9 Nisan 2020 Perşembe

TÜRKÇENİN GÜCÜ



TÜRKÇENİN GÜCÜ
Derleyen: Bülent Ağaoğlu
9.4.2020



·      “Sözcük düzeyinde, bilgisayarla konuşma sentezi yapacaklar için Türkçe rüyalarının gerçekleşmesidir.” Nicholas Negroponte

·      “Türk dilinin yapısı matematik. Dünya üzerinde böyle bir dil daha yok. Türkçe, matematik gibi bir dil”. Prof.Dr. Oktay Sinanoğlu

·      “Türk dilinde her şey saydamdır, açıktır. Dilin iç ve dış yapısı, billur bir arı kovanı yapısını seyrediyormuşuz gibi ortadadır… Türk dili, seçkin bir bilginler kurulunun uzun bir çalışma ve oylaşmasıyla yapılmış sayılacak düzgünlüktedir”. Max Müller

·      “Türklerin  dili çok büyük bir çekim gücüne sahip olduğundan ilişkide bulundukları birçok  insan topluluğu tarafından benimsenmiştir.”. Jean-Paul Roux

·      ”Türk dili, seçkin bir bilginler kurulunun danışma ve tartışmaları  sonucunda oluştuğu kanısını uyandırıyor.”. Jean Deny

·      “Türkçe; az söz ile çok anlam ifade eden, hayran olunacak mükemmel bir yapıya sahip dil.”dir. Moliere

·      “Bütün düşünce ve hisleri en mükemmel bir şekilde ifade eden Türkçe, o kadar zengin bir kelime hazinesine sahiptir ki, herkes bu dile hayranlıkla bakmakta ve onu en mükemmel bir bilim dili olarak kabul etmektedir.’”. Herbert W. Duda

·      “Türk dili, vokabuler, fonetik, imla, sentaks ve kelime hazinesi itibarıyla son derece zengin ve kolay anlaşılan, kolay öğrenilebilen bir bilim dili.”dir. Herbert Jansky

·      “Türkçe, akıl ve düşünce dolu matematiksel bir dil.”dir. Paul Roux

·      “Başka dillere karşı üstünlüğü olan, olağanüstü zengin ayırtılı (nüanslı) bir dildir” C.E.Bosworth

·      “Türkçe matematiğe dayalı olmaktan da öte, neredeyse matematiğin kılık değiştirmiş halidir”. Ahmet Okar 


·      "Bu son durumda ortaya çıkan dilsel yapılar, insan zihninin üstün olanaklarını en güzel şekilde yansıtıyor. Farklı dil gruplarına ait birçok dili incelediğim halde şimdiye kadar hiçbir dilde beni Türkçedeki karmaşık cümle yapıları kadar büyüleyen bir yapıya rastlamadığımı söyleyebilirim. Biraz duygusal olmama izin verirseniz, bazen kendime “Keşke Chomsky de gençliğinde Türkçe öğrenmiş olsaydı… “ diyorum. Eminim o zaman çağdaş dilbilim İngilizce’ye göre değil, Türkçe’ye göre şekillenmiş olurdu…” (Johan Vandewalle, Belçikalı dilbilimcidir. )


ALINTILAR


0
TÜRKÇE HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİM – Johan Vandewalle
(Metin, onun kalemindendir. Kendisi tarafından Türkçe yazılmıştır.)

“…Anadili Türkçe olan bir kişinin kısa cümlelerle düşündüğü, konuşma anında ise bu kısa cümleleri çeşitli yollarla birbirine bağlayarak karmaşık yapılar kurduğu görüşündeyim. Bu “cümle bağlama eğilimi” bazı konuşurlarda zayıf, bazılarında ise adeta bir hastalık derecesinde güçlü olabilir. B
u son durumda ortaya çıkan dilsel yapılar, insan zihninin üstün olanaklarını en güzel şekilde yansıtıyor. Farklı dil gruplarına ait birçok dili incelediğim halde şimdiye kadar hiçbir dilde beni Türkçedeki karmaşık cümle yapıları kadar büyüleyen bir yapıya rastlamadığımı söyleyebilirim. Biraz duygusal olmama izin verirseniz, bazen kendime “Keşke Chomsky de gençliğinde Türkçe öğrenmiş olsaydı… “ diyorum. Eminim o zaman çağdaş dilbilim İngilizce’ye göre değil, Türkçe’ye göre şekillenmiş olurdu…”

(Johan Vandewalle, Belçikalı dilbilimcidir. 35 dil ve lehçe bilmektedir. Gelmiş geçmiş en çok dil bilen Belçikalıdır.).
https://www.cumhuriyetarsivi.com/katalog/4200/yazar/13383-FEYZA+HEP%C3%87%20L%20NG%20RLER/2010/12/30/31.xhtml

1
Negroponte İngilizceden bahsederken, Türkçeden övgü ile bahseder ve şöyle yazar: “İngilizce en güç olanlardandır; … Türkçe gibi başka diller çok daha kolaydır. … Dolayısıyla sözcük düzeyinde, bilgisayarla konuşma sentezi yapacaklar için Türkçe rüyalarının gerçekleşmesidir.” [Negroponte, 1995, s. 145]”. [Negroponte, N., 1995. Being Digital. Alfred A. Knopf, New York, NY, ABD.]. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/207162

2
“(3) "Ingilizce yapay olarak uretilmesi en zor olanlardan biridir, cunku yazilisi cok tuhaf ve hic de mantiksal gorunmeyen bir tarza sahiptir.
(ornegin write, right ve rite gibi yazilisi cok farkli olan sozcukler okunurken ayni sesi verir).Turkce gibi baska diller cok daha kolaydir.
Aslinda Turkce yapay uretimi cok kolay bir dildir. Ataturk’un girisimiyle, 1929’da Arap harflerinden Latin harflerine gecilmesi, seslerle harfler arasinda bire bir uygunluk saglanmasini getirmistir. Turkcede her bir harfi telaffuz edersiniz; sessiz atlanan hicbir harf ya da kafa karistirici sesler yoktur. O nedenle, sozcuk duzeyinde Turkce, bir bilgisayar konumsa yaraticisi acisindan ruyalarinin gercek cikmasi gibi bir seydir. "(Nicholas Negroponte, Dijital Dunya, 1996, ss.135-136)”. http://leventagaoglu.blogspot.com/2018/11/turkistan-ve-dil-birligi.html
-------------------.
3
Türk dilini incelerken insan zekasının dilde başardığı büyük mucizeyi görürüz. Max Muller
4
Türkçe az sözcük ile çok şey anlatabilen bir dildir!
5
Türkçenin az araç ile çok iş yapmasının sırrı matematikte yatar. 0'dan 9'a kadar 10 tane rakam, artı, eksi, çarpı, bölü dört işlem işareti ve bir ondalık ayracı virgül, yani 15 simge ile sonsuz sayıda işlem yapılabilir. Türkçe de benzer özellikler gösterir. Türkçe matematiğe dayalı olmaktan da öte, neredeyse matematiğin kılık değiştirmiş halidir. (Ahmet Okar)
6
Prof.Dr. Oktay Sinanoğlu ise şunları söylüyor:
Türk dilinin yapısı matematik. Dünya üzerinde böyle bir dil daha yok. Türkçe, matematik gibi bir dil. Bunu ben değil, Alman dilbilimciler söylüyor. Sanki birtakım matematikçiler oturmuşlar, şöyle matematiksel yapısı olan, kuralı düzgün bir dil icat edelim diyerek Türkçeyi bulmuşlar. Halbuki bu dil en az 10 bin senelik. Şimdi iddia ediyorum ki, eğer Türkçe bilim yapar, yanımıza da bilgisayar teknolojisinin inanılmaz imkanlarını alırsak, matematik gibi olan bu dille harikalar yaratırız” (Ortadoğu, 08.01.1995).
7
Belçikalı dil-bilimci Johan V. Walle 1983 yılında Türkçenin matematiksel olduğunu, her harfin karşılığı bir rakama tekabül ettiğini, BEN demek için 011, SEN demek için 010, O demek için 000 demenin kafi olacağını, ama Türkçe den başka hiç-bir dilde matematik olmadığını belirtmiştir.
8
Alman Dil Bilgini Friedrich Max Müller (1823-1900), 1854 yılında yayımlandığı kitabında, “Türkçenin bilimselliğini” vurgularken, “bu dili yaratan insan zekasına sonsuz hayranlık duyduğunu” belirtmiş ve şu değerlendirmeyi yapmıştı: “Yabancı kelimelerden arındığında Türkçe kadar kolay, rahat anlaşılan ve zevk verici pek az dil vardır.
-------------------------------.
9
“Max Müller, Türkçenin türetme gücü ve eğilimini “Türkçenin bir dilbilgisi kitabını okumak, bu dili öğrenmek niyetinde olmayanlar için bile gerçek bir zevktir. Türlü dilbilgisel biçimlerin belirtilmesindeki ustalık, ad ve eylem çekimi sistemindeki düzenlilik ve bütün dil yapısındaki saydamlık ve kolayca anlaşılabilme yeteneği, insan zekâsının dil aracıyla beliren üstün gücünü kavrayabilenlerde hayranlık uyandırır… Türk dilinde her şey saydamdır, açıktır. Dilin iç ve dış yapısı, billur bir arı kovanı yapısını seyrediyormuşuz gibi ortadadır… Türk dili, seçkin bir bilginler kurulunun uzun bir çalışma ve oylaşmasıyla yapılmış sayılacak düzgünlüktedir” (Dilaçar, 1964: 39). sözleriyle ifade etmiştir.”. https://www.cokbilgi.com/yazi/turkcenin-turetme-gucu/

"Ünlü dilbilimci Max Müller Türkçeyi şöyle övmüştür: “Türkçenin bir dilbilgisi kitabını okumak, bu dili öğrenmek niyetinde olmayanlar için bile gerçek bir zevktir. Türlü dilbilgisel biçimlerin belirtilmesindeki ustalık, ad ve eylem çekimi sistemindeki düzenlilik ve bütün dil yapısındaki saydamlık ve kolayca anlaşılabilme yeteneği, insan zekâsının dil aracıyla beliren üstün gücünü kavrayabilenlerde hayranlık uyandırır... Araç olarak, Türk dilindeki duygu ve düşüncenin en ince ayrımlarını belirtebilme, ses ve biçim öğelerini baştan sona dek düzenli ve uygulu bir sisteme göre birbiriyle bağdaştırıp dizileme gücü, insan zekâsının dille gerçekleşen bir başarısı olarak belirir. Birçok dillerde bu gibi olaylar gözden perdelenmiştir; onlar çözülmez kayalar gibi karşımızda durur ve ancak dilcinin mikroskopuyla dil yapısındaki organik öğeler ortaya çıkarılır. Türk dilinde ise, her şey saydamdır, apaçıktır. Dilin iç ve dış yapısı, billur bir arı kovanı yapısını seyrediyormuşuz gibi ortadadır. Ünlü bir doğu bilgini bu dil hakkındaki hayranlığını şöyle belirtmiştir: Türk dili, seçkin, bir bilginler kurulunun uzun bir çalışma ve oylaşmasıyla yapılmış sayılacak düzgünlüktedir. Ne var ki, hiçbir kurul, Tataristan bozkırlarında kendi kendilerine yaşayan bu insanların, doğuştan edinilen ve yeryüzündeki benzerlerinden hiç aşağı olmayan dil duygusu kuralları ya da içgüdü ile ortaya koydukları gibi güzel bir dil yaratamazdı.” (1)". http://www.tubaterim.gov.tr/ATS/index.php/w_anasayfa/w_bilim_dili_tek_makale/

10
Hüseyin Özbay: Türkçe Üzerine Bir Matematik Modelleme Ve Bunun Olası Sosyal Yansımaları Üzerine Bir Zihin Jimnastiği. https://bulentagaoglu.blogspot.com/2020/03/turkce-uzerine-bir-matematik-modelleme.html
11
“It is no wonder that some famed Europeans have said the following about Turkish: 

Max Mulller: "Turkish is the result of the creative power of the Turkish langugae. It is the product of human intellect's awesome might. There is no other language which can be understood as easily, or enjoyed as much as Turkish."      

Paul Roux: "Turkish is a mathematical language full of thought and intellect."        

Moliere: "Turkish is language to be admired; you can express a great deal by a few words."      

These famed people must have known Turkish rather intimately.”.   https://www.polatkaya.net/You.Asked.for.Turkish.Traces.htm 

12
Tarihçi Jean-Paul Roux, ” Türklerin Tarihi ” adlı yapıtında [ 1] ”Türklerle  ilgili olarak kabul edilebilecek biricik tanım dilbilgisel olandır. … Türklerin  dili çok büyük bir çekim gücüne sahip olduğundan ilişkide bulundukları birçok  insan topluluğu tarafından benimsenmiştir.” diyor." http://www.xn--edebiyatgretmeni-twb.net/turkcehakkindailginc.htm
13
"Ünlü dilbilimciler,  Türkçenin yetkinliğini ve kurallı oluş bakımından öteki dillerden üstünlüğünü  övmüşlerdir:
Max Müller, Türkçe hakkındaki görüşlerini şöyle açıklıyor: ”Türkçenin bir  dilbilgisi kitabını okumak, bu dili öğrenmek niyetinde olanlar için bir  zevktir. Türlü dilbilgisi kurallarının belirlenmesindeki ustalık, eylem  çekimlerindeki düzenlilik, bütün dil yapısındaki saydamlık, kolayca  anlaşılabilme niteliği, insan zekasının dil aracılığı ile beliren üstün gücünü  kavrayabilenlerde hayranlık uyandırır…. Türk dilinde her şey saydamdır,  apaçıktır." http://www.xn--edebiyatgretmeni-twb.net/turkcehakkindailginc.htm
14
"Jean Deny, ”Türk dili, seçkin bir bilginler kurulunun danışma ve tartışmaları  sonucunda oluştuğu kanısını uyandırıyor. Fakat böyle bir kurul, Türkistan  bozkırında kendi başına kalmış olarak ve kendi yasaları ya da kendi içgüdüleri  itişiyle, insan beyninin yarattığı bu sonucu sağlayamazdı !” demektedir."

15
“Bütün büyük lisanlar mürekkeptirler: türkçe onlardan biridir ve birçok garp lisaniyak âlimleri, türkçenin en mükemmel lisanlardan biri olduğunu söylemektedir: ‘Max Müller, türkçe kadar mazbut ve mükemmel bir olmadığını söyleyenlerdendir.”[25][25] Resimli Ay, “Mekteplerden Arapça ve Acemce Kalkmalı mıdır?”, Resimli Ay, S. 10, Aralık 1929, s. 17, 37.

16


Osman Turan: Türk Cihan Hakimiyeti Mefkuresi Tarihi. Ötüken Neşriyat A.Ş., 1969 - 559 sayfa
17
“-Türkçe bir dünya dili ve bilim dilidir. Türkçenin bilim dili olarak incelenmesinde, üzerinde durulması gereken en önemli hususlardan biri, bu dilin algoritmal yapısıdır. Bu kavram, Türkçenin kronolojik tutarlılığı ve yapısal gelişmişliği ile doğrudan ilgilidir. Yani algoritma, matematiksel bir terimdir.

Dil ve matematik kavramları arasında ortak bir payda olarak kabul edebileceğimiz bu kavram, “Bir işin, hiçbir belirsizliğe yer vermeyen işlem adımlarıyla nasıl yapılacağını belirleyen tanımına verilen addır.”1

Türkçe, desimal sisteme en mantıklı uyum sağlayan dildir. Bu uyumlu sayma ve dil sistemi örneğinin bir eşi daha yoktur. Bu husus, ABD’de son yıllarda en çok satılan Being Dijital isimli kitapta teyit edilmekte ve Türkçe, uluslararası bilgisayar dili için en uygun dil olarak tanımlanmaktadır.

Her şeyden önce belirtmek gerekir ki Türkçe, yapısal ve anlamsal özellikleri yönünden bilimsel bir yöntemle türetilmiş dil gibidir. Türk dili üzerine çalışmalar yapan bazı Batılı araştırmacıların Türkçe hakkındaki görüşleri bu hususu destekler niteliktedir.

Jean Deny Türk dili için “İnsan bu dilin yüce bir bilim akademiyası müzakerelerinden çıkmış olduğu zannına düşebilir. Türkistan bozkırları ortasında, kendi başına kalmış insan zekâsının sadece kendi yaradılışından ayrılmaz kanunlarla yarattığını, hiçbir bilginler kurulunun yarattığı düşünülemez.”3  demiştir.

Türkçenin, mantıklı ve tutarlı kurallar bütününden meydana geldiğini gören İngiliz bilgini Max Müller (1823-1900) Türkçedeki algoritmal sisteme şöyle gönderme yapmaktadır.

“Türkçenin bir dil bilgisi kitabını okumak, bu dili öğrenmek niyetinde olmayanlar için bile gerçek bir zevktir. Türlü dil bilgisel biçimlerin belirlenmesindeki ustalık, ad ve eylem çekimi sistemindeki düzenlilik ve bütün dil yapısındaki saydamlık ve kolayca anlaşılabilme yeteneği, insan zekâsının dil aracılığıyla beliren üstün gücünü kavrayabilenlerde hayranlık uyandırmaktadır. Alet olarak, Türk dilindeki duygu ve düşüncenin en ince ayrımlarını belirtebilme, ses ve biçim ögelerini baştan sona dek düzenli duygulu bir sisteme göre birbiriyle bağdaştırıp dizileme gücü, insan zekâsının dilde gerçekleşen bir başarısı olarak belirir. Birçok dilde bu gibi olaylar gözden perdelenmiştir.

Onlar çözülmez kayalar gibi karşımızda durur ve ancak dilcinin mikroskobuyla dil yapısındaki organik ögeler ortaya çıkarılır. Türk dilinde ise her şey saydam ve açıktır. Dilin iç yapısı ve dış yapısı, billur bir arı kovanı gibi yapısını seyrediyormuşuz gibi ortadadır. Türkçe, Türk düşüncesinin yaratıcı gücünün eseridir. Türkçe, insan aklının üstün kudretinin ürünüdür. Türkçe kadar kolay anlaşılan, insana her okunuşunda zevk verici pek az dil vardır.”4

1 Köksal, Aydın (2003), Dil ile Ekin, Ankara, s. 74.
2 Hacısalihoğlu, Hilmi, “Bilim Dili Türkçe Yazım Dili Türkçe”, bilgi@dilimiz.gen.tr.
3 Gencan, Tahir Necat (2001), Dilbilgisi, Ayraç Yayınları, Ankara, s. 49.
4 Köksal, Aydın (2003), Dil ile Ekin, Toroslu Yayınları, Ankara, s. 305.

Moliere’e göre; “Türkçe; az söz ile çok anlam ifade eden, hayran olunacak mükemmel bir yapıya sahip dil.”dir.

Herbert W. Duda; “Bütün düşünce ve hisleri en mükemmel bir şekilde ifade eden Türkçe, o kadar zengin bir kelime hazinesine sahiptir ki, herkes bu dile hayranlıkla bakmakta ve onu en mükemmel bir bilim dili olarak kabul etmektedir.’”

Herbert Jansky; “Türk dili, vokabuler, fonetik, imla, sentaks ve kelime hazinesi itibarıyla son derece zengin ve kolay anlaşılan, kolay öğrenilebilen bir bilim dili.”dir.

Paul Roux; “Türkçe, akıl ve düşünce dolu matematiksel bir dil.”dir.

Oktay Sinanoğlu da bu konuyla ilgili görüşlerini şu cümlelerle dile getirmektedir:

“Dünyanın her yerindeki Türk halklarından daima en büyük matematikçiler çıkmıştır. Eski Sovyetler’de, Fransa’da, Amerika’da bakın, hep matematik yoluyla sivrilmiş Türkler’e rastlayacaksınız. Neden böyle? Ben bunu şöyle yorumluyorum: Dillerin arasında yapısıyla, binlerce yıllık kurallarıyla matematiğe en çok benzeyen dil Türkçe, Türk lehçeleridir. Dolayısıyla, ana dili Türkçe olanların düşünce yapısı, daha küçükten matematiğe en yatkın biçimde gelişiyor.”5

Sinanoğlu’nun bu görüşünü destekleyen en önemli tarihî kişilik Hiveli Türk Bilgini Harezmî’dir.

Harezmî, 825’te Arapça yazdığı bir eserinin başlığında geçen al-cebr sözcüğüyle birlikte, bugün cebir adı verilen matematik yöntemini ortaya koymuştur. Başka bir matematik terimi olan logaritma sözcüğünün de yine Harezmî’nin adından türediği bilinmektedir.6

Otuz iki dil bildiği için Babil Dünya Ödülü’nü alan Belçika’nın Gent Üniversitesi Doğu Dilleri ve Kültürleri Merkezi Başkanı Dr. Johann Van De Walle, günümüzde Türkçeye neden ilgi duyduğunu şöyle anlatıyor:

“Türkçe, çok kısa bir zamanda öğrenilebilir. Satrançta kurallar mantıklı, basit ve az sayıdadır. Yedi yaşında bir çocuk bile satranç oynamasını öğrenebilir. Bu kolaylığa karşın, satranç oynayan kişi yaşamı boyunca sıkılmaz. Oyun imkânları sınırsızdır. Aynı durumun Türkçe dil bilgisi sisteminde bulunması, çok büyülü bir özelliktir. Türkçe dil bilgisi, hemen hemen matematik kadar düzenli ve istisnasız karaktere sahip bir dil.”dir.7

Van De Walle, “Türkçe, bir satranç oyunu gibidir.” derken, bu dilin gramatik yapısını meydana getiren unsurların ve bu unsurlar arasındaki ilişkilerin matematiksel bir sisteme sahip olduğunu vurgulamıştır.
5 Çaykara, Emine (2001), Türk Aynştaynı, İş Bankası Yayınları, Ankara, s. 393.
6 Köksal, Aydın (2003), Dil ile Ekin, Toroslu Yayınları, Ankara, s. 58.
7 Köksal, Aydın (2003), Dil ile Ekin, Toroslu Yayınları, Ankara, s. 305-306.
108 Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 30. Sayı

Saussure ise, satranç oyununun analizini yaparken, bu oyunu meydana getiren taşların fiziksel ya da kimyasal yapısının, ya da oyunun nereden geldiği hususunun önemli olmadığını, mühim olan şeyin, taşların oyun içerisindeki işlevleri ve sayısal miktarları olduğunu ifade etmişti. Öte yandan matematiksel bir eşitlik düşünelim. Bu eşitliği oluşturan sistem, rakamların evrensel geçerliliği olan sayısal miktarlarından kaynaklanmaktadır. Bu açıdan baktığımızda satranç oyunu, tam olarak iç düzeninde matematiksel kuralların geçerli olduğu, algoritmal mantıkla oynanan bir oyundur. Nasıl ki matematikteki sayıların sınırsız bir işlem alanı varsa, satranç oyununda da mevcut taşlarla geliştirilebilecek çok sayıda strateji vardır. Her ikisinde de algoritmayı meydana getiren unsurların sayısı ve işlevleri değiştirildiğinde, eşitlik bozulur, sonuç değişir, strateji farklı bir nitelik kazanır. Bir başka ifadeyle, sistemin iç düzenine müdahale edilmiş olur. Satranç oyununa benzetilen Türkçede de dili meydana getiren yapı ve kurallara müdahale edildiğinde, örneğin kelime köküne gelerek yeni kelimeler oluşturan eklerin işlev ve sayıları rastgele artırıldığında ya da kelimeye fonetik olarak uyuma aykırı bir dil unsuru eklendiğinde sistem bozulmuş olur. Bu durumda Türkçenin kelime morfolojisi bakımından son derece sistematik bir dil olduğunu söyleyebiliriz.

Öte yandan Türkçede kelime yapısı daima içerdiği anlam ögesi ile birlikte algoritmik sistem oluşturmaya yönelik bir ivmelenme içerisindedir. Algoritmik bir sisteme ivmelenmiştir diyoruz; çünkü anlama giden süreçte yer alan biçim birimler, yani kök>yapım eki>çekim eki morfemleri arasındaki kümülatif ilişki, anlamı adım adım ortaya çıkarmaktadır.

Türkçenin sayıları yüz binlere varan biçim birimlerle (satranç taşlarıyla) sınırsız sayıda, kurallara uygun oyun stratejisi (cümle ve kelime üretme zenginliği) geliştirebilme yetisine sahip olduğunu daha iyi anlayabiliriz. Aynı durum, kelime kökleri ve bu köklerden kelimeler türeten ekler için de geçerlidir.

Özet olarak Türkçe için, kuralları matematiksel bir düzen içeren satranç oyunu gibi, belirli kurallar çerçevesinde icra edilebilen, son derece saydam, bu saydamlığından dolayı basit görünmesine karşın, bilimsel çalışmalarda her seferinde yeni kavramlar üretebilecek yetkinlikte bir dildir, denebilir.

Türkçenin matematiksel yapısına ilişkin yukarıdaki açıklamalar, bilim dili kavramı çerçevesinde aşağıdaki şu hususları gündeme getirmektedir.

1. Uluslararası bilim literatüründe kullanılan terimleri, bu yapısal özellikler sayesinde kolaylıkla Türkçeye çevirmek mümkündür.

2. Türk bilim insanlarınca yapılmış bilimsel buluşları terminolojik anlamda ifade etmek için kelime ithal etmeye gerek yoktur. Türkçe kelime yapısındaki matematiksel sistem, her türlü kavramı türetmeye elverişli bir işleyiş mekanizmasına sahiptir.

3. Türkçe, kronolojik bir tutarlılık içerisinde yapısal yönden gelişimini tamamlamış bir bilim dilidir.
Yapısal yeterlilikler bilimsel açıdan bir dilin bilim dili olabilmesi için önemli bir ölçüt iken, ne yazık ki günümüzde bu ölçütler çok geçerli değildir. Üzerinde durulması gereken başka değişkenler vardır.”
Neclâ YALÇINER: Prof. Dr. Abdurrahman Güzel ile Türk Dili, Edebiyat ve II. Uluslararası Kültür Kongresi Üzerine Bir Söyleşi. Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 30. Sayı 109. https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/135869 **
18
Afsaneh SOLTANIRAD*1. BİLİM DİLİ TÜRKÇE. The Scientific Language, Turkish. (15-18ss. http://multicongress.org/dosya/bildiri_2.pdf )
19
“Yabancıların Türkçe Hakkındaki Görüşleri
Alman dil bilimci Friedrich Maks Müller, “Türk dilini incelerken insan zekasının dilde başardığı büyük mucizeyi görürüz.” der ve Türkçe için şunları söyler: “Türk dilinin çekim biçimindeki hiç bozulmayan düzgünlük ve düzen, yapısından gelen kavrama kolaylığı, dilde yaratılan bu olağanüstü anlatım gücünü anlayabilenleri heyecana sürükler. Türkçedeki en ustalıklı yapı, eylem (fiil) yapısıdır. Hiçbir dilin anlatamadığı ya da ancak birçok sözcükle anlatmaya çalıştığı anlam inceliklerini, Türk dili tek bir sözcükle anlatabilir.”

Fransız Türkolog Jean Deny, “Orta Asya’nın doğal ortamından böyle bir dil nasıl çıkabilir?” diyerek şaşkınlığını dile getirir ve şunları söyler: “Türk dilini, biz ünlü bilginlerden oluşmuş bir kurulun ortak çalışma ürünü olarak görmek gerekir. Ancak böyle bir kurul bile Tatar bozkırlarında kendi içgüdüsüyle bu dili yaratan insan aklının yerini tutamaz. Türkçe eylem(fiil)lerde kendine özgü öyle bir özellik vardır ki, bunun bir benzerine Arian dillerinin hiçbirinde rastlanmaz. Bu özellik, yapım ekleriyle yeni sözcük oluşturma gücüdür”.

Türkçe; C.E.Bosworth’a göre “başka dillere karşı üstünlüğü olan, olağanüstü zengin ayırtılı (nüanslı) bir dildir”; 

Herold Armstrong’a göre “Türkçe, Arapçanın sertliğini kıran, Acemcenin tatlılığını taşıyan, açık ve net anlatımlı”; Khail Ganem’e göre, “sesli harflerin sessizleri bir yıldız kümesi gibi sarıp yumuşattığı; ses uyumu mükemmel, sade, tatlı, canlı ve atik” bir dildir.”. http://gazetetekirdag.com/turk-dili-bayrami

20
"Türkçeye duyulan hayranlık
TÜRKÇE = Zeka
Amerika’da, Viskansın Üniversitesinde görev yapan Prof. Dr. Kemal Karpat Amerika’da dil bilim ile ilgili bölümü bulunan bütün üniversitelerde Türkçeye büyük önem verildiğini, gramatikal yapısının büyük bir hayret ve beğeni ile incelendiğini ve bir dilin nasıl bu kadar sağlam bir mantığa, mükemmeliyete sahip olabileceği düşüncesinin Türklere ve Türkçeye karşı bir hayranlık (yanı sıra kıskançlık) uyandırdığını belirtiyor.
Bu ilgi ve hayranlık yalnızca Amerika’ya mahsus değil. Avrupa’da da Türkçe husûsunda ciddi çalışmalar var. Geçmiş yıllarda üç yaşına kadar olan çocuklar üzerinde yapılan bir araştırmada Ana dili Türkçe olan çocuklarda, bu yaş grubunda diğer milletlerin çocuklarına göre zekâ seviyesi, kavrayış kabiliyeti olarak daha önde oldukları tesbit edilmişti. Çocuğun gelişiminde ilk üç yaşın önemi, çocuğun hayatı boyunca kat edeceği mesafenin önemli bir kısmını bu dönemde aldığı göz önünde bulundurulduğu zaman bu durumun hakikaten bir avantaj olduğunu düşünebiliriz.
Bu çocuklarının annelerinin genellikle kültür seviyesinin düşük olması, okuma alışkanlığının olmaması ise çocukların üç yaşına kadar elde ettikleri ilerleme hızını ileriki yıllarda gösterememesine sebep olan etkenler. Daha sonra yapılan çalışmalarda Türk çocuklarının zekâ açısından ilk yıllarda kat ettikleri mesafede en önemli faktörün dil olduğu kanaatine varılıyor.
İnternational Association for he Study of Child Language (Uluslar arası Çocuk Dili Araştırmaları Derneği) adlı kuruluşun Almanya’nın başkenti Berlin’de yapılan onuncu kongresinde, Türk çocuklarının 2, en geç 3 yaşına kadar kendi dillerini dil bilgisi kurallarını da yerli yerinde kullanarak mükemmel biçimde kullandıklarını ispatlıyor. Bu kabiliyet Alman çocuklarında 5, Araplarda 12 yaşına kadar uzayabiliyor.
Dil bilimi profesörü Klan Delius, Türk dilinin kolay öğrenildiğini belirterek, “Türkçenin şahıs ve zaman belirleyen ekleri düzenli. Lego taşlarının yan yana dizilmesi gibi tespitini yapıyor. Yine ilim adamlarının ulaştığı bir diğer sonuç; Türkçenin ezberlenerek değil mantık ve muhakeme yoluyla öğrenilen bir dil olmasından dolayı Türk çocuklarında günlük hayatta gerekli pratik zekâ ve muhakeme kazanımı da diğerlerine oranla daha önde.
Ve bu araştırma sonuçları Avrupa ülkelerinde Türklerle evli Avrupalı annelerde çocuğuna Türkçe öğretme ve evde Türkçe kullanma isteğini teşvik ediyor. Bu istek ve gayreti ile anne bir avantaj daha elde ediyor. Çünkü, kurallı bir dil olan Türkçe şuurlu ve iyi öğrenildiği takdirde diğer dilleri de daha kolay ve kısa zamanda öğrenme yeteneğini kazandırıyor.". https://www.turkishnews.com/tr/content/2008/07/24/turkceye-duyulan-hayranlik/
--------------------.
Aşağıdaki alıntı webde mevcut. Fakat referansını bulamadım...

GT Ünv.Türk Araştırmaları Ensitüsü Başkanı: Prof. Dr. David CUTHELL: “Birçok yabancı dil bilirim. Bu diller arasında Türkçe öyle farklı bir dildir ki, 100 yüksek matematik profesörü bir araya gelerek Türkçe’yi yaratmışlar sanki"



TÜRKÇENİN GÜCÜ KONULU BAZI YAYINLAR

KİTAPLAR
Dilcilerin kaleminden dünya dili Türkçe : Türkçenin gücü, Türkçenin sorunları sorunlara çözüm önerileri/ haz. Ramazan Avcı. 2009. [TopluKatalog]

Dünya dili Türkçe : Türkçenin gücü, Türkçenin sorunları, sorunlara çözüm önerileri/ haz. Ramazan Avcı. 2009. [TopluKatalog]

Türkçe'nin gücü : Türk dilinin zenginliklerine tanıklar / Doğan Aksan. Aksan, Doğan 2001 gnşlm. 6. Bs [TopluKatalog]

Aksan, Doğan: Türkçenin gücü. 2008.  201s. (İçindekiler: https://www.kitapyurdu.com/kitap/turkcenin-gucu/4455.html )

MAKALELER

Acun : Türkçe’nin gücü/ Sahibi: Arslan Tekin, genel müdür: Mehmet Gül. [TopluKatalog]


Akalın, Haluk: Türkçenini gücü ve Türk Dil Kurumu. http://turkoloji.cu.edu.tr/DIL%20SORUNLARI/mehmet_hazar_haber.pdf


Âşık Paşa ve Alî Şîr Nevâyî’de Türkçe Sevgisi ve Türkçenin Gücü / M. Metin Karaörs. -- İstanbul, 2010. Türk Dünyası Araştırmaları, 190. sayı, 39-60. sayfa [İSAMK-MV]    . http://isamveri.org/pdfsbv/D00130/2011_190/2010_190_KARAORSMM.pdf

Aydoğan, Metin: Türkçenin Gücü. 12.7.2017. http://www.guncelmeydan.com/pano/turkcenin-gucu-metin-aydogan-t45589.html

Balta, Nevin: Türkçenini anlatım gücü-2. https://www.gucluanadolugazetesi.com/turkcenin-anlatim-gucu-2-40058.html
Cumhuriyet dönemi Türk şiirinde kültür taşıyıcısı olarak Türkçenin gücü Mustafa Karabulut. http://www.mustafakarabulut.com.tr/makale/

Dil”in Aidiyet Karakteri ve Türkçenin Gücü Üzerine Bir Deneme / Hüseyin Özbay. -- Ankara, 2013. Yeni Türkiye, IX. cilt, 55. sayı [Türkçe Özel Sayısı] , 782-788. sayfa [İSAMK-MV] 

Doğan Aksan'ın Türkçe'nin Gücü ve Zenginliğe Tanıklığı / Yusuf Çotuksöken. -- İstanbul, 1991. Hürriyet Gösteri, 127. sayı, 64-65. sayfa [İSAMK-MV]

Garip, Recep: Türkçenin Gücü. Dil ve Edebiyat,  Mart 2009, (3) 07-09ss.

Hızlan, Doğan: Hacettepe Üniversitesi’nde Türkçenin Gücü konuşmaları. 16 Mart 2011. https://www.hurriyet.com.tr/hacettepe-universitesi-nde-turkcenin-gucu-konusmalari-17281854

Kemikli, Bilal: http://ayvakti.net/?p=2605

Kılıç, Cemil: Türkçenin gücü ve savaşçılığı. https://www.gercekgundem.com/yazarlar/cemil-kilic/602/turkcenin-gucu-ve-savasciligi

Kim atar kemendi kalkar divandan ya da Türkçe'nin gücü Abdullah Uçman [TopluKatalog]

Morina, İrfan: Türkçenin Balkan Dillerindeki Rolü Ve Gücü.  https://atif.sobiad.com/index.jsp?modul=makale-detay&Alan=sosyal&Id=AW_yBc41yZgeuuwfV8Vz

Necati Bey’in Türkçeyi Kullanma Gücü ve Şiirlerindeki Aşka Dair / Halit Dursunoğlu. -- Kocaeli, 2009. I. Uluslararası Türk Dili ve Edebiyatı Sempozyumu 15-17 Nisan 2009 [“Ölümünün 500. Yılında Necati Beğ Anısına”] , 108-120. sayfa [İSAMK-MV]. http://isamveri.org/pdfsbv/D208017/2009/2009_DURSUNOGLUH.pdf

Orhon Türkçesinin Eskiliği ve Anlatım Gücünün Tanığı Bir Fiil: Bêr- / Salih Demirbilek. -- Ankara, 2013. Yeni Türkiye, IX. cilt, 55. sayı [Türkçe Özel Sayısı] , 239-243. sayfa [İSAMK-MV]

Osmanlı İmparatorluğu'nda Devlet Gücünün Söylemi Olarak Türkçe Üzerine: Giriş Niteliğinde Geçici Notlar / Şerif Mardin. -- İstanbul, 1998. Cogito, 13. sayı, 267-278. sayfa [İSAMK-MV] 

Öğretmen adaylarının dil bilincinin geliştirilmesi ve dil yeterliliklerinin arttırılmasına yönelik etkinlikleri I : Türkçenin gücü ve dil bilinci çalıştayı, (14 Aralık 2006) ve öğretmen adaylarının yazılı anlatım düzeylerinin belirlenmesi/ bilim kurulu Şükrü Haluk Akalın [ve öte.]. [TopluKatalog]


Sarıgül, Kerim:Bazılarına göre TÜRKÇENİN GÜCÜ / Bazılarına göre TÜRKÇE öğrenmenin en zor yanı / Bazılarına göre TÜRKÇENİN matematiği. / BELKİ DE HEPSİ... https://www.facebook.com/sarigulkerim/posts/622216008303647


Sesçil Değişmenin Çağdaş Türkçede Eşadlılık Oluşturma Gücü ve Eşadlılık Yığılmasının Oluşturduğu Sorunlar / Mehmet Demirezen. -- Ankara, 2011. Birinci Uluslararası Dünya Dili Türkçe Bilgi Şöleni (Sempozyumu) 20-21 Kasım 2008, 411-417. sayfa [İSAMK-MV] 
     
Şahin, Eser: Dünyanın En Güçlü 10 Dili Açıklandı: Türkçe Kaçıncı Sırada? https://www.webtekno.com/dunyanin-en-guclu-10-dili-aciklandi-turkce-kacinci-sirada-h22965.html

Tanyeri, Yavuz: Türkçenin Türetme Gücü. https://www.cokbilgi.com/yazi/turkcenin-turetme-gucu/
Toplumsal Bilincin Oluşumunda Türkçenin Gücü ve Dilin Düşünce Boyutu / Ali Güler, 2001. Türk Yurdu, 21. cilt, 162-163-2. sayı [İSAMK-MV]      

Türkçe'nin Gücü / Doğan Aksan; tanıtan Yusuf Çotuksöken. -- İstanbul, 1988. Varlık, 55. cilt, 969. sayı, 32. sayfa Kitabiyat [İSAMK-MV]     

Türkçe Söz Varlığı İçinde Türetme Gücü En Yüksek Yirmi Arapça Kök Üzerine Morfolojik Bir İnceleme / Hamza Ermiş. -- İstanbul, 2013. Turkish Studies = Türkoloji Araştırmaları: International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, VIII. cilt, 8. sayı [Sosyal Bilimler: Karşılaştırmalı Dil-Edebiyat-Eğitim Özel Sayısı] , 607-634. sayfa [İSAMK-MV]. http://isamveri.org/pdfsbv/D03262/2013_8/2013_8_ERMISH.pdf

Türkçenin Gücü Forumu. 3.12.2019. http://www.tomer.hacettepe.edu.tr/b_etk_turkceningucu.php

Türkçe’nin gücü konferansı / Neclâ Yalçıner. [TopluKatalog]

Türkçe’nin Gücü ve Güzelliği. Erciyes Dergisi 25(297) 2002, 7 ss. / Mustafa Miyasoğlu [TopluKatalog]

Türkçe’nin Yaratma Gücü: İkilemeler (II) / Şahbender Çoraklı. -- Erzurum, 2005. Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, XI. cilt, 27. sayı [Prof. Dr. Şinasi Tekin Özel Sayısı] , 41-44. sayfa [İSAMK-MV]    


Türkçenin Anlatım Gücü / Ahat Üstüner, 2001. Türk Dili, 589. sayı [İSAMK-MV]         

Türkçenin Anlatım Gücü / Emin Özdemir. -- Ankara, 1999. Çağdaş Türk Dili, 12. cilt, 137-138. sayı, 4-8. sayfa [İSAMK-MV]     

Türkçenin anlatım gücü üzerine değerlendirmeler Hamza Zülfıkar [TopluKatalog]. http://turkdili.gen.tr/files/Zulfikar_Turkcenin_Anlatim_Gucu_Uzerine_Degerlendirmeler.pdf

Türkçenin Anlatım Gücü ve Anlatım Yolları / Doğan Aksan. -- Ankara, 1976. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi 50. Yıl Konferansları, 79-89. sayfa [İSAMK-MV] 

Türkçenin Görselleştirme Gücü / Emin Özdemir. -- Ankara, 2005. Çağdaş Türk Dili, (209). cilt, 202-206. sayfa [İSAMK-MV]     

Türkçe'nin Gücü / M. Sunullah Arısoy. 1990 . Toplumcu Düşün Dergisi. -- Eylül-Ekim 1990, pages 59-60.

Türkçenin Gücü / Yusuf Polat, 2002. Ana Dili, 24-1. sayı [İSAMK-MV]

Türkçe'nin gücü [ses kaydı] / Gönül Yüksel. (1 adet) Ses Kaydı 2006 (1 adet) | 2002 (1 adet [TopluKatalog]

Türkçenin Gücü ve Atatürk / İdris Karakuş. -- Ankara, 2006. Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten [TDAYB Belleten], 1. sayı [Türkçe’nin Eğitimi Öğretimi Özel Sayısı] , 155-163. sayfa [İSAMK-MV]       

Türkçenin gücü ve dil bilinci çalıştayı (14 Aralık 2006) ve Öğretmen adaylarının yazılı anlatım düzeylerinin belirlenmesi: Öğretmen adaylarının dil bilincinin geliştirilmesi ve dil yeterliliklerinin arttırılmasına yönelik etkinlikler 1. 2006  [TopluKatalog]

Türkçe'nin Gücü ve Mantığı / Peker Selçuk. -- İstanbul, 1999. US Düşün ve Ötesi, 3. sayı, 78-79. sayfa [İSAMK-MV] 

Türkçenin Gücü ve Özgünlüğü Üzerine / Ataol Behramoğlu. -- Ankara, 2005. Çağdaş Türk Dili, (209). cilt, 211-212. sayfa [İSAMK-MV]     

Türkçenin Gücünü Anlamak / Mustafa Şerif Onaran. -- İstanbul, 2003. Adam Sanat, (208). cilt, 77-81. sayfa [İSAMK-MV]           

Türkçenin Hollanda ve Almanya’daki Gücü / Kutlay Yağmur. -- Ankara, 2003. Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten [TDAYB Belleten], 2. sayı, 139-155. sayfa [İSAMK-MV]         

Türkçenin ortak konuşma dili ve Dünya dili olma sorumlulukları (bilim dili olarak Türkçenin gücü) / Elçin İbrahimov. [TopluKatalog]

Türkçenin Somutlama Gücü / Emin Özdemir. -- İstanbul, 1985. Çağdaş Eleştiri, 4. cilt, 5. sayı, 62-63. sayfa [İSAMK-MV]           

Türkçe'nin Yaratma Gücü: İkilemeler (I) / Şahbender Çoraklı. -- Erzurum, 2001. Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi [AÜTAED], 17. sayı [Prof. Dr. Efrasiyap Gemalmaz Özel Sayısı] , 53-60. sayfa [İSAMK-MV]

Yaman, Ertuğrul: Lider Türkiye’nin Geleceğinde Türkçe’nin Yüksek Gücü. Dil ve Edebiyat, Mart 2015, (75), 70-73ss.

Yunus Emre’nin Şiirlerinde Türkçenin Gücü / Cem Dilçin. -- İstanbul, 2007. Divan Şiiri ve Şairleri Üzerine İncelemeler, 402-421. sayfa [İSAMK-MV]     

Yunus Emre'nin Şiirlerinde Türkçe'nin Gücü / Cem Dilçin. -- Ankara, 1992. Türk Dili, 5. cilt, 53. sayı, 30-49. sayfa [İSAMK-MV]     

BROŞÜRLER

“SAYFA SAYFA TÜRKÇE PROJESİ

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı himayelerinde 2017 yılı Türk Dili Yılı ilan edilmiştir. Bu kapsamda YTSAM, Türkçenin doğru ve etkin kullanımına yönelik olarak “TÜRKÇENİN GÜCÜ” adıyla bir proje hazırlamıştır.

Bu projenin genel amacı milletimizi Türkçemizin güzellikleri ve zenginlikleri bakımından bilgilendirmek, aydınlatmak; milletimizin her bir ferdinin Türkçenin anlatım gücüyle, söz varlığının zenginliğiyle donanmasını sağlamaktır. Böylece Türkçeye hak ettiği değerin verilmesine, gündelik hayatta, iş dünyasında, bilimde, öğretimde, eğitimde, sporda, basın ve yayında Türkçeye özen gösterilmesine katkıda bulunulmuş olacaktır. Bunun sonucunda Türkçenin gücünden, güzelliklerinden ve zenginliklerinden haberdar olan esnafımız, iş adamımız, sanayicimiz, gazetecimiz, sunucumuz daha dikkatli, özenli davranacak, dil konusunda hassasiyet gösterecektir. Genç kuşaklar da Türkçenin anlatım gücünü ve zenginliğini canlı bir biçimde görecek, bir özenti hâlini alan yabancı kelime kullanma eğiliminden uzaklaşacaktır.

Kökleri tarihin derinliklerine kadar uzanan; konuşma dili olarak en az 5500 yıllık, edebî dil olarak en az 1300 yıllık tarihi bulunan bir dildir Türkçe… Yazıyı bulan Sümerlerin diline kelimeler vermiş, Sümerce ile yaşıt bir dildir Türkçe… Sayfa Sayfa Türkçenin Gücü kitapçığında Türk dilinin köklü tarihi, geniş bir coğrafyadaki yaygınlığı, ses yapısındaki uyum, söz varlığındaki renk adları, akrabalık adları, yemek adları, deyimler, atasözleri zenginliği kısa, öz ve akılda kalıcı bilgilerle, ilgi çekici örneklerle sunulmuştur.  Böylece Türkçenin gücü konusunda toplumumuzda farkındalık oluşacak, genç kuşakların Türkçe konusunda bilinçlendirilmeleri sağlanacak, Türkçenin köklü, yaygın ve güçlü bir dil olduğu gerçeği açık bir biçimde ortaya konulacaktır. İş hayatında, bilimde, sanatta Türkçe hak ettiği yeri alacaktır.  Türkçenin Gücü Broşürleri, 20 ayrı başlıkta bir araya getirilmiş bir setten oluşmaktadır. Türkçe’nin köklü, yaygın ve güçlü bir dil olduğu gerçeği bu broşürler sayesinde açık bir biçimde ortaya konulmuştur.

 

1- Türkçe’nin Gücü

2- Köklü Dil Türkçe

3-Destanlar Çağından Yazıtlar Çağına

4- Yaygın Dil Türkçe

5- Dünya Dilleri Arasında Türkçe

6- Ahenkli Dil Türkçe

7- Renkli Dil Türkçe

8- Etkili Dil Türkçe

9- Üretken Dil Türkçe

10- Türkçe’nin Söz Varlığı

11- Akrabalık Adlarımız

12- Dostluk Dili Türkçe

13- Lezzet Dili Türkçe

14- Türkçe Deyim Zenginliği

15- Türkçe’nin Atasözleri

16- Bilim Dili Türkçe

17- Türk İşaret Dili

18- Ortak Dil Türkçe

19- Türkçesi ve Doğrusu Varken…

20- Doğru Bilinen Yanlışlar”

https://yeniturkiye.com/guclu-dil-turkce-brosur/ 

-------.
YAPILABİLECEK DİĞER ARAMALAR

Büyük bir dil olan Türkçe”
Görkemli bir dil olan Türkçe”
Güçlü bir dil olan Türkçe”
İhtişamlı bir dil olan Türkçe”
köklü bir dil olan Türkçe”
Türkçenin  Büyüklüğü
Türkçenin boyutları
Türkçenin boyutu
Türkçenin Gücü (Arama yapıldı ) 
Türkçenin İhtişamı
Türkçenin imkanları
Türkçenin Kapasitesi
Türkçenin orijinalliği
Türkçenin özgünlüğü
Türkçenin potansiyeli
Türkçenin Üretkenliği
Türkçenin Verimliliği
Türkçenin yaratıcı
Türkçenin yaratıcılığı
Türkçenin yetenekleri
Türkçenin Zenginliği
Türkçenin Zenginlikleri
Üretken bir dil olan Türkçe”
Verimli bir dil olan Türkçe”
Zengin bir dil olan Türkçe”

---------------------.
Google: incele: "türkçe'nin mantıklı bir dil olduğunu"


İncele:  Köksal, A., “Bilim Dili”, Türk Dili, cilt XLVI, sayı 373, 1983, s. 8-15.
derle: Batılı araştırmacıların Türkçe hakkındaki görüşleri

YAVUZ, Doç. Dr. Kemal -XIII-XVI. Asır Türk Yadigârlarının Anadolu Sahasında Türkçe Yazılış Sebepleri ve Bu Devir Müelliflerinin Türkçe Hakkındaki Görüşleri. 27 9-57

taradım: "türkçe hakkındaki" müller
Google: incele. Türkçe az sözcük ile çok şey anlatabilen bir dildir!


----------------------.

Arslan Tekin: https://www.dr.com.tr/yazar/arslan-tekin/s=259793 **  (“1993'te, 'Acun-Türkçe'nin Gücü' adıyla aylık bir dil dergisi çıkardı (2 sayı Ağustos-Eylül).”

ACUN Türkçe'nin Gücü Dergisi - Yıl: 1 Sayı: 1 - Ağustos 1993. 43 sayfa. https://www.nadirkitap.com/acun-turkce-nin-gucu-dergisi-yil-1-sayi-1-agustos-1993-dergi17251336.html


 

 

“Sayı 3 - Dil Sorunu 

Peker Selçuk: “Türkçe’nin Gücü ve Mantığı”. Us dergisi.

Yeryüzünde konuşulmuş olan dil sayısı 2796’dır. Bunun ancak 118’i bugün devlet dilidir. Ancak bu 118 dilin hepsi büyük uygarlık dili sayılmaz. Devlet dili ne kadar işlenmemiş olursa olsun, mutlak bir yazı dili doğurur. Sonra da kendi çapında bir uygarlık dili durumuna gelir. Türkçemizi de yüzyıllardır bu niteliği kazanmış bir dil olarak buluyoruz. Eğer Türkçe bir devlet dili olmasaydı, Doğu Avrupa, Balkan ve Yakın Doğu dillerinin kelime hazinesine bu hacimle girebilir ve yüzyıllarca bu bölgelerde “lingua franca” olabilir miydi?

Türkçe devlet dili olma, dolayısıyla da uygarlık dili olma niteliği yanında; hiçbir dilde görülmeyen dil kuralları üstünlüğüne de sahiptir. Her dil bir kurallar dizgesidir. Hiçbir dil, kurallarının şaşmazlığı bakımından Türkçe ile yarışamaz. Türk dilini inceleyen Batılı bilginler dilimizdeki kural şaşmazlığını öve öve bitiremezler.

Ünlü İngiliz bilgini Max Müller (1823-1900) Dilbilim kitabında şöyle diyor: “Türkçe’yi söyleyip yazmak için en ufak bir istek beslenmemiş olsa dahi, bir Türkçe grameri okumak bile gerçek bir zevktir. Kiplerdeki hünerli tarz, bütün çekimlerde hâkim olan kıyasilik, şekillerde baştan başa görülen bir saydamlık, dilde parıldayan insan zekâsının bu harika kudretini duyanları hayrete düşürmekten geri kalmaz… bu öyle bir gramerdir ki, bir billur kovan içinde bal peteklerinin oluşunu nasıl seyredebilirsek onda da düşüncenin iç oluşlarını öyle seyredebiliriz.” Başka bir doğucu bilgin (orientalist) de Türkçe hakkında: “İnsan bu dilin yüce bir bilim akademyası müzakerelerinden çıkmış olduğu zannına düşmüş olabilir,” (Türkçe Dili Grameri/Jean Deny) demişti. Jean Deny bu eserini yayımladığında bütün batılı bilginler “Aaa … Jean Deny yeni bir dil icat etti. Bir dil bu kadar mantıklı olamaz” demişlerdi. Ancak daha sonra gerçek anlaşılmış ve kendisinden özür dilenmişti.

Büyük bilginleri tansımalar içinde bırakan bu kural şaşmazlığını, çekimlerdeki büyüleyici düzeni dilimizin bütün yapısında da görürüz. Türetmeler ve bileştirmeler hem alabildiğine kesin, hem de alabildiğine saydamdır.

Türkçe yüzyıllar boyunca Arapça ve Farsça’nın etkisi altında kalmıştır. Ancak ezilmemiştir. Arapça’dan ya da Farsça’dan alınan her kelimeye Türkçe damgası vurulmuştur. Yukarıda belirtildiği gibi gramer mantığı, yabancı unsurları Türkçeleştirmiştir. Örnek: şeyler, akaretler vb. Türkçe’nin eklerini türetme yollarını, dilimizin yaratma gücünü tanımayanlar zaman zaman uluorta eleştiriler yapmaktadırlar. Örneğin ‘öğretmen’ sözcüğüne takılan birisi: “Almanca ve İngilizce’ den aşırılan -men ekiyle dil nasıl özleşir? Azerbaycan’da ‘öğretmen’, ‘öğretmem’ demektir,” diye tutturarak türlü alaylarını, yergilerini çevresine yayar ve bilgisizliğini sergiler.

Türkçe’ye karşı yer alan eleştirilerden biri de sözcük çokluğunun olmadığıdır. Dil zenginliği sözcük çokluğunda değil, kavram çokluğundadır. Dil aynı kavramı kapsayan yeni sözcüklerle değil, yeni kavramlarla zenginleşir. Yoksa sözcük çokluğu bakımından en zengin diller ilkel toplumların dilleridir. Örneğin, Eskimolar’da ren geyiği her yaşta ayrı ayrı ad alır. Sağ kolun, sol kolun ayrı anlamı vardır. Üçe kadar sayarlar, yukarısına çok derler. Zekâları soyutlama yapamayacak kadar kıttır. Soyut kavramlar insan yaşamının gelişmişliğinin sonucudur. Sözcük çokluğu anlamındaki dil zenginliği, gerçekte zekâ yoksulluğunu gizleyen bir zenginliktir.

Türkçe konusunda yapılan eleştirilerden biri de yabancı sözcüklerdir. Her dilde, diğer dillerden alınmış sözcükler vardır ve pek çoktur. Arapça, Latince, Yunanca, İbranice, Aramice, Akadca, Sürmence birbirlerinden sayısız sözcükler almıştır. Bunlar üzerine şimdi örnek vermeye gerek yoktur. Konu ayrı bir çalışma ile ele alınacak kadar kapsamlı ve önemlidir. Bu nedenle dilden dile geçiş yapan sözcüklerin ayrı bir öyküsü vardır.

Bir örnekle sözümüzü noktalayalım: “Piyango gişesinden bilet aldım” cümlesi. Eskiden ‘piyango’, yalnız İstanbul’da Beyoğlu’nda bulunurdu ve bir dükkânın adıydı. Signor Bianchi adında bir İtalyan, hükümetten, kura ile çekilen talih biletleri satma imtiyazı almış, açtığı dükkâna da Bianco adını koymuş, sonra da bu ad ‘piyango’ olmuştur. ‘Gişe’ (Fr.Quichet) ‘ikinci küçük kapı’ anlamındadır. ‘Bilet’ (Fr. billet/Lat. bulla) ise sadece ‘kabarcık’ demektir. Buna göre, ‘Piyango gişesinden bilet aldım’ cümlesinin etimolojik gerçek anlamı ‘Signor Bianco’nun küçük kapısından bir kabarcık aldım’ oluyor ki, bunun gerçekle hiçbir bağı ve ilgisi yoktur.

Örnekten de görüldüğü gibi, sözle gerçek ve sözcükle anlam arasında doğal bir bağ yoktur. Bunlar arasında düzgü bile aranmaz. Kelimeler zaman içinde klişe haline gelmiş sembollerdir. Sözcük okur, kavram anlarız. Büyük sayılacak bir dilde asıl olan, dilin mantığı ve çatışıdır.”. http://www.dusunuyorumdergisi.com/turkcenin-gucu-ve-mantigi/





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder