TINAZ TİTİZ ÖNCÜLÜĞÜNDE KURULAN VE
ÜLKEMİZDE ÖRNEĞİ OLMAYAN
SOSYAL DÖNÜŞÜM WEB SİTELERİ
Derleyen:
Bülent
Ağaoğlu
İstanbul,
15.4.2020
2020
Kavram Mutfağı
* https://www.kavrammutfagi.com/ ** https://www.beyaznokta.org.tr/projelerimiz_kavram
2019
Sosyal
Tohumlama * http://sosyaltohumlama.com/
2017
Birleşik Akıl
Ağı * http://www.birlesikakilagi.com/
**
https://www.beyaznokta.org.tr/projelerimiz_baa
2012
Ezber
Kalıpları * http://www.ezberkaliplarinisorgula.com/
2011
Hızlı Dönüşüm
Kampları : http://i-hdk.ogrev.org.tr/ ** https://www.beyaznokta.org.tr/projelerimiz_hizli_donusum_kamplari
2007
Öğrenme Evleri
* http://www.ogrev.org.tr/ ** https://www.beyaznokta.org.tr/projelerimiz_ogrenme_evleri
2005
Kişisel
Gelişim Platformu * http://www.kigep.org.tr/
** https://www.beyaznokta.org.tr/projelerimiz_kigep
2003
Ezbersiz
Eğitim: https://www.beyaznokta.org.tr/Ezbersiz_egitim/index.html
KISA TANITIMLAR
KAVRAM
MUTFAĞI
2020
Kavram Mutfağı
* https://www.kavrammutfagi.com/ ** https://www.beyaznokta.org.tr/projelerimiz_kavram
“PROJENİN AMAÇ VE KAPSAMI
1
“Sorun: Bazı temel kavramların, ortak kavram dağarcığımızda bulunmayışı ve/ya bulunan kavramlara
toplumca hangi anlamların yüklendiği konusunda uzlaşı yetmezliği.
Bir arada yaşaması güç olanlar, ortak yaşam alanları da dahil uzlaşmaya
yanaşmayanlardır. Ama bunlar yine de bir şeyin farkındadırlar: Hangi kavramlar
üzerinde uzlaşamadıklarının!
Bir arada yaşaması neredeyse imkansız olanlar bu sayılanlar değildir. Kullandıkları kavramlar arasında fark olup olmadığını bilmeyen, üstüne
üstlük bunu merak da etmeyen, bunu bir sorun olarak görmeyenlerin bir arada
yaşamaları imkansızdır.
Bu insanlar sürekli olarak çatışacaklar, fakat çatışma nedenlerini kavram
uyuşmazlığına değil bambaşka nedenlere bağlayacaklardır. Bu tür insanlar ve onlardan oluşan toplumlar, toplu yaşamın
dayanışmasından yararlanamaz ve birlikte yaşamanın değerini anlayamazlar. Bu
toplumların, kavram bütünlüğü olgusunun öneminin farkına varmış olanlarca
yutulması kaçınılmazdır.
Sorun çözme (özellikle de karmaşık, kompleks) sorunları çözme), sıradan
insanların yerini akıllı robotlar ve yapay zeka ile “daha da” akıllandırılmış
hayvan dostlarımızın alacağı yakın gelecekteki en önemli becerilerin başında
sayılıyor.
Sorun çözme becerilerinin en başında, sorun alanı ile ilgili kavram bilme
-yok ise yeni kavram yaratma- geliyor. Buna göre her
eksik kavram, SÇK’nden bir parça eksiltiyor. Örneğin;”
2
“Düşüncelerin ifade edilebilmesi ve kastedildiği biçimde anlaşılabilmesi
için kullanılan sözcükler -özellikle de soyut kavramları ifade edenler- üzerinde genel bir uzlaşı olmadığı gibi bu bir sorun
olarak da algılanmamaktadır. Karşılıklı yazışma ve/ya söyleşmeler sırasında bu
uzlaşmazlık farkedildiğinde taraflar, kendi tanımlarını ileri sürmekte ve doğru
(ve ortak) tanımın bu olması gerektiğini savunmaktadırlar.
Çalışma, bu amaçla bir deneme amacını taşıyor. Üzerinde uzlaşı bulunmadığı tahmin edilen kimi kavramlar için editör tarafından bir öneride bulunulup, sonrasında zenginleştirici
katkılara açılması öngörülüyor. Buradaki “zenginleştirme” terimi ile
kastedilen, önerinin esasının korunup, esasa yönelik olmayan “süsleme”lerin
yapılması olmayıp, esasa yönelik katkılara da açık olduğudur.” https://www.beyaznokta.org.tr/projelerimiz_kavram
3
“«Sözcük bilgisi gereksinimi: kim olursanız olun, mesleğiniz ne olursa
olsun, sözcük bilgisine ihtiyacınız olacağı kesindir. Bilgi edinmek için ya da
zevk için okuyacaksınızdır ister istemez. Sözcüklerin anlamı konusundaki
bilginiz kesin değilse, hedeflenen amaç ne olursa olsun, okuduğunuz şeyin
değerini tamamiyle algılayamazsınız. Çoğu kişinin yaptığı gibi, size aşina
gelmeyen sözcükleri es geçme alışkanlığı edinmiş olabilir, genel anlamı
kavramak için bir cümlenin ya da paragrafın geri kalan yanıyla
yetinebilirsiniz. Bu, daha tadına varmadan ağzınızdaki lokmayı yutma
alışkanlığına benzer. Genelde, anlamda pek değişiklik olmamış olabilir.”
SOSYAL
TOHUMLAMA
2019
Sosyal
Tohumlama * http://sosyaltohumlama.com/
“Hakkımızda
Sosyal
Tohumlama Nedir ?
Bir “sosyal tohum”, yaşam alanlarımızın (eğitim, aile, iş,
eğlence, öğrenme, ibadet, inanç, gönüllülük ve benzer) bir veya daha çoğunda,
tek kişilerce dahi ortaya atılıp uygulanarak küçük ölçekli olumlu farklar
yaratabilen; ama bir araya geldiğinde daha gözlenebilir bir dönüşüme yol
açabilecek “davranış(lar)”dır. Dönüşüm kimi zaman tek bir tohumla
gerçekleşebilirken, daha karmaşık dönüşümler ancak birden fazla tohumun sosyal
ortama atılmasıyla gerçekleşebilir.
Bir Sosyal Tohum’un
dönüştürücülüğü açısından değeri iki faktöre bağlıdır: Sosyal Tohum fikrinin ön
şartları ve Tohum’un doğurganlığı.
Buna göre her tohum,
dönüştürücülük açısından eşit değere sahip değildir. Ön şartları ne kadar az ve
ne kadar doğurgansa tohum o kadar değerli sayılmalıdır. Aynen yeşermesi için
birçok koşulun var olmasını gerektiren bitkiler ile, hemen her toprakta
yeşerebilen bitki tohumlarının farklı olması gibi.
Şöyle bir örnek tohum
kavramını daha iyi açıklayabilir: “Sorunları sorulara çevirerek
çözülebilirliklerini artırmak”
Alışılmış sorun çözme
uğraşı hemen daima doğrudan çözüm arayışıyla başlar. Bu tamamen yanlış da
değildir; çünkü ilk göz atılması gereken yer, evvelce çözülmüş sorunlara ait
zihinlerdeki depodur. Ama zaman zaman geçmiştekine benzer bir çözümün -birkaç
koşulun farklı olması nedeniyle- işe yaramadığı herkesçe de denenmiştir.
İşte bu gibi
durumlarda soruna çözüm arayarak değil, sorun’un daha iyi tanımlanmasına
-böylece de küçük farklılıkların bile ortaya çıkmasına- yardımcı olmak üzere
“cevapları daha basit olabilecek” sorular üretilir.
Tohumlama
Fikri Üretim Süreçleri Nelerdir ?
Tohum fikirlerinin bir
kaynağı mevcut kültür içinde zaten kullanmakta olduklarımızdır. Hatta kültür
sözcüğünün kökeninden de (Latince toprakta büyütmek, yetiştirmek)
anlaşılabileceği gibi, kültür bir anlamda tohum demektir. Fakat çağlar boyunca
süregelen etkileşimler nedeniyle mevcut kültür içindeki tohumlar karışık, ayırt
edilemez hale gelmiş olabilir.
Bir diğer kaynak, bu
web sitesi ile erişilecek kişilerin üretebilecekleri tohum fikirleridir.
Üçüncü kaynak ise, bir
grup gönüllünün oluşturduğu Birleşik Akıl Ağı® tarafından bugüne kadar üretilmiş olan tohum fikirleri olup, yeni
üretilebilecek olanlar için örnek amacını taşımaktadır.
Bu örneklere göz
attıktan ve Sosyal Tohum kavramının felsefesini içselleştirdikten sonra tohum
fikri üretmek isteyenler, iletişim bilgilerimizi kullanarak -herhangi bir mecra
üzerinden- tohum fikri önerilerini ve o tohumdan ne gibi beklentiler
olabileceğini iletebilirler.
Zaman zaman, üzerinde
tohum fikri üretilmesi beklenen başlıklar sitede yayımlanarak, bu alanda öneri
üretmek isteyenlere duyurulur.
Toplumdaki her tür
niyete açık olduğu için hoş görülebilecek nedenle bu öneriler bir kurulca
gözden geçirilmekte ve site amaçlarına aykırı öğeler içermeyenler
yayımlanmaktadır.
Siteye tevdi edilen
tüm tohum fikirleri üzerinde her türlü edit işlemi yapılabilir ve fikir
sahipleri bu konuda bir hak iddia edemezler.”
BİRLEŞİK
AKIL AĞI
2017
Birleşik Akıl
Ağı * http://www.birlesikakilagi.com/
**
https://www.beyaznokta.org.tr/projelerimiz_baa
“Öz-niyet (misyon): Farklı ülke ve/ya illerimizde yaşayan, Türkiye sorunlarının
anlaşılmasına, çözümlenmesine (analiz) ve/ya çözülmelerine katkı yapma arzu ve
yeterliğine sahip insanlar arasındaki bir ağ yoluyla, uzlaşıya dayalı Ortak
Akıl yöntemleriyle çözülemeyecek karmaşıklıktaki sorunların anlaşılmaları ve
çözümler geliştirilmesi için Yapay Zeka Destekli Kalabalık Aklı (Hybrid Human
Swarm Intelligence) oluşturulmasıdır.
Ülkü (vizyon): Giderek
büyüyen sorun stoku ve kısıtlı Sorun Çözme Kabiliyeti (kapasitesi) nedeniyle
sorunlarını çözmekte zorlanan ve bundan yararlanan iç ve dış aktörlerce
sorunları istismar edilip sahip olduğu ve ürettiği çeşitli değerleri kayba
uğrayan toplumun 5 yıl içinde sorun stokundaki artışın durdurulup azalma
eğilimine girmesi.
Öz-değerler:
(a)
Profesyonel gönüllülük
(b)
Farklılıkların peşinde olmak
(c)
Benimsetici olmamak
(d)
“Ben”i askıya almışlık.”
“Birleşik Akıl Ağı Nedir?
BAA, bağımsız, gönüllü, kar amacı gütmeyen ve siyaset üstü bir
platformdur.
Amacı
Nedir?
Kişi veya gruplara, öyle bir altyapı sunalım ki;
Temel amaçları aynı, ama farklı yaklaşım yol ve yöntemine sahip
kişi ve gruplar, kendi kimliklerini bir üst kimlik içinde eritecek bir
hiyerarşi içine girmeden örgütlenip iletişim kurabilecek prosedürler için
verimsiz yollarda zaman kaybetmesinler,
İletişimleri için coğrafya ve zaman dilimi farklılıklarına bağlı
olmasınlar,
Sorun teşhis (tanı), çözüm geliştirme ve uygulama konularında
etkili yöntemlere (Küme Zekası gibi) kolay erişsinler ve de çeşitli kişi ve
grupların birbirlerinden bağımsız ürettikleri sorunlar, çözümler bir
veri-tabanı içinde biriktirilebilsin,
Bu platformdan her yararlanan, platformun gelişmesine de katkıda
bulunabilsin.
Böylelikle sorunlara daha etkili çözümler geliştirebilsinler.
Farklı ülkelerde ve farklı illerimizde yaşayan, Türkiye
sorunlarına ilişkin soru ve/ya cevap üretmek ya da zenginleştirici katkılar
yapma arzu ve yeterliğine sahip, bu yeterliği de genel kabul görmüş
insanlarımız var.
Bu kişiler genelde birbirlerinden habersiz olarak -çoğu zaman da
kendi doğruları içinde kalarak- sorunlara çözüm arıyorlar. Halbuki her birinin
özgün birikimleri, özgün zekaları var. Birbirleriyle gevşek bir ağ içinde
etkileşimleri olmadan kaldıkça, amaçlarına erişmeleri güçleşiyor.”. http://www.birlesikakilagi.com/manifesto
EZBER
KALIPLARI
2012
Ezber
Kalıpları * http://www.ezberkaliplarinisorgula.com/
““Yaygın ve
Yerleşik Kalıpların” Sorgulanması Çalışmasının Amacı,
Hedefi ve Kısa Açıklaması
TANIM
“Yaygın ve
yerleşik kalıp”, bir diğer deyişle 'Ezber Kalıbı' deyimleriyle, sorgulama
alanımızın dışında kalmış söylem kalıpları kastediliyor.
İlk bakışta bu
tür kalıplara karşı olunduğu gibi bir izlenim elde edilebilir; bu kesinlike
doğru değildir. Bu tür kalıplar genellikle zaman kazandırır, yaşamı
kolaylaştırabilirler.
Karşı olunması
gereken kalıplar değil, bunların sorgulama dışı bırakılarak “koşulsuz birer
doğru” gibi kabul edilmesidir. Yani kalıplar değil, onların sorgulanmayışları
yanlıştır.
AMAÇ
Bu çalışmanın
amacı, çeşitli ezber kalıpları’nın, hangi koşullar altında geçerli
olabileceklerini ortaya çıkarıcı sorular üretmek ve bu sorular sorulsaydı,
alışılmıştan farklı hangi bakış açılarının ortaya çıkacağını tahmin etmektir.
HEDEF
Varılmak
istenilen hedef ise, bu yolla sorgulamaya dayalı düşünme biçimini (kritik
düşünme) toplumumuzda yaygınlaştırmaya çalışmaktır.”.
HIZLI
DÖNÜŞÜM KAMPLARI
2011
Hızlı Dönüşüm
Kampları : http://i-hdk.ogrev.org.tr/ ** https://www.beyaznokta.org.tr/projelerimiz_hizli_donusum_kamplari
“S1: i-HDK nedir?
Y1:
Başta eğitimli gençler olmak üzere, genelde gelir
yetmezliği, özelde ise istihdamla ilgili sorunlar yaşayan kişilere yönelik
“öğrenme temelli” bir seminerdir.
Gelir yetmezliği genel sorun olup bunun özel hallerinden
birisi işsizlik, bir diğeri gelecekte işsiz kalma olasılığı, bir diğeri ise
işinden sağladığı gelirin yetersizliği gibi türev sorunlardır.
Buna göre toplumumuzun temel sorun olarak gördüğü
işsizlik sorunu yerine gelir yetmezliği sorunu öne alınmış ve seminer buna göre
tasarlanmıştır.”. http://i-hdk.ogrev.org.tr/Common.aspx?Page=sss
ÖĞRENME
EVLERİ
2007
Öğrenme Evleri
* http://www.ogrev.org.tr/ ** https://www.beyaznokta.org.tr/projelerimiz_ogrenme_evleri
“Öğrenme
Evleri
Beyaz Nokta®
Gelişim Vakfı; Öğrenme Evleri® açarak, gençlerin öğrenme yoluyla kendini
tanıyan, kendine hedefler koyarak bilgi ve becerilerini bu hedefler
doğrultusunda nasıl geliştirebileceğini araştıran, sorunlarını çözebilen,
kendine güvenli birer birey olması için çalışmalarını sürdürüyor.”. https://www.beyaznokta.org.tr/projelerimiz_ogrenme_evleri
KİŞİSEL
GELİŞİM PLATFORMU
2005
Kişisel
Gelişim Platformu * http://www.kigep.org.tr/
** https://www.beyaznokta.org.tr/projelerimiz_kigep
“Kişisel
Gelişim Platformu kısa adıyla KİGeP Türkiye’mizin bugün geldiği noktada kritik bir
önem taşıyor.
Gerek okul
kurumu, gerekse onun dışındaki yaşam çevreleri, çocuk ve gençlerimizin doğuştan
sahip oldukları bazı yeteneklerinin donmasına sebep oluyor. Bu doğal
yeteneklerin başında da “öğrenme” gelmektedir. Öyle bir öğrenme ki, yaşamanın
her saniyesindeki her durumdan -iyi ya da kötü- ders almak ve bu yolla insanın
ana programı olan yaşamı sürdürme programına sadık kalmak.
Çocuk ve
gençlerimiz genelde:
•
Çevrelerinin hangi uzaklıklara kadar uzandığını anlamaya çalışmak,
•
O çevrelerin iş iklimlerini incelemek,
•
O iklimlerin gerektirdiği bilgi-beceri-tutum-davranışların neler olduklarını
incelemek,
•
Onları kazanmaları gerektiğini idrak etmek,
•
Arzuları ile gerçeklerin her zaman bağdaşmayabileceğini anlamak
gibi
yükümlülüklerini üstlenmek yerine, sadece istemekte ve de şikâyet
etmektedirler. Buna “öğrenilmiş çaresizlik” de denilebilir. KiGeP gençlerin
çevrelerine bir sanal duvar gibi örülmüş bulunan bu çaresizliği yıkarak,
yaradılışlarının onlara vermiş olduğu doğal yeteneklerin harekete geçmesine
imkân yaratacak bir projedir.
KİGEP’in amacı “Öğrenme” yoluyla her genci, kendi yolunu çizebilen,
geleceğini kurabilen, nitelikli ve başarılı birer birey olarak hayata
kazandırmaktır.
Proje her
gencin kendini tanıyan, doğru sorular sormayı becerebilen, kendine hedefler koyarak
bilgi ve becerilerini bu hedefler doğrultusunda nasıl geliştirebileceğini
araştıran, sorunlarını çözebilen, kendine güvenli birer birey olmasını
hedeflemektedir.
Bu hedefin
önünde gençlerimizin çevrelerini sarmış olan sanal gibi görünen, aslında gençlerin
sorunlarının zihinsel zincirlerinin oluşturduğu kişisel duvarlar bulunuyor. Bu
duvarları yıkmanın yolu ise Öğrenmeyi Öğrenmek’ten geçiyor. KiGeP’te öğrenmeyi
öğrenen gençler kişisel duvarlarını yıkarak “Yaşam Alanlarını genişletecek” ve başarılı
bireyler olarak toplumca ilerlememizde aktif rol oynayacaklardır.”. https://www.beyaznokta.org.tr/cms/images/Ek_1_KiGeP_KisaTanitim.pdf
EZBERSİZ
EĞİTİM
2003
Ezbersiz
Eğitim: https://www.beyaznokta.org.tr/Ezbersiz_egitim/index.html
“Ezbersiz
Eğitim
Ezbersiz
Eğitim, şu 3 amaca sahip bir süreç olarak
anlaşılmalıdır;
1- Öğrencinin,
mevcut ve gelecekteki eğitsel ihtiyaçlarının farkına varmasına yardımcı olmak,
2- Kendi
fiziksel ve zihinsel yeteneklerini ve sınırlamalarını, yani “öğrenme profilini”
keşfetmesine yardımcı olmak,
3- Belirleyeceği
eğitsel ihtiyaçlarının gerektireceği bilgi-beceri-tutum ve davranışların,
öğrenme profiline uygun yollarla ve bizzat kendisince kazanılmasına yardımcı
olmak.
Bu 3 amacın da
“bilgi bellemeye” değil, “öğrenmeyi öğrenme”ye dayalı olduğuna dikkat edilmelidir.
Diğer yandan,
bilgi miktarı, hızlı cevaplama becerisi gibi eğitimin birincil amaçlarıyla
ilgili olmayan, “sınav başarımı” ise
farklı bir amaçtır. Ama bundaki başarı
dahi, yukarıdaki amaçlara ne denli uyulduğuna bağlı olarak yükselecektir.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder