4 Eylül 2024 Çarşamba

Fatih Sultan Mehmet İçin Ana Kitaplar

 

Fatih Sultan Mehmet İçin Ana Kitaplar

8 kitap

2.7.2022

 

Andre Clot – Fatih Sultan Mehmet

Erhan Afyoncu

Franz Babinger

Halil İnalcık

İsmail Hami Danişment

John Freely

Nicolae jorga

Yılmaz Öztuna

https://kidega.com/blog/istanbul-un-fethine-ve-fatih-sultan-mehmet-e-isik-tutan-kitaplar/

 

Andre Clot

İki Kıtanın ve İki Denizin Hükümdarı Fatih Sultan Mehmed

Andre Clot, “İki Kıtanın ve İki Denizin Hükümdarı Fatih Sultan Mehmed” eseriyle II. Mehmet’e “fatih” unvanını kazandıran büyük fetihleri ve askeri dehasının yanında Fatih Sultan Mehmet’in bilinmeyen yönlerini ortaya koyuyor. Tarihin entelektüel sultanı Fatih’e daha yakından bakmanızı sağlayacak bu eser Fatih’in bilime, sanata duyduğu ilgiyi gözler önüne seriyor.

 

Erhan Afyoncu

 

 

Franz Babinger

Fatih Sultan Mehmet ve Zamanı

Fatih devri üzerine yazılan en tartış­malı eserlerden biridir. Fethin 500. yılı münasebetiyle yazılan eser tarafsız ol­mamakla ve kaynaklar noktasında titiz davranmamakla suçlanmıştır. Alman kö­kenli yazar, o dönemle ilgili olarak bazıları ilk denilebilecek ve sonraki tarihçiler­ce kabul gören bilgiler de öne sürmüş. Bunlardan biri Fatih’in ölümüne dair ileri sürdüğü saray doktoru tarafından zehir­lendiği bilgisidir. “Hayrete seza” şeklin­de gelişme kaydettiğini söylediği Osman­lı donanmasının Avrupa donanmalarına üstün olduğunu dile getiren Babinger, Sul­tan’ın Avrupa’yı fazlasıyla etkilediği, kud­retinin Napolyon’la kıyaslanabileceği ifa­desine ek olarak Ortaçağ’daki insanların dünyayı görüş tarzında değişiklik yapa­rak zekâları etkisi altında bıraktığını da belirtmiş.

Yazar, Fatih’in geniş casus şebekesinin Batı’nın tüm sahalarına yayıldığını, Alman dev­letlerinden, Kuzey İtalya’ya uzanan şe­kilde yeni bir haçlı seferi için toplanılan mec­lislerde dahi o milletlerden elde edilen casuslar olduğunu belirtiyor. Babinger, iddiasını güçlendirme adına isim ve kaynak zikrederek bütün İtalya’nın son derece mahrem ve daimi bir Türk haber alma servisi ile örülü ol­duğunu ifade etmiş.

Yedi bölüm olarak ele alınan eser İkinci Mehmet’in doğumuyla başlar, ikinci bölümde ikinci ve kesin tahta çı­kışıyla devam eder. Buradan başlayıp altıncı bölümün sonuna kadar olan kıs­mın kronolojik ve konu başlığına uygun şekilde ilerlediğini görüyoruz. Son ve yedinci bölümde ise Fatih’in kişiliği, hü­kümdarlığı ve insani yönü ile devlet ve toplum hayatına ışık tutması aktarılır. Sanat ve edebiyatla bilim çevrelerinin vaziyetinden bahsettikten sonra Fatih ve Batı kıyasıyla sona erer. Ayrıca eserde şehzadelik şehirleri ve İstanbul çizim­leri ile değişik dönemlerde çizilen Fatih resimleri de yer alıyor.

 

Halil İnalcık

Gazavat-ı Sultan Murat Bin Mehmet Han - Halil İnalcık / Mevlüt Oğuz

Fatih Sultan Mehmet Han’ın ilk salta­nat döneminin anlatıldığı, döneminin meş­hur kaynaklarındandır. Sultan’ın ilk tahta çıktığı dönemi ve gençlik yıllarına dair olan vakaları da anlatır. Eseri önemli kılan, genç Sultan’ın ilk dönem­lerine dair bilgilerin yer almasıdır. Bilindiği gibi Fatih, birden fazla tahta çıkmıştır. Bu eserde de ayrıntılarına dair malumatımı­zın az olduğu bu dönemler anlatıldığından, Sultan’ın bahsi geçen özelliklerine ve ka­rakterine dair fikir sahibi olmamızı sağlıyor.

Ana kaynaklardan olan Ga­zavatname, bazı eserlerde geçtiği üzere Varna Savaşı’ndan önce bir taht değişikliği yaşandığı görüşüne katılmaz. Eski Sultan orduya komuta etmiştir. Gazavat’ta savaş sırasında şehit ve gazilerle savaşa katılan­lara yapılan ganimet paylaşımını ayrıntılı olarak görmekteyiz. Bunun yanında yapılan yeni tayin ve azillerde her işin ehline verilip genç Sultan’ın tamamen İslâmî usullere ri­ayet ettiği de dikkatlerden kaçmamaktadır. Araştırmacılara yönelik olan eser, döneme dair ayrıntılı bilgi sahibi olmak isteyenlerin başvurabileceği niteliktedir.

 

 

2019. 848s.

 

Fâtih Sultan Mehemmed Han (İki Karanın Sultanı, İki Denizin Hakanı, Kâyser-İ Rûm)

Fâtih Sultan Mehmed üzerine yaptığı çalışmalarını 1950’lerde yayımlamaya başlayan Halil İnalcık’ın yaklaşık altmış yıllık birikiminin yer aldığı bu kitap, Fâtih ve devri hakkında monografik bir eser. Fâtih Sultan Mehemmed Han; İnalcık’ın daha önce muhtelif dillerde yayımlanmış makalelerinin yanı sıra yeni yazılarını da içeriyor.

Kitabın birinci bölümünde, Osmanlı ve Bizans (1302-1453) ilişkileri ve İstanbul’un fethi ele alınırken, fetih sonrası idare ve kurumlara dair yeni düzenlemeler; dönemin arşiv belgeleri ve kânûnnâmeler ışığında inceleniyor. Ayrıca Fâtih dönemi mâliye idaresi ve imparatorlukta rayiç olan meskûkât üzerinde durulurken; birinci elden kaynaklar detaylı bir şekilde tahlil ediliyor.

İkinci bölümde ise, İnalcık’ın ilk defa bu eserde yayımlanacak olan yazıları da yer alıyor. Halil İnalcık’ın “Fâtih Sultan Mehmed” hakkında kaleme aldığı bu kapsamlı çalışma, zengin bibliyografyasıyla da araştırmacılar için eşsiz bir kaynak niteliğindedir.

https://www.iskultur.com.tr/fatih-sultan-mehemmed-han.aspx

İçindekiler sayfası: Sayfanın solunda “İç sayfalara gözat”. https://www.kitapyurdu.com/kitap/fatih-sultan-mehemmed-han-ciltli-amp-iki-karanin-sultani-iki-denizin-hakani-kayseri-rum-/523370.html&filter_name=F%C3%A2tih+Sultan+Mehemmed+Han+

 

İsmail Hami Danişment

Fetih ve Fatih

İstanbul’un fethi ve özelinde Fatih’i anlatan kitapta, bu olayın Türk ve dün­ya tarihi açısından sonuçları üzerinde duruluyor. Danişmend, İkinci Mehmet’in iki yüzü aşan dilde “Conquer” (fetheden) sıfatıyla anıldığını ve bunun dünya tarihinde baş­ka emsali olmadığını ifade ediyor. Fethin ardından Ortodoks Hristiyan egemenli­ğindeki İstanbul’un Türk-İslâm kültürü ve dairesinde fethi ve yeni baştan imarı­nın tarihimiz açısından önemine değini­liyor.

Şehrin 1204’te Latin Hristiyanlarca yakılıp yıkılması ve sonrasında tamirinin yapılamaması, 1453’e gelen süreçte şehri sönük ve hantal bir görünüme sokmuş­tur. Ancak fetihten sonra İstanbul tam bir idari ve kültürel bir başkent olmuştur. Ve bunu Fatih’ine borçludur. Vakıf sistemini iş­leten İslâm hükümdarı Fatih’in, gelene­ğe olan bağı da burada gösterilmiştir. Bunun yanında Ortaçağ’da kaleler ardına saklanan feodal yönetim tarzını sona erdiren Sultan’ın, aynı zamanda din ve vicdan özgürlüğünün devlet tarafından güvenceye alındığı bir devlet yapısını kurarak bu devre ait bakış açısını da sonlandırdığına vurgu yapılır.

 

John Freely

Büyük Türk-John Freely

John Freely, 21 yaşındayken İstanbul’u fethederek dünya tarihini yeniden şekillendiren Fatih Sultan Mehmet’in saltanatına, hayatına ışık tutuyor. Sultan Mehmet’in hayatını konu alırken Hristiyan dünyasının Osmanlı’ya bakışına da kitabında yer veriyor. Büyük Türk’ü bir de Freely’nin son derece ayrıntılı anlatımıyla okumalısınız.

 

Kritovulos

Kritovulos Tarihi (1451-1467)-Kritovulos

Kritovulos Doğu Roma İmparatorluğu olan Bizans’ın tarih sahnesinden silinişine bizzat tanık oldu. Şahit olduğu bu dönemindeki gözlemlerini de Fatih Sultan Mehmet’e ithaf ettiği bu kitabıyla da okuyuculara aktardı. “Kritovulos Tarihi”, 1451 ve 1467 yılları arasında Fatih Sultan Mehmet’in tahta çıkışını, devletin idari ve mali yapısını düzenleyişini ve İstanbul’un kuşatılarak fethedilmesini anlatıyor. Kritovulos bu eserinde Fatih Sultan Mehmet’in felsefi yönünü de ortaya koyuyor. “Kritovulos Tarihi”, Fatih Sultan Mehmet’i daha yakından tanımak isteyen tarih okuyucularının hayranlık duyacakları bir eser.

 

Nicolae jorga

Büyük Türk Fatih ve Dönemi - Nicolae Yorga 

Kitap, büyük Balkan tarihçisi, eski Ro­manya başbakanı Nicola Yorga’nın 5 ciltlik Osmanlı Tarihi adlı eserinin, Fa­tih döneminin ayırılarak neşredilmesiyle ortaya çıkmış. Balkan kaynakları baş­ta olmak üzere dönemin siyasi ve dip­lomatik tarihi noktasında fazlasıyla yetkin olan Yorga, Fatih’le alakalı ola­rak olumsuz ve dini taassupla yaklaşan Batı dünyasına nazaran sultanın yeri ve değerini şu cümlelerle ifade eder: “Gerçek bir deha olarak kabul edil­meyecek olması halinde bile, olağanüs­tü bir şahsiyete sahip olduğu kesin olan 2. Mehmet, nadir bulunan bu özellik­leriyle yeni icraatı olan devasa ve par­lak fethi gerçekleştirmiş ve Osmanlı İmparatorluğu’nun görkemli güçlerinin daha yüksek siyasi amaçlar için kulla­nılmaya başlanması yalnızca onun saye­sinde mümkün olabilmiştir.”

Fatih’in genel karakteri ve siyasetini konu alarak başlayan kitap, İstanbul’un fethi ve bu hamlenin İslâm ve Batı dün­yası üzerindeki etkileri üzerinde duru­yor. Ardından Batı yani Balkan coğrafya­sına yaptığı kapsamlı harekâtın niteliği, buna karşı Macaristan başta olmak üze­re Batı dünyası ve Papa’nın haçlı sefe­ri teşebbüsleri ve neden yapılamadığı sorusuna da kitapta yanıt bulmak mümkün. Anadolu ve Karadeniz hâkimiyeti bağ­lamında beyliklerin hâkimiyetine son verilmesi ve Bizans mirasçısı Trabzon Rum İmparatorluğu’na yapılan sefer de o dönemin dünyasının dengeleri doğrultu­sunda incelenmiş: “Fatih devrinde Türkiye İmparator­luğu Avrupa’nın 15. asırda ilk merkezi devlet tipini teşkil etmiş ve Yeniçağ ta­rihinin siyasi tekamül bakımından bir fa­rikası olan bu yeni rejimin Avrupa’da ilk örneği olmuştur.

 

Yılmaz Öztuna

Fatih & Büyük Kartalın Gölgesi

Yılmaz Öztuna, bu kitapta, tarihi olayları ele alırken kendine has konu-olay sınırlaması ve sınıflandırmasıyla Fatih ve dönemini ele alıyor. “Fatih’in Bizans Politikası” başlığı altında bu ülkeyle eskiden beri yaşanagelen sıkıntıla­ra yer verilmiş. Devamında Sultan’ın tahttaki ilk günlerinden itibaren İstanbul’un fethine niyetlendiğinden ve buna dayalı olarak yaptığı ic­raatlardan bahsediliyor. Feth-i Mübin’e giden süreçteki gelişmelerin, dünya ve İslâm dünyasındaki aksine de kitapta yer verilmiş ve Fatih’in fethin ardından Bizanslı aydınlara kol kanat gerip meclislerinde yer vermesi yönüyle ilmi yakla­şımı ele alınmış.

Kitapta 15. asır dünyasının siyasi güçleri­ne dair bir malumattan son­ra Fatih’in Balkan, Karadeniz ve Anadolu’da uyguladığı politikalar ayrı başlıklar halinde karşımıza çıkıyor. Her biri bugünlere gelen sü­reçte hüküm sürdükleri topraklarda baskın birer lider özelliği taşıyan bu güç odaklarıy­la yapılan mücadele ve sonuçta nüfuz altına alınmaları ise yine Fatih’in şahsi başarısıdır. Başarılı siyasi hamlelerine örneklerden biri Kırım’dan Ceneviz kolonilerini çıkarıp burayı Osmanlı’ya bağlı bir devlet haline getirmesiyken bir di­ğeri de Rönesans’ın başladığı İtalya’ya duydu­ğu merak ve planladığı harekâttır. İlk adımı da Otranto fethiyle gerçekleşmiştir.

Vefat haberi ise Venedik Elçisi tarafından şöyle ifade edilmiş: “La Grande Aquilla e Morta” Yani Türkçe manasıyla “Büyük Kartal öldü”…

 

https://www.dunyabizim.com/kitap/fatih-sultan-mehmed-ve-donemini-hangi-kitaplardan-okuyalim-h28114.html

 










 

 


 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder