ENDÜSTRİYEL YOĞURTLAR İÇİN MAYA İTHAL EDEN
ÜLKEMİZDE
YERLİ YOĞURT MAYASI ÜRETİLDİ.
YOĞURT MAYASI ÜRETİMİNDE TÜRK DAMAK TADINA UYGUN KÜLTÜRLER SEÇİLDİ
10.2.2020
“Kurucusu olduğu Konya Gıda ve Tarım
Üniversitesi ile “Türk Lezzetleri Projesi”ne 4 yıl önce start veren Konya
Şeker, proje kapsamında yürütülen çalışmalardan biri olan yoğurt mayasında ithalata bağımlılığı önleyecek yerli
yoğurt mayası üretimini sürdürülebilir şekilde üretmeyi başardı.
Anadolu’nun dört bir yanındaki
köylerden Konya Gıda ve Tarım Üniversitesindeki akademisyenler ve Torku
tesislerindeki gıda mühendisleri tarafından toplanan
onlarca yoğurt kültürünün, Üniversite Laboratuvarlarında analizlerinin
yapılması sonrası Panagro Et ve Süt Entegre Tesisleri AR-GE
laboratuvarlarında çoğaltılmasıyla başlayan çalışmalar, Türk damak tadına uygun kültürlerin
seçilmesi ve endüstriyel üretimi destekleyecek yeterlilikte maya
üretim tesisinin yapımıyla tamamlandı.
2018 yılından beri laboratuvar
ortamında deneme üretimleri yapılan yerli maya ile üretilmiş yoğurdun, lezzet,
raf ömrü gibi kriterler açısından da testi geçmesi üzerine Torku Yoğurtlar
artık Konya Şeker’in kendi tesislerinde ürettiği yoğurt mayası ile çalınmaya
(mayalanmaya) başlandı.
Yerli maya ile üretilmiş yoğurtlar
“Mayası Türkiye’de Üretilmiştir” kırmızı vinyetli ambalajlar ile raflarda
yerini alırken, yerli maya üretimi ile Konya Şeker,
sadece kendi yoğurt üretiminde kullandığı maya için ödediği milyonlarca lira
ithalatın önüne geçecek.
YERLİ MAYAYI ÜRETTİK, DIŞA BAĞIMLILIK
GARABETİNE SON VERDİK
Milletimizin Asya Steplerinden
Anadolu’ya yolculuğunda yanında getirdiği ve Türklerin binlerce yıllık katığı
olan yoğurdu dünyanın bizden öğrendiğini söyleyen PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep
Konuk “Biz Panagro Et-Süt Entegre Tesisi Yatırımına başladığımızda bir
garabetle karşılaştık. Biz bir çiftçi kooperatifiyiz, on binlerce çiftçimizin istisnaları hariç
hemen hepsi köyünde, evinde yoğurdunu kendi mayası ile çalarken, endüstriyel
üretimde ithal mayadan başka seçenek yoktu. Belki Anadolu’da onlarca çeşit
yoğurt mayası kültürü vardı ama Türkiye olarak biz bunu büyük ölçekli
üretimlerde kullanılacak şekilde çoğaltacak, sürdürülebilir şekilde
üretilebilecek yatırıma sahip değildik.
Yani yoğurdun sütü bizden, mayası
eldendi. Halbuki süt her tarafta üretiliyor, sütü üretmek marifet değil ki, onu
başka bir ürüne, bir üst versiyon gıda ürününe taşıyan mayası. O marifet
kimsede yokken milletimiz o marifeti binlerce yıl önce sergilemiş. Orta Asya’da
Türk süvarilerinin dağlarda at koştururken ok ve kılıç dışında iki ayrılmaz
donanımı daha vardı. Deri yoğurt torbası ve tahta kaşık. Bunu tarihçiler
yazıyor.
1.500’lü-1.600’lü yılların
hatıratlarında var. Avrupalı diplomatlar, seyyahlar, Türklerin baş yemeğidir
yoğurt diye not almışlar, gördüklerini, yaşadıklarını. Yoğurdu ayran yapıp
içmemiz dikkatlerini çekmiş, başka milletten olanlar bunu içse hasta olur. Ama
Türkler olmuyor diye hatıratlarında yazmışlar Türk mutfağı açısından yoğurdun
önemini. Avrupalılar yoğurdu tanıdıkça, onun sağlığa faydalarına odaklanmış.
Avrupalı doktorlar hastalarının tedavisinde tavsiye eder olmuş ve bizim
yoğurdumuz tüm dünyaya yayılmış.
Sonra, onlar yoğurdu bizden öğrendiler, yoğurdu değil ama
mayasını bize satmaya başladılar. Yani,
biz bizim olanı ele kaptırmıştık. Mayayı, yoğurdu üç beş asır önce tanıyanlar
üretiyor ve bütün dünyaya hatta mucitlerine onlar satıyordu. Bizim ilk işimiz
elbette bu garabete son vermek olmalıydı ve ilk talimatlarımızdan biri de o
oldu. Yurt dışına ödediğimiz döviz bir yana asıl ayıp, asıl garabet mucidi
olduğumuz, Türk milletiyle özdeşleşmiş yoğurdun mayasında dışa bağımlılıktı.
Biz bu garabete son verdik” dedi.
YERLİ MAYADAN ÜRETİLMİŞ TORKU DOĞAL
YOĞURTLAR RAFLARDA YERİNİ ALDI
Ülkemizde yoğurt evlerde hala
geleneksel usullerle ve maya için ayrılmış yoğurt ile mayalanırken, yoğurt
kültürünün canlı olması ve uzun süre kullanımda özelliğini yitirmesi sebebiyle
büyük miktarda maya ihtiyacı olan mandıralar ve süt ürünleri tesisleri maya
ihtiyaçlarını maya üreticilerinden temin edebiliyordu. Ülkemizde endüstriyel maya ihtiyacını karşılayacak
maya üretim tesisi bulunmazken, ülkemizdeki bütün yoğurt üreticilerinin maya
ihtiyacını biri Avrupa biri Amerika merkezli iki maya üreticisi şirket
karşılıyordu.
Yoğurt tüm dünyaya Türk mutfağından
yayılmasına, kişi başına yoğurt tüketiminde Türkiye dünyada rakipsiz olmasına
rağmen yoğurt mayası ihtiyacını ithalat yoluyla karşılayan ülkemiz maya
ithalatı için her yıl yaklaşık milyonlarca dolar döviz sarf ediyordu.
Tarım ve Gıda sektöründe bilgi ve
teknoloji üretmek, her iki sektörün ihtiyacı olan inovatif gelişmelere
lokomotiflik yapması için Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi’ni kuran Konya
Şeker, Üniversitenin 2016 yılında öğretime başlamasıyla birlikte, her iki
sektöre yönelik somut sonuçlar verecek projelere de start vermişti. Tohum,
verimlilik, tarım teknolojileri gibi alanlarda çok sayıda projeyi Konya Şeker
ile iş birliği içinde yürüten Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi’nin Torku ile
yürüttüğü projelerin en önemli ayaklarından biri de endüstriyel gıda üretiminde
sağlıklı ve doğal gıda ürünlerinin üretimine yönelik teknik ve teknolojilerinin
üretilmesi ile gıda sektöründe ithalata bağımlılığın azaltılmasına yönelik
çalışmalardı.
Bu çerçevede de Konya Gıda ve Tarım
Üniversitesi ve Panagro Et ve Süt Entegre Tesisleri önceliğini ülkemizin dışa
bağımlı olduğu yoğurt mayasının Torku Tesislerinde, Anadolu’dan toplanmış
yoğurt kültüründen üretilmesi olarak belirledi.
Anadolu’nun dört bir yanında
köylerden yoğurt kültürlerinin toplanması ile başlayan çalışmalar, Konya Gıda
ve Tarım Üniversitesi’nin laboratuvarlarında bu kültürlerin analizleri ile
devam etti ve starter kültürlerin belirlenmesinden sonra da Panagro Et ve Süt
Entegre Tesislerinde çoğaltılmasıyla maya üretim aşamasına taşındı.
Üretimde sürekliliği sağlayacak ve
yeter miktarda üretim yapabilecek maya üretim tesislerinin tamamlanmasıyla
birlikte Torku ithal mayayı üretim sürecinden çıkararak, kendi tesislerinde
ürettiği yerli maya ile yoğurt üretimine başladı. Yerli mayadan üretilmiş Torku
Doğal Yoğurtlar “Mayası Türkiye’de Üretilmiştir” kırmızı vinyetli ambalajlarla
ocak ayından itibaren raflarda yerini aldı.
TARIMDANHABER
Güncelleme Tarihi: 07 Şubat 2020,
16:25”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder