20 Nisan 2020 Pazartesi

PROF. DR. HASAN IŞIN DENER'İN 1985 YILINDA YAYINLANAN "SİSTEMATİK TÜRKİYE TURİZM İŞLETMECİLİĞİ BİBLİYOGRAFYASI" ADLI KİTABIMA YAZDIĞI ÖNSÖZ


PROF. DR. HASAN IŞIN DENER'İN 
1985 YILINDA YAYINLANAN
"SİSTEMATİK TÜRKİYE TURİZM İŞLETMECİLİĞİ BİBLİYOGRAFYASI" 
ADLI KİTABIMA YAZDIĞI ÖNSÖZ





ÖNSÖZ
Bülent Ağaoğlu, Dr. Doğan Yaşar Ayhan'ın danışmanlığında ta­mamladığı Yüksek-Lisans tezinin son şeklini, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı'na Ocak 1985'te sun­du. Tezi değerlendiren (ve benim de dahil olduğum) jüri üyelerinin tezle ilgili ortak temennisi, bu çalışmanın yalnızca Üniversitemiz kü­tüphane ve arşivinde kalmaması ve hitap edebileceği geniş kullanıcı kitlesine ulaşabilmesi için, basımının sağlanması idi.
Türkiye koşullarında, özel kullanıcısı olan bir yapıtın basımıyla ilgili darboğazlar, onu, güncel değerlerinin yitirilmesi tehlikesiyle karşı karşıya bırakabilmektedir. Bu bakımdan, Türkiye Turing ve Oto­mobil Kurumu'nun Bülent Ağaoğlu bibliyografyasını yazılışından bu kadar kısa bir zaman sonra basmak üzere benimsemesi, kolay düşlenecek bir sonuç değildi. Kurumun bu önemli kaynağı uzun süre âtıl kalma tehlikesinden kurtaran yaklaşımı, herhalde onun, her türlü 'turizm değerimizi' koruma ve yaşatma hususunda iyi bilinen duyar­lılığının yeni bir kanıtını yansıtmaktadır!
Bülent Ağaoğlu böyle bir kitaba önsöz yazmamı istediğinde, onur duydum. Bu amaçla basılmakta olan eserinin matbaa provalarını yol­ladığında ise, hayretler içinde kaldım. Yapıt, temelini oluşturan bilim uzmanlığı tezinden oldukça uzaklaşmıştı. Künye sayısı yaklaşık % 30 nispetinde artmış, sınıflandırma düzeni yer yer değiştirilmiş, künye­lerin kategorilere dağılımında birçok düzeltmeler yapılmıştı... ve bü­tün iş, anlaşılan, birkaç aya sığdırılmıştı.
Bu, layıkıyla değerlendirilmesi gereken bir olaydır. Çünkü, süreli olmayan birçok konu bibliyografyasının tanıtım yazılarında gelenek­sel tevazu sözleri sıralanırken, şu anlamda birşeyler de söylenegelir: "Eserimiz güncelliğini, bitirildiği andan itibaren yitiriyor. Halbuki bir bibliyografyanın yenilenme süreci bitmez; bu nedenle biz, devamlı olarak ilaveler yapacağız, henüz erişilememiş kaynaklara ulaşma ça­bamızı sürdüreceğiz..." Sonra birgün, o bibliyografyanın yeni baskısı elinize geçer. Bazen, bir de bakarsınız : konu olan bilim dalına gös­terilen ilgi, bibliyografyasının ilk derlenişiyle birlikte her nedense bi­tivermiştir, artık kimse o konuda birşey yazmıyordur!
Kısacası, seçmeli olmayan bir bibliyografyanın güncellik ve tam kapsamlılıktaki başarısı, sanki yazarının, onu derlediği andaki baş­langıç motivasyonunun bir fonksiyonudur. Dolayısıyla, örneğin araş-
v

tırma amacıyla yapılmış bir literatür çalışmasının irili ufaklı yama­larla bir bibliyografya yapıtı haline getirilmesi ile oluşacak 'nihai ürün', herhalde, bibliyografya yapmayı bir yaşam biçimi olarak kabul etmekten kendisini alakoyamayan ve hergün ayakları tepe tepe kü­tüphane dolaşmaya yönelen birisinin eserinden oldukça farklı bir nitelik arzedecektir.
Bu açıdan, Bülent Ağaoğlu'nun bibliyografya oluşturmadaki gay­ret ve bilinçliliğinin örnek gösterilebilecek bir düzeyde olduğu kolay­ca farkedilebiliyor. Bunu anlayabilmek için, eserinin (bibliyografik yapıtlarda nedense sık sık ihmal edilen) 'taranan kütüphaneler, mü­racaat eserleri ve süreli yayınlar' bölümünün kapsamına bir bakıvermek yetecektir. Ancak onun da ötesinde yazar, çok yoğun bir çabayı ve fikrî zorlanmayı gerektirecek derecede ayrıntıya inen bir sınıflan­dırma düzeni getirmeğe çalışmıştır.
Belli kriterlere göre yapılacak bir sınıflandırmanın, bir bibliyog­rafyanın kullanışlılığını ne derecede artırdığını açıklamaya gerek yok. Buna mukabil, Türkiye'de yayınlanan konu bibliyografyaları göz­den geçirildiğinde, künyeleri bilimsel-kategorisel sınıflandırma şab­lonlarına göre tasnif etme yönünden genel bir isteksizlik olduğu his­sedilmektedir. Üst kategorilerden öteye uzanan sınıflandırmalara pek rastlanmamaktadır. Ayrıca ortada, yalnızca kaba bir tasnife gidilmiş olmasına rağmen, künyelerin konu gruplarına dağıtımında, çapraz referansların kullanımında yine de özenli bir çalışma gösterilmediği anlaşılan bir hayli bibliyografya örneği mevcuttur.
Türk bibliyografının, özellikle (buradaki 'turizm işletmeciliği' gibi) fazla el değmemiş konularda adaptif veya özgün sınıflandırma dü­zenlerini uygulamakta veya üretmekte çekingen davranmasının bir de psikolojik yönü olabilir. Çünkü sınıflandırma düzenleri izafîdir; bunlardan herbiri, konuya yaklaşımda düşünülebilecek türlü - çeşitli bakış açılarından yalnızca birini temsil eder; ve hatta aslını arar­sanız onu da tam anlamıyla temsil edemez. Konu bibliyografyasın­daki sınıflandırma, ilgili bilim dalındaki altkonular arası yapının, içerilen eserlerin özelliklerinin ve istatistiksel çokluklarının, bibliyogra­fın kullanıcıya faydalı olmak amacıyla hedef aldığı önceliklerin ve böylesine diğer birtakım kısıt ve belirleyicilerin arasında bir kompromi yaratma, bir uzlaştırma çabasıdır. Sonuç, göreceli olarak başarılı çıkabilir, başarısız bulunabilir; ama her durumda bir bibliyografyanın konu sınıflandırma düzeni, hele buradaki ölçüde ayrıntılıysa, eleştirel bakan hiçbir göze yaranamayabilir. Bu ihtimal de bibliyograflarımızı peşinen biraz tedirgin edebilir. Çünkü örneğin, iki kişinin bir bilimsel

konu üzerinde dişediş tartışırken bundan kişisel kırgınlık payları çı­karmayıp dostluklarını hiç bozulmamış hissetmeleri dahi, bizde daha yeni yeni yerleşiklik kazanmaya başlamaktadır. O halde, Bülent Ağaoğlu'nun gerçekleştirdiği 'turizm işletmeciliği sınıflandırma düzeni’ oldukça cesur bir girişimdir.
Genel bir değerlendirme olarak, bu çalışmanın, (başındaki 'açık­lamalı bibliyografyalar bibliyografyasından' sonundaki dizine kadar) bütünüyle, kullanışlılığı optimize etmeyi hedefleyen seçmesiz bir bi­limsel konu bibliyografyasında bulunması gerekli temel öğeleri kap­samında toplayan örnek bir yapıt oluşturduğunu söyleyebiliriz. Ay­rıca, Ağaoğlu sınıflandırmasının Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kütüphanesi'ndeki tezde mevcut ilk tasarımı ile şimdiki tasarımı ara­sındaki değişikliklerin, genelleyici bir bakışla incelendiği taktirde, özellikle sınıflandırma düzeni üretmeye meraklı bibliyograflara (yak­laşım metodolojilerini geliştirmeleri bakımından) pratik bazı uyarılar sunabileceğine de dikkati çekmek gerekecektir!
Aytaç Yıldızeli, danışmanlığımda yaptığı bilim uzmanlığı tezinin ürünü olan Turizm Kavramsal Dizini'ni ortaya koyduğunda, o çerçe­vedeki bir kavramsal dizinin tüm ayrıntısıyla yararlı olabileceği öl­çekte bir turizm kütüphanesini doldurabilecek sayıda Türkçe eserin mevcut olup olmadığı hususunda ciddî şüphelerim vardı. Bu bakım­dan Bülent Ağaoğlu bibliyografyası, tasnifli içeriği ile aranılan yanıtı vermiş ve Yıldızeli dizininin Türkiye için erken sayılamayacağını açıkça kanıtlamıştır.
Sözkonusu düzenleniş biçimiyle Bülent Ağaoğlu bibliyografyası­nın yapısı, aynı zamanda, Türkiye'deki 'turizm işletmeciliği' ile ilgili çalışmaların uzun dönem perspektifindeki gelişme istikametlerini açıklayıcı bir veri tabanı oluşturmaktadır. Sınıflandırılmış künyelerin yıl, tür, bilim alanı gibi anlamlı değişkenler arasındaki tasnifleri so­nucunda elde edilebilecek bileşik dağılımlar ve onlardan türetilebilecek marjinal dağılımlar, bu konuda şurada burada yazılıp çizilen spekülatif ahkâma karşın, artık istatistiksel bulgular sağlayabilecek­lerdir.
Görüldüğü üzere, elimizdeki bibliyografyanın üstün bir 'kalıcı değeri' vardır. Kullanımı, ziyaretçisi az müzelerinkine benzemezse, turizm araştırmacılığına önemli katkılarda bulunabilir.
Eylül 1985 Dr. Hasan Işın DENER



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder