faaliyetlerinde Halkevleri dergileri öne çıkmaktadır. Halkevleri dergileri
inkılapların benimsenmesine, yayınlandığı yörenin tarih, kültür, edebiyat,
tarım ve folklorunun gelişmesine katkıda bulunmuştur. Halkevi kütüphaneleri,
sorumluluk sahibi ve bilgili bir okuyucu topluluğu yetiştirmeyi hedeflemiş ve
bunda da başarılı olmuşlardır. Kütüphaneler öğrencilerin dersleri için danışma
kaynakları buldukları, halkın okuma alışkanlığı kazandığı ve boş zamanlarında
ders çalışıp kitap okudukları mekânlar olmuşlardır.
In this thesis, what kind of activities they carried out in
the field of publishing and librarianship from the establishment of the
People's Hosuses until 1951, when they were closed, and the contributions of
the journals and libraries of the People's Hosuses to Turkish publishing life
and librarianship were evaluated. With the War of Independence, Mustafa Kemal
Atatürk and his comrades carried out a unique movement with a populist
character, aimed at national sovereignty and full independence. A popular
method was determined in order to adopt and spread the post-war reforms to the
people. People's Houses emerged as a natural result of this understanding.
People's Houses, the breakthrough made in relation to the issue of populism for
19 years, from February 19, 1932 to 1951, developed very rapidly. It has been
an institution of Turkish culture and enlightenment character by Mustafa Kemal
Atatürk himself. Despite the difficult conditions of the period, People's
Houses made great contributions to Turkish culture by providing services in the
field of publishing and librarianship. People's Houses magazines stand out in
their activities related to publication. People's Houses magazines contributed
to the adoption of the reforms and the development of the history, culture,
literature, agriculture and folklore of the region in which they were
published. People's Houses libraries aimed to raise a responsible and
knowledgeable reader community and they were successful in this. Libraries have
been places where students find reference sources for their lessons, where the
public gains reading habits and where they study and read books in their spare
time.
……………………….
Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi'ndeki âyet konulu
tefsir risâleleri ve muhtelif risâlelerinin tahkikli neşri / Investigation of
the letters of subject on verses in Konya Regional Manuscripts Library and
various letters publication
Yazar:RAHİME BETÜL DEMİRAYAK
Danışman: PROF. DR. ALİ AKPINAR
Yer Bilgisi: Necmettin Erbakan Üniversitesi / Sosyal
Bilimler Enstitüsü / Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı / Tefsir Bilim Dalı
Konu:Din = Religion
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
541 s.
"El yazma veya mahtût"; elle yazılarak ortaya
konan her çeşit kitap, risâle, güzel yazı albümü, mektup, levha ve belgelerin
ortak adıdır. Yazının icadından itibaren en çok yazma eser ortaya koyan
milletlerin başında gelen Türkler, bir dünya illim-kültür mirasının muhdisi,
vârisi ve hâmisi konumundadırlar. Naçizane biz de gücümüz nispetinde bu mirası
günümüze kazandırma, daha güzel bir ifadeyle bu mirasla günümüzü kazandırma
ameliyesine katkıda bulunmak amacıyla, Konya Bölge Yazma Eserler
Kütüphanesi'nde bulunan "Osmanlı Dönemi Âyet Konulu Tefsir
Risâleleri" üzerine tespit, tasnif ve içerik çalışması yapmış
bulunmaktayız. İlgili eserlerin tespiti ve tasnifi ile başlayan çalışmamızda,
40 adet Besmele konulu,73 adet Âyet konulu olmak üzere toplam 113 eser üzerinde
çalıştık. Tezimiz üç bölümden müteşekkildir. Birinci bölümde
"Besmele", ikinci bölümde "Âyet Konulu Tefsir Risâleleri"
üç başlık altında incelenmiştir: İlk olarak, müellifin hayatı, eserleri ve
risâlelerin yazıldığı dönemin tespit edilmeye çalışıldığı "Tarihsel Arka
Plan; ardından "Nitelik" başlığı altında, İsam-Tahkik kriterlerine
uygun olarak kodikoji çalışması; Son olarak üçüncü bölümde ise "İçerik"
başlığı altında; telif edilen eserin konusu, yöntemi ve kaynakları tespit
edilmiştir. Son olarak, Nebe' Sûresi 78/18. Âyeti ile Tekvîr Sûresi 81/8.
Âyetlerini konu alan iki risâlenin tahkiki yapılmıştır. Eklerde, çalışmamızda
yer alan eserlerin muhtelif görselleri ile çalışmamıza panoramik bir bakış
sağlayacak olan özet mahiyetinde tablo ve grafikler paylaşılmıştır. Sonuç
bölümünde ise kanaatlerimiz ve tavsiyelerimiz yer almaktadır. Anahtar
Kelimeler: Yazma Eser, Risâle, Kur'ân, Tefsir, Tahkik.
"Manuscript or mahtût"; It is the common name of
all kinds of books, treatises, beautiful writing albums, letters, plates and
documents written by hand. The Turks, who have been one of the nations that
have produced the most manuscripts since the invention of writing, are the inventors,
heirs and patrons of a world scientific and cultural heritage. In order to
contribute to the effort of bringing this heritage to the present day as much
as our power and to bring this heritage to our day with this heritage in a
better way, we have carried out determination, classification and content
studies on the "Tafsir letter on the Verse of the Ottoman Period" in
the Konya Regional Manuscripts Library. In our study, which started with the
identification and classification of the relevant works, we worked including 40
on Besmele and 73 on the subject of Verse on a total of 113 works. Our thesis
consists of three sections. In the first part, "Besmele" and in the
second part, "Tafsir Letter on the Subject of Verses" are examined
under three headings: First, the author's life, works and the letter in which
the treatises were written are tried to be determined in the "Historical
Background; then, under the heading "Qualification", the study of
codichogy in accordance with the Isam-Investigation criteria; Finally, in the
third section, under the heading of "Content"; the subject, method
and sources of the copyrighted work have been determined. Two letter on The
Sūrah of Nebe' 78/18.verses and Sūrah of Tekvîr 81/8. verses were examined in
the thesis.Various visuals of the works in our study and summary tables and
graphs that will provide a panoramic view of our work are shared in the
annexes. Our opinions and recommendations are included in the conclusion.
Keywords: Manuscript, Letter, Qur'an, Tafsir, Investigation.
………………..
Elazığ Halkevi ve neşriyatının Türk halkbilimi bakımından
değerlendirilmesi / Evaluation of Elazığ community center and its publications
in terms of Turkish folklore
Yazar:TUĞBA BORA
Danışman: DR. ÖĞR. ÜYESİ BETÜL GÖRKEM
Yer Bilgisi: Erciyes Üniversitesi / Sosyal Bilimler
Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
Konu:Halk Bilimi (Folklor) = Folklore
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
205 s.
Türkiye'de halk bilimi çalışmalarına kaynaklık eden en
önemli yapılardan biri Halkevleridir. Burada yapılan derleme faaliyetleri
araştırmacılara ışık tutması açısından önem arz etmektedir. Gerek profesyonel
gerek amatör derlemeciler bulundukları bölgelerde malzemeleri derlemiş ve kayıt
altına almıştır. Söz konusu çalışmalar özellikle süreli yayınlarda yer
almaktadır. Bu bağlamda çalışmada Elazığ Halkevi ve onun çıkardığı Altan
(1935-1939) dergisi incelenmiştir. Söz konusu dergide siyasî, kültürel, edebî,
sanatsal, coğrafî vd. konulardaki yazılar ile yerel ve ulusal haberlere yer verilmiştir.
Bu yayınlar Cumhuriyet döneminde Elazığ bölgesinin tanınması konusunda önemli
bilgiler içermektedir. Dergi, Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü gibi
isimlerin yazılarına yer vermesi bakımından de önem arz etmektedir. Derginin
yazar kadrosunda Tevfik Sırrı Gür, Ömer Kemal Ağar, Nurettin Ardıç gibi isimler
yer almaktadır. Bunların dışında Arif Nihat Asya, Behçet Kemal Çağlar, Falih
Rıfkı Atay gibi Cumhuriyet döneminin önde gelen şair ve yazarlarının yazıları
da dergide yayınlanmıştır. Elazığ Halkevi bünyesinde 1935- 1939 yılları
arasında çıkarılan Altan dergisi, bölgenin halk bilimi malzemelerini derlemesi
ve kayıt altına alması bakımından önemlidir. Dergide yer alan malzemeler
detaylı incelenmiş ve sınıflandırılmıştır. Bunun sonucunda bir folklor bibliyografyası
meydana getirilmiştir. Bu bibliyografya hazırlanırken Özkul Çobanoğlu'nun
(Çobanoğlu, 2019) kadro tasnifinden yararlanılmıştır. Elazığ Halkevi tarafından
yayınlanan üç adet halk bilimiyle doğrudan alakalı kitap da çalışmada
incelenmiştir. Türkiye'de 1930'lu yıllarda yaygın olan Türk tarih tezi
bağlamında çalışmalar yürütülmüş, bölgenin kadim Türk yurdu olduğu derlenen
ürünlerle kanıtlanmaya çalışılmıştır. Nitekim derlenen ürünlerde Türkistan
coğrafyasından elde edilen verilerin bulunması bu tezi kanıtlar niteliktedir.
Anahtar Kelimeler: Halk bilimi, Elazığ, Halkevi, Altan dergisi, Türk folklor
tarihi
Community Centers are one of the most important structures
that are the source of folklore studies in Turkey. The compilation activities
carried out here are important in terms of shedding light on the researchers.
Both professional and amateur compilers compiled and recorded the materials in
their regions. These studies are especially published in periodicals. In this
context, Elazig Community Center and its Altan magazine were examined.
Political, cultural, literary, artistic, geographical etc. articles and local
and national news. These publications contain important information about the
recognition of the Elazig region during the republican period. The journal is
also important in that it includes the writings of important names such as
Mustafa Kemal Atatürk and İsmet İnönü. There are important names such as Tevfik
Sırrı Gür, Ömer Kemal Ağar and Nurettin Ardıç in the editorial staff of the
magazine. Apart from these, the writings of prominent poets and writers of the
republican period such as Arif Nihat Asya, Behçet Kemal Çağlar, Falih Rıfkı
Atay were also included in the magazine. Altan magazine, which was published
between 1935 and 1939 within the body of Elazig Community Center, is important
in terms of compiling and recording the folklore materials of the region. The
materials in the journal were examined in detail and classified. As a result, a
folklore bibliography was created. Three books directly related to folklore
published by Elazig Community Center were also examined in the study. In
addition, in the last part of the study, information was given about the folk
poets of Elazig. Studies were carried out in the context of the Turkish history
thesis, which was common in Turkey in the 1930s, and it was tried to prove that
the region is an ancient Turkish homeland with the compiled products. As a
matter of fact, the data obtained from the geography of Turkestan in the
compiled products proves this thesis. Keywords: Folklore, Elazig, Community
Center, Altan magazine, history of Turkish Folklore
………………….
Cumhuriyet dönemi hadis çalışmaları (Ali Osman Koçkuzu
örneği) / Republican period hadith studies: Prof. Dr. Ali Osman Koçkozu example
Yazar:TUĞBA YILDIRIM
Danışman: DR. ÖĞR. ÜYESİ AYŞE GÜLTEKİN
Yer Bilgisi: Uşak Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
/ Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı / Hadis Bilim Dalı
Konu:Din = Religion
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
188 s.
Bu çalışma ile Cumhuriyet döneminde hadis alanında yapılan
çalışmaların Ankara Üniversitesi Temel İslam Bilimleri bölümünde hadis, tefsir
kürsülerinin kurulmasına öncülük eden Prof. Dr. Tayyib Okiç'in öğrencilerinden
Konya İslam Enstitüsü ve sonraki adıyla İlahiyat Fakültesi'nde kırk iki yıl
hadis alanında hizmet veren emekli olduktan sonra da vefatına kadar dersler
vermeye, kitaplar yazmaya devam eden Prof. Dr. Ali Osman Koçkuzu örneğinde
incelenmesi amaçlanmıştır. Tez çalışması dört bölümden oluşmakta olup giriş
bölümünde Hz. Peygamber'den itibaren hadis ilminin seyri konusunda genel bir
bilgi verilmiş, Osmanlı dönemindeki eğitim kurumları ve Konya darülhadislerine
değinilmiştir. Birinci bölümde Türkiye'de din eğitimi alanında yapılan
çalışmalar üzerinde durulmuştur. İkinci bölümde Ali Osman Koçkuzu'nun hayatı,
ailesi, ders aldığı hocaları, yetiştirdiği öğrencilerine ve çalışma
arkadaşlarının hoca hakkındaki degerlendirmelerine yer verilmiştir. Üçüncü
bölümde Ali Osman Koçkuzu'nun kitapları, makaleleri, sempozyum tebliğleri,
Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi'ne yazdığı maddeler incelenmiş ve
tanıtımları yapılmıştır. Dördüncü ve son bölümde ise Ali Osman Koçkuzu'nun
hadis anlayışı ele alınmış özellikle "Haber-i vahidler ve hadiste
nasih-mensuh" konusunda yazdığı eserlerden yola çıkarak hadis konusundaki
genel kanaati ortaya konulmaya çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Ali Osman
Koçkuzu, hadis, cumhuriyet dönemi, Konya, sünnet.
With this study the studies in the field of hadith in
Republic Period is aimed to be researched in the example of Prof.Dr.Ali Osman
Koçkuzu who served in the hadith field for forty two years in Konya Islam
Enstitude with is last name Faculty of Theology, went on giving lessons adter
his retirement to his death, who is also one of the students of Prof. Dr.
Tayyib Okiç, the leader of founding Hadith and Commentary Lecterns in Ankara
University Main Islam Sciences Department. This study consists of four parts,
in the beginning part a general information is given about the process of
hadith science since Hz. Prophet, the education foundations in Ottoman Empire
and Konya Hadith Madrasah are memtioned. In the first part, the studies in the
field of religion in Turkey are emphasized. In the second part Prof. Dr. Ali
Osman Koçkuzu's life,his family,his teachers,students he raised,his
colleagues's comsiderations about himself are mentioned. In the third part,
Prof. Dr. Ali Osman Koçkuzu's books, articles, symposium announcements,
articles he wrote for Turkey Religion Encyclopedia are researched and introduced.
In the forth part, the hadith perspective of Prof. Dr. Ali Osman Koçkuzu is
mentioned,it is tried to verify his general thought about hadith through his
written Works about "Haber-i vahidler (news of unics) and Nasih-Mensuh in
Hadith". Keywords: Ali Osman Koçkuzu, hadith, republican period, Konya,
sunnah.
………………..
Sabah Gazetesi (1461-2190 sayılar inceleme ve seçilmiş
metinler) / Sabah Newspaper (1461-2190 issues-study and selected texts)
Yazar:EDA BAYNAZ
Danışman: DR. ÖĞR. ÜYESİ GENÇ OSMAN GEÇER
Yer Bilgisi: Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi / Sosyal
Bilimler Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and
Literature
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
671 s.
Sabah gazetesi 1876-1922 yıllarında çıkarılmış, Türk basın
tarihinin en önemli yayın organlarından biridir. Türk edebiyatının
modernleşmeye başladığı önemli siyasi adım olan Tanzimat'tan bir müddet sonra
yayın hayatına başlayan gazete, sadece gazetecilik ve basım tarihi bakımından
değil, hem roman tefrikalarına hem de diğer edebî türlere ayırdığı sütunlarla
edebiyat alanında da büyük bir değer taşımaktadır. Geçmişte gerçekleştirilmiş
pek çok önemli işler gibi Sabah gazetesi de tarihin tozlu raflarında
unutulmuştur. Harf inkılabından önceye tekabül eden pek çok edebî ve kültürel
ve bilimsel metin gibi Sabah gazetesi de Arap harfleriyle yayımlanmış
olmasından dolayı sadece konunun uzmanları tarafından okunup
incelenebilmektedir. Bu sebeple eski gazete çalışmaları birçok alan için
oldukça mühimdir. Bu çalışmanın amacı ise, Sabah gazetesinin 1461 ile 2190
numaralı sayılarını incelemek, incelenen sayıların içindekiler tablosunu
çıkarmak, tablo üzerinden içindekilerin tahlilî fihristini yapmak ve seçilmiş
en mühim edebî metinleri Arap harflerinden, Latin harflerine aktarmaktır. Bu
çalışma, sınıflandırma ve fişleme yöntemiyle incelenerek tasnif edilmiştir. Üç
ana bölümden oluşan tezin ilk bölümünde, incelenen sayılar üzerinden, tarih,
yazar ismi, başlık ve başlık açıklamaları esas alınarak bir tablo oluşturulmuştur.
İkinci bölümde, tabloda yer alan başlıkların ve yazarların isimleri ile
fihristi çıkarılmış ve üçüncü bölümde ise edebî açıdan uygun görülen metinler
Arap harflerinden, Latin harflerine aktarılmıştır. Bu çalışmayla birlikte,
Sabah gazetesinde 1893 ve 1895 yılları arası çıkan sayılarda, yazarlar, tercih
ettikleri türler ve konular, dönemin dili, yayımlanan kitaplar, gazeteler ve
daha birçok konu açığa çıkarılmıştır. Tüm yönleriyle ele aldığımız bu çalışma,
bilimsel anlamda birçok alana ışık tutacak bilgiyi de gün yüzüne çıkarmaktadır.
Anahtar Kelime:
The Sabah newspaper was published in 1876-1922 and is one of
the most important publications of Turkey. Not after a lifetime in a date that
was an important step towards modernization in Turkish literature, the
newspaper for publication is of great value, not only with journalism and its
history of publication, but also with books devoted to other literary serials.
Like many accomplished works, Sabah newspaper has been forgotten on the dusty
shelves of history. This article is important for the field for the studies of
the old newspaper, since the morning newspaper was published in Arabic, just
like the literary and many texts before the alphabet revolution. The aim of
this purpose is to research the 1461 and 2190 issues of Sabah newspaper, the
index of the news related to the news of the news examined, the index of the
news, Latina Latina This study has been classified by scanning and examining
with the filing method. In the first part of the thesis, which consists of
three main page authors, the numbers examined, the date, the title and the
basic explanations, the main part, the main explanations of a table, in the
second part, the names and names of their names and the appropriate texts are
written in Latin with Arabic letters. In his books in the range, authors,
preferred genres and topics, Language, published books and newspapers and many
more are discussed. Working on the entire system is located in this workspace.
Keywords: Literature, Newspaper, Culture, Sabah Newspaper, Ottoman Journalism
…………………………..
Listesi (tümü)
Sosyal bilgiler öğretmenleri öğrencilerine ne okutmalı? Bir
okuma listesi önerisi / What should social studies teachers read to their
students? A reading list suggestion
Yazar:AYŞENUR YILDIRIM
Danışman: PROF. DR. ÇAĞRI ÖZTÜRK DEMİRBAŞ
Yer Bilgisi: Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi / Sosyal
Bilimler Enstitüsü / Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Ana Bilim Dalı / Sosyal
Bilgiler Eğitimi Bilim Dalı
Konu:Eğitim ve Öğretim = Education and Training
Dizin:Edebiyat temelli sosyal bilgiler öğretimi = Literature
based social studies teaching Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
157 s.
Sosyal bilgiler ve edebiyat ilişkisi geçmiş yıllardan beri
araştırmalara konu olmuş, sosyal bilgilerin hedeflerini gerçekleştirmede
edebiyat disiplini ve dolayısıyla edebi ürünlerden yararlanılması önemli
görülmüştür. Sosyal bilgiler öğretiminde edebi ürünlerden yararlanılarak
öğrencilerin okumaya teşvik edilmesi ile okuma alışkanlığı kazandırılması,
öğrencilerin sosyal bilgilerde doğru okumalar yaparak düşünen, gelişen,
duyarlı, çağa ayak uyduran etkin vatandaşlar olarak yetişmesine katkı
sağlamaktadır. Bu araştırmada sosyal bilgiler ve edebi ürün ilişkisine bağlı
olarak sosyal bilgiler dersinde sosyal bilgiler eğitimi kadrosunda görevli
öğretim elemanları ve sosyal bilgiler öğretmenlerinin görüşleri doğrultusunda
ortaokul öğrencileri için bir okuma listesi önerisi oluşturulması
amaçlanmıştır. Çalışmada nitel araştırma yöntemi kullanılmış ve olgubilim
(fenomenoloji) deseni benimsenmiştir. Araştırmanın çalışma grubu amaçlı
örneklem çeşitlerinden kartopu/zincir örnekleme yöntemi uygulanarak belirlenen
sosyal bilgiler eğitimi kadrosunda görevli 15 farklı üniversiteden 19 öğretim
elemanı ve Millî Eğitim Bakanlığına bağlı olarak çalışan 39 farklı ortaokuldan
44 sosyal bilgiler öğretmeninden oluşmaktadır. Verilerin toplanmasında yarı
yapılandırılmış ve araştırmacı tarafından geliştirilen "Öğretim Elemanı
Görüşme Formu" ve "Öğretmen Görüşme Formu" olarak iki ayrı form
kullanılmıştır. Katılımcılarla yapılan görüşmeler sonucunda toplanan veriler
içerik analizi yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir. İçerik analizinde
kodlamalar ve temaların oluşturulmasında MAXQDA nitel veri analiz programı
kullanılmıştır. Araştırmada yapılan analiz sonucunda öğretim elemanlarının
tamamına yakınının öğretmen adaylarına ileride öğrencileri için
önerebilecekleri okuma önerilerinde bulundukları ve en fazla 16 ve üzeri sayıda
kitap önerdikleri, öğretmenlerin tamamına yakınının sosyal bilgiler dersinde öğrencilerine
okuma önerisinde bulundukları ve en fazla 1-5 arası sayıda kitap önerdikleri,
araştırmaya katılan öğretim elemanlarının tamamına yakınının ve sosyal bilgiler
öğretmenlerinin büyük çoğunluğunun belirli alan ya da meslek grubuna yönelik
oluşturulan kitap listelerini yararlı buldukları, katılımcı öğretim
elemanlarının tamamı ve sosyal bilgiler öğretmenlerinin tamamına yakınının
sosyal bilgiler dersine yönelik okuma listesi oluşturulmasını yararlı
buldukları sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmanın asıl amacına yönelik sosyal
bilgiler eğitimi kadrosunda görevli öğretim elemanları ve sosyal bilgiler
öğretmenlerinin görüşleri doğrultusunda sosyal bilgilerde bir okuma listesi
önerisi oluşturulmuştur. Oluşturulan listede seri kitaplar ile birlikte toplam
574 eser yer almaktadır. Oluşturulan okuma listesi önerisinde 24 farklı edebi
türde çeşitli eserlerin yer aldığı, her iki katılımcı grup tarafından en fazla
Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından yazılan "Gençler İçin Nutuk" adlı
eserin önerildiği anlaşılmıştır. Araştırmada sosyal bilgiler dersinde
öğrencilerin sınıf düzeyine göre okuma türü eğilimleri hakkında 5. ve 6.sınıf
düzeyindeki öğrencilerin okuma eğilimleri gösterdikleri eserlerin benzer
olduğu, 7.sınıf öğrencilerinin ise sosyal medya ya da mobil oyunların etkisine
bağlı olarak daha çok popüler olan eserleri okumaya eğilimli oldukları sonucu
elde edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Edebiyat, Okuma, Okuma Listesi, Sosyal
Bilgiler Eğitimi, Sosyal Bilgiler Öğretmeni
The relationship between social studies and literature has
been the subject of research for years, and it has been considered important to
benefit from the discipline of literature and therefore literary products in
realizing the goals of social studies. Encouraging students to read and gaining
reading habits by making use of literary products in social studies teaching
contributes to the development of students as active citizens who think,
develop, and keep up with the times by making correct readings in social
studies. In this research, it is aimed to create a reading list proposal for
secondary school students In line with the opinions of the lecturers and social
studies teachers working in the social studies education staff in the social
studies course, depending on the relationship between social studies and
literary product. Qualitative research method was used in the study and
phenomenology pattern was adopted. The study group of the research consists of
19 instructors from 15 different universities and 44 social studies teachers
from 39 different secondary schools working under the Ministry of National
Education, working in the social studies education staff determined by applying
the snowball/chain sampling method, which is one of the purposeful sampling
types. In the collection of data, two separate forms, "Instructor
Interview Form" and "Teacher Interview Form", which were
semi-structured and developed by the researcher, were used. The data collected
as a result of the interviews with the participants were analyzed using the content
analysis method. In content analysis, MAXQDA qualitative data analysis program
was used to create coding and themes. An analysis of the study concluded that
all of the faculty members recommended reading for future students to teachers,
and recommended a maximum number of books of 16 and above, that most of the
teachers had proposed reading to their students in social studies, and that
most of the teachers had proposed only 1 to 5 books, and that the majority of
the teaching staff and social teachers in the study found the book lists were
useful, and that all of the participating professors found that it beneficial
to read lists for specific fields or professions, and that social knowledge
teachers had found it beneficial for all of them to read lists for social
knowledge. A social studies list proposal has been developed based on the
opinion of lecturers and social informatics teachers in the social education
staff who are involved in the research's main objective. A total of 574 works
are included in the list. The list of readings was proposed by 24 different
literary types, with the most propositions of the works "Speech for
Youth" written by Mustafa Kemal ATATURK by both participating groups. In
the study, it was obtained that the works in which the 5th and 6th grade students
showed reading tendencies were similar and the 7th grade students were inclined
to read more popular works depending on the effect of social media or mobile
games. Keywords: Literature Reading, Reading List, Social Studies Education,
Social Studies Teacher
………………..
Aleksandr Nikolayeviç Samoyloviç ve Türkoloji / Alexandr
Nikolayevich Samoylovich and Turkology
Yazar:SERDAR KARACA
Danışman: PROF. DR. HALİL İBRAHİM ŞAHİN
Yer Bilgisi: Balıkesir Üniversitesi / Sosyal Bilimler
Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
Konu:Dilbilim = Linguistics ; Halk Bilimi (Folklor) =
Folklore ; Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature
Dizin:Halk bilimi = Folklore ; Oryantalizm = Orientalism ;
Türkoloji = Turcology Onaylandı
Doktora
Türkçe
2022
554 s.
Rus Türkoloji araştırmalarının önde gelen isimlerinden olan
A. N. Samoyloviç üzerine araştırmalar Rusya'da hâlâ sürmektedir. Bunda,
kendisinin Türk dili, edebiyatı ve halk biliminin farklı konularında, çok
sayıda ve nitelikli eser vermiş olması etkilidir. Bu eserlerin çoğu belli başlı
konulardaki ilk araştırmalar ve incelemeler arasında sayılır. Hâl böyleyken hem
Samoyloviç'in kendi çalışmaları hem de bunlara dair sonraki araştırmalar
konuyla ilgili Türkiye'deki literatürde yeterince yer bulmamıştır. Bunun
yanında bir başka problem ise Samoyloviç ve çalışmalarının Rus Türkoloji
araştırmalarındaki yerini tespit etmeye yönelik herhangi bir araştırmanın da
olmayışıdır. Netice itibarıyla gerek Samoyloviç ve gerekse de Rus Türkoloji
araştırmalarına dair bilgi eksikliği, Türkiye'deki çalışmaların bazı yönlerden
yetersiz kalmasına sebep olmaktadır. Bu yetersizlik kendini en çok belli bir
konudaki literatürün tespit edilmesinde hissettirir. Samoyloviç'in pek çok
çalışması ilk olmasıyla belli konulardaki Türkoloji çalışmalarında, en azından
literatür özetinde yer bulmalıdır. Bazı çalışmalar ilk olmanın yanında bir de
son olmalarıyla kayda değerdir. Daha net bir ifadeyle Samoyloviç'in saha
araştırmalarıyla ulaştığı bazı bulgular değişen hayat şartları sebebiyle yok olmuştur.
Böylelikle Samoyloviç'in çalışmalarının değeri kendiliğinden ortaya
çıkmaktadır. Bunların ne anlam ifade ettiğinin anlaşılabilmesi Rus Türkoloji
geleneğinin bilinmesiyle yakından alakalıdır. Bu sonuncunun anlaşılması ise Rus
Doğu biliminin bilinmesine bağlıdır. Bütün bunlar tezde bütüncül bir yaklaşımın
benimsenmesini gerekli kılmıştır. Netice itibarıyla öncelikle Rusya'daki
Türklerle ilgili ilk yazılı kaynakların neler olduğu ve bunların özellikleri
belirlenmiş, sonrasında Rus Doğu bilimi kuruluşları incelenmiştir. En
nihayetinde Samoyloviç üzerinde durulmuştur. Bu çerçevede öncelikle
Samoyloviç'in biyografisi verilmiş, sonrasında ise dil-edebiyat ile halk bilimi
araştırmaları üzerinde durulmuştur. Tezin sonunda Samoyloviç'in çalışmaları ile
bunlar üzerindeki araştırmaların geçmişten bugüne bir listesi mevcuttur.
Research on A. N. Samoylovich, one of the leading figures in
Russian Turkology studies, is still ongoing in Russia. The fact that he
produced numerous qualified works on various subjects of Turkic languages,
literature and folklore is effective in this. Most of these works are regarded
as being among the first studies and reviews on certain subjects. In this
context, both Samoylovich's works themselves and subsequent studies on them
have not been adequately included in the related literature in Turkey. In
addition to this, another problem is that there are no studies designed to
identify the place of Samoylovich and his works in Russian Turkology research.
Therefore, the lack of information regarding both Samoylovich and Russian
Turkology research causes the related studies in Turkey to be inadequate in
certain aspects. This inadequacy is most apparent in the identification of the
literature on a specific subject. It is necessary to include many of the works
of Samoylovich in at least the literature summary of Turkology studies as
preliminary research. Certain studies stand out as being conclusive as well as
preliminary. In other words, certain findings discovered by Samoylovich through
field studies have disappeared due to changing living conditions. Therefore,
the value of Samoylovich's works stand out on their own. Understanding their
significance is closely related to the understanding of the Russian Turkology
tradition. The understanding of the latter, in turn, depends on the knowledge
of Russian Orientalism. All these factors have necessitated a holistic approach
to be adopted in the present thesis. In conclusion, first, the written sources
on Turks in Russia and their features were identified, and Russian Orientalism
institutions were examined afterwards. Finally, Samoylovich was addressed.
Within this framework, first, the biography of Samoylovich was presented and,
afterwards, his language-literature and folklore studies were discussed. At the
end of the thesis, a list of Samoylovich's work and research on these works
from past to present is included.
…………………..
Literatür (tez adı)
Türkiye'de yaşam boyu öğrenme ile ilgili yayınların
sistematik literatür taraması / Systematic literature review of publications on
lifelong learning in Türkiye
Yazar:SEHER SEZGİN
Danışman: DOÇ. DR. ŞEMSEDDİN GÜNDÜZ
Yer Bilgisi: Necmettin Erbakan Üniversitesi / Eğitim
Bilimleri Enstitüsü / Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Ana Bilim
Dalı / Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bilim Dalı
Konu:Eğitim ve Öğretim = Education and Training
Dizin:Yaşam boyu öğrenme = Lifelong learning Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
106 s.
Teknolojik gelişmeler arttıkça bireylerin sosyal hayata ayak
uydurabilmeleri için sürekli öğrenme içinde olmaları zorunlu hale gelmiştir. Bu
ihtiyaçların karşılanabilmesi için bireylerin yaşam boyu öğrenmeyi sürdürmeleri
gerekmektedir. Literatür sonuçlarına göre dünyada ve Türkiye'de yaşam boyu
öğrenme ile ilgili çalışmaların sayısı oldukça yüksektir. 2000'li yıllardan
sonra Türkiye'de yaşam boyu öğrenmenin önemi daha çok anlaşılmıştır. Yaşam boyu
öğrenmenin önemi nedeniyle Türkiye'de Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Hayat
Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü kurulmuş ve faaliyetlerine devam etmektedir. Bu
araştırmanın amacı, Türkiye'de yaşam boyu öğrenme ile ilgili lisansüstü tezleri
ve ulusal akademik dergi platformu Dergipark'ta yayınlanan makaleleri
sistematik literatür taraması ile araştırmak, incelemek ve değerlendirmektir.
Bu araştırma sonucunda yaşam boyu öğrenme ile ilgili tez ve makalelerin genel
olarak değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Araştırmada Yükseköğretim Kurumu Ulusal
Tez Merkezi'ndeki 189 tezin ve Dergipark'taki 175 makalenin içerik analizi
yapılmıştır. Çalışmada sistematik literatür taraması yapılmıştır. Verilerin
analizinde dokümanlar incelenmiş ve on dört alt başlık altındaki sorulara cevap
aranmıştır. Tez ve makalelerin yayımlanma yılları incelendiğinde son beş yılda
yapılan çalışmalarda artış olduğu görülmektedir. Yaşam boyu öğrenme üzerine
yapılan yüksek lisans tezlerinin doktora tezlerinden, Türkçe tezlerin ise
yabancı dillerdeki tezlerden daha fazla olduğu görülmektedir. Tezler
incelendiğinde en fazla araştırma yapılan üniversiteler arasında Bartın
Üniversitesi'nin, enstitüler arasında ise eğitim bilimleri enstitüsünün yer
aldığı belirlenmiştir. Tez ve makalelerin araştırma yöntemi eğilimleri
incelendiğinde nicel yöntemin diğer yöntemlere göre daha yaygın olduğu, ölçek
türü veri toplama aracının ise diğer veri toplama araçlarına göre daha yaygın
olduğu görülmektedir. En çok kullanılan anahtar kelimenin "yaşam boyu
öğrenme" olduğu görülmüştür. Makale yazarlarının sayısının 6'ya kadar
çıktığı görülürken, 2 yazarlı makalelerin oranı daha yüksektir. Örneklem grupları
incelendiğinde üniversite öğrenci gruplarının diğer gruplara göre daha fazla
tercih edildiği görülmüştür. Tez ve makale sayısındaki artışın, yaşam boyu
öğrenme konusunun Türkiye'nin gündeminde daha fazla yer almasında önemli bir
etkisi olacağı düşünülmektedir. Nitel ve karma araştırmaların sayısının az
olduğu görülmekte ve bu tür çalışmaların arttırılması önerilmektedir. Anahtar
Kelimeler: İçerik Analizi, Sistematik Literatür Taraması, Yaşam Boyu Eğitim,
Yaşam Boyu Öğrenme
As technological developments increase, it has become
mandatory for individuals to be in continuous learning in order to keep up with
social life. In order to meet these needs, individuals need to continue
lifelong learning. Number of studies on lifelong learning in the world and in
Türkiye is at a very high level according to the results of the literature.
After the 2000s, the importance of lifelong learning has been understood more
in Türkiye. Due to the importance of lifelong learning, the General Directorate
of Lifelong Learning was established by the Ministry of National Education in
Türkiye and continues its activities. The aim of this research is to search,
examine and evaluate the postgraduate theses on lifelong learning in Türkiye
and the articles published in the national academic journal platform Dergipark
with a systematic literature review. As a result of this research, it is aimed
to evaluate the theses and articles about lifelong learning in general. In the
research, content analysis of 189 theses in the National Thesis Center of the Higher
Education Institution and 175 articles in Dergipark were made. A systematic
literature review was carried out in the study. The documents were examined and
answers were sought to the questions under fourteen sub-headings in the
analysis of the data. When the publication years of theses and articles are
examined, it is seen that there has been an increase in the studies done in the
last five years. It is seen that master's theses on lifelong learning are more
than doctoral theses, and Turkish theses are more than theses in foreign
languages. When the theses are examined, it has been determined that Bartın
University is among the universities with the most research, and the institute
of educational sciences is among the institutes. When the research method
tendencies of theses and articles are examined, it is seen that the
quantitative method is more common than other methods, and the scale type data
collection tool is more common than other data collection tools. It has been
seen that the most used keyword is "lifelong learning". While it is
seen that the number of article authors is up to 6, the rate of articles with 2
authors is higher. When the sample groups were examined, it was seen that
university student groups were preferred more than other groups. It is thought
that the increase in the number of theses and articles will have a significant
impact on the subject of lifelong learning to take place more in Türkiye's
agenda. It is seen that the number of qualitative and mixed studies is low and
it is recommended to increase the number of such studies. Keywords: Content
Analysis, Lifelong Education, Lifelong Learning, Systematic Literature Review
……………….
Literatürü (tez adı)
Klasik dönem İslam devletler hukuku (siyer) literatürü /
Classical era law of Islamic states (siar)
Yazar:YUSRA ÖZER
Danışman: DR. ÖĞR. ÜYESİ ORHAN CANPOLAT
Yer Bilgisi: Dicle Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü
/ Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı / İslam Hukuku Bilim Dalı
Konu:Hukuk = Law
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
94 s.
Bu çalışma, İslam Devletler hukuku alanına ait klasik
dönemde telif edilmiş olan müstakil eserlerin incelenmesi ve tanıtılması
konusunu ele almaktadır. İslam devletler hukuku hakkında genel bilgilendirme
yapmak ve söz konusu eserlerin muhtevası ve önemi hakkında bilgi vermek
çalışmanın genel amacını oluşturmaktadır. Çalışma iki bölümden oluşmakta olup
birinci bölümde İslam devletler hukuku alanı hakkında genel bilgilendirme
yapılmıştır. Bu ilmi alanın oluşum sürecinden itibaren tarihsel seyri, alanın
temel ilke ve unsurları, genel hukuk tarihindeki yeri ve modern dönemdeki
gelişmeler bu bölümde izah edilmeye çalışılmıştır. İkinci bölümde, çalışmanın
temelini oluşturan modern öncesi dönemde İslam devletler hukuku alanı üzerine
kaleme alınmış eserler incelenmektedir. Eserlerin her birinin ayrı ayrı ele
alındığı bu bölümde, eserlerin muhtevaları ve müellifleri hakkında bilgiler yer
almaktadır. Ayrıca eserler hakkında değerlendirmeler yapılmış, aralarındaki
benzerlik ve farklılıklara da değinilmeye çalışılmıştır. Anahtar Sözcükler:
Siyer, İslam Hukuku, İslam Devletler Hukuku, Literatür.
This study deals with the examination and promotion of
stand-alone works that were copyrighted in the classical period in the field of
Islamic international law. The general purpose of the study is to provide
general information about Islamic state law and to give information about the
content and importance of the works in question. The study consists of two
parts, and in the first part, general information about the field of Islamic
state law is given. The historical course of this scientific field since its
formation, the basic principles and elements of the field, its place in the
history of general law and the developments in the modern period have been
tried to be explained in this section. In the second part, the works written on
the field of Islamic state law in the pre-modern period, which forms the basis
of the study, are examined. In this section, where each of the works is handled
separately, there is information about the contents of the works and their
authors. In addition, evaluations were made about the works, and the
similarities and differences between them were tried to be mentioned. Keywords:
Siyer, Islamic Law, Islamic International Law, Literature.
…………………………..
Osmanlı döneminde Firavun'un imanı meselesi,literatürü ve
Kutbüddînzâde el-İznîkî'nin (Ö.885/1480) risalesi / The issue and the
literature of the faith of the pharaoh in the Ottoman period and Qutb al-Dīn
Zāda's (D. 885/1480) treatise
Yazar:FEYZULLAH ARAN
Danışman: DOÇ. DR. KADİR GÖMBEYAZ
Yer Bilgisi: Kocaeli Üniversitesi / Sosyal Bilimler
Enstitüsü / Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı / Temel İslam Bilimleri Bilim
Dalı
Konu:Din = Religion
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
246 s.
Kur'an, Hz. Musa'ya ve inananlara karşı büyük bir mücadele
veren Firavun'un bir mucize olarak yarılan Kızıldeniz'i geçen Hz. Mûsa
önderliğindeki İsrailoğullarının peşinden gittiğini ancak daha sonra kapanan
suların altında kaldığını ve tam canını teslim edeceği sırada
'İsrailoğullarının inandığı Tanrı'ya inanıp Müslümanlardan olduğunu' ifade
ettiğini haber verir. Ancak arkasından "Şimdi mi! Halbuki daha önce isyan
etmiş ve bozgunculardan olmuştun." (Yûnus 10/91) buyurulur. Bunun üzerine
genel olarak İslam âlimleri Firavun'un son andaki bu imanının Allah tarafından
geçerli kabul edilmediği kanaatine sahip olmuşlardır. Ancak felsefî tasavvufun
öncü ismi Muhyiddin İbnü'l-Arabî (ö. 638/1240) konuya çok farklı bir yorum
getirmiş ve Firavun'un "mümin" ve "mutahhar" bir şekilde
öldüğünü söylemiştir. Onun birçok görüşü gibi bu görüşü de kendisinden sonra
tartışmalara yol açmış, konuya dair müstakil eserler bile kaleme alınarak bir
literatür oluşmuştur. İbnü'l-Arabî'nin çizgisini takip eden Ekberî âlimler onun
Firavun konusundaki görüşlerine açıklama getirmek zorunda kalmışlar, bazısı
olduğu gibi benimserken bazısı aslında öyle demek istemediğini ifade ederek
birtakım yorumlar geliştirmişlerdir. Bazı âlimler ise bu ve benzeri görüşleri
sebebiyle İbnü'l-Arabî'yi tekfir etmişlerdir. İbnü'l-Arabî'nin görüşü ve
Firavun'un imanı meselesinin Osmanlı ulemasının da gündemini meşgul ettiği
görülmektedir. Bu tartışmaların Osmanlı'da ne zaman başladığı tam olarak
bilinmemekle beraber Fatih Sultan Mehmed döneminin önemli âlimlerinden Kutbüddinzâde
el-İznîkî (ö. 885/1480) küçük hacimli bir risalesi ile Osmanlı döneminde
Firavun'un imanı meselesine eğilen en erken isimlerden biri olmuştur. O, Ekberî
geleneğe mensup olmasına rağmen Firavun'un mümin oluşunu kabul etmemekle
birlikte İbnü'l-Arabî aleyhine de konuşmamakta, meselenin izahına dair geniş
açıklamalar yapmaktan kaçınmaktadır. İşte bu tezde Kutbüddinzâde'nin meseleye
dair risalesi özelinde Firavun'un imanı konusunda ileri sürülen görüşler ve
bunların kimler tarafından benimsendiği, Osmanlı döneminde tartışmanın seyri ve
tarafları ele alınmış, bir Osmanlı âlimi olarak Kutbüddinzâde'nin hayatı, ilmî
kişiliği ve konuya dair görüşü ortaya konmaya çalışılmıştır.
The Qur'ān reports us that Pharaoh (Fir'awn), who had a
great struggle against Moses and the believers and he went after the Israelites
under the leadership of Moses who crossed the Red Sea as a miracle, but was
then submerged under the closed waters and just when he was about to die, he
stated that "he believed in the God that the Israelites believe in and he
is one of the Muslims." But then, "What! Now! When hitherto thou hast
rebelled and been of the wrong doers?" Now! However, you had rebelled
before and became one of the corrupters." (Yūnus 10/91) is addressed.
Thereupon, Islamic scholars generally came to the conclusion that this belief
of the Pharaoh at the last moment was not accepted by Allah as valid. However,
Muḥy al-Dīn Ibn al-'Arabī (d. 638/1240), the pioneer of philosophical sufism,
brought a very different interpretation to the subject and said that the
Pharaoh died as "mu'min" and "muṭaḥḥar". Like many of his
views, this view also caused controversy after him, and a literature was formed
by writing even independent works on the subject. Akbarī scholars who followed
the line of Ibn al-'Arabī had to explain his views on the Pharaoh, some of them
adopted it as it is, while some of them developed some interpretations by
expressing that they did not mean it that way. Some scholars, on the other
hand, declared Ibn al-'Arabī a kāfir because of these and similar views. It is
seen that the opinion of Ibn al-'Arabī and the issue of the faith of the
Pharaoh occupied the agenda of the Ottoman scholars as well. Although it is not
known exactly when these discussions started in the Ottoman State, Qutb al-Dīn
Zāda al-Izniqī (d. 885/1480), one of the important scholars of the period of Meḥmed
II, was one of the earliest names to deal with the issue of the Pharaoh's faith
in the Ottoman period with a small treatise. Although he is a member of the
Akbarī tradition, he does not accept that the Pharaoh is a believer, however,
he does not speak against Ibn al-'Arabī, and avoids making extensive
explanations about the explanation of the issue. In this thesis, the views put
forward about the faith of the Pharaoh and the course and sides of the debate
in the Ottoman period, in particular in an Ottoman scholar Qutb al-Dīn Zāda
al-Izniqī's treatise on the issue have been studied and, Qutb al-Dīn Zāda
al-Izniqī's life, scientific personality and his view on the subject were tried
to be revealed.
………………………….
Makaleleri (başlık)
Diyalektolog Dergisinde çıkan ağız makaleleri üzerine
tematik bir inceleme / Thematic researchs about on made of articles on dialect
studies (Diyalektolog Journal 2010-2021)
Yazar:CEMİLE PARLAK
Danışman: PROF. DR. MUHAMMET FATİH ALKAYIŞ
Yer Bilgisi: İnönü Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü
/ Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı / Yeni Türk Dili Bilim Dalı
Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and
Literature
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
109 s.
Çalışmamızda, Diyalektolog dergisinde çıkan, ağızlarla
ilgili makaleler incelenmiş ve tematik değerlendirmeler yapılmıştır. Çalışma;
Giriş, İnceleme ve Sonuç olmak üzere üç ana bölümden oluşmaktadır. Giriş
bölümünde çalışmanın amacına, yöntemine ve kapsamına yer verilmiştir. Ağızlarla
ilgili genel bilgiler, ağızlar üzerine yapılan araştırmalar ve yayınlar ile
Diyalektolog dergisi hakkında kısa bilgiler bu bölümde bulunmaktadır. İnceleme
bölümü, çalışmanın ana kısmıdır. Diyalektolog dergisinde çıkan, ağızlarla
ilgili 80 adet makalenin tematik değerlendirmesine bu bölümde yer verilmiştir.
Değerlendirme yapılırken önemli dilbilim uzmanlarının görüşleri dikkate
alınmıştır. Makalelerin tematik değerlendirmesi bu görüşler ışığında
yapılmıştır. Sonuç bölümünde ise yapılan çalışmayla ilgili verilen bilgiler
toparlanmış ve çeşitli sonuçlara bağlanmıştır. Çalışmada yararlanılan tüm
kaynaklar Kaynakça kısmına eklenmiştir.
Articles about dialects published in the journal Diyalektolog
were examined and thematic evaluations were made in the present study. The
present study consists of three main parts: Introduction, review and
conclusion. In the introduction section, the aim, method and scope of the study
are presented. General information about dialects, researches and publications
on dialects and brief information about the journal Diyalektolog are given in
this section The review section is the main part of the study. The thematic
evaluation of 80 articles on dialects published in the journal Diyalektolog is
included in this section. In the process of making evaluation, linguistics
experts 'views regarding the relevant topic were taken into account. The
thematic evaluation of the articles was made in the light of these views. In the
conclusion part, the summary of the present study is given and based on the
relevant literature, some conclusions were made. All sources used in the study
were added to the bibliography section.
…………………….
Tercüme (tümü)
Osmanlı İmparatorluğu'nda sipariş tercümeler: 1299-1730
(III. Ahmed'e kadar) / Ordered translations in the Ottoman Empire: 1299-1730
(TillAhmed III)
Yazar:NURSENA SOYLU
Danışman: PROF. DR. TUBA IŞINSU DURMUŞ
Yer Bilgisi: TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi / Sosyal
Bilimler Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and
Literature
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
168 s.
Bu çalışmada, Anadolu Beylikleri Dönemi de dâhil edilerek
Osmanlı'nın kuruluşundan itibaren yapılmış ve tercüme eserlerin, kültürel
iktidar bağlamında incelemesi yapılmıştır. Osmanlı tercüme literatürünün, bir
saray hamisinin özel sipariş ve emirleriyle oluşturulmuş tercüme eserlerine
odaklanılmıştır. Yapılan kapsamlı tasnif sonucu eserler dînî; riyâzî, müşterek,
tabiî ilimler ile dil ve edebiyat ilimleri şeklinde başlıklara ayrılmıştır. Bu
başlıklar altındaki sipariş tercüme eserler grafiklendirilerek elde edilen
sayısal veriler yorumlanmıştır. Kültürel iktidar bağlamında ilk dört ilim
grubunun değerlendirmesi tezin ikinci bölümünü oluştururken, dil ve edebiyat
tercümeleri, III. Ahmed'e kadar tahta geçen padişahlara göre
başlıklandırılarak, takip eden bölümde değerlendirmeye alınmıştır.
Değerlendirmelere sadrazam; şeyhülislam, beylerbeyi, paşa ve farklı kademelerden
ağaların siparişleriyle yapılan tercümeler de dâhil edilmiştir. Böylece Osmanlı
İmparatorluğu'nun kültürel altyapısının oluşmasında, tercüme faaliyetlerinin
saray yani iktidar tarafından nasıl araçsallaştırıldığı, siyasi ve kültürel
politikalarda sürekliliğin sağlanması adına tercüme mekanizmasının kimler
tarafından yürütüldüğü bütüncül bir bakış açısıyla ortaya koyulmaya
çalışılmıştır.
In this study, translated works made in the Ottoman Empire
were analyzed in the context of cultural power. The analyzes cover the period
from the establishment of the Ottoman Empire to 1730, including the Anatolian
Beyliks. It has been focused on the translation works created by special orders
of a patron. As a result of the comprehensive classification, the works are divided
into titles as; religious, social, positive, natural and language and
literature sciences. Ordered translation works under these titles were graphed
and the obtained numerical data were interpreted. While the evaluation of the
first four science groups in the context of cultural power constitutes the
second part of the thesis, language and literature translations are evaluated
in the following part; by titled according to the sultans until Ahmed III.
Translations made by the orders of grand vizier; sheikh-ul-islam, beylerbeyi,
pasha and aghas from different ranks were also included in the evaluations.
Thus, it is aimed to reveal how the translation activities were
instrumentalized by the palace and the power; how and by whom the translation
mechanism was carried out in order to ensure continuity in political and
cultural policies, in the formation of the cultural infrastructure of the
Ottoman Empire.
…………………
Cumhuriyet dönemi meal çalışmalarına metodolojik bir bakış /
A methodological overview of translation studies of the holy quran in the
Republic period
Yazar:AHMET YAKUT
Danışman: PROF. DR. MEHMET SALİH GECİT
Yer Bilgisi: Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi / Lisansüstü
Eğitim Enstitüsü / Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı / Tefsir Bilim Dalı
Konu:Din = Religion
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
110 s.
İnsanlık için hidayet rehberi olan Kur'an-ı Kerim'in
anlaşılması ve ihtiva ettiği hakikatlerin en doğru şekilde öğrenilip
başkalarına aktarılması her dönemde Müslümanların en temel gayesi olmuştur. Bu
gayenin neticesi olarak ortaya çıkan Kur'an-ı Kerim'in tercüme/meal
faaliyetleri geride bıraktığımız yüzyıldan bu yana daha önce hiç olmadığı kadar
ciddi bir alaka görmüştür. Bilhassa Cumhuriyetin ilanından sonra ülkemizde
yazılan meallerin sayısında ciddi bir artış meydana gelmiştir. Bu alanda
yapılan çalışmalardaki artış ilmi faaliyetlerin canlılığı noktasında her ne
kadar müspet bir gelişme olsa da kaleme alınan her mealin aynı düzeyde ilmi
yeterliliğe sahip olmaması meallerin niteliği açısından olumsuz sonuçlar
doğurmuştur. Özellikle Kur'an'ı tercüme etme salahiyetine sahip olmayan
kimselerin ideolojik kaygılarla yazdıkları bazı meallerin faydadan çok
Kur'an'ın manasını tahrif etmeye yönelik sonuçlar doğurduğu görülmüştür. Bu
nedenle söz konusu tezimizde Cumhuriyetin ilk yıllarından günümüze kadar kaleme
alınan bazı mealler İslami ilimler perspektifinde metodolojik bir tahlile tabi
tutulmuştur. Bu amaçla ilk olarak meal kavramının anlamıyla birlikte bu
kavramın ortaya çıkış süreci ve bununla ilişkili olarak; Kur'an, tefsir, te'vil
ve tercüme kavramları ele alınıp açıklanmıştır. Ardından Kur'an-ı Kerim'in
tercüme edilme süreci ve geçmişten günümüze kadar Türkçeye yapılan tercümelerin
kısa bir tarihi ortaya konulmuştur. Cumhuriyet döneminde yazılmış meallerin bir
kısmı hakkında bilgiler verilmiştir. Bu mealler arasında farklı dini
yaklaşımları ihtiva eden mealler seçilerek tahlili yapılmış ve bu meallerin
Kur'an ilimleri açısından değeri ele alınmıştır. Son olarak meal okumalarında
göz önünde bulundurulması gereken temel hususlar izah edilerek meal
okuyucularının yapacakları çalışmaların verimliliğini artırmaları amacıyla bazı
temel prensipler ortaya konulmuştur. Bunların neticesinde; meal-Kur'an
ilişkisi, Cumhuriyet döneminde yazılmış bazı meallerin Kur'an ilimleri
açısından değeri ve meallerin Kur'an'ın anlaşılmasındaki rolü izah edilmeye
çalışılmıştır. Anahtar Sözcükler: Kur'an, Meal, Tercüme, Cumhuriyet dönemi,
Kur'an ilimleri.
Muslims have always aimed to understand the Holy Quran,
which is the salvation guide for humanity, to learn the truths it contains in
the most accurate way and to convey it to others. The translation activities of
the Qur'an, which is the fruit of this aim, have attracted more attention than
ever before since the last century. Especially after the transition to the
republican regime, a significant number of Quran translations have been written
in Turkey. The fact that every work written does not have the same level of
scientific competence has had negative results in terms of the quality of the
translations although the increase in the studies in this field is a positive
development in terms of the vitality of scientific activities. It has been seen
that some of the translations written by those who do not have the authority to
translate the Qur'an, due to their ideological concerns, have resulted in
falsifying the meaning of the Qur'an rather than benefiting it. For this
reason, this thesis has subjected some of the translations of the Holy Quran,
written from the first years of the Republic to the present, to a
methodological analysis from the perspective of Islamic sciences. Therefore,
the meaning of the "Meal" (Translation of Holy Quran) and the process
of the emergence of this concept and the related concepts such as the Quran,
tafsir (interpretation of Quran), ta'vil (implicature) and translation are
discussed and explained. Then, the translation process of the Holy Quran and a
brief history of the translations made into Turkish from the past to now are
exhibited. In addition, information is given about some of the translations
written in the Republican period. Among these translations, those containing
different religious approaches were selected and analysed, and the value of
these translations in terms of Quranic sciences was discussed. Finally, some
basic principles have been put forward to increase the efficiency of the work
of the translation readers, by explaining the basic issues that should be taken
into account in reading the translation. As a result, this study tries to
explain the relationship between the translation and the Quran, the value of
some translations written in the Republican period in terms of Quranic sciences
and the role of translations in understanding the Quran. Keywords: Holy Quran,
Meaning of Holy Quran, Translation, Republican era, Quranic sciences.
…………………….
III. Murad Dönemi yazılı kültürü / Written culture in the
Murad III Era
Yazar:UĞUR ÖZTÜRK
Danışman: PROF. DR. MÜCAHİT KAÇAR
Yer Bilgisi: İstanbul Üniversitesi / Sosyal Bilimler
Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and
Literature
Dizin: Onaylandı
Doktora
Türkçe
2022
820 s.
XVI. yüzyılın sonuna doğru Osmanlı İmparatorluğu'nda
sultanların etrafındaki iktidar ve intisap ilişki ağlarının değişmesi devrin
siyasi, edebi ve kültürel ortamını da etkilemiştir. III. Murad'ın merkezî
konumda olduğu bu dönemde hanım sultanların, harem ağalarının, ulemanın,
musahip ve musahibelerin güç kazanmasıyla, dönemin şair, müellif, mütercim ve
şârihleri çok sayıda eser ortaya koymuştur. Sultanın şahsına ulaşmak, iltifat
ve himayesini kazanmak için alternatif aracıların var olması eser sahiplerinin
farklı kişiler tarafından da himaye edilmesini sağlamıştır. III. Murad'ın
kendisinin oldukça hacimli bir Dîvân'a sahip oluşu, eserler telif edip
rüyalarını yazdırması, şiirlerini başkalarına şerh ettirmesi; "acayip ve
garayip" hikâyelere, kitaplara ve özellikle resimli yazmalara olan merakı
bu dönem edebi yazımının oluşmasında başat rol oynamıştır. Onun ilgi alanları
devrin diğer hamilerini de etkilemiş, mahrem, mukarreb ve musahip unvanlı
kişiler sultanın nazarında prestij sahibi olmak için padişahın beklentisi
doğrultusunda kendilerine himaye edecek sanatkârlar seçmişlerdir. Bu durum III.
Murad devrinin kendi alanında ilk sayılabilecek eserlerinin ortaya çıkmasına
vesile olmuştur. Ayrıca III. Murad'ın Türkçe yazıma önem vermesi hatta bazı
eserleri farklı aracılarla telif, tercüme ve şerh ettirmesi dönemin önemli
hususiyetlerinden biridir. Türkçe eserlere ek olarak sultanın himayesinde
Farsça ve Arapça eserler de kaleme alınmıştır. Farklı türde eserlerin dönemsel
olarak ele alındığı bu çalışmada, konular belli bir tasnife tâbi tutulmuştur.
Çalışmamızda sırasıyla devrin siyasi kültürü, bir şair olarak Murâdî'nin
şiirleri, sultanın tarikatler ve şeyhleri ile olan ilişkileri, saray çevresi,
dönemdeki himaye kültürü, devrin uleması ve paşaları, sultana kaside yazan
şairler, 1582 Sünnet Şenliği, III. Murad'a ithafen yazılmış eserler, devrin
diğer eserleri, dönem şairleri ve resimli yazmalara dair konular ele
alınmıştır. Bütün bunlar incelenirken devre ait yazma eserlerin incelenmesi
ağırlıklı bir metot takip edilmiştir. Ayrıca çalışmanın sonuna hami ve mahmi
(patronaj) irtibatını gösteren çizelgeler ve grafikler de eklenmiştir.
By the late 16th century, changes in existing power
relations and patronage networks centered around the Ottoman sultans affected
the political, literary and cultural environment of the period from the 1570s
to the 1590s. During this period, in which Murad III was the central ruling
figure, many poets, authors, translators and commentators of the period
produced their works in conjunction with the growing power of the sultanas,
chief eunuchs of the palace, scholars and favourites (musāhibs and musāhibes).
The existence of such alternative intermediaries in order to access to the
person of the sultan as well as to gain his patronage created some new ways of
patronage for the authors of this period. The fact that Murad III himself had a
very voluminous Dîvân, wrote his own literary works, had his dreams recorded
and his poems annotated by other poets, and his interest in supernatural
stories (ajā'ib and gharā'ib) and illustrated manuscripts all played a leading
role in the development of this period's massive literary production. The
sultan's literary interests and tastes also affected other patrons of the
period. Courtiers, such as mahrams, muqarrabs and musāhibs, also chose artists
to be supported in line with the expectations of the sultan and in order to raise
their positions in the eyes of the sultan. This led to the emergence of new
works that can be considered as the first in the field during the reign of
Murad III. Another significant feature of this period is that Murad III gave
utmost importance to writing in Turkish and even had some works written,
translated and annotated by intermediaries. In addition to Turkish works,
Persian and Arabic works were also written with the support of the sultan. In
this study, in which different types of works are examined in sub-periods, the
subjects are classified in a certain way. In our study, the political culture
of the period, the poems of Murâdi as a poet, the sultan's relations with the
sects and the sheikhs of the sects, the palace environment, the patronage in the
period, the scholars and pashas of the period, the poets who wrote odes
(qasida) to the sultan, the Circumcision Festival of 1582, the works dedicated
to Murad III, other works of the period, the poets of the period and the
subjects of the illustrated manuscripts are discussed. While examining all
these, a method based on the manuscripts of the period was followed. The charts
and graphs showing the relationship between patron and patronage were added at
the end of the study.
………………………
Türk basınına göre Türkçe ibadet ve ezan tartışmaları /
Turkish worship and azan discussions according to the Turkish press
Yazar:ARİF EREZ
Danışman: PROF. DR. MUSTAFA BUDAK
Yer Bilgisi: İstanbul Üniversitesi / Atatürk İlkeleri ve
İnkılap Tarihi Enstitüsü / Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
Konu:Türk İnkılap Tarihi = History of Turkish Revolution
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
176 s.
Bu çalışmada Osmanlı'dan Cumhuriyet'e dinde reform
tartışmaları ele alınmıştır. Avrupa'da meydana gelen Rönesans ve Reform
hareketleri Avrupa tarihinde yeni sayfalar açılmasına neden olmuştu. Din,
toplumsal hayattan soyutlanmış birey ve tanrı ilişkisindeki aracılar ortadan
kaldırılmıştı. Avrupa'da ortaya çıkan dini reform düşünceleri zaman içinde
Osmanlı aydınını da etkisi altına almayı başarmıştı. Bu konuyla ilgili Osmanlı
aydını arasında yapılan ilk tartışma Türkçe Kur'an tercümesinin yapılıp
yapılmaması ve hutbelerin anadilde okunması konusuydu. Osmanlı'nın son
dönemlerinde başlayan Kur'an tercümesi denemeleri, Cumhuriyetin ilk yıllarında
da devam etti. 1923'te Cumhuriyetin ilanıyla birlikte tartışmalar şiddetini
daha da artırdı. Bunun sonucunda 1925 yılında T.B.M.M kararıyla Kur'an'ın
Türkçe tercüme ve tefsirinin yapılması kararlaştırıldı. Siyasi ortamın müsait
hale gelmesiyle 1926 Ramazanında Göztepe Camii İmamı Cemaleddin Efendi
tarafından ilk Türkçe Namaz teşebbüsünde bulunuldu. 1928 yılında kamuoyuna
Darülfünun İlahiyat Fakültesi müderrislerince hazırlandığı iddia edilen ve din
alanında yapılacak radikal ıslahatları içeren Dini Islah Beyannamesi adıyla bir
beyanname sızdırıldı. 1932 senesinin Ramazan ayında ise düşünülen ıslahatların
fiili aşamasına geçilerek, ilk defa Türkçe Ezan-Tekbir-Hutbe okundu ve büyük
camilerde dini merasimler yapıldı. 1933 Ramazanında da aynı uygulamalar devam
ederken bu süre zarfında Diyanet İşleri Riyaseti'nin yayımladığı beyannamelerle
uygulamalara resmi hüviyet verilmeye çalışıldı. 1941'de ceza kanununda yapılan
değişiklikle Türkçe Ezan uygulaması zorunlu hale getirildi ve cezai yaptırıma
tâbi tutuldu. Sonuçta Türkçe İbadet denemeleri başarılı olmamasına rağmen,
Türkçe Ezan Demokrat Parti'nin iktidara geldiği 1950 yılına kadar devam etti.
In this study, religious reform debates from the Ottoman
Empire to the Republic are discussed. The Renaissance and Reformation movements
that took place in Europe caused new pages to be opened in the history of
Europe. The intermediaries in the relationship between religion, the individual
and the god, who were isolated from social life, were eliminated. The religious
reform ideas that emerged in Europe managed to influence the Ottoman
intellectuals over time. The first discussion among the Ottoman intellectuals
on this issue was whether to translate the Qur'an into Turkish and to read the
sermons in the mother tongue. As a result, Turkish Qur'an trials, which started
in the last period of the Ottoman Empire, continued in the first years of the
Republic. With the proclamation of the Republic in 1923, the debates
intensified even more. As a result of this, in 1925, it was decided to make the
Turkish translation and interpretation of the Qur'an by the decision of the
Turkish Grand National Assembly. When the political environment became
available, the first Turkish prayer attempt was made by Göztepe Mosque Imam
Cemaleddin Efendi in 1926 Ramadan. In 1928, a declaration called Religious
Reform Declaration, which included radical reforms to be made in the field of
religion, was leaked to the public. In the month of Ramadan in 1932, the actual
stage of the planned reforms was started and the Turkish Adhan-Tekbir-Khutba
was read for the first time and religious ceremonies were held in large
mosques. While the same practices continued in the Ramadan of 1933, during this
period, an attempt was made to give an official identity to the practices with
the declarations published by the Presidency of Religious Affairs. With the
amendment made in the penal code in 1941, the practice of Turkish Azan was made
compulsory and was penalized. Although the Turkish Worship trials were not
successful, Turkish Adhan continued until 1950, when the Democrat Party came to
power.
……………………………
Tezler (tez adı)
Türk İslam Edebiyatı alanında 1984-2021 yılları arasında
yapılan lisansüstü tezler üzerine bir analiz: Nitel çalışma / An analysis on
graduate thesis in Turkish İslamic Literature between 1984-2021: Qualitative
study
Yazar:TANSU ÇİNİCİ
Danışman: DOÇ. DR. AYŞE HİLAL KALKANDELEN
Yer Bilgisi: Atatürk Üniversitesi / Sosyal Bilimler
Enstitüsü / İslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı / Türk İslam Edebiyatı
Bilim Dalı
Konu:Din = Religion
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
204 s.
Bu çalışmada Türk-İslam Edebiyatı alanında 1984-2021
yıllarında yapılan tezlere ait yöntemlerin ve nitel araştırma yönteminin
incelenmesi amaçlanmıştır. Sosyal bilimlerde sıkça kullanılan nitel araştırma
yöntemi ve veri analizi, Türk-İslam Edebiyatı'ndaki tezler için de önemlidir.
Bu sebeple çalışmamızda nitel araştırma yöntemi detaylı olarak incelenmiştir.
Araştırmada; nitel araştırma ve yöntemleri, nitel veri analizinin nasıl
yapıldığı ve Türk- İslam Edebiyatı alanında yapılan lisansüstü tezlerinin
incelenmesi olmak üzere üç ana başlık bulunmaktadır. Araştırmanın sonucunda
ilgili tezlerde yönteme dair bölümlerin yer almadığına ve nitel araştırmanın
alan için önemine ulaşılmıştır.
This study, it is aimed to examine the methods and
qualitative research methods of the theses in the field of Turkish-Islamic
Literature between 1984-2021. Qualitative research method and data analysis,
which are frequently used in social sciences, are also important for theses in
Turkish-Islamic Literature. For this reason, in our study, the qualitative
research method was examined in detail. There are three main headings in this
research: qualitative research and methods, how qualitative data analysis is
done, and examination of postgraduate theses in the field of Turkish-Islamic
Literature. As a result of the research, it has been reached that there are no
chapters on the method in the relevant theses and the importance of qualitative
research for this field.
……………..
Yazma (tez adı)
Tavşanlı Zeytinoğlu Halk Kütüphanesi'nde bulunan Arap dili
ile ilgili yazma eserlerin tespiti ve tavsifi / Determination and description
of Arabic manuscripts works in Tavşanlı Zeytinoğlu Public Library
Yazar:EMİNE DENİZ
Danışman: DOÇ. DR. FADİME KAVAK
Yer Bilgisi: Bursa Uludağ Üniversitesi / Sosyal Bilimler
Enstitüsü / Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı / Arap Dili ve Belagatı Bilim
Dalı
Konu:Arşiv = Archive ; Dokümantasyon ve Enformasyon =
Documentation and Information ; Doğu Dilleri ve Edebiyatı = Eastern Linguistics
and Literature
Dizin: Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
134 s.
Kütüphaneler bir milletin ilim, kültür, bilgi mirasını
oluşturan ve onu ileriki nesillere aktarıp yaşatan en büyük etmenlerinden
biridir. Bu bağlamda bir kütüphanenin ve içerisinde bulunan yazma eserlerin
tanıtılması, tespit edilmesi hem o milletin kültür zenginliğine hem de farklı
alanlarda çalışma yapmak isteyen araştırmacılara büyük katkı sağlayacaktır.
Çünkü herhangi bir yazma nüshanın alanıyla ilgili kaynaklar arasında yer alması
veya almaması pek çok çalışmanın sonucunu etkileyebilir. Bu bakımdan bu
çalışmada bir ilçe kütüphanesi olarak Tavşanlı Zeytinoğlu Halk Kütüphanesi'nde
bulunan Arap dili ile ilgili yazma eserler tanıtılmaya çalışılmıştır.
Çalışmanın birinci bölümünde gramer kitapları ve sözlükler; ikinci kısmında
belagat, arûz ve vaz' ilmine dair eserler; son olarak üçüncü bölümde ise
kasideler ve şerhleri ele alınmakta; kütüphanedeki konumları hakkında bilgi
verilmektedir. Ayrıca eserler ve müellifleri hakkında edinilebilen bilgilere de
kısaca değinilmektedir. Böylece kütüphanedeki Arap dili ile ilgili yazmalara
ait küçük bir katalog düzenlemesi de yapılmış olmaktadır. Anahtar Sözcükler:
Arap Dili, Tavşanlı, Zeytinoğlu Kütüphanesi, Tavsif, Yazma Eser
Libraries are one of the biggest factors that constitute a
nation's scientific, cultural and information heritage, and transmitting this
heritage to future generations and keeping it alive. In this context,
introducing and identifying a library and the manuscripts in it will make a
great contribution both to the cultural richness of that nation and to
researchers who want to work in different fields. Because the fact that any
manuscript is included or not among the resources related to its field can
affect the results of many studies. In this regard, in this study, manuscripts
related to the Arabic Language in Tavşanlı Zeytinoğlu Public Library as a
district library were tried to be introduced. In the first part of the study,
grammar books and dictionaries; in the second part, books on the science of
Rhetoric, Aruz and Vaz'; Finally, in the third part, poems and commentaries on
eulogies are discussed; Information about their location in the library is
given. In addition, information about the books and their authors is briefly
presented. Thus, a small catalog arrangement of the Arabic language manuscripts
in the library is made. Keywords: Arabic Language, Tavşanlı, Zeytinoğlu
Library, Description, Manuscript
………………..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder