27 Nisan 2020 Pazartesi

COVID-19 KONULU MAKALELER (TÜRKİYE YAYINLARI)



COVID-19 KONULU MAKALELER
(TÜRKİYE YAYINLARI)

Kaynak: Dergipark
Yapılan arama: Keywords:COVID-19

Diş Hekimliği ve Dental Klinikler Yönünden COVID-19 Enfeksiyonu
Doğukan YILMAZ , (2020), Journal of Biotechnology and Strategic Health Research, Cilt 4 , Oca 2020 , 22 - 28
2019 yılı sonunda COVID-19 olarak tanımlanan, , atipik ve hızlı yayılabilen bir pnömoni türü tanımlanmıştır. Bu hastalık çok kısa bir süre sonra Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak ilan edilmiştir. Dental işlemler sonucu oluşan damlacık ve aerosoller ile kontamine olan hekim, hasta ve çalışanlar dental klinik ortamını hızla enfekte ederek hastalığın yayılmasına sebep olabilirler. Bu salgın ortamında diş hekimleri ve yardımcılarına da salgının yayılmasının önüne geçilmesi aşamasında önemli görevler düşmektedir. Hastalığın bulaş ve yayılması açısından oldukça riskli alanlardan biri olan diş kliniklerinde, acil sağlık hizmetlerini aksatmadan, alınacak en yüksek tedbir ve dikkatle bu sürecin yönetimi yapılmadır. Bu derlemede diş hekimlerine klinikte alabilecekleri önlemlerle ilgili ilgili bilgiler sunulmuştur.
The early impact of the Covid-19 pandemic on the global and Turkish economy
Ömer AÇIKGÖZ , Aslı GÜNAY , (2020), Turkish Journal of Medical Sciences, Cilt 50 , Oca 2020 , 520 - 526
Background/aim: Individuals infected by the Covid-19 potentially are at risk of health and economic well-being. Today, the Covid-19 is a global issue, and the world economy can be interpreted as almost at the standstill. In this context, this study aims to discuss the potential first reactions of short and long term global economic impacts of the pandemic through sectors by assessing its costs according to the data announced for both the world and Turkey. In addition, this study tries to put forth possible economic and political scenarios for the post-pandemic world. Materials and methods: This is a review article that summarizes the current reports and discussions about the economic consequences of this historical event, and tries to make some inferences considering them. Results: This pandemic has severe adverse effects on the employees, customers, supply chains and financial markets, in brief, most probably it will cause a global economic recession. Nevertheless, due to the uncertainty of the end of this pandemic, both the length and scale of this contraction are not predictable. Conclusion: It takes a while for the world economy to recover from the contraction. It seems that this pandemic will lead to a permanent shift in the world and its politics, especially in health, security, trade, employment, agriculture, manufacturing goods production and science policies. Since this new world might provide great opportunities for some countries that did not dominate world production before, governments should develop new strategies to adjust the new world order without much delay.
Aşı ve Toplumsal Korunma
Emine Kübra DİNDAR DEMİRAY , Sevil ALKAN ÇEVİKER , (2020), Journal of Biotechnology and Strategic Health Research, Cilt 4 , Oca 2020 , 37 - 44
Bulaşıcı hastalıklar tüm insanlığı etkileyen bir halk sağlığı sorunudur. Yoğun yaşandığı dönemlerde, toplumları sosyal, ekonomik ve kültürel olarak derinden etkilemektedir. Öncelikle hastalığın etkin tedavi yolları aranırken hastalığa karşı koruyucu sağlık hizmetleri ve profilaksi çalışmaları da devam etmektedir.SARS-CoV-2 (COVİD-19) enfeksiyonu için önleyici bir aşı ve kesin tedavi edecek etkin bir ilaç henüz bulunamamıştır. Salgınlarda bir diğer göz önünde bulundurulması gereken hizmet koruyucu sağlık hizmetleridir.Bulaş yolları net bilinmeyen COVID-19 pandemisinin bitmesi için korunmanın yaygınlaştırılması ve korunmanın etkili uygulanmasının da önemi büyüktür.
Yenidoğanlarda COVID-19 Enfeksiyonları
Fahri OVALI , (2020), Anadolu Kliniği Tıp Bilimleri Dergisi, Cilt 25 , Sayı Supplement 1 , Oca 2020 , 23 - 35
Yeni tip Coronavirüs-19, genellikle yaşlı bireylerde görülmesine rağmen gebelerde ve yenidoğan bebeklerde de görülebilmektedir. Virüsün çocuklarda ve yenidoğanlardaki klinik özellikleri, laboratuvar bulguları ve prognozu hakkında yeteri kadar bilgi yoktur. Yenidoğanların immün sistemleri yeteri kadar gelişmemiş olduğundan daha büyük risk altında oldukları düşünülebilir. Şimdiye kadar bildirilen gebelerin hemen hepsi 3. trimestrde enfekte olmuşlardır. Bu kadınların ancak % 1’inde kritik hastalık gelişmiştir. Ancak şimdiye kadar materno-fetal vertikal geçişi kanıtlayabilecek bir veri elde edilememiştir. Yenidoğanlardaki vaka tanımları erişkinlerdekine benzerdir. Kesin tanılı hasta biriyle temasın yanı sıra, ateş, solunum yolu bulguları, pnömoni ve gastrointestinal bulgular gözlenebilir. Hastalarda lenfopeni bulunabileceği gibi karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluklarına da rastlanabilir. Şüpheli veya kesin tanılı yenidoğanların yenidoğan yoğun bakım ünitesinde 14 gün süreyle izole edilmeleri ve standart ve damlacık enfeksiyonu temas önlemlerinin alınması gerekir. Yenidoğanların transportu gerekirse, küvöz içinde, gerekli önlemler alınarak transport edilmeli, transport öncesi ve sonrasında ambulans dahil tüm ekipman dezenfekte edilmelidir. Hastalığın kesin bir tedavisi olmadığı için yenidoğanın hemodinamik stabilitesinin sağlanması, solunum desteği verilmesi ve diğer rutin bakımlarının yapılması yerinde olur. Rutin antibiyotik kullanımına gerek yoktur. Şimdiye kadar enfekte olan yenidoğanlar arasında ölüm bildirilmemiştir. Taburcu edilen bebeklerde muhtemel sarılık gelişimine karşı da önlem alınmalıdır. Ailelere de psikolojik ve sosyal destek sağlanması yerinde olur. Hastalık hakkındaki bilgiler az olduğu için yeni gelişmeler takip edilmelidir.
Coronavirüs Nedir, Nasıl Korunabiliriz?
Özgür KARCIOĞLU , (2020), Anka Tıp Dergisi, Cilt 2 , Sayı 1 , Oca 2020 , 66 - 71
Coronavirusler onyıllardır viral üst solunum yolu enfeksiyonuna neden olan virüs ailelerinden biri olmakla birlikte Aralık 2019’dan beri giderek artan şekilde ölümcül hastalığa yol açarak dünya gündemine girmiştir. COVID-19 denen antite halihazırda dünyada 90.000’e yakın insanı etkilemiş ve 3000’den fazla ölüme yol açmıştır. Hastalığın yayılmasını durdurmak için olguların hızla tanınıp izole edilmesi, gereken durumlarda yerleşim birimlerinde karantina uygulamaları gerekmekle birlikte en önemli önlemler bireylerin farkındalığının artırılarak kendi kendine alınacak önlemler olacaktır. Bilim kuruluşları, sağlık birimleri ve devlet kurumlarının koordine çalışması ile salgın sona erecektir.
COVID-19 outbreak control, example of ministry of health of Turkey
Yasemin DEMİRBİLEK , Gülen PEHLİVANTÜRK , Zeynep Özge ÖZGÜLER , Emine ALP MEŞE , (2020), Turkish Journal of Medical Sciences, Cilt 50 , Oca 2020 , 489 - 494
Our first COVID-19 case in Turkey was a 44-year-old male who referred to the hospital on March 9, 2020. The first related death occurred on March 17, 2020. Preparedness for the pandemic has been ongoing before the first case was detected. The National Pandemic Plan was published in 2006. The Pandemic Influenza National Preparedness Plan was available after being updated in light of experiences gained during the 2009 Influenza A pandemic. Accordingly, Pandemic Coordination Boards and Operation Centers have been established on the national and provincial levels. This was an adaptable plan to the Novel Coronavirus Disease (COVID-19). We formed teams to work on a 24/7 basis and established a Scientific Committee at the Public Health Emergency Operation Center within the General Directorate of Public Health. "COVID-19 Risk Assessment", "COVID-19 Guideline" and "Case Report Form", regulations of personal protective equipment along with need-based guidelines, treatment algorithms, brochures and related documents have been released. For the case-based follow-up, Public Health Management System (HSYS) is being used. PCR and rapid diagnostic kits are being used to analyze the samples at the central Microbiology Reference Laboratory and the authorized laboratories in several provinces. Various preventive measures were implemented including flight restrictions to certain countries, gradually expanded to suspending all flights and prohibiting the entry of foreign nationals, 14-day isolation and symptom monitoring for those that came from countries under risk. Persons with chronic diseases have been granted an administrative leave, on campus education at schools and activities of public rest and entertainment areas were temporarily suspended. The measures have been implemented for penitentiary institutions, dormitories, nursing homes, public transport and intercity buses, and also weekend curfews are implemented. In accordance with the pandemic plan, actions have been carried out with a multi-sectoral approach, and preventive measures have been implemented to cover the society as a whole.
ANNE SÜTÜ VE COVID-19
Gülbin GÖKÇAY , Gonca KESKİNDEMİRCİ , (2020), İstanbul Tıp Fakültesi Dergisi, Oca 2020 , 0 - 0
Aralık 2019 başında Çin’de ortaya çıkan Yeni Korona Virüs salgını Mart 2020 tarihinde ülkemizde görülmeye başlandıktan sonra koruyucu sağlık hizmetlerinin önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır. Olağanüstü koşullarda sağlığın korunması ve sürdürülmesinde anne sütü ile beslenme çok önemlidir. Bu salgın da bir olağanüstü durumdur. Enfeksiyonlardan korunmada anne sütünün anti-infektif ve immunmodülator etkisi öne çıkmaktadır. Anne sütü içeriğinde bulunan özellikle yüksek salgısal IgA ve diğer biyoaktif madddeler ile pasif doğal bağışıklık sağlanmaktadır. COVID-19 pandemisinin yaşandığı bu dönemde anne sütü ile beslenmenin sürdürülmesi ve desteklenmesi enfeksiyondan korunmak için gereklidir. Mevcut bilimsel verilere göre temas ya da enfeksiyon varlığında annenin maske takarak, gereken hijyen kurallarını sağlayarak emzirmeye ya da sağarak anne sütü vermeye devam etmesi önerilmektedir.
COVID-19 Enfeksiyonu Olan Gebelerde İlaç Kullanımı
Zeynep TIRMIKÇIOĞLU , (2020), Anadolu Kliniği Tıp Bilimleri Dergisi, Cilt 25 , Sayı Supplement 1 , Oca 2020 , 51 - 58
Coronavirus ailesi, basit soğuk algınlığından ciddi solunum yolu sendromlarına kadarçeşitli hastalıklara neden olabilen bir virüs ailesidir. Gebelikte Coronavirus enfeksiyonlarını takiben normal ve anormal sonuçlar bildirilmiş olup bebeklerde herhangi bir malformasyon tanımlanmamıştır. 2019 yılında Coronaviruse bağlı yeni bir solunum yolu enfeksiyonu tanımlanmış ve COVID-19 adı verilmiştir. COVID-19’a neden olan virüs ise 2019- nCoV olarak isimlendirilmiştir. COVID-19’un spesifik bir tedavisi bulunmamakla birlikte semptomatik hastaların tedavisinde oseltamivir ve hidroksiklorokin kullanılmaktadır. Pnömonili olgularda antiviral tedaviye azitromisin de eklenebilmektedir. Oseltamivir ve hidroksiklorokine yanıt vermeyen hastalarda, ikinci seçenek tedavi olarak lopinavir/ ritonavir kullanılabilmektedir. Bugüne kadar gebe kadınların COVID-19 enfeksiyonuna daha duyarlı oldukları veya COVID-19 enfeksiyonu olanların daha şiddetli pnömoni geliştirmeye yatkın olduğuna dair bir kanıt yoktur. Klinisyenler anneye ve bebeğe zarar verir miyim düşüncesiyle gebe hastayı tedavi etmekten ve ilaç kullanmaktan çekinebilirler. Aynı zamanda pek çok gebe kadın, tedavinin bebeği için zararlı olabileceğini düşünebilir. COVID-19 tedavisinde kullanılan ilaçlar teratojenik riskleri açısından doğru değerlendirilmelidir. Bu literatür derlemesi, COVID-19 tedavisi için seçilen ilaçların gebelikte kullanımını ve gebelik sonuçlarını sunmaktadır. Olası teratojenik etkilerin değerlendirilmesinden sonra, semptomu olan gebe hastalar da diğer yetişkin bireylere uygulanan ilaçlarla tedavi edilebilir. Enfeksiyonun gebelikte seyri ve kullanılan ilaçların gebelik ve fetus üzerine etkilerinin değerlendirileceği geniş çaplı epidemiyolojik çalışmalara gereksinim vardır.
Mobilizing the research ecosystem for scientific advances towards positive impact in the context of the COVID-19 Pandemic
Hasan MANDAL , (2020), Turkish Journal of Medical Sciences, Cilt 50 , Oca 2020 , 485 - 488
This special issue of the Turkish Journal of Medical Sciences is dedicated to providing scientific advances in the process of better understanding the SARS-CoV-2 virus that causes the COVID-19 infection. The special issue is published in a special time in which science-based approaches, cocreation-based collaboration, and the effective utilization and integration of competences have a crucial role during the race against time while combating the COVID-19 pandemic. In this process, the Scientific and Technological Research Council of Turkey (TÜBİTAK), which publishes academic journals including the Turkish Journal of Medical Sciences, has taken rapid action to mobilize the research community. This includes forming new scientific coalitions in record time, the opening of new calls across the research ecosystem, the organization of a virtual scientific conference, and the launch of a new portal in support of cocreation processes and open science. In addition, various teleconferences that bring together various disciplines at the national and international level have taken place. All of these efforts provide multiple venues to support the common effort of combating the COVID-19 pandemic with R&D and development as a common objective. The sharing of evidence-based knowledge and scientific progress is an effective approach towards providing important contributions for combating the COVID-19 pandemic. The research articles that are contained in this special issue of the Turkish Journal of Medical Sciences involves a special collection dedicated to COVID-19. This short communication aims to provide an introduction of the major initiatives that have been taken in the scientific landscape with a focus on Turkey.
Antiviral treatment of COVID-19
Serap YAVUZ , Serhat ÜNAL , (2020), Turkish Journal of Medical Sciences, Cilt 50 , Oca 2020 , 611 - 619
Currently, there is not any specific effective antiviral treatment for COVID-19. Although most of the COVID-19 patients have mild or moderate courses, up to 5%-10% can have severe, potentially life threatening course, there is an urgent need for effective drugs. Optimized supportive care remains the mainstay of therapy. There have been more than 300 clinical trials going on, various antiviral and immunomodulating agents are in various stages of evaluation for COVID-19 in those trials and some of them will be published in the next couple of months. Despite the urgent need to find an effective antiviral treatment for COVID-19 through randomized controlled studies, certain agents are being used all over the world based on either in-vitro or extrapolated evidence or observational studies. The most frequently used agents both in Turkey and all over the world including chloroquine, hydroxychloroquine, lopinavir/ ritonavir, favipiravir and remdesivir will be reviewed here .Nitazoxanide and ivermectin were also included in this review as they have recently been reported to have an activity against SARS-CoV-2 in vitro and are licensed for the treatment of some other human infections.
Covid-19: Bilimsel Araştırma Onay ve İzin Süreci
Enes KARABULUT , Buket GÜNGÖR , Yusuf ERGÜN , (2020), Anadolu Kliniği Tıp Bilimleri Dergisi, Cilt 25 , Sayı Supplement 1 , Oca 2020 , 120 - 123
Sağlık Bakanlığı tarafından düzenli olarak yayınlanan COVID-19 (SARS-CoV-2 Enfeksiyonu) Rehberinde, COVID-19’un güncel tedavisinde hidroksiklorokin, oseltamivir, azitromisin, lopinavir-ritonavir, tosilizumab ve favipiravir ilaçları yer almaktadır. Favipiravir hariç diğer ilaçlar Türkiye’de ruhsatlı olarak kendi endikasyonlarında kullanılmaktadır. Ancak bu ilaçların ruhsatlı endikasyonları arasında COVID-19 yer almamaktadır. Bu yazıda, Bakanlığın güncel Rehberinde yer alan COVID-19’un tedavisinde kullanılan ilaçlarla yapılabilecek bilimsel araştırmaların onay ve izin süreçlerini kısaca sunulmaktadır.
Novel coronavirus disease COVID-19 in children
Hasan TEZER , Tuğba Bedir DEMİRDAĞ , (2020), Turkish Journal of Medical Sciences, Cilt 50 , Oca 2020 , 592 - 603
Coronavirus disease COVID-19 was firstly reported at the end of 2019. The disease rapidly spread all around the world in a few months and was declared a worldwide pandemic by WHO in March 2020. By April 9, there were 1,436,198 confirmed COVID-19 cases in the world, nearly with 6% mortality rate. This novel infectious disease causes respiratory tract illness that may generally occur as mild upper respiratory tract disease or pneumonia. In older patients and/or patients with underlying conditions, it may result in acute respiratory distress syndrome, multi organ failure and even death. According to the current literature, children account approximately for 1%-5% of diagnosed COVID-19 cases. Generally, COVID-19 seems to be a less severe disease for children than adults. Approximately 90% of pediatric patients are diagnosed as asymptomatic, mild, or moderate disease. However, up to 6.7% of cases may be severe. Severe illness is generally seen in patients smaller than 1 year of age and patients who have underlying disesases. The epidemiological and clinical patterns of COVID-19 and treatment approaches in pediatric patients still remain unclear although many pediatric reports are published. This review aims to summarize the current epidemics, clinical presentations, diagnosis, and treatment of COVID-19 in pediatric patients.
THE LATEST PANDEMIC: COVİD-19 & EYE
Erdal YÜZBAŞIOĞLU , (2020), Clinical and Experimental Ocular Trauma and Infection, Cilt 2 , Sayı 1 , Oca 2020 , 1 - 3
Coronaviruses (CoV) are a large family of viruses that cause illness ranging from the common cold to more severe diseases such as Middle East Respiratory Syndrome (MERS-CoV) and Severe Acute Respiratory Syndrome (SARS-CoV). A novel coronavirus (nCoV) is a new strain that has not been previously identified in humans. Coronaviruses are zoonotic, meaning they are transmitted between animals and people. Detailed investigations found that SARS-CoV was transmitted from civet cats to humans and MERS-CoV from dromedary camels to humans. Several known coronaviruses are circulating in animals that have not yet infected humans. Common signs of infection include respiratory symptoms, fever, cough, shortness of breath and breathing difficulties. In more severe cases, infection can cause pneumonia, severe acute respiratory syndrome, kidney failure and even death(1).
Radiological approaches to COVID-19 pneumonia
Müşerref Şule AKÇAY , Tevfik ÖZLÜ , Aydın YILMAZ , (2020), Turkish Journal of Medical Sciences, Cilt 50 , Oca 2020 , 604 - 610
COVID-19 pneumonia has high mortality rates. The symptoms are undiagnostic, the results of viral nucleic acid detection method PCR can delay, so that chest computerized tomography is often key diagnostic test in patients with possible COVID-19 pneumonia. In this review, we discussed the main radiological findings of this infection.
Protective measures for COVID-19 for healthcare providers and laboratory personnel
Canan AĞALAR , Derya Öztürk ENGİN , (2020), Turkish Journal of Medical Sciences, Cilt 50 , Oca 2020 , 578 - 584
In the COVID-19 pandemic, which affects the whole world, healthcare professionals HCP are at high risk of transmission due to their direct contact with patients with COVID-19. Therefore, how to ensure the triage of the patient with acute respiratory symptoms should be determined in advance, the contact distance should be arranged to be at least 2 m, COVID-19 suspect or diagnosed patient should be instructed to wear a surgical mask. During the care of these patients, HCP should wear their personal protective equipment PPE in accordance with the procedure and should not neglect hand hygiene. The samples of the patient with known or suspected COVID-19, patient should also be known to be risky in terms of contamination, and a risk assessment should be performed for the procedures to be performed in laboratories. The PPE should be used in accordance with the procedure to be performed. The protection of the HCP, who sacrifice at the risk of life, is possible only by complying with infection control and precautions.
SARS-CoV-2 epidemiology and control, different scenarios for Turkey
Eskild PETERSEN , Deniz GÖKENGİN , (2020), Turkish Journal of Medical Sciences, Cilt 50 , Oca 2020 , 509 - 514
Background/aim: Coronavirus Infectious Disease 2019 (COVID-19) is now a pandemic spreading in most countries including Turkey. Materials and methods: The current knowledge of COVID-19 and the virus causing it, SARS-CoV-2, was reviewed. The epidemiology and control in different countries was compared and the differences discussed. Results: The population attack rates and case fatality rates vary from country to country with Lombardy in northern Italy reporting an attack rate in the general population of 0.37% compared to 0.004% in Hong Kong. The differences are caused by different testing strategies and reporting systems. Conclusion: Turkey is early in the outbreak. Different control strategies are available with South Korea, Hong Kong and Singapore being models to follow.
Understanding dynamics of pandemics
Levent AKIN , Mustafa Gökhan GÖZEL , (2020), Turkish Journal of Medical Sciences, Cilt 50 , Oca 2020 , 515 - 519
Along the centuries, novel strain of virus such as influenza produces pandemics which increase illness, death and disruption in the countries. Spanish flu in 1918, Asian flu in 1957, Hong Kong flu in 1968 and swine flu in 2009 were known pandemic which had various characteristics in terms of morbidity and mortality. A current pandemic is caused by novel corona virus originated from China. COVID-19 pandemic is very similar to Spanish, Hong Kong, Asian and swine influenza pandemics in terms of spreading to world by the mobilized people. Burden of pandemic is considered in terms of disease transmissibility and the growth rate of epidemic and duration of pandemic can be calculated by transmissibility characteristic. The case definition, finding out cases and first case cluster, proper treatment, sufficient stockpiles of medicine and population cooperation with the containment strategy should be considered for reduction of burden of pandemic.
Short-term Forecasts of the COVID-19 Epidemic in Turkey: March 16–28, 2020
Hasan ONDER , (2020), Black Sea Journal of Health Science, Oca 2020 , 27 - 30
The trend of COVID-19 and its reproductive number should be well examined because the transmission potential of novel coronavirus can reach high values. In this study the early stage of COVID-19 in Turkey between March 16 and March 28, 2020 was examined. Generalized Logistic growth model, Richards Model, and sub-exponential growth models were compared to estimate the trend of disease. Results showed that the reproductive number was between 2.00 and 2.45 at interested period. The best fitting model has been determines as sub-exponential growth model with scaling of growth parameter of 0.91.
Emerging and reemerging respiratory viral infections up to Covid-19
İlhami ÇELİK , Esma SAATÇİ , Ayşegül Füsun EYÜBOĞLU , (2020), Turkish Journal of Medical Sciences, Cilt 50 , Oca 2020 , 557 - 562
Infectious diseases remain as the significant causes of human and animal morbidity and mortality, leading to extensive outbreaks and epidemics. Acute respiratory viral diseases claim over 4 million deaths and cause millions of hospitalizations in developing countries every year. Emerging viruses, especially the RNA viruses, are more pathogenic since most people have no herd immunity. The RNA viruses can adapt to the rapidly changing global and local environment due to the high error rate of their polymerases that replicate their genomes. Currently, coronavirus disease 2019 COVID-19 is determined as an infectious disease caused by severe acute respiratory syndrome coronavirus 2 SARS-CoV-2 , which was first identified in 2019 in Wuhan. Herein we discuss emerging and reemerging respiratory viral infections till to SARS-CoV-2.
İran’daki COVID-19 pandemisi için matematiksel bir modelleme
Zafer CAKIR , Hasan Basri SAVAŞ , (2020), Ortadoğu Tıp Dergisi, Cilt 12 , Sayı 2 , Oca 2020 , 206 - 210
SARS-CoV-2 veya COVID-19 olarak bilinen yeni koronavirüs, Çin’de Aralık 2019’daki ilk klinik vaka ile ortaya çıktı ve daha sonra çok hızlı bir şekilde küresel bir soruna dönüştü. İran, nüfusu 82531700 olan bir kalabalık Ortadoğu ülkesidir. 31.03.2020 tarihine kadar İran’daki vaka sayısı 44605’e ulaştı ve 2898 hasta hayatını kaybetti. Bu çalışmada, genel anlamda bulaşıcı hastalığa yakalanmış bireylerin P sayısının zamana göre değişim (yayılma) hızı; hastalığa yakalanmış olanların sayısı ile yakalanmamış olanların sayısının çarpımı ile orantılı olması bilgisinden yola çıkarak oluşturulan yeni bir modifiye özgün matematiksel modelleme üzerinden COVID-19 pandemisinin İran’daki gidişatının simüle edilmesi amaçlandı. Önlemler biraz artarsa, hastalığın ilerlemesi üzerine yansıması “üstsel” olacağı için, vaka sayısının 120 bine düşmesi ve ölümlerin 8 bin civarında olması bile mümkün görünmektedir. Modifiye matematiksel modelleme sonuçlarımıza göre, İran’daki pandeminin seyrini değiştirmek için etkili bir şekilde bireysel ve kamusal önlemler mutlaka acilen alınmalıdır. En etkili bireysel önlemler hijyene azami önem vermek, doğal ve sağlıklı beslenmek, hareketliliği ve egzersizi arttırmak ve sosyal izolasyona dikkat etmek olarak sıralanabilir.
COVID-19 Epidemiyolojisi: Pandemiden Ne Öğrendik
Asiye UĞRAŞ DİKMEN , Mediha Hatice KINA , Seçil ÖZKAN , Mustafa Necmi İLHAN , (2020), Journal of Biotechnology and Strategic Health Research, Cilt 4 , Oca 2020 , 29 - 36
2019’un sonunda Çin’in Hubei eyaleti Wuhan şehrinde ortaya çıkan ve yayılanSARS-CoV-2 virüsü sonucu meydana gelen COVID-19 pandemisihalen ciddi bir halk sağlığı problemi olarak etkisini sürdürmektedir. Virüsün yarasa kaynaklı olduğu düşünülmektedir. Hastalık damlacık ve temas yolu ile insandan insana bulaşmaktadır. İnkübasyon süresi ortalaması 4-5 gün (0-14 gün) olarak gösterilmiştir. En yaygın semptomları ateş, kuru öksürük ve nefes darlığıdır. Hastalık ileri yaş ve komorbid hastalığı olan kişilerde şiddetli ve mortal seyredebilmektedir. Erkeklerde daha fazla fatalite hızı gösterilmiştir. Fatalite hızı dünya genelinde %2-3 olarak değişmektedir. Yaş arttıkça fatalite hızı artmaktadır. Rutin BCG aşısı politikasının mortaliteyi azalttığı düşünülmektedir. Teşhis olası vakalarda virüsün solunum sekresyonlarında özel moleküler testlerle gösterilmesi ile konur. Klinik şüphe varlığında tedavi planlamasında akciğer grafisi ve bilgisayarlı tomografi gibi görüntüleme yöntemleri kullanılmaktadır. Esas olarak destekleyii ve ampirik tedavi uygulanmakta olup spesifik tedavisi ve aşısı henüz yoktur. İnsanların temasının azaltılması, kesin ve şüpheli vakaların izolasyonu ve bulaştan korunmak için kişisel koruyucu ekipmanların etkin kullanımı salgın ile mücadelede çok büyük öneme sahiptir.
Assessing the Short-term Impacts of COVID-19 Pandemic on Foreign Visitor’s Demand for Turkey: A Scenario Analysis
Fatih GÜNAY , Engin BAYRAKTAROĞLU , Kahraman ÖZKUL , (2020), Journal of Ekonomi, Cilt 2 , Sayı 2 , Oca 2020 , 80 - 85
Since it first started in China, COVID-19 outbreak has become the number one problem of the World. World Health Organization accepted COVID-19 outbreak a pandemic on March 11, 2020. In light of the latest information, it could be said that the world has never encountered such a pandemic in the last century. Tourism is one of the most sensitive sectors to crises such as wars, terrorist attacks, natural disasters and other kinds of unexpected phenomena. This study aims to forecast the short-term effects of COVID-19 pandemic on foreign visitors' demand for Turkey by using scenario analysis technique. According to the results, a decline in foreign visitors’ arrivals in the range of 5% to 53% is estimated. It means a loss of tourism revenues about $15.2 billion as the worst, and $1.5 billion as the best alternative scenario for 2020. It is essential to develop recovery plans and to implement them urgently, to minimize the harms of the COVID-19 pandemic on Turkish tourism.
COVİD-19 ve Gebelik
Mehmet Musa ASLAN , Hilal USLU YUVACI, Serhan CEVRİOĞLU CE , (2020), Journal of Biotechnology and Strategic Health Research, Cilt 4 , Oca 2020 , 10 - 13
Koronavirüsler önemli insan ve hayvan patojenleridir. 2019' un sonunda, Çin' in Hubei eyaletindeki bir şehir olan Wuhan' da yeni bir koronavirüs, pnömoni vakalarının nedeni olarak tanımlandı. Ardından hızla yayılarak Çin genelinde bir salgın ortaya çıktı ve dünyadaki diğer ülkelerde artan sayıda vakalar izlendi. Bunun üzerine şubat 2020'de Dünya Sağlık Örgütü, 2019 koronavirüs hastalığı anlamına gelen COVID-19 hastalığını tanımladı. COVID-19'a neden olan virüs, ciddi akut solunum sendromu koronavirüs 2 (SARS-CoV-2) olarak adlandırıldı. Koronavirüs enfeksiyonu dünyada yayılarak pandemiye yol açmıştır. Hızlı yayılması, tedavisinin olmaması ve ölümcül seyretmesi virüsün yarattığı etkiyi önemli kılmaktadır. Gebelerin, normal insanlara göre daha duyarlı olmaları nedeniyle, mortalite ve morbiditenin fazla olması bu enfeksiyonun klinik önemini arttırmaktadır. Gebelerde enfeksiyon ile ilgili olarak kısıtlı sayıda bilgi mevcuttur ve şimdilik yönetimin gebe olmayanlar gibi yapılması önerilmektedir. Bazı gebelerde fetal distres ve erken doğum görülmüştür. Anneden bebeğe geçtiğine dair bir kanıt henüz yoktur. Gebelik ve doğum yönetiminde, uygun şartlarda izolasyon, agresif enfeksiyon kontrol yönetimi, ilerleyici respiratuvar sorunlarda erken mekanik ventilasyon, oksijen tedavisi, fazla sıvı tedavisinden kaçınmak, sıkı fetal ve uterin monitörizasyon ön plana çıkmaktadır. Şüpheli yada enfekte gebelerin yönetiminin bu konuda yetkin bir multidisipliner ekip tarafından yapılması gerekmektedir.
Süregelen Bir Tartışma: Anjiotensin-Konverting Enzim İnhibitörü ve/veya Anjiotensin Reseptör Blokörü Kullanan Hastaların COVID-19’a Karşı Duyarlılığı Daha Fazla mıdır?
Sarper YILMAZ , Nazif ELALDI , Hakan ERTIN , (2020), Anadolu Kliniği Tıp Bilimleri Dergisi, Cilt 25 , Sayı Supplement 1 , Oca 2020 , 79 - 84
Halen içinde olduğumuz beklenmedik Covid-19 pandemisi ile ilgili bilimsel dergilerde konuya ilişkin çok sayıda makale yayımlandı. Bunlardan bir tanesi, halen tedavi görmekte olan hastaların tedavisinde önemli bir değişiklik önermesi nedeniyle özel olarak ele alınmayı hakketmektedir. Bu makalede, Anjiyotensin Konverting Enzim inhibitörleri ile Anjiotensin reseptör blokörü ilaçların hastanın durumunu kötüleştirme riski nedeniyle bırakılmasıönerilmekteydi. Makalenin Lancet Respiratory Medicine dergisinde yayımlanmasını takiben bilim
Kadın hastalıkları ve doğum pratiğinde SARS-COV-2 (COVID-19) enfeksiyonu ile ilgili güncel bilgiler
Funda AKPINAR , Yaprak USTUN , (2020), Türk Kadın Sağlığı ve Neonatoloji Dergisi, Cilt 2 , Sayı 1 , Oca 2020 , 13 - 16
Bu derleme, SARS-COV-2 ve neden olduğu hastalık COVID-19 hakkında obstetrik ve jinekoloji pratiğindeki güncel bilgileri özetlemektedir. COVID-19 Türkiye dahil olmak üzere dünya çapında yüzden fazla ülkede pandemiye yol açan viral solunum yolu hastalığıdır.
Coronavirüs ve Çevrimiçi (Online) Eğitimin Önlenemeyen Yükselişi
Sahure Gonca TELLİ , Deniz ALTUN , (2020), Üniversite Araştırmaları Dergisi, Cilt 3 , Sayı 1 , Oca 2020 , 25 - 34
Aralık 2019 sonu ve 2020 Ocak Ayı başında ortaya çıkan Covid-19 Virüsü bütün dünyada korkulu bir rüya haline geldi. Ölümleri azaltmak, bulaşın ilerleme hızını düşürmek, tedavi çalışmaları için zaman kazanabilmek amacıyla birçok ülkede alınan tedbirler arasında, eğitim kurumlarında ve üniversitelerde sınıf içi yüz yüze eğitime belli bir süre ara vermek ya da tatil ilan etmek gibi düzenlemelerle olabildiğince sosyal mesafe yaratmaya çalışılmıştır. Buna ilişkin olarak Birleşmiş Milletler verilerine göre, dünyada 770 milyon kişilik öğrenen kitle, okulların ve üniversitelerin kapanmasından etkilenmiştir. Bu çalışmada, ülkelerin ve üniversitelerin eğitim öğretime ara vermemesini sağlamak adına bir zorunluluk haline gelen uzaktan eğitim çalışmalarının bir değerlendirilmesi yapılmıştır. Bu kavramsal çalışmada, durum tespiti yaparak çevrimiçi öğrenmenin yüz yüze öğrenmeye göre kriz dönemi sonrasında da ana akım öğrenme haline dönüşmesi konusu ele alınmaktadır.
COVID-19 Pandemisinin Sosyal Yaşam ve Etik Düzlem Üzerine Etkileri: Bir Değerlendirme Çalışması
Çağatay ÜSTÜN , Seçil ÖZÇİFTÇİ , (2020), Anadolu Kliniği Tıp Bilimleri Dergisi, Cilt 25 , Sayı Supplement 1 , Oca 2020 , 142 - 153
Dünya genelinde yaygın bir pandemi oluşturan COVID-19 salgını yaşamı ciddi anlamda tehdit etmeye devam etmektedir. Aslında beklenmeyen bir zamanda, Aralık 2019’da Çin’in Hubei eyaleti Wuhan kentinden başlayan bu hastalık hakkında var olan bilgiler her gün değişirken, hastalığın hızlı bulaşma şekli, hasta ve ölüm sayılarının sürekli artması sebebiyle var olan panik ve endişe bir tür korkuya dönüşmüş durumdadır. Makalemizi yazdığımız sırada geçen 4 ay içerisinde COVID-19 hakkında literatüre kazandırılan ve çoğunlukla bilimsel verilere dayandırılan makaleler, hastalık hakkında doğru bilgilenmenin sağlanmasına yardımcı olmaktadır. Bu nedenle makalenin belirtilen amaca yönelik hazırlanmasına özen gösterilmiştir. Hastalığın farklı seyreden klinik prognozu, görüldüğü yaş grupları ve yayılışı dikkate alındığında; konunun sadece tıbbi boyutla sınırla kalmayacağı, sosyokültürel, etik ve ahlâk, hukuk, eğitim, turizm, ekonomi, tarım, halk sağlığı açısından olumsuz bazı etkileri olabileceği tahmin edilebilir. Çıkış noktası burası olan bu makalede, internet üzerinden doğruluk payı fazla olan haber kaynaklarına ve bilimsel literatüre dayalı olarak, COVID-19 pandemisinin sosyal yaşam ve etik düzlemi etkileyen olumsuzluklarını inceleyen ve değerlendiren bir içeriğe yer verilmiştir. Hastalığın ilk etki dalgasındaki durumunu özetleyen bu tür makalelerin COVID-19’un ortaya çıkardığı tıbbi ve sosyal sorunların doğru algılanacağına ve yeni çalışmalara kaynak teşkil edeceğine inanıyoruz.
Covid-19 Pandemisi: Karantina İçin Beslenme Önerileri
Günay ESKİCİ , (2020), Anadolu Kliniği Tıp Bilimleri Dergisi, Cilt 25 , Sayı Supplement 1 , Oca 2020 , 124 - 129
Covid-19’a karşı korunmada güçlü bir bağışıklık sistemi ile birlikte virüsün yayılımını azaltmada koruyucu yöntem olan karantina uygulaması son derece önemlidir. Karantina durumu, bireylerin duygu durumlarını, duygu durumları da beslenme durumunu etkiler. Evde geçirilen sürenin artması, sürekli dinlenen ve izlenen pandemi haberleri, artan endişeler, duygu durumuna bağlı yiyecek tüketme (özellikle karbonhidratlı gıdaları) arzusunun artması ve fiziksel aktivitenin azalması, vücut ağırlığında istenmeyen artışlara neden olabilmektedir. Gerek ağırlık kontrolünü sağlamak gerekse bağışıklığı güçlü tutmak adına beslenmede doğru davranışlarda bulunmak gerekmektedir. Rafine hazır gıdalardan uzak durmak, Akdeniz diyetinin temelini oluşturan meyve, sebze ve tam tahıllı ürünlerden zengin, doymuş yağ içeriği düşük beslenme modeline uymak önemlidir. Ayrıca bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkileri olduğu bilinen antioksidan vitaminler, D vitamini, omega 3, çinko, pre ve probiyotiklerin tüketimine günlük beslenmede özen gösterilmelidir.
SARS-CoV-2 (COVİD 19 ) Enfeksiyonu Ayırıcı Tanı Açısından Diğer Solunumsal Virüsler
Sevil ALKAN ÇEVİKER , Emine Kübra DİNDAR DEMİRAY , (2020), Journal of Biotechnology and Strategic Health Research, Cilt 4 , Oca 2020 , 45 - 49
COVİD 19 enfeksiyonun yaygın belirtileri solunum semptomları, ateş yüksekliği, öksürük ve dispnedir. COVİD 19 enfeksiyonu asemptomatik seyredebileceği gibi, hafif seyirli solunum yolu enfeksiyonundan, pnömoni, ağır akut solunum yolu enfeksiyonuna kadar çeşitli yelpazede enfeksiyon bulgusuna sebep olabilir. Günümüzde SARS-CoV-2 (novel-virüs) pandemisi hepimizin gündemini meşgul etmektedir. Bir çok viral etken de benzer semptom ve bulgulara neden olabileceğinden ayırıcı tanıda akılda tutulmalıdır.
Epidemiology of COVID-19
Cemal BULUT , Yasuyuki KATO , (2020), Turkish Journal of Medical Sciences, Cilt 50 , Oca 2020 , 563 - 570
It seems that coronaviruses take an important place in the 21th century history. Five of seven human coronavirus was isolated in this century. Unfortunately, last three of them entered our life with a fear of outbreak, pandemic or death. Last human coronavirus which emerged world from Wuhan China, SARS CoV-2 and its clinical expression, Coronavirus disease COVID-19 recently taken a significant place in our daily practice. Initial reports showed that, its origin was bats. It transmitted human to human by droplet and contact routes, but some doubt about airborne, fecal or intrauterine transmission also should be removed. Its R0 value is 2.3 but it could be as high as 5.7. Its case fatality rate was 6.3, but it was different in different ages and counties, and it could be over 15%. According to early models total 10-12 weeks is required to control an outbreak in the community. While different countries show different daily case numbers, total number of case, case mortality rates or R0, it seems they show a similar epidemic curve. Every day we learn new data about the current outbreak. Since the outbreak is not over yet, every detail should be evaluated carefully and the updates should be followed closely to monitor the epidemiological properties of COVID-19.
COVID-19, immune system response, hyperinflammation and repurposing antirheumatic drugs
Abdurrahman TUFAN , Aslıhan Avanoğlu GÜLER , Marco MATUCCI-CERINIC , (2020), Turkish Journal of Medical Sciences, Cilt 50 , Oca 2020 , 620 - 632
In the Wuhan Province of China, in December 2019, the novel coronavirus 2019 COVID-19 has caused a severe involvement of the lower respiratory tract leading to an acute respiratory syndrome. Subsequently, coronavirus 2 SARS-CoV-2 provoked a pandemic which is considered a life-threatening disease. The SARS-CoV-2, a family member of betacoronaviruses, possesses singlestranded positive-sense RNA with typical structural proteins, involving the envelope, membrane, nucleocapsid and spike proteins that are responsible for the viral infectivity, and nonstructural proteins. The effectual host immune response including innate and adaptive immunity against SARS-Cov-2 seems crucial to control and resolve the viral infection. However, the severity and outcome of the COVID-19 might be associated with the excessive production of proinflammatory cytokines "cytokine storm" leading to an acute respiratory distress syndrome. Regretfully, the exact pathophysiology and treatment, especially for the severe COVID-19, is still uncertain. The results of preliminary studies have shown that immune-modulatory or immune-suppressive treatments such as hydroxychloroquine, interleukin IL -6 and IL-1 antagonists, commonly used in rheumatology, might be considered as treatment choices for COVID-19, particularly in severe disease. In this review, to gain better information about appropriate anti-inflammatory treatments, mostly used in rheumatology for COVID-19, we have focused the attention on the structural features of SARS-CoV-2, the host immune response against SARS-CoV-2 and its association with the cytokine storm.
COVİD-19 Salgınında Sağlık Çalışanlarında Risk Azaltılması
Sultan Pinar CETİNTEPE , Mustafa Necmi İLHAN , (2020), Journal of Biotechnology and Strategic Health Research, Cilt 4 , Oca 2020 , 50 - 54
Aralık 2019’dan beri görülmeye başlayan COVİD-19 salgını tüm dünyayı etkilemiştir. 11 Mart 2020’de ülkemizde ilk vaka tespit edilmiştir. Yoğun infektivitesi olan bu virüs karşısında sağlık çalışanları en yüksek risk altındaki meslek grubudur. Çin’de salgın sırasında ilk üç ay içinde 1500’ün üzerinde sağlık çalışanı enfekte olmuştur. Bu yüksek maruziyet riski nedeniyle gözlük, bone, tulum, maske gibi kişisel koruyucu donanımların yerinde ve uygun kullanımı önem kazanmaktadır. Bu derlemede sağlık çalışanlarının COVİD-19 salgınında iş sağlığı ve güvenliği ilkeleri kullanılarak mesleki bulaş risklerini azaltma yolları ve yöntemleri irdelenmiştir.
Türkiye’de COVID-19 Salgın Sürecinde İhtiyaç Duyulacak Yoğun Bakım Yatak ve Solunum Cihazı Sayılarının Direkt Tahmini
Handan ANKARALI , (2020), Anadolu Kliniği Tıp Bilimleri Dergisi, Cilt 25 , Sayı Supplement 1 , Oca 2020 , 59 - 62
Giriş ve Amaç: COVID-19 salgın sürecinde, Türkiye’ de vaka sayısının hızlı artış periyoduna girdiği bu günlerde, sunulan sağlık hizmetlerindeki ihtiyaçların ve özellikle hayati önem taşıyan hasta ihtiyaçlarının kanıta dayalı öngörüsü büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmada, karşılaştırmalı olarak iki farklı model yardımıyla yoğun bakım yatak ve solunum cihazı sayılarının öngörülmesi amaçlandı. Gereç ve Yöntemler: Veriler, Gompertz ve Zaman serileri modelleri ile incelendi. Bulgular: Çalışmada kullanılan modellerin öngörü başarıları benzer bulundu. Ancak modellemede kullanılan veri sayısının az olması nedeniyle (13 gün) sadece 1 haftalık öngörüler verildi. Gompertz modeline göre 6 Nisan’ da öngörülen toplam yoğun bakım yatak sayısı 1474 iken zaman serisi modelinde 1485 bulundu. Aynı tarihte ihtiyaç duyulacak solunum cihazı sayısı Gompertz modeline göre 1000, zaman serisi modeline göre 1004 olarak hesaplandı. Sonuç: Veri sayısı (gün sayısı) 30’ un üzerine çıktığı zaman kullanılan matematiksel modeller, eğilimi daha iyi yakalayacağı için ileriye dönük uzun süreli tahminlerdeki başarıları artacaktır.
Yenı Coronavirüs 2019 Enfeksıyonları Güncel Durum
Edanur YEŞİL , Mustafa HACIMUSTAFAOĞLU , (2020), Güncel Pediatri, Cilt 18 , Sayı 1 , Oca 2020 , 134 - 139
Coronavirüsler zarflı, adlarını yüzeylerindeki dikensi çıkıntılardan (Corona; Taç) alan RNA virüsleridir. İnsan ve hayvanlarda, respiratuar, enterik, hepatik ve nörolojik hastalıklara neden olabilirler. İnsanlarda genellikle Alfa ve Beta tipleri görülür. İnsan Coronavirüsleri (HCoV) ilk defa 1960’lı yıllarda tanımlanmıştır, ve bunlar genellikle 229E, NL63, OC43 ve HKU1 Coronavirüsleri olup insanlarda tipik hafif/orta solunum yolu hastalıklarına sebep olmaktadır. Ayrıca zaman zaman salgınlar yapan ve ağır seyirli Coronavirüs enfeksiyonları da (MERS-CoV, SARS-CoV) bildirilmiştir. Bunlardan farklı olarak Aralık 2019 da Çin’in Hubei eyaletinin Wuhan şehrinden başlayıp tüm dünyaya yayılma eğilimi gösteren yeni (novel) Coronavirüs enfeksiyonları (2019-nCoV, daha yeni tanımlarıyla SARS-CoV-2 veya COVID-19) bildirilmiştir. Bu derlemede bu yeni Coronavirüs enfeksiyonlarının epidemiyolojik seyri, genetik faktörleri, bulaş mekanizmaları, erişkin ve çocuk olgularda kliniği, tanı, tedavi, korunma yöntemleri ve ülkemizdeki durum ile ilgili güncel bilgilerin sunulması amaçlanmıştır. Dünya’da 12 Şubat itibariyle 45,171 kanıtlı vaka bildirilmiş olup 25 farklı ülke bu salgından etkilenmiştir. COVID-19 enfeksiyonunun ortalama inkübasyon süresi 5,2 gün (1-14 gün), fatalite hızı tüm olgularda ortalama %2,5, ancak yatan hastalarda ise %4,3-15 bildirilmiştir. Erişkin olgularda klinik olarak ateş, öksürük, halsizlik gibi non-spesifik üst solunum yolu enfeksiyonu benzeri bulgularla başlar. Ağır olgularda günler içerisinde pnömoni, ağır solunum yetersizliği gibi bulgular gelişir. Laboratuvar bulgularında; lenfopeninin dikkat çektiği, yatan/ağır olgularda, akciğer tutulumunun hemen tüm olgularda bilateral ve multilobuler ve/veya subsegmental konsolidasyon şeklinde olduğu gözlenmiştir. Çocuk olgularda genellikle asemptomatik ya da çok hafif üst solunum yolu enfeksiyonu şeklinde seyredip pnömoni nadir görülmüştür. Çocuk olgularda fatalite bildirilmemiştir. Korunmada damlacık izolasyon önlemleri ve el hijyeni önemli yere sahiptir. Enfeksiyon kontrol önlemlerinin titizlikle uygulanmasının epidemi ve pandemilerin gücünün kırılmasında yararı olması beklenmektedir.
Türkiye’de Koronavirüs Salgınında “Kara Gün Dostu” Mesleki ve Teknik Eğitim
Mahmut ÖZER , (2020), Bartın Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, Cilt 9 , Sayı 2 , Oca 2020 , 1 - 7
Mesleki ve teknik eğitimin (MTE) önemi Türkiye’de koronavirüs salgını sürecinde daha da öne çıkmıştır. Artan üretim kapasitesi ile MTE toplumun bu zor günlerdeki ihtiyaçlarını karşılayan ana aktörlerden biri haline gelmiştir. Bu çalışmada, koronavirüs salgını ile mücadele sürecinde MTE tarafından gerçekleştirilen üretimlerdeki gelişmeler ele alınmıştır. Ayrıca MTE’yi güçlendirmek için atılması gereken adımlar ve gelişim alanları da kısaca değerlendirilmiştir. Salgın günlerinde temizlik malzemeleri, tıbbi maskeler ve tek kullanımlık materyaller temini en zor olan ürünler arasında bulunmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığının desteği ile mesleki ve teknik Anadolu liselerinde (MTAL) ayda yaklaşık 10 milyon maske üretilmektedir. Türkiye’nin farklı bölgelerinde bulunan tüm okulların temizlik malzemesi ihtiyaçları MTAL’lerde gerçekleştirilen üretimlerle karşılanmaktadır. Ayrıca, yüz koruyucu siperler, tek kullanımlık malzemeler ve N95 standardında yüz maskeleri de MTE kapsamındaki Ar-Ge çalışmaları desteğiyle üretilmekte ve sağlık çalışanlarıyla paylaşılmaktadır. Bu çalışma 2023 Eğitim Vizyonu’nun açıklanması sonrasındaki iyileştirmelerle birlikte MTE’nin salgın günlerinde toplumun ihtiyaçlarına hızla cevap verebildiğini göstermektedir. Çalışmada açıklanan unsurlarla güçlendirilmesi durumunda MTE sistemi kriz dönemlerinde toplumun ihtiyaçlarını karşılayan temel kaynaklardan biri haline gelmektedir.
COVID-19: Prevention and control measures in community
Hatice Rahmet GÜNER , İmran HASANOĞLU , Firdevs AKTAŞ , (2020), Turkish Journal of Medical Sciences, Cilt 50 , Oca 2020 , 571 - 577
On January 30, 2020, the WHO declared the COVID-19 outbreak a public health emergency of international concern and, in March 2020, began to characterize it as a pandemic in order to emphasize the gravity of the situation and urge all countries to take action in detecting infection and preventing spread. Unfortunately, there is no medication that has been approved by the FDA, gone through controlled studies and demonstrated an effect on the virus for this global pandemic. Although there are cures for illnesses and developments made by leaps and bounds in our day, the strongest and most effective weapon that society has against this virus that is affecting not just health but also economics, politics, and social order, is the prevention of its spread. The main points in preventing the spread in society are hand hygiene, social distancing and quarantine. With increased testing capacity, detecting more COVID-19 positive patients in the community will also enable the reduction of secondary cases with stricter quarantine rules.
COVID-19: Epidemiyolojik bilgilerimiz ve hastalığın dünyadaki gidişi
Özgür KARCIOĞLU , (2020), Journal of ADEM, Cilt 1 , Sayı 1 , Oca 2020 , 60 - 81
Koronavirüs hastalığı (COVID-19) Mart 2020 itibarıyla dünyada 2.250.000’den fazla insanı etkilemiş ve 160.000’den fazla ölüme yol açmıştır. Üç ay içinde olgu sayısındaki istikrarlı ve hızlı artış COVID-19’un tüm dünyayı tehdit eden bir pandemiye dönüştüğünü anlatıyor. Halkın farkındalığının artırılarak sağlık kuruluşlarına bilinçli başvuruların yapılması, sağlık çalışanlarının da erken aşamadan başlayarak şüphelenmesi, tanı aşamalarında eksiklik yaşanmaması toplum sağlığı için önem taşımaktadır. Saptanan yüksek şüpheli veya tanılı olguların derhal izole edilmesi, gerektiğinde karantina uygulanması kilit önem taşır. Bu yazımızda pandeminin epidemiyolojik özellikleri, sosyodemografik faktörlerle ilişkisi özetlenmeye çalışılmıştır.
Türkiye’de Covid-19 Pandemisinin Monitörizasyonu Için Interaktif Ve Gerçek Zamanlı Bir Web Uygulaması: TURCOVID19
Abdullah UÇAR , Şeyma ARSLAN , Hatice Sena MANAP , Tuğba GÜRKAN , Mihriban ÇALIŞKAN , Asel DAYIOĞLU , Hande Nur EFE , Mustafa YILMAZ , Ayşe Zeynep İBRAHİMOĞLU , Efser GÜLTEKİN , Rabia DURNA , Rümeysa BAŞAR , Fatma Betül OSMANOĞLU , Songül ÖREN , (2020), Anadolu Kliniği Tıp Bilimleri Dergisi, Cilt 25 , Sayı Supplement 1 , Oca 2020 , 154 - 155
COVID-19 pandemisinin toplumda hızlı ilerleyişini gerçek zamanlı izlemek ve değerlendirmek için Türkiye COVID-19 Pandemi İzlem Ekranı (TURCOVID19) adıyla interaktif bir platform oluşturulmuştur. 21 Mart’ta yayına giren TURCOVID19’da Türkiye’deki hasta, vefat, iyileşen, uygulanan test sayıları, vaka ölümlülük oranı (VÖO), yoğun bakım yatışı, entübe hasta kategorilerindeki veriler günlük ve kümülatif değerler olarak görselleştirilmektedir. Ayrıca Türkiye’nin durumu 15 ülke ile karşılaştırılmaktadır. Ek olarak tüm dünyadaki hasta ve vefat sayıları gerçek zamanlı olarak sunulmakta, Türkiye ve diğer ülkelerde ölüm artış hızının ikiye katlanma süresi gerçek zamanlı sunulmaktadır. Sunulan görsellerin açıklamaları da bilgi notu olarak yer almaktadır. Uygulama sayesinde salgın seyri monitörize edilmekte, başta bilim insanları ve karar vericiler olmak üzere görsel içerikler kamuya kullanıcı dostu bir uygulama ile sunulmaktadır.
İnsan-COVID-19'da Pandemik SARS Coronavirus-2 Enfeksiyonları
Nasir MUSTAFA , Hina ZAHOOR , Fuzail M. MAJOO , (2020), İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi, Sayı 10 , Oca 2020 , 77 - 93
İlk olarak Wuhan'da (Çin) patlak veren Şiddetli Akut Solunum Sendromu Koronavirüs 2 (SARS-CoV-2), sonrasında dünyaya yayılmıştır. Koronavirüsler (CoVs) başlarda kuşlarda ve memelilerde zoonotik enfeksiyonlara neden olurken, son birkaç yılda insanları da enfekte edebildiği gösterilmiştir. 2003 yılında Şiddetli Akut Solunum Sendromu'nun (SARS) ve son zamanlarda Orta Doğu Solunum Sendromunun (MERS) patlak vermesi, CoV'lerin tür bariyerini geçip insanları enfekte ettiklerinde ölümcül olduklarını göstermiştir. Koronavirüs (CoV), soğuk algınlığından Orta Doğu Solunum Sendromu (MERS-CoV) ve Şiddetli Akut Solunum Sendromu (SARS-CoV) gibi daha şiddetli patolojilere kadar çeşitli rahatsızlıklara neden olan büyük bir virüs ailesidir. Yeni koronavirüs (nCoV), insanlarda daha önce tanımlanmamış yeni bir suş türüdür. Aralık 2019’da tanımlanan yeni koronavirüs, araştırmacılar tarafından genel olarak CoVID-19 olarak adlandırılmıştır. Yapılan ayrıntılı araştırmalarda, SARS Coronavirus-2'nin başlangıçta misk kedilerinden, MERS-CoV'un ise tek hörgüçlü develerden insanlara bulaştığı bulunmuştur. Biyoloji alanındaki gelişmeler koranavirüsün, yeni ortamlara adaptasyonu, trans-tür enfeksiyonu ve yeni alt tiplerinin ortaya çıkması da dahil olmak üzere daha iyi anlaşılmasını sağlamıştır. Hücre ve moleküler biyolojide kullanılan yeni araçlar, hücre içi replikasyon ve viral hücre biyolojisinin daha iyi anlaşılmasını sağlamıştır. Son beş yılda ters genetik yaklaşımların ortaya çıkmasıyla birlikte; artık viral replikasyonun, trans-tür adaptasyonunun ve insan hastalığının belirleyicilerini tanımlamaya başlamak mümkündür. Bu derlemede, CoV'nin yaşam döngüsü, genetiği, replikasyon süreci ve SCoV'ye ters genetik uygulamalarının araştırılması ile ilgili ilerlemelerle ilgili bilgi verilecektir. Bu derleme, yakın zamanda kaydedilen ilerlemeyi vurgulayarak ve önceki bilgilerle karşılaştırarak CoV-2 hakkındaki mevcut bilgileri oluşturmayı amaçlamaktadır. Ayrıca, bulaşma ve tedavi seçenekleri için risk faktörlerini azaltmaya yönelik uygulamalar hakkında kısa bir tartışma ele alınmıştır.
Gıda Güvenliği Açısından COVID-19 Etmeni SARS-CoV-2’nin Değerlendirilmesi ve Korunma Yöntemleri
Osman SAĞDIÇ , Selma KAYACAN , Enes DERTLİ , Muhammet ARICI , (2020), Avrupa Bilim ve Teknoloji Dergisi, Sayı 18 , Oca 2020 , 927 - 933
Çin’in Wuhan şehrinde 2019 yılının Aralık ayında ortaya çıkan ve koronavirüs hastalığına (COVID-19) sebep olan yeni koronavirüs (SARS-CoV-2) büyük bir küresel salgına dönüşerek dünyada pek çok kişinin ölümüne yol açmıştır. Bu virüsün gıdalar aracılığı ile bulaştığına ve gıdalar ile alındığında hastalık yaptığına dair bugüne kadar bir kanıt bulunmamakla birlikte, gıda üretim süreçlerinde yer alan ve herhangi bir belirti göstermeden bu virüsü taşıyan gıda çalışanlarınca gıdalara bulaştırılabileceği üzerinde durulmaktadır. Kişisel tedbirler gibi gıda üreticileri ve hazırlayıcılarının da ellerini düzenli yıkaması, çalışanların bilgi düzeylerinin ve farkındalıklarının sürekli arttırılması, gıda işletmelerinde hijyen-sanitasyon uygulamalarının dikkatlice uygulanması, çiğ ve pişmiş gıdaların ayrılması, özellikle taze meyve-sebze ve tüketime hazır gıdaların satın alınmalarını takiben belirli süreler bekletildikten sonra tüketilmesi gibi uygulamalar bu virüsün gıda zincirine girmesi ve buradan yayılmasını önlemek için alınması gerekli temel tedbirler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmada SARS-CoV-2’nin gıdalarda bulunabilirliğine dair olası riskler, gıdalara çapraz bulaşma ihtimalleri, gıda işletmelerinin SARS-CoV-2 açısından güvenli hale getirilmesi ve korunma yöntemleri, gıda tüketicisi açısından SARS-CoV-2’nin değerlendirilmesi konularına değinilmiş, SARS-CoV-2 ve muhtemel gıda etkileşimi hakkında bilgiler verilmiştir.
1918 Grip Pandemisi Kıssasından COVID-19 Pandemisine Hisseler
M. Kemal TEMEL , Hakan ERTIN , (2020), Anadolu Kliniği Tıp Bilimleri Dergisi, Cilt 25 , Sayı Supplement 1 , Oca 2020 , 63 - 78
Yirminci yüzyıl başından bu yana dünyada respiratuvar virüslerden kaynaklanan beş pandemi gerçekleşmiştir. Bunlardan ilk dördü grip (İnfluenza A) virüslerinden kaynaklanmışken halihazırda sürmekte olan COVID-19 pandemisi bir koronavirüs suşundan ileri gelmiştir. 1918 tarihli “İspanyol gribi” pandemisi dünya genelinde yaklaşık 500 milyon kişiyi kapsamış ve 40–100 milyon ölümle sonuçlanmış olup, bugün respiratuvar viral pandemiler için olabilecek “en kötü senaryo” kabul edilmektedir. Halihazırdaki COVID-19 pandemisi de Aralık 2019’dan bugüne (Nisan 2020), >1,2 milyon vaka ve >60 bin ölümle sürmektedir. Bu pandemide, virüsün türü (yeni ve pandemik bir SARSr-CoV suşu) ve konağın yaşı (>50–60 yaş) temelinde daha yüksek mortaliteli, yeni bir “koronavirüs hastalığı” gözlenmekte olup tıp (başta epidemiyoloji ve halk sağlığı) tarihinde yeni bir sayfa açılmıştır. Yanı sıra, 1918’de olduğu gibi yüz yıl sonra bugün de halen efektif bir anti(korona)viral tedavi bulunmamakta ve bu çaresizliğin klinik, sosyolojik, psikolojik ve makroekonomik sonuçları dünyada ve ilk resmi vakanın 11 Mart’ta kaydedildiği Türkiye’de şimdiden derinden hissedilmektedir. Ayrıca, yine 1918 pandemisinin mortalitenin giderek arttığı üç dalga halinde seyretmiş olduğu gibi, COVID-19 pandemisinde de gelecek haftalarda daha sarsıcı bir epizodun başlaması endişe edilen ihtimaller arasındadır. Bu yazıda katastrofik 1918 pandemisi esnasında yaşananlardan hareketle önümüzdeki COVID-19 sürecinde yaşanabilecek olanlara dair bir mukayese yapmak ve sonuçlar çıkarmak, önümüzdeki risklerin (başta virülansı ve dolayısıyla mortaliteyi artırabilecek bir viral mutasyon) ciddiyetini vurgulamak ve böylece T.C. Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere pek çok ulusal ve küresel sağlık otoritesi tarafından çeşitli medya kanalları aracılığıyla yinelenmekte olan sosyal izolasyon çağrısını desteklemek amaçlanmıştır.
COVID-19 PANDEMİSİ SIRASINDA GENEL CERRAHİ UYGULAMALARINA YAKLAŞIM
Orhan ALİMOĞLU , Cem Ilgın EROL , (2020), Anadolu Kliniği Tıp Bilimleri Dergisi, Cilt 25 , Sayı Supplement 1 , Oca 2020 , 102 - 110
Aralık 2019’da Çin’in Hubei eyaletinin Wuhan kentinde sebebi bilinmeyen pnömoni vakaları ortaya çıktı. Çinli bilim insanlar yaptığı çalışmalar sonucunda bu hastalarda pnomoniye neden olan etkenin ‘severe acute respiratory syndrome coronavirus 2 (SARS-CoV-2; daha önce bilinen ismiyle 2019-nCoV)’ olduğunu ortaya koydu. Hastalık Şubat 2020’de literatüre Coronavirüs Hastalığı 2019 (COVID-19) olarak geçti. Takip eden zamanlarda hastalık hızlı bir şekilde yayıldı ve 11 Mart 2020’de Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) pandemi ilan etti. Bu makale kaleme alındığında COVID-19’un halihazırda mevcut bir antiviral tedavisi yoktur ve tedavinin temelinde solunum desteğine odaklanılmaktadır. Yüksek bulaşıcılık düzeyi ve mortal seyredebilen pnömoni ataklarıyla karakterize oluşu COVID-19’u sadece enfeksiyöz bir pandemi olmanın ötesinde kaygı duyulması gereken bir halk sağlığı problemi haline getirmiştir. Pandemi sırasında cerrahi endikasyon dahilindeki hastaların doğru yönetilmesi hem acil durumlara bağlı mortalitenin önüne geçmek, hem de kanser hastalarının süreç içerisinde doğru yönetilebilmesi için önemlidir. Bu çalışmamızda pandemi sürecinde genel cerrahi klinik uygulamalarının nasıl yürütülmesi gerektiği hakkında literatürdeki bilgileri derlemeye çalıştık. Bu bilgiler ışığında COVID-19 pandemisi sırasında sağlık çalışanlarının korunmasının, cerrahi acillerin ve kanser hastalarının yönetiminin önemini vurguladık.
COVID-19 CORONAVİRÜSÜN HİSSE SENEDİ PİYASALARINA ETKİSİ: SEÇİLMİŞ ÜLKELERDEN KANITLAR
Feyyaz ZEREN , Atike HIZARCI , (2020), Muhasebe ve Finans İncelemeleri Dergisi, Cilt 3 , Sayı 1 , Oca 2020 , 78 - 84
Bu çalışmada, Covid-19 Coronavirüs salgınının borsalar üzerindeki olası etkilerini ortaya koymak amaçlanmıştır. 23 Ocak 2020 ve 13 Mart 2020 arasındaki günlük veriler kullanılarak yapılan analizlerde, hem Covid-19 günlük toplam ölüm hem de Covid-19 günlük toplam vaka sayılarının, Maki (2012) eşbütünleşme testi kullanılarak borsalar üzerindeki olası etkileri araştırılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, toplam ölümle incelenen tüm borsalar uzun vadede birlikte hareket etmektedir. Toplam vakaların SSE, KOSPI ve IBEX35 ile eşbütünleşme ilişkisi içerisinde olduğu ve bu vakaların FTSE MIB, CAC40, DAX30 ile eşbütünleşik olmadığı anlaşılmıştır. Bu bağlamda, yatırımcıların borsa yatırımlarından kaçınmaları, her kriz döneminin güvenli limanı olan altın piyasalarına yönelmeleri uzun vadede en uygun seçeneklerden biri olarak görülmektedir. Ayrıca, tüm hayatın bir internet ortamına dönüşme olasılığı göz önüne alındığında, sanal para birimlerine yönelmek yatırımcılar için bir başka alternatif seçenek olarak görülmektedir. Yine bu doğrultuda riskten kaçınmak için yatırımcıların türev piyasalara ve Covid-19'un nispeten nadir görüldüğü ülkelerin hisse senedi piyasalarına yönelmesi önerilmektedir.
KOVID-19 Salgını ve Turizme Etkileri
Lütfi ATAY , (2020), Seyahat ve Otel İşletmeciliği Dergisi, Cilt 17 , Sayı 1 , Oca 2020 , 168 - 172
Yeni Koronavirüs (COVID-19), ilk olarak Çin’in Hubei Eyaletinin Vuhan şehrinde
Türkiye’deki COVID-19 Enfeksiyonu: Erken Dönem İstatistikleri ve Hastalık Seyrinin İstatistiksel Olarak Modellenmesi
Barış ERGÜL , Arzu ALTİN YAVUZ , Ebru GÜNDOĞAN AŞIK , Bahadır KALAY , (2020), Anadolu Kliniği Tıp Bilimleri Dergisi, Cilt 25 , Sayı Supplement 1 , Oca 2020 , 130 - 141
2019 yılı sonunda Çin de başlayan COVID-19 enfeksiyonu resmi kayıtlara göre 10 Nisan itibariyle 185 ülkede görülen bir pandemi durumundadır. Hastalığın resmi bir tedavisi bulunmadığından, daha önce vakaların görüldüğü ülkelerin bilgilerinden yararlanılmaktadır. 10 Mart 2020 tarihinde Türkiye’de ilk vaka kayıt altına alınmıştır. Önceki ülkelerdeki vaka durumunun seyriden hareketle alınacak tedbirler ve uygulamalara karar verilmektedir. Şu ana kadar birçok resmi kaynak veri kaydını düzenli olarak yapmaktadır. Elde edilen bu verilerden hareketle ülkemizdeki durumun ortaya konması yapılacak çalışmalara ışık tutacaktır. Bu çalışmada Türkiye ve 22 farklı ülke çeşitli istatistikler bakımından karşılaştırılmıştır. Çalışmanın devamında ülkemizdeki seyrin durumunu tahmin etmek için büyüme eğrileri ve zaman serisi analizinden faydalanılmıştır. İlk bir aylık verilerden hareketle elde edilen tahminler sonucunda toplam vaka sayısının ve toplam ölüm sayısının öngörülmesinde Üstel düzleştirme (Box-Cox) yönteminin kullanılmasının uygun olacağı belirlenmiştir.
Bireysel, Profesyonel, Toplumsal, Bilimsel ve Siyasal Etiği Yeniden Sorgulatan COVID-19 Pandemisi
Nesrin ÇOBANOĞLU , (2020), Anadolu Kliniği Tıp Bilimleri Dergisi, Cilt 25 , Sayı Supplement 1 , Oca 2020 , 36 - 42
Covid-19 pandemisinde bilinmeyen bir virüse karşı hayatını tehlikeye atarak tanılayan ve eldeki olanaklarla tedavi etmeye çalışan hekimler, bulaşıcı hastalığı kontrol algoritmaları geliştiren yöneticiler, bilimsel çalışmaları ile aşı - ilaç geliştirmek için uğraşan bilim insanları olarak içinde yaşadığımız bu günlerde, ölümcül bir pandemi gerçeğiyle yüzleşirken, değer sistemimizi yeniden sorgulatan olaylar yaşıyoruz.
Destekleyici bir tedavi olarak mast hücre stabilizatörleri COVID-19 enfeksiyonunda ölümcül inflamatuar yanıtları ve pulmoner komplikasyonların şiddetini hafifletmeye katkıda bulunabilir
Erkan KILINÇ , Yasemin BARANOĞLU KILINÇ, (2020), Anadolu Kliniği Tıp Bilimleri Dergisi, Cilt 25 , Sayı Supplement 1 , Oca 2020 , 111 - 118
SARS-CoV-2 (COVID-19)  pulmoner sisteme yerleşerek ciddi akut solunum yetmezliği sendromuna yol açmaktadır. Mast hücreleri vücutta yaygın dağılım gösteren ve pulmoner sistemde bol miktarda bulunan çok fonksiyonlu bağışıklık hücreleridir. Mast hücreleri doğal ve kazanılmış bağışıklıkta ve vücudun bağışıklık homeostazının sürdürülmesinde sitoplazmik granüllerindeki çeşitli mediyatörler aracılığıyla hayati bir rol oynamaktadır. COVID-19 enfeksiyonu sırasında pro-inflamatuar sitokin salınımı ve pnömoni ile karakterize ağır akut solunum yetmezliği özellikle zayıf veya ilişkili kronik hastalıklardan muzdarip bireylerde ölümle sonuçlanabilmektedir. Bu derlemede COVID-19 semptomları ve mast hücreleri arasındaki potansiyel ilişkiyi ve destekleyici bir terapötik seçenek olarak mast hücre stabilizatörlerinin COVID-19 enfeksiyonunda potansiyel kullanımını tartışmaya çalıştık. Mast hücreleri, COVID-19 enfeksiyonu sırasında ölümcül inflamatuar yanıtları ve pulmoner komplikasyonları tetikleyebilen IL-1, IL-6 ve TNF-α gibi pro-inflamatuar sitokinlerin ve histamin, prostaglandin-D2 ve lökotrien-C4 gibi bronkokonstriktör mediyatörlerin ana kaynağıdır. SARS-CoV-2, mast hücrelerini toll-like reseptörleri aracılığıyla veya  IgE-FcεRI’nın çapraz bağlanmasını tetikleyerek aktive edebilir ve böylece mast hücrelerinden bu mediyatörlerin salınımına yol açar. Mast hücrelerinden bu mediyatörlerin SARS-CoV-2 ile tetiklenmiş anormal üretimi ve salınımı solunum sisteminde inflamasyonu ve sonuçta pulmoner komplikasyonları daha fazla kötüleştirebilir. Böylece destekleyici bir tedavi olarak mast hücre stabilizatörlerinin kullanılması SARS-CoV-2 enfeksiyonundan ölümleri azaltmak amacıyla inflamatuar yanıtları ve pulmoner komplikasyonları hafifletmek/iyileştirmek için faydalı olabilir.
COVID-19, SARS-CoV2, Enfeksiyonu: Güncel Epidemiyolojik Analiz ve Hastalık Seyrinin Modellemesi
Handan ANKARALI , Seyit ANKARALI , Nadire ERARSLAN , (2020), Anadolu Kliniği Tıp Bilimleri Dergisi, Cilt 25 , Sayı Supplement 1 , Oca 2020 , 1 - 22
Dünya çapında 19 Mart 2020 itibariyle 170’in üzerinde ülkeyi saran COVID-19 enfeksiyonu neticesinde pozitif vakaların ve ölüm haberlerinin hızla yayıldığı herkes tarafından endişe ile takip edilmektedir. Sosyal medya ve internet ortamında çok ciddi düzeyde bilgi birikimi ortaya çıkmıştır. Bu çalışmanın amacı an itibariyle elde edilen veriler ışığında tüm dünya ülkelerinde enfeksiyon etkileri ve süreci hakkında genel yapıyı özetleyen istatistiki bilgiler sunmak ve enfeksiyon ölçütlerinin günlük değişimini modellemektir. Elde edilen sonuçlar
Coronaviruses and SARS-COV-2
Mustafa HASÖKSÜZ , Selcuk KILIÇ , Fahriye SARAÇ , (2020), Turkish Journal of Medical Sciences, Cilt 50 , Oca 2020 , 549 - 556
Coronaviruses (CoVs) cause a broad spectrum of diseases in domestic and wild animals, poultry, and rodents, ranging from mild to severe enteric, respiratory, and systemic disease, and also cause the common cold or pneumonia in humans. Seven coronavirus species are known to cause human infection, 4 of which, HCoV 229E, HCoV NL63, HCoV HKU1 and HCoV OC43, typically cause cold symptoms in immunocompetent individuals. The others namely SARS-CoV (severe acute respiratory syndrome coronavirus), MERS-CoV (Middle East respiratory syndrome coronavirus) were zoonotic in origin and cause severe respiratory illness and fatalities. On 31 December 2019, the existence of patients with pneumonia of an unknown aetiology was reported to WHO by the national authorities in China. This virus was officially identified by the coronavirus study group as severe acute respiratory syndrome coronavirus 2 (SARS-CoV-2), and the present outbreak of a coronavirus-associated acute respiratory disease was labelled coronavirus disease 19 (COVID-19). COVID-19's first cases were seen in Turkey on March 10, 2020 and was number 47,029 cases and 1006 deaths after 1 month. Infections with SARS-CoV-2 are now widespread, and as of 10 April 2020, 1,727,602 cases have been confirmed in more than 210 countries, with 105,728 deaths.
Kur’ân-ı Kerîm’e Göre Bela ve Musibetler Karşısında İnsanın Durumu ve Manevi Değerlerin Önemi
Mehmet MÜFTÜOĞLU , (2020), Rumeli İslam Araştırmaları Dergisi, Sayı 5 , Oca 2020 , 8 - 27
Korku, açlık, hastalık, mal ve can kaybı gibi insan hayatını olumsuz etkileyen, Kur’ân’da farklı çeşitlerine işaret edilen bela ve musibetler bir imtihan vesilesidir. Bela ve musibetler sebebiyle hayatındaki ani değişmelere karşı uyum sağlama ve başa çıkma becerisini kaybeden insan, içinde bulunduğu bu olumsuz durumdan kurtulmak ve tekrar normal hayata dönebilmek için manevi bir destek arayışı içerisine girmektedir. Bu kapsamda gerek Avrupa’da gerekse Türkiye’de özellikle hasta ve hasta yakınları için ilgili kurumlar tarafından manevi destek hizmetleri verilmeye başlamıştır. Zira manevi destek hizmetlerinin bela ve musibetlerle karşı karşıya gelen insanların hüzünlü gönüllerini ferahlattığına inanılmaktadır. Bela ve musibetlerle karşı karşıya gelen bireyler dini başa çıkma yöntemlerine başvurabildiği gibi, farklı başa çıkma stratejileri de kullanabilmektedir. Bu çalışmada Kur’ân-ı Kerîm’e göre bela ve musibetlerin çeşitleri ve musibetlerle başa çıkmada insanın durumu ve manevi değerlerin önemi ele alınmıştır.
19. Sayı Jenerik Dosyası
Kilis 7 Aralık Üniversitesi İİBF , (2018), Akademik Araştırmalar ve Çalışmalar Dergisi (AKAD), Cilt 10 , Sayı 19 , Oca 2018 , 1 - 1
19. Sayı Jenerik Dosyası
Darülaceze’nin Kuruluş Gelir Giderleri Üzerine Bir Değerlendirme
Büşra KARATAŞER , (2020), Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 15 , Sayı 2 , Oca 2020 , 793 - 810
19. yüzyılda dünya genelinde siyasi, askeri ve kültürel değişmeler yaşanmıştır. Osmanlılar bu düzen değişikliğine ayak uydurmuş ve toplumda zaten süre gelen sosyal yardım uygulamaları hızlanmıştır. II. Abdülhamid döneminde modernleşme faaliyetleri sosyal yardım alanında da kendisini göstermiştir. Bu makale bir sosyal yardım kuruluşu olan Darülaceze’nin kuruluş gelir giderleri üzerine eğilecektir. Klasik Osmanlı yardım kurumlarından farklı olarak tesis edilmiş olan bu yardım kuruluşunu, modernleşme/yenileşme bağlamında bir zemine oturtmak gerekir. Modern anlamda bir sosyal yardımlaşma kurumu olarak Sultan II. Abdülhamid döneminde kurulan Darülaceze, sosyal ve standart bir seviye yakalama amacıyla ortaya çıkmış görünmektedir. Osmanlı Devleti, sosyal yardım konusunu da modern devletin gereği olarak daha standart bir hale getirtmek istemekteydi. Bundan hareketle oluşturulan Darülaceze’nin kuruluşunda hangi kişi veya kurumlar tarafından finansal destek sağlandığı, bu desteklerin sebepleri, kurumun hangi alanlarda giderlerinin olduğunu inceleyeceğiz. Bu makale ile Darülaceze gibi önemli bir kurumun kısa sürede hayata geçmesinin altındaki nedenlere böylece ulaşmak hedeflenmiştir.
COVID-19 ENFEKSİYONUNDA AKUT VE POST-AKUT FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYON
Deniz İNAL İNCE , Naciye VARDAR YAĞLI , Melda SAĞLAM , Ebru ÇALIK KÜTÜKCÜ , (2020), Türk Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Dergisi, Cilt 31 , Sayı 1 , Oca 2020 , 81 - 93
COVID-19 enfeksiyonu Aralık 2019’da Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkmış ve kısa sürede başta Avrupa olmak üzere tüm Dünya’da etkili olmuştur. Hastaların yaklaşık % 80'inde, pnömoni içermeyen hafif ile orta derecede hastalık gelişmektedir. Viral pnömoni vakalarının % 14’ünde, şiddetli hastalık ortaya çıkmaktadır. Bazı hastaların respiratuar durumu giderek kötüleşmeye devam etmekte ve genellikle üçüncü haftaya kadar uzayan mekanik ventilasyon desteği gerektiren akut solunum sıkıntısı sendromu (ARDS) geliştirmektedir. COVID-19 enfeksiyonu akut döneminde solunum işi ve distresini artıran uygulamaların (havayolu temizleme tekniklerinin solunum egzersizlerinin, egzersiz eğitiminin ve solunum kas eğitimi) kullanılması önerilmemektedir. Bu hastalarda önerilen yaklaşımlar pozisyonlama ve sedasyon ve klinik durumun el verdiği oranda uygulanabilen pasif veya aktif mobilizasyondur. Akut dönemde bu uygulamalar sırasında kesin/olası COVID-19 enfeksiyonu olan hastalar ile temas durumunda, öncelikle T.C. Sağlık Bakanlığı standart temas ve damlacık enfeksiyonuna yönelik koruma önlemlerine uyulması ve kişisel koruyucu ekipman (KKE) kullanılması gerekmektedir. Akut dönem sonrasında (post-akut) güncel sınırlı bilgiler ışığında, COVID-19 enfeksiyonunun, uzamış mekanik ventilasyonun ve yoğun bakımda uzun süreli kalışın yaratacağı olası respiratuar, fonksiyonel ve emosyonel kayıplarla başa çıkmada fizyoterapi ve rehabilitasyon yararlı olabilir. COVID-19 enfeksiyonunun respiratuar, kardiyovasküler, nörolojik ve musküler etkileri ve komorbid durumlar göz önünde bulundurularak, düşük şiddette aktivite ve egzersizin bireysel temelde uygulanması önerilebilir. COVID-19 enfeksiyonu Dünya’da 100. Gün ve Türkiye’de ise 30. gününü henüz tamamlamıştır. Günden güne literatür bilgilerinde ve yapılan önerilerde belirgin değişiklikler yapılması gerekebilmektedir. Bu derleme, eldeki güncel bilgiler ışığında, COVID-19 enfeksiyonunda akut ve post-akut dönemde fizyoterapi ve rehabilitasyon uygulamalarına yön gösterici olmak amacı ile hazırlanmıştır.
Çocuklarda COVID-19 Enfeksiyonunun Tanısı, Tedavisi ve Korunma Yolları
Öner ÖZDEMİR , Ayşegül PALA , (2020), Journal of Biotechnology and Strategic Health Research, Cilt 4 , Oca 2020 , 14 - 21
Koronavirüsler (KoV), tek-zincirli RNA virüsleri olup alfa, beta, gamma ve delta olmak üzere dört gruba ayrılır. İnsanlarda genelde solunum ve gastrointestinal sistemde hastalıklara neden olurlar. Koronavirüsler çok hızlı mutasyon geçirdiklerinden dolayı yeni KoV tipleri ortaya çıkar ve hayvanlardan bulaşarak insanlarda hastalık yapabilir. 2002 yılında Çin’de ağır akut solunum sendromu koronavirüsü (SARS-KoV) ve 2012 yılında Suudi Arabistan’da Orta Doğu solunum sendromu koronavirüsü (MERS-KoV) olarak iki yeni koronavirüs ortaya çıktı. 2019 sonunda, yine Çin’de yeni bir koronavirüs (SARS-KoV-2) küresel bir salgın hastalığına (COVID-2019) neden oldu. İlk bulgulara göre SARS-KoV-2 çocuklarda asemptomatik veya hafif semptomlara neden olduğu gösterilmiştir. Erişkinlerde klinik tablo soğuk algınlığından bronşit, pnömoni, ağır akut solunum sıkıntısı sendromu (ARDS) ve ölümle sonuçlanan çoklu-organ yetmezliğine kadar değişebilir. Çocukların virüsün yayılmasındaki rolü tam olarak bilinmemektedir. Bu derlemede, çocuk hastalardaki yeni KoV enfeksiyonunun (COVID-19) klinik ve tanısal bulgularını, tedavisini ve önleme yollarını anlatmayı hedefledik.
Akkaraman Irkı Erkek Kuzularda Zeranol ve 19-nortestosteron’un (nandrolon) Spermatolojik Özellikler Üzerine Etkisi
Fet,h GÜLYÜZ , Abdurrahman AKSOY , İdris TÜREL , Gürdal DAĞOĞLU , (1995), Van Sağlık Bilimleri Dergisi, Cilt 1 , Sayı 2 , Oca 1995 , 94 - 97
Bu çalışma erkek hayvanlarda daha fazla canlı ağırlık artışı ve yemden yararlanmayı arttırmak amacıyla kullanılan anabolizan ilaçlardan zeranol ve 19-nortestosteron-p-hekzoksifenil propionat ( nandrolon)’ın erkek hayvanların spermatolojik özellikleri üzerine etkisinin araştırılması amacıyla yapıldı.Sperma koçlardan suni vajen yöntemiyle alınarak herbir sperma örneğinde sperma miktarı, motilite, yoğunluk ve anormal spermatozoon oranı belirlendi. Sonuç olarak, anabolizan ilaçların erkek hayvanlarda spermatolojik özellikleri etkilediği ve böyle ilaçların damızlık hayvanlarda kullanılmaması gerektiği sonucuna varıldı.
Koronavirüs enfeksiyonları ve yeni düşman: COVID-19
Öznur ULUDAG , (2020), Adıyaman Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi, Cilt 6 , Sayı 1 , Oca 2020 , 118 - 127
Koronavirüsler, şiddetli ani solunum yetmezliği sendromu (SARS), Orta Doğu solunum sendromu (MERS) ve 2019 koronavirüs hastalığı (COVID-19) gibi insanların sağlığı ve yaşamları üzerinde önemli bir etkiye sahip küresel salgınlarla sonuçlanan enfeksiyonlara neden olmuşlardır. Tüm dünya 2019 Aralıktan bu yana COVID-19 enfeksiyonu ile mücadele etmektedir. Enfeksiyon her geçen gün daha çok insanı etkilemekte olup henüz etkin tedavisi bilinmemektedir. SARS ve MERS enfeksiyonlarını anlamak, COVID-19 enfeksiyon mücadele
İbrahim SERBESTOĞLU , (2015), ODÜ Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi (ODÜSOBİAD), Cilt 5 , Sayı 12 , Oca 2015 , 103 - 118
Coronavirus host divergence and novel coronavirus (SARS-CoV-2) outbreak
Kadir YEŞİLBAĞ , Gizem AYTOĞU , (2020), Clinical and Experimental Ocular Trauma and Infection, Cilt 2 , Sayı 1 , Oca 2020 , 1 - 9
SARS-CoV-2 (novel coronavirus, nCoV-2019) outbreak started in November 2019 in China has created a public health concern all around the world. Since infected patients transported out of China, the outbreak status was quickly changed into pandemic. Comparison of available genome sequences of the virus strains enlightened most questions as the cell receptors (ACE2) responsible for the virus tropism which determines possible organs and tissues to be affected by the virus as well as possible involvement of the age groups and host diversity. SARS-Cov-2, new member of Coronaviridae shares some clinical and epidemiological aspects similar to previous high pathogenic human coronavirus, SARS-CoV, existed in 2002. The most outstanding property of SARS-CoV-2 is high transmission rate (reproduction number, R0=˷3.58) between suspected and susceptible people. While bats are pointed as the original host and pangolins as an intermediate host, possibility of other species contribution is still unknown. According to recent data, reptiles i.e. snakes seem to be out of the group for possible intermediate hosts. Also there is no data supporting involvement of domestic animals even pets or food producing in the infection spectrum. This review summarizes the key findings of ongoing pandemia since the day disease existed. Molecular divergences now show that disease agent evolved into two types (S and L). Mutations and natural selections besides recombination will still continue to be the common feature of coronaviruses. Though implementation of common global measures and treatments other than rapid sharing the information will contribute prevention efforts and reducing the number of losses.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder