TÜRK TARİHİNİN BAŞLANGICINDAN
KRONOLOJİK SIRADA İLK 4 BÜYÜK LİDERİ
1.5.2018
·
TEOMAN
·
OĞUZ KAĞAN (METE)
(M.Ö. 234-
MÖ 174)
·
ATİLLA
(MS 395 - MS Mart 453)
·
TONYUKUK
(MS 646 – MS 726)
----------------------------------------------.
1/
TEOMAN
Hun Devleti Teoman zamanında
Teoman, (Çince: 頭曼單于 Toman; taht MÖ 220 - MÖ 209), Asya Hun
İmparatorluğu'nun kurucusu ve ilk hükümdarı olan Türk devlet adamı ve Mete'nin babasıdır. MÖ 3. yüzyıl dolaylarında yaşayan Teoman, bilinen ilk Hun (Hiung-nu)
hükümdarıdır.
İlk dönemlerde Türk hükümdarlarına Yabgu da
deniyordu, bu yüzden bazen "Teoman Yabgu" veya "Tuman
Yabgu" da denirdi.
Teoman Türk boyları dahil olmak üzere
çeşitli gruplar arasında birliği sağlayarak, merkezi bir yönetim kurmuş ve
böylece MÖ 220 yılında ilk Tanhu olarak iş başına geçmiştir.
Türk boyları o zamana kadar en
yakınlarındaki Çin
İmparatorluğuna birçok akın gerçekleştirmişti. Her ne kadar bu akınlar Çinliler için
tehdit oluştursa da, göçebe boyları hiçbir zaman birlikte hareket etmedikleri
için büyük bir Hun akını olmamıştı. Teoman boyları birleştirince en başta Çin olmak üzere o dönemde Orta Asya'daki birçok farklı grubu ve topluluğu korkuttu.
Teoman'ın büyük oğlu olan Mete, veliahtı sayılıyordu. Yine de Teoman, başka bir karısına olan bağlılığı
yüzünden Mete yerine, bu karısından olan oğlunu veliaht yapmak istedi. Mete'ye
tanhuluğu vermemek için çeşitli tedbirler aldı ve diğer oğlunu tahta çıkarmak
için uğraştı. Tüm bunlar Mete'nin ondan nefret etmesine neden oldu ve Mete
tahtı babasından almak ve babası ile eşinden öç almak için bir ordu topladı.
Mete 10.000 kişilik ordusu ile babasının üstüne yürüdü, Teoman'ı, Teoman'ın
eşini ve bu eşinden olan veliahtı yapmak istediği oğlunu öldürdü (MÖ 209).
2/
OĞUZ KAĞAN
(M.Ö. 234- MÖ 174)
Meslekler: Komutan Ölüm Tarihi: --
Büyük Hun İmparatorluğu’nun kurucusu
Oğuz Kağan, M.Ö. 234 yıllarında doğmuştur.
Büyük Türk Hakanı Oğuz Kağan’ın babası
Kara Kağan’ denilen Teoman’dır. Oğuz Kağan ile Mete Han‘ın aynı kişidir. Oğuz
adı, babası Teoman tarafından verilen addır. Mete ise, Çin kaynaklarında Oğuz
Kağan’ı belirtmek için kullanılan addır. Oğuz’un annesi Ay Kağan’dır.
Oğuz Destanı‘nda anlatıldığı üzere, yaşamı
mucizelerle dolu olan bir Türk yiğididir. Doğduğu gün onun Tanrı’nın kutuna
sahip olduğu anlaşılmış ve mucizeleri görülmeye başlamıştır. Yalnızca doğduğu
gün annesinden süt emmiş, daha sonra bir daha süt emmemiştir. Çok kısa sürede
büyümüş ve bir yaşına girmeden konuşmaya başlamıştır. Yaşını doldurmadan okunu
ve yayını alıp ava gittiği ve tüm Türk elinde ününün hızla yayıldığı, yine
mitolojik ögeleri de barındıran Türk destanlarında belirtilmektedir.
Kara Kağanın bir oğlu dünyaya geldi. Bu
çok güzel bir çocuktu. Doğduğunda annesinin sütünü emmedi, daha sonra annesi
rüyasında, çocuğun kendisine “Tanrıya iman etme” söylediğini gördü. Annesi bu
rüyayı üç gece üst üste görünce, Tanrıya imam etti ve çocuk annesinden birkere
süt emdi ve bir daha emmedi. Bir yıl sonra büyük bir adam gibi konuşmaya
başladı. “Ben bir çadırda doğduğum için adımı Oğuz koymak gerekir” dedi. Adını
Oğuz koydular. Harikulade halleri görülen Oğuz, çocukluğundan ergenlik çağına
kadar, her fırsatta Tanrıyı anardı. Ona Tanrının nurlu feyzi erişti. Her türlü
bilim ve hünerde, ok atmada, kargı kullanmada, kılıç çalmada ve bilgi
hususunda, aleme ün salacak gelişme gösterdi. Babası onu amca kızıyla everdi.
Fakat evlendiği kız iman etmediği için ona yanaşmadı. En sonunda kendine iman
eden bir kızla evlendi.
İlk Hun hükümdarı Teoman’ ın başka bir
karısından ve Oğuz Han’dan yaşça küçük bir oğlunun annesi, kendi oğlunu tahta
geçirmek için çareler aradı ve sonunda Teoman’ı kandırarak Oğuz Han’ı
güney-batı komşuları olan Kuşan’lara rehin yollattı. O dönemdeki hukuk
anlayışına göre, rehin, barış teminatı demekti. Oğuz Han’ın üvey annesi,
oğlunun tahta geçmesini garantilemek için, Teoman’ı bir kere daha kandırarak
Kuşan’lara savaş açtırdı. Anlaşma bozulduğundan, Oğuz Han’ın Kuşanlar
tarafından öldürülmesi gerekiyordu. Fakat Oğuz Han, süratle ülkesine kaçtı.
Babası buna sevindi ve ödül olarak ona 10 bin askerlik bir vilayet verdi. Oğuz
Han, yakaladığı bu imkanı iyi kullandı. Kahramanlık ve teşkilatçılık gibi
özelliklerini kullanarak, kin duyduğu babasına karşı askeri hazırlığa başladı.
Elindeki orduyu bir savaş makinesi haline getiren Oğuz Han, alışılagelmiş bir
silah olan oku da geliştirerek menzilini uzattı. Oğuz’un bir tek Tanrıya
inandığını duyan babası, onu bir av dönüşü öldürmeyi planladı. Bu haberi alan
Oğuz, putperes babasıyla savaşmak için hazırlıklarını tamamladıktan sonra,
babasının üzerine yürüdü ve onu yenerek M.Ö. 209 yılında Hun tahtına çıktı.
Kağan oldu ve puta tapanlara hiç bir merhamet göstermedi.
Hun Devleti‘nin başına geçen Oğuz Han’ın
ilk işi, doğudaki Tunguz’ları ortadan kaldırark boylarını da hakimiyeti altında
toplamak oldu.
Türk boylarını birleştirerek ilk defa Türk
birliğini kuran Oğuz Han’ın devletinde, boylar iç işlerinde serbestti. Bu
gelenek Osmanlılara kadar geldi. Boylar, merkezî devlete sadece vergi ya da
haraç vermek ve asker hazırlamakla yükümlüydü.
Oğuz Han, M.Ö. 209-174 yılları arasında
geçen otuz beş yıllık kağanlığı sırasında, devamlı savaş halinde oldu.
Ülkesinin sınırları Hazar Denizi’nden Hint Okyanusu‘na, Himalayalar’dan Sibirya
ya kadar genişledi. Hun saldırılarına karşı inşa edilen Çin Seddi bile Oğuz Han
ordularını durdurmaya yetmedi.
Nitekim Oğuz Han, bir seferde 320 bin
kişilik bir orduyla Çin’in içlerine kadar girerek Çin Hükümdarı Kao-Ti yi,
ülkesinin kuzey bölgelerini Hunlara terk ederek, Hun devletine vergi ödemeye
mecbur bıraktı. Çinliler, 58 yıl müddetle bu vergiyi ödedi.
Oğuz Han M.Ö. 174 yılında ölmüştür. Oğuz
Han ın Türkçe deki başka bir adının Alp Er Tunga olduğu, aynı ismin Çin
kaynaklarında Mete olarak geçtiği rivayet olunur.
Oğuz Kağan destanında anlatılan Oğuz Han,
aynı zamanda Büyük Hun Türk İmparatorluğunun kurucusudur. Türk devlet
geleneğinin temel taşlarını koyan, Türk Hakanının vazettiği kanunlar, Oğuz
(Türk) Töresi olarak ün yapmış ve 16 Büyük Türk İmparatorluğunun da güç kaynağı
olmuştur. 24 Oğuz Boyunun atası olan Oğuz Han, Türk Töresini; Disiplin ,
Adalet, Ahlak ve Millete hizmet esası üzerine inşa etmiştir.
İlk teşkilatı orduyu kuran Oğuz Han,
Onlar-Yüzler-Binler-Onbinler diye tasnif yapıp, kumandanlarına da, Onbaşı,
Yüzbaşı, Binbaşı, Tümenbaşı diye de ünvanlar vermiştir, Orduda itaatı esas
kılmış, itaat etmeyenlerin boynunu vurdurmuştur.
Daha sonra Oğuz Kağanın üç oğlu olmuş.
Onlara Gün, Ay, Yıldız adını vermiştir. Bir daha evlenir ve ondan da üç oğlu
olur. Bu oğullarına da Gök, Dağ, Deniz adlarını verir. Gün gelir büyük bir toy
(şölen) verir. Halkı uyruk verir.
“Ben sizlere oldum Kağan
Alalım yay ile kalkan
Nişan olsun bize buyan
Bozkurt olsun bize uran
Av yerinde yürüsün kulan
Dana deniz, daha müren
Güneş bayrak gök kurıkan”
Dedi ve Dünyanın dört bir yanına yarlığı
yazdı, Elçilere verip gönderdi. Bu fermanlarda şöyle yazıyordu: “Ben Türklerin
Kağan’ıyım Dünyanın dört bucağına hakim olmam gerekir. Sizlerden itaatinizi
istiyorum. Kim benim buyruğuma baş eğerse, hediyelerini kabul eder dost sayarım.
Her kimde baş eğmez ise, ona gazab eder, üzerine Ordu çekip, baskın yapar yok
ederim. “Çin Kağan’ı itaatini ve dostluğunu bildirdi. Urum Kağan’ı itaatini
bildirmedi. Bunun üzerine Oğuz Kağan ordusuyla onun üzerine yürüdü ve onların
yenip kendine bağladı. Daha sonra Oğuz Kağan devletin sınırlarını güneyde
Hindistan, kuzeyde Sibirya’ya, doğuda Çin denizi, batıda Akdeniz ve Mısır’a
kadar genişletti. Buralarda yaşayan Milletleri ve Devletleri kendine bağladı.
Daha sonra büyük ganimetlerle ülkesine döndü.
Büyük bir toy verir Oğuz Kağan ve Devleti
oğulları arasında pay eder. Boz Oklar denen, Ayhan Yıldızhan ve Gökhan arasında
devleti payeder. Üç Oklar denen Denizhan, Dağhan ve Günhan oğullarına da
“Sizlerde Boz Oklar altında Beylik yapın” der. 75 yılı savaşlarla geçiren Oğuz
Kağan 116 yıllık hükümdarlığının sonunda hayata gözlerini yumar.
Oğuz Kağan Milletine hizmeti daima ön
planda tutardı. Eşsiz bir devlet adamı ve bilge kişiydi. Türk Milletinin ona
atfettiği kutsallıktan ötürü onun bir Veli veya Nebi olabileceği tarihe
geçmiştir. Onun buyruk ve vazettikleri Töre olmuştur. Oğuz Kağanın hayatı
boyunca iki öğe çok önemli bir şekilde göze çarpar. Birincisi; Tanrıyı bir
bilip ve daima ibadet etmesi. İkincisi; Millete hizmeti. Milletini daima ön
planda tuttuğunu şu olay en iyi şekilde bize örnektir: Devletin zayıf olduğu
bir zamanda, düşmanları ondan en sevdiği atını isterler, verir. Sonra eşini
isterler onu da verir. Daha sonra çorak bir toprak parçası isterler, Oğuz Kağan
“Atım ve eşim kendi malımdı verdim, fakat toprak çorakta olsa milletimindir
veremem” der ve birliklerini toplar, kendinden emin olan düşmana ani baskın
yaparak onları mağlup eder. Bu olayda Devlet malının Millete ait olduğunu ve
Devlet malının üzerinde tasarruf edilemeyeceğini göstermiştir. Yani önce Devlet
ve Millet menfaati gelir daha sonra diğer menfaatler gelir. “Önce Devletim ve
Milletim” bir Oğuz Türk Töresidir.
Oğuz Han, Oğuz Destanı’nda şöyle tasvir
edilir:
Samur omuzlu, kurt belli bir yiğitti.
Gözlerinin içi nur, avuçlarının içi kandı. Kırk gün anasının sütünü emdi, bir
daha emmedi. İki üç yaşında iken ata binmeye başladı. Yetişip aklı erer yaşa
gelince Oğuz’a haber verdiler ki yakın ormanda bir canavar türemiş, bir iki
şehrin sürülerine ve insanlarına aman vermiyor. Ormana gitti, bir geyik buldu
ve ortalıkta bir ağaca bağladı gitti. Ertesi gün gelince geyiği yenmiş buldu.
Bu sefer bir ayı buldu, yine o ağaca bağladı ve gitti. Daha sonra geldiğinde
onun da kemiklerine rastladı. Bu defa kendisi o ağaca dayanıp gecelemeye
başladı. Hazır ava alışan canavar geldiğinde, başıyla Oğuz’un kalkanına
dokundu, dövüştüler; o, canavarı yendi, başını getirdi; komşu şehirler halkı
düğün bayram ettiler. Büyükler bir araya gelip kendilerini bayrağı altında
birleştirecek olanın bu Oğuz olduğunu anladılar. Hepsi onun çevresine
toplandılar.
Oğuz Kağan kimdir
Komutan
Oğuz Kağan kimdir biyografisi toplam
22.838 kez okundu. Bugün ise 1 kez okundu.
METE
Mete veya Mao-tun, MÖ 209 - MÖ 174 arasındaki Türk-Hun hükümdarıdır. Oğuz
Kağan Destanı'ndaki Oğuz Kağan ile aynı kişi olduğu düşünülmektedir. Babası
Teoman'dır. Vikipedi
Doğum tarihi: MÖ 234, Moğolistan
Ölüm tarihi ve yeri: MÖ 174
Tam adı: Modu Chanyu
3/
ATİLLA
(? - MS Mart 453)
Attila, Avrupa Hun İmparatorluğu hükümdarı. Vikipedi
Ölüm tarihi ve yeri: MS Mart 453, Macaristan
----------------.
4/
TONYUKUK
(MS 646 – MS726)
Tonyukuk, Göktürk Kağanlığının yabgu'sudur. "Aşina" ailesinin
akrabalarından Göktürk "Aşide" ailesindendir. Asena Türk
mitolojisinde dişi bir kurt adıdır. O "tamamen şaman simgesi" olup,
bir Göktürk milli söylencesiyle birleştirilir. Vikipedi
Doğum tarihi: MS 646
Ölüm tarihi ve yeri: MS 726
----------.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder