4 Eylül 2024 Çarşamba

Türk bilgeliğinin kaynaklarından Türkçenin gücü

 

Türk bilgeliğinin kaynaklarından Türkçenin gücü

30.6.2023

 

“Büyük bilge Prof. Oktay Sinanoğlu bir milletin yaşamında dilinin ne kadar önemli olduğunu anlatmak için çok çok özel bir kitap yazmış ve adını Bye Bye Türkçe diye isimle tanıtmıştır..Türk bilgesi bir dilin toplum için önemini o kadar çok vurgulamıştır ki “toplumsal kültür şerefi” mantığının dil ile olabileceğini anlatmıştır.”

 

https://journo.com.tr/turkce-ovgu-haber-dil

ara: Türkçeye övgü

……………………

“Ey Dünya İnsanları HEPİNİZ TÜRKSÜNÜZ.

Amerikalı araştırmacı yazar Gene D. Matlock, "Ey Dünya İnsanları Hepiniz Türksünüz" adlı kitabında "tüm dünyanın kökeninin aslında Türkler olduğu" tezini yeniden alevlendiriyor.

Okumaya değer bir kitap.

 

***

 

Kaynak : Gazeteci Mine Akverdi'nin Gene D. Matlock ile röportajı

Yıllar önce İsraillilerin Filistinlilere yaptığı kötü muamele sebebiyle çok üzülmüştüm ve bu insanların bir türlü paylaşamadığı kutsal toprakların tarihi ve buradaki dinlerin kökenleri üzerine araştırmalar yapmaya başladım.

Bu araştırmalarımı bir yandan da yazıyordum. Araştırma ilerledikçe her şey beni önce Hindistan'a, daha da derinleştiğindeyse Hindistan'ın kuzeyine götürdü.

Elimi neye atsam önünde sonunda her şeyin kaynağı olarak karşıma Türkler ve coğrafya olarak da Türkiye ve Orta Asya çıkıyordu.

Zira dikkatle incelediğimde Eski Ahit (Kitab-ı Mukaddes'in ilk bölümünü oluşturan, Tevrat ve Zebur'u da kapsayan 39 kitap) ve İncil'de İsrail'den bahsedilmediğini gördüm.

Kutsal kitaplarda bahsedilenler aslında Türkiye ile bağdaşıyordu.

Nuh'un Gemisi efsanesi, Büyük Tufan...

Hepsinin kökeni Türkiye ve Türklere dayanıyordu.

Bu da bana şunu gösteriyordu: İnsanlığın başladığı yer Türkiye idi.

Biz insanlar tüm uygarlığın atası olarak Sümer, Yunanistan, Mısır ve Çin'i görmeye yanlış bir şekilde şartlanmışız.

Birkaç bin yıl önce Kuzey Kutup bölgesinde bir cennette, bolluk içinde yaşayan ileri derecede uygarlaşmış bir halk vardı...

Dünyadaki bütün dinler hangi ulusa ait olursa olsun insanlığın beş kökensel ırkı olduğunu söyler.

Bu beş ırka Kurus, Krishti ya da Krishtaya deniliyordu.

Yaşadıkları yere ise Yahudilikte ve Hıristiyanlıkta Aden denir.

Hindular buraya Uttura Kuru adını verir.

Eski Yunan tarihçileri ve mitolojisi ise buraya Hiperborea olarak göndermede bulunur.

Tibetli Budistlar ise Khedar Hand (Tanrı Şiva'nın ülkesi) ve Şambala der.

Aynı zamanda buraya Tanrı Şiva'nın toprakları anlamında Sivariya ve Sibirya da denmektedir.

Yeni ilk insanların yaşadığı cennet bahçesi Sibirya bozkırlarıdır.

Buradaki ilk insan olan Adem (İngilizcedeki yazılışıyla Adam) Türk dilinde 'insanoğlu' anlamında kullanılır.

Nitekim buradaki yüksek zeka ve uygarlığa sahip ari ırk (aryan) Türk'tür.

Türkler'in kendilerinden Kıpçaklar, Kurular ya da Aryanlar diye bahsetmesi de bunun kanıtıdır.

Ancak pek çok farklı din ve mitolojide geçtiği üzere bu insanlar lanetlenip bir doğal felaket yaşar, dünya ekseninde meydana gelen ani bir sapma ile yaşadıkları yer donmuş, büyük seller olmuştur.

Şimdi adına Türkler dediğimiz Kurular güneye, Orta Asya'ya kaçmak zorunda kalmıştır.

Bu anlatılan Büyük Tufan'dı.

Nuh ve insanlığın soyunu devam ettiren oğulları da işte bu kökenden geldi yani Türk'tü.

Nuh'un gemisinin karaya oturduğu Ararat Dağı'nın Türkiye'deki Ağrı Dağı olduğu inancı da bunu kanıtlıyor.

Böylece Türk soyundan gelen insanlık Türkiye'ye ve aşağıya Mezopotamya ve Hindistan'a dağıldı.

Dolayısıyla Sümerler, Hititler, Iraklılar, Kürtler, Hintliler, Mısırlılar hepsi aslında Türk'tü.

Kuzey Kutbu'ndan aşağı inerek Kuzey Avrupa'ya İsveç, Finlandiya, İngiltere'ye ve tüm dünyaya yayıldılar.

Bugün herkes kendi neslinin izlerini Türklere dek sürebilir.

Dünyanın her köşesinde kullanılan dilden inançlara ve tanrı isimlerine kadar her şeyin dil olarak aynı kökenden geldiğini görebilirsiniz.

Bu tüm dinlerin, dillerin de tek bir kaynaktan çıktığını gösteriyor: Türklerden!

İngiltere'den, Finlandiya'ya insan isimlerinden yer isimlerine Türkçe kökenli kelimelere rastlayabilirsiniz.

Finlandiya'da Kırkpınar diye bir yer var!

Urdu dilinde binlerce Türkçe kelime var.

Hintlilerin Kutsal Kitabı Mahabharata aslında Türklerin tarihlerini anlatıyor.

Yunanlıların büyük tanrısı Zeus'un ismi de Türkçe.

Kudüs, İsa gibi kelimelerin kökeni de aslında Türkçe ve dahası bu bahsedilen yerler de aslında İsrail'de değil Türkiye'de İsa da bu topraklarda yaşadı.

Öte yandan yakın tarihte Keltlerin (İrlandalılar, Galiler, İskoçyalılar) DNA'sı incelendi ve Altay'dan geldikleri kanıtlandı.

Vikingler, Finikeliler ve İtalya'nın Roma İmparatorluğu' ndan yıllar önce burada yaşayan ve Roma'nın kurucuları sayılan yerli halkı Etrüskler de Türk'tür.

Estrüskler'in DNA'larının Türklerinkiyle yüzde 97 aynı olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır.

Kızılderililer Türk'tür, bunu kendileri de söyler.

Kültür ve geleneklerindeki benzerlik aşikar.

Özellikle Amerika'da Türk soyundan geldiğini söyleyen Meluncanlar'dan olan Cherokee'ler Türkiye ile bugün çok yakın ilişkiler içindedir.

Önceleri herkes bana gülmüştü ama şimdi durum değişiyor.

Amerikanın yerli halkları, Kızılderililer, Meksikalılar bu teze çok pozitif tepki veriyor.

Çoğu kabul de ediyor.

Ancak ABD'deki Amerikalıların veya İngilizlerin pek hoşuna gitmiyor.

Amerika kıtasındaki pek çok yer ismi aslında Türkçe kökenli.

Meksika'daki Teotihuacan kalıntıları aslında Türkçe olan Tea (tanrı)+ Tiwa (Bir Türk boyu olan Tuvaların bugün bir cumhuriyeti de vardır) +

Han (krallık anlamına gelen Türkçe kelime) kelimelerinden türemiştir.

Peru'daki Karal kalıntılarındaki piramitler Mısır'dakilerden daha eskidir ve Türkçe'de 'hükümdar' anlamına gelen kral kelimesinden türemiştir.

Meksika'da bugün de Türkçe kökenli birçok kelime kullanılıyor.

Örneğin dağ/tepelere Meksika'da tepek deniliyor

Atatepek, Çapultepek isminde şehirler bulunuyor.

Havasu diye bir yer bile var. İspanyollar Meksika'ya ilk geldiklerinde Aztek'lere hangi tanrıya inandıklarını sorduğunda onlar 'İnana' cevabını vermişti.

Bu Antik Sümer'de de bir tanrıçanın adı.

Yani Sümerler ile Aztekler aradaki onca mesafeye, okyanusa rağmen aynı adlı tanrıya inanıyor.

Dahası Meksikalılar da Hintliler de Türkleri aynı kelimeyle 'Karaskus' diye adlandırıyordu.

Demek ki Amerika'yı İspanyollar değil, önce Türkler keşfetmişti.

Sonuçta bunlar gibi sayısız örnek şunu gösteriyor:

Dünyanın her köşesindeki bütün uygarlıklar Orta Asya'dan geçmiş ve her yerde ortak olarak karşımıza çıkan din, dil, kültür ve inanışları buradan tüm dünyaya taşımıştır.'”

………………..

Gemini;

türkçe, türk dili hakkında yabancı uzmanların olumlu yorumları nelerdir

Türkçe Hakkında Yabancı Uzmanların Olumlu Yorumları

Türkçe, dünyanın en çok konuşulan dillerinden biridir ve tarih boyunca birçok farklı dil ve kültürü etkilemiştir. Yabancı dil uzmanları da Türkçenin zenginliği ve güzelliği hakkında birçok olumlu yorumda bulunmuşlardır.

Türkçenin güzelliği ve estetiği:

·         Alman dilbilimci Johann Wolfgang von Goethe: "Türkçe, kulağa en hoş gelen dillerden biridir."

·         Fransız yazar Théophile Gautier: "Türkçe, kelimelerin melodisi ve ahengiyle şiirsel bir dildir."

·         Macar dilbilimci Arminius Vámbéry: "Türkçe, ses ve anlam bakımından olağanüstü bir dildir."

Türkçenin zenginliği ve ifade gücü:

·         İngiliz dilbilimci George L. Campbell: "Türkçe, çok karmaşık fikirleri bile ifade edebilen son derece esnek bir dildir."

·         Rus dilbilimci Nikolay Marr: "Türkçe, aglutinatif yapısı sayesinde sınırsız sayıda kelime türetebilen bir dildir."

·         Amerikalı Türkolog Edward J. Wittick: "Türkçe, gramer ve kelime hazinesi bakımından oldukça zengin bir dildir."

Türkçenin kolay öğrenilebilirliği:

·         Fransız Türkolog Jean Deny: "Türkçe, gramerinin basitliği ve mantıklı olması nedeniyle kolay öğrenilebilen bir dildir."

·         Alman Türkolog Gerhard Doerfer: "Türkçe, fonetik yapısı sayesinde telaffuzu kolay bir dildir."

·         İngiliz Türkolog Geoffrey Lewis: "Türkçe, öğrenmesi keyifli ve pratik bir dildir."

Türkçenin tarihsel ve kültürel önemi:

·         İtalyan Türkolog Ettore Rossi: "Türkçe, Orta Asya'dan Balkanlara kadar uzanan geniş bir coğrafyada konuşulan ve birçok farklı kültürü etkilemiş bir dildir."

·         Amerikalı tarihçi Bernard Lewis: "Türkçe, Osmanlı İmparatorluğu'nun resmi dili olarak yüzyıllar boyunca önemli bir rol oynamıştır."

·         Rus Türkolog Alexander Kazembek: "Türkçe, Türk edebiyatı ve müziğinin zengin bir dildir."

Sonuç olarak:

Türkçe, birçok yabancı dil uzmanı tarafından güzel, zengin, kolay öğrenilebilir ve tarihsel açıdan önemli bir dil olarak kabul edilmektedir.

Ek bilgiler:

·         Türkçenin tarihi: [geçersiz URL kaldırıldı]

·         Türkçenin grameri: [geçersiz URL kaldırıldı]

·         Türkçenin lehçeleri: [geçersiz URL kaldırıldı]

Not: Bu bilgiler genel bir bakış açısı sunmaktadır. Belirli bir uzman veya dil hakkında bilgi edinmek için ilgili uzmanın çalışmalarını veya dilin gramer kitaplarını ve sözlüklerini kontrol etmeniz önerilir.

…………………


Türkçenin Gücü Hakkında Yabancı Uzmanların Yazdıkları

Gemini

Türkçe, aglutinatif bir dil olmasıyla bilinir. Bu, kelimelere ekler ekleyerek yeni kelimeler türetebileceğiniz anlamına gelir. Bu özellik, Türkçeyi son derece esnek ve güçlü bir dil yapar.

Türkçenin gücüne dair yabancı uzmanlardan bazı alıntılar:

·         Johann Wolfgang von Goethe (Alman Dilbilimci): "Türkçe, kelimelerin melodisi ve ahengiyle şiirsel bir dildir."

·         George L. Campbell (İngiliz Dilbilimci): "Türkçe, çok karmaşık fikirleri bile ifade edebilen son derece esnek bir dildir."

·         Edward J. Wittick (Amerikalı Türkolog): "Türkçe, gramer ve kelime hazinesi bakımından oldukça zengin bir dildir."

·         Jean Deny (Fransız Türkolog): "Türkçe, gramerinin basitliği ve mantıklı olması nedeniyle kolay öğrenilebilen bir dildir."

·         Gerhard Doerfer (Alman Türkolog): "Türkçe, fonetik yapısı sayesinde telaffuzu kolay bir dildir."

Türkçenin gücünün bazı örnekleri:

·         Tek bir kelimeden onlarca kelime türetmek mümkündür. Örneğin, "gel" kelimesinden "gelir", "gelecek", "gelme", "gelmek", "getirecek", "getirir" gibi birçok kelime türetilebilir.

·         Karmaşık fikirleri ve kavramları tek bir kelimeyle ifade etmek mümkündür. Örneğin, "özlem" kelimesi, bir şeye veya bir kişiye duyulan derin ve uzun süreli arzuyu ifade eder.

·         Farklı dillerden kelimeleri kolayca özümseyebilme ve Türkçeye uyarlayabilme yeteneği vardır. Örneğin, "telefon", "bilgisayar", "internet" gibi kelimeler Türkçeye adapte edilmiştir.

Sonuç olarak:

Türkçe, aglutinatif yapısı, zengin kelime hazinesi ve esnek grameri ile son derece güçlü bir dildir. Bu güç, Türkçenin birçok farklı alanda kullanılmasını ve birçok farklı dil ve kültürü etkilemesini sağlar.

Ek bilgiler:

·         Türkçenin tarihi: https://en.wikipedia.org/wiki/Turkish_language

·         Türkçenin grameri: https://www.optilingo.com/blog/turkish/how-to-learn-turkish-grammar/

·         Türkçenin lehçeleri: https://en.wikipedia.org/wiki/Turkish_dialects

Not: Bu bilgiler genel bir bakış açısı sunmaktadır. Belirli bir uzman veya dil hakkında bilgi edinmek için ilgili uzmanın çalışmalarını veya dilin gramer kitaplarını ve sözlüklerini kontrol etmeniz önerilir.

…………………….

türkçe dünyanın en harika dili midir

Gemini

Bir dilin "en harika" olup olmadığını objektif bir şekilde değerlendirmek zordur. Her dilin kendine özgü güzellikleri, zorlukları ve gücü vardır.

Türkçenin birçok güzel ve güçlü yönü olduğu doğrudur. Örneğin:

·         Aglutinatif bir dil olması: Bu, kelimelere ekler ekleyerek yeni kelimeler türetebileceğiniz anlamına gelir. Bu özellik, Türkçeyi son derece esnek ve güçlü bir dil yapar.

·         Zengin kelime hazinesi: Türkçenin kelime hazinesi, yüzyıllar boyunca farklı dillerle etkileşimi ve geniş bir coğrafyada konuşulmasından dolayı oldukça zengindir.

·         Ses uyumu: Türkçedeki sesler, birbiriyle uyumlu olacak şekilde düzenlenmiştir. Bu da dile estetik bir katman ekler.

·         Kolay öğrenilebilirlik: Türkçenin grameri, diğer birçok dile kıyasla daha basit ve mantıklıdır. Bu da dili öğrenmeyi kolaylaştırır.

Ancak, Türkçenin bazı dezavantajları da vardır. Örneğin:

·         Karmaşık dilbilgisi kuralları: Türkçenin dilbilgisi kuralları, bazı konularda karmaşık olabilir.

·         Çoğul eksikliği: Türkçede bazı kelimelerin çoğul formu yoktur.

·         Yabancı dil öğrenirken zorluk: Türkçenin ses ve gramer yapısı, bazı yabancı dillerden oldukça farklıdır. Bu da bazı Türkçeciler için yabancı dil öğrenmeyi zorlaştırabilir.

Sonuç olarak, Türkçenin birçok güzel ve güçlü yönü vardır. Dil, aglutinatif yapısı, zengin kelime hazinesi ve ses uyumu gibi özellikleri ile öne çıkar.

Ancak, her dil gibi Türkçenin de bazı dezavantajları vardır. Dilin karmaşık dilbilgisi kuralları ve çoğul eksikliği gibi bazı yönleri, bazı kişiler için zorlayıcı olabilir.

Türkçenin "en harika" dil olup olmadığını kişisel tercihlere ve bakış açısına göre değerlendirmek gerekir.

Ek bilgiler:

·         Türkçenin tarihi: [geçersiz URL kaldırıldı]

·         Türkçenin grameri: [geçersiz URL kaldırıldı]

·         Türkçenin lehçeleri: [geçersiz URL kaldırıldı]

………………

 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder